Şimdi Ara

Kölelik ve Cariyelik (8. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
213
Cevap
0
Favori
5.059
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilonsahiden

    Bilerek yalan söylemiyorsan ,Konuyu çarpıtıyorsun:
    Normal Üvey evladı değil azadlı kölesi , üvey evlatlık dolaylı :hz haticenin eski eşinden olan çocuğu değil ona düğün hediyesi köledir düğündne sonra azad edilmiş o da yanlarında kalmak istemiş evlatlık olmak istemiştir.

    karını boşa demiyor aksine boşanmayın dediği halde zeyd ben boşayacağım diyor

    zira onları evlenmeye teşvik eden hz Muhammed. Neden Kölelerin statüsünü yükseltmek için Cahiliyet zamanında bir kimse kendi üvey annesiyle bile evlendiği halde azatlısı olan bir kölesinin vefatından veya boşamasından sonra eşiyle evlenemezdi. Bunu caiz görmüyorlardı

    Hz. Zeyd'e, eşini boşamamasını tavsiye etti. (Bundan dolayı Allah tarafından eleştirilmiştir sonraki ayetlerden birinde)
    Buna rağmen Hz. Zeyd eşini boşadı.

    Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.(ki zeyneb aslında hz Muhammede aşıktı buna rağmen (köleliğin kaldırılmasına yönelik dini bir emir gereği istemeye istemeye zeyd ile evliliği kabul etmişti)

    İlgili ayet, olay olup bittikten sonrasını anlatıyor. Yani ayet geliyor da, bundan sonra Zeyd eşinden boşanıyor gibi bir durum yok.
    --------------
    Ayet aynı zamanda Kuranın Hz Muhammed tarafından yazılmadığının da bir delilidir zira kimse kendi yazdığı bir kitapta kendini azarlamaz
    ------------
    Ayetin (Ahzab 37 )tam çevirisi şöyledir:
    VE BİR ZAMAN, (42) [ey Muhammed,] Allah'ın lütufta bulunduğu ve senin de iyilik ettiğin kişiye, (43) "Eşini terk etme ve Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!" demiştin. Ve [böylece] Allah'ın yakında aydınlığa çıkaracağı şeyi (44) içinde gizlemiştin; çünkü insanlar[ın ne düşüneceklerin]den çekiniyordun, oysa çekinmen gereken yalnız Allah olmalıydı! (45) [Fakat] sonra Zeyd o kadınla beraberliğini sona erdirdiğinde (46) onu seninle evlendirdik ki [gelecekte] evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlar[la evlendikleri] için müminler suçlanmasın. (47) Ve Allah'ın buyruğu [böylece] yerine getirilmiş oldu.

    42 -Bu ayette ve Yukarıdaki 36. ayet ve , 4. ayette ve devamında değinilen "tercihe bağlı" ilişkiler konusuna yeniden dönülmektedir. Muhammed (s)'in tebligatına başlamasından yıllar önce eşi Hz. Hatice, Kuzey Arabistan kabilelerinden Benî Kelb soyundan gelen ve kabile savaşlarından birinde çocuk yaşta esir alınarak Mekke'de satılan genç bir köle olan Zeyd b. Hârise'yi kendisine hediye etti. Muhammed (s), çocuğu alır almaz serbest bıraktı ve bir süre sonra da evlatlığı yaptı. Zeyd de, buna karşılık, İslam'ı ilk kabul edenler arasında yer aldı. Yıllar sonra, bir kölenin yahut özgürlüğüne kavuşmuş eski bir kölenin "özgür doğmuş" bir kadınla evlenmesine karşı eski Arap toplumunda mevcut olan önyargıları kırmak için Hz. Peygamber, Zeyd'i kendi öz halasının kızı Zeyneb binti Cahş ile evlenmeye ikna etti. Zeyneb, Hz. Peygamber'i o'nun haberi olmadan çocukluğundan beri seviyordu ve bu nedenle, bu evlenme teklifine büyük bir isteksizlikle ve yalnızca Hz. Peygamber'in otoritesine saygıdan dolayı razı oldu. Zeyd de bu beraberliğe istekli olmadığından (çünkü o sırada kendisi gibi özgürlüğüne kavuşmuş eski bir köle olan, oğlu Üsâme'nin annesi Ümmü Eymen ile mutlu bir evliliği vardı) bu evliliğin ne Zeyneb'e, ne de Zeyd'e mutluluk getirmemiş olması sürpriz değildi. Zeyd, kendisini sevmediğini gizlemeyen yeni eşini birkaç defa boşamanın eşiğine kadar geldi, fakat her seferinde tahammül göstermeye ve ayrılmamaya Hz. Peygamber tarafından ikna edildiler. Ancak sonunda evliliğin yürüyemeyeceği kesinleşti ve Zeyd, Zeyneb'i H. 5. yılda boşadı. Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.
    ----------------
    43 - Yani, Zeyd b. Hârise'ye. Allah, onu müminlerden biri kılmış, Hz. Peygamber de yanına evlatlık olarak almıştı.

