Şimdi Ara

MELEKLERİN NURDAN(IŞIKTAN) YARATILMASI BİLİMLE ÖRTÜŞEBİLİR Mİ 'TEORİ'

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
32
Cevap
1
Favori
1.631
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar ne zamandır kafama takılan bir soru var.

    İslam dininde meleklerin nurdan yaratıldığı ve ağırlığı olmayan, zaman mevhumu olmayan, varlıklar olduğuna dair eski yıllardan beri gelen ağırlıklı bir görüş var.

    Peki zamanı durdurabilmenin tek yolu ışık hızına ulaşmak olduğunu hatta ışık hızına tam olarak ulaştığında kütle ağırlığının sıfıra ineceğini bir çok kez ilgiyle okumuş birisi olarak kafama çok takılan bir konu acaba melekler konusu islamı bilime bağlayan bir olgu olabilir mi?

    Örneğin okuduğum bazı dini yayınlarda meleklerin aynı anda bir yerden başka bir yere gidebileceği zaman kaybetmeden geri gelebileceği gibi şeyler yazıyordu.Bu yazıları yazanların benim teorimle alakalı düşündüklerini hiç sanmıyorum çünkü ışık hızı ve zaman hakkındaki kuramlar çıkmadan önce eski dini büyüklerin falan yazdığı yazılar.

    Bu konu beni hep şüphelendirmiştir acaba sizin görüşleriniz neler?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aytacikomadrid -- 8 Kasım 2012; 13:54:16 >







  • Bilim, denenebilir tekrarlanabilir şeyler ile ulaşır. Yani bir şeyi deneyleyemezsen onunla ilgilenmez. Melekleri nasıl deneyleyebiliriz ? Melekler var mıdır ? Yok mudur ? Sorusunun cevabını bile bilmeden taa buraya kadar gidilemez. Bilim varolan şeylerle ilgilenir, varlığı yokluğu felsefik/dini tartışma konusu olan şeylerle ilgilenmez.

    1-Melekler var mıdır ? Bilmiyoruz

    2-Zaten 1'den sonra yapman gereken şey bilim açısından onu bulmaktır. Bulunca soru sorup kafa yorabiliriz.

    Kişisel fikrim olarak; dinlerin herhangi başka bir disiplin ile desteklenmesine gerek yoktur. Din dogmatiktir ve inanç üzerine kuruludur. Dogmatik olan şeylere olan inanç da dogmatik inançtır. Bilimsel inanca varsayım denir; ki zaten bu varsayımlar da yine bilimsel görüşlere göre öne sürülür.
  • Sanırım siz burda olduğunu bilip bilmediğimiz şeylerden bahsediyorsunuz bense meleklerin kendisinden değil yüzyallar öncesinde ışığın zaman ve kütlesinin olmayan bir varlık olan meleklerle bagdaştırılmasını hatta dolaylı olarak değil direkt olarak nurdan yaratılmış denmesini ilginç buluyorum.

    Bu söylediklerim o zamnın insanlarının zaman kütle ve ışık varsayımlarından bi haber oldukları gerçeğini değiştirmez.Geçmiş zaman insanlarının zaman kütle ve ışık ilişkisi hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadıklar tarihsel ve bilimsel bir gerçektir. Zaten biliyor olmaları bilim tarihine ters bir düşünce olur.

    Umarım burdaki ana konunun melekler değil islam dini hakkında eskiden gelen "meleklerin neyden yaratıldığı" konusu olduğunu ve bu konunun bu kadar eski tarihte şimdiki bilimsel gerçeklerle nasıl örtüştürüldüğü olduğunu anlamışsınızdır.

    Yani konumuz meleklerin olup olmadığı yerine melekere yüklenen birçok değerin ilginç bir şekilde şimdiki bilimsel görüşlerle örtüşmesidir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aytacikomadrid -- 8 Kasım 2012; 13:55:34 >




  • Başlık ile söylemek istedeiğin şey arasında baya bir fark varmış. Yaratılış melekler ve bilim.. Anlatabildim sanırım.

