Şimdi Ara

medeniyet denilen şey bu olsa gerek

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
18
Cevap
0
Favori
441
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • ŞAŞIRTICI AMA GERÇEK

    1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri kabul edilen Osmanlı Devleti’nin payitaht merkezi İstanbul’da Kanuni Sultan Süleyman’in hükümdarlık yaptığı 46 yıl boyunca yılda ortalama ne kadar cinayet işlendiğini bir tahmin edin? On bin mi? Bin mi? Yüz mü? Hayır.. Sadece bir..

    --Zimem Defteri--
    --Osmanlı beyefendisi, yardım yapacağı zaman atına atlar, kendisinin tanınmadığı bir semtin yolunu tutup herhangi bir bakkala uğrar ve ondan zimem defterini çıkarmasını ister. Zimem defteri de bugünkü bakkalların değişmez demirbaşı veresiye defterinin karşılığı..
    O hayırsever insan, bakkaldan defterdeki fukara-yı sabirinin borçlarının dökümünü çıkarmasını ister. Ardından çıkan rakamın karşılığını masanın üzerine bırakıp selam vererek oradan uzaklaşırmış. Bakkal arkadan yetişip, “Dur hele bey! Nereye gidiyorsun? Yarın bu insanlar bana “bizim borcumuzu kim ödedi?” diye soracaklar. Ben bu insanlara ne diyeyim?” diye sorunca meçhul adam, “Bir Allah’ın kulu, bir Abdullah, ödedi dersin” deyip oradan hızla uzaklaşırmış.--

    --Hayal Müessesesi--
    --Osmanlı Devleti, akıl ve ruh hastalarını, hakir görüp izole etmeden sahip çıkmış, onlara bimarhanelerde son derece iyi muamele edip şefkatle tedavisine uğraşmıştır. Hatta onlara şifa kazandırabilmek için, hastalığın türüne göre musiki makamı geliştirip, iyileştirme yoluna gitmiştir. Osmanlı’nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metoduna ABD’de ancak 1956 yılında geçilebildiği düşünülürse, bu insanların nasıl çağını aşan bir uygulamaya imza attıkları ortadadır.
    Osmanlı İstanbul’undaki bu bimarhaneleri gören Mongeri Pere: “Burası Avrupa’nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesesidir.” Demekten kendini alamamıştır.
    Aynı dönem Avrupa’sında, akıl ve ruh hastalarının “ruhuna şeytan girmiş” denilerek diri diri yakıldığını düşünürseniz cedlerimizle iftihar edip, onların mirasına sahip çıkmamızın ne kadar soylu bir davranış ve vefa gereği olduğunu söylemeye gerek yoktur. İnsanımızın bu duyguyu ve “vatan-millet-sakarya” diye hafife alıp onları gericilikle, şovenizmle, maziperestlikle suçlayanların kulakları çınlasın.--

    ATAMIZA RÜSVAYIZ........







  • güzel bir yazı sağol...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hackrap

    ŞAŞIRTICI AMA GERÇEK

    1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri kabul edilen Osmanlı Devleti’nin payitaht merkezi İstanbul’da Kanuni Sultan Süleyman’in hükümdarlık yaptığı 46 yıl boyunca yılda ortalama ne kadar cinayet işlendiğini bir tahmin edin? On bin mi? Bin mi? Yüz mü? Hayır.. Sadece bir..

    --Zimem Defteri--
    --Osmanlı beyefendisi, yardım yapacağı zaman atına atlar, kendisinin tanınmadığı bir semtin yolunu tutup herhangi bir bakkala uğrar ve ondan zimem defterini çıkarmasını ister. Zimem defteri de bugünkü bakkalların değişmez demirbaşı veresiye defterinin karşılığı..
    O hayırsever insan, bakkaldan defterdeki fukara-yı sabirinin borçlarının dökümünü çıkarmasını ister. Ardından çıkan rakamın karşılığını masanın üzerine bırakıp selam vererek oradan uzaklaşırmış. Bakkal arkadan yetişip, “Dur hele bey! Nereye gidiyorsun? Yarın bu insanlar bana “bizim borcumuzu kim ödedi?” diye soracaklar. Ben bu insanlara ne diyeyim?” diye sorunca meçhul adam, “Bir Allah’ın kulu, bir Abdullah, ödedi dersin” deyip oradan hızla uzaklaşırmış.--

    --Hayal Müessesesi--
    --Osmanlı Devleti, akıl ve ruh hastalarını, hakir görüp izole etmeden sahip çıkmış, onlara bimarhanelerde son derece iyi muamele edip şefkatle tedavisine uğraşmıştır. Hatta onlara şifa kazandırabilmek için, hastalığın türüne göre musiki makamı geliştirip, iyileştirme yoluna gitmiştir. Osmanlı’nın uyguladığı bu musiki ile tedavi metoduna ABD’de ancak 1956 yılında geçilebildiği düşünülürse, bu insanların nasıl çağını aşan bir uygulamaya imza attıkları ortadadır.
    Osmanlı İstanbul’undaki bu bimarhaneleri gören Mongeri Pere: “Burası Avrupa’nın asırlar sonra tahayyül edeceği bir hayal müessesesidir.” Demekten kendini alamamıştır.
    Aynı dönem Avrupa’sında, akıl ve ruh hastalarının “ruhuna şeytan girmiş” denilerek diri diri yakıldığını düşünürseniz cedlerimizle iftihar edip, onların mirasına sahip çıkmamızın ne kadar soylu bir davranış ve vefa gereği olduğunu söylemeye gerek yoktur. İnsanımızın bu duyguyu ve “vatan-millet-sakarya” diye hafife alıp onları gericilikle, şovenizmle, maziperestlikle suçlayanların kulakları çınlasın.--

    ATAMIZA RÜSVAYIZ........

    helal olsun...




