Şimdi Ara

Komünizm ve cumhuriyet (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
56
Cevap
1
Favori
1.429
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Dünyada kalmadı komunizm; hala CHP'de komunizm var diye algı yaratmaya çalışıyorsunuz.

    Cumhuriyet'e düşman ideoloji arıyorsanız; ülkeyi Fetullahçı terör örgütü ile ortak yöneten, "demokrasi bizim için tramvaydır, istediğimiz durağa gelince ineriz" deyip, parlamenter demokrasi yerine ülkeye otokrasiyi getirenlere gösterebilirsiniz tepkinizi.

    Yer mi? Bence yemez.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hulkibey -- 6 Mayıs 2020; 20:53:15 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Ben burada Atatürk'ü tartışmıyorum. Ayrıca kimseye aptal falanda demedim.

    Atatürk Türkiye'si özel olarak incelenmesi gereken bir dönemdir. Doğrusu ve yanlışları ile. Atatürk'ün ekonomi politikası benim gördüğüm kadarıyla iki ayrı döneme ayrılıyor.

    Bildiğin üzere Türkiye'de hem sanayi yetersiz hem sermaye aşırı derecede yetersiz. İlk dönemde ülke içerisinde yeterli sermaye biriktirilerek yerli bir girişimci topluluğu oluşturmaya çalışıyor ülke. Yatırımların devlet eliyle değilde bu ülkeden çıkan birtakım girişimcilerin, özel sektörün eliyle yürütülmesi amaçlanıyor.

    Bu politika ağır aksak ilerlerken 1930 yılında dünyayı kasıp kavuran büyük buhran meydana geliyor. O döneme kadar bence doğru yolda ilerleyen Türkiye bütün liberal ülkelerin ekonomik kriz yüzünden çökmesi nedeniyle yüzünü daha çok sol politikalara çevirmeye başlıyor. Çünkü 1930 krizi kapitalizmin bir krizi. Doğal olarak liberal ülkeleri, kapitalist ülekerleri çok ağır etkiliyor. Sovyetler gibi komünizmi benimsemiş ülkeler ise dışardan bu krizden hiç etkilenmemiş tersine propaganda yetenekleri sayesinde herşeyi çok daha iyi yürütüyorlarmış gibi bir izlenim veriyorlar.

    Dünyanın içinde bulunduğu bu şartlarda Türkiye'de 1930larla birlikte ülkenin kendi sermayesini oluşturup özel girişimciler eliyle kalkınmasını amaçlayan politikasını biraz geri plana atarak onun yerine devlet eliyle yapılan büyük yatırımlara yöneliyor. Bu yatırımlar bana kalırsa uzun vadede yeterince verimli yatırımlar olmadığı gibi keza dünyada esen sol rüzgarlar yüzünden uyguladığımız bazı yeni politikalarda uzun vadede ülkeyi kötü etkilemiştir.
    söylediklerin çelişiyor.


    1930 a kadar Türkiye cumhuriyeti osmanlının borçları ile geçti. 1926 da kriz yaşadık ülke olarak. Yani dışarıdan fabrika aç muhabbeti olmadı.

    ama sonrasında Sosyalist Milliyetçi ekonomi program gereği hem Türk girişimciler, hem de devlet girişimleri ile kalkınma planları yapıldı. Bunların meyvesini yedik.

    İsveçlilerin, Abdülhamit"in izni ile açtığı bira fabrikası bile devlete bağlandı, kamulaştırıldı. sermayenin içeride kalması ve iç piyasanın daha da zenginleşmesi için yapıldı bu.

    fındıkçılar için mesela fisko birlik kuruldu. çünkü kendimiz üretiyor kendimiz tüketiyorduk. yani italyan istediğinde fiyatı biz koyabiliyorduk.

    ama malesef sonrasında gelen siyasetçiler bu iç piyasanın gücünü ve sonrasında devir dağim çalışma mekanizmasını bozdular. Al işte serbest piyasa diyen liberal akpliler fiskoyu italyana bıraktılar. fındıkçılar isyan açtılar ve fındık piyasasının parasında söz sahibi italya ... işte liberal ekonominin sonucu.

    sosyolist liberalizm bence sosyalist milliyetçiliğin tam zıttı dır... Akp ekonomisinin 20 yıllık ekonomik döneminin özeti gibi.




