Ay-yıldızlı oyuncular Çarşamba akşamı Bosna´yı devirmeleri halinde müthiş bir primin sahibi olacaklar.
19 Kasım 2007 17:55 -------------------------------------------------------------------------------- Ay-Yıldızlı futbolcularımız çarşamba günkü maçı alırsa köşeyi dönecek. Gruptan çıkmamız halinde Fatih Terim de 700 bin dolar ödül alacak. UEFA ise Futbol Federasyonu´na hoşgeldin parası olarak 7.5 milyon euro ödeyecek.
A Milli Takımımız EURO 2008 yolunda mutlu sona iyice yaklaşırken herkesin cebi dolacak. Futbol Federasyonu´nun resmi olarak açıklamasa da Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri´ne gidilmesi durumunda futbolculara toplam 2.5 milyon euro prim vereceği öğrenildi. Bu rakamın daha önce kadroya çağrılan futbolcuları da kapsayacağı belirlenirken‚ Fatih Terim´in de 700 bin dolar ödül alacağı öne sürüldü.
15 MİLYON EUROYU BULACAK
Bu arada Türkiye´nin EURO 2008´e gitmesi Futbol Federasyonu´na da yarayacak. Federasyon ilk etapta UEFA´dan 7.5 milyon euro hoşgeldin parası alacak. Bu rakam sponsor ve diğer gelirlerle birlikte 15 milyon euroyu bulacak. UEFA´nın vereceği bununla da sınırlı kalmayacak. Türkiye finallerde grupta alacağı her galibiyete 1 milyon euro‚ beraberliğe ise 500 bin euro ödül alacak. Bu rakamlar çeyrek final sonrası artacak.
Takvim
Kaynak pek bir sağlam değil ama geçmişte de birçok defa örneğini yaşadığımız bir durum olduğu için yadırgamıyorum.Yapmaları gerekenlerini yaptıkları için prim almaları sizce saçma değil mi?Hiç kimse profesyonellikten carttan curttan bahsetmesin bence.Ceza olmayan yerde prim de olmamalıdır.Ayrıca hakettikleri de tam anlamıyla söylenemez.Bu sistemi ülkemize getirenler utansın !!!
Bu olay gerçekten doğruysa topluca şehit ailelerine bağış yapsınlar !!!
Maç kaybettiklerinde ceza veriliyor mu ki kazandıklarında prim verilsin.. işte bu yüzden fatih terim istifa etmeli ulusoy defolup gitmeli , milli takımı rezil ettiler kulüp takımı sanıyorlar heralde gs'nin pilot takımı değil bu aklınızı başınıza alın milli takımın primimi olurmuş
genel futbol piyasasi boyle,kizmaya hakkiniz yok,begenmiyorsaniz,maclara gitmeyin dekoder almayin, spor gazetesi okumayin ,spor programi izlemeyin bunlar para olarak gidiyor bu piyasaya
quote:
Orjinalden alıntı: kalemşör
Maç kaybettiklerinde ceza veriliyor mu ki kazandıklarında prim verilsin.. işte bu yüzden fatih terim istifa etmeli ulusoy defolup gitmeli , milli takımı rezil ettiler kulüp takımı sanıyorlar heralde gs'nin pilot takımı değil bu aklınızı başınıza alın milli takımın primimi olurmuş
Ne GS pilot takımı ya?Karde$im bu milli takım a$ın artık $u ki$isel problemlerinizi.Dilinize bir$ey yapı$tımı susmak bilmeden aynı $eyi her konu da aynı $eyleri soylemeniz komik oluyor.
Aynı yazıları 100lerce kez konu açıp 1000lerce mesajla yazmakta kararlısınız ancak çok basit olarak soruyorum.Belli bir kurumun elinde olan imkanların nasıl kullanılıcağına siz kim olarak karar vermeye çalışıyorsunuz?Siz kim olarak ve hangi icraatle bir başkasının icraatine çamur atmaya çalışıyorsunuz?
