Şimdi Ara

Lostun sonu nasıldı ya?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
46
Cevap
3
Favori
25.603
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Direk özet geçermisiniz? çok bozdu esprisii yapmayın lütfen




  • hepsi ölüyordu kilise gibi bir yerde toplanıyolardı sanırım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kaçak Yolcu


    hepsi ölüyordu kilise gibi bir yerde toplanıyolardı sanırım
    spoiler a almıyorum.zaten açık. direk sonu sormuşsun.

    jack haricinde herkes olayı ayıkıyo. zaten öldüklerini anlıyorlar. birbirlerine dokununca da adadaki yaşamları hatırlıyorlar. tabi etkileşim için belli eşleşmeler olmuş. çilli ve jack gibi.

    sonra en son jack de olayı anlıyınca belli oluyo herşey. ölmüşler araftalarmış falan filan.

    ben taaa jack in babası adada görüldüğünde demiştim bunlar ölmüş araftalar diye ...

    geçen izledim son bölümü yine. kötüyümüş ya. efektler falan felaket
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ulmel

    spoiler a almıyorum.zaten açık. direk sonu sormuşsun.

    jack haricinde herkes olayı ayıkıyo. zaten öldüklerini anlıyorlar. birbirlerine dokununca da adadaki yaşamları hatırlıyorlar. tabi etkileşim için belli eşleşmeler olmuş. çilli ve jack gibi.

    sonra en son jack de olayı anlıyınca belli oluyo herşey. ölmüşler araftalarmış falan filan.

    ben taaa jack in babası adada görüldüğünde demiştim bunlar ölmüş araftalar diye ...

    geçen izledim son bölümü yine. kötüyümüş ya. efektler falan felaket

    Alıntıları Göster
    Spoilere gerek yok.

    1) Jack dahil tüm karakterlerin izlediğimiz tüm flashback'leri gerçek dünya hayatlarıdır. Hepsi daha önce flashback'lerde gördüğümüz gibi farklı farklı sebeplerden Oceanic 815 uçağına bindiler. Ama Sawyer hırsız, Jack bekar bir adam, Locke böbreklerini babasına kaptırmış bi looser olarak uçağa bindi. Yani 6. sezondan itibaren öğrenmeye basladığımız hikayeleri gerçek dünya hayatları değil, paralel evren hiç değil (bu önemli). Bunun ne olduğuna daha sonra değineceğim.

    2) Yaşadıgımız gerçek Dünya'nın bir parçası olan ama belli kurallar çerçevesinde ulaşılabilen bi adamız var. Bu adanın kurallarını adanın Jacob'ı diyebileceğimiz kişi belirliyor. Bu adanın iki önemli misyonu var. Birincisi tüm insanların yaşam enerjisi adanın içinde (daha once cok yerinde bi sekilde) ab-ı hayat diye belirtilen yerde muhafaza ediliyor.( Avatar gibi ) Doğal olarak da ada yuzyıllardır buradan haberdar bi azınlığın da ilgi odağı. İkinci misyonu ise gerçek dünyadaki hayatlarında iyi bi insan olamayan bazı kişilere ikinci bi şans verilen ortam olması.Ama kesinlikle araf falan değil. Yani tüm fizik kuralları lostie'lerin ölmesini gerektirirken, onlar boyle bi ucak kazasindan kurtularak gerçek dünya hayatlarına adada devam etme hakkını kazandılar. İkinci şanstan kastettiğim bu.

    3) Şimdi gelelim asıl kafa karıştıran kısma. Altıncı sezondan başlayarak izlediğimiz sahneler neyin nesi? Bunlar dizide gördüğümüz karakterlerin ölmeden hemen önce gerçekle hayali birbirine karıştırarak gördükleri yanılsamalar. Yani aslında Jack'in hiç oğlu olmadı, Sawyer hiçbir zaman polis değildi, Faraday hiç müziğe ilgi duymadı vs. sadece böyle bi hayatları olduğu yanılsamasını yaşadılar ve bu yanılsamanın içinde biri (Desmond) gelip onları mefta oldukları konusunda ayıltana kadar gerçekliği yaşadıklarını zannettiler. ( Bu açıdan malum "i see dead people" repliğinin geçtiği filmimiz ile benzerliği var). Herkes Desmond gelip onları uyardığı anda gerçek hayatını ve o hayatın nasıl sona erdiğini hatırladi.

