Şimdi Ara

Madde ve Oluşum-Kasıt.. !! DİNSİZLER ÖZELLİKLE YAZSIN !!

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
156
Cevap
0
Favori
3.310
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • UYARI ! ! ! Değerli arkadaşlar, öncelikle bu topic din, Allah ispatı topici değil. İlk 3 sayfası üniversite profesörlerini kıskandıracak tarzda bilimsel ve kafa çalıştırıcı tarzda geçen diğer topic için son mesajlarda yazıldığı şekilde din Allah ispatı ve dayandırması şeklinde yazılar yazıldığı görülmüştür. Bu topic özellikle benim yılları alan bir çalışmanın ürünü olarak kitap haline getirmeye çalıştığım yetkin kişilerce de değerli bulunan eserimden siz DH arkadaşlarım için paylaşmak ve üzerinde tartışmak için tarafımca açıldı. ÖZELLİKLE ALLAH, DİN, RİSALE-İ NURDAN COPY PAST YAPARAK NEYE HİZMET ETTİĞİNİZ BELLİ DEĞİLDİR. KALDI Kİ BUNU BEN YAPSAM EVİMDEKİ RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINI İHYA-İ ULUMU'D-DİN, ELMALI TEFSİRİ, ÖMER NASUHİ BİLMEN TEFSİRİ VE DAHA BİNLERCE PARÇA DİNİ ESERİ OKUMUŞ VE KÜTÜPHANESİNDE BARINDIRAN BİRİ OLARAK BURAYA KOYSAM DH ÇÖKER. BU ARADA BENDE YÜZLERCE KİTAP HALİNDE MARKS, ENGELS, LEV LEONTİEV DEN DE ESERLER VAR. YAPMAYIN SİZDEN DAHA DİNDARLIK YAPACAK SÖZLER DE YAZABİLİRİM SİZ SOLDA SIFIR KALIRSINIZ YANIMDA.

    DİNDARCA YAZIP TOPİCİN HAVASINI DEĞİŞTİREN SİZLER> İNANIYORSANIZ İNANIN BU SİZİN SORUNUNUZ. BIRAKIN ÇOK DEĞERLİ KENDİNİ ATEİST DİYE TANITAN ARKADAŞLARLA SİZLERDEN DAHA İYİ ANLAŞIYOR VE BİLGİ KAZANIYORUM.

    Sizin yaptığınız din adına nedir anlamıyorum? Ben bir haftadır adım adım bilimsel arenada çok değerli karşılıklı kazanımlar yaptık. Kaotika, Deep, Lacrima, C4, Was, Hare Rama, Cins ve ben bu tartışmamızla ilk başladığımız yerde değilken karşılıklı birşeyler kazanmış, bunu saygı ile paylaşırken sizin bize patinaj yaptırmaya hakkınız yoktur. DEEP, WAS BAŞLIKTAKİ YAZMASIN LAFI SANA DEĞİL GÖZÜM.



    Çok değerli arkadaşlar kendi komumuza geçelim. Galiba bir özet yapmak durumundayım.

    Ben diyorum ki bize var olduğumuzu bildiren ana nesne maddedir. Madde beynimde organize olarak akıl şeklinde fonksiyone olmuş ve bu vesile ile ben maddeyi hissederek varlıktan haberdar oluyorum.

    Bu haliyle deliler ve ölülerin varlıktan haberdar olmaları mümkün görünmemektedir. Ümit ediyorum ki yazdığım mesajlar okunuyor. Çünkü ben daha yeni yazdığım mesajda dedim ki evren diye tanıdığım içinde olduğum uzayda tek gerçeklik madde olmakla onu keşfe başlıyorum.

    Madde ana olarak 2 özellik sunar:

    1. Kütlesi var.
    2. Yer kaplayıcı olduğundan var olduğu yerde bir mekan tessüs eder.

    Bu ik ilke hemen herkes tarafından anlaşılır idrak edilmese de bu yönü ile temas kurulur. En başta biz maddeyiz ve kütlemiz var, bir yer kaplamaktayız.

    Maddenin bu halinin ötesinde maddenin işlevsel olduğunu anlıyoruz. Evrenin hiçbir yerinde bir madde yoktur ki fonksiyone olmamış olsun.

    1. Eylemsizlik momentine sahip olması. Bir kuvvet etki etmedikçe durmaz ya da hareket etmez. Bu halde diyebiliriz ki bütün madde kendisine bir kuvvet uygulanmış halde olarak ya durmuş veya hareket halindedir.

    2. Oluşum-Kasıt: Evrendeki madde oluşumu birbirini tetikleyen hareketler halindedir. Neticede Madde kütlesiyle yer kaplayarak kendisine uygulanan kuvvet ile evren dizaynında bir sonraki adım için işlem doğurur. Bu öncü hareket sonraki hareketin kaynağıdır. Eğer örnek olarak gül oluşumunu konuşuyorsak ondan önceki tüm faaliyetler gülü sonuç vermek için harcanmış kuvvetler demektir. Buna kasıt unsuru denir.

