Şimdi Ara

Japon ve Kore araçlarını mı tercih etmeliyiz? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
248
Cevap
1
Favori
12.097
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ne yazıktır ki ülkeler arasında dostluk olmaz arkadaşlar,sadece ve sadece menfaatler olur.Japonlarla veya Güney Kore ile aramızın iyi olması yani dost olmamızın tek bir sebebi var;O da çıkarlarımızın çatışmıyor olmasıdır.Çünkü ikiside askeri ve siyasi anlamda kendi bölgelerinde güce sahipler.Nüfuz anlamında küresel oyuncu değiller.Fakat ne yalan söyleyim ülkelere ve milletlere karşı duygusal yaklaşmayı ben de çok seviyorum.Duygusal yaklaşacak olursak:

    Japonlar ve Türkler akraba...

    http://www.milliyet.com.tr/2003/10/09/guncel/agun.html


    Rusya'daki Türk esirleri ve Japon dostluğu...

    http://www.akintarih.com/turktarihi/osmanli/japon/turk_esirleri_japon_yardimi.html




  • quote:

    Orijinalden alıntı: haluk 23

    quote:

    Orijinalden alıntı: Janjan

    Türk halkı bir şeye alışana kadar uzun zaman geçer, daha sonra da o şeyden vazgeçemez... Sene 2012 olmuş, siz hala yeni nesil motorlara göre daha fazla tüketen, 4-ileri otomatik, atmosferik, sorunsuz araçlara binmek istiyorsanız sorun yok

    Ama, benim gibi, çift kavramalı otomatik olsun, düşük hacimden yüksek güç olsun(vergiden dolayı), istediğim donanımlar olsun diyenler malesef Avrupalılara yönelmek zorunda... Affına sığınarak, çok özür diliyorum Haluk Ağabey'im, burada sana da muhalefet etmiş oldum. Ama beni tanıyorsun, amacım gerginlik olsun diye değil, seviyeli bir şekilde tartışabilmek. Sebeplerimi de yukarıda uzun uzun açıkladım zaten, sende cruise control manyaklıgı oldugu gibi bende de ayrıntı-kalite manyaklıgı var...

    Janjancım merhaba,


    Konu başlığında marka belirtmeden Japon ve Kore araçları demiştim.


    Bu açıdan bu tanıma uyan 4'den daha fazla vites sayısına sahip otomatik vitesli bir araç buluruz sana :)


    Senin araç alım dönemine kadar diğer kriterlerini de karşılayan bir araç piyasaya çıkacaktır muhtemelen.


    Selamlar.




    Aslında, japonlar arasında beğenimi oldukça kazanan bir model var, forumdaki gizli tavsiyelerimden biridir.

    Mazda 3. Sürüşüyle, aşık etmişti beni kendisine. Fakat işte sovyetler döneminden kalma şanzıman-motor olayı bozuyor... yoksa bu araç için yukarda saydıgım tüm olumsuzluklara katlanabilirdim..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: insideman

    Sorunsuz ama nereye kadar?

    Bence gittiği yere kadar hocam. Ben sizin gibi oyuncak aramıyorum.

    Bana görev adamı lazım. Gözümü tek tuş camla, aydınlatmayla falan boyamasın. 4 vites otomatik ama 230.000 kmdir sorunsuz kullanıyorum. Dsg gibi aman garantisi bitecek gibi korkusu yok. Yada 2 aylık Seat Leonda şanzıman değişimi gibi...

    Bunlara harcayacak ne zamanım var ne de param. Var mı adam gibi işini yapacak beni yıllarca sorunsuz taşıyacak.

    Var kardeşim forever Japon

    Dediklerinizde haklısınız ancak, konu paralelinde düşünmeniz lazım değil mi? konu, tercihini Avrupalı üreticilerden yana kullananlara hitaben açılmış (yanlışsam düzeltiniz), eh, bizde niye Avrupalı'ları tercih ettiğimizi, fanatiklik sınırlarına girmeden olabildiğince açıklıyoruz. (en azından şimdiye kadar böyle). Buna rağmen bu sert tepkiler, yok dsg garantisi bitecek falan çamur atmalar ister istemez seviyeyi düşürmek olmuyor mu?