  • Yükselme devrinde Osmanlı İmparatorluğunun medeniyet namında diğer avrupa devletlerinden çok daha ileride olduğunu kabul etmek gerekir. Ama şu da var ki daha sonra roller fena halde değişmiş osmanlıların ibre aşağıya düşerken Avrupanın yukarı doğru dönmüştür.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Target Human

    Yükselme devrinde Osmanlı İmparatorluğunun medeniyet namında diğer avrupa devletlerinden çok daha ileride olduğunu kabul etmek gerekir. Ama şu da var ki daha sonra roller fena halde değişmiş osmanlıların ibre aşağıya düşerken Avrupanın yukarı doğru dönmüştür.

    bu ibrenin dönmesi kendi kendine olmamıştır.
  • AVRUPALI TARİHÇİLER tarihte şu ana kadar güç denilen şey sadece 2 imparatorlukta bulunmuştur
    ROMA ve OSMANLI diyorlar şuda ilginçtir ki Amerikalı tarihçilerde bu 2 imparatorluğun sadece rakipsizlik yüzünden kendinisini yenileyemediğini Amerika yüzyılındada kendine rakiplerini şu an 1.çin 2.islam olarak değerlendiriyor...
    Osmanlı gerilemeye mahkumdu ama yıkılmayı biz kendi elimizle yaptık
  • bir de "sadaka taşı" var,

    her mahallede bulunan yüksekçe bir yerde oyuk bir taş, zenginler parayı gizlice bırakırmış. Fakirlerde gizlice alırmış.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Böyle bir otomobil yok mu?
    3 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vese

    bir de "sadaka taşı" var,

    her mahallede bulunan yüksekçe bir yerde oyuk bir taş, zenginler parayı gizlice bırakırmış. Fakirlerde gizlice alırmış.




    ve fakirler sadace ihtiyacı olan kadarını alırlarmış.. hırsızlık hiç olmazmış..
  • Güzel yazı sağol
  • çok güzel yazı
  • yazı güzel ama bana ütopya geldi. bence kendinizi kandırıyorsunuz, toronto gibi yerlere gideniniz varsa medeniyetten konuşalım ;)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _fisico_ -- 4 Eylül 2006; 9:59:48 >
  • hll ossun bea
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _fisico_

    yazı güzel ama bana ütopya geldi. bence kendinizi kandırıyorsunuz, toronto gibi yerlere gideniniz varsa medeniyetten konuşalım ;)


    Bizim milletimiz kadar kendi geçmişini hor gören,atalarımızın yaptığını kabul etmeyen,aşağılayan başka bir millet var mı yer yüzünde?
  • olmaz mı ? kendini eleştirmeyen hangi millet medeniyet saflarında önde oturdu ? japonya diyelim, canada diyelim, istersen küba diyelim... medeniyet nedir ? herzaman savaşlara çıkmak mıdır ? istanbuldaki bizanslıları serbest bırakıp diğer taraftan taht kavgasını sona erdirmek için kardeşini astırmak mıdır ? içkiyi yasaklayıp sokaklarda içnelerin cesetlerini sergilemekmidir ? yeni çerinin padişaha karşı çıkıp onu öldürmesi midir ? Türkiyeden bahsedelim: medeniyet nedir ? Adnan Menderes'i asmak medeniyet midir ? her siyasi uçurumda insanların zorbalıklarla karşılaşması medeniyetmidir ? türkiye ve osmanlı medeniyetin çok uzağında, istemem ama yan cebime koy felsefesi ile yaşayan bürokrasi ve bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyen bir halk oldukça da medeniyetten bu ülkede bahsetmek olanaksız...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi _fisico_ -- 5 Eylül 2006; 13:14:28 >
  • gerçekten güzel bir yazı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hackrap

    ŞAŞIRTICI AMA GERÇEK

    1835 yılına kadar dünyanın en büyük şehri kabul edilen Osmanlı Devleti�nin payitaht merkezi İstanbul�da Kanuni Sultan Süleyman�in hükümdarlık yaptığı 46 yıl boyunca yılda ortalama ne kadar cinayet işlendiğini bir tahmin edin? On bin mi? Bin mi? Yüz mü? Hayır.. Sadece bir..



    peki kanuni osmanlının en elverişli ve güçlü döneminde tahta geçmişken özellikle tahtının ilk yıllarında kaç iç ayaklanmayı bastırmak zorunda kaldı?
  • teşekkurler yazı için


    bozuk batı kültürünü benimseyenlere ders olur umarım
  • bu milletin gerçekten osmanlıda ki kültürü benmseyip devleti yüceltmek isteyen üyeleri bu forumda galiba. çünkü gerçek hayatta böyle düşüncelere çok ama uygulamaya az rastlıyoruz bence. çoğu kişi Osmanlı'ya ''wayy bee'' diyor ama sonra 180 derece dönüp çıkarına göre yaşıyor

    artık teori değil pratik
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.