Şimdi Ara

Küfür'ün Tarihçesi...

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
12
Cevap
0
Favori
3.268
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar Herşeyin bir tarihçesi var tahmin ediyorum ki küfürün nasıl çıktığı bilinmiyordur. Ama bunun üzerine teorisi olan varsa paylaşırsa sevinirim. Bugün bir arkadaş Tarih hocasına sordu , hoca da bize ev ödevi verdi . Nasıl işse anlamadım. Nese Dh yaratıcı zekanıza güveniyorum. Elle tutulur bir şeyler götüreyim. Ayrıca örnekler yazayım mı yazmayayım mı diye karar veremedim ödevin altına =)



  • quote:

    Orjinalden alıntı: Azap

    Arkadaşlar Herşeyin bir tarihçesi var tahmin ediyorum ki küfürün nasıl çıktığı bilinmiyordur. Ama bunun üzerine teorisi olan varsa paylaşırsa sevinirim. Bugün bir arkadaş Tarih hocasına sordu , hoca da bize ev ödevi verdi . Nasıl işse anlamadım. Nese Dh yaratıcı zekanıza güveniyorum. Elle tutulur bir şeyler götüreyim. Ayrıca örnekler yazayım mı yazmayayım mı diye karar veremedim ödevin altına =)

    he yaz da gör..

    bende merak ediyom tarihçeyi
  • Küfürün Keyifli Tarihi

    Evet, küfür hiç hoş birşey değil, biliyoruz... Ama ilerki sayfalarda, değerli Hocamız Ahmad Mısırlı’nın bu konudaki epey “betimsel” yazısından da anlaşılacağı gibi, küfür aslında, yürümek gibi bir refleks. Ama tribünde küfür ise bambaşka. Çünkü, burada devreye bir başka unsur giriyor: Rekabet! İşte size bir türlü kaynağını öğrenemediğimiz, ama çok “zeki”, “gözlemci” ve kıvrak bir kalemin elinden (üstelik de bir tribün çocuğu!) çıktığı aşikar olan “yakın dönem” tribün küfür tarihi...

    Hakemler Mithatpaşa Stadı'nın açıldığı yıl, yani 1947'de oynanan bir maçta hakem Sulhi Garan'a "İnbe hakem" diye bağırıldı ve bugüne kadar gelen bir geleneğin tohumları atıldı. Tribün alemine uzak olanların aklına küfür denince hakeme edilen küfürlerin gelmesi de belki bundandır, bilemiyorum.

    Aslında hakeme küfür meselesi, özellikle de zeka nüvesi taşımayan ve igrençlik boyutundaki küfürler, beni her zaman düşündürmüştür. Maç bittikten saatler sonra görüntüleri defalarca izleyip hakem hatalarını değerlendiren emekli hakemler beni daha çok rahatsız ediyor.

    "İnbe hakem" sloganı günümüzde aşılmış olsa da hala en revaçta olanı. Bir dönemin ünlü hakemi Sadık Deda, kendisi için söylenen "İnbe sadık yeter artık" nedeniyle ayrı değerlendirilebilir. Hakem hatalarının dozuna göre küfürün dozu da artar. Kampanya başlatılıp polis zoruyla küfür edilmesinin engellendiği olaganüstü durumlarda ise "aptal hakem", "eşşek hakem", "dangalak hakem" gibi soft tepkiler kullanılır. Stada yağmur yağsa hakemi sorumlu tutan Fenerbahçe taraftarı son dönem "İnbe federasyon, o. çocuğu hakemler" sloganıyla işi büyütmüş ve çığırdan çıkarmıştır.