    Ayrıca, forumda herkesin diline bir DSG dolanmış gitti, hayatınızda kaçınız daha DSG'li arabayı bırak kullanmayı, showroom'da bile içine oturdu ki? Yüzde 5'i geçmez.

    Faydalı donanımlara, ince düşünülmüş, MÜŞTERİYİ gözeten ayrıntılara "oyuncak" gözüyle bakmanıza sevindim. Fakat burda sorun şu: Eskiden uzakdoğulu üreticiler uygun fiyatlıydı, artık pek çoğu öyle değil. Bu durumda, japonlardan da "oyuncak" talep etme hakkımız doğmaz mı?

    Toyota Auris 1.6 124hp 4-ileri otomatik vs. VW Golf 1.4 tsi 122hp 7-ileri DSG. Yaklaşık aynı fiyattalar, şimdi bu Toyota'nın sorunsuzluk dışında avantajı var mıdır? Tek bir kriterde bile yoktur. Ama bu Auris alırken de ucuz değil!?? Ee ben bu noktada niye japon alayım? (gibi) ama alana saygı duydugum gibi, sizin de bize saygı duymanız gerekir. Malesef gerçek dünyada, her DSG yada her Alman aracı havaya uçmuyor, tek bir dayanağa bağlı kalmayın. Sandıgınız sorunlu şanzıman tam olarak 9 SENEDİR üretiliyor ve bütün digerleri tarafından da taklit ediliyor... demek ki sandıgınız kadar basarısız degilmis.

    Yada bkz: Jazz fiyatları (kesinlikle ucuz degil), Civic HB fiyatları, Kia Rio, Hyundai elantra fiyatlarına bakın. sonra gelip oyuncak tartışması yaparız.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dermeister01

    arkadaşlar neyin mücadelesini yapıyorsunuz zaten dünyanın en sağlam ve en sorunsuz araçları uzakdoğu arabalarıdır.isteyen internette şöyle bir araştırma yapsın.Türkiyede insanlar otomobilden anlamadığı için satılmıyor olabilirler, ikinci el değeri düşük olabilir ama gerçekler acıdır. japonlar ve şimdi yeni yeni koreliler her araştırmada,her testte,her yarışmada eziyor geçiyor.avrupadan ilk 10 a sadece 3 marka girer oda mercedes,bmw,audi dir.gerisi tırı vırı.

    milliyetçilik boyutuda mantıklı ama ama uzakdoğu arabası almak için milliyetçilik yapmaya gerek yok.azıcık kafayı çalıştırmak yeterli.

    bu arada bu avrupalıların adiliğide yetti artık özellikle fiatın teşvik almak için albeanın adını Türkçe yapmak istemesi tepemin tasını attırdı

    Sevgili arkadaşım; amacım sana sataşmak değil ama yanlışım varsa biri çıkıp düzeltsin...

    - Dünyada en çok fabrikasyon hataya sahip araç üreten firma bir Japon markası değil midir ? hani şu bizde sorunsuz diye bilinen toyota... ?
    - Almanlar Mercedes-bmw-Audi 'den ibaret başka araçları mı var diyorsun da .... zaten alman aracı dediklerimiz bunlar değil mi ? Bentley-Porsche-Bugatti 'den tut Mercedes-BMW-Audi 'den çık... VW'yi de en alta konumlandır... Opel zaten Amerikan ortaklığı onu geç... Bu yazdığımız markalarınin kalite anlayışıyla, tutup bir Hyundai-kia-Honda-Toyota'yı bir tutmak mantık çerçevesine sığmaz diye düşünüyorum...

    Ayrıca şöyle bir örneği de japonların sorunsuzluğuyla ilgili yazmak istiyorum:

    Ben ve Japoncu arkadaşımız aynı gün gidip birer tane C sınıfı araç satın aldık diyelim... Ben yeni teknoloji seven ve Alman meraklısıyım diyelim, arkadaş da aracında sorunsuzluk arayan birisi olsun...

