Şimdi Ara

Mısır Piramitlerinin Yapımı ve Mısır Medeniyeti

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
0
Favori
379
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Edit: Belgesel izlenmeden yorum yapılıyor. Izlemeye teşvik etmek için belgesel içeriğinden bahsetmemiştim, kısaca şöyle; Piramitler olduğu yerde bloklar halinde kalıba dökülerek inşa ediliyor, bu da jeopolimer denen yöntem ile bir tür karışım sağlanarak yapılıyor. Bu karışım kısa sürede sertleşerek taşlaşıyor ve dısarıdan doğal bir taştan ayırt edilmesi mümkün değil. Granit ise farklı bir yöntem olarak dev merceklerin güneş enerjisi kullanılarak eritilmesi ile kalıba dökülerek yapılıyor. Tüm yapım aşaması detaylıca sistematik olarak bir animasyon filmi ile görsellendirilmis ve deney ile desteklenmiş. Bunun yanında ölçümler ve belgeselde sunulan kanıtlar olduğu yerde görülebilir. Piramitler bize Mısırlıların pi sayısı, altın oran gibi ölçümleri Yunanlilardan once bildiği ve kullandığını kanıtlıyor, bunu da cmyi bularak yapıyorlar. Neden kaldıraç ve vinçlerin kullanılamayacağının cevabı ise belgeselde ve zaten bu iddialar kimse tarafından tatmin edici bulunmamıştı. Begeseli izlemeden yorum ve elestiride bulunmayalım

     





    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi therc -- 27 Haziran 2021; 12:9:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • 2- Kaldıraç ve antik dönem vinçleriyle yapıldığı iddia edilmesinin yanında, bu taşların 800km öteden kanallar vasıtası ile teknelere bindirilerek taşındışını ve on binlerce kölenin rampa sistemini kullanarak çektiğini iddia ettiler.


    Bana göre en mantıklı argüman 2 numara. En azından sistem, yani yapılış tekniği hakkında bilgi veriyor. Bence Mısırlılar İnşaat Mühendisliğinden ve matematikten haberdardı, sadece ismi farklıydı.

  • Tonlarca ağırlıktaki taşların bu vinçlerle kaldırılması imkansızdı, tekneler ise bunları taşıyabilecek yapıda değillerdi. Bununla beraber granit gibi taşların işlenmesi o gunku teknoloji ile imkansızdı. Mısırlılar yüksek astronomi, geometri ve matematik bilgisine sahipti ve birçok olcumun icadını yapmışlardı. Bunlar yapıtlarında görülebilir. Bunu açıklayabilen tek gerceklik Jeopolimer ve mercek yapımı ile eritim işlemi. Ayrıntılar ve nasıl yapıldığına dair bilgiler için lütfen videoyu izleyerek yorum yapınız. Kaldıraç ve vinç iddialarının başını Heredot çeker, Heredot bu konuda ya kandırıldı yada bilgileri saklamak için bu hikayeyi uydurdu. Bu mimari bilgiyi daha sonra Yunanlılar, ardından da Romalılar kullandılar, görkemli tapınakları da bu şekilde inşa edildi


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-4A681DC35

    2- Kaldıraç ve antik dönem vinçleriyle yapıldığı iddia edilmesinin yanında, bu taşların 800km öteden kanallar vasıtası ile teknelere bindirilerek taşındışını ve on binlerce kölenin rampa sistemini kullanarak çektiğini iddia ettiler.


    Bana göre en mantıklı argüman 2 numara. En azından sistem, yani yapılış tekniği hakkında bilgi veriyor. Bence Mısırlılar İnşaat Mühendisliğinden ve matematikten haberdardı, sadece ismi farklıydı.

    Piramitleri köleler yapmadı. Yevmiye sahibi kimseler yani ücretli Mısırlı işçiler yaptı. Piramit inşası ciddi bir istihdam kaynağı ve tanrıları ve Horus sayılan kralı onurlandıran dini ve vatani bir görevdi. Kesinlikle haberdardılar yoksa böylesi büyük yapıları dikmeleri mümkün değil. Mısırlıların piramit şantiye alanlarından bazıları günümüze ulaştı. Anlaşıldığı kadarıyla gemiler, kızaklar, rampalar, kaldıraç ve vinçler yardımıyla piramitleri yaptılar. Çeşitli alet edavatla da sayısız ince rütuş attılar. Piramitler büyük bir organizasyon, mimari / geometrik ve pratik bilgi birikiminin eseri. Çok pahalı oldukları için de kimisi tamamlanamadı veya bakım görmeyince zamanla yıkıldı (Meidum Piramidi gibi).