    Bu insan bilinci için retrospektif bir bilgi ile ediniliyor olabilir. Ancak bilimsel olarak tanımı budur.

    Dikkat ederseniz ikincil olarak maddenin özelliği dediğimiz son iki özelliğini bir bilgi kaynağı ile ve akıl vasıtasıyla anlarız. Akıl sahibi olmayanlar maddenin bu iki yönüyle muhatap halinde değillerdir yani bu iki özelliğini değerlendirmek konumunda değillerdir. Bu, maddeyi idrak aşamasıdır. Çünkü maddeyi yalın halde iken sadece ilkel olarak gözleminiz kütlesi ve hacmıdır. Sonra hareket halinde veya durağan olduğunu ve burada bir işlevle bulunduğunu anlarız. Çünkü hareket eden cisim içinde iseniz bunu doğal olarak anlamanız zordur. Dünya'nın dönüşünü anlamamak gibi. Bunu bilgi ve akıl kaynağı ile daha sonra anlamışızdır. Oysa Dünya dönerken yani bir işlev halinde iken biz onun işlevini ve hareketini bizzat hissetmesek dahi ona dokunur kütlesi ve hacmıyla varlığını sürekli hissederiz. Aynı şekilde bu işlevler zinciri başka şey/şeyleri sonuç veriyorsa buradaki kasıt unsurunu hissediyoruz demektir.

    Örnek: insan eseri otomobil bir seri işlem sonucunda kendisine etkiyen kuvvetlerle bir şekle ve fonksiyona büründü. Şimdi bunun bizi gezdirmek için yapıldığını bildiren şey nedir? Eğer bu bizi gezdirmek içinse önceki kuvvetlerin bizi gezdirmek için otomobil yapacak kuvvetler harcadığını kabul etmemiz gerekir. Bunun asla dini bir yönü yoktur. Bu tamamen maddi bir düşüncedir. Bu yönüyle de oluşum kastı madde ile birlikte bulunan maddi esas unsurdur. Bu unsur madde olan herşeyde gözlenir. Bunun tabiattan örnek olması veya insan eseri olması birşeyi değiştirmez. Maddeye, hareket sağlayan hangi kuvvet olursa olsun onu harekete geçirir. Bunu isterse insan sağlasın isterse rüzgar. Aynen onun gibi madde son şekliyle fonksiyone olduğu hale, kendisinden önceki kuvvetler sayesinde gelmiştir. Eğer erik oluşturacak kuvvet ve işlem harcansaydı erik olurdu ama elma olduğuna göre harcanan kuvvet elma olması içindir. Bu için ifadesinin kesinliğini de bu elmanın kendisinden sonraki hadisenin olmazsa olmaz basamağı olması tayin eder.

    Bunu labotaturlarda çok daha iyi anlamak mümkün. Mesela biolojik olaylarda negatif-feedback olayı vardır. Ortam ısısı arttıkça insan vücudunda tersine bu ısıyı düşürmek için işlemler yapılır. Burada olan kasıt unsuru çok açık görülebilir. Isı yükselmiştir. Doğru olan vücut ısısının da yükselmesidir. Ancak bazı kuvvet ve işlemler bu ısısyı düşürmek için organizedir. Şimdi bu oluşan organize işlem ve sonuca vücut ısısını düşürmek için yapılan kasıtlı eylemler ve vücüt için olmasının delili de bu ısı düşürülmese canlılık tehlikede olmala bu işlem olmazsa olmaz durumdadır. Eğer kasıt olmasa ve bu işlem bunun için yapılmasa canlı ölecektir.

    İşte örneklerle açıklamaya çalıştığım gibi her madde bu özellikleri haizdir ve bir kuvvetin tesiri altında bir kasıtla oluşum geçirerek başka bir işleme öncülük edecek aktör pozisyonundadır.



    devam edecek...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi nakka -- 3 Ocak 2006 15:45:43 >







  • @nakka;

    Diğer topikte epey bir kıyamet koptu,bazı mesajlar silindi.Topiğin kilitlenme nedeni ömer oruç nikli şahıstır.
    Bu şahsın ve ardından C4'ün açtığı cevap mahiyetindeki topiklerde de tartışma hakarete kadar vardı.Sonunda her iki topikte silindi.
    Yani senin açtığın konu malesef bu kişinin kurbanı oldu.Gayet güzel giden bir tartışma ortamı vardı ama bu şahsın İslam'a yönelik kesinlikle artniyetli,saldırgan tutumu yüzünden olay çığırından çıktı.

    "Allah yalanı ile uyutulduğumuz yeter.. Hele İslam gibi ilkel bir din aydınlara hiç yakışmıyor.. Hangi yüzyılda yaşıyoruz! Hala 8 bin yıl önce yaşayan paganlar gibi Tanrı'lara (Allah'a) kan akıtarak kurban adıyoruz..
    Yazık.. Çok yazık.. Kıldığınız namazlara yazık.. "

    ifadeleri malesef kilitlenen topikte hala duruyor.