    Işık hakkında o zamana ait herhangi bir bilimsel araştırma veya bulgu yok. Işığa yıoğunlaşma 15-16. yüzyıllarda başlıyor. Newton da başı çekip Einstein'e teslim ediyor. Meleklere ithaf edilen özellikleri hiç araştırmadım bilmiyorum da. Sizin söylediğiniz kadarıyla zaman kavramından yoksun bir şekilde hareket kabiliyetleri varmış. Bu ışık hızı denen bir şey ile bile zamansız olamıyor. Ama en yüksek hız oluyor. Ayrıca ışıktan başka bir şeyin yani ışık diye bahsettiğimiz şey foton, fotondan başka birşeyin ışık hızına ulaşması diye bir şey yok. Çünkü kütlesinin olmaması lazım.

    Antik yunan felsefesinde de yani Sokrates öncesi filozofların da pek çok görüşü şu anki bilim ile örtüşüyor, fakat onlar o düşüncelere bilimsel yöntemlerle ulaşmadılar. Düşünerek geldiler. Böyle benzerlikle bilim tarihinde fazlaca var.




  • Kuran'da, o zaman bilinmeyen hiç bir şey yazmıyor. Zoraki anlamlar çıkarmak için kendinizi zorlamadan okuyun ve görün. Yani meleklerle ışık hızını bağdaştırmaya çalışma düşüncesi, çılgınlık.

    Arıların, çiçeklerin karnından bal çıkardığı yazar mesela. Bu çıplak gözle görünendir. Fakar günümüz gerçeği, arının bal özünü çiçeğin karnından alıp KENDİ karnında özümseyip kusarak çıkardığıdır.

    Kuran, Allah'ın 2 eli olduğunu bir yerde ağzından kaçırıyor; cennetin büyüklüğünü tanımlarken "gökler ve yer" kadar diyor. Yani dünyayı, koskoca evrenle ölçü birimi olarak yakın tutuyor. Peygamberden sürekli müşrikler mucize isterken, hurmalardan bahsediyor ve mucize göstersem de inanmazsınız mühürlüsünüz diyor. Ve bu sadece 1-2 ayette değil, kitabın bütününde durum böyle. Baştan sona okuyun, görün. Melekler ışık hızı ile gidiyor fakat dünya 6 koca günde yaratılabiliyor mesela... Cariyelerden, kölelerden bahsetmiyorum bile...

    Yanlış anlamayın kesinlikle amacım dine saldırmak değil. Sadece bu kadar somut gerçek kitapta yazarken, ışık hızı ile melekleri düşünmek çok ama çok zorlama oluyor.

    Basit ve açık olarak Ay'ın evrelerinden bahsedildiği, onun hurma ağacı gibi eğilip geri döndüğü ayeti; "aa burda ayın yörüngesinin elips olduğunu anlatıyor" diye zoraki yorumlamaya benziyor bu.




  • Ha, şunun üzerine de düşünülmesini isterim.

    Mezapotamda'da mimari eserler, kullanılan kap kacak gibi ev eşyaları, putlar vs. bunların tamamı neredeyse KERPİÇ'tir. Taş veya kiremit değil, kil veya toprak kullanılır.

    İnsanın "balçıktan, çamurdan" yaratılması düşüncesi ile bağdaşıyor mu biraz? Hatta bir peygamber, çamurdan bir kuş yapmış ve tanrı içine ruh üfleyip ona can vermiştir. Mimari ve insanların yaşayış tarzı, insanların düşünce yapılarını etkiler.