    4) Şimdi şöyle bi soru da sorabilirsiniz : Ama bu adamlar ayrı ayrı yerlerde ayrı ayrı akıbetlerle öldüler, peki o zaman nasıl hep bir anda kilisede toplanıp aynı anda ahiret hayatına geçiş yaptılar?
    Bunun aciklamasi çok net bi şekilde Cristian Shephard da gizli. (finaldeki Jack-Cristian sahnesi dizinin gelmiş geçmiş en önemli anıydı. Herşeyin cevabı aslında ordaydı bi nevi. Bu sahneye yine döneceğim.) Lostie'lerin hepsine kurtulması imkansız bi kazadan kurtarılarak adada ikinci bi şans verildi. Bunun neticesinde bazıları adada ilk haftalarda öldü (Shannon, Boone gibi), bazıları adadan kurtuldu bi daha geldi öyle öldü. (dizinin kapanışını gözlerini kapayarak yapan Jack, ve yıllar hatta yüzyıllar sonra ölecek olan Hugo gibi), bazıları da adadan kurtulup gerçek dünyada gözlerini yumdu (Adadan son anda kaçan Hint uçağındaki Kate, Sawyer gibi ). Ama Cristian Shephard'ın dediği gibi herkes ölüm anındaki o birkaç nanosaniyelik zaman diliminde aynı yanılsamayı yaşadı. 815 sayılı uçuşun olduğu güne geri dönüyorlar, uçaktan sapasağlam iniyorlar ve tamamen yanılsamalardan ibaret bi hayatı yaşıyorlar, ta ki Desmond onları ayıltana kadar. Bu yanılsamalar gerçek değil, hepsinin ölmeden önce zihninde canlanan hayaller. O yüzden zaman kavramı yok. Herkes ölürken bunu yaşıyor (Yeni ada koruyucusu Hurley bile bunu yaşıyor) ve "şimdi" kavramının olmadığı bu hayal evreninde kendisi için verilen ilahi karar ile yüzlesiyor. Yani iyi bir insan olarak ölmüşse cennete, kötüyse cehenneme (dizi aslinda cehennem betimlemesinden özellikle kaçınıyor, daha çok cennete giremeyeceklerin kaldıkları yer demeyi tercih ediyor) gidiyor. Bu nedenle de zaten son kilise sahnesinde Michael, Ana Lucia, Mr.Eko gibi karakterleri göremiyoruz. Yani diziye göre onlar adada kendilerine verilen 2. şansı değerlendiremiyor, cennete gitmeyi hakedemiyorlar. Ayrica Ben'i de kilisenin dışında beklerken görüyoruz. Ben kendisi Cennet'e gitmeyi haketmediğini düsünüyor. Belki de girmeye çalışsa da giremeyecek, orasını bilemiyorum.

    5) Tekrar Christian Shephard sahnesine geri dönelim. Dediğim gibi bu 2 dakikalık sahne Lost'un bence en önemli sahnesiydi. Özellikle seçilmiş bi ayrıntı ayrıca önemliydi. Arka plandaki vitraya tüm dinleri temsil eden semboller işlenmişti. Kilisede böyle vitray olması absürttü ama verilen mesajla uyumluydu. Öyle ya da böyle hepimiz ölürüz ve arkada gördüğünüz dinlerin de dediği gibi bu hayat testinde yaptığımız herşeyin karşılığı olarak ahiret hayatımız belirlenir. Hangi dine inanırsanız inanın bu iş böyledir mesaji verdiler. Kendilerince evrensel, kucaklayici olmaya çalıştılar.

    6) Tabi hala aklımızı kurcalayan yüzlerce soru var. Örneğin, Jacob gerçekten adada ikinci şans verilenleri kendi mi seçiyor, yoksa onlar ilahi bir güç tarafından zaten seçilmiş de Jacob sadece gidip onlarla hayatlarının belli bi noktasında kontakt mı kuruyor? Blacksmoke yada heykel gibi. Bunları bilemiyoruz.