    Japoncu arkadaş : 50.000 tl ödeyerek Hond Civic Full - 5 ileri otomatik satın alsın...
    Ben de : 55.000 tl ödeyerek Golf 1.4 Tsi-DSG alayım - 7 ileri dsg ( genel kanıya uyup sorunlu bir şanzuman olduğunu ve ileride arıza çıkaracağını farzedelim )

    Ben ve Japoncu arkadaşım araçlarımızı 5 sene kullanacağız, her senede ortalama 25.000 km yol yapacağız... ( 25.000km rakamı senelik olarak borusan'ın 2.el bölümünün standart saydığı rakamdır)
    Ben heran bozulabilecek ve sorunlu şanzumanımla şehiriçi 7.5 litre yakıt tüketiyorum ( katalog verileri esas alınmıştır)
    Japoncu arkadaş da 10 litre yakıt tüketiyor (katalog verisi )

    benzinin litresi : 4.40 TL olarak sabit diye düşünelim...

    Ben km'de 33 kr yakıyorum... Senede de 8,250 TL yakıt parası veriyorum..
    Japoncu arkadaş km'de 44 kr yakıyor... Senede de 11,000 TL yakıt parası veriyor... Her sene benden 2,750 TL fazla benzin parası veriyor..


    Japoncu arkadaşın aracı sorunsuzluk abidesi olduğundan ötürü hiçbir arıza çıkartmıyor, 5 sene boyunca sadece bakımını yapıyor ve hiç extra masrafa girmiyor... Ben ise aracım sorunlu olduğundan 2 kere turbo patlatıyorum, 1 kere de şanzuman değiştiriyorum... üstelik aracımın garantisi varken hiç sorun çıkartmıyor, benim şanssızlığıma da garantisi bitince arıza çıkartıyor diyelim..

    1x Şanzuman değişimi : 6,000 tl ( özel servis fiyatı mekatronik ünitesi )
    2x Turbo değişimi : 1.500 tl x 2 = 3.000 tl harcıyorum
    Toplamda turbo değişimleri ve şanzuman mekatroniği değişimi için 9,000 TL harcıyorum..


    5 sene sonunda masraflarımızı kıyaslıyoruz:

    Ben Senede 8,250 tl yakıt harcadım , dolayısıyla 5 senede : 41,250 TL yakıt parası verdim... Ayrıca sorunlu aracımın arızaları için de fazladan 9.000 tl harcadım... Toplam 50,250 TL para harcadım...
    Japoncu arkadaş senede 11.000 tl yakıt parası verdi, aracı da hiç masraf çıkartmadı diyelim... 5 sene x 11.000 tl ödedi ... Toplam : 55,000 TL para harcadı...Sonuç: Ben 4,750 tl daha az masraf yaptım... Üstelik turbo benzinli bir araç kullandım, üstelik DSG gibi bir şanzuman kullandım... Yalıtımım tamdı, rüzgar sesi ve yol sesi şikayetlerim olmadı.. Aracım 2 kere turbo patlattı ve 1 kere de şanzuman değiştirmek zorunda kaldım...

    Şimdi bu hesapla ben ne anladım sorunsuzluktan? hala sorunsuz olsun 2 litre fazla yaksın diyen çıkacak mı çok merak ediyorum doğrusu...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Zoom-Zoom

    Ne yazıktır ki ülkeler arasında dostluk olmaz arkadaşlar,sadece ve sadece menfaatler olur.Japonlarla veya Güney Kore ile aramızın iyi olması yani dost olmamızın tek bir sebebi var;O da çıkarlarımızın çatışmıyor olmasıdır.Çünkü ikiside askeri ve siyasi anlamda kendi bölgelerinde güce sahipler.Nüfuz anlamında küresel oyuncu değiller.Fakat ne yalan söyleyim ülkelere ve milletlere karşı duygusal yaklaşmayı ben de çok seviyorum.Duygusal yaklaşacak olursak:

    Japonlar ve Türkler akraba...

    http://www.milliyet.com.tr/2003/10/09/guncel/agun.html

    ...

    Ege'li olduğum için Japonlarla akraba olduğumu öğrenmiş bulunuyorum sayın forumdaşlar.

    quote:

    ...TÜBİTAK'ın "Tıp Araştırma ve Geliştirme Projesi" kapsamında bugüne kadar 16 ilde yaklaşık 900 bin kişiden kan örneği alındı. İncelenme sonucunda Ege ve Trakya'da yaşayanlar ile Japonların aynı kan özeliklerini taşıdığı ortaya çıktı...