  • ebavamqko E kullanıcısına yanıt
    Kamulaştırılmış veya kamunun işlettiği şirketler verimsizdir ve tekel olma riski taşırlar.

    Yani bu kurumlar siyasi amaçlarla bazı yandaşlar çiftliğine çok rahat bir biçimde dönüşebilir.
    Bu kurumlar kamu kaynaklı olduğu için, kamu tarafından vergiler ile sübvanse edilip haksız rekabete yol açabilir ve bize vergi yükü oluşturaiblir.
    Devletin elindeki gücü kullanarak bu kurumları ayakta tutmak için yüksek sabit fiyat uygulaması riski olabilir ki bu bize sürekli pahalı ürünler olarak döner.

    Devletin gücü kötüye kullanılıyor, fiyatlar yapay olarak belirleniyor veya şirket kamu kaynakları kullanarak yüzdürülüyorsa rekabet etmek için itici bir güç oluşmaz.

    Buda daha iyi hizmet sunmak için bir itki oluşmamasına yol açar.
    Aynı kalitede daha ucuz ürün üretmek için bir itki oluşmamasına yol açar.
    Devlet katında adam kayırma ve yolsuzluk nedeniyle kalifiye elemanların yükselememesine yol açar çünkü başarı ile başarısızlık arasındaki çizgiyi göremeyiz devlet kaybakları kullanılırsa.

    Kısacası devletçi politika bir ülkeyi kalkındıramaz. Ayrıca liberalizm öyle kolay bir ideolojide değildir. Kanun uygulayıcıların belli bir bilgi birikimi ve kültürü olması gerekir. Sokaktan bulduğun kişilerden hallice bir kadroyla kapitaslizm inşa etmeye kalkarsan sıkıntılı sonuçlar görebilirsin. Fakat eğer yeterince bilgiliysen, serbest piyasa ekonomisinin hangi kurallara bağlı olduğunu ( özerk kurumlar, bağımsız yargı, serbest piyasa, bireysellik, güçler ayrılığı vb...) yeterince kavrayabilirsen işte o zaman orta direk tuzağını aşabilirsin.


    Bizim yaptığımız gibi belli bir noktaya gelmek çok zor birşey değil. Önemli olan gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne geçebilmek. Buda devletçi bir anlayışla değil toplumunun bunu kaldırabileceği kadar gelişmiş ve yoğrulmuş liberal bir ekonomide ancak mümkün olur...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 6 Mayıs 2020; 21:34:38 >




  • Açıkçası komünizm tehlikesi sırasında Türkiye’de komünistlere karşı mücadele eden parti cehapedir. Nazım Hikmetin 14 yıldan fazla hapiste kaldığını da unutmayın.

    Komünizm diye bir şey zaten yok. Taze bitti. Bu şartlarda olmamalı da. Mevcut insan doğasına da bilincine de gayet ters bir sistem.

    Cehape’de Kılışdar’ın yanıbaşında çoğunlukla liberal ve sosyal demokratlar var. Ağır toplar da aşırı solla alakasız. Ben kişisel olarak cehabeye de iyi partiye de elim titremeden oy atarım. Tabii Ümit Özdağ genel başkan olsa, Kılışdar bi gölge etmeyip artık çekilse çok daha iyi olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 6 Mayıs 2020; 23:38:14 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Konu takip. Güzel muhabbet dönüyor
  • Komünizm, öncelikle bir devlet sistemi veya Atatürkün benimseyip benimseyemiyeceği bir siyasi ideoloji değildir. Bunu anlatmak çok uzun sürer. Ama özetle Bu yer çekimini benimsiyormuyum gibi bir şey.