    Alıntıdır. Bu saatte uzun yazı yazmaya üşendiğim için hemen hemen aynı fikirde olduğum bir yazıyı ekledim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ragnar

    Spoilere gerek yok.

    1) Jack dahil tüm karakterlerin izlediğimiz tüm flashback'leri gerçek dünya hayatlarıdır. Hepsi daha önce flashback'lerde gördüğümüz gibi farklı farklı sebeplerden Oceanic 815 uçağına bindiler. Ama Sawyer hırsız, Jack bekar bir adam, Locke böbreklerini babasına kaptırmış bi looser olarak uçağa bindi. Yani 6. sezondan itibaren öğrenmeye basladığımız hikayeleri gerçek dünya hayatları değil, paralel evren hiç değil (bu önemli). Bunun ne olduğuna daha sonra değineceğim.

    2) Yaşadıgımız gerçek Dünya'nın bir parçası olan ama belli kurallar çerçevesinde ulaşılabilen bi adamız var. Bu adanın kurallarını adanın Jacob'ı diyebileceğimiz kişi belirliyor. Bu adanın iki önemli misyonu var. Birincisi tüm insanların yaşam enerjisi adanın içinde (daha once cok yerinde bi sekilde) ab-ı hayat diye belirtilen yerde muhafaza ediliyor.( Avatar gibi ) Doğal olarak da ada yuzyıllardır buradan haberdar bi azınlığın da ilgi odağı. İkinci misyonu ise gerçek dünyadaki hayatlarında iyi bi insan olamayan bazı kişilere ikinci bi şans verilen ortam olması.Ama kesinlikle araf falan değil. Yani tüm fizik kuralları lostie'lerin ölmesini gerektirirken, onlar boyle bi ucak kazasindan kurtularak gerçek dünya hayatlarına adada devam etme hakkını kazandılar. İkinci şanstan kastettiğim bu.

    3) Şimdi gelelim asıl kafa karıştıran kısma. Altıncı sezondan başlayarak izlediğimiz sahneler neyin nesi? Bunlar dizide gördüğümüz karakterlerin ölmeden hemen önce gerçekle hayali birbirine karıştırarak gördükleri yanılsamalar. Yani aslında Jack'in hiç oğlu olmadı, Sawyer hiçbir zaman polis değildi, Faraday hiç müziğe ilgi duymadı vs. sadece böyle bi hayatları olduğu yanılsamasını yaşadılar ve bu yanılsamanın içinde biri (Desmond) gelip onları mefta oldukları konusunda ayıltana kadar gerçekliği yaşadıklarını zannettiler. ( Bu açıdan malum "i see dead people" repliğinin geçtiği filmimiz ile benzerliği var). Herkes Desmond gelip onları uyardığı anda gerçek hayatını ve o hayatın nasıl sona erdiğini hatırladi.