Elinizde tek bir somut örnekle gelin şu sebepten prim verilemez diye!Ayrıca prim alanlar daha çok Fb'liler Milli takımda daha çok sayıda Fb'li olduğundan.Terim Gs'yi kolluyor ya o yüzden heralde.Neyse mevzu o değil dediğim gibi.
Kim olarak ve hangi mantıkla bir kişi/kurumun parasına karışabiliyorsunuz?Aranızda yaşı tutan ve kendi parasını kazanan varsa hesabını versin bize bakalım oluyor mu?
quote:
Orjinalden alıntı: Y!g!T
quote:
Orjinalden alıntı: kalemşör
Maç kaybettiklerinde ceza veriliyor mu ki kazandıklarında prim verilsin.. işte bu yüzden fatih terim istifa etmeli ulusoy defolup gitmeli , milli takımı rezil ettiler kulüp takımı sanıyorlar heralde gs'nin pilot takımı değil bu aklınızı başınıza alın milli takımın primimi olurmuş
Ne GS pilot takımı ya?Karde$im bu milli takım a$ın artık $u ki$isel problemlerinizi.Dilinize bir$ey yapı$tımı susmak bilmeden aynı $eyi her konu da soylemeniz komik oluyor.
quote:
Orjinalden alıntı: gael
genel futbol piyasasi boyle,kizmaya hakkiniz yok,begenmiyorsaniz,maclara gitmeyin dekoder almayin, spor gazetesi okumayin ,spor programi izlemeyin bunlar para olarak gidiyor bu piyasaya
Bize genel futbol piyasasından biraz bahsetsene.Mesela Almanlar ne kadar ödüyor gruptan çıkma primi olarak yada İspanyollar ?
Futbol fedarasyonu özerk devleten beş kuruş almıyor istediği gibi harcaması lazım.
yunanistan gibi, türk halkına seyir zevki verecek futbol oynayıp rahat bir şekilde guruptan çıkacak futbol oynansaydı bile bu rakam çok derdim ama bir derece hak etmiş olurlardı. kaldı ki; 1- malta-bosna vs. maçlarındaki futbolla takımı bu duruma getiren kendileri 2- bu milli takım kulüp takımı değil burda yüreğini koyacak futbolcuların oynaması lazım, para için değil. ha bir başarı varsa makul ölçülerde (ülkenin ekonomik durumunu paralel) mükafatlandırırsın, kısaca çok pirim veriliyor diye daha iyi oynayacak futbolcunun burda işi yok...
ama şaşırmamak lazım haluk ulusoy un neresi doğru ki...
oha ya paraya bak..futbolu bırakmicaktım
Gruptan çıkan hangi Avrupa ülkelerine prim ödenmiş.İstisnalar hariç,o istisnalara da ödenen paraları genel futbol piyasasından bahseden arkadaş rakamları buraya koyabilir mi???
quote:
Orjinalden alıntı: Brooklyn
quote:
Orjinalden alıntı: gael
genel futbol piyasasi boyle,kizmaya hakkiniz yok,begenmiyorsaniz,maclara gitmeyin dekoder almayin, spor gazetesi okumayin ,spor programi izlemeyin bunlar para olarak gidiyor bu piyasaya
Bize genel futbol piyasasından biraz bahsetsene.Mesela Almanlar ne kadar ödüyor gruptan çıkma primi olarak yada İspanyollar ?
Alman teknik direktorler nekadar kazaniyor yilda veya ispanya federasyonu her maclarindan sonra nekadar sponsor geliri mac geliri kazaniyor dunya capinda,git arastir avrupa ve dunya futbol piyasasini,
buyur brooklyn ben yazayim bi kismini Avrupa futbol pazarının kısa bir analizi
Futbolda 1980’lerin ikinci yarısından başlayan değişim ve gelişim hareketi, bugün bu popüler oyunu öyle bir noktaya getirdi ki; futbol salt bir spor dalı olmaktan çıkıp, on milyarlarca dolarlık endüstriyel bir iş kolu haline dönüştü.
