Kader Sırrı (2. sayfa)

Selamün Aleyküm ve Rahmetullah...

"kaybederek gitmeyeceğim..."

Son birkaç gündür hayatımda, geçmiş ve gelecek yolculuğu yapıyorum. Geçmişten gelen bazı anıların, bir hayalin; hayalinden daha gerçek olması üzerimde hüzün tesiri yapıyor. İnsanların merhametli yaklaşımlarında kendime de acıyorum sanırım. Garip bir his, ama hızlıca kalkıp toparlanmalıyım çünkü "kaybederek gitmeyeceğim" inşaAllah ! Bu hissi veren Rabbime şükürler olsun. Bir hırs hâli, O'nun tarafından kuluna lütfedilmiş bir güç. Şükürler olsun...

Kim nerede kaldıysa kaldı, kendimin bile yıkık dökükleriyle uğraşamam, sürekli bir yolculuk hali ile sadece O'na kul olacağım yolu arıyorum. Bahçelerden geçiyorum, bir imtihanın içinde olduğumu nihayet anladım :) çünkü hiçbir batı ve hiçbir doğunun arası bunca birleşmemiştir.

Anlatmak zor. Kalbim bazen kavruluyor. Bir parça sohbet bulsa, bir muhabbet bulsa...Bulacağım, bulmasam da sabrederek öleceğim.

...

Diğerlerine göre çok az eşyam olmasına rağmen, eşyaların fazlalığı üzerimde bir yük oldu. Bir sonraki yolcuğumda kendime notum olsun. 'çok daha az eşya ile devam et...'

İmam Gazali ile bitirmek istiyorum sözlerimi...Onu düşünmek umutlu şey doğrusu :) Hala yarışacağım bir dost var, yürüdüğüm yollardan geçerken; ardımda görünür-görünmez izler bırakıp 'bak, izlerim duruyor ALLAH yolcuğunda' diye nispet yapmak istiyorum Ona, aslında Onun da izlerini takip ederken...:) Âh İmam Gazali ... 

﴾22﴿ Mûsâ Medyen’e doğru yöneldiğinde, “Umarım Rabbim bana doğru yolu buldurur” dedi.

﴾23﴿ Medyen suyuna vardığında orada hayvanlarını sulayan bir grup insanla karşılaştı. Onların biraz ötesinde de (hayvanlarının suya gelmesini) engelleyen iki kadın gördü. Onlara, “Meseleniz nedir?” diye sordu. “Çobanlar sulayıp çekilmeden biz (hayvanlarımızı) sulayamayız; babamız da çok yaşlı” dediler.

﴾24﴿ Bunun üzerine Mûsâ, onların hayvanlarını sulayıverdi. Sonra gölgeye çekilip, “Ey rabbim! Bana lutfedeceğin her türlü hayra muhtacım!” diye niyazda bulundu. (Kasas Suresi)

"Ey Rabbim bana lütfedeceğin her türlü hayra muhtacım."

Bilinir ki bu duadan sonra Hz. Musa Aleyhisselamın hem kalacak yeri, hem işi, hem bir ailesi oldu.

Ey Rabbim, doğrusu bana lütfedeceğin her hayra muhtacım...İnsanlar olarak Kur'an ayetlerinde gezinti yapıp yolculuğumuzu tamamlıyoruz aslında...

Son 2 yıldır o kadar çok hayattan geçtim ve hayatım baştan sona değişti ki, işte şimdi yine geri sayım bitti ve hedeflediğimden de başka bir yolculuğun içinde buldum kendimi :) Sadece geçmişin tecrübeleri, yenilgileri, kayıpları ve gerçekleri ile zanlarından arınıp yeniden İslam olmak, her an tekrar İslam olarak yaşamak istiyorum. Bu yolculuk ne kadar devam edecek bilmiyorum ama yalnız da olsa en güzel şekilde devam edip O'na varacağım yolların basamaklarını düşleyelim. Zaten yaşam da bir parça düş imiş...İçinde bulunduğumuz durumun en iyisi olduğunu düşünerek, elimizdeki nimetleri en güzel şekilde değerlendirerek...Bir an bile boş kalmadan O'nun için çabalamak.