    Amacı dini ,felsefi ya da bilimsel bir tartışmaya girmek değil. @vese'nin çok güzel tespit ettiği gibi birçok farklı forumda boy gösteriyor,İslama bilimsellik adı altında hakaretler savurduktan sonra cevap verildiğinde saldırmaya başlıyor.Verdiği yanıtı buraya yazmaya utanıyorum.
    Ortamı kendi kafasındaki plana uygun bir şekilde gerdikten sonra içindekileri kusmaya başlıyor.

    "BURASI İLKEL BİR FORUM..." topiğinden gece nelerin yaşandığını az çok tahmin edebilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi feylesof -- 3 Ocak 2006 7:58:41 >




  • nakka sen yoluna devam et ...

    biz seni dikkatle takip ediyoruz ...

    dediğin gibi iyi de anlaşıyoruz ...
  • @feylesof
    @Deep-İmpact... teşekkürler....

    Düşünce üretimimiz devam edecek

    Yazmasınlar demekle, neyi düşünüp-kast ettiğim ortadadır. Buraya edeb ve saygı ile herkes bir bilgi ve düşünce yazar, biz de istifade ederiz. Kaotika'yı önceden sanki çok tanıyordum da şimdi saygım var. Güzel, olgun düşünce sergilemesi tam not almıştır izleyenlerce. Hakeza dindar görünmelerine rağmen Deep, was, ayrıca Hare Rama, C4, Lacrima, cins de değişik görüşler sunarak bilgi kazanmamıza vesile olmuşlardır. Tekrar teşekkür ederim. Buraya bu tarz takılıp bize bilgi ve düşünce sunacak arkadaşlar bu teşekkürü muhakkak ki hak edeceklerdir.

    Şimdi devamla:

    Ben diğer topic son mesajlarda biz birşey hakkında karar verirken bunun geçerli olabilmesi koşulunu incelemiştim. Bunun belirlenmesi verilecek kararlar hakkında vesveseye düşmeden kendi karar ve yorumlarımıza güvenmemiz gerektiği ortaya çıkar.

    Biz herhangi bir şey hakkında hüküm verirken, bilhassa bu kasıt olgusunu incelerken başvurduğumuz bilgi kaynakları şunlardır:

    1. Beş duyu.
    2. Tecrübe. (Deney)
    3. Haber. (2. şahısların ilk iki madde bulguları)

    Bu bilgi kaynaklarından bize ulaşan bilgiler bizim akıl düzeneğimize gelir ve orada bir hesap işleminden geçerek hafiza kayıtlarımıza girer ve o şey hakkında o an itibariyle kesin hüküm sahibi oluruz. Artık koşullar sabit oldukça edindiğim bu bilgi kesindir. Sistem haline soktuğumuz zaman, bunun adı da bilimdir.

    Bilgide ortaya çıkan standart, tartışma ve paylaşımlarda olması gereken bir araçtır. Aksi halde herkes kendine doğru gelen varsayım hayal kırs ve felsefesini konuşturur ki buradan sonuç alınması mümkün değildir.




  • quote:

    Aynen onun gibi madde son şekliyle fonksiyone olduğu hale, kendisinden önceki kuvvetler sayesinde gelmiştir. Eğer erik oluşturacak kuvvet ve işlem harcansaydı erik olurdu ama elma olduğuna göre harcanan kuvvet elma olması içindir. Bu için ifadesinin kesinliğini de bu elmanın kendisinden sonraki hadisenin olmazsa olmaz basamağı olması tayin eder.


    Şimdi yukarıdaki güzel söz ile sanırım kaotika ile şu anlam farkımız olacak. O kasıt nitelemesini biz kendi eylemlerimiz için yaptığımızı oysa başıboş tabiatta bunu nitelemenin imkansızlığını belirtecek.

    Halbuki yukarıda bilgi yolunu açıklarken bu tehlikeyi sezdiğim için yazmıştım. Aslında insani eylemler için bu otoyol arabaların geçmesi için yapılmıştır hükmümüz geçerlidir. Ortamın sıcaklığı yükselince vücut sıcaklığının düşürülmesi için şu bir dizi olaylar gerçekleşir. 'Bu işlemler zinciri sonucunda insanın ölmemesi sağlanır bu da bu işlemler için olmazsa olmaz koşuludur' dememiz tamamen madde üzerindeki objektif bulgu ve bilgilerdir.




  • Ben bu foruma tek bir eleştiri yazacağım, başka birşey yazmayacağım. Herşeyden önce her olayın arkasında maddi gerçeklikler yattığı ve evreni anlamada ana kriterimizin madde olduğu çok güzel bir tespit. Buraya kadar çok güzel gidiyor. Ancak maddenin oluşum-kasit şeklinde bir özelliği olabileceğini zannetmiyorum.