    Binyıllarca Güneş'e, Ay'a ve Yıldızlara tapmış insanoğlunun; diğer yaratılanların hammaddelerini IŞIK ve ATEŞ olarak belirlemeleri de pek garip değildir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 8 Kasım 2012; 14:37:37 >
  • Bilim din ile çatıştığında bazı gerçekleri insanlara kabul ettirmek olanaksızdır. İnsanlar bilimsel verileri bir tarafa bırakarak, inanmak istediklerine inanırlar. Müslümanı da aynıdır Hristiyanı da aynıdır bu konuda.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    evren bir atomdur
    13 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: veleciraptor

    Bilim din ile çatıştığında bazı gerçekleri insanlara kabul ettirmek olanaksızdır. İnsanlar bilimsel verileri bir tarafa bırakarak, inanmak istediklerine inanırlar. Müslümanı da aynıdır Hristiyanı da aynıdır bu konuda.

    İnanan arkadaşlardan özür dileyerek yazıyorum...

    Çünkü din "tanrının adı ile oku" diyerek başlar. Bakın bu çok kritik bir cümle. Ön kabul, tanrıdır. Objektif olarak düşün demez. "Ahireti ve dünyayı düşün, bak tanrı neler yaratmış" der. Düşünürken bile bakış açısı dikte eder. Hemen ardından cehennem azabı ile tehtid ederek, cennet ile müjdeleyerek tüm çıkış kapılarını kapatır.

    Gerekirse "çocuklarını, ananı babanı düşünme; Allah için savaşmak en hayırlısıdır" der ve cihadı her şeyden üstün tutar. Halbuki öldürülen tek suçu "bize mucize göster" "seni çok tehlikeli ve şüpheli buluyoruz" diye yakaran bir halktır. Cevap ise şaşırtıcıdır; "tanrı herkesi inandırmaz, o isteseydi hidayete ererdiniz, ne göstersek inanmazsınız" dır. Bu bakış açısı çok tehlikeli ve köklüdür. Bir kere yerleşti mi söküp atması, atomu parçalama misali...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    quote:

    Orijinalden alıntı: veleciraptor

    Bilim din ile çatıştığında bazı gerçekleri insanlara kabul ettirmek olanaksızdır. İnsanlar bilimsel verileri bir tarafa bırakarak, inanmak istediklerine inanırlar. Müslümanı da aynıdır Hristiyanı da aynıdır bu konuda.

    İnanan arkadaşlardan özür dileyerek yazıyorum...

    Çünkü din "tanrının adı ile oku" diyerek başlar. Bakın bu çok kritik bir cümle. Ön kabul, tanrıdır. Objektif olarak düşün demez. "Ahireti ve dünyayı düşün, bak tanrı neler yaratmış" der. Düşünürken bile bakış açısı dikte eder. Hemen ardından cehennem azabı ile tehtid ederek, cennet ile müjdeleyerek tüm çıkış kapılarını kapatır.

    Gerekirse "çocuklarını, ananı babanı düşünme; Allah için savaşmak en hayırlısıdır" der ve cihadı her şeyden üstün tutar. Halbuki öldürülen tek suçu "bize mucize göster" "seni çok tehlikeli ve şüpheli buluyoruz" diye yakaran bir halktır. Cevap ise şaşırtıcıdır; "tanrı herkesi inandırmaz, o isteseydi hidayete ererdiniz, ne göstersek inanmazsınız" dır. Bu bakış açısı çok tehlikeli ve köklüdür. Bir kere yerleşti mi söküp atması, atomu parçalama misali...

    Tam olarak anlattığınız gibi söylemiyor.

    Anlattıklarınızın tümü evet bahsediliyor. ama tarif ettiğiniz şekilde değil.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    Kuran'da, o zaman bilinmeyen hiç bir şey yazmıyor. Zoraki anlamlar çıkarmak için kendinizi zorlamadan okuyun ve görün. Yani meleklerle ışık hızını bağdaştırmaya çalışma düşüncesi, çılgınlık.