    Buradan aslında konu başlığının sosyalizm olduğuna dönelim.

    Öncelikle mesele ulusal veya uluslararası olma halidir.
    Örneğin
    sscb uluslar arası bir devlettir.
    Hitler almanyası ise ulusal bir devlettir.
    Atatürk burada ulusal devleti benimsemiştir.
    Ancak hem sscb hem Hitler almanyası sosyalist devlettir.
    Yani Hitler almanyası ulusal sosyalisttir.

    Atatürk bir ekonomist değildir. Osmanlı Devletinde özel sektörün yabancıların elinde olmasını istememiştir. Özellikle kritik kurumların. Ancak hem osmanlı hemde türkiyenin jeopolitik yapısı avrasya ın merkezidir. Bu sebeple her iki sistemin karışımı bir sistemi kurmuştur. Bu "karma ekonomik sistem" dir.

    Buna göre ulus devlet içindeki kritik kaynakları devlet işletmiş diğerleri özel sektöre bırakılmıştır. Devletin işlettiği kaynakların ise halka (sadece türk ulusuna) eşit paylaşmayı seçmiştir. (bkz halkçılık ve devletçilik ilkeleri)

    Bu dünyada uygulanan ilk örnektir. Ve hızlı bir şekilde batmış osmanlı ekonomisini ayağa kaldırmış iktisat savaşını kazanmıştır. Ne yazık ki arkasından gelen iktidarlar
    Sağ grupta liberalizm.
    Sol grupta sosyal demokrasi.
    Adında aslında ikisinin aynı şeyi söylediği devlete ait tüm kurumları özelleştirerek günümüz haline getirmişlerdir.

    Çin devleti sscb nin yıkılışından sonra kendi sonunu aynı hale getirmemek için bir çıkış aramıştır. Ve Atatürkün ekonomik sistemine benzer bir sisteme geçiş yapmıştır. Bu şekilde şimdi abd ye kafa tutan süper güç oldu. Buradan Atatürkün ileri görüşlülüğünü takdir etmeliyiz.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Rhodium kullanıcısına yanıt
    Çin'i zenginleştiren kapitalizmdir fakat oda bir yere kadar. Baskıcı bir rejim altında istenen ekonomik refahı yaratamazsınız. Keza Çin'in devletçi tarafı her zaman ülkeyi aşağı çekmiştir ve çekiyordur. Size şöyle bir örnek verirsem ne demek istediğimi anlarsınız.

    Çin'in meşhur iç savaşında milliyetçiler ile komunistler savaştı. Sonuç olarak komunistler iç savaşı kazandıkların uyguladıkları cehalet yüklü sol politikalar yüzünden ülkede devasa kıtlıklar ve köklü tarihe sahip bir ülkede olmaması gereken rezillikler yaşandı. Mao'nun ardından en az onun kadar cahil olan karısı ve 3 arkadaşının oluşturduğu 4'lü çete Deng gibi aklı selime biraz olsun açık bir insan tarafından devrilmeseydi o ülke bugün Kuzey Kore'nin büyük versiyonu olabilirdi.

    Deng ne yaptı peki ? Komunizmin akıl dışı uygulamalarına savaş açtı. Ülkeyi dış sermayeye açık hale getirdi. Özgürlükler önündeki engelleri sınırlıda olsa kaldırdı. Kısacası ülkenin mevcut sistem ile içinden çıkılmaz haldeki sorunlarının nefret ettikleri ve dünyadaki bütün kötülüklerin anası saydıkları kapitalizm ile ancak açabildiler ve bugün bununla böbürleniyorlar.