    Bir gülün o hale gelmesinde kasıt var mıdır? Gülün o hale gelmesi için yanı hep bu amaç uğruna enerji harcandı, peki bitti mi? Gül o hale geldi, kasıt gerçekleşti mi? Peki hangi an hangi saniye o kasıt gerçekleşti? Somut bir kriter var mı? "kasıt" ın birimi nedir?
    Gül gelişmeye devam ediyor, sonra sararmaya başlıyor. Gülün sararıp solmasında başka bir kasıt mı var? Gülün her bir yaprağının o şekilde olmasının başka başka kasıtları mı var? Bence kasıt diye birşey yok, devam eden iç içe geçmiş olaylar silsilesi var.

    Madem maddenin özelliklerinden bahsedildi, maddenin daha somut bir özelliği daha var. Maddenin rastgelelik özelliği. Aslında ona maddenin KAOS özelliği diyebiliriz. Her madde bir rastgelelik üretir ve diğer maddeleri etkiler. Bu maddenin doğasında vardır.
    "
    İnanmayacak olanlar olursa nakka'nın dediği gibi "Akıl sahibi olmayanlar maddenin yönüyle muhatap halinde değillerdir" der ve çekilirim.

    Kalın sağlıcakla.




  • Şu nakka forumları, bilim-kültür'de beyinleri zonklattığından beri,

    Dünya olaylarını mistik tüllerden değerlendiren değerli bazı üyelerin kafasına takoz düştü demek.

    Öncelikle maddeyi insanların gözünde sefil, rezil, aşağılık, adi gören anlayış iflas edecek.

    İnandığınız düzen ne olursa olsun, "Tabiatın Oğlu" olduğumuz gerçeği asla değişmez.

    Ve Tabiat iyi tahlil edilmediği sürece asla iyi bir inanan olunamaz.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orjinalden alıntı: was


    Şu nakka forumları, bilim-kültür'de beyinleri zonklattığından beri,

    Dünya olaylarını mistik tüllerden değerlendiren değerli bazı üyelerin kafasına takoz düştü demek.

    Öncelikle maddeyi insanların gözünde sefil, rezil, aşağılık, adi gören anlayış iflas edecek.

    İnandığınız düzen ne olursa olsun, "Tabiatın Oğlu" olduğumuz gerçeği asla değişmez.

    Ve Tabiat iyi tahlil edilmediği sürece asla iyi bir inanan olunamaz.


    was dostum çok güzel ifade ettin sağol. Düşünce üretimini ve bilgilerini bekliyoruz.




  • quote:

    Ulu cos mos ne vaadettin ki,bu kadar balık ağına takıldı!


    Admin arkadaşların , yukardaki yazımın ''oluşum kastı'' kilitlenen topicinden silmelerini rica ediyorum latife boyutunun zorlandığı kanaatindeyim.Aynı işi kilitlenmeden önce kendim yapmak istemişsemde geç kaldım.Kilitlenmiş .Aynı topicde altta kalan seviyesizliğin içinde görüntü vermek istemezdim.

    Nakkanın insanları düşündürdüğü muhakkak.

    Bediüzzamanın Kur'andan istihraç ettiği ve inanan kesimin üstünlüğünü sergileyen tabiat risalesi anlamlarına maddeden medet bekleyen arkadaşların ihtiyaç düzeyinin sonsuz olduğu kanatindeyim.


    Maddeye tapınıp ilahlaştırmak,Allahın ona has sıfatlarını cansız madde ve doğa gibi kavramlara yüklemek insanlığın hakikat ehli kesimine kabul ettirilecek bir düşünce olmadığını belirtmek isterim.İddia dan ziyade ispat konuşur.Nakka nın ricasına riayeten ,doğaya sığınmanın anlamsızlığını oradan buraya almadım. Kilitlenen topicden okuduktan sonra karar verilse bence daha anlamlı bir iddia olurdu.Hiç olmazsa ne demek istediğinizi bizim nasıl anladığımızı anlardınız.

    kosmos itikadının mitolojik dönemlere ait terkedilmiş bir felsefe , Kuranın ''Dallin''(Yanılanların yolu) nitelemesi ile yüzyüze kalmış bir fikir akımı oluşunu ilginç ve kayda değer bulduğumu belirtmek isterim.''Dallin'' ehlinin pek çok yolları olduğu,saymakla bitmeyeceği muhakkak.

    Nakkanın''Düşünceyi beyne yükleme'' yani cansız akılsız ilimsiz şuursuz atomların yığıntısına böyle mükemmel ve maddi olmayan işlevi yüklemesini anlamlı bulmuyor,yanılma olarak değerlendiriyorum.

    Pek çok materyalist akılcı olmaktan sözediyor.Maddi olmayan kavramların onların dünyasında işlevleri ile beraber yoksayılmasından akıl ve düşünceyi istisna tutma çabaları oldukça şaşırtıcı. Akıl ruhun bir duygusu ve düşünce onun işlevi olarak Rabbim tarafından bu vücut bütünlüğünün maddi ve manevi yüzlerce azasından biri olarak monte edilmiş.Materyalistlerde bunlar -kendi itikatlarına saygımdan dolayı-yok olmalı diyorum.Çok zorlandıklarına ve çıkmaza saplandıklarına eminim.