    Arıların, çiçeklerin karnından bal çıkardığı yazar mesela. Bu çıplak gözle görünendir. Fakar günümüz gerçeği, arının bal özünü çiçeğin karnından alıp KENDİ karnında özümseyip kusarak çıkardığıdır.

    Kuran, Allah'ın 2 eli olduğunu bir yerde ağzından kaçırıyor; cennetin büyüklüğünü tanımlarken "gökler ve yer" kadar diyor. Yani dünyayı, koskoca evrenle ölçü birimi olarak yakın tutuyor. Peygamberden sürekli müşrikler mucize isterken, hurmalardan bahsediyor ve mucize göstersem de inanmazsınız mühürlüsünüz diyor. Ve bu sadece 1-2 ayette değil, kitabın bütününde durum böyle. Baştan sona okuyun, görün. Melekler ışık hızı ile gidiyor fakat dünya 6 koca günde yaratılabiliyor mesela... Cariyelerden, kölelerden bahsetmiyorum bile...

    Yanlış anlamayın kesinlikle amacım dine saldırmak değil. Sadece bu kadar somut gerçek kitapta yazarken, ışık hızı ile melekleri düşünmek çok ama çok zorlama oluyor.

    Basit ve açık olarak Ay'ın evrelerinden bahsedildiği, onun hurma ağacı gibi eğilip geri döndüğü ayeti; "aa burda ayın yörüngesinin elips olduğunu anlatıyor" diye zoraki yorumlamaya benziyor bu.



    Arkadaşım aslında bağdaştıran ben değilim sadece ilgimi çekti farkettim. Zamanında yazılanlar ve şu an ki bilim ortada işte ben sadece birebir örtüştüğünü söylerim ki bu örtüşme olayı gerçektir. Adamlar melekler Nurdan(ışıktan) demiş ha tesadüfen demişler ha kafadan atmışlar ha belmem gökten inmeyle demişler,sonuçta kitaplara bile geçmiş işte.

    Arşimetin kaldırma kuvvetini rastgele tesadüfen farketmesi suyun kaldırma kuvvetinin gerçekliliğini baltlar mı.

    Muhtemelen tesadüfendir ama her sıkıştığımız yerde tesadüflere sarılırsak bilimsel düşüncelerimizi ne kadar ilerletebiliriz.

    Bu olayın tesdüf eseri olduğunu yada hiçbir kanıta dayanmadığını öne sürebilirsin.Tutmuşsun bana çılgın vs. gibi yakıştırma yapıyorsun. Benim çılgın olmam yada olmamam bilimsel bir gerçekliğin ne kanıtıdır nede çürütür. O yüzden bu konudan bahsetmen bile gereksiz.

    Yabancı bilim adamları ispatlanamayan veya ispatlansa bile yeterli veri elde edilmemiş olgular hakkında "probably" derler.Sen ise kesin konuşmayı tercih ediyorsun.
    Evrim ve Büyük Patlama Teorisinin gümüzdeki en popüler destekçeyicilerinden olan National Geografic Bile yayınlarında evrim ve büyük patlama hakkında sürekli "probably" (muhtemelen) diyor.

    Sana sorsak evrime de büyük patlamayada nerdeyse kesin gözüyle bakacaksın aksini söyleyene çılgın cahil deyip geçmek kolay geliyor herhalde.

    PROBABLY arkadaşım PROBABLY



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi aytacikomadrid -- 8 Kasım 2012; 15:56:06 >




