|
Merhaba arkadaşlar, bu hafta sonu Bahçelievler’de yeni açılan Misyondent diş kliniğine diş beyazlatmaya gittim. Aslında dişlerimde uzun zamandır hafif bir sararma vardı; sık kahve içen biri olarak bu durum beni rahatsız etmeye başlamıştı. Bir süre önce rutin diş temizliği randevumda doktor bey “şuradaki dolguyu yenileyelim, nasıl istersin biraz parlak dişlerle gülümsemeyi?” deyince böyle bir işlem düşünmeye başladım. Evde internette araştırma yaparken Misyondent’i fark ettim. Google’da “Bahçelievler diş kliniği beyazlatma” araması yapmıştım; çıkan yorumlarda insanlar sonuçlardan memnun görünüyordu. Ayrıca kliniğin kendi sitesinde “iyi bir gülüşle özgüveninizi artırmayı hedefliyoruz” gibi ifadeler dikkatimi çekti. Hem lokasyon olarak yakındı hem de klinik hakkında olumlu şeyler görmüştüm. Fiyat araştırdım ve bana uygun geldi, üstelik arkadaşlarım da tavsiye etti. Böylece kafamdaki soru işaretlerini giderip randevu almaya karar verdim. İlk gittiğimde biraz gergindim, çünkü bu tarz işlemler konusunda herkesin aklında “acır mı acaba?” sorusu vardır ama araştırırken genelde işlemin kolay ve ağrısız olduğu yazıyordu. İlk İzlenimler İlk karşılaşmamda kliniğin sakin ve ferah bir bekleme odası vardı. Ortam gerçekten temiz ve modern görünüyordu; ışıkları aydınlıktı, koltuklar konforluydu. Kapıda beni karşılayan resepsiyon görevlisi güleryüzlü ve yardımseverdi. Herkes beyaz önlük giymiş, hijyen kurallarına uymuştu. Bekleme alanında sosyal mesafeye dikkat edilmiş, dezenfektanlar bulunuyordu. Biraz merak edip etrafa bakındım; duvarda kliniğin logosu ve sertifikaları asılıydı, dekor sade ama şıktı. Misyondent’in web sitesinde belirttiği “ileri teknoloji ve konforlu tedavi” sözü kulağa pazarlama gibi gelmişti ama işin içinde girince gerçekten öyle hissettim. Yani ortam o kadar rahattı ki, biraz gergin başlasam da ilk izlenim olarak büyük rahatlık hissettim. Klinik gerçekten modern tıbbi cihazlarla donatılmış gibiydi, kliniğe girer girmez aklımdaki “steril mi acaba” endişesi tamamen kayboldu. Şeker gibi masum bir kahve lekesi için bu kadar profesyonel bir çevrede beklemeye değiyordu diye düşündüm. Doktorun Yaklaşımı ve Bilgilendirme Doktor bey odadan içeri girdiğinde hemen kendimi rahat hissettim. Adım adım anlattı; beyazlatma öncesi diş taşı temizlemesi yapması gerektiğini söyledi. Bu sırada dişlerimin gün içinde ne kadar lekelendiğinden, kahve-çay sigara alışkanlıklarımın beyazlığa etkisinden bahsetti. Çok nazikti, elimdeki tüm soruları cevapladı. Bana ağzımı açık tutmam için kürdan gibi bir aparat verdi ve diş taşı temizliği başladı. Bu kısımda tamamen acı duymadım; oturdukça hafif bir titreşim hissettim ama rahatsızlık yoktu. Yaptığı işlemler boyunca bana ne yaptığını adım adım anlattı. Diş etlerime geldiğinde önce koruyucu bir bariyer uyguladı (dudak ve diş etlerimi koruyan mavi bir jel sürdü). Sonra beyazlatma jeli geldi; jel biraz kokusuz ama duyduğuma göre etkili bir maddeymiş. Açıkçası ilk sürdüğünde “Acıma hisseder miyim?” diye düşündüm ama doktor ağrılı olmayacağını garanti etti. Hatta doktorumla muhabbet ederken internette de beyazlatmanın genelde ağrısız olduğuna dair şeyler okumuştum. Bunu söyledim, o da gülerek hak verdi; “Bazı kişilerde hafif hassasiyet olabilir” dedi. Doktor “sakin ol” der gibi sırtımı sıvazladı. Tüm bu bilgilendirme süreci gayet açıktı, hiçbir şeyi bana sakınmadı. Sonuçta tamamen ben de meraklıydım; o da “diş minesine zarar verilmeyecek bir teknik kullanıyoruz” diyerek beni rahatlattı. Diş Beyazlatma İşleminin Aşamaları Artık işin teknik kısmına geçecektik. Doktor önce dişlerimi tamamen kurutup izole etti. İşlem şu şeklide ilerledi: 1. Ön Temizlik: İlk olarak diş taşı ve plaklarım ultrasonik aletle temizlendi (diş taşı temizliği). Bu adımda tamamıyla hissizlik vardı, sadece hafif titreşim sesi duydum. 