    Gözlerini kapayanlar ancak kendilerine gündüzü gece yaparlar.Bir kaç arkadaş karanlıkta sohbetten hoşlanıyor ve aydınlığa tahammül edemiyorlarsa kendi sorunları olduğu gerçeğini hatırlattınız.İyi sohbetler dilerim.Yarasaların ışığa tahammülsüzlüğünü hatırlatması çok ilginç.

    Kuranın aydınlığına çıkmanızı temenni ederim.Karanlıkta üç beş kişide olsa kalmamalı diye düşünüyorum.Konu ile ilgili olduğu halde Kaynak kısıtlamasını ''biz bu konuda kendimizden başkasının fikirlerine kapalıyız,çeşitlemeye tahammülümüz yok'' olarak algılıyor,bu''bilimsel ''örgünün özelliğine saygı duyuyorum.Kozanızın ve dünyanızın zorla sıkıştırılmışlığı inşallah sizi ebedi pişman etmez.


    Sonuçta bunlar benim düşünce dünyamın ideaları.başkalarınca Kabul görmemesi bana bir şey kaybettirmeyecek,başkaları için nasıl olacağını zaman gösterecek.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi akarahmet -- 3 Ocak 2006 15:01:33 >




  • @akarahmet: Allah dinini ziyade etsin. Yukarıda açıkladım amacım heyecan ve helecan değildir. Olsa sizden daha keskin dini yazılar yazar Kur'andan resimler aktarır burayı tufana çevirirdim. Peki ne kazanırdım sence. Sadece biraz adrenalin. Bu yazdıklarımla farz-ı muhal kaç kişinin meşkuk olan imanını tahkik ederdim=0. Yine de samimi olduğunu düşünüyor açıklamalarımıza saygı duyduğun için teşekkür ederim.

    Kaotika,

    quote:

    Bir gülün o hale gelmesinde kasıt var mıdır? Gülün o hale gelmesi için yanı hep bu amaç uğruna enerji harcandı, peki bitti mi? Gül o hale geldi, kasıt gerçekleşti mi? Peki hangi an hangi saniye o kasıt gerçekleşti? Somut bir kriter var mı? "kasıt" ın birimi nedir?
    Gül gelişmeye devam ediyor, sonra sararmaya başlıyor. Gülün sararıp solmasında başka bir kasıt mı var? Gülün her bir yaprağının o şekilde olmasının başka başka kasıtları mı var? Bence kasıt diye birşey yok, devam eden iç içe geçmiş olaylar silsilesi var.


    demiş. Bu yine kendince subjektif olmuş çünkü hep söylüyorum aslında o da katılıyor. Madde sürekli birbirini tetikleyen olaylar zinciri ile bir evren fenomenidir. Biz bir gülü tanımlayabiliyorsak belli bir zaman kesitinde aynen evreni de belli bir zaman kesitinde tümüyle tanımlayabiliriz. Gülün safhaları olması yönünden kasıtsızlığına hükmetmeniz yanlıştır. Her safha bir kasıtla işlev görür. Bir tiyatro sahnesinde bir anı örnekleyip anlatsam burada şu kasıtla oynandı diye sürekli yenielenen sahneler için böyle değildir demek yanlıştır. Oysa oradaki her sahne bir kasıtla oynanmaktadır.




  • @can32, öncelikle boş konuştuğunu belirtmek isterim...polemiğe girmeden fikirlerini söyliceğin bir yer burası, o yüzden nakka nın söylediği doğru...belirlenen çerçeve dahilinde konuşmicaksan, hiç konuşma daha iyi..

    konuya gelince...bence sadece bir gül e ya da başka bir canlıya indirgememek lazım..madde dediğimiz şeyin aslında gözden kaçan en önemli özelliği, harekettir, bütün maddeler hareket eder...tabi ilk akla gelen anlamıyla yani güzümüzün algılayacağı hareketten bahsetmiyorum..maddenin içindeki değişimden bahsediyorum...

    bu değişimin ana unsuru elektronların hareketidir...elektron hareketi durduğu zaman (yani 0 kelvinde) maddenin değişimi durur, zaman kavramı ortadan kalkar,çünkü zaman hareketin bir fonksiyonudur..evrendeki değişim başlangıçtan bugüne kadar devam etmiştir ve biçok gezegende biçok canlı ortaya çıkmıştır..bir gülün oluşması ile bir süpernova oluşumu aynı mantıkla açıklanabilir..evren içinde, canlıların oluşması çok küçük bir parametredir, önemsizdir..o yüzden gezegenlerde yaşayan canlıları oluşturan maddeleri bir bulamaç gibi düşünebiliriz...

    insan, elverişli olduğu için dünyada yaşamıyor, dünya tesadüfen, milyaralarca gezegenden elverişli olan bikaç milyon gezegenden biri olduğu için insan ve canlılar bu gezegende oluşmuş..peki nasıl oluşmuş, tabiki maddenin hareketiyle(yukarda açıkladığım haliyle)..şimdi asıl değinmek istediğim konu şudur...