  • adam neden bahsetmiş, siz konuyu nereye getirmişsiniz. tamam melekler dinsel bir öğe olabilir ama tüm semavi dinlerin ortak paydası olan melekler ve hatta cinler konusunda bilimsel olarak açıklamak mümkünmüdür? buna değinmek daha iyi olur. atomdan var olan tüm maddeler varlıklar ışık hızını aşamaz deniyor bu bir fizik kuralıdır. eğer ışık hızına ulaşırsa ışıktan hızlı olacağı için bir şekilde zamanında ve bizim boyutunda ötesine geçer demektir. bilinen böyle bir madde yoktur hatta fotonlar bile ışık hızını geçemezler. ama böyle bir şey mümkünmüdür? eğer ki madde bizim bildiğimiz atom veya enerji formu dışında başka bir formda mesela nur!!(ne olduğunu bilmiyoruz)dan olursa ve ışık hızından daha hızlı olamaya muktedir ise o zaman zamanında ötesine geçer ve bizim gözlerimiz onları asla göremez. Bu durum dini kitaplarda meleklerle ilgili anlatılanlara gayet uygundur ve bilimsel olarak mümkündür.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    Tam olarak anlattığınız gibi söylemiyor.

    Anlattıklarınızın tümü evet bahsediliyor. ama tarif ettiğiniz şekilde değil.


    Evet, maalesef daha durum daha kötü. Yazılanların ardındaki düşünceyi farkedip okursanız, kitap müthiş bir ahenk kazanıyor. Fakat "yüce tanrının söyledikleri" gözüyle okursanız ve objektif bakarsanız, en fazla 5-6 ayet ilerleyebiliyorsunuz tökezlemeden. Ben "esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı" ile okumuyorum. Ben yüce bir tanrı umarak yazılanları okuyorum, fakat yazılanlar bundan çok uzak. "Sevgi" kelimesi de pek az geçer mesela, "cihad, savaş" kelimeleri onlarca kez geçerken... Keşke demokratik ve empatik bir toplum olsaydık da gerçeği daha net ifade edebilseydim.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 8 Kasım 2012; 16:13:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aytacikomadrid

    Arkadaşım aslında bağdaştıran ben değilim sadece ilgimi çekti farkettim. Zamanında yazılanlar ve şu an ki bilim ortada işte ben sadece birebir örtüştüğünü söylerim ki bu örtüşme olayı gerçektir. Adamlar melekler Nurdan(ışıktan) demiş ha tesadüfen demişler ha kafadan atmışlar ha belmem gökten inmeyle demişler,sonuçta kitaplara bile geçmiş işte.

    Arşimetin kaldırma kuvvetini rastgele tesadüfen farketmesi suyun kaldırma kuvvetinin gerçekliliğini baltlar mı.

    Muhtemelen tesadüfendir ama her sıkıştığımız yerde tesadüflere sarılırsak bilimsel düşüncelerimizi ne kadar ilerletebiliriz.

    Bu olayın tesdüf eseri olduğunu yada hiçbir kanıta dayanmadığını öne sürebilirsin.Tutmuşsun bana çılgın vs. gibi yakıştırma yapıyorsun. Benim çılgın olmam yada olmamam bilimsel bir gerçekliğin ne kanıtıdır nede çürütür. O yüzden bu konudan bahsetmen bile gereksiz.

    Yabancı bilim adamları ispatlanamayan veya ispatlansa bile yeterli veri elde edilmemiş olgular hakkında "probably" derler.Sen ise kesin konuşmayı tercih ediyorsun.
    Evrim ve Büyük Patlama Teorisinin gümüzdeki en popüler destekçeyicilerinden olan National Geografic Bile yayınlarında evrim ve büyük patlama hakkında sürekli "probably" (muhtemelen) diyor.

    Sana sorsak evrime de büyük patlamayada nerdeyse kesin gözüyle bakacaksın aksini söyleyene çılgın cahil deyip geçmek kolay geliyor herhalde.

    PROBABLY arkadaşım PROBABLY

    Ne evrime, ne tanrının varlığına-yokluğuna, ne de big bang'e kesin gözüyle bakıyorum.

    Arşimet kaldırma kuvvetini tesadüfen bulmamıştır. Newton da çekim kuvvetini başına elma düşerek bulmamıştır. Bunlar bilimin ardındaki emeğe hakaret amaçlı söylemlerdir. Hiç kuramlar oluşturmuş insanlar bunları tesadüfen yapmış olabilirler mi?