Tuğrul Akşar NTV-MSNBC
29 Ağustos 2004— Gösteri endüstrisinin de desteğini arkasına alan futbola ilişkin, ciddi finansal analizler yapılıyor bugün. Çok saygın ekonomi dergileri bile, futboldaki gelişime kayıtsız kalamıyor. Endüstriyel bir sektör haline gelen futbolun, yıllık finansal gelişimini her yıl Deloitte&Touch ciddi araştırmalar yaparak yayınlıyor.
Dünya futboluna sportif ve mali anlamda yön veren Avrupa futbolunun yıllık finansal gelişimini irdeleyip analiz eden Deloitte&Touch’un, bu araştırma raporundaki çarpıcı gelişmeleri dikkate aldığımızda; futbol pazarının ne denli büyük bir pastaya sahip olduğu görülecektir.
AVRUPA FUTBOL PİYASASININ FİNANSAL BÜYÜKLÜĞÜ UEFA’ya bağlı 52 ülke federasyonunun ligleri de dahil olmak üzere, 2002/03 sezonu temelinde, Avrupa’nın beş büyük ligi olan İngiltere, İspanya, İtalya, Almanya ve Fransa ligleri baz alınarak, düzenlenen bu raporda yer alan bazı temel çarpıcı verilere bir göz atalım: 1. Avrupa futbolunun 2002/03 sezonunda piyasa büyüklüğü, bir önceki yıla göre yüzde 1,5’luk bir artışla 7.2 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu büyüklüğün oluşumunda, yaratılan toplam gelirin yüzde 54’ü, 3.9 milyar Euro ile bu beş büyük lige ait. 2. Yaratılan 7.2 milyar Euro futbol pastasına en büyük katkıyı ise, 1.2 milyar Sterlin ile (yaklaşık 1 milyar 850 milyon Euro) İngiliz Premier Lig’i sağlamış… İkinci en büyük katkı ise 1,2 milyar Euro ile İtalyan Serie-A’dan geliyor. Bu beş lig içinde, toplam pastaya en düşük katkıyı sağlayan lig ise 760 milyon Euro ile Fransız ligi. Matematiksel anlamda İngiliz Premier Ligi’nin tek başına Avrupa futbol piyasasına sağladığı katma değer yüzde 26’ya ulaşıyor. Beş büyük lig içinde Premier Lig’in payı ise çok daha yükseklere, yüzde 47’ye yükseliyor. 3. 2002/03 sezonu yayın gelirlerinin, beş büyük ligde toplam 1,3 milyar sterline (yaklaşık 2 milyar Euro) ulaştığı tahmin ediliyor. Bu gelirlerin paylaşımına bakıldığında ise, yüzde 55’lik pay ile İtalyan Serie-A en değerli lig oluyor. Alman Bundesliga’sı ise, bir önceki yıla göre yayın gelirlerinin yüzde 40 azalması nedeniyle, beş büyük lig içinde elde ettiği yayın gelirleri bakımından toplam pastaya yüzde 33 ile en az katkı sağlayan liglerden. 4. Beş büyük ligde toplam ücret ve transfer maliyetleri ise 2.5 milyar sterlin (yaklaşık 3,8 milyar Euro) ile geçen yılın toplamına eşit bir gelişme göstermiştir. 5. İki ligde, yani Serie-A ve Bundesliga’da; ücret ve transfer gelirlerinin bir önceki yıla göre azaldığı görülüyor. İtalyan Serie-A’da ücret ve transfer maliyetleri bir önceki yıla göre yüzde 90’dan, yüzde 76’ya gerilerken; Alman Bundesliga’nın bu maliyeti ise yüzde 45 ile beş büyük lig içinde en düşük rasyoyu oluşturuyor. 6. Faaliyet karlılığı bakımından beş büyük lig içinde; en çok operasyonel karı, yıllık 600 milyon Sterlin (yaklaşık 920 milyon Euro)ile İngiliz Premier Lig kulüplerinin yarattığını görmekteyiz. İtalyan Serie-A takımları ise aynı dönemde yaklaşık 1,2 milyar Euro kaybettiler. Fransız 1.Lig takımlarının da faaliyet karı elde edemedikleri görülüyor. 