    4) Şimdi şöyle bi soru da sorabilirsiniz : Ama bu adamlar ayrı ayrı yerlerde ayrı ayrı akıbetlerle öldüler, peki o zaman nasıl hep bir anda kilisede toplanıp aynı anda ahiret hayatına geçiş yaptılar?
    Bunun aciklamasi çok net bi şekilde Cristian Shephard da gizli. (finaldeki Jack-Cristian sahnesi dizinin gelmiş geçmiş en önemli anıydı. Herşeyin cevabı aslında ordaydı bi nevi. Bu sahneye yine döneceğim.) Lostie'lerin hepsine kurtulması imkansız bi kazadan kurtarılarak adada ikinci bi şans verildi. Bunun neticesinde bazıları adada ilk haftalarda öldü (Shannon, Boone gibi), bazıları adadan kurtuldu bi daha geldi öyle öldü. (dizinin kapanışını gözlerini kapayarak yapan Jack, ve yıllar hatta yüzyıllar sonra ölecek olan Hugo gibi), bazıları da adadan kurtulup gerçek dünyada gözlerini yumdu (Adadan son anda kaçan Hint uçağındaki Kate, Sawyer gibi ). Ama Cristian Shephard'ın dediği gibi herkes ölüm anındaki o birkaç nanosaniyelik zaman diliminde aynı yanılsamayı yaşadı. 815 sayılı uçuşun olduğu güne geri dönüyorlar, uçaktan sapasağlam iniyorlar ve tamamen yanılsamalardan ibaret bi hayatı yaşıyorlar, ta ki Desmond onları ayıltana kadar. Bu yanılsamalar gerçek değil, hepsinin ölmeden önce zihninde canlanan hayaller. O yüzden zaman kavramı yok. Herkes ölürken bunu yaşıyor (Yeni ada koruyucusu Hurley bile bunu yaşıyor) ve "şimdi" kavramının olmadığı bu hayal evreninde kendisi için verilen ilahi karar ile yüzlesiyor. Yani iyi bir insan olarak ölmüşse cennete, kötüyse cehenneme (dizi aslinda cehennem betimlemesinden özellikle kaçınıyor, daha çok cennete giremeyeceklerin kaldıkları yer demeyi tercih ediyor) gidiyor. Bu nedenle de zaten son kilise sahnesinde Michael, Ana Lucia, Mr.Eko gibi karakterleri göremiyoruz. Yani diziye göre onlar adada kendilerine verilen 2. şansı değerlendiremiyor, cennete gitmeyi hakedemiyorlar. Ayrica Ben'i de kilisenin dışında beklerken görüyoruz. Ben kendisi Cennet'e gitmeyi haketmediğini düsünüyor. Belki de girmeye çalışsa da giremeyecek, orasını bilemiyorum.

    5) Tekrar Christian Shephard sahnesine geri dönelim. Dediğim gibi bu 2 dakikalık sahne Lost'un bence en önemli sahnesiydi. Özellikle seçilmiş bi ayrıntı ayrıca önemliydi. Arka plandaki vitraya tüm dinleri temsil eden semboller işlenmişti. Kilisede böyle vitray olması absürttü ama verilen mesajla uyumluydu. Öyle ya da böyle hepimiz ölürüz ve arkada gördüğünüz dinlerin de dediği gibi bu hayat testinde yaptığımız herşeyin karşılığı olarak ahiret hayatımız belirlenir. Hangi dine inanırsanız inanın bu iş böyledir mesaji verdiler. Kendilerince evrensel, kucaklayici olmaya çalıştılar.

    6) Tabi hala aklımızı kurcalayan yüzlerce soru var. Örneğin, Jacob gerçekten adada ikinci şans verilenleri kendi mi seçiyor, yoksa onlar ilahi bir güç tarafından zaten seçilmiş de Jacob sadece gidip onlarla hayatlarının belli bi noktasında kontakt mı kuruyor? Blacksmoke yada heykel gibi. Bunları bilemiyoruz.

    Alıntıdır. Bu saatte uzun yazı yazmaya üşendiğim için hemen hemen aynı fikirde olduğum bir yazıyı ekledim.

    Alıntıları Göster
    @Cüleybib

    Adaya gelenleri Jacob kendisi seçiyor. Uçakta düşüp hayatta kalanların hepsi potansiyel bir ''aday''. Jacob'ın yerini almak için Jacob tarafından adaya davet edilen kimseler. Jacob çok daha önceden, kardeşinin kendisini öldüreceğini görüyor,(çünkü o Jacob) ve yerini başka birisinin alması için sayısız kendisi gibi kırık, hayatında bir amaç kalmamış, hayata küsmüş insanı hayatları boyunca izliyor ve adaya davet ediyor. (Jack'in çıktığı deniz feneri sahnesi)

    Bunlardan geriye sadece bizimkiler kalıyor. Jack, Hurley, Sawyer, Kate. Ki zaten Jacob'ın mağarasında duvarda sona kalan adaylar bizimkilerdi.

    Adadan ayrılmaları, geçmişe gitmeleri, geri gelmeleri hepsi Jacob'ın kurduğu planın bir parçasıydı. O yüzden ölürken, geliyorlar dedi.