    Konuya dönersek... Melekler ile bilim, nasıl örtüşüyor açıklar mısınız? Gerçekten anlamadım bunu. Melekleri de "dini yayınlardan" veya "hadislerden" aktarmayın. Kuran'daki tasvirlerine göre konuşalım. Çok fazla uydurma ve söylenti var bilirsiniz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 8 Kasım 2012; 16:23:49 >




  • İnsanın kıt aklıyla yaratıcıyı ölçmeye çalışması zavallı bir durum olmalı.

    Halbuki insanın yaratıcının o büyük "ismini" kavrayıp anlamlandırabilmesi bile mümkün değil.

    Getirilen sözde eleştiriler de zaten hep çarpıtma üzerine kurulu.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sgrafik

    İnsanın kıt aklıyla yaratıcıyı ölçmeye çalışması zavallı bir durum olmalı.

    Halbuki insanın yaratıcının o büyük "ismini" kavrayıp anlamlandırabilmesi bile mümkün değil.

    Getirilen sözde eleştiriler de zaten hep çarpıtma üzerine kurulu.


    Yaratıcıyı kavramak başka şey, ondan beklediğimiz çok basit "olgunluk, yücelik, sevgi, merhamet, zeka" türünden olguları görüp-görememek başka şey.

    Sözünüz bana ise, kusura bakmayın Kuran'ın öğütlediği üzere misliyle karşılık vermeliyim

    Ben tekrarlarca okudum ve, kıt bir tanrı gördüm. Kendi yarattıklarıyla savaşan, mucizeleri esirgeyip ona inananları inanmayanların üzerine kışkırtan ve bunu "ahiret için çok hayırlı" bir iş olarak lanse eden.

    Savaşa gitmeyip geride kalan erkekleri "kadınlarının yanında kaldılar" diye küçümseyen, bütün canlılara hitap ederek onları "yeryüzünde debelenenler" olarak küçümseyen...

    "Hiç hür insan ile, hür olmayan bir olur mu" diyen, cariyeliği ve köleliği kaldırmayan, "bir insan düşünün sağır dilsiz, sahibine yük... hiç emredenle emrolunan eşit olur mu" diyen... Sözleriyle dünyanın kan gölü olmasına, milyarlarca kadının itilip kakılmasına ve insanların bu dünyayı tamamen göz ardı edip sefil hayat yaşamalarına vesile olan...

    Bunlar çarpıtma değil. Okuyun, görün. Ama ne olur 1 kez, "Allah'ın adı" ile değil; yüce bir tanrı umarak başlayın okumaya...

    Kuran, görebilen için çok açık ayetler içerir:

    Müşrikler dediler ki, "biz bunu senin başkasının yardımıyla yazdığını düşünmekteyiz"
    Cevap: "Bahsettiğiniz kişi yabancıdır, arapça bilmez. halbuki bu kitap apaçık arapçadır."

    Hep o kişiyi merak etmişimdir, melekleri değil...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi PaiMei -- 8 Kasım 2012; 16:37:28 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    quote:

    Orijinalden alıntı: aytacikomadrid

    Arkadaşım aslında bağdaştıran ben değilim sadece ilgimi çekti farkettim. Zamanında yazılanlar ve şu an ki bilim ortada işte ben sadece birebir örtüştüğünü söylerim ki bu örtüşme olayı gerçektir. Adamlar melekler Nurdan(ışıktan) demiş ha tesadüfen demişler ha kafadan atmışlar ha belmem gökten inmeyle demişler,sonuçta kitaplara bile geçmiş işte.

    Arşimetin kaldırma kuvvetini rastgele tesadüfen farketmesi suyun kaldırma kuvvetinin gerçekliliğini baltlar mı.