    44 - Yani, Muhammed (s)'in bizzat desteklediği ve ısrarla tavsiye ettiği Zeyd ile Zeyneb'in evliliğinin yürümeyeceği ve boşanma ile biteceği gerçeğini (bkz. bir sonraki not).

    45 - Lafzen, "halbuki Allah, kendisinden korkmana daha çok layıktı (ehakk)". Bu ilahî uyarıya (ki, Kur'an'ın "Muhammed (s) tarafından üretildiği" iddiasını tek başına çürütmektedir) atıfta bulunan Hz. Ayşe'nin şöyle söylediği rivayet edilir: "Allah'ın Rasûlü, kendisine vahyedilenlerden birini gizlemek isteseydi, muhakkak ki bu ayeti gizlerdi" (Buhârî ve Müslim).

    46 - Lafzen, "ona karşı arzusu [veya onun üzerindeki "hakkı"] sona erdiğinde", yani onu boşamak suretiyle (Zemahşerî).

    47 - Hz. Peygamber'in, Zeyneb'in geçmişteki mutsuzluğunu telafî etme isteği dışında, evlatlığının eski eşiyle evlenmeye zorlanmasındaki (ayette "Biz onu seninle evlendirdik" ifadesiyle vurgulanmıştır) ilahî maksat, müşrik Arap inançlarının tersine, evlatlık ilişkisinin, biyolojik ebeveyn çocuk ilişkisinden kaynaklanan evlilik sınırlamalarından hiç birine tâbi olmadığını göstermektir (karş. bu surenin 4. ayeti, not 3).

    Pek ümidim yok ama okumak isteyenler için bu konunun bağlantılı olduğu
    Ahzab suresi 4 5 6 . ayetler
    ve 36 ayet için tefsir bilimine uygun bir meal olarak şu kaynağı okuyabilirler
    www.kuran.gen.tr
    Ahzab, Ahzab Suresi, Ahzab oku, Ahzab dinle, sure, süre, Ahzab suresi oku, kuran, kuran oku, kuran dinle, kurani kerim, kerim, kuran kerim / TÜRKÇE - MUHAMMED ESED KURAN TEFSİRİ MUHAMMED ESED KURAN TEFSİRİ / KURAN.Gen.Tr, Kuran, Kur'an, Kuran-i Kerim, kuranikerim, Quran, qur'an, holyquran, Al qur'an, Quran, holy, coran, kuruan, koran, corano, koraani, islam, muslim, allah, arabic, türkçe,meal, der heilige Koran, islam, muslim, chinese al qur'an, el sagrado coran, japanese Kuruan, kerim, allah, god, qoran, le saint coran, il sacro corano, finnish koraani, alcoao sagrado, russian, poland, portugal, qur'ani tukufu, kitab suci al-quran, indonesian, malesian, meal, Jesus, christian, catholic, ateist
    http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=33



    Maşallah pembe dizi gibi

    Edit sorsan tarihten 3 Türk devleti sayamaz, Arabın liderlerinin aşk ilişkilerini, kalplerinden geçeni ezbere biliyor.

    Araplaşmış Türk diyorum ben bunlara.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ali_ihsan21 -- 25 Kasım 2018; 13:31:35 >
    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cengizhan66

    adalet mulkun temelidir. peki mulk nedir?

    Yani herseyi materyalism ile yapmilmis. Kulturun temelinde bile materyalizm yatiyor
    ilkel koleligin modern kolelige donusturulmeside materyalist bir hamledir

    Bu duzeni insanlar kurdugu icin kolelegi ve cariyeligi insan onuruna/vicdanina ters gormek biraz sacma geliyor (yani hala varlar ama modern sekilde varlar ilkel sekilde degil)

    Bugun kolelikte var cariyelikde.Koleligin olmadi tek zaman ilkel avci toplayici oldugumuz zamandi bidiyer degisle ilkel komunal cag idi
    Yalnız roma döneminde materyalizm yoktu
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Ha bu arada eşitlik nosyonu üzerinden şekillenen üst yapının köleliğin en tehlikeli formu olduğunu belirtmem lazım

    Mesafeyi kaldırma anlamına zorlayıcı olan birilerinin aşkın varlık kılığına bürünüp eşit olduğunuzu söyleyebilme cesaretini şahsında bulması şimdiki devirde korkulması gereken şeydir
    Zodyon beyfendi burada bahsedilen şey kanunlar karşısındaki eşitlik. İlişkilerdeki köle efendi psikolojisinden filan bahsetmiyoruz. Direkt olarak örneğin annemin parayla alınıp satılabilen bir mal hukukunda olması konu. Ben çocuğum doğduğunda ağladım. Mal hukukunda doğmasının anlamını düşün de sonra geliriz üstyapıya. Sahip denilen Arap paşam diyor ki "sen malımsın, bu doğmuş bebek de malım." Alooo insan bu yahu hukuken mal deniyor bebeğe. Aman perde arkasından konuşun diyen yaradan da hukukunuza başlarım demiyor da işte sosyolojik olarak çok zormuş da Araplara haksız rekabet olurmuş da diye şimdilik uçakta sigara içilirmiş ama küllük varmış yapıyor.

