Şimdi Ara

Midsommar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
939
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj




  • http://www.beyazperde.com/filmler/film-264668/

    Özet ve Detaylar

    Midsommer, genç bir kadının ve onun erkek arkadaşının İsveç'te yerel bir pagan kültünün avı haline gelene kadar geçirdikleri yolculuğu anlatıyor. Kill List tarzı olan yapımın yönetmen koltuğunda Sundance ve South by Southwest film festivallerinde boy gösteren ve eleştirmenler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan "Ayin"in yönetmeni Ari Aster oturuyor. Filmin başrollerinde Lady Macbeth ile yıldızı parlayan Florence Pugh, Detroit'in yıldızları Jack Reynor ve Will Poulter'a ek olarak William Jackson Harper yer alıyor.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi BlackGhost12 -- 15 Mayıs 2019; 11:52:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • Film bugün vizyona girdi ve izleme şansım oldu akşam seansında. İlk filmin daha üstünde bir film gelmiş Ari Aster'dan. Vizyonda ne izlesem diye bakanlar için kesinlikle tavsiye edeceğim bir film.

    Ancak hop oturup hop kaldıran türden bir film değil, genel itibariyle havası olsun oyuncu performansları olsun gerim gerim geren bir film, hele de baş rolün yerine kendiniz koyduğunuzda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Erkek arkadaşı ile olan ilişkisinde bir tür çıkmaza giren Dani aynı zamanda bunun üstesinden gelebilmek için de elinden geleni yapmaktadır ancak kardeşinin içinde bulunduğu psikolojik durum/rahatsızlık kendisini de etkilemektedir hatta kardeşinden bunu körükleyecek belirli aralıklarla rahatsız edici mesajlar/mailler almaktadır. Kendisinde de panik atak rahatsızlığı olmasından sebep bu tür mesajlar onun dünyasını bir hayli allak bullak etmekte. Tüm bunlara rağmen erkek arkadaşı elinden gelen desteği arkadaşlarının olumsuz uyarılarına rağmen göstermektedir hatta iyi gelir düşüncesiyle onu İsveç'e yapacakları geziye(?) götürme kararı alır

    Filmin ilk bölümü bu şekilde özetlenebilir. Bu kısımda genelde yardıma ihtiyaç duyduğunuzda en yakınlarınızdakilerden göreceğiniz desteğin önemi ve arkadaş çevrelerinin ikili ilişkiler üzerinde ki etkileri üzerinde durulmuş, bir de sophia loren

    Filmin İsveç'te geçen kısımlarını okuyabilmek için bir hayli dikkatli izlemek gerekiyor hatta eğer gerçekte var ise bu "ritüel"e dair bir şeyler biliyor olmanız filmi anlamınızı kolaylaştırabilir. Açıkçası böyle bir ayin/ritüel var mı bilmiyorum ne gördüysem, film bana ne söylediyse bunun üzerinden giderek yorumlamak isterim çünkü bir iki kısım ciddi anlamda rahatsız edici ve gerçekleşmeme nedenini anlayamadım