    1.madde hareket ediyor ve biz bunu elektron hareketi olarak biliyoruz ve zamanın böyle geçtiğini düşünüyoruz.
    2.bu durumda elektron hareketi, yani maddenin hareketi, yani maddenin değişimi devam ediyor.
    3.devam eden bir süreçte, değişim kaçınılmazdır. o yüzden oluşumda bir kasıttan çok rastgele, tesadüfen bir süreç olmalıdır..ve bu süreç, evrenin sıcaklığı 0 kelvine düşene kadar devam edecektir.

    değişebilen, bir canlılığı ifade eden madde kendi bilincini de oluşturur, tıpkı insan beyni gibi...ve değişim devam ettikçe, insan beyni de gelişecektir, köpeğin akciğeri de gelişecektir, gülün yaprağı da...tabi bilincini veya canlılını kaybeden organizmalar da bakterilerin gelişim kaynağı olacaktır..




  • @muaddib: Aramıza bu güzel tartışmamıza hoşgeldin.

    Fikirlerinle bize aydınlık sunuyorsun teşekkür ederim. Ancak katılamayacağım konular var. Şurası kesin ki bu konuda bildiğin önemli şeyler var. Zevkle paylaşmak isterim.

    Şimdi kasıtın tanımını yapayım kaotika ile de bunda anlaşılmazlık var diye şu anda aklıma geldi. Kasıt bir insan tarafından yorumlanan şekliyle B maddesinin oluşumu için A maddesinin işlem yapması bir kasıt bulgusudur. Nitekim bunu retrospektif dediğimiz geriden görme ile tesbit ettiğimiz olgularda rahat rahat kullanıyoruz ve bu olgular bu kasıtlarıyla muteberdir. Örneğin silahını öldürmek için ateşledi cümlesindeki 'için' ile ifade edilen kasıt yorumunu nasıl veriyoruz. Buradaki kastı bize bildiren nedir? Yoksa mesela şuursuz olalım el oradan kalktı metale dokundu oradan bir metal parçası patlayarak uzaklaştı önüne çıkan organik protein parçasına saplandı. Kasıt yok ! Fakat burada bizim beyin olarak otomatik biçimde gözümüz gibi yorumlama ve kasıt arama yeteneği mevcuttur. Bunu hep açıkladım. Böylece buna kasıt diyebiliyoruz. Ama kavradığımız bu olayda aynı zamanda bilgi sahibiyiz de ondan. Ancak devasa evrende her şeye bu kadar vakıf değiliz. Bu açıdan biri bize dillendirmese de maddedeki bu kasıtı görmek durumundayız. Çünkü B, A sayesinde olmuştur. Dolayısıyla gül bir işlem sonrası kokulu olmuştur. O halde önceki işlemler gülün kokmasını sağlayıcı işlemler değil midir? Buna gülün kokması için .... diye devam edilir. Bu aklın otomatik yeteneğidir. Bilim dahi bu ifadeyi kullanır. İşte: Dağ fareleri kendilerini soğuktan korumaları için tüyleri..... denir. Buradaki kasıt değil de nedir? Soğuktan korumak için değil de yaptığı iş kendisini soğuktan korumuş o kadar demek çok geçerli bir mantık değildir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: nakka

    @muaddib: Aramıza bu güzel tartışmamıza hoşgeldin.

    Fikirlerinle bize aydınlık sunuyorsun teşekkür ederim. Ancak katılamayacağım konular var. Şurası kesin ki bu konuda bildiğin önemli şeyler var. Zevkle paylaşmak isterim.

    Şimdi kasıtın tanımını yapayım kaotika ile de bunda anlaşılmazlık var diye şu anda aklıma geldi. Kasıt bir insan tarafından yorumlanan şekliyle B maddesinin oluşumu için A maddesinin işlem yapması bir kasıt bulgusudur. Nitekim bunu retrospektif dediğimiz geriden görme ile tesbit ettiğimiz olgularda rahat rahat kullanıyoruz ve bu olgular bu kasıtlarıyla muteberdir. Örneğin silahını öldürmek için ateşledi cümlesindeki 'için' ile ifade edilen kasıt yorumunu nasıl veriyoruz. Buradaki kastı bize bildiren nedir? Yoksa mesela şuursuz olalım el oradan kalktı metale dokundu oradan bir metal parçası patlayarak uzaklaştı önüne çıkan organik protein parçasına saplandı. Kasıt yok ! Fakat burada bizim beyin olarak otomatik biçimde gözümüz gibi yorumlama ve kasıt arama yeteneği mevcuttur. Bunu hep açıkladım. Böylece buna kasıt diyebiliyoruz. Ama kavradığımız bu olayda aynı zamanda bilgi sahibiyiz de ondan. Ancak devasa evrende her şeye bu kadar vakıf değiliz. Bu açıdan biri bize dillendirmese de maddedeki bu kasıtı görmek durumundayız. Çünkü B, A sayesinde olmuştur. Dolayısıyla gül bir işlem sonrası kokulu olmuştur. O halde önceki işlemler gülün kokmasını sağlayıcı işlemler değil midir? Buna gülün kokması için .... diye devam edilir. Bu aklın otomatik yeteneğidir. Bilim dahi bu ifadeyi kullanır. İşte: Dağ fareleri kendilerini soğuktan korumaları için tüyleri..... denir. Buradaki kasıt değil de nedir? Soğuktan korumak için değil de yaptığı iş kendisini soğuktan korumuş o kadar demek çok geçerli bir mantık değildir.