    Hakeme edilen küfürlerle ilgili iki anımı anlatayım. Birincisi, üniversite yıllarında "bir Beşiktaş - Galatasaray maçı yönetip, Galatasaray'a beş penaltı çaldıktan sonra istifa etmek" amacıyla hakemlik kursuna gittiğim döneme ait. Kursun ilk günü Ankara'dan gelen bir hakem hocası yaptığı gaza getirme konuşmasını, "Siz futbolun bütün çilesini çekecek genç hakem adayları, tribünlerde oturan bir avuç işsiz güçsüz serseri, size küfür edecek. Bazen sokakta dolaşamayacaksınız. Yılmayın, yolunuzdan dönmeyin" diye tamamlamıştı. Diğer kursiyerler bu konuşma sayesinde gaza gelip hakemlik yaptılar mı bilmiyorum, ama ben hakemlik yapmayıp tribünlerdeki "bir avuç işsiz güçsüz serseri"nin arasına döndüm. Affet beni hocam!

    İkinci anı da, maç öncesi takılınan mekanlardan birinde geçiyor. Tesadüfen aynı masada oturduğumuz bir abi, ünlü hakemlerden birinin Galatasaray'a yaptığı kelekleri anlatıyor. Aynı hakeme bir hafta önce Galatasaray tribünlerinden ağır küfür edilmiş. Nereden estiyse entellektüellik yapayım dedim ve "Abi tamam da, hakeme küfür edilince ne oluyor sanki?" sorusunu sordum. Abi yüzüme baktı ve daha önce de defalarca duyduğum "Kardeşim,taraftar delirmiş, ne yapsın, hakemi mahkemeye mi versin?" karşılığını verdi. Bu, sözün bittiği noktadır arkadaşlar. Verecek hiçbir cevabım yoktu, hala da yok.

    Ali Şen'li eserler

    Ben hiçbir rakip takım taraftarının Süleyman Seba'ya, Faruk Süren'e ya da Aziz Yıldırım'a küfrettiğini görmedim. Ama Ali Şen, Ömer Çavuşoğlu, İhsan Kalkavan, Selim Soydan ve Adnan Polat hemen her büyük maçta küfre maruz kaldılar.

    Taraftarların bu insanlara küfretme nedeninin konumları olmadığı açık, demek ki sivri çıkışlar yapan, provokatif demeçler verenler küfür yiyorlar.

    Bunlardan biri de Fenerbahçe eski başkanı sayın Ali Şen. Gelecekte biri çıkıp da tribünde küfürün tarihiyle ilgili bir araştırma yapmaya karar verirse, Ali Şen'in Fenerbahçe'deki başkanlık döneminden uzun uzun bahsetmek zorunda kalacak, emin olabilirsiniz. Ali Şen'in, Fenerbahçe hep zor durumdayken başa gelmesi ve dolayısıyla kendi taraftarlarınca büyük bir muhabbetle karşılanması rakip takım taraftarlarının her seferinde çileden çıkmasına yol açtı. Bu çileden çıkma hali de son Ali Şen iktidarında sayısız küfürlü bestenİn nedeni oldu.

    Fenerbahçeli taraftarların Ali Şen başa gelmeden önce başlattığı "Ali Şen başkan Fenerbahçe şampiyon" tezahüratına, Galatasaraylılar "Şener Şen başkan Fenerbahçe şampiyon" sloganı ve Erkoç kardeşlerin bestesini degiştirip "Fener'i sen mi kurtaracaksın/ Ali Şen sen mi ilaç olacaksın/hastir oradan o. çocuğu/ Şener Şen başkan Fenerbahçe şampiyon" haline getirerek cevap verdi. Fenerliler bunun altında kalmayıp "Ali Şen başbakan" diye bağırmaya başladılar. Bu atışmada noktayı Beşiktaşlılar koydu: "Ali Şen sermaye, Fenerbahçe kerhane." İş bu kadarla kalmadı tabii. Galatasaray taraftarı atışmaya, "Ali Babanın bir çiftliği var/ çiftliğinde köpekleri var/ şampiyonluk şampiyonluk diye bağırır/ şampiyonluk yerine babayı alır" şarkısıyla ivme kattı.