    http://www.ancient-egypt.org/history/old-kingdom/4th-dynasty/snofru/pyramids/meidum-pyramid.html


    Çok açık ki, bu yapılar insan yapımı ve oldukça eski. Antik insanların beceri ve emeklerinin bir ürünü. Diğer iki teori de çok mantıksız. İlki bir bağımlı değişkeni (piramit inşası) bir bilinmezlikle (uzaylılar) açıklama girişimi. Üçüncüsü için ise söylenebilecek şey nükleer saldırıların araz bırakması ve ileri teknolojiden muhakkak kalıntıların kalacak olması. Nükleer saldırı yapılsaydı veya öncesinde yüksek bir teknoloji varolsaydı jeolojik veya arkeolojik olarak bunlar tespit edilirdi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bir yandan piramit inşasının evrimi tarihsel olarak izlenebiliyor. Öyle daha en baştan büyük Gize piramitlerini dikmediler. Yoser'in basamaklı piramidi gibi daha basit ve küçük örneklerle işe başladılar. Eski Mısır'da piramit yapma fikri Yoser'in ilk piramit örneğinden anlaşıldığı kadarıyla anıt mezar üstüne ilave kat ekleme fikrinden türedi. Mısırlılar kat üstüne kat ekledikçe yapının daha da görkemli ve tanrısal durduğunu düşündüler.

    https://www.livescience.com/amp/23050-step-pyramid-djoser.html

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Piramitleri kölelerin yapmadığı doğru, bunlar işçi ve muhtemelen siyahi idiler. Ancak bunlar kaldıraç ve vinçlerle yapılmadı. Olduğu yerde kalıba dökülerek jeopolimer yöntemi ile yapıldı. İşlenmesi o gün mumkun olmayan granit ise bize mısırlıların icad ettiği bir mercek yöntemini kanıtlıyor. Buna göre 1000 derece uzerine cikan eritme islemi ile granitler eritiliyor ve kalıba dökülüyor, aksi takdirde o vazolar açıklanamazdı. Neden rampa ve vinç kullanılamayacağını bir çok arkeolog tahmin eder ve saçma iddialarda da bulunmuşlardır zaten, lütfen belgeseli izleyin ,nasıl insa edildiğini detaylıca kanıtlayarak anlatıyor. izledikten sonra fikrinizin değişeceğine inanıyorum, çünkü bilimsel ve akla yatkın olan tek yöntem budur. Örneğin Vitrivius'un mimarlık kitabına bakarak sizce jüpiter tapınağını insa edebilirmiyiz? Bu da ancak belgesel de gösterilen mimari bilgisi ile mümkün hale geliyor


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • therc T kullanıcısına yanıt

    Fehmi Krasniki bir Mısır bilimci mi? Mısır bilimciliği geçtim; Fehmi Krasniki'nin herhangi bir akademik vasfı var mı? Daha çok becerikli bir yönetmen olarak şovmenlik yapmışa benziyor. Rampa veya vinç kullanımı ise gayet de arkeologların başvurduğu izahlar. Bir de bir mimar veya inşaat mühendisi değilim; yani nereden bileyim Vitrivius'un kitabındaki yapıların yeniden yapılabileceğini ya da Vitrivius'un mimarlık konusunda tamamen güvenilir olduğunu?

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Belgeseli izlemeden yorum yapmaya devam ediyorsunuz, jeopolimer iddiasında bulunan ilk kisi joseph davidovits. Kendisi kimyager ve denemelerini de yaparak bu bloklardan üretiyorlar. Cevreyi örten duvar bloklar ise tonlarca ağırlıkta, bunların 800km öteden tasınmasıni bırakın, en az 1200 adam gerekiyor, bu bile meseleye bakış açınızı degistirmek icin yeterli, ayrıca 20 yıl gibi kısa bir sureden bahsediyoruz, kusursuz yukseklikte islenmesini ve kesilmesini gerektirecek aletlerin yokluğunu da pas geçiyorsunuz, granit taş blok ve vazolardan hiç bahsetmiyorum bile. Jupiter tapınağınınsa bildiginiz gibi sutunlarıni olusturan taş blokların teki 1500 tonun üzerinde, yorum sizin, objektif bakabileceginizi düşünmüştüm ancak klasik tarihçiler gibisiniz. Heredot masalına inanmayı tercih edebilirsiniz


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Alıntı

    metni:
    Cevreyi örten duvar bloklar ise tonlarca ağırlıkta, bunların 800km öteden tasınmasıni bırakın, en az 1200 adam gerekiyor, bu bile meseleye bakış açınızı degistirmek icin yeterli, ayrıca 20 yıl gibi kısa bir sureden bahsediyoruz