  • @ asoz

    dostum bu para hesabın tamamen Türkiye ve Türkiyedeki vergi politikalarıyla alakalı ile birşey.demekki benim gibi senede 10bin km yapan insanlar için o kadar yazının hiçbir önemi yok yada dünyanın en pahalı benzinini kullanmayan dünyadaki diğer ülkeler için.ayrıca bir arabanın arıza yapmasının verdiği piskolojik rahatsızlık çok kötüdür.benim arabam bozulmasında varsın 3-5 fazla yaksın. ayrıca az yakan ve sorunsuz araç istiyorsan mitsubishinin geliştirdiği gdi motor ve mazdanın geliştirdiği skyactiv motor dünyanın en az yakan ve en çok verim sağlayan motorlarıdır.hyundai,kia,mitsubishi gdi kullanır.mazda skyactiv kullanır.bunlar benim bildiklerim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dermeister01

    @ asoz

    dostum bu para hesabın tamamen Türkiye ve Türkiyedeki vergi politikalarıyla alakalı ile birşey.demekki benim gibi senede 10bin km yapan insanlar için o kadar yazının hiçbir önemi yok yada dünyanın en pahalı benzinini kullanmayan dünyadaki diğer ülkeler için.ayrıca bir arabanın arıza yapmasının verdiği piskolojik rahatsızlık çok kötüdür.benim arabam bozulmasında varsın 3-5 fazla yaksın. ayrıca az yakan ve sorunsuz araç istiyorsan mitsubishinin geliştirdiği gdi motor ve mazdanın geliştirdiği skyactiv motor dünyanın en az yakan ve en çok verim sağlayan motorlarıdır.hyundai,kia,mitsubishi gdi kullanır.mazda skyactiv kullanır.bunlar benim bildiklerim.

    Ben Türkiye'de yaşıyorum.. Sen de sanırım Türkiye'de yaşıyorsun... Öyleyse tabi ki buradaki maliyetleri hesap edeceğiz..

    Amerika'da yaşıyor olsaydık zaten bu konu açılmazdı, gider 30.000 dolara genesis alır binerdik kaç para yaktığına bakmadan..

    Kendi tezlerinizle çelişiyorsunuz, aracın arıza yapması psikolojisi kötüdür evet, ama Japon aracı bozulmayacak diye birşey de yok, bu mantıkla gidersek çocuklarımıza vitesli bisiklet almayalım da gidip vitessiz bmx bisikletlerden alalım gibi bir sonuç çıkar...

    Yukarı bir başka arkadaşın da belirttiği gibi, japon markası rakibi olan ve sizin mantığınızla arıza çıkaran teknolojik oyuncakları bol bir Alman otomobilinden çok daha ucuza satılmalı ki aradaki yakıt farkını gözümüz görmesin..

    Hem cebimden daha fazla para çıkartsın, hem de teknolojisi geriden gelsin, hem de yalıtımı zayıf, işçiliği rakibine göre geride olsun... Ben de kendimi kandırayım sorunsuz arabaya biniyorum diye... Hiç mantıklı değil...




  • Amerikada geliştirilen, Alman altyapısını ve motorunu kullanan ve Korede üretilen bir araç aldık biniyoruz. Arkamızda Israil var.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Janjan

    ... konu, tercihini Avrupalı üreticilerden yana kullananlara hitaben açılmış (yanlışsam düzeltiniz), ...

    Yanlışsın Janjancım.


    Konuyu açarken bundan önceki açılmış "Alman mı döver yoksa Japon mu" tarzı bir konu niyeti gütmedim.



    Bu vesileyle bu konuya bu mentalite içinde yazan forumdaşlarımıza da bunun böyle olmadığını hatırlatmış olayım.



    80'lerin ortasından itibaren F1'de boy gösteren ve Senna ile zirve yapan Hondaları çok severim.


    Diğer Japon araçlarını da severim.


    Ama senin de bildiğin üzere, bu konu içinde yazan arkadaşlarımın bir kısmının da yazdığı gibi konu araç alımına gelince bazen alışkanlıklar, beklentiler, öncelikler, kriterler değişebiliyor ve olay tıpkı benim gidip geçen sene hiç aklımda yokken Fiat Bravo, 4,5 ay önce de Renault Megane almamla sonuçlanabiliyor.