    Fenerliler cevabı Aida operasıyla verdiler: "Hem taraftarla/ hem Ali Şen'le/hem mike mike/ Fener şampiyon/ o. çocuğu Cim bom bom." Beşiktaşlılar'ın kayıtsız kalması düşünülemezdi, onlar da Aida'nın başka bir versiyonuyla katıldı: "Hem taraftarın/ hem Ali Şen'in/ .mına koyim/ koyim .mına/ o. çocuğu Kanarya." Kanarya’dan karşı cevap da gecikmedi: "Hem çarşısı/Hem taraftarı/pi. Süleymanı/mikim ananı/ .mına kodumun Kartalı."

    İş o hale geldi ki, Ali Şen'le ilgili tüm detaylar atışmanın malzemesi olmaya başladı. Beşiktaşlıların "Ali Şen'in dötü kocamaan" diye başlattığı tezahürat, Fenerliler'in "Ali Şen'in miki kocamaan" karşılığıyla püskürtülmeye çalışıldı.

    Galatasaraylılar da, "Ali şen'in miki kalkmıyor" ve "Ali Şen'in oğlu tüp bebek" sloganlarıyla ortama dahil oldu. Ali Şen'in ağzından düşürmediği puro bile tribün şarkılarının ilham kaynağıydı. Galatasaraylılar'ın "İç bakalım iç bakalım/ puroları iç bakalım/ Sami Yen'e gel şampiyonu gör/ dötüne de sok bakalım"ı bunun veciz örneklerinden birisidir.

    Fenerbahçeliler, galibiyetle bitirdikleri bir Galatasaray maçında "Ali Şen uyuma Cimbom'a da sahip çık" diyerek dalgalarını geçtiler. Bu sloganda diğer benzerleri gibi Galatasaraylılar'ca değiştirilerek, Galatasaray-Bursa maçındaki kullanımıyla "Ali Şen uyuma Bursa'ya da sahip çık" haline getirildi.

    Bunun sonraki aşaması Fener taraftarının çığırdan çıktığı maçlarda rakip seyircinin "Ali Şen uyuma pi.lerine sahip çık" diye bağırmasıydı. Bu sloganın en zekice kullanımının patenti de Beşiktaşlılar'a ait. İnönü Stadı'ndaki Beşiktaş -Fenerbahçe maçında, kapalı tribündeki Beşiktaşlılar hafiften kudurunca Fenerliler "Seba uyuma pi.lerine sahip çık" diye bağırmaya başladı.

    Beşiktaşlıların cevabı gecikmedi: "Ali Şen uyuma, maymunlara sahip çık". Bu esnada çok sayıda Fenerbahçe taraftarının aradaki demirlere tırmanmış durumda olduğunu da ekleyelim.

    Ali Şen nefreti rakip tribünlerde öyle bir boyuta ulaşti ki, alakasız Bir ikinci lig maçında (Eskişehirspor-Afyonspor) bile Ali Şen'e küfredilir hale geldi.

    Sayın Şen çözüm olarak maçlara bir noterle gitmeye başladı ve notere küfürü tespit ettirip, küfreden seyircilerin kulüplerine dava açacağını açıkladı.

    İlk hafta numarası tuttu ve Galatasaray seyircisi "Ali Şen anlarsın ya" diye bağırıp, "Ali Şen'in dötü kocaman"ın ritmini çağrıştıran şarkılar söylemekle yetindiler. Ama iki hafta sonra İnönü Stadı'nda Beşiktaş-Fenerbahçe maçı vardı ve Beşiktaş seyircisi efsanevi yaratıcılığını yine kullandı, Ali Şen'in noterle geldiği görülür görülmez bütün stad ayağa kalkıp "Noter tasdikli İnbe Ali Şen" diye bağırdı.