Sahiden her zorlukla beraber bir kolaylık olduğunu öyle iyi yaşıyorum ki, şükürler olsun. Tam büyük bir fırtına geliyor, bir bakıyorum; hem öncesinde hem olay başa geldiğinde nice nice kolaylıklar, bir sürü hayır kapısı açılmış, üzülmeye imkan bile olmamış...

Sözün özü yeniden başlıyoruz dostlarım. Sadece bugün değil, geçmişin olumsuz tüm tecrübelerini de bir kenara bırakarak sürekli yeniden başlıyoruz. Her gün yeniden başlıyoruz, o zaman sonraki mesajdan devam edelim.

Yeni bir başlangıç, yeni bir karakter oluşumu ile... Ruh ve beden olarak aynı kalıp nasıl yeniden başlamış olacağız ki ?!

Öncelikle halimden bahsedeyim kardeşlerim. Geri sayımdan işsiz bir şekilde çıkmış bulundum :=))) ne lütuf ama :))) bu çok eskilere dayanan bir hikaye ama bu konular artık gerilerde kaldı, biz ise yeniden başlıyoruz. Biraz da olayların şokunda ve hayretindeyim sanırım. Dün hayatım bir kez daha değişti, ve Rabbim hemencik orada bana yeni yollar hazırlamıştı. Çok büyük korkularımın ardında ergenlikte yaşadığım karanlıklara dönebilmek var, ama o dönemler Rabbimi tanımıyordum. Şimdiyse hiç kimse ALLAH'ın yardımıyla ile beni umutsuz bırakamaz. Çünkü;

Kendilerine zulmetmekteler iken meleklerin canlarını aldığı kimseler var ya; melekler onlara şöyle derler: "Ne durumdaydınız? (Niçin hicret etmediniz?)" Onlar da, "Biz yeryüzünde zayıf ve güçsüz kimselerdik" derler. Melekler, "Allah'ın arzı geniş değil miydi, orada hicret etseydiniz ya!" derler. İşte bunların gidecekleri yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir. (Nisa Suresi/97.Ayet)

ALLAH'ım bana arzının geniş olduğunu haber verdi. Arzım geniş...Umutlu ol. Bir yerde olmuyorsa hicret et, yeni topluluklar tanı, yeni bir çevre edin, yeni bir çevreye git, değişim içerisinde ol, arayış içerisinde ol...Bulana kadar arayacağım demek oluyor bu da :) (Pinhaninin şarkısı geldi aklıma 'Umutsuz olduğu bir anda sevmek ister her insan, birazcık şanslıysan neden olmasın ? (bu Sevgi hiç bitmeyecek Bir'isine olmalı)

Evet sözün özü, yeni bir kişilik, yeni bir ruh ve beden. umutsuz olmayan bir ruh satın alacağım :) ve onu Rabbisine satacağım...:) güzel ticaret. Ve tabi ticaret demişken, iş meselesi var. Şimdi öncelikle e-ticaret olmak üzere tüm temiz yolları beraber deneyeceğiz inşaALLAH.

﴾30﴿ “Rabbimiz Allah’tır” deyip de dosdoğru çizgide yaşayanlar, işte onların üzerine melekler şu müjdeyle inerler: “Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!

﴾31-32﴿ Biz, dünya hayatında da âhirette de sizin dostunuzuz. Orada, çok bağışlayıcı, çok merhametli olan Allah’tan bir ikram olarak sizin için canınızın çektiği her şey bulunacak, yine orada umduğunuz her şeyi elde edeceksiniz.” (Fussilet Suresi 30-32)

ticaret denildiğinde bir ayet öyle güzel ki;

O, taze et yemeniz ve takınacağınız süs eşyası çıkarmanız için denizi sizin hizmetinize verendir. Gemilerin orada suyu yara yara gittiğini görürsün. (Bütün bunlar) O’nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz içindir. (Nahl Suresi/14. Ayet)