    (Araç bulabilseydim Golf alacaktım. )


    Bu iki aracımdan da memnuniyet oranım % 90 üzerindedir.


    Yine hatırlayacağın üzere önceki aracım Toyota Auris ise aldığım gün satmak isteyecek kadar keyifsiz bir tecrübe yaşattı bana.


    Yani diyeceğim şudur ki ben de halihazırda tercihimi Avrupalı üreticilerden yana kullanan birisiyim.


    Ama konunun ilk mesajında paylaştığım Japon Belediye başkanının örnek davranışı son dönemde Avrupa'nın bize karşı olan tutumunu bir kez daha ve öncekilerden daha fazla şekilde sorgulattı bana.


    Ben de bunu konuda bunu forumla paylaşıp görüşlerinize başvurdum.



    Sen şu an Avrupadasın ve hatta göçmen kabul etme babında en az welcoming ülkelerden birindesin.


    Bize gösterilen davranışların çeyreğini biz bir Avrupa ülkesine (hatta bu ülkelerin birkaç vatandaşına) göstermiş olsaydık zaten binbir güçlükle ve aşağılamaya varan bürokrasi ve angarya ile vermiş oldukları vizeye başvurumuzu anında ve uzuuuun bir süreliğine askıya alacaklarını görebiliyorsun değil mi?


    Durum böyleyken bir sonraki araç alımında bu durumu hatırlayıp tercihimizi bize karşı husumet beslemeyen, altımızı oymaya çalışmayan, eğer bu tespitimde yanılıyorsam da bunu çeşitli Avrupa ülkeleri kadar aleni yapmayan Japonya ve Kore gibi ülkelerin ürünlerinden yana kullanabiliriz diye düşünüyorum.


    Tabii ki yukarıda da yazdığım üzere herkesin alışkanlıkları, beklentileri, öncelikleri ve kriterleri farklılık gösterecektir ama mümkünse bunları bu iki ülke ürünleriyle kesiştirmeye çalışmak, gerekiyorsa bir seferlik bazılarından bir miktar ödün vermek (CC olmadığını bildiğim halde Auris ve Jazz aldığım gibi) bize çok birşey kaybettirmez herhalde.


    Bilakis bize çok ama çok şey kazandıracağını düşünmeye başladım bu gece.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi haluk 23 -- 17 Ocak 2012; 2:33:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    Üstelik turbo benzinli bir araç kullandım, üstelik DSG gibi bir şanzuman kullandım... Yalıtımım tamdı, rüzgar sesi ve yol sesi şikayetlerim olmadı.. Aracım 2 kere turbo patlattı ve 1 kere de şanzuman değiştirmek zorunda kaldım...

    Şimdi bu hesapla ben ne anladım sorunsuzluktan? hala sorunsuz olsun 2 litre fazla yaksın diyen çıkacak mı çok merak ediyorum doğrusu...


    kar-kış
    yağmur-çamur,
    iş-güç,
    çoluk-çocuk,
    hastalık-acil durum,
    sevgili-eş,
    cep telefonu-şarj-kapsama alanı,
    tecavüzcü-sapık-katil-hırsız
    dağ başı, tarlabaşı,

    bunların kombinasyonlarından oluşabilecek seneryolarda 3 kez yolda kalmak, 2 db ses izolasyonu veya soft-touch plastikten önemli düyorsanız haklısınız.




  • Haluk Abi, meğer sen bayağı derin mevzuya girmişsin, ben ilk seferinde idrak edememişim, dikkatsizliğime veriniz diyorum

    Zaten daha ilk mesajımda belirttim, tekrar koyuyorum; " Japon halkı, Koreli'lerle birlikte Dünya üzerinde en çok saygı duyduğum, sempati beslediğim, imkanım olursa bir gün mutlaka gidip görmek hatta bir süre kalmak istediğim bir ülkenin halkı... Avrupa'lılar da tam tersi, Türk halkına zerre önem vermeyen, bütününe bakıldıgında bir Egoistler topluluğu

    Düşüncelerimiz paralel, forumda birçok kişi imzamdan dolayı Beni Avrupa veya Alman aşığı falan sanıyor da hehahehaha alakası bile yok... Kendilerinden başka hiçbir haltı düşünmeyen bir toplumun nesine tapayım benim mis gibi Türk kültürüm varken?