    Ey Güzel Anadolu

    Küfür dalgası yalnızca İstanbul tribünleriyle sınırlı kalmıyor tabii. Anadolu takımlarının da, çoğu İstanbul patentli küfürlü tezahüratları mevcuttur. Ancak İstanbul taraftarının sürpriz durumlarda geliştirdiği reflekslerin Anadolu takım taraftarlarında bulunduğunu ne yazik ki söyleyemiyoruz. Aksine İstanbul takımlarıyla oynanan maçlarda Anadolulu taraftarlar utanç verici durumlara düşerler. Örneğin küfür konusunda hayli gelişmiş Eskişehirsporlular'ın, İstanbul'da duyulan küfürleri orijinal haliyle bir hafta sonra kullandıklarını duyabilirsiniz. Ama meşhur "Es es es ki ki ki eski eski es" tezahüratı Fenerlilerce "Es es es ki ki ki kaldır dötü ye miki" haline dönüştürülünce çaresiz dinlemiştir Eskişehirliler. Eskişehirliler'in çare bulamadığı, yine İstanbul patentli bir başka tezahürat da "İnbe Tatarlar/altımızda yatarlar"dır. Eskişehirliler'in yaşadığı kötü durumu Karşıyakalılar'ın "kaf kaf kaf sin sin sin kaf sin kaf sin kaf"ının "Kaf kaf kaf sin sin sin cimbom ananı miksin"e dönüşmesi, Ankaragüçlüler'in "Ankara Ankara güzel Ankara/seni görmek ister her bahtı kara"sının "Ankara Ankara güzel Ankara/ seni mikmek ister her bahtı kara" olarak değiştirilmesi yüzünden yaşadığı söylenebilir. Bolusporlular'a söylenen "Tin tin tini mini Bolu /Bolu'da İnbe dolu", Bursasporlular'a söylenen "Dünya yerinden oynar/Bursa'dan erkek çıksa" ve Adanalılar'a söylenen "kebapçı İnbeler"i ise nereye koyacağımı bilemedim, ama söylemeden geçmek istemiyorum.

    Doğrudan küfür

    Bir rivayete göre karşı takım taraftarına doğrudan küfür edilen ilk maç 70'li yılların başında oynanan Eskişehirspor-Bursaspor karşılaşmasıdır. Bir diğer rivayete göre ise bunun miladi Fenerbahçe-Diyarbakırspor arasında 1978'de oynanan maçta Fenerliler'in "o. çocukları" diye bağırmasına dayanır. Karşı takım taraftarına doğrudan küfredilmesinin 1993-94 sezonunda abartıldığı söylenebilir. Bu yıl, Beşiktaşlılar Bursasporla oynadıkları maçta sürekli Fenerbahçe'ye küfrettiler. "Bitlis'te üç minare" adlı türküden uyarlanan parça şöyleydi: "Karşıda üç beş İnbe/ beri gel Fener beri gel/ ormandan kestim çamı/Fener ananın .mı."

    Fenerbahçeliler'in bir dönem en sevdiği tezahürat ise bütün tribünün beline kadar eğilip söylediği "cimbomun .mına kafam girsin"di. Fenerliler'in, Galatasaray maçlarında hala vazgeçemediği slogansa "ananın .mı Galatasaray"dır. Galatasaraylılar’ın buna cevabı da aynı sadelikte: "ananı .iksin Galatasaray." Galatasaray taraftarının Beşiktaşlılar için yaptığı "inleyen nağmeler" uyarlaması da bu kategorinin en sevilen parçalarından biridir: "İnleyen nağmeler/ ruhumu sardı/ bir rüya ki orda hep/ sarkılar vardı/ uçan kuşlar martılar/ siyah-beyaz oğlanlar/ Cim Bom Bom'a do.alırlardı".