    İçinde Dani'nin de olduğu bir gurup genç isveç'e dış dünyadan yalıtılmış bir bölgeye geziye(?) gidiyor. Bu gençlerden kimisi yazacağı teze bir katkısı olacağını düşündüğü için bu tura katılıyor. İşin ilginç yanlarından biri de bu, bu gençler filmin ilerleyen kısımlarında iki yaşlı insanın yüksekçe bir yerden bize göre intihar bölge halkına göreyse karşılıklı anlaşılmış bir tür ötenazilerine şahit oluyorlar. Her şey güllük gülistanlık gidiyorken birden bire böyle bir tablonun ortaya çıkması sonrasında birçok insan gibi ben de şok olurdum bu da yetmezmiş gibi etrafta ki herkes bu davranışın normal olduğunu savunuyor yani hangisine şaşırayım intihara mı yoksa bunun normal karşılanmasına mı bilemezdim. İşte bu noktada geziye katılan hatta iq'su normalin üstünde olduğuna işaret eden tez çalışmalarını referans alırsak senin anormal bir yere geldiğini bu zeka düzeyinde biri olarak anlaman gerekir. Bu ne demek, bu bölgede yaşayan insanlar otoritenin kendisi, kural koyucularının kendisi, ölüme/sadakate/bağlılığa/sorumluluğa/adalet kavramı gibi konulara senin baktığın gibi ya da dış dünyada bakıldığı gibi bakmıyorlar, bu insanlardan daha yüksek bir yargı yok, bir tür tanrı gibiler. Eğer yanlışlıkla bu insanların hoşuna gitmeyecek bir davranışta bulunursan bunun hayatına maal olmaması işten bile değil ancak sen buna rağmen orada kalıp çevrene adapte olmayı tercih ediyorsun hatta kimisi tezi uğruna olmayacak işlere girişiyor. E yani sen o bölgede olan olayları bir şeyler pahasına normalleştirirsen başına geleceklerden de sen sorumlusun oradakiler değil çünkü intihar olayında bu adamlar sana çok açık bir şekilde mesajı verdiler

    Film bu aralıkta devam eiyor, bize göre anormal onlara göre gayet normal sayılabilecek envai çeşit olay gerçekleşiyor ki neredeyse gerçekleştirdikleri her ayin bir veya birkaç insanın ölümüyle sonuçlanıyor desek yanlış bir şey söylemiş olmayız. Birileri ortadan kayboluyor, birileri nişanlandığı kız arkadaşını orada bırakıp gitme gibi kimsenin yapmayacağı bir davranışı yaptı gibi göstermeye çalışıyor, birileri ölüp gitmiş halen daha seks düşünen tipler var tüm bu tuhaflıklara rağmen kimse de çıkıp demiyor ki burası nasıl bir yer


    Neyse, sinematografi çok iyi, ses kullanımı oldukça başarılı, oyunculuklar gayet iyi, tahmin edilebilirlik bir hayli düşük. Kesinlikle sinemada gösterimdeyken izlemenizi tavsiye ederim çünkü bu kadar garip (olumsuz anlamda söylemiyorum) bir korku/gerilim türü filmi iddia ediyorum ki daha önce izlemediniz




  • Belli ki ayin muhabbeti yönetmenin icinde kalmış. Önceki filmin sonunda kaşıkla tattırdığını bu filmde kazanla üstümüze boşaltıyor. İlk yarıdaki olaylar daha kısa tutulabilirmiş. Filmin özellikle son 40 dakikası “Abi bu ne ?” ile geçti. İzleyecekler bunun bir korku filmi olmadığını bilmeli. (Jumpscare bulamayan salondaki aşıklar büyük hayal kırıklıkları ile ayrıldılar.) Gerçekten güzel bir gerilim filmi. Film boyunca yüzümde bir keyifli bir gülümseme vardı. Sinemada monotonluktan sıkılanlar kesinlikle denemeli.
    Son bir not ile böyle bir filmi sinemada izlene şansımızı hala elimizden almadıkları için mutlu olduğumu belirtmeliyim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Film korku filmi degil. Korku filmi severler gitmesin.
    Melankoli aci cekmeyi ve dramayi , mutsuzlugu , kotu olmayi seviyorsaniz ve sert biseyler ariyorsaniz gidin.

    Ben korku duygusunu sevdigim icin ve yonetmenin efsane ilk filminden dolayi gittim. Ancak kufur ederek ve kendimi kotu hissederek ciktim.

    Hem beklentim karsilanmadi . Hemde 2 saat boyunca siddetli bir sapkinlik izlememden dolayi kotu hissettim.

    Cannibal Holocaust tarzi bir film u tarzi sevenler bunuda sever . Kotuluk var . Film kotu degil hatta anlatmak istediklerini vurucu etkiyle anlatiyor . Muhtemelen boyle kominyonlar gercekten var .

    Ben zaten gerceklerden kacmak icin sinamaya gidiyorum. Korkuyu seviyorum . Ama saf kotuluk ve sapkinligi sevmiyorum

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Çok hoşuma gitti film tam istediğim tarzdaydı hereditary ve bu. Yönetmeni aldım takibe.
  • Ben pek beğenmedim. Yani anlamsız. İzlerken şunu düşündüm hep; demek bu tarikat işleri elin Avrupalısında da var. Hem de daha manyakça. Davet diye bir film vardı o da buna benziyordu. Yani demem o ki ne oluyoruz ne izledik biz niye izledik. Ne ders çıkartmam lazım tam bi muamma.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Filmi dün izledim. Öncelikle bu filmin korku filmi olmadığını söylemek gerekiyor. Eğer böyle bir beklentiniz varsa hiç izlemeyin derim. Ama diğer arkadaşların yazdığı gibi kötülük görmek, manyaklık görmek vb. görmek istiyorsanız bu film tam size göre.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Korku değil, gerilim değil, öylesine güya cadıcılık oynayan tipler. Neyin neden yapıldığı belli değil. Çöp bir filmsi. Evcilik oynanmış ama biraz sertçe.
  • Film sinemadan tam anlamıyla anlayan ve zevk alanlar için bulunmaz hint kumaşı. Sinemadan anlamayanlar için sıkıcı bir 90 dakika olur çünkü japonca konuşan birini japonca bilmeden dinlemeye benzer. Çekimler, müzikler, sahne geçişleri orgazmik olmuş. Film korku filmi değil ama süre boyunca gerim gerim geriyor ve rahatsız ediyor aynı Ayin gibi. Ama bu defa bu kadar aydınlığın , güneşin ve çiçek böceğin için de başarıyor bunu. Diğer yandan bağnazlığın ne kadar korkunç sonuçlara yol açtığını da görebiliyoruz. Eğer çizgisini bozmaz ise bu yönetmen 2. Kubric olma yolundan gidecektir.
  • Belli başlı sahneler var, attestupa sahnesi gibi, o sahneler için bile izlenebilir. Yine de bağlamı zaman zaman fazlaca kopan, kurgu ve gerçekçilik sorunları olan bir film. Hereditary'nin gölgesinde.
  • Yer yer etkileyici sahneler olmasına ve çok vaatkar başlamasına rağmen pek beğenemedim. Gün ışığında çok iyi seçilen renklere, baş döndüren kamera açılarına bayıldım fakat hikaye meh. Florence Pugh pek tatlıydı <3 6.5/10.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hereditary'nin daha iyi olduğunu düşünüyorum.

    < Bu ileti Android uygulamasından atıldı >
  • sinemada izlemiştim, film görüntü olarak harika olsa da konusu olaylar falan korkudan ziyade iğrençlikti. Belki de beklentim korku filmi olduğu için ve ben ritüel-gelenek tarzı olaylara karşı olduğum için bana kötü geldi. Benim puanım 3/10, eğer benim gibi sinemayla sanat anlamında ilginiz yoksa görüntü, çekim kalitesi ve doğanın yansıtılması gibi şeylerle fazla ilgilenmiyorsanız zaman kaybı olduğunu düşünüyorum.

  • Bunu izlemiştim, hiç de realiteye uymayan tam bir deli saçmasıydı. Sanat olarak etkileyici olabilir ama içerik? hiç beğenmedim.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rindaman -- 19 Haziran 2021; 1:40:41 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rindaman

    Bunu izlemiştim, hiç de realiteye uymayan tam bir deli saçmasıydı. Sanat olarak etkileyici olabilir ama içerik? hiç beğenmedim.

    Tarih boyunca yaşanan ve hala yaşanmakta olan bir çok tarikat olayları, katliamlar, ayinler, kurban etmeler gerçek değil mi yani? Gayette gerçek hayatta olan şeyler bu filmdekiler.

  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.