    Muhtemelen tesadüfendir ama her sıkıştığımız yerde tesadüflere sarılırsak bilimsel düşüncelerimizi ne kadar ilerletebiliriz.

    Bu olayın tesdüf eseri olduğunu yada hiçbir kanıta dayanmadığını öne sürebilirsin.Tutmuşsun bana çılgın vs. gibi yakıştırma yapıyorsun. Benim çılgın olmam yada olmamam bilimsel bir gerçekliğin ne kanıtıdır nede çürütür. O yüzden bu konudan bahsetmen bile gereksiz.

    Yabancı bilim adamları ispatlanamayan veya ispatlansa bile yeterli veri elde edilmemiş olgular hakkında "probably" derler.Sen ise kesin konuşmayı tercih ediyorsun.
    Evrim ve Büyük Patlama Teorisinin gümüzdeki en popüler destekçeyicilerinden olan National Geografic Bile yayınlarında evrim ve büyük patlama hakkında sürekli "probably" (muhtemelen) diyor.

    Sana sorsak evrime de büyük patlamayada nerdeyse kesin gözüyle bakacaksın aksini söyleyene çılgın cahil deyip geçmek kolay geliyor herhalde.

    PROBABLY arkadaşım PROBABLY

    Ne evrime, ne tanrının varlığına-yokluğuna, ne de big bang'e kesin gözüyle bakıyorum.

    Arşimet kaldırma kuvvetini tesadüfen bulmamıştır. Newton da çekim kuvvetini başına elma düşerek bulmamıştır. Bunlar bilimin ardındaki emeğe hakaret amaçlı söylemlerdir. Hiç kuramlar oluşturmuş insanlar bunları tesadüfen yapmış olabilirler mi?

    Konuya dönersek... Melekler ile bilim, nasıl örtüşüyor açıklar mısınız? Gerçekten anlamadım bunu.


    Üstad kusura bakma anlatmak istediğimi tam aktaramadım galiba newton veya arşimet tesadüfen bulmuş olsalar dahi gerçekliği değiştirmez demek istedim.

    Konumuza dönecek olursak;

    tekrar ediyorum isterseniz bulup buraya yapıştırabilirim eski yayınlarda meleklerin ışıktan yaratılmış olması maddesel varlık olmaması(kütlesinin olmadığı) ve zaman mevhumu olmadığı bastıra bastıra söylenmiş. Bu size ilginç gelmiyor mu? Eğer tesadüfse bile muhteşem bir tesadüf diyelim o zaman :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: aytacikomadrid

    tekrar ediyorum isterseniz bulup buraya yapıştırabilirim eski yayınlarda meleklerin ışıktan yaratılmış olması maddesel varlık olmaması(kütlesinin olmadığı) ve zaman mevhumu olmadığı bastıra bastıra söylenmiş. Bu size ilginç gelmiyor mu? Eğer tesadüfse bile muhteşem bir tesadüf diyelim o zaman :)


    Evet alıntı yapmanızı isterim. Ama rica ederim Kuran'dan olsun, onun dışındaki kaynaklarda dönemine göre haddinden fazla yorum ve sallama olduğu için üzerlerine zaman kaybetmeyelim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    Tam olarak anlattığınız gibi söylemiyor.

    Anlattıklarınızın tümü evet bahsediliyor. ama tarif ettiğiniz şekilde değil.