    İnsanoğlu büyük işlere muktedirdir. Eski Roma standartları içinde konuşacak olursak 1200 kişi dediğiniz bir Roma lejyonu dahi değil. Romalılar Roma ve İstanbul'a yerleştirdikleri obeliskleri Mısır'dan gemilerle, yüzlerce öküzle, sayısız işçiyle binlerce kilometre öteye taşımışlar; daha ne olsun? Sizin 800 kilometre dediğiniz (ki yine hayranlık uyandıran becerilere işaret eden bir mesafe, o kadar taşıyabilen prensipte binlerce kilometre de taşıyabilir) nedir ki? İnsan ve hayvan gücünü çok hafife alıyorsunuz.


    Alıntı

    metni:
    kusursuz yukseklikte islenmesini ve kesilmesini gerektirecek aletlerin yokluğunu da pas geçiyorsunuz


    Eski Mısırlılar kesinlikle taş devrinde değildi. Oldukça sofistike alet edevatları vardı.


    Alıntı

    metni:
    Jupiter tapınağınınsa bildiginiz gibi sutunlarıni olusturan taş blokların teki 1500 tonun üzerinde


    Atina'daki Büyük Parthenon Tapınağı'nı yapmak için kullanılan mermer miktarıyla kıyaslarsanız yine de az (22.000 ton). Herhalde Atinalılara antik çağın en büyük Greko - Romen tarzda tapınak projesinde önderlik eden Perikles ve Pheidias oturup uzaylılarla veya süper teknolojik Atlantislilerle antlaşma yapmadı? En basitinden döneminin en nitelikli kaydını tutmuş bulunan tarihçi Thukidides Parthenon'u uzaylılar yapmış olsaydı oturup bunu yazardı. İnsanoğlunun kabiliyetlerini bilip bilmeden hafife aldığınız için olası açıklamalardan sapıp bilinmezlere veya katıksız uydurmalara dayanan spekülasyonlara yapışıyorsunuz.


    Alıntı

    metni:
    Heredot masalına inanmayı tercih edebilirsiniz


    Birçok kusuruna rağmen eminim ki tarihçi Heredot antik çağ konusunda uzaylı veya hiper-teknolojik gizemli medeniyet masalları pazarlayanlardan daha iyi bir tanıktır.


    @therc

    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Ne belgeseli izliyorsunuz ne yazdıklarımı okuyorsunuz, uzaylı iddiasına ilk karşı çıkan benim zaten, burada über bir teknolojiden de bahsetmiyoruz, bilimden bahsediyoruz, konuda uzun zaman çalışmış bir kimya profosorunden bahsediyoruz, jeopolimer ve mercek diyoruz. Parthenon tapınağının sutunları 10 metredir, Jupiter tapınağının ise 20 metredir(en yuksek sutunlar buna aittir) , bunlar kaldıraç ve vinçlerle inşa edilemez, olduğu yerde kalıba dökulerek uygulanan jeopolimer yöntemidir diyorum, bu karışımla yapılan taslar dısarıdan bakıldığında doğal bir taştan ayırt edilemez ve çok sağlamdır, insan ilmi ve bilmi budur. Ayrıca graniti işleyen aleti (7 mohs sertlik derecesi) gösterin desem gosteremezsiniz, cunku yok oyle birsey, adamlar bundan puruzsuz vazolar yaptılar, nasıl? basit bir karısımla olusturulan mercekler sayesinde gunes enerjisini kullanarak yuksek ısılarda erittiler ve kalıba döktüler. Sız insan ilmini küçümseyip, mümkün olmayan iş gücü masallarına inaniyorsunuz, sandığımdan daha kapalı bir zihniyette çıktınız. Daha da izlemezseniz laf anlatmaya uğrasamayacağım


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • therc T kullanıcısına yanıt

    Neyi savunduğunuz veya neye karşı tartıştığınız belli değil ki. Neyse. Tartışmaya gerek yok.

  • Nat Alianovna kullanıcısına yanıt

    Savunduğum şey işgücü masallarına daha fazla inanılıp insanların yanlış yönlendirilmemesi. Belgesel uzun vaktiniz yoksa şu haberi okuyabilirsiniz, Joseph Davidovits'in iddiasını komik bulan bir muhendis daha sonra ekibiyle arastirmaya basliyor ve elektron mikroskobu ile gözlemler yapiyor, gozlemler gercektende bunların doğal taş olmadığını kanıtlıyor, kimisinin içinde saç bile gözlemleniyor

    https://www.nsf.gov/discoveries/disc_summ.jsp?cntn_id=109692


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Belgesel dediğin bu kadar uzun olmamalı. İzledim ama yönetmen siyah tenli insanlardan sempati beklercesine uzattıkça uzatmış olayları. Mısırlıların tüm dünyayı gemiyle gezdiğini iddia etmesi ise çok absürd geldi bana. Hiç bir kanıtı yok yine de bir çok farklı medeniyette benzer ölçüler ve yöntemler var ise ilginç bir şey.