7. Maçlara giden ortalama seyirci sayısı bakımından Alman Bundesliga, 2003/04 sezonunda yakaladığı 35,048 ortalama seyirci sayısı ile, beş büyük lig içinde en yüksek ortalamayı gerçekleştiren lig olmuştur. Bu konuda 1998-99 yılından beri, hep ilk sırada görmeye alıştığımız Premier Lig ise; ortalama yüzde 95 gibi yüksek bir doluluk oranı tutturmasına karşın, yüzde 78 doluluk oranı olan Alman Bundesliga’ya koltuğu devretmek durumunda kalmıştır. Serie A’da ortalama seyirci sayısında yüzde 10’a yakın bir düşüş gözlemlenirken; İspanya Ligi’nde düzenli olmayan, yıldan yıla çok dalgalanan bir seyirci ortalamasıyla Lig maçları oynanmaktadır. Fransız 1.Ligi’nde ise son Dünya Kupası fiyaskosundan sonra ortalama seyirci sayısında önemli bir düşüş kaydedilmiştir. Fransız ligi ortalama seyirci sayısı bakımından, bu beş büyük lig arasında sonuncu sırada yer almaktadır Anılan rapor gösteriyor ki; Avrupa’da futbol katma değerinin yüzde 54’ünü, “beş büyük Lig”, yani İngiltere’nin Premier Lig’i, Alman Bundesliga, İspanyol La Liga, İtalyan Serie A ve Fransa’nın 1.Lig’i yaratıyor. Deloitte & Touche Sport’a göre, 2000/01’de 6.6 milyar Euro olan gelir; 2001/02’de yüzde 7,5’luk bir artışla 7.1 Milyar Euro’ya; 2002/03’te de 7,2 milyar Euro’ya ulaşmıştır. Gerçekten de 2002/03 ve diğer sezonlarda elde olunan gelire ve gelirdeki büyüme hızlarına baktığımızda, bu beş ligin, diğer Avrupa liglerinden uzak ara önde olduğu görülüyor. İngiltere’nin sadece maç günü geliri (bilet satışı, satılan logolu ürünler, ve maç günü diğer satış gelirleri) bile Alman, Fransız, İtalyan ve İspanyol Lig’lerinden 3 kat daha fazla bir büyüklüğe sahiptir. Son olarak söyleyeceğimiz şey ise, bize belki bazı mesajlar verecektir. 2002/03 sezonunda İngiltere’de, Premiership ve diğer alt lig kulüpleri, devlete toplam 850 milyon dolar vergi ödemişlerdir. kaynak" Tuğrul Akşar NTV-MSNBC
Yıllardır bu böyle.Milli takımlar teknik direktörü de devletten en çok para alan memur sıfatını taşıyor.Cumhurbaşkanınından bile daha fazla maaş alıyor.
Millilere prim
SIK sık duyarız...
"Boğaz�ı mahvettiler!"
"Ormana villa sitesi yapılır mı?"
"Sahiller beton yığını oldu!"
*
Sor, bunu diyene... "İster misin o evlerden birini?"
Bırak tapusunu, şaka yollu teklifte bile omurgalı durmayı beceremez, bükülüverir.
*
"Asker şöyle, asker böyle" der.
Asker davet verir.
Bakarsın, en önde o.
"Türban Köşk�e çıkmamalı" der.
Bi resepsiyon... Kuyrukta!
"Şu tivi programı iğrenç" der.
Çağır.
Koşar.
"Çıııktık aaçık alınlaaa..."
Göster koltuğu.
Balıklama AKP�de.
Veya tersi.
*
"Bedava sirke baldan tatlı" Japon atasözü müdür? Bal tutup, parmağını yalayan İngiliz var mı?
"Beleş atın dişine bakılmaz birader" diyen Amerikalı gördünüz mü hiç?
"Atın ölümü arpadan olsun şekerim" diye nasihat eden Hollandalı?
"Boş mezar bulsa, uzanan" İsviçreli?