    kendini soğuktan korumak için tüyler gelişmemiştir.. tüyler ortam şartlarına uyum sağlayabilmek için bünyesel bir çaba olarak gelişmiş ve böylece o ortamda türünü devam ettirmeyi başarmıştır..işte benim düşüncemin temel ekseni budur..yani bişeyler bilinçli olmamış bünyesel bi şekilde gelişmiştir..tıpkı virüs bulaştığında ,insan vücudunun tepki göstermesi gibi...o farelerin yaşadığı ortamı değiştirip sıcaklığı arttırırsak, bu sefer tüy dökerek adapte olmaya çalışacaklar ya da türlerini tüketeceklerdir.




  • Gözüm işte ben de bunu diyorum farklı şeyi demiyoruz bedenindeki işlemler vs. ben diyorum ki fareyi soğuktan korumak için yapılacak tüm işlemler onun soğuktan koruması için gerekli sonuçları içerir... Sen de diyorsun ki bu işlemöler onu soğuktan krumak için değildir peki ne içindir? Selam
  • nakka;

    arkadaşların tesadüf anlayışını iyi anlamak lazım ... ben biraz düşündüm ve anlar gibi oldum ...

    burada iki farklı düşünce var ...

    biz bir tablo yapıldığı zaman her bir objenin taboda kasden bir anlam ifade edecek şekilde konulduğudur ...

    onlar ise;

    en basitinden bir boyanın kağıt üzerine dökülmesinde meydana gelen şekli bir tablo olarak değerlendirip bir irade ve kastın olmadığını düşünmekte ...

    daha detaylı örnek verecek olursak;

    biz bir kuşu örnek gösterip bu kuş kasıtlar bütünüdür derken onlar da bir şelaleyi, bir pamukkaleyi, bir peribacasını örnek göstererek tesadüfü o anlamda kullanıyorlar ...

    yani ikimizin kastettiği tesadüf kelimesini farklı olaylar bütününde değerlendirmekteyiz ...

    onlar;

    nasıl bir ırmak akarken üzerinde oluşan gölcüklerde ve şelalelerde bir kasıt yoksa bu kainatta da bir kasıt yok düşüncesindeler ...

    biz ise;

    yeryüzündeki bütün olayların bu şekilde gelişmediğini bir DNA nın oluşmasında bu yöntemin kullanılamayacağını düşünmekteyiz ...

    ayrıca;

    muaddip arkadaşımızın biyoloji bilgisinin miktarı da önemli bu konu da tartışma için.

    quote:

    kendini soğuktan korumak için tüyler gelişmemiştir.. tüyler ortam şartlarına uyum sağlayabilmek için bünyesel bir çaba olarak gelişmiş ve böylece o ortamda türünü devam ettirmeyi başarmıştır..işte benim düşüncemin temel ekseni budur.


    bu fikir olarak değer verilecek bir fikirdir ancak biyoloji de pek geçerli bir fikir olmasa gerek ... (bünye tüy miktarını artıracak ve azaltacak bir uygulama içerisine girmez, hava ne kadar sıcak olursa olsun kodunda kıllı bir yapı varsa böyle devam eder)

    bu konuya konu dağiılıp evrime girmemesi için girmiyorum ...

    nakka sen kaldığın yerden devam et ...




  • Maddenin, nakka'nın iddiasına uygun davranışına uyan örnek,
    Anne karnındaki embriyo'nun oluşum ve tekâmül şeklidir. Hücreler,
    Sonunda göz, beyin, karaciğer vs olmak üzere en ilkel formdan başlayarak özelleşerek çoğalırlar.
    Bu çoğalarak büyümenin herhangi bir aşamasında o et kütleleri henüz göz,karaciğer,dil kulak değildirler,
    Ancak içinde oldukjları oluşumun son hedefi andığımız organlardır.
    Bu durumda hiçkimse o maddi şişmelerin ve kasılmaların çok sonraki devreleri hedef alan
    Organik ilerlemeler olmadığını iddia edemez.
    Bunun için de kaotik bir teoriye gerek duyulmamalıdır.
    Çünkü gözönünde her an binlerce aynı olay bitki ve hayvanlarda biteviye tekrarlanmaktadır.
    Bir keresinde tesadüfen gerçekleşen tek şeye kaotik demeniz yadırganmayabilirdi.
    Ancak bu asli ve sürekli ve ısrarlı devam eden ve tekrarlanan oluşumun kanuniliği yüzünden
    Biyoloji, gen ve DNA vs sistemlerin düzenlerine ilişkin esaslı ilkeler koyabilmiştir.