    “Kişiye Özel” küfürler

    Bu bölümde son olarak "kişiye özel" küfürlerden bir örnek vermek istiyorum. Ali Sami Yen Stadı'nda Galatasaray-Bursaspor maçındayız. Güneş tepede, kapalı tribündekiler bile pişiyor. Maçın başlamasına daha üç saat var. O sırada stad hoparlöründen bir anons geldi: "Bursaspor şoförü Osman, Bursaspor soförü Osman lütfen aracınızın başına geliniz." Önce kimse takmadı, ama anons defalarca tekrar edildiği için sinirlendi insanlar. Anons işi yarım saat kadar sürdü. Sonunda aniden tribün dalgalandı ve en az 10 bin kişi ayağa kalkıp ".ikilmis Osman" diye bağırdı. Ya, bu kadar adam sadece ön adını ve mesleğini bildiği bir insana neden dakikalarca küfür eder ki? Hiç. Yanıtı yok, ama etti işte. Osman'ın düştüğü ruh hali konumuz değil, fakat ona da ayıp oldu kabul ediyorum. Son Galatasaray Fenerbahçe maçında da Fener tribünü demirlerin üzerine oturmuş formalı bir bayana koro halinde "Formalı o forma .mina girsin" şeklinde bağırdı. Koca tribünün kendisiyle haşır neşir olduğunun farkına varan bayan hiç istifini bozmadı, bulunduğu yerden gitmeyi kendine yediremedi.Ama hemen arkadan gelen bu tezahürata dayanamadı.

    "Hoşuna mı gitti, şak şak şak". Ve en sonunda bulunduğu yerden giderken Fenerliler şöyle bağırıyordu "Ohh ohhhhh, şak şak şak".

    Kavga öncesi ve sonrası Maç öncesi ve sonrasında yaşanan kavgalarla stad içinde yaşanan gerilimlerin de özel "parçaları" mevcut. Son dönem kullanılmasa da, bir zamanlar maç öncesi buluşmaların hit parçası "Ölmeye ölmeye ölmeye geldik/ Fener'in .mina koymaya geldik" idi. Kısa zamanda karşılığı bulunmuştu: "Ölecek ölecek öleceksiniz/ ananizin .mini göreceksiniz". Sayısız köşe yazarının "maça ölmeye geliyorlar, tedbir alınsın" anafikirli şabalak yazılar döktürmesini sağlayan bu parça son 4-5 yıldır kullanılmamaktadır. Maçtan önce birbirine yakın tutulan ve aralarında polis kordonu olan taraftarların en sevdiği slogan "bir avuç İnbe, dua edin polise"dir. Bunun maç sonrası versiyonu da, polis korumasında stadtan çıkarılan ve sakatlık çıkmaması için şapkalarını, bayraklarını saklayan rakip takım taraftarı için söylenen "Şapkalar bayraklar döte mi girdi" sloganıdır.

    İçeride yaşanan gerginliklerin en eski ve unutulmaz sloganı "oraya geliriz ananızı .ikeriz"dir. Son yıllarda "dışarda kaçanın .mına koyim" ve "gel, gel/gelmeyen İnbe" sloganları kullanılıyor. Galatasaray taraftarları kendi statlarındaki bir maçta 2000 kişilik Fenerbahçe taraftar grubunun koltukları kırıp sahaya atması nedeniyle "Burası Sami Yen burdan çıkış yok" diye bağırmıştı. Maçın çıkışındaki kavgada üstün gelen Fenerbahce taraftarları, bir hafta sonra Kadiköy'de oynanan ilgisiz bir maçta kavgadaki zaferini Galatasaraylıların sloganıyla şöyle dalga geçerek kutladı: "Samiyenmiş ora/ çıkış yokmuş ordan/ Ulan İbne Cimbom/ has.iktir ordan has.iktir ordan."