    Bunun dışında Jack babasının elçi olması, onlara yol gösteren olması da ayrı bir tezat çünkü gerçek hayatında hiçkimseye oğluna bile değer verdiğini göstermemiş bir kişi.. Bunun yanında ben son sezondaki ''diğer evren'' senaryosunun araf olduğuna inanıyorum. Yani nanosaniyelik bir birliktelik gibi olması değil, herkesin hayatlarını gerçek manada tamamlayamamış olmasından ötürü. Adada kısılıp kalmalarından, Jacob'ın bencilce onları ilerde düzelebilecek olan hayatların çekip koparması yüzünden, arafa düşerek, hayatlarını arzu ettikleri gibi tamamlama şansı verilmesinden dolayı birbiri ile bağlantılı olan kişiler bir araya geldi.

    Bunun dışında son sezonu pek beğendiğim söylenemez ama Lost yine Lost'tur yapacak birşey yok..

    Kısaca herkes ölüyor.. Yaşayamadıkları hayatı yaşayabilmeleri için araf gibi bir evrende birbirlerinden ve gerçek hayatlarından habersiz yaşıyorlar ve zamanları geldiğinde seri boyunca bütün kuralları yıkan kişi Desmond onlara vaktin geldiğini söylüyor ve araftan ayrılıp ışığa doğru adım atıyorlar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    @Cüleybib

    Adaya gelenleri Jacob kendisi seçiyor. Uçakta düşüp hayatta kalanların hepsi potansiyel bir ''aday''. Jacob'ın yerini almak için Jacob tarafından adaya davet edilen kimseler. Jacob çok daha önceden, kardeşinin kendisini öldüreceğini görüyor,(çünkü o Jacob) ve yerini başka birisinin alması için sayısız kendisi gibi kırık, hayatında bir amaç kalmamış, hayata küsmüş insanı hayatları boyunca izliyor ve adaya davet ediyor. (Jack'in çıktığı deniz feneri sahnesi)

    Bunlardan geriye sadece bizimkiler kalıyor. Jack, Hurley, Sawyer, Kate. Ki zaten Jacob'ın mağarasında duvarda sona kalan adaylar bizimkilerdi.

    Adadan ayrılmaları, geçmişe gitmeleri, geri gelmeleri hepsi Jacob'ın kurduğu planın bir parçasıydı. O yüzden ölürken, geliyorlar dedi.

    Bunun dışında Jack babasının elçi olması, onlara yol gösteren olması da ayrı bir tezat çünkü gerçek hayatında hiçkimseye oğluna bile değer verdiğini göstermemiş bir kişi.. Bunun yanında ben son sezondaki ''diğer evren'' senaryosunun araf olduğuna inanıyorum. Yani nanosaniyelik bir birliktelik gibi olması değil, herkesin hayatlarını gerçek manada tamamlayamamış olmasından ötürü. Adada kısılıp kalmalarından, Jacob'ın bencilce onları ilerde düzelebilecek olan hayatların çekip koparması yüzünden, arafa düşerek, hayatlarını arzu ettikleri gibi tamamlama şansı verilmesinden dolayı birbiri ile bağlantılı olan kişiler bir araya geldi.

    Bunun dışında son sezonu pek beğendiğim söylenemez ama Lost yine Lost'tur yapacak birşey yok..

    Kısaca herkes ölüyor.. Yaşayamadıkları hayatı yaşayabilmeleri için araf gibi bir evrende birbirlerinden ve gerçek hayatlarından habersiz yaşıyorlar ve zamanları geldiğinde seri boyunca bütün kuralları yıkan kişi Desmond onlara vaktin geldiğini söylüyor ve araftan ayrılıp ışığa doğru adım atıyorlar.
    Aynılarını yazacaktım baktım yazmışsın, hiç uğraşmadım. Eline sağlık.
    Özeti budur.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ed Wood

    Aynılarını yazacaktım baktım yazmışsın, hiç uğraşmadım. Eline sağlık.
    Özeti budur.
    Desmond reisi özledim be.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Ezio7

    Desmond reisi özledim be.

    Alıntıları Göster
    Diziyi bitiripte tek bir sahnesi hatırlamayan bir ben varım herhalde
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Natsukai.

    Diziyi bitiripte tek bir sahnesi hatırlamayan bir ben varım herhalde

    Alıntıları Göster
    Hayattaki en büyük pişmanlığımdır lost.. Sabah 5te kalkıp altyazıyı indirirdik, peki ne için ? Bir hiç..