    Peki en başta bir ayrımdan bahsetmiştim. Milliyetçi ve komunist Çin savaştı. Milliyetçiler yenildi. Peki bu milliyetçi Çinlilere ne oldu ? Bugün Tayvan adını verdiğimiz yere giderek Milliyetçi Çin Devletini kurdular ve burada komunizmin bulaşmadığı bir kapitalizm uyguladılar . Sonuç ne oldu ? Çin'den çok daha yüksek bir milli gelir. Çin!'den çok daha yüksek altyapı, üst yapı ve eğitim kalitesi.Üstelik Çin gibi sansür, baskı ve zorbalık uygulamadan. Çin'den çok daha ilerde bir toplum oluşturdular. Bugün Çin halkının milli geliri orta direk tuzağını aşamadı fakat Tayvan bu sınırı geçeli çok oluyor. Kısacası Çin başarılı bir örnek değil, enkaz bir sistemin yamanarak düzeltilmiş versiyonudur.

    Ayrıca günümüzde Çin ekonomisi dışardan göründüğü kadar sağlıklı bir ekonomi değildir. İçerde çok büyük sorunlar vardır ve bu sorunların ekserisi devletçi politikalar kaynaklıdır. Zaten zaman içerisinde hepimiz Çin balonunun nasıl patladığını göreceğiz. Baskı, sansür, seçimsiz ömür boyu tek adam rejimlerinin övünülecek bir yanı olmadığını anlayacağız...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Periah -- 7 Mayıs 2020; 4:29:14 >




  • Yine mi Atatürk adına yalan beyanlar. Bir gün gelecek Cumhuriyetle yani fiili seçimle yönetilen ülkeler en geri kalanlar olduğunda Atatürk Cumhuriyet'e karşıydı diyecekler

    Atatürk'ün komünizme karşı olduğunun gerçek kanıtı yok ki. Aslında bu ülke cumhuriyete geçmeden önce Komünizme geçseydi şimdi daha ilerde olurduk. Atatürk resmi Cumhuriyet taraftarıydı, ama fiili Cumhuriyet taraftarı değildi. Zaten bu ülke fiili cumhuriyeti kaldıramazdı, kaldırmadı da ve hiç bir zaman kaldıramayacak.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi asau -- 7 Mayıs 2020; 4:50:54 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ne komünizmi ya? Sosyalizm desen neyse. Atatürk 1920'lerde rusyadan destek alabilmek için meclisteki komünist vekillere bile dokunmamıştır. 1930'larda 1. beş yıllık sanayi planındaki sanayi tesislerinin yapımı için sovyetlerden destek alırken komünizme mi sövecekti? Atatürk salak değil hesap kitap yapıp davranıyor. Zaten krize kadar türkiyede liberal ekonomi vardı.
  • Atatürk'ün düşünceleri genelde vatan ve halk temellidir , komunizm'e benzetilmesinin sebebi budur. Ancak ne yazık ki komunizm aynı emperyalizm gibi sömürünün başka bir çeşididir Atatürk bunu o zaman görmüş ve o yüzden komunizm'e geçmemiştir.

    Komunizm'de herkes eşit midir ? Teoride evet ancak uygulamada ne yazık ki hayır. İşin içinde insan faktörü var ve ne yazık ki Dünya'da tam anlamıyla komunist bir ülke yoktur. Sosyalist ülkeler vardır ve Soviyetlerde sosyalist bir ülkeydi yani komunizm'i tam uygulayamadılar stailnden dolayı , lenin taa ölmeden önce o yüzden bu lavuğu başa getirmeyin dedi :D :D

    Peki Atatürkçü düşüncede herkes eşit midir ? Kesinlike eşittir ve bunu yaklaşık 100 yıldır görüyoruz , dindar , dinsiz vs fark etmeden bu ülkede huzur var mı ? Var.