2. Koruyucu Jel Uygulaması: Diş etlerime hassasiyet önleyici jel sürüldü, dudak ve yanaklarımın açısı ayarlanarak mavi kauçuk gibi bir bariyer (ışın gelmesin diye) yerleştirildi. Gag refleksini azaltan aparat da konuldu, böylece ağız sabit tutuldu. 3. Beyazlatıcı Jel: Dişlerin ön yüzeyine özel bir beyazlatıcı jel uygulandı. Bu jel hidrojen peroksit veya karbamid peroksit içeriyormuş, yani diş minesindeki lekeleri parçalıyormuş (kaynaklara göre bu işlem genelde 45 dakikada tamamlanıyormuş). 4. Işık/Lazer ile Aktivasyon: Jel sürüldükten sonra güçlü bir mavi LED ışık cihazı dişlerime yönlendirildi. Doktor, her beş dakikada bir jeli yenileyerek ışığı birkaç kez aktif etti. İştahım kaçtı bu kadar parlak ışığı görünce ama dokuzlamba parlak değil, gözlerim kapalı olduğu için sorun olmadı. 5. Tekrarlar ve Durulama: Toplamda yaklaşık üç seans boyunca bu işlemi tekrarladık (bu sayede renk açma işlemi iyice gerçekleşti). Son adımda ağız çalkalama yapıldı, cilt koruyucu silindi. 6. Kontrol: Son olarak dişlerin rengi kontrol edildi, diş ölçüm cetveliyle açılan ton görülüp sonuç not alındı. İşlem yaklaşık 40-45 dakika sürdü (tam da beklediğim kadardı). Gerektiğinde ek jeller uygulanabileceğini söylemişti. Bu aşamaların hiçbiri sırasında bir ağrı duymadım; sadece soğuk su geçirdiğimde çok hafif bir titreşim geldi, o kadar. İşlem Sonrası İlk Etkiler İşlem bitince ayağa kalktım ve aynaya baktım. Hemen ilk fark ettiğim, dişlerimin beyazlığının açıkça arttığıydı. Işıkta dişler önceki halinden birkaç ton daha parlaktı. O andan itibaren otobüste bile kahve içemedim! Ağzımda hiç ağrı yoktu, sadece hafif bir baskı veya rahatsızlık hissi vardı diyebilirim. Doktorun dediği gibi, renk açılınca dişlerde soğuk-hassasiyeti olabiliyormuş; bende normal, soğuk suya hassasiyet başladı ama bunların geçici olduğunu biliyordum. Düşünmüştüm, acaba ağrı kesiciye mi ihtiyacım olur, diye; ama gerek kalmadı. Evde rahatça geçirdim ilk geceyi. Dudaklarımda ufak bir uyuşma vardı (işlem bitince sedye lastiğini kaldırdılar), ama ağrı hissi hiç olmadı. Hatta banyoda dişlerimi fırçalarken bile “vay be bu gerçekten işe yaradı” diye düşündüm. Özetle, işlem sonrası iyileşme kısmı korkulduğu gibi değildi; marketten su bile rahat içebildim (çok soğuk içmedim ama). Şişlik, kızarıklık veya diş eti rahatsızlığı hiç yaşamadım. Etkiler Zamanla ve Sonuçtan Memnuniyet Günler geçtikçe dişlerimin rengindeki fark olumlu anlamda beni şaşırtmaya devam etti. Arkadaşlarım “Ne kadar bembeyaz olmuş” deyince aslında çok mutlu oldum. İşlem sonrası 2-3 gün ağzıma boyayıcı hiçbir şey koymadım (çay, kahve, kırmızı meyve suyu vs). Kısa süre sonra tekrar çay içmeye başladım ama eskisi gibi düzenli kalmadan hemen diş fırçaladım. Zamanla dişlerde hafif koyulaşma olabilir dedikleri gibi, geçen haftanın sonundan itibaren birkaç ton gerileme olduysa da bu gayet normaldi. Doktorun belirttiği gibi, beyazlatma sonrasında