    Yazacak daha çok şey var aslında ama ara ara projemle de ilgilendiğim için 1 saat başında duramıyorum, ama mesajım bulunsun, çünkü;

    Bu konu güzel, bu konu ANLAMLI bir konu, üzerinde durulması, irdelenmesi gereken bir konu.

    Özellikle, benim gibi okuma amaçlı yurtdışında (Kuzey Irlanda - UK) bulunan biri için sayfalarca gözlem ve çıkarım yazabileceğim vede yazmak istediğim bir konu.

    Ben, konunun derinliğini çok geç farkettim, tekrar özür diliyorum Haluk Ağabey.




  • Avrupa'ya paranizi kaptirmayin.

    Volvo alin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: 19can84

    quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    Üstelik turbo benzinli bir araç kullandım, üstelik DSG gibi bir şanzuman kullandım... Yalıtımım tamdı, rüzgar sesi ve yol sesi şikayetlerim olmadı.. Aracım 2 kere turbo patlattı ve 1 kere de şanzuman değiştirmek zorunda kaldım...

    Şimdi bu hesapla ben ne anladım sorunsuzluktan? hala sorunsuz olsun 2 litre fazla yaksın diyen çıkacak mı çok merak ediyorum doğrusu...


    kar-kış
    yağmur-çamur,
    iş-güç,
    çoluk-çocuk,
    hastalık-acil durum,
    sevgili-eş,
    cep telefonu-şarj-kapsama alanı,
    tecavüzcü-sapık-katil-hırsız
    dağ başı, tarlabaşı,

    bunların kombinasyonlarından oluşabilecek seneryolarda 3 kez yolda kalmak, 2 db ses izolasyonu veya soft-touch plastikten önemli düyorsanız haklısınız.

    Benim anlamadığım husus, japon araçları bozulmuyor mu?

    Yani bir japon aracı alarak kesinlikle yolda kalmayacağımı garanti mi etmiş oluyorum ?
    Yok işin ilginci 2 sene Golf 6 TSI-DSG kullandım , bırak yolda kalmayı arıza ışığımın yandığını bile hatırlamam...

    Bu kadar mükemmel ve hatasız üretilen araçlar ise bu japon araçları, nasıl oluyor da dünyadaki en çok arızalı üretim yapan firma yine bir japon firması olabiliyor..

    Sizi bilemem ama ben masraftan kısıp aracın plastiğinden, yalıtımından çalan bir zihniyetin yolda bırakmayacağına asla inanamıyorum..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    quote:

    Orijinalden alıntı: 19can84

    quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    Üstelik turbo benzinli bir araç kullandım, üstelik DSG gibi bir şanzuman kullandım... Yalıtımım tamdı, rüzgar sesi ve yol sesi şikayetlerim olmadı.. Aracım 2 kere turbo patlattı ve 1 kere de şanzuman değiştirmek zorunda kaldım...

    Şimdi bu hesapla ben ne anladım sorunsuzluktan? hala sorunsuz olsun 2 litre fazla yaksın diyen çıkacak mı çok merak ediyorum doğrusu...


    kar-kış
    yağmur-çamur,
    iş-güç,
    çoluk-çocuk,
    hastalık-acil durum,
    sevgili-eş,
    cep telefonu-şarj-kapsama alanı,
    tecavüzcü-sapık-katil-hırsız
    dağ başı, tarlabaşı,

    bunların kombinasyonlarından oluşabilecek seneryolarda 3 kez yolda kalmak, 2 db ses izolasyonu veya soft-touch plastikten önemli düyorsanız haklısınız.

    Benim anlamadığım husus, japon araçları bozulmuyor mu?

    Yani bir japon aracı alarak kesinlikle yolda kalmayacağımı garanti mi etmiş oluyorum ?
    Yok işin ilginci 2 sene Golf 6 TSI-DSG kullandım , bırak yolda kalmayı arıza ışığımın yandığını bile hatırlamam...

    Bu kadar mükemmel ve hatasız üretilen araçlar ise bu japon araçları, nasıl oluyor da dünyadaki en çok arızalı üretim yapan firma yine bir japon firması olabiliyor..