    Evet, maalesef daha durum daha kötü. Yazılanların ardındaki düşünceyi farkedip okursanız, kitap müthiş bir ahenk kazanıyor. Fakat "yüce tanrının söyledikleri" gözüyle okursanız ve objektif bakarsanız, en fazla 5-6 ayet ilerleyebiliyorsunuz tökezlemeden. Ben "esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı" ile okumuyorum. Ben yüce bir tanrı umarak yazılanları okuyorum, fakat yazılanlar bundan çok uzak. "Sevgi" kelimesi de pek az geçer mesela, "cihad, savaş" kelimeleri onlarca kez geçerken... Keşke demokratik ve empatik bir toplum olsaydık da gerçeği daha net ifade edebilseydim.

    hocam sen okudugunda farklı algılarsın başkası başka türlü algılar sonuçta değiştirilmesi ekle çıkar yapılması mümkün olmayan (her yönden)bir kitaptır ve bizler allahın kelamı olduna inanırız....kaldıki insanız ve inanmayada mecburuz ,mecburuz çünkü aciziz..atomu parçalasakta,marsa kaşif göndersekte egomuz tavan yapmışta olsa 5 dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz dolayısıyla bizden daha kudretli ve bizi her yönden besleyip var eden bir şeye inanmaya mecburuz biri çıksa 2 dakika sonra kafana meteor düşecek dese hadi lan deriz ama işin özü o değil hadi lan derken neye güvenerek diyosun olayı var sıkıysa garantisini ver durumu var yani...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: mcebi001

    hocam sen okudugunda farklı algılarsın başkası başka türlü algılar sonuçta değiştirilmesi ekle çıkar yapılması mümkün olmayan (her yönden)bir kitaptır ve bizler allahın kelamı olduna inanırız....kaldıki insanız ve inanmayada mecburuz ,mecburuz çünkü aciziz..atomu parçalasakta,marsa kaşif göndersekte egomuz tavan yapmışta olsa 5 dakika sonra başımıza ne geleceğini bilemeyiz dolayısıyla bizden daha kudretli ve bizi her yönden besleyip var eden bir şeye inanmaya mecburuz biri çıksa 2 dakika sonra kafana meteor düşecek dese hadi lan deriz ama işin özü o değil hadi lan derken neye güvenerek diyosun olayı var sıkıysa garantisini ver durumu var yani...

    Güzel kardeşim benim, keşke ifade ettiklerinin arka planını da görebilseydin

    Dini kitaplar insanların aciz hissettiklerini öylesine bilmişlerdir ki; sürekli yazılarda insanların acizliğinden bahsedilir ve bu düşünce körüklenir. Korkan insan, iyice tava getirilir yani. İşte bu yüzden bize hitaben, "yeryüzünde debelenenler" denir. "Başınıza şu gelse, kime sığınırdınız" denir. Ve sonra denir ki, "bana sığının"

    İşte bizim bu inanma çabamız, ACİZ hissetmemizden kaynaklı. O yüzden zamanında aya taptık, güneşe taptık, ota-böcüğe-taşa bile taptık. O insanlar da elbette salak değillerdi

    Fakat insanın içini bir şey daha kemirir, eğer bazı şeyleri kırmayı başarırsa; "gerçeği bulma çabası"




  • quote:

    Orijinalden alıntı: PaiMei

    quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    Tam olarak anlattığınız gibi söylemiyor.

    Anlattıklarınızın tümü evet bahsediliyor. ama tarif ettiğiniz şekilde değil.


    Evet, maalesef daha durum daha kötü. Yazılanların ardındaki düşünceyi farkedip okursanız, kitap müthiş bir ahenk kazanıyor. Fakat "yüce tanrının söyledikleri" gözüyle okursanız ve objektif bakarsanız, en fazla 5-6 ayet ilerleyebiliyorsunuz tökezlemeden. Ben "esirgeyen ve bağışlayan Allah'ın adı" ile okumuyorum. Ben yüce bir tanrı umarak yazılanları okuyorum, fakat yazılanlar bundan çok uzak. "Sevgi" kelimesi de pek az geçer mesela, "cihad, savaş" kelimeleri onlarca kez geçerken... Keşke demokratik ve empatik bir toplum olsaydık da gerçeği daha net ifade edebilseydim.

    Kuran'da kaç kez savaş ve kaç kez barış sevgi vb kelimelerin geçtiklerini ayetlerle bana gösterebilir misiniz. ?




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.