    Dizinin senaristlerinden Damon Lindelof'un twitter'da ki tagı.- Yeah, I'm one of the idiots behind LOST. And no, I don't understand it either.
  • Hepsi rüyaydı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BMO

    Hepsi rüyaydı
    Peki şu Fransız kadının sürekli arkadaşlarının ve sevgilisinin hastalandığını söylemesi açıklandı mı? Bu olayı merak ettim hep ama bununla ilgili bir açıklama yapılmadı sanırım. Sadece geçmişe gittiklerinde sevgilisini vurduğunu gördük. Hastalanma olayı tam olarak neydi bilen var mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yusufsk

    Peki şu Fransız kadının sürekli arkadaşlarının ve sevgilisinin hastalandığını söylemesi açıklandı mı? Bu olayı merak ettim hep ama bununla ilgili bir açıklama yapılmadı sanırım. Sadece geçmişe gittiklerinde sevgilisini vurduğunu gördük. Hastalanma olayı tam olarak neydi bilen var mı?

    Alıntıları Göster
    Beyler Lost'a baslamayı düsünüyorum.

    Sizin de yorumlarınızı alayım.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ThePro66

    Diziyi bitiripte tek bir sahnesi hatırlamayan bir ben varım herhalde

    Ben hatırlamak stemiyorum bile..Keşke hiç başlamasaydım,ya da 4.sezondan sonra olayların açıklanamayacağını anladıktan sonra bırakabilseydim..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: eyoruk

    quote:

    Orijinalden alıntı: ThePro66

    Diziyi bitiripte tek bir sahnesi hatırlamayan bir ben varım herhalde

    Ben hatırlamak stemiyorum bile..Keşke hiç başlamasaydım,ya da 4.sezondan sonra olayların açıklanamayacağını anladıktan sonra bırakabilseydim..

    Alıntıları Göster
    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.


    Tamam işte kara dumanı bilimsel olarak mı açıklayacaklardı? Yada adadaki ışığı falan. Bu yöne kayacağı belliydi zaten. Kaldı ki finaldeki o havayı beğenmiyorsan, zaten karakterlerin bazıları adadan kaçtı kurtuldu. O nokta senin için final olabilir ondan sonrasını görmezden gelebilirsin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.

    Alıntıları Göster
    Tüm sezonlar süresince kendi anlattıklarıyla çelişen bir final oldu. İlk sezonlarda uçağın düşme sebebini, Desmond'un hatası olarak gösterdiler. Sonra tesadüften vazgeçip planlı olduğunu anlattılar.

    Muhtemelen yazarlar hikayeye başladığında bu kadar sevileceğini tahmin edemediler. Kapsamlı bir öykü oluşturmak için bıraktıkları boşlukları kullandılar. Boşluk olmayan kısımlarda ise yazdıklarını değiştirdiler. Bence, dizi başladığında bu şekilde biteceğini kendileri de ön göremiyordu. Planlanmış bir son olduğuna inanmıyorum. İlk düşünceleri adadakilerin büyük kısmının kurtulması üzerinedir. Hikayede derine indikçe konular dağıldı. Bunu biraz engellemek için son sezonlardaki bölüm sayısını düşürdüler.

    5. sezonda uçağın düşmesine sebep olan istasyonu patlatıyorlar ve uçak adaya düşmüyor. 6. sezonda adada yaşayan karakterler de yazarların izleyiciye attığı büyük bir kazık olarak kaldı. Işığa giden adam, siyah duman olmuş. Jack de gitti. O niye olmadı. Sawyer ve diğerlerinin bindiği uçak nereye gidiyor? Bütün adayı mantar tapasına benzeyen bir cisim koruyor, vs. vs...

    6. sezonda ada olmasaydı, hikaye doğasından çıkmış olacaktı. Riskli bir karar olarak görünse de, adanın olmaması ve hikayenin sadece Amerika'da geçmesi kabul edilebilir bir finalin ilk adımı olabilirdi.