    Büyük gece kavgalarının yaşandığı dönemin en tutulan bestesi de Beşiktaşlılar'a ait: "Ne zaman gelecek o büyük gece/ ne zaman gelecek o büyük gece/ and içtik hepimiz Fener .ikmeye/ bir elde sustalı bir elde zincirle/ bekliyoruz sizi Dolmabahçe'de." Gündemi takip eden taraftar, "Futbol kitlelerin afyonudur"cu arkadaşlar bana inanmayacak, ama taraftarlar da kıyısından köşesinden gündemi takip eder. Bir Fenerbahçe-Galatasaray maçından önce, Güneydogu'da ölen askerler için yapılan saygı duruşu sonrasında Fenerliler'in "Cim bom bom - PKK omuz omuza/Fenerbahçe koyacak iki domuza" diye bağırması bunun klasikleşmiş örneklerinden biridir. Turgut Özal'ın hayatını kaybettiği saatlerde oynanacak Fenerbahçe-Kocaelispor maçının ani ölüm haberiyle ertelenmesi Fenerbahçeliler'in "cenabet Körfez" diye bağırmasına yol açmış ve işin acayibi "cenabet" sıfatı haftalarca Kocaelispor'un üzerinde kalmıştı. RP eski milletvekili Hasan Mezarcı'nın Atatürk'ün annesine hakaret ettiği iddiasiyla yargılandığı hafta, İnönü ve Ali Sami Yen stadlarında "o. çocuğu Hasan Mezarcı" diye bağırıldı. Aczmendi Müslüm Gündüz'ün sevgilisi Fadime Şahin'le yakalanması da taraftarın "gözünden kaçmadı." Bursasporlular bir Beşiktaş deplasmanında Aczmendiler'in zikirine benzeyen danslar etmiş ve çığlıklar atmıştı. "Zikir" bitince de bütün stadın şaşkın bakışları altında ".ikilmiş Beşiktaş" diye bağırdılar. Beşiktaşlılar da cevabı yapıştırdı: "Aczmendi İnbeler/o. Fadime."

    Müslüm Gündüz olayı en büyük yankıyı 97 yılı ocak ayında oynanan Elazığspor-Malatya maçında buldu. Müslüm Gündüz'ün kentinin takımı Elazığsporlular, Gündüz'le basılan Fadime Şahin'in kentinin takımı Malatyasporlular'a "Biz sizin babanızız, ananızı biz .iktik" diye bağırdılar.

    Gündemle ilgili bir örneği de "Aydınlık için bir dakika karanlık eylemi" döneminden verelim. Beşiktaş-Sarıyer maçıydı. Maçın devre arasında kapalı tribündeki Beşiktaşlılar çakmaklarını yakıp eyleme destek verdiler.

    Eylem, "Türkiye laiktir laik kalacak" sloganıyla başladı, "mollalar İran'a" sloganıyla devam etti. Sonunda da "Ali Şen İran'a" denilerek eylem tamamlandı. O ana kadar eyleme destek vermeyen diğer tribünler de "Ali Şen İran'a" sloganında koroya katıldı ve Susurluk işinin faturası Ali Şen'e kesilmiş oldu.

    Gündem satanistlerle sarsılırken de boş durmadı tribünler. Rakiplere İki hafta boyunca "satanist İnbeler" diye bağırıldı. Bir maçta hakeme de "satanist hakem" diye bağıran Beşiktaşlılar gündemi de en yakından takip eden taraftar olduklarını kanıtladılar.

    Pankartlar

    Küfür işi yalnızca tezahüratlarla sınırlı değil, pankartlarda da çok olmasa bile "terbiyesizlik" yaşanır. Galatasaray'ın bir tarihteki Bursa deplasmanında asılan pankartta, futbol topu resminin yanında Bursa yazıyordu. Yani "Top Bursa" denilmek istendi ve Bursa seyircisi delirdi haliyle. Fenerbahçe'nin İtalya'daki Parma maçına Galatasaraylılar küfürlü bir pankart gönderip Parma tribününe astırdılar, Fenerbahçeli yöneticilerin girişimi sonunda maçın 10. dakikasında kaldırıldı pankart.

    Ama tarihe geçen pankartı Beşiktaşlılar astı. İstanbulspor başkanı Cem Uzan'la Beşiktaş arasında yaşanan stad gerilimi sırasında kapalı tribüne "Cem, uzan geliyorum" pankartı asıldı. Hem pankart polisçe indirilecek kadar "terbiyesiz" değildi, hem de gereken mesaj verilmiş oluyordu.

    bunu buldum...