    Irk konusundan dolayı bir özgürlük kısıtlaması var mı ? Yok. Bu gün herkes istediği gibi oy kullanıp devletten yardım talep edebiliyor devlet hizmetlerinden ırk mevzusundan dolayı bir ayrımcılıkta yapılmıyor ve Atatürkçülük tamamen sömürüye karşıdır.

    Peki sosyalizmde-komunizmde ne oldu ? Çok basit stalin gitti gulag kampları inşa etti ne kadar aydın , Rusdan başka ırk varsa gitti oralara tıktı , kendine ne kadar karşı eleman varsa hepsini gulaga postaladı , o insanları sibiryanın soğunda patates yetiştirmek için telef etti kısaca sömürdü.

    Atatürkçü düşüncede ise herkesin her şekilde söz sahibi olacağı bir fikir vardır ortada kısaca:

    Atatürkçülük eşit değildir komunizm

    Atatürkçülük > komunizm , sosyalizm , kapitalizm

    Her şekilde bu üçünüde tokat manyağı yapıyor Atatürkçülük :D

    Bundan dolayı kapitalistlerin rüyalarında altlarına etmesine neden olan şey Atatürk'ün kendisidir ve ayrıca onu düşman olarak görüp dini kullanan münafıklara destek vermelerinin sebebide komunistlere benzer yine aynı şekilde onlarında korkulu rüyasıdır Atatürkçülük.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-AFFBA44E0 -- 7 Mayıs 2020; 5:14:39 >




  • asau kullanıcısına yanıt
    Atatürk adına yalan beyanlar ? Atatürk komünist miydi ? adam türk milliyetçisi cumhuriyet kurmuş. İstediğiniz gibi şekillendiriyorsunuz ayıp ayıp. Birde komünizm iyi birşey gibi lanse ediyorsun. Git Küba'da yasa madem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İmza
    Nokta.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kel alakalar. Komünistten, Marksisten vb Atatürkçü olmaz. Atatürk en basitinden mülkiyet karşıtı veya sosyalist değil. Bunu Lenin de söylüyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ^7pMş^

    Yoo ben AKP'ye oy vermeyeceğim hiç sanmıyorum. Forumda okadar tahrik hakarete rağmen ben yine doğrudan sasmayacagim.
    ben vereceğim dostum xd bir sonraki seçimde görüşürüz

    yok öyle oy verip verip kaçmak. ağzımızın tadı bi kaçsın değil mi
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ^7pMş^

    Düşünceme katılanlar korkmayın mesaj atarsa sevinirim ki katılmayacak insan olamaz. Komünizm temelde devlet kavramına karsidir.
    Devlet kavramı çok mu kutsal çok mu gerekli

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • İtiraf ettiğiniz için teşekkür ederim. Demekki forumdaki tek Atatürk düşmanları akp liler değilmiş :) yukarıdaki kendince dalga geçen arkadaş bakalım buna birşey diyebilecek mi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-96DE7F07E

    Devlet kavramı çok mu kutsal çok mu gerekli

    Alıntıları Göster
    Bakalım buna ne diyeceksin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ^7pMş^

    Bakalım buna ne diyeceksin?

    Alıntıları Göster
    Kardeşim cumhurbaşkanımız kıbrısı verelim derse karşı mı çıkcan? Yok öyle yağma. Bir sonraki seçim mührü bascam ampüle.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ^7pMş^

    İtiraf ettiğiniz için teşekkür ederim. Demekki forumdaki tek Atatürk düşmanları akp liler değilmiş :) yukarıdaki kendince dalga geçen arkadaş bakalım buna birşey diyebilecek mi.
    Nasıl bir çıkarım bu anlamadim
    Devlet çok mu kutsal diyince Atatürk düşmanı mı oluyorum ne alaka ben çözemedim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Leftist Pony kullanıcısına yanıt
    Verecek cevabınız yoksa demekki sizde hükümet değil devletle ilgili bir sorun var ve bunu CHP maskesi giyerek ufak ufak itiraf ediyorsunuz :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.