Yeni Kayıt
Konudaki Resimler
önceki
|
Hızlı 
Bildirim
Kaldırımlar Park Yeri Olarak Kullanılabilir Mi? (2. sayfa)
Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla 
Bu Konudaki Kullanıcılar:
Daha Az 
2 Misafir - 2 Masaüstü
Giriş
Mesaj
-
-
Normal yerlerde yasak olsada apartmanların yoğun olduğu, ara sokak vs. gibi yerlerde koyulur. Trafik çekmez veya ceza yazmaz çünkü birine yazarsa hepsine yazmak zorunda kalacak.. Ayrıca arabaların kaldırıma park etmesinden çok daha önemli bir sorun var oda yayaların kaldırım yerine yolun ortasından yürümeleri. Çok sinirlendiğim birşey, kaç defa geçerken aynamı vurdum ki aynam kapanan cinsten bir ayna değil, kodummu morartır 
Kaldırım varken niye yolun ortasından yürünür anlamış değilim. Davar sürüsü gibi yollarda insanlar, bırak araç aynasını geçerken otobüs minibüs aynası koysa kafasına hem kendi hastanelik olacak hem sürücünün başı ağrıycak. Birde sokakları bile artık paralı yaptılar, İSPARKa para bayılınıyor park için. Birkaç defa görevli gelmeden park edip sıvıştım, çekme, ceza yazma, yada araca dönüldüğünde ücret alamıyorlar 
Park yeri çok sorun olmaya başladı artık istanbulda. Ben bazen kendi oturduğum özel sitenin parkında bile yer bulamıyorum, çıkıyorum kaldırıma sitenin dükkanlarının olduğu yere koyuyorum, aracı koyucak yer bulamayınca kaldırımada koyarsın, aparmanada sokarsın yani. Birkaç kere sileceğimi kaldırmış yöneticiler onda da ortaya bastım küfürü sileceğe dokunanın... diye artık elleşmiyorlar. Şimdi benden görüp aynı yere koyan araçlar oluyor, anarşi yarattım sitede park sorunu yüzünden. Kısaca eve gelmişsin yer yok napacan? Yolun ortasına bırakamazsın, artık nereye bulursan 30cm kaldırımda olsa çıkıcan koyacan ki eve gidebil.. Dediğim bence bu kaldırıma park etme çokta önemli bir sorun değil, zaten yayalar kaldırımı kullanmıyorlar ki yolun ortasında hepsi..
-
Evet dükkanın önüne kendilerine ait park yasağı tabelası koyanlar yanlış içinde.Çünkü dükkanın sınırı 4 duvar arasıdır.Eğer ki önüde kendi tapulu yeri değilse.
Adamlar dükkanın sınırını yola kadar sanıyorlar.
quote:
Orijinalden alıntı: süpürman
ayrıca kaldırımlara keyfi şekilde park yasağı tabelası koyanlar hakkında da kabahatler kanununa göre ceza kesiliyormuş
-
öyle bişi demişsin ki, inan bana uzaya uydu göndeririz belki ama o dediğin olmaz
-
quote:
Orijinalden alıntı: chakra
En güzeli o kocaman mantar şeklinde çıkıntılardan koydurmak.
Kaldırıma kimin hakkı varki onu yapmaya, belediyeden izin almadan kimse onu yapmaması lazım..
İşlek caddeler değilde daha ziyade mahelle aralarında parklar sokaklar dar olduğudan kaldırımlara çıkılarak yapılıyor. Çünkü kaldırma koymadan park edersen zaten dar olan yolu iyice geçilmez hale getiriyor. Mecburen kaldırıma çıkacaksın. Zaten sıkışıklıktan park sorunu var birde herkes kendi kapısnın önüne mantar koyup aracınıda başkalarının evinin önüne parkaderse mahalle aralarındaki park sorunu nasıl çözülür. -
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TuVNeRa -- 27 Aralık 2009; 23:41:34 > -
Böyle bir konunun tartisilmasi bile olmaz.Kaldirimda arabanin isi ne. -
quote:
Orijinalden alıntı: TuVNeRa
Sözün bittiği an
-
Ben artık kaldırımları geçtim adam dükkanının caddesine tabela yaptırmış, bildiğin cadde üstü kaldırım da değil..
O tabelanın yanına arabanla yaklaşınca "kardeşim orası dükkanın önü park etme" deniyor..
Dükkanın önü ne demek ya?
Orası cadde, senin dükkanının sınırları belli, dükkana kira ödüyorsun caddeye de mi kira ödüyorsun..
Bide bu cinsler var..
< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soho -- 28 Aralık 2009; 23:15:50 > -
quote:
Orijinalden alıntı: soho
Ben artık kaldırımları geçtim adam dükkanının caddesine tabela yaptırmış, bildiğin cadde üstü kaldırım da değil..
