Şimdi Ara

Kitap okumayı bence abartmamalısınız

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
610
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu benim görüşüm. Yani hayatta başka şeyler de var, dünya üzerindeki herşey kelimelerle ifade edilemez. Güzelliklerden, hislerden bahsediyorum yani. Aslında zorlanırsa ifade edilebilir de neden yani? Bazen çok bireysel hisleri olur insanların. Kalkıp da bunu neden kelimelere dökmeli? Demek istediğim, mesela dışarı çıkın bir yürüyüş yapın. Oksijen alın, evin içinde oturup da kitap okumak da zorluyor insanı yani. İnsan daralıyor bir süre sonra, diyafram daralıyor, akciğerler daralıyor. Ben bunun belli bir süre sonra zararlı olduğunu düşünüyorum, araştıracak araç gerecim, asistanlarım ve bir grup insanım olsa yapardım bunu çoktan. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olduğu gibi kitap okuyuşu da farklıdır tabii ama, mesela 20 dakika kitap okuyun, sonra dışarı çıkın biraz hareket edin. Sadece kitap okuyarak hayat geçmez arkadaşlar, geçer belki ama ne kadar sağlıklı olur, ne kadar iyi hissedersiniz; sadece kendinize işkence etmiş olursunuz. İnsanlar mesela yürümeyi kitap okumadan öğrendiler, bunu kullanın, çok güzel birşeydir yürümek. En basit gezme yöntemimizdir. Hakkını vererek yaptığınızda belki kitap okuduğunuzdan çok daha iyi hissedersiniz kendinizi aslında.

    Bir de mesela çok kitap okuyan kişiyi övme meselesi var, bu bana yanlış geliyor. Yeni şeyler öğrenmek güzeldir illaki. Daha zeki bir insan olunur vesaire. Belki nöronlar arasında sınırsız bağlantı kurulabilir teorik olarak fakat biraz da bu işin biyolojik yönünden bakarsak, kardiyolojik yönden daha çok, kalbin o kadar nörona ve bağlantıya oksijen yetiştirmesi de bir o kadar zorlaşacaktır. Bu yüzden zaman zaman dışarı çıkıp yürümeniz sizin metabolizmanızı hızlandırıp, daha çok nörona sahip olmanızı dolaylı yoldan sağlayabilir diye düşünüyorum ben. Hem de yürürken bir yandan da çevrenizdeki görsel dünya da hayatınıza, öğrendiğiniz bu şeylere daha bir renk katacaktır. Hayal gücünüz daha bir gelişecektir.

    Bu konuyu bu kitap okuma yarışması konusu ve benzeri konuları gördüğümden açtım. Ne sporun rekabete konu olmasını severim, ne de kitap okumak gibi entellektüel bir aktivitenin rekabete konu olmasını severim. Bunlar benim naçizane görüşlerim. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Haklıyım haksızım oyunu yapmıyorum, yorumlarınıza saygı duyuyorum fakat. Ben intihara meyilli bir insan olduğumdan belki de gerçeğe çok aykırı bir gözden bakıyorumdur dünyaya, bilmiyorum. Fazla yaşamak da istemiyorum zaten, beklediğimden daha uzun yaşadığımı düşünüyorum, bu kadar uzun yaşamayı beklemiyordum. 18-19 yaşlarımda filan ölmeyi bekliyordum, ölmedim. Hala bekliyorum ya, neyse. Demek istediğimi bir daha kısaca özetleyeyim; hayat adil veya adil olmayan birşey değildir, hayat neyse odur.