    Mağaradaki ışık için; "Burada sönerse, her yerde söner" diyorlardı. Aynı ekibin Revolution isimli dizisini izlediniz mi, bilmiyorum. Elektiriğin belirlenemeyen bir sebepten dolayı kesilmesini anlatıyor. Bir nevi oradaki mantar tapası, tüm dünyanın aydınlık olmasını sağlıyor... Eskilerin bir sözü vardı; "Dünya, öküzün boynuzları üzerinde duruyor. Öküz yorulduğunda dünyayı diğer boynuzuna geçiriyor ve bu sırada olan sarsıntı deprem yaratıyor."

    Lost'un yazarları da benzer teoriler üretti. Mantıklı bir son aramayın. Lost'un özelliği izlerken keyif vermesidir. O da belirli bölümler için geçerlidir. Sonu için herkes farklı fikirler söylüyor. Net olan konu; yazarların hikayeyi kontrol edememesi ve ucu açık bir final yapamsıdır. İnsalar "şu yada bu" diye tartışsın, bizim beceriksizliğimiz ortaya çıkmasın...
  • quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.


    Tamam işte kara dumanı bilimsel olarak mı açıklayacaklardı? Yada adadaki ışığı falan. Bu yöne kayacağı belliydi zaten. Kaldı ki finaldeki o havayı beğenmiyorsan, zaten karakterlerin bazıları adadan kaçtı kurtuldu. O nokta senin için final olabilir ondan sonrasını görmezden gelebilirsin.

    Okumadan cevap yazmak işine mi geliyor yoksa cidden anlamadan mı cevap yazıyorsun?

    Dizinin bilimsellikten mitolojiye kayan bir yanı vardı yazdım önceki mesajımda. Ve Kara Duman da mitoloji ile açıklandı. Habil ve Kabil olayına gönderme yapılarak. Mısır mitolojisine göndermeler yaparak.

    O dediğin ''Allah'ın dediği olur.'' yönüne kayacağı belli filan değildi direkt finalde böyle saçma bir sonuç gösterdiler. Adadan kurtulup kurtulmamaları önemli değil, önemli olan senaryoyu ve kurguyu bir anda oldu bittiye getirmiş olmaları.

    İnternette onlarca kat güzel fan fiction sonlar var Lost için. Sırf bakın kimsenin tahmin etmediğini yaptık diyebilmek adına, seriyi dibe sürüklemeyi kabul ettiler. Hangi noktayı final kabul edip etmemek önemli değil o andan sonra. Çünkü senaristler zaten bir nokta koymaktan aciz kalmış.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.


    Tamam işte kara dumanı bilimsel olarak mı açıklayacaklardı? Yada adadaki ışığı falan. Bu yöne kayacağı belliydi zaten. Kaldı ki finaldeki o havayı beğenmiyorsan, zaten karakterlerin bazıları adadan kaçtı kurtuldu. O nokta senin için final olabilir ondan sonrasını görmezden gelebilirsin.

    Okumadan cevap yazmak işine mi geliyor yoksa cidden anlamadan mı cevap yazıyorsun?

    Dizinin bilimsellikten mitolojiye kayan bir yanı vardı yazdım önceki mesajımda. Ve Kara Duman da mitoloji ile açıklandı. Habil ve Kabil olayına gönderme yapılarak. Mısır mitolojisine göndermeler yaparak.

    O dediğin ''Allah'ın dediği olur.'' yönüne kayacağı belli filan değildi direkt finalde böyle saçma bir sonuç gösterdiler. Adadan kurtulup kurtulmamaları önemli değil, önemli olan senaryoyu ve kurguyu bir anda oldu bittiye getirmiş olmaları.

    İnternette onlarca kat güzel fan fiction sonlar var Lost için. Sırf bakın kimsenin tahmin etmediğini yaptık diyebilmek adına, seriyi dibe sürüklemeyi kabul ettiler. Hangi noktayı final kabul edip etmemek önemli değil o andan sonra. Çünkü senaristler zaten bir nokta koymaktan aciz kalmış.

    Arkadaşım tabiiki okudum. Hatta sana özet geçeyim. Sen diyorsun ki dizi bilimsellikten mitolojiye kaydı. Ben de diyorum ki evet haklısın ama bilimsellikle başlayıp bilimsellikle bitiremezlerdi. Mümkün değil öyle bir son.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 1OOOOOO

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    quote:

    Orijinalden alıntı: Cypon

    quote:

    Orijinalden alıntı: DeLorean DMC-12

    Dizinin ilk bölümünde kara duman çıkıyor ona bir şey yok finali izleyince saçma. Bence çok güzel bitti lost güzel de diziydi.