  • @Deep haklısın bu değerli arkadaşlarımız insan olarak kasıt etmek fiilinden niye bu kadar korkuluyor anlamış değilim. Kasıt günlük hayatta sıradan kullandığımız ve ne olduğunu bildiğimiz bir fiildir. Maddedeki bu kasır fiilini açıkça gördüğümüz halde şiddetle bunda kasıtın olmayacağının telşını anlamış değilimdir. Kasıt olsa maddede (öyledir de) bu arkadaşlarımız ne kaybeder? Hiç. Sadece doğru tanımlama yapılmış olur. Akla muvafık bir hüküm ortaya çıkar.

    Şimdi bir muzır fıkra aklıma geldi. Hem ortam yumuşasın. Hakim tecavüz sanığı adama soruyormuş:
    -Niye bu işi yaptın?
    -Ben yapmadım hekim bey.
    -Kim yaptı peki?
    -Ellerim onun kilo...nu soydu... Ağzım öptü... Şeyim de halletti...
    -Peki demiş. Sana 6 ay hapis veriyorum?
    -Hakim bey nasıl olur ben yapmadığım halde nasıl ceza alabilirim. Hem benim bunda kastım yoktur.
    -Zaten cezayı ben sana vermedim o dediğin organlara verdim. Merak etme istersen sadece onları hapise bırak !


    Bir cennnettir bu Dünya...
    Sevmesini bilene..
    Gerçek olur her rüya...
    Görmesini bilene...




  • quote:

    @Deep haklısın bu değerli arkadaşlarımız insan olarak kasıt etmek fiilinden niye bu kadar korkuluyor anlamış değilim. Kasıt günlük hayatta sıradan kullandığımız ve ne olduğunu bildiğimiz bir fiildir. Maddedeki bu kasır fiilini açıkça gördüğümüz halde şiddetle bunda kasıtın olmayacağının telşını anlamış değilimdir. Kasıt olsa maddede (öyledir de) bu arkadaşlarımız ne kaybeder? Hiç. Sadece doğru tanımlama yapılmış olur. Akla muvafık bir hüküm ortaya çıkar.


    evet dediğin gibi olur ancak bu arkadaşlarımız Tanrı fikrine zıt oldukları için her açıklamada Tanrı ya açılan kapıyı kapamak üzere düşünce belirtmektedir ...

    Evrende bilgi yok derler ... Eğer bilgi olursa bilgi sahibi Biri olması gerekli;

    Evrende kasıt yok derler ... Kaıt olursa Kasteden Biri olması gerekli :

    İşte bu düşünceye karşı çıktıklarından dolayı senin sayfalarca yazdığın kasıt fikrine bir çırpıda hayır demektedirler ....

    Yukarıda verdiğim örnekte olduğu gibi farklı örnekler üzerinde düşünüyoruz ...

    Onlar şelaleyi biz de kuşu düşündüğümüz için ...

    aslında şelalede de kasıt vardır ancak şimdilik o kadar ilerlemeyelim ...

    fark burada yatıyor ...

    bu konularda orta bir nokta bulmak gerek ...




  • Maddenin temelini oluşturan atomların kabaca ortasında bir çekirdek,

    Onun etrafında enerji bulutları şeklinde olması bile bir tercihtir.

    Ve bu farklı form ihtimalini düşünebilmem de maddi bir sonuçtur.

    Çünkü hayal değil; aklım, dilim, dimağımla söylüyorum.
  • arkadaşlar

    nakkanın topiğinin kilitlendiğini şimdi gördüm, bu konuda kendimi sorumlu hissettiğim için konuyu bölmek istememekle birlikte bir açıklama yapmak istiyorum

    öncelikle, gerçi silinmiş ama nakkanın kilitlenen topiğinin değerli bir topic olduğunu orada belirtmiştim. islama ve şahıslara yönelik bayağı ifadeler kullanan şahsı önce feylesof ile birlikte uyardık. fakat vazgeçmedi ve gitmedi.

    daha sonra işi azıtınca nakkanın topiğini kirletmemek için ben başka bir topic açıp sadece yorum ve fikirlerin aktarılmasını, fakat "yazık size, ilkel din islam" vs ibarelerin kullanılmamasını, forum ahalisi olarak buna müsaade edersek forumun kalitesinin düşeceğini belirttim. orayıda karıştırdı, zaten kendiside bir topic açmış araya bir iki terim iliştirmek suretiyle saçma sapan esip savurup duruyordu. topiği silindi. topiği silinince döndü geldi gene nakkanın topiğinde hakaretler küfürler yağdırmaya başladı. o mesajlarıda silinmiş.

    nakkanın topiğinin kilitlenmesine bu dengesizi muhatap almak suretiyle bir şekilde sebebiyet verdiğim için üzgünüm, nakkadanda özür dilerim, kızmakta haklıdır

    yalnız şunu belirteyimki, bu gibi alenen dine ve şahıslara hakaretler yağdırıp esip savuranlara tahammül etmek elde değil. umarım anlayışla karşılarsınız




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.