    Ben çok eksik buldum belgeseli. Evet mantıklı bir şey taş blokların eritilmiş halde iken yerleştirilmiş olmaları. 140 metreye çıkacak bir vinçtense belgeseldekine benzer şekilde yapılmış olması mantıklı. Yine de bu sıcak karışımları tutacak kalıplar tahtadan da olsa dümdüz yapmış olmaları lazım ilk etapta. Bunu açıklamıyor hiç. Tahta kalıplar 1000 derece olan sıvı halindeki taşları tutarken yanmaz mı acaba? Aynı zamanda bu merceklerle alakalı her hangi bir arkeolojik delil yok benim bildiğim. Bu da iddiasının çok önemli bir parçası. Mercek yoksa güneş enerjisi ile eritme de yok. Merceğin kanıtını sunmadan varsayım yapıyorlar, taşı eritecek sıcaklığa çıkartacak bir mercek teknolojisine sahiptiler diyerek.


    Belgeseldeki en önemli yer kimyagerin bu taşların içeriğinin doğal yolla oluşamayacağını göstermesi idi bence. Arkeologlar ne derse desin jeologlar karar verir taşın doğal olup olmadığına. Yani doğru mu yanlış mı emin olamadım. Yeterli gelmedi bana ama vinçten daha mantıklı orası kesin.


    Amatör bir yapım olmuş ki zaten yönetmen de söylüyor kendi paramız ve bağışlarla yaptık diye.

  • torlofan T kullanıcısına yanıt

    Katılıyorum çok uzundu. Siyahi olayının bende biraz abartıldığını düşünüyorum, evet işciler muhtemelen siyahi idi, ama mühendisler olmayabilir. Bunu buyuk bir kitleden destek gormek için yapmış olabilirler, ya da Fransa'dan cm iddialarına gelecek tepkiye karşın orada önemli bir nufusa sahip siyahilerden destek gormek istemis olabilirler.(ilk gosterim zira oradaydı, tepkide gosterdiler zaten) Dünyayı gezme konusu bana da biraz absurd geldi ama gerçekten ilginç diyerek geçiştirilemeyecek benzerlikler var, daha da ilginci belgeselde bahsedilmeyen piramitler de var, bunlarla ilgili olarak ortak iddialar var ama bahsetmeyeceğim, çünkü çoğu oturaklı değil ya da ucu açık sorularla dolu. 

     

    Jeopolimer yöntemi için eritme işlemi yok, burada sadece bir tür karışım var. Eritme işlemi granit için kullanılıyor ve bunların kalıpları tahta değil. Tahta 180 derecede yumusamaya başlar 300 derece ustunde ise buharlasır. Belgeselde granitten eritelen sıvı için tahta animasyonu kullanılmamış. Muhtemelen bu kalıplar jeopolimerdi ve jeopolimerin erime noktası granitle benzer seviyede. Granit erime seviyesi yaklaşık 1200 derece, jeopolimerin 1300den sonra eridigi gözlemlenmiş.

    Mercek kalıntısının olmaması konusu ise tartışmalı, bunlara ulaşan kişilerin imha ettikleri iddia ediliyor, arkeolojik bir bulgu yok ancak karışımı sunuyorlar. burada artık isin içine yorum giriyor, isteyen istediğine inanmayı tercih edebilir ama bu granitlerden olan vazo ve heykellerin nasıl bu kadar pürüzsüz işlenebildigini başka türlü açıklamak şimdilik mümkün değil gibi görünüyor, zira oldukça sert bir madde (7 mohs)


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • therc T kullanıcısına yanıt
    Katılıyorum granitten yapılan eserler için graniti eritmeyi bilmek zorundalar.

    Şı bir gerçek ki antik mısır çağından çok ileri bilgiye sahip bir topluluktu. Batının antik yunan uygarlığını bilinen en eski gelişmiş uygarlık olarak tanımak istemesinden dolayı mezopotamya toplumları gibi çok değerli görülmüyorlar. Aslına bakıldığında antik yunan uygarlığının sümerlerden babilden mısırdan çok şey öğrendiği açık.

    Bu belgesel de bir nebze olsun antik mısırın ne kadar ileri bir toplum olduğunu vurgulaması açısından güzel.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.