"Üzümünü ye, bağını sorma" diye akıl veren Kanadalı?
*
İki çeki oduna...
İktidarı kodu mu?
Kodu.
*
Hal böyleyken...
Neymiş efendim, milli takıma prim verilecekmiş, vay efendim, o işin maddiyatı mı olurmuş, her şey para için yapılmazmış ki, ayıpmış, insan utanırmış, falan.
*
Geçiniz...
*
Ahlak dersi veren gazeteci esnafının kaç tanesi bu akşamki maça "bilet parası ödeyip" girecek?
"Şu ana kadar prim konusunu hiç konuşmadık. Çocuklarımız ne isterlerse vereceğiz. Onlar tüm Türk insanını sokaklara döktüler. Ne verirsek azdır diyorum. Çünkü bu‚ parayla ölçülecek bir şey değil. Biz onları hiçbir zaman mağdur bırakmadık. Bunun düşünülecek bir tarafı yok. Hepsine helal olsun."
quote:
"Şu ana kadar prim konusunu hiç konuşmadık. Çocuklarımız ne isterlerse vereceğiz. Onlar tüm Türk insanını sokaklara döktüler. Ne verirsek azdır diyorum. Çünkü bu‚ parayla ölçülecek bir şey değil. Biz onları hiçbir zaman mağdur bırakmadık. Bunun düşünülecek bir tarafı yok. Hepsine helal olsun."
Çok doluyum ama yeni internet yasası uyarınca tepkimi mümkün olduğunca nazik bir dille anlatmaya çalışacağım
Kendisini Norveç maçından sonra televizyonda izlerken de benzer şeyler söylemişti Haluk bey. Haluk bey gözyaşları içindeydi ve konuşmakta güçlük çekiyordu. YENİ BİR DESTAN YAZMIŞTIK ????? Öyle ya Bosna-Malta gibi takımlarla ve Yunanistan ve Norveç gibi Avrupa futbol endüstrisinin devleri ile aynı gruptan dişe diş kora kor bir mücadele ile finallere çıkma şansını yakalamıştık. Böyle bir manzara karşısında kim gözyaşlarını tutabilirdi ki?
Böylesine zor bir grupta finallere çıkma şansını son maça bırakan millilerimize ne yapsak azdı. Haluk bey de maddi olarak ne isterlerse az olacağını ifade ediyordu...
Milli seremoniye asker selamı vererek çıkan‚ galibiyetleri şehit ailelerine armağan ettiklerini söyleyen milli kadromuzun maddi olarak bir maçtan kazanacağı birkaç yüzbin dolarının ne önemi vardı ki?
Ne mi yaptılar? Sadece görevlerini.
Bazısı sadece görevini yaparken evine tabut içinde dönüyor. Bazısı sadece görevini yaparken elini bacağını kaybediyor. Bazısı sadece görevini yapmak için sabahın ayazında fabrikanın yolunu tutuyor. Bazısı sokak süpürürken bazısı 8-9 yaşında sanayi sitelerinde tanışıyor yeni görevleriyle.
Kimse onlara işlerini yaptıkları için fazla para ödemiyor. Ama bizim çocuklar ve Fatih Hocamız görev yaptıkları için cepler doluyor. Aslan hocamız ayda 100.000 YTL alırken‚ vatansever futbolcularımız da ufak meblağlar tabi ki isteyecekler.
Ben helal etmiyorum Haluk bey. Bu paralar futbolculara ödenirse ben hakkımı helal etmiyorum. Bu kadar berbat bir gruptan bu kadar berbat bir kadro ve taktik anlayışı ile şansını son maça bırakan takıma ve teknik kadroya bir lira hakkımı helal etmiyorum.
Bu kadar ucuz bir gruptan bu kadar rezalet sonuçları çıkardıktan sonra gözyaşlarına boğulan size‚ sayın hocamız Fatih Terim´e ve oyuncularımIza bir kez daha sesleniyorum.
HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!
çok güzel bir yazı...
Devletten?
Memur??