    Adam çocuğu elinden alındığında öyle bir paralamış ki yüreğini hala Mısır'da halk şarkısı diye söyleniyor. Önce bir insan ticaretini halledelim. Ticari bebek meselesi hallolsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 25 Kasım 2018; 13:38:4 >




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    romalilar madeye onem vermiyorlarmiydi altina onem vermiyolarmiydi?
    mo12000 yillardan beri materyalism var
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Zodyon beyfendi burada bahsedilen şey kanunlar karşısındaki eşitlik. İlişkilerdeki köle efendi psikolojisinden filan bahsetmiyoruz. Direkt olarak örneğin annemin parayla alınıp satılabilen bir mal hukukunda olması konu. Ben çocuğum doğduğunda ağladım. Mal hukukunda doğmasının anlamını düşün de sonra geliriz üstyapıya. Sahip denilen Arap paşam diyor ki "sen malımsın, bu doğmuş bebek de malım." Alooo insan bu yahu hukuken mal deniyor bebeğe. Aman perde arkasından konuşun diyen yaradan da hukukunuza başlarım demiyor da işte sosyolojik olarak çok zormuş da Araplara haksız rekabet olurmuş da diye şimdilik uçakta sigara içilirmiş ama küllük varmış yapıyor.

    Adam çocuğu elinden alındığında öyle bir paralamış ki yüreğini hala Mısır'da halk şarkısı diye söyleniyor. Önce bir insan ticaretini halledelim. Ticari bebek meselesi hallolsun.

    Alıntıları Göster
    Platonun devletinde yaşamış olsaydın ağlamazdın belki de.Panopticon reyis der ki okullar hapishanedir ve insanların yapıp ettiklerine göre(kültür) değil de yaşlarına göre ayrılması dahadoğrusu ayrıştırılması bunu doğrular nitelikte.Bir insan için alışkanlıklar(alışkanlıkların bozulması da dahil olmak üzere) çok şeydir

    Şimdi de starbucks kılıklı eşitlenmiş robotları görüp ağlamıyorsun çünkü dert edinmemişsin.Oysa bir şeye karşı çıkmak her şeyiyle karşı çıkmak olursa bir anlamı olur(çünkü hakikate hitap eder)

    Önceden üstelememiştim çünkü herkesin tarzı farklıdır aynı olmasını beklemek de yanlıştır fakat bir yanda bir tel diğer yanda başka bir telden çalmanı ekstra yanlış buldum

    İlaveten çocukların fiziksel biçimde kısıtlanması tarihsel ama bahsettiğim olay tarihsel değil(Bir takım marjinal fundamentalistler azalıp bitecektir)

    Tarihsel olgular ortak dili baltalar



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 25 Kasım 2018; 13:47:0 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cengizhan66

    romalilar madeye onem vermiyorlarmiydi altina onem vermiyolarmiydi?
    mo12000 yillardan beri materyalism var
    Ben bir metafizik olan materyalizmi anlamıştım bağışla

    Eskiden atomculuk falan vardı lakin henüz epistemeolojinin modern anlamda anlaşılmaması sebebiyle bu tür materyalist ontolojiler ahlaka şimdi ki kadar etki etmiyordu(zaten aristotales ve platondan başkaları fazla bilinmiyordu)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 25 Kasım 2018; 13:51:42 >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Zodyon bey yazdığın her şey yanlış olabilir. Benim üzerimden ağlamayanlara giydiriyorsan sen bilirsin kısa süreliğine müsaitim paspaslık yaparım. Ayrıca Zeus'un hükümlerini eleştirmediğimi nereden çıkardın. Bu konuda ona biraz kırgınım da Zeus zaten gayet seyredip seyredip eğlenen, takılan bir Tanrı.
    Ha O dönemlerde de kölelik kalksın diyen bir yığın kral olmuş. Augustus en azından 30 yaşın altını yasaklamış. Stoacılar karşı çıkmış köleliğe, Sümer kralları kanuni düzenlemeler yapıp tamamen dönemlerinde kaldırmaya çalışmış.

    Ha Senin robot diye genellediğin kişilerden haberin olduğunu da zannetmiyorum. Donanımhaber forumu robotlarına daha çok ağlanmalı bence.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 25 Kasım 2018; 13:59:55 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali_ihsan21

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilonsahiden

    Bilerek yalan söylemiyorsan ,Konuyu çarpıtıyorsun:
    Normal Üvey evladı değil azadlı kölesi , üvey evlatlık dolaylı :hz haticenin eski eşinden olan çocuğu değil ona düğün hediyesi köledir düğündne sonra azad edilmiş o da yanlarında kalmak istemiş evlatlık olmak istemiştir.

    karını boşa demiyor aksine boşanmayın dediği halde zeyd ben boşayacağım diyor

    zira onları evlenmeye teşvik eden hz Muhammed. Neden Kölelerin statüsünü yükseltmek için Cahiliyet zamanında bir kimse kendi üvey annesiyle bile evlendiği halde azatlısı olan bir kölesinin vefatından veya boşamasından sonra eşiyle evlenemezdi. Bunu caiz görmüyorlardı

    Hz. Zeyd'e, eşini boşamamasını tavsiye etti. (Bundan dolayı Allah tarafından eleştirilmiştir sonraki ayetlerden birinde)
    Buna rağmen Hz. Zeyd eşini boşadı.

    Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.(ki zeyneb aslında hz Muhammede aşıktı buna rağmen (köleliğin kaldırılmasına yönelik dini bir emir gereği istemeye istemeye zeyd ile evliliği kabul etmişti)

    İlgili ayet, olay olup bittikten sonrasını anlatıyor. Yani ayet geliyor da, bundan sonra Zeyd eşinden boşanıyor gibi bir durum yok.
    --------------
    Ayet aynı zamanda Kuranın Hz Muhammed tarafından yazılmadığının da bir delilidir zira kimse kendi yazdığı bir kitapta kendini azarlamaz
    ------------
    Ayetin (Ahzab 37 )tam çevirisi şöyledir:
    VE BİR ZAMAN, (42) [ey Muhammed,] Allah'ın lütufta bulunduğu ve senin de iyilik ettiğin kişiye, (43) "Eşini terk etme ve Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!" demiştin. Ve [böylece] Allah'ın yakında aydınlığa çıkaracağı şeyi (44) içinde gizlemiştin; çünkü insanlar[ın ne düşüneceklerin]den çekiniyordun, oysa çekinmen gereken yalnız Allah olmalıydı! (45) [Fakat] sonra Zeyd o kadınla beraberliğini sona erdirdiğinde (46) onu seninle evlendirdik ki [gelecekte] evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlar[la evlendikleri] için müminler suçlanmasın. (47) Ve Allah'ın buyruğu [böylece] yerine getirilmiş oldu.

    42 -Bu ayette ve Yukarıdaki 36. ayet ve , 4. ayette ve devamında değinilen "tercihe bağlı" ilişkiler konusuna yeniden dönülmektedir. Muhammed (s)'in tebligatına başlamasından yıllar önce eşi Hz. Hatice, Kuzey Arabistan kabilelerinden Benî Kelb soyundan gelen ve kabile savaşlarından birinde çocuk yaşta esir alınarak Mekke'de satılan genç bir köle olan Zeyd b. Hârise'yi kendisine hediye etti. Muhammed (s), çocuğu alır almaz serbest bıraktı ve bir süre sonra da evlatlığı yaptı. Zeyd de, buna karşılık, İslam'ı ilk kabul edenler arasında yer aldı. Yıllar sonra, bir kölenin yahut özgürlüğüne kavuşmuş eski bir kölenin "özgür doğmuş" bir kadınla evlenmesine karşı eski Arap toplumunda mevcut olan önyargıları kırmak için Hz. Peygamber, Zeyd'i kendi öz halasının kızı Zeyneb binti Cahş ile evlenmeye ikna etti. Zeyneb, Hz. Peygamber'i o'nun haberi olmadan çocukluğundan beri seviyordu ve bu nedenle, bu evlenme teklifine büyük bir isteksizlikle ve yalnızca Hz. Peygamber'in otoritesine saygıdan dolayı razı oldu. Zeyd de bu beraberliğe istekli olmadığından (çünkü o sırada kendisi gibi özgürlüğüne kavuşmuş eski bir köle olan, oğlu Üsâme'nin annesi Ümmü Eymen ile mutlu bir evliliği vardı) bu evliliğin ne Zeyneb'e, ne de Zeyd'e mutluluk getirmemiş olması sürpriz değildi. Zeyd, kendisini sevmediğini gizlemeyen yeni eşini birkaç defa boşamanın eşiğine kadar geldi, fakat her seferinde tahammül göstermeye ve ayrılmamaya Hz. Peygamber tarafından ikna edildiler. Ancak sonunda evliliğin yürüyemeyeceği kesinleşti ve Zeyd, Zeyneb'i H. 5. yılda boşadı. Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.
    ----------------
    43 - Yani, Zeyd b. Hârise'ye. Allah, onu müminlerden biri kılmış, Hz. Peygamber de yanına evlatlık olarak almıştı.

    44 - Yani, Muhammed (s)'in bizzat desteklediği ve ısrarla tavsiye ettiği Zeyd ile Zeyneb'in evliliğinin yürümeyeceği ve boşanma ile biteceği gerçeğini (bkz. bir sonraki not).

    45 - Lafzen, "halbuki Allah, kendisinden korkmana daha çok layıktı (ehakk)". Bu ilahî uyarıya (ki, Kur'an'ın "Muhammed (s) tarafından üretildiği" iddiasını tek başına çürütmektedir) atıfta bulunan Hz. Ayşe'nin şöyle söylediği rivayet edilir: "Allah'ın Rasûlü, kendisine vahyedilenlerden birini gizlemek isteseydi, muhakkak ki bu ayeti gizlerdi" (Buhârî ve Müslim).

    46 - Lafzen, "ona karşı arzusu [veya onun üzerindeki "hakkı"] sona erdiğinde", yani onu boşamak suretiyle (Zemahşerî).