    Peff. Abi siz cidden insanların saçma demesini günümüz dünyasında olmaz diye düşünerek mi söylediklerini sanıyorsunuz?

    Bir yapımın kendi içinde bir dinamiği, mantığı, evren sınırları ve kuralları olur kurgusu içinde. Sen bu sınırın dışına çıkarsan, yapım saçmalamaya başlar.

    Kara Duman olayı gayet güzel bir şekilde açıklandı zaten. Kimse ''bu ne ya siyah duman var bunda'' diye eleştirmiyor. Dizinin bilimsellikten mitolojiye doğru kayan bir yapısı vardı ancak sezon finalinde dizinin bütün yapısı, ne bilim ile ne de mitoloji ile açıklandı.

    Oldu bitti dendi, Allah'ın taktiri dendi, mantar çektik herşey düzeldi dendi. Saçma oluşu burada. Yoksa Lost ilk üç sezonu ile efsane diğer iki sezon ile ortalama üstünde bir dizi. Son sezon Allah'lık zaten.

    Son sezon ile sırf izleyicinin aklındakiler olmasın diye öylesine üzerinde fazla düşünülmeden yapılmış bir sezon ile bitirdi kendini dizi. Dexter da aynısını yaptı.

    Heroes dizisinin ilk sezonu Lost'un Lost olduğu dönemde, Lost ile kapışan bir diziydi ve izleyicilerin çoğu ilk sezonu için ''harika'' der. Kimse çıkıp ''bune ya adam uçuyo birader insan uçar mı hiç.'' demez.


    Tamam işte kara dumanı bilimsel olarak mı açıklayacaklardı? Yada adadaki ışığı falan. Bu yöne kayacağı belliydi zaten. Kaldı ki finaldeki o havayı beğenmiyorsan, zaten karakterlerin bazıları adadan kaçtı kurtuldu. O nokta senin için final olabilir ondan sonrasını görmezden gelebilirsin.

    Okumadan cevap yazmak işine mi geliyor yoksa cidden anlamadan mı cevap yazıyorsun?

    Dizinin bilimsellikten mitolojiye kayan bir yanı vardı yazdım önceki mesajımda. Ve Kara Duman da mitoloji ile açıklandı. Habil ve Kabil olayına gönderme yapılarak. Mısır mitolojisine göndermeler yaparak.

    O dediğin ''Allah'ın dediği olur.'' yönüne kayacağı belli filan değildi direkt finalde böyle saçma bir sonuç gösterdiler. Adadan kurtulup kurtulmamaları önemli değil, önemli olan senaryoyu ve kurguyu bir anda oldu bittiye getirmiş olmaları.

    İnternette onlarca kat güzel fan fiction sonlar var Lost için. Sırf bakın kimsenin tahmin etmediğini yaptık diyebilmek adına, seriyi dibe sürüklemeyi kabul ettiler. Hangi noktayı final kabul edip etmemek önemli değil o andan sonra. Çünkü senaristler zaten bir nokta koymaktan aciz kalmış.

    Arkadaşım tabiiki okudum. Hatta sana özet geçeyim. Sen diyorsun ki dizi bilimsellikten mitolojiye kaydı. Ben de diyorum ki evet haklısın ama bilimsellikle başlayıp bilimsellikle bitiremezlerdi. Mümkün değil öyle bir son.

    Alıntıları Göster
    Okumuş ama anlamamışsın kardeşim. Ben mitolojiye kaymasından şikayet etmedim. Bilimsellik ile açıklansın da demedim. Genel düzeninin mitolojiye kayma ile devam ettiğini ancak finalde ne bilimsellik ile ne de mitoloji ile açıklandığını söyledim. Deux ex machina olarak ışığın içindeki ''tıpa'' kullanıldı ve teoloji ile de sıvandı. Herşey oldu bittiye getirildi.

    Şikayet edilen şey bu.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.