O tabelanın yanına arabanla yaklaşınca "kardeşim orası dükkanın önü park etme" deniyor..
Dükkanın önü ne demek ya?
Orası cadde, senin dükkanının sınırları belli, dükkana kira ödüyorsun caddeye de mi kira ödüyorsun..
Bide bu cinsler var..
çok haklısın ama bir şey yapamıyorsun işte
bu soruyu sorman ilginç geldi çünkü kaldırımlar insanların yürümesi için yapılmış yerlerdir yanlışsam düzeltin -
hortlatayım konuyu:))
bugün uyanığn biri ehliyeti olduğuna inanamadığım arabayı sadece sürmekten ibaret sayan bir zırto tam koca apartman girşinn önüne çekmiş hem girişi hem de garaj girşini kapatacak şekilde zzabıtayı çağırdım çektiği arabanın bir yıllık vergisi kadar ceza yiyecek buyuk ihtimal yazık
-
Çarpık kentleşmenin yoğun yaşandığı semtlerde sürüsüne bereket görebilirsiniz bu durumu. Hiçte suç gibi durmuyor. -
Popülist politikaların, plansızlığın, bencilliğin ve gelişmemişliğin
kaçınılmaz sonucu...
Kısıtlı kaynak durumunda çekişme başlar.
Çekişme düzensizliği ve çatışmayı getirir.
Çatışma yerini kavgaya bırakır.
Kavga yeni düzenleme ve yasa çıkarmaya zorlar.
Yasa(k)lar çıkar. Bir de uygulayıcı lazımdır.
Yasayı uygulayanlar ceza keser caydırıcılık esastır.
Yeterince ceza kesen (uygulayıcı) olmadığında yasalar "delinir".
Bazı durumlarda "uygulayıcı" paranın büyüsüne kapılıp, ceza kesmek yerine
malum davranışı gerçekleştirir. Böylece "uygulayıcı" delinmiş-yasağı
suçluya hazır olarak sunar. Buna kibarca rüşvet adını veriyoruz.
Yeniden başa dönülür ve döngü olanca pervasızlığıyla süregelir.
Kimse de
"yahu asıl sorun kaynaksızlıktır, buna çözüm bulalım"
demedikçe yukarıdaki "kaynak yarışması" sürer gider.
...
Artık ak ile kara karışmıştır.
Yayalar mı haklı sürücüler mi, evimin/işyerimin önüne park edilebilir mi
edilemez mi, vb. tartışmaları bir kenara bırakın.
Ortada bazı gerçekler var :
1-Çok kalabalığız, hızla çoğalmaya devam ediyoruz.
2-Bireylerin kontrolsüz biçimde dilediği şehre taşınması sonucu;
göç alan bazı şehirlerde "patlama" noktasına gelmekteyiz.
3-Dar bir alana daha çok bina yapılıyor. Üstüste yaşıyoruz.
Gürültü yapma özgürlüğümüzü kullanıp alt kattakileri rahatsız ediyoruz.
4-Sokaklar ve caddeler genişleyemiyor; minik arterler ve baypas'larla şimdilik idare ediyoruz.
Sokaktaki en iyi yardımcımız araba kornasıdır; öyle ki 5 saniye beklemeye tahammülümüz yok.
5-Kaynaklar (sokaklar, araba park yerleri, yeşil park alanları) giderek daha fazla kişi
tarafından talep ediliyor, ama hepimize yetmiyor. Yazın çocuk bahçesindeki gacırdayan salıncaklar,
gece 3'e kadar hizmet veriyor. Sanırım büyüklere anca sıra geliyor (!).
İşte size birkaç yarışma durumu için koşullar.
Birbirimizle ite-kaka yarış haline gelmiş durumdayız.
Sıralamaya çalıştığım (kendi düşüncelerim ve bilimsel olmayan) maddelerden
yukarıya doğru gidildikçe, asıl soruna yaklaşmaktayız.
Ama bilim dediğimiz; biraz gözlem biraz istatistik biraz mantık değil midir zaten...
-
bir vatandaş yukarda hiçte suç gibi durmuyor demiş
çocuğu hasta ve koca garaj kapısının önüne park eden denyonun biri yuzunden çıkamıyorsun
hastneye yetişemiyorsun yada
apartmanın giriş kapısının önünden bir araba düşün yada
git şuan odanın kapısının öünen bir çuval koy ve ona surte surte içeri gir filan
bazıları arabayı sürünce yada ehliyet alınca iş oldu sanıyorlar
kusura bakmasın ama kimse garaj kapısnın önüne yada apartman girişindeki kaldırımlara çıkan sürücülere ne denir bilemiyorum!! -
Kaldırıma park etme konusunda Otomobil Bölümü'nde bir ara uzunca bir tartışma yaşamıştık ve benim taraf olduğum grup kaybetmişti. Tam anlamı ile hüsrana uğramıştık diyebilirim.