    47 - Hz. Peygamber'in, Zeyneb'in geçmişteki mutsuzluğunu telafî etme isteği dışında, evlatlığının eski eşiyle evlenmeye zorlanmasındaki (ayette "Biz onu seninle evlendirdik" ifadesiyle vurgulanmıştır) ilahî maksat, müşrik Arap inançlarının tersine, evlatlık ilişkisinin, biyolojik ebeveyn çocuk ilişkisinden kaynaklanan evlilik sınırlamalarından hiç birine tâbi olmadığını göstermektir (karş. bu surenin 4. ayeti, not 3).

    Pek ümidim yok ama okumak isteyenler için bu konunun bağlantılı olduğu
    Ahzab suresi 4 5 6 . ayetler
    ve 36 ayet için tefsir bilimine uygun bir meal olarak şu kaynağı okuyabilirler
    http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=33


    Maşallah pembe dizi gibi

    Edit sorsan tarihten 3 Türk devleti sayamaz, Arabın liderlerinin aşk ilişkilerini, kalplerinden geçeni ezbere biliyor.

    Araplaşmış Türk diyorum ben bunlara.

    Alıntıları Göster
    Cevap yazamayınca hakaret iftira....
    Osmanlının arap kültüründen etkinemesini yanlış bulduğumu yazmıştım önceki mesajlarımda
    ....ateist sayfalarında bulduğunu soruları buraya copy paste yapınca ancak bu kadar yazabiliyorsunuz sizler işte
    Pembe dizi gibi dediğin senin köyünde olup bitenlerden daha az miktardaki insanlık ilişkileri
    Her insani duruma örnek olacak tabiki




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Ben bir metafizik olan materyalizmi anlamıştım bağışla

    Eskiden atomculuk falan vardı lakin henüz epistemeolojinin modern anlamda anlaşılmaması sebebiyle bu tür materyalist ontolojiler ahlaka şimdi ki kadar etki etmiyordu(zaten aristotales ve platondan başkaları fazla bilinmiyordu)

    Alıntıları Göster
    asagi yukari ayni sey iste bi baska bakis acisi

    bi madde icin yasaman butun hayatini ona harcaman onun icin savaslar yapman yani kisaca maddelere tapman
    materyalism insanida bi metaya cevirdigi icin insanda bi madde gibi bakiliyor o yuzden kolelere benim malim diyorlar ayni bugunku aliag`oglu gibi
    antik yunanistanda kizlarini baslik parasiyla veriyolardi yani kizin sevidigine degil parasini odiyene

    Gelenek gorenek hos sevgi baglarindan ortaya cikmadi tuketim aliskanliklarindan maddecilikten cikti




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Zodyon bey yazdığın her şey yanlış olabilir. Benim üzerimden ağlamayanlara giydiriyorsan sen bilirsin kısa süreliğine müsaitim paspaslık yaparım. Ayrıca Zeus'un hükümlerini eleştirmediğimi nereden çıkardın. Bu konuda ona biraz kırgınım da Zeus zaten gayet seyredip seyredip eğlenen, takılan bir Tanrı.
    Ha O dönemlerde de kölelik kalksın diyen bir yığın kral olmuş. Augustus en azından 30 yaşın altını yasaklamış. Stoacılar karşı çıkmış köleliğe, Sümer kralları kanuni düzenlemeler yapıp tamamen dönemlerinde kaldırmaya çalışmış.

    Ha Senin robot diye genellediğin kişilerden haberin olduğunu da zannetmiyorum. Donanımhaber forumu robotlarına daha çok ağlanmalı bence.
    Çıkarımım söylemlerin bağlamında artı kapitalizmi nimet olarak görmen(kapitalizminözellikle kabiliyetsiz insanları ihya etmesi ve gene kapitalizme yapılan tenkitlerin yanlış olması doğru bu arada) sebebiyet yapılmış olabilir

    Tarihsel demek o tarihin kendisinde ihtiva edildiği düşünülen olgulardan ziyade o tarihin sana geri dönüşüdür

    Şimdi ki deneyim dünyamız ve sorunsallaştırmalarımız o dünyayla uyuşmadığında biz buna tarihsel deriz

    Forumdakilerede ağlıyorum merak etme




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cengizhan66

    asagi yukari ayni sey iste bi baska bakis acisi

    bi madde icin yasaman butun hayatini ona harcaman onun icin savaslar yapman yani kisaca maddelere tapman
    materyalism insanida bi metaya cevirdigi icin insanda bi madde gibi bakiliyor o yuzden kolelere benim malim diyorlar ayni bugunku aliag`oglu gibi
    antik yunanistanda kizlarini baslik parasiyla veriyolardi yani kizin sevidigine degil parasini odiyene

    Gelenek gorenek hos sevgi baglarindan ortaya cikmadi tuketim aliskanliklarindan maddecilikten cikti

    Alıntıları Göster
    Eskiler çocuklarını sevmezdi demekbiraz büyük konuşmak olabilir




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Siz benim hiç bir yazdığımı okumayın sadece düşünün. Toplumsal hayat açısından bir insanın köle satması, köle ve cariyenin bebeğine bunların sahiplerinin "malımdır" demesi ceza almıyor da zinaya 40 değnek vuruluyor.

    Yahu pratikte mücadele filan yok. o bebekler köle oldu mu oldu. Edenler ceza aldı mı hayır. Parayla alınıp satılabilen adam için ne eşitliğiymiş bu. Köle de efendisini alıp satabilir dense eyvallah.