    Sizi bilemem ama ben masraftan kısıp aracın plastiğinden, yalıtımından çalan bir zihniyetin yolda bırakmayacağına asla inanamıyorum..

    Ben sizin varsayımlarınıdan yola çıktım ve yolda kalma riskinin para ile veya plastik kalitesi vs ile ölçülemeyek bir şey olabileceğini vurgulamaya çalıştım.

    Tabii ki japon araçları da bozuluyor ama bozulma ihtimalleri daha düşük,

    motor-aktarım-yürür aksam üzerinde odaklanılırsa fark daha da büyüyor ve bu sonuçlar oldukça nesnel, x modeli y sene kullandım hiçbir z olmadı gibi birşey değil, uzun yıllardan beri büyük oranda bilimsel metodlarla yapılan çalışmaların ortak sonucu.

    Demek ki plastikten veya yalıtımdan kısılan maliyet başka yerlere harcanıyor ki sonuçlar böyle çıkıyor.




  • Kisa yanit: Hayir.

    Orta uzunlukta yanit: Turkiye'nin bugunku siyasal cikarlari (bunlari kim belirliyorsa artik) kimi Avrupa ulkelerinin cikarlari ve tercihleri ile ortusmeyebilir, ama Turkiye iktisaden Avrupa ekonomisinin ve piyasasinin parcasidir. Ustelik 15. yuzyildan bu yana Avrupa devletler sisteminin icinde yer almaktadir. Iktisaden daha guclu bir Fransa, daha guclu bir Almanya Turkiye'nin cikarinadir, cunku ihracatimizin yarisi hala AB ulkelerine yapilmaktadir ve bu durumdan uzun vadede bile kacis yoktur. Japonya ve Kore ile, genel olarak Asya ulkeleri ile dis ticaret acigi oranimiz cok daha fazladir; baska deyisle bu ulkelere ihracatimizin bu ulkelerden ithalatimizi karsilama orani cok daha dusuk seyretmektedir, ve boyle olmaya da devam edecektir. Japonya'nin, Korenin bizim ekonomimize, soframizdaki ekmege katkisi Avrupa ile kiyaslanamayacak kadar azdir. Buna karsilik Turkiye'deki dogrudan yatirimlarin buyuk yuzdesi Avrupa'dan gelmektedir.

    Siyasal, ideolojik cekismeler, uyusmazliklar kusak kusak gelir gecer, ama icinde bulundugumuz cografyanin sonucu olarak gecmisimiz de Avrupa'da olmustur, gelecegimiz de su ya da bu sekilde Avrupa'da olacaktir. Sevmek zorunda degiliz, fakat durum bu.

    Anneannem "Seni kayiran da bir, cekip budunu ayiran da bir" derdi. O hesap.

    Ek olarak, Avrupa'nin yani sira Rus dunyasi/etki alani ve Arap dunyasi ile de benzer ve kalici bir ortakyasarlik (symbiosis) icindeyiz.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: asoz

    quote:

    Orijinalden alıntı: dermeister01

    arkadaşlar neyin mücadelesini yapıyorsunuz zaten dünyanın en sağlam ve en sorunsuz araçları uzakdoğu arabalarıdır.isteyen internette şöyle bir araştırma yapsın.Türkiyede insanlar otomobilden anlamadığı için satılmıyor olabilirler, ikinci el değeri düşük olabilir ama gerçekler acıdır. japonlar ve şimdi yeni yeni koreliler her araştırmada,her testte,her yarışmada eziyor geçiyor.avrupadan ilk 10 a sadece 3 marka girer oda mercedes,bmw,audi dir.gerisi tırı vırı.

    milliyetçilik boyutuda mantıklı ama ama uzakdoğu arabası almak için milliyetçilik yapmaya gerek yok.azıcık kafayı çalıştırmak yeterli.

    bu arada bu avrupalıların adiliğide yetti artık özellikle fiatın teşvik almak için albeanın adını Türkçe yapmak istemesi tepemin tasını attırdı

    Sevgili arkadaşım; amacım sana sataşmak değil ama yanlışım varsa biri çıkıp düzeltsin...