  • kitap okunmasının sebebi zaten hava atmak, edindiği bilgi ile çevredekileri ezmek. bildiğin saf ego için okunuyor ...

    kendini toplumdan üstün
    görüp soyutlanma mı dersin, kendinden başka tüm insanları küçümseme mi dersin ... bildiğin tanrı sanıyorlar kendilerini bu kitapkolikler, her şeyin fazlası zarar ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ilonglife -- 1 Kasım 2015; 0:02:20 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • başlık roman okumayı fazla abartmayın dese katılabilirim. Ama bu haliyle katılmıyorum ve ayrıca kimsenin yürüyecek vakti kalmayacak kadar kitap okuduğunu sanmıyorum.


    dünyada çeşit çeşit yol var sıkmayın bu kadar
  • Önceki konunda da bir oyunu kitap okumaya tercih ettiğini söylemiştin. Her insan mutlu hissettiği şekilde yaşayabilir. Gün boyu kitap okumak sağlıklı değil ama bundan hoşlanıyorsa gün boyu kitap okuyabilir. Dışarıda gezmek, oyun oynamak ve kitap okumak her zaman birbirinin yerine tercih edilen şeyler değildir. Aynı gün içinde üçü veya daha fazlası da yapılabilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bende katılıyorum ya ama şimdi herkesin tercihi farklı bazı insanlar kitaplara bağlanıp yaşarlar bazıları da ihtiyacı olduğu kadar okur ben ise ihtiyacım olduğu kadar okuyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Öyle bir yazmışsınki sanki tüm gün kitap okuyoruz.
  • Galiba siz kitabınızı alıp, dışarda bir yerlerde okumayı hiç denememişsiniz..

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Burası Çok Önemli Kitabı
    3 ay önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BjkPrensi

    Galiba siz kitabınızı alıp, dışarda bir yerlerde okumayı hiç denememişsiniz..

    Yoo denedim. Böyle genellemelere de nereden varıyorsunuz? Ben sizin bu tavrınızı insanlar arasındaki en basit anlamda barışı ve insancıllığı zedeleyici buluyorum.

    Ben gayet sakin kimseye emir vermeden dikta vermeden bir düşüncemi aktarmaya çalışıyorum fakat siz böyle yarı imalı, biraz kinaye kokan ve biraz da anlamsız, nereye kime fayda sağladığı belli olmayan genellemelerle benim itibarımı sarsmaya çalışıyorsunuz. Sizi tam olarak ne rahatsız etti de acaba böyle birşey yazdınız? Madem o kadar çok okuyan bir insansınız, biraz da benim yazdığım yazıyı dikkatlice okuyup içindeki dinginliği görüp de en azından daha agresif bir yanıt veremez miydiniz? Hiç sanmıyorum, ben kitap okuyan insanları biraz daha humanist, barışçıl bilirdim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ya bu kitap okuyanlara karşı duyulan rahatsızlık nerden geliyor ? Kitap okumakla neden hava atalım karşıdakini ezelim oradan manyak gibi mi görünüyoruz. İsteyen okur isteyen okumaz herkes kitap okumayı sevmek zorunda değil, okuyanlara bulaşmayın yeter. Sanki günün 24 saati kitap okuyoruz, asosyaliz ve kesinlikle dışarı çıkmıyoruz. Aynen bu algı var kusura bakmayın ama kitap okumak çok ekstrem bir olay değil, siz de deneyin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uzun paragraflarla bazen tek kelimeyi anlatamazsınız, bunu okuma aktivitesini yapmamanıza bağlıyorum. Okuyan adam, kendini bilir, sabahın ilk ışıklarında kalkıp dışarda sporunu yaparda Üsküdar Kız Kulesi'nin karşısında okumayı da bilir. Baylar okuyan adamdan korkmayın, onları yermeyin uzun uzun yazıpta bir kelime etmeyen paragraflarınızı kendinize saklayın...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ilonglife

    kitap okunmasının sebebi zaten hava atmak, edindiği bilgi ile çevredekileri ezmek. bildiğin saf ego için okunuyor ...

    kendini toplumdan üstün
    görüp soyutlanma mı dersin, kendinden başka tüm insanları küçümseme mi dersin ... bildiğin tanrı sanıyorlar kendilerini bu kitapkolikler, her şeyin fazlası zarar ...

    Kitap okuyanlar tarafından mutemadiyen eziklendiğini düşünen zavallı bir insan ifadesi..İnsanların kendilerini duru bir biçimde ifade edebilmesini dahi kendinden üstün görme veya küçümsenme belirtisi sayan şahsiyet üslubu..ama ben seni ve senin gibi insanları salt senin gibi olmamak adına bir gruba yaftalamayacağım..
  • Ben gunde max 3 saat yatmadan once kitap okurum yani o saatte kitap okumasam da uyuyacagim icin hicbir isimi engelllemez zaten fazla uyumayi seven biri degilim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kendimden örnek veriyorum. İş ve ev arası 1 buçuk saat sürüyor ve 3 vesai yapıyorum. (otobüs, metro, Marmaray)

    Bu süreçte ya kitap okurum ya da müzik dinlerim. Müzik dinlerken telefon elimde olduğu için büyük ihtimalle de oyun oynarım. Buna alternatif olarak kitap okumak bana daha çok cazip geliyor. Yani yarım saat 1010! Oynayıp puzzle oynamanın bana ne faydası var?

    Herşeyin fazlası zarar olabilir fakat ben kitap okumanın zararlı olduğunu düşünmüyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tam anlayamadığım bir şey var. Bu Türk insanına has bir durum mu, yoksa tüm insanlık mı böyle bilmiyorum.

    Adam almış kitabı, kahve fincanı ile beraber çekip sosyal medyaya koyuyor. Yok şu anda şunu okuyorum, yok efendim şu kitabı satın aldım. İşte benim kütüphanemin fotoğrafı. Bi kendini kanıtlama, beğendirme çabası var. Bunları hiç yapmayanlarda şunu yapıyor. Bir kişi ile konuşurken, kitaplar sayesinde geliştirdiği dil bilgisini övmesi. Yaa ne kadar iyi konuşuyorum, bunun sırrı şu vs.

    Benim kitapları okuma amacım, düşünme ve tarafsız yorumlama eksikliğimi gidermek. Çok da işe yarıyor açıkçası.

    Kitap okumayı abartmalıyız ama kitapları popüler olmak için aracı olarak kullanmamalıyız.
  • Dikkat çekmek için açılan marjinal olayım derken saçmalanan başlıklar.

    Hmm ok.

    quote:

    Orijinalden alıntı: Hayat Lokumu

    17.parça(25.10.2015, Pazar)
    Bugün Pazar, yatıştayım. Keyifli keyifli yatıyorum. Sonra kalkıp kahvaltı yapıyorum. Sonra gelip kitabımı okuyorum. Çok sardı ya. Karakter tam benim tipimde yahu. Benden daha cesur üstelik, hiçbir kızı görmesem de olur diyor, öyle bir imaj veriyor etrafına. Soğuktan donmak üzereyken kurtuluyor. Keşke ben de soğuktan donarak ölsem diyorum. Çünkü; çalışmak, para kazanmaya çalışmak filan çok zor. Ve de bunu çok uzun bir süre boyunca yapmak zorundayız. Keşke bir köşede donsam, tüm bunlardan uzaklaşsam diyorum erkenden. Belki ilerde de ölürüm ama şimdiden ölsem ne çıkar? Zaten insan sevmiyorum, utanmasam yurt müdürüne "bana tek kişilik oda verin" diyeceğim. Ehehe. Durmadan uyarmak beni çok yoruyor, hatta nasıl diyeyim, eritiyor beni. Parçalanıyorum. Parçalarım eksiliyor, incilerim dökülüyor. Keşke sadece para kazanmak olsa sorun. Böyle insanlarla, hatta genel olarak insanlarla konuşup anlaşmak zor. Bir tek yemekhane işleten ablaları abileri seviyorum. Çok iyi insanlar. Hep "bugün nasıl gidiyor?" filan diye soruyorum onlara. Mücadele etmenin hiçbir zevki yok benim için. Neye karşı? Niyekine? Mücadele etmeyi diğer insanlar kullandığı için kullanıyorum, yoksa benim için hiçbir anlamı yok. Belki onların tam olarak ne anlamda kullandıklarını da bilmiyorum. Kendi yaşamımı oluşturacak gücü de kendimde bulamıyorum.