    Uygulamalara bakın. İnsan alıp satanlarla mücadele yok. İnsanlar alınıp satılabilir mal hükmünde ve buna ceza yok. Hırsıza ceza var. Zinaya değnek var. İnsan alıp satana yok. Bu nedenle de binlerce yakılan ağıt var. Bitmiştir.
    Şu köle bebek tekerlemeni bırak artık ya
    efendisinden çocuk doğuran bir kadın zaten kölelikten çıkar ki çocuğu nasıl köle olsun
    Allahtan başka ilah yoktur diyen bir din nasıl bir insana başka bir insanın efendisi olma hakkı verir.....Arap egemen diyeceğim ama Osmanlı da az çok devam ettirmiş yani islamdan gittikçe uzaklaşılmış.....İslamı heveslerine göre uyguluyorsa insanlar....... Allah kalkıp zorla herşeyi değiştirse bu dünya sınav olmaktan çıkar....Zorlukları yaşayanların ne suçu var dersen bu dünyadaki zorluklar Ölümden sonrası için kolaylık bu dünyadaki kolaylıklar köle sahibi olma vs ölüm sonrası için zorluktur.(kölelik gibi kalıtımsal hastalıklar fakir ailede doğma vs de var bunlar ayrı bir konu başlığı
    işin garibi hrıstiyanlar iyi kötü bu sorunu halletmişler de şu anda batı etkiisndeki islam ülkelerinde kölelik yok...Ama hrıstiyan diyorum bak ateist değil.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilonsahiden -- 25 Kasım 2018; 14:36:27 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zodion

    Eskiler çocuklarını sevmezdi demekbiraz büyük konuşmak olabilir

    Alıntıları Göster
    kiz oglani sevdigi icin degil oglan sadece parayi verebildigi icin kizlarini veriyolardi. ebebeyinleri sevmezdi demedim ama iyi noktaya degindin
    Dogu karadenizli olarak bi akrabagma kiz istemeye gitmistik kizin babasi aynen soyle dedi kizim bu evden cikar ise bi daha asla bu eve adim atamaz ve bu sozu kizi verdim dedikten sonra soyledi.Bizim burda birinin diyelimki 5 cocugu var 1 i oglan 4 u kiz ama kac cocugun var diye sorsan sana direk tek cocugum var der.Evet gercek buna defalarca sait oldum ki keske ogle biseyi asla gormemis duymamis olsaydim...
    Kiz cocugu kendisi kadinlarin kendi ailesinden asla miras almamasi gerektigini vurguladi ki kiz dedigim de 25 yaslarinda ve boyle konusuyor.

    Konuyla alakasiz gozukebilir ama kolelik ve cariyelik ile azda orsa bagi var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cengizhan66

    kiz oglani sevdigi icin degil oglan sadece parayi verebildigi icin kizlarini veriyolardi. ebebeyinleri sevmezdi demedim ama iyi noktaya degindin
    Dogu karadenizli olarak bi akrabagma kiz istemeye gitmistik kizin babasi aynen soyle dedi kizim bu evden cikar ise bi daha asla bu eve adim atamaz ve bu sozu kizi verdim dedikten sonra soyledi.Bizim burda birinin diyelimki 5 cocugu var 1 i oglan 4 u kiz ama kac cocugun var diye sorsan sana direk tek cocugum var der.Evet gercek buna defalarca sait oldum ki keske ogle biseyi asla gormemis duymamis olsaydim...
    Kiz cocugu kendisi kadinlarin kendi ailesinden asla miras almamasi gerektigini vurguladi ki kiz dedigim de 25 yaslarinda ve boyle konusuyor.

    Konuyla alakasiz gozukebilir ama kolelik ve cariyelik ile azda orsa bagi var

    Alıntıları Göster
    Genel anlamda özellikle feodalitenin meydana getirmiş olduğu sıkıntılar bunlar(eskiden insan üzerinden şekillenen söylemler olmadığı gibi bir kimsenin evladının olması ilginç bir şekilde onu koruman anlamına gelmiyordu.Ben bunu aristotalesin ereksel nedenine bağlıyorum.Çünkü o köylünün kafasında kızlar evlenmek için erkekler çiftçilik yapmak için vardır düşüncesi hakim ve tabi belki de o köylünün bilgi edinme alanı sınırlı olduğundan kimlik karmaşalarına yeterli moral zemin bulunamıyordu)

    İster materyalist bir yorum yap istersen de anlayış eksikliğinin yadsımamak kaydıyla yaşam şartları gereği duygusal olmaya çok müsait olmayan bir ortamda böyle bir gelenek oluşmuştur de

    Ebeveynlerin sevgisiz olduğunu söyleme durumu daha çok salt politik ya da ekonomik menfaatlere yaslanan evlilikler için geçerli(ki burada da fakirlik gereği kızın fedakarlık yapmak istemesi durumu söz konusu olabilir(örneğin suç ve cezada böyleydi) şimdi ailesinin buna karşı çıkıp da bir yandan engelleyecek iradeyi gösterememesi yeterince sevmeyişinin göstergesimidir tartışılır)