Konu, "Kaldırıma park etmek doğru mudur?" idi ve ben bunun oldukça yanlış ve yasadışı bir durum olduğunu savunmuştum. Karşı tarafın genel görüşü ise, araçlarını park edecek yer bulamamak, kendi otoparklarına başkalarının park etmiş olması, belediyenin çalışmaması gibi bahanelerdi. Ben, kaldırımların yayalara ait olduğunu, yayaların da insan olduğunu ve otomobillere göre önceliklere sahip olduklarını söyledim. Kaldırıma araba park edenler yüzünden yayaların otomobillere ayrılmış yollardan yürümek zorunda kaldığını, tehlike yarattığını ve trafiği de aksattığını belirttim. Temelde, kaldırımın yapılış amacının ve yasal prosedürdeki yerinin yayayı işaret ettiğini, kaldırımların kesinlikle park yeri olarak kullanılamayacağını söyledim.
Ama kaybettim. Çünkü adamın otomobili var. Aynen dedesinin atının olması gibi. At, avrat, silah üçlemesinin birçok insan için en önemli parçası olan, tarihteki önemini bizim gibi hala "göçebe" özelliğini kaybetmemiş, geri kalmışlıktan kurtulamamış, oturgaçlı götürgeci prestij kaynağı sayan, kendi malının diğerlerinin canından daha kıymetli olduğunu düşünen bir toplumda ben kaybederim. Ben bu tartışmayı kaybettikçe, Türkiye de aslında başka şeyler kaybeder. Avrupa'da işsiz gezip, 3-5 aile biraraya gelip bir Mercedes alan ve sırayla memleketine giden, döndüğünde de o arabayı satan bir milletiz. Akaryakıt 4 lira olmuşken, asgari ücretle çalışan bir aile babası olarak en kötü ihtimalle tüplü Şahin'e bineriz. Çünkü toplu taşıma araçları bizi bozar; delikanlıya uymaz.
Sorgulanması bile anormal olan bir durumu, biz hergün sokaklarda yaşamaktan dolayı fazlasıyla kabullenmiş durumdayız. Oysa ki kaldırıma otomobil park edilmez. Kaldırım yayalarındır. Kaldırım insana aittir.
-
Caddeler ve sokaklar zaten dar üstüne üslük tıklım tıklım araç var ambulans itfaiye nasıl geçecek ? Apartmanımızda yangın çıkmıştı itfaiye sokağın girişinden hortum uzatmak zorunda kalmıştı sokağın girişinde itfaiye aracı olduğu için ve yangın sırasında onu da ordan çekemeyeceği için 3 cadde trafiğe kapanmıştı.Ama o ara sokaklara araç parkedilmeseydi bu olmayacaktı :) -
webbie ağzına sağlık
600 lira maaşla şahine binip bana tamirin yaptığım 20tl ye vermekten çekinen insanlar gördüm
kaldırımlar insanlarındır hele garaj ve ev girişlerinin önüne park etmek densizliktir
şahsen parkedeni şikayet edince 1 yıllık park para ve çekici parası ödemek zorunda kalıyorlar arkdaşlar hakkınızı arayın -
Bugün Anahaber bülteninde İSPARK' ın trafiğin yoğun olduğu semtlerde kaldırma diktiği tabelalarda 1-2 saat arası 5TL ibaresini 2 rakamını kapatıp nasıl sessiz sedasız %40 zam yaptığından bahsettiler.
İSPARK gibi aslında kanunen bir dayanağı olmadığı halde kaldırımları 1-2 saatliğine 5TL' ye satan bir zihniyet ve bu zihniyeti büyük bir nimet (Bizi değnekçilerden kurtardılar düşüncesi...) olarak kabul eden sürüler olduğu müddetçe kaldırımlar yayalar için değil eşkiyalar içindir.
Bir ülkenin medeniyet göstergesi kaldırımlarıdır. Malasef bu sözün ne kadar doğru olduğunu hergün acı bir şekilde tecrübe ederek görüyorum. -
Bursada oturanlar bilirler fomarada bir tarafta inşaat bir tarafta kaldırım parkı ve vızır vızır cadde.Yürüyebileceğimiz yolun ortasına da sıra sıra ağaç dikmişler.Kaldırım cadde kaldırım parkı ve ağaç arasından çok zor yürünüyor. -
Kaldırımları sökün, eğer devlet neden söktünüz bunları diye sorarsa yayalardan çok taşıtlar kullanıyordu dersiniz.
Ip işlemleri
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara
KAPAT X