    Anca böyle birşeyler okuyabiliyorum. Başka birşey pek yapasım gelmiyor. Bazen de yemek filan yiyorum işte. Çok sıkıcı aslında düşününce, ama hep başka şeyleri düşünüp durarak bastırıyorum.

    Bu düşünceler içerisinde bugünü de bitiriyorum olaysız. Epey okumuşum bugün. Ama yarın dersim de var! Tüh. En iyisi sabahlayayım diyorum, kitap okumaya devam ediyorum. Fakat saat sabaha karşı 4 gibi gücüm tükeniyor ve uyumaya karar veriyorum. Arkadaşım da dota 2 oynuyor hala. Işığın açık kalmasında ısrar ediyor. Bilmem neden. Çok uzun süredir Dota 2 oynadığını, alıştığını söylemişti ama karanlıkta oynayamıyormuş. Tuvaletin ışığını yakıyorum bari. Oyunu bozulmasın. Sonra kulak tıkacını takıyorum, fare sesini inanılmaz iyi kesiyor. Dönüp fareye bakıyorum, tak tak tak tıkladığını görüyorum. Fakat ses yok hiç. Çıkarıyorum kulağımdan tıkacı, sesler geliyor. Tekrar taktığımda komple kesiyor. Bu tür deneyler yaparak test ediyorum. Sonra ışığı yoksayarak bir an önce uykuya dalıyorum.

    Ha, bugün yaptığım bir akılsızlık daha aklıma geldi. Meğerse bugün Pazar, bilmiyorum işte akıldan çıkmış. Yastığı teslim almaya gidiyorum o hacı amcadan, eh. Kapalı tabi o gün. Daha sonra oralarda yakında bulunan bir kahvede, daha doğrusu kıraathanede, dışarıda kurulmuş masaların başındaki sandalyelerde oturan birkaç adamdan birisine dönüp, "Bu yastıkçı Pazarları çalışmıyor değil mi?" diye sordum iyice emin olmak için. Cevap negatifti tabi.

    Sonra yürüyerek yurda gelmiştim işte.



    quote:

    Orijinalden alıntı: Hayat Lokumu

    Hayatı nasıl yaşayacağım da benim elimde mi onu da bilmiyorum. Mühendislik okuyorum, çok da sevdiğim bir bölüm değil. Ama ne yapayım ki? Şimdi kalkıp ne okuyayım yerine? Üniversite okumuş olurum diye okuyorum işte. Okuyana saygı filan duyuyorlarmış. Yaşayıp yaşamamam gerektiğini de bilemiyorum. Bazen de keşke ölsem diye düşünüyorum, bir daha tekrar böyle düşünmeme gerek kalmaz, ölür giderim. Ölümümü hayal edip mutlu oluyorum filan. Kitap okuyorum filan son zamanlarda ama yok abi, böyle de bir ömür geçmez. Ne yapayım bilmiyorum hiç. Geceleri ışık açık olmadan uyuyamıyorum. Paranoyak oldum iyice. Sinirli de bir insanım. İnsan sevmiyorum, istemiyorum. Keşke tek başıma insanlığa biraz uzak bir yerde yaşasam, en sevdiğim şey bu olurdu. Birşeyler yapmak zorunda olmasam bir de, yani ekonomik manada hayatımı kazanmak için. Hayatımı kazanmak için çalışmasam insanlarla muhattap olmak zorunda olurum bu sefer bir şekilde, bunu da istemiyorum. Sonuç olarak nefret ediyorum hayattan. Bir an önce ölür giderim umarım.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.