    Yoksa kız aşık olmasına rağmen başlık parasını gene de alabilirler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 25 Kasım 2018; 14:41:57 >




  • ilonsahiden kullanıcısına yanıt
    Bebekler köle doğuyordu diyorum. Yalan mı. Yahu cariye ananın bebeği mal hükmünde alınıp satılabilir doğdu işte.
    Tamam zorlaştırmak için yaptı deyin anladık ama yoktu moktu demeyin. Sosyolojik filan gibi laflar da etmeyin. Kız çocuklarının gömülmesi sosyolojik değil mi. İçki de sosyolojik.
    Zinaya ceza var, İçki içilmesine ceza var, insanı parayla alıp satana ceza yok, bebek kölemdir diyen Arap paşama ceza yok. Ondan sonra kölelikle savaşıldı. Bıragallasen. İmparator Augustus 30 yaş sınırı koyabilecek kadar sosyolojik kudretli, Sümer kuralları köleliği yasaklayan kanun çıkaracak kadar sosyolojik kuvvetli, Lincoln savaş açacak kadar sosyolojik kudretli, ama Arap paşalarıma haksız rekabet olmasın, toplumsal düzenleri bozulurdu kölelik olmasa diye orada evreni yaratan kudret süre tanıyıp zamana bırakıyor. Kim kudretli kim kudretsiz şaşırıyor insan.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ali_ihsan21

    quote:

    Orijinalden alıntı: ilonsahiden

    Bilerek yalan söylemiyorsan ,Konuyu çarpıtıyorsun:
    Normal Üvey evladı değil azadlı kölesi , üvey evlatlık dolaylı :hz haticenin eski eşinden olan çocuğu değil ona düğün hediyesi köledir düğündne sonra azad edilmiş o da yanlarında kalmak istemiş evlatlık olmak istemiştir.

    karını boşa demiyor aksine boşanmayın dediği halde zeyd ben boşayacağım diyor

    zira onları evlenmeye teşvik eden hz Muhammed. Neden Kölelerin statüsünü yükseltmek için Cahiliyet zamanında bir kimse kendi üvey annesiyle bile evlendiği halde azatlısı olan bir kölesinin vefatından veya boşamasından sonra eşiyle evlenemezdi. Bunu caiz görmüyorlardı

    Hz. Zeyd'e, eşini boşamamasını tavsiye etti. (Bundan dolayı Allah tarafından eleştirilmiştir sonraki ayetlerden birinde)
    Buna rağmen Hz. Zeyd eşini boşadı.

    Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.(ki zeyneb aslında hz Muhammede aşıktı buna rağmen (köleliğin kaldırılmasına yönelik dini bir emir gereği istemeye istemeye zeyd ile evliliği kabul etmişti)

    İlgili ayet, olay olup bittikten sonrasını anlatıyor. Yani ayet geliyor da, bundan sonra Zeyd eşinden boşanıyor gibi bir durum yok.
    --------------
    Ayet aynı zamanda Kuranın Hz Muhammed tarafından yazılmadığının da bir delilidir zira kimse kendi yazdığı bir kitapta kendini azarlamaz
    ------------
    Ayetin (Ahzab 37 )tam çevirisi şöyledir:
    VE BİR ZAMAN, (42) [ey Muhammed,] Allah'ın lütufta bulunduğu ve senin de iyilik ettiğin kişiye, (43) "Eşini terk etme ve Allah'a karşı sorumluluğunun bilincinde ol!" demiştin. Ve [böylece] Allah'ın yakında aydınlığa çıkaracağı şeyi (44) içinde gizlemiştin; çünkü insanlar[ın ne düşüneceklerin]den çekiniyordun, oysa çekinmen gereken yalnız Allah olmalıydı! (45) [Fakat] sonra Zeyd o kadınla beraberliğini sona erdirdiğinde (46) onu seninle evlendirdik ki [gelecekte] evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlar[la evlendikleri] için müminler suçlanmasın. (47) Ve Allah'ın buyruğu [böylece] yerine getirilmiş oldu.

    42 -Bu ayette ve Yukarıdaki 36. ayet ve , 4. ayette ve devamında değinilen "tercihe bağlı" ilişkiler konusuna yeniden dönülmektedir. Muhammed (s)'in tebligatına başlamasından yıllar önce eşi Hz. Hatice, Kuzey Arabistan kabilelerinden Benî Kelb soyundan gelen ve kabile savaşlarından birinde çocuk yaşta esir alınarak Mekke'de satılan genç bir köle olan Zeyd b. Hârise'yi kendisine hediye etti. Muhammed (s), çocuğu alır almaz serbest bıraktı ve bir süre sonra da evlatlığı yaptı. Zeyd de, buna karşılık, İslam'ı ilk kabul edenler arasında yer aldı. Yıllar sonra, bir kölenin yahut özgürlüğüne kavuşmuş eski bir kölenin "özgür doğmuş" bir kadınla evlenmesine karşı eski Arap toplumunda mevcut olan önyargıları kırmak için Hz. Peygamber, Zeyd'i kendi öz halasının kızı Zeyneb binti Cahş ile evlenmeye ikna etti. Zeyneb, Hz. Peygamber'i o'nun haberi olmadan çocukluğundan beri seviyordu ve bu nedenle, bu evlenme teklifine büyük bir isteksizlikle ve yalnızca Hz. Peygamber'in otoritesine saygıdan dolayı razı oldu. Zeyd de bu beraberliğe istekli olmadığından (çünkü o sırada kendisi gibi özgürlüğüne kavuşmuş eski bir köle olan, oğlu Üsâme'nin annesi Ümmü Eymen ile mutlu bir evliliği vardı) bu evliliğin ne Zeyneb'e, ne de Zeyd'e mutluluk getirmemiş olması sürpriz değildi. Zeyd, kendisini sevmediğini gizlemeyen yeni eşini birkaç defa boşamanın eşiğine kadar geldi, fakat her seferinde tahammül göstermeye ve ayrılmamaya Hz. Peygamber tarafından ikna edildiler. Ancak sonunda evliliğin yürüyemeyeceği kesinleşti ve Zeyd, Zeyneb'i H. 5. yılda boşadı. Kısa bir süre sonra da Hz. Peygamber, geçmişteki mutsuzluğundan dolayı üzerinde hissettiği ahlakî sorumluluğu telafî etmek için Zeyneb ile evlendi.
    ----------------
    43 - Yani, Zeyd b. Hârise'ye. Allah, onu müminlerden biri kılmış, Hz. Peygamber de yanına evlatlık olarak almıştı.

    44 - Yani, Muhammed (s)'in bizzat desteklediği ve ısrarla tavsiye ettiği Zeyd ile Zeyneb'in evliliğinin yürümeyeceği ve boşanma ile biteceği gerçeğini (bkz. bir sonraki not).

    45 - Lafzen, "halbuki Allah, kendisinden korkmana daha çok layıktı (ehakk)". Bu ilahî uyarıya (ki, Kur'an'ın "Muhammed (s) tarafından üretildiği" iddiasını tek başına çürütmektedir) atıfta bulunan Hz. Ayşe'nin şöyle söylediği rivayet edilir: "Allah'ın Rasûlü, kendisine vahyedilenlerden birini gizlemek isteseydi, muhakkak ki bu ayeti gizlerdi" (Buhârî ve Müslim).

    46 - Lafzen, "ona karşı arzusu [veya onun üzerindeki "hakkı"] sona erdiğinde", yani onu boşamak suretiyle (Zemahşerî).

    47 - Hz. Peygamber'in, Zeyneb'in geçmişteki mutsuzluğunu telafî etme isteği dışında, evlatlığının eski eşiyle evlenmeye zorlanmasındaki (ayette "Biz onu seninle evlendirdik" ifadesiyle vurgulanmıştır) ilahî maksat, müşrik Arap inançlarının tersine, evlatlık ilişkisinin, biyolojik ebeveyn çocuk ilişkisinden kaynaklanan evlilik sınırlamalarından hiç birine tâbi olmadığını göstermektir (karş. bu surenin 4. ayeti, not 3).

    Pek ümidim yok ama okumak isteyenler için bu konunun bağlantılı olduğu
    Ahzab suresi 4 5 6 . ayetler
    ve 36 ayet için tefsir bilimine uygun bir meal olarak şu kaynağı okuyabilirler
    http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=31&sid=33


    Maşallah pembe dizi gibi

    Edit sorsan tarihten 3 Türk devleti sayamaz, Arabın liderlerinin aşk ilişkilerini, kalplerinden geçeni ezbere biliyor.

    Araplaşmış Türk diyorum ben bunlara.

    Alıntıları Göster
    Adam ayet paylaşmayınca da bunlar daha kendi kitaplarını okumuyor diyorsunuz

    Bir karar verin artık




  • Dindeki köleliği savunanların kızları ,karılar,anaları ,cariye diye alınıp satılıp,kullanılsa,cennet uğruna ses çıkarmazlarmı .

    Empati ya hu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Ah sen ve önkabullerin. Ben bayağı bir bi lokma bi hırkacıyım. Her gün odunları istif ediyorum. Tekkeyi bekleyip çorbamı içiyorum. Uyuşmazlıkları da çorba metoduyla çözüyorum. Adını bile koymuyorum. En fazla fazla çaresizlik diyorum. Uyuşmazlık kelimesi de ne çirkinmiş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Ah sen ve önkabullerin. Ben bayağı bir bi lokma bi hırkacıyım. Her gün odunları istif ediyorum. Tekkeyi bekleyip çorbamı içiyorum. Uyuşmazlıkları da çorba metoduyla çözüyorum. Adını bile koymuyorum. En fazla fazla çaresizlik diyorum. Uyuşmazlık kelimesi de ne çirkinmiş.
    Çorba değil ön yargı

    Önyargı ve pozitivizme duyulan ''özlem''

    Gene de rölativist bir bilimci olup kolaycılık yapmaktan evladır çünkü gerçekler çaresizliği işaret edebilir ad vermekse etmez



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Zodion -- 25 Kasım 2018; 14:59:47 >
  • Gahrolsun, İsrayil, Amariga, siyonist, masonist ve atayiz siteler.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 678910
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.