Bu ayeti böyle kelime kelime incelemek gerekir ki az olsun hakikati ruhumuza işlesin :)

'taze et', 'süs eşyası' 'denizin hizmete verilmesi'...Buradan ticaret ile ilgili Gemilerin suyu yara yara gittiği kısımdan bahsetmek istiyorum. ALLAH'ın yarattığı kanunlar, bizim lütuf ve rızık arayacağımız yolları gösteriyor olmalı. Ağacı sallarsan elma düşer...Ağacı sallarsan elma düşer...Ağacı sallarsan elma düşer...İmtihan dünyasında olduğumuzdan rızk yolları her defasında farklı olabilirdi. Mesela elma yiyebilmek için bir gün ağacı sallamak, diğer gün kuzunun karnını açmak zorunda kalmak, başka bir zaman bulutlara yolculuk yapmak zorunda kalabilirdik. Ama imtihan dünyası olsa da Rahman ve Rahim olduğundan öyle kolay kanunlar koydu ki; ağacı sallarsan elma düşer..."O'nun lütfundan nasip aramanız ve şükretmeniz için..."

Bazen de istediğin kadar salla o elma düşmez, işte bu kısım hepsinin ALLAH'ın izni ile olduğu gösteriyor. Gösterilen kanunlara ALLAH'ın hoşnut olacağı en kaliteli, en güzel şekilde başvur, nasibini ara (çünkü ayette gördüğümüz gibi bu bir emirdir) balığın oltaya gelmesi ya da istiridyenin inci vermesi ALLAH'ın takdiri iledir.

-Tefekkür Günlüğü-

"Ancak Sana ibadet eder ve ancak Senden yardım dileriz." (Fatiha Suresi)

Senelerdir ibadet etmenin manasını tam olarak kavrayamam. İbadetin manası ne idi ? Evet bu bize iyi geliyordu biliyorum ama özün özünde daha başka şeyler olmalı. İlmen az çok bildiğim bu kavramın hakikatini biraz daha kavramak nasip oldu. Kelimelerin özüne inip yolculuk yapmadıkça (ihlas) neden-nasıl-niçin sorularına tatmin eden cevaplar bulmak zor olabiliyor.

Açılışı hamd ile yapıyoruz. Hamd Alemlerin Rabbinedir. Ne hamd'ı ? Ne için hamd ettik ? İşte sır Alemlerin Rabbinde gizli. Alemlerin Rabbinin ne olduğunu anlamak için de, ALLAH'ın idrak edebileceğin ölçüde kim olduğunu (esmalarını) bilmen gerekir. Hmm şu an hala canlı kalmama sebep olan O zat imiş (Hayy), Mülkün gerçek sahibi yani gerçek tasarruf Sahibi de O imiş (boş yere uğraşmışım insanları razı edeceğim diye) Rezzak olan da Muğni olan da O imiş (tüh ben de şunlara malı mülkü var diye kibar davranmıştım) Kadir, Kayyum, Hakem, Melik imiş (nası ya ? geçen gün şu şu kişiler makam koltuklarında oturuyorlar diye az ağız yüz eğmedim -ALLAH korusun!) ...

"O her an bir iştedir."

Eyvah ki hep gölgelerle uğraşıp durmuşum. Tanımaya başladım Seni Rabbim (ancak sana İbadet ederiz, kulluk ederiz) ve ancak Senden yardım dileriz (çünkü onların, kukla gösterinde olduğu gibi, sahnede öylece Senin tasarrufunda ve izninle hareket ettiklerini anladım.) Demek ki bana düşen, bu sahnede sadece Senin rızanı kazanmak için mücadele etmek imiş...

Notlar

Öğren: ALLAH'ın ayetlerde ve hadislerde kendini tanıttığı üzere kim olduğunu öğren ki, gölgelerin rızasına uygun davranmak ile vakit kaybetmeyesin !

Bu tefekkürüme pencere açan Kadi Beyzavi, İbn Acibe ve diğer tüm vesilelerden ALLAH razı olsun.