Öğrenmeniz gereken pek çok şey var.Bir kısmını yukarıda yazdık internette pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz bununla ilgili.
quote:
Orjinalden alıntı: KillForYou!
Yıllardır bu böyle.Milli takımlar teknik direktörü de devletten en çok para alan memur sıfatını taşıyor.Cumhurbaşkanınından bile daha fazla maaş alıyor.
quote:
"Şu ana kadar prim konusunu hiç konuşmadık. Çocuklarımız ne isterlerse vereceğiz. Onlar tüm Türk insanını sokaklara döktüler. Ne verirsek azdır diyorum. Çünkü bu‚ parayla ölçülecek bir şey değil. Biz onları hiçbir zaman mağdur bırakmadık. Bunun düşünülecek bir tarafı yok. Hepsine helal olsun."
Çok doluyum ama yeni internet yasası uyarınca tepkimi mümkün olduğunca nazik bir dille anlatmaya çalışacağım
Kendisini Norveç maçından sonra televizyonda izlerken de benzer şeyler söylemişti Haluk bey. Haluk bey gözyaşları içindeydi ve konuşmakta güçlük çekiyordu. YENİ BİR DESTAN YAZMIŞTIK ????? Öyle ya Bosna-Malta gibi takımlarla ve Yunanistan ve Norveç gibi Avrupa futbol endüstrisinin devleri ile aynı gruptan dişe diş kora kor bir mücadele ile finallere çıkma şansını yakalamıştık. Böyle bir manzara karşısında kim gözyaşlarını tutabilirdi ki?
Böylesine zor bir grupta finallere çıkma şansını son maça bırakan millilerimize ne yapsak azdı. Haluk bey de maddi olarak ne isterlerse az olacağını ifade ediyordu...
Milli seremoniye asker selamı vererek çıkan‚ galibiyetleri şehit ailelerine armağan ettiklerini söyleyen milli kadromuzun maddi olarak bir maçtan kazanacağı birkaç yüzbin dolarının ne önemi vardı ki?
Ne mi yaptılar? Sadece görevlerini.
Bazısı sadece görevini yaparken evine tabut içinde dönüyor. Bazısı sadece görevini yaparken elini bacağını kaybediyor. Bazısı sadece görevini yapmak için sabahın ayazında fabrikanın yolunu tutuyor. Bazısı sokak süpürürken bazısı 8-9 yaşında sanayi sitelerinde tanışıyor yeni görevleriyle.
Kimse onlara işlerini yaptıkları için fazla para ödemiyor. Ama bizim çocuklar ve Fatih Hocamız görev yaptıkları için cepler doluyor. Aslan hocamız ayda 100.000 YTL alırken‚ vatansever futbolcularımız da ufak meblağlar tabi ki isteyecekler.
Ben helal etmiyorum Haluk bey. Bu paralar futbolculara ödenirse ben hakkımı helal etmiyorum. Bu kadar berbat bir gruptan bu kadar berbat bir kadro ve taktik anlayışı ile şansını son maça bırakan takıma ve teknik kadroya bir lira hakkımı helal etmiyorum.
Bu kadar ucuz bir gruptan bu kadar rezalet sonuçları çıkardıktan sonra gözyaşlarına boğulan size‚ sayın hocamız Fatih Terim´e ve oyuncularımIza bir kez daha sesleniyorum.
HAKKIMI HELAL ETMİYORUM!
Her kelimesine katılıyorum.
400defa 500defa gerekirse 10000defa daha yazalım.Bahsi geçen para hiçbirinizin parası değil.Hakkınız yokki helal edesiniz!
quote:
Orjinalden alıntı: vaypcnet
Devletten?
Memur??
Öğrenmeniz gereken pek çok şey var.Bir kısmını yukarıda yazdık internette pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz bununla ilgili.
quote:
Orjinalden alıntı: KillForYou!
Yıllardır bu böyle.Milli takımlar teknik direktörü de devletten en çok para alan memur sıfatını taşıyor.Cumhurbaşkanınından bile daha fazla maaş alıyor.