  • bence lakap ile başlamıştır
  • bence 2 tane mağra adamı yemeklerini paylaşamadılar ve dalaştılar.hırrrr wzarrr zwaggg gibi sesler çıkmaya başlar hanyanyanyan diye bişey demiştir diğerine ve diğerde sssssğüee gibi bişeydemiştir..bunlar gün geçtikçe kibar kelimeler olmuştur.
  • Khán
    Dostum teşekkür ediyorum. Umarım yazı içerisinde ki uygunsuz laflardan ötürü ceza yemezsin benim yüzümden. Okuyayım da uygunsuz şeylere biiip çekeyim =)

    TheM
    :G Süpersin ya xP



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Horozistan20 -- 10 Şubat 2009; 21:06:37 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: TheM

    bence 2 tane mağra adamı yemeklerini paylaşamadılar ve dalaştılar.hırrrr wzarrr zwaggg gibi sesler çıkmaya başlar hanyanyanyan diye bişey demiştir diğerine ve diğerde sssssğüee gibi bişeydemiştir..bunlar gün geçtikçe kibar kelimeler olmuştur.

  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • @Khán
    alıntı yapayım mı
  • quote:

    Orjinalden alıntı: _R3sp3cT_!LL3g4L_

    @Khán
    alıntı yapayım mı




    pmden yap...

    bende okumadım yazıyı...direk kopyala yapıştır yaptım....

  • Ama tarihe geçen pankartı Beşiktaşlılar astı. İstanbulspor başkanı Cem Uzan'la Beşiktaş arasında yaşanan stad gerilimi sırasında kapalı tribüne "Cem, uzan geliyorum" pankartı asıldı. Hem pankart polisçe indirilecek kadar "terbiyesiz" değildi, hem de gereken mesaj verilmiş oluyordu.


    Bu Çarşı bu işi iyi yapıyor ya.
  • Kufur zamanında lazlarda a... kodumun c.... kufur olarak kabul edılmıyormus yanı o zamanlar bu zamanın kanki kanka aga terimleri a.. k... c...ymus trabzonsporlular cok kullanırlarmıs deplasmanlara gıderken fılan otobuste a... k... usakları az sessiz olun ws ws gibi bircok cumle kullanıp gulerler deplasman seyahatını keyıflı hale getırırlermıs ama lakın ulke gelıstıkce fılan bunlar kufur olarak kabul edılmıs lazlar bu gıbı durumlara alısık ama suan ıstanbul weyahut baska sehırdekıler bunları kaldıramaz etrafında laz tanıdı olan vardır cumlesınde kufur eksık olmaz a.k. usagı a..k.. c.. ws ws
  • quote:

    Orjinalden alıntı: misafiruye

    Kufur zamanında lazlarda a... kodumun c.... kufur olarak kabul edılmıyormus yanı o zamanlar bu zamanın kanki kanka aga terimleri a.. k... c...ymus trabzonsporlular cok kullanırlarmıs deplasmanlara gıderken fılan otobuste a... k... usakları az sessiz olun ws ws gibi bircok cumle kullanıp gulerler deplasman seyahatını keyıflı hale getırırlermıs ama lakın ulke gelıstıkce fılan bunlar kufur olarak kabul edılmıs lazlar bu gıbı durumlara alısık ama suan ıstanbul weyahut baska sehırdekıler bunları kaldıramaz etrafında laz tanıdı olan vardır cumlesınde kufur eksık olmaz a.k. usagı a..k.. c.. ws ws

    Aslında küfür en çok bizim buralarda kullanılıyor diye okudum ben.

    Adana - Hatay.

    Sağolsun antakyalılar ağızlarından laf düşmüyor bir de anlıyabildiğimiz dilde etseler :P




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.