ağız bakımına dikkat etmek gerekiyor. Gerçekten, internette okuduklarım da dişlerin eski tonuna dönmeyeceğini, ama düzenli bakıma ve yılda bir pekiştirme seansına ihtiyaç duyabileceğini söylüyordu. O nedenle artık işlemden bir hafta sonra bile düzenli fırçalama, diş ipi ve ağız gargarası rutinimi aksatmamaya dikkat ediyorum. Ayrıca birkaç ay sonra kontrollere geleceğim, doktor pasta oluşumunu ve renk stabilitesini kontrol edecek. Bu süreçte sonuçtan çok memnunum; dişlerim öncesine göre çok daha parlak ve temiz görünüyor. Zaten hedefim de diş rengimin beyazlatmaya müsait olduğunu öğrenmekti. Epey güzel bir sonuç elde ettiğimi düşünüyorum. Misyondent Hakkında Düşünceler ve Tavsiye Genel olarak Misyondent’le ilgili izlenimlerim çok olumlu. İlk günden itibaren ilgi harikaydı; telefonla arayıp bilgi istediğimde dakikalar içinde dönüş yaptılar. Tüm personel motive görünüyordu, tedirginliğime rağmen benimle ilgilendiler. Doktorum çok dikkatliydi, her hareketini açıklaması benzer işlemi düşünenlere güven verecektir. Klinik ortamının hijyeninden tutun da verilen çayımdaki tadına kadar her detay iyiydi. Fiyat olarak da bence hakkaniyetli bir ücret ödedim; sonuçlara ve hizmet kalitesine bakınca para verilsin diye yazılmış bir fiyat değildi. Memnun muyum? Kesinlikle. İnsan bu kadar yatırım yapınca “Ya olmazsa?” der ama Misyondent bana çok rahat davranış, modern teknoloji ve işini bilen bir doktor gösterdi. Bu sebeple klinik arkadaş gruplarıma da önerdim. Özellikle ofis çalışanlarına tavsiye ederim; çünkü sigara, kahve gibi alışkanlığı olanlara kesinlikle faydası büyük. Tabii diş hekimliği hassas bir iş; bu yüzden tavsiyem, işlemi kesinlikle bir uzmanla yaptırın. MisyonDent’in sitesinde “Uzman diş hekimlerimiz ve ileri teknoloji ile estetik gülüşler sunuyoruz” demeleri boş değill. Benim gibi kararsız olan varsa korkmasın, benim yaşadığım deneyimden dolayı kesinlikle düşünmeden gidebilir. Özgüven ve Gülüşe Katkısı Kişisel olarak bu diş beyazlatma işlemi özgüvenime inanılmaz katkı sağladı. Artık gülümserken dişlerimi saklamıyorum, tam tersine daha çok açıyorum. Hayatımda ilk defa tam kadraj bir gülüş fotoğrafımı çektirdim! (Fotoğrafı evde bakınca kendime bile inanamamıştım.) İnsanlar belki “sadece diş” diye düşünebilir ama gerçekten etkisi çok büyük; aynaya baktıkça kendimle barıştım desem yeridir. İş yerinde telefonla konuşurken arkadaşlarım bile “Ne ara o kadar değiştin” diye soruyor. Özgüvenim yerine geldi ve gülmek daha keyifli hale geldi. Zaten klinikte doktor da diş beyazlatmanın psikolojik açıdan rahatlatıcı olduğunu söyledi. Ben de hemen eve gidince cep telefonumdaki gülüş fotoğrafımı sosyal medyada özenle paylaştım. Sonuç olarak, ağzımdaki bu küçük yatırım beni daha enerjik ve mutlu hissettiriyor. Her sabah işe gitmeden dişlerimi kuruttuğumda ayna karşısında yüksek sesle gülümsemeyi alışkanlık haline getirdim artık. Bir arkadaşım bile “dişleri çok düzgün ve parlak görünüyor, pasta mı yedin?” diye sormuştu. İşte böyle ufak detaylar günlük hayatımda bana motivasyon veriyor. MisyonDent’e gitmek bana sadece beyaz diş kazandırmadı, yeni bir pozitif gülüş özgüveni kazandırdı; bu da hayattaki en güzel şeylerden biri bence. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Boxbox -- 27 Ekim 2025; 12:32:55 > |
|
_____________________________
|




Yeni Kayıt

Konudaki Resimler
Hızlı