    - Dünyada en çok fabrikasyon hataya sahip araç üreten firma bir Japon markası değil midir ? hani şu bizde sorunsuz diye bilinen toyota... ?
    - Almanlar Mercedes-bmw-Audi 'den ibaret başka araçları mı var diyorsun da .... zaten alman aracı dediklerimiz bunlar değil mi ? Bentley-Porsche-Bugatti 'den tut Mercedes-BMW-Audi 'den çık... VW'yi de en alta konumlandır... Opel zaten Amerikan ortaklığı onu geç... Bu yazdığımız markalarınin kalite anlayışıyla, tutup bir Hyundai-kia-Honda-Toyota'yı bir tutmak mantık çerçevesine sığmaz diye düşünüyorum...

    Ayrıca şöyle bir örneği de japonların sorunsuzluğuyla ilgili yazmak istiyorum:

    Ben ve Japoncu arkadaşımız aynı gün gidip birer tane C sınıfı araç satın aldık diyelim... Ben yeni teknoloji seven ve Alman meraklısıyım diyelim, arkadaş da aracında sorunsuzluk arayan birisi olsun...

    Japoncu arkadaş : 50.000 tl ödeyerek Hond Civic Full - 5 ileri otomatik satın alsın...
    Ben de : 55.000 tl ödeyerek Golf 1.4 Tsi-DSG alayım - 7 ileri dsg ( genel kanıya uyup sorunlu bir şanzuman olduğunu ve ileride arıza çıkaracağını farzedelim )

    Ben ve Japoncu arkadaşım araçlarımızı 5 sene kullanacağız, her senede ortalama 25.000 km yol yapacağız... ( 25.000km rakamı senelik olarak borusan'ın 2.el bölümünün standart saydığı rakamdır)
    Ben heran bozulabilecek ve sorunlu şanzumanımla şehiriçi 7.5 litre yakıt tüketiyorum ( katalog verileri esas alınmıştır)
    Japoncu arkadaş da 10 litre yakıt tüketiyor (katalog verisi )

    benzinin litresi : 4.40 TL olarak sabit diye düşünelim...

    Ben km'de 33 kr yakıyorum... Senede de 8,250 TL yakıt parası veriyorum..
    Japoncu arkadaş km'de 44 kr yakıyor... Senede de 11,000 TL yakıt parası veriyor... Her sene benden 2,750 TL fazla benzin parası veriyor..


    Japoncu arkadaşın aracı sorunsuzluk abidesi olduğundan ötürü hiçbir arıza çıkartmıyor, 5 sene boyunca sadece bakımını yapıyor ve hiç extra masrafa girmiyor... Ben ise aracım sorunlu olduğundan 2 kere turbo patlatıyorum, 1 kere de şanzuman değiştiriyorum... üstelik aracımın garantisi varken hiç sorun çıkartmıyor, benim şanssızlığıma da garantisi bitince arıza çıkartıyor diyelim..

    1x Şanzuman değişimi : 6,000 tl ( özel servis fiyatı mekatronik ünitesi )
    2x Turbo değişimi : 1.500 tl x 2 = 3.000 tl harcıyorum
    Toplamda turbo değişimleri ve şanzuman mekatroniği değişimi için 9,000 TL harcıyorum..


    5 sene sonunda masraflarımızı kıyaslıyoruz:

    Ben Senede 8,250 tl yakıt harcadım , dolayısıyla 5 senede : 41,250 TL yakıt parası verdim... Ayrıca sorunlu aracımın arızaları için de fazladan 9.000 tl harcadım... Toplam 50,250 TL para harcadım...
    Japoncu arkadaş senede 11.000 tl yakıt parası verdi, aracı da hiç masraf çıkartmadı diyelim... 5 sene x 11.000 tl ödedi ... Toplam : 55,000 TL para harcadı...Sonuç: Ben 4,750 tl daha az masraf yaptım... Üstelik turbo benzinli bir araç kullandım, üstelik DSG gibi bir şanzuman kullandım... Yalıtımım tamdı, rüzgar sesi ve yol sesi şikayetlerim olmadı.. Aracım 2 kere turbo patlattı ve 1 kere de şanzuman değiştirmek zorunda kaldım...

    Şimdi bu hesapla ben ne anladım sorunsuzluktan? hala sorunsuz olsun 2 litre fazla yaksın diyen çıkacak mