1960 ortalarında, Anadolu'da vuku buluyor bir olay. Pazar iznine çıkan bir er; bir hayratın başında, su doldurmak ile meşgul olan sıradan bir ev anası ile karşılaşır. Ana, ona doldurduğu sudan ikram eder; ardından da Er, teşekkür mukabilinde suyu eve taşımasında yardımcı olur. Ana ile bu Er'in tanışıklığı, bir vakit daha sürer. Ana oğul raddesine kadar uzanır. Bu dönemden birkaç yıl sonra; bu ana, evinde ölü şekilde bulunur. Tabii, o zaman adli tıp usulleri, gelişmiş düzeyde olmadığı için; tahkikat çok uzun sürer. En sonunda anlaşılır ki; bu Er, ananın evinde gece vakti hırsızlık için girer. Altınları, kıymetli eşyaları ve paraları çalarken Ana, bu şerefsize mukavemet gösterir. İtiş, kakış esnasında; Er, anayı fırlatır. Ana da boynuna darbe alarak, kısa bir sürede canını verir. Sonradan mevzu aydınlanır, karar verilir. Hırsız, idam sehpasında; tüm şehre afişe edilir. Memurlar; "işte bu şerefsiz, bu hain ***olayı anlatır***, böyle yaptığı için şu tarihte, şehir meydanında idam edilecektir" der. O dönem de, halk; çocuklarını ibret alsınlar diye infazın yapılacağı alana götürür. Nihayetinde idam gerçekleşir, ve adalet yerini bulur. Bu olaya tanık olan çocuklardan bazıları, aylarca bu olay akıllarına gelmeden uykuya dalamaz; ancak bölgedeki insanların değerlendirmesine göre; bu olay "hiçbir suçun cezasız kalmadığına" yönelik, güzel bir emsal teşkil etmiştir. Konu hakkında fikirleriniz, yorumlarınız nedir. < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi whatifisnt -- 15 Eylül 2022; 15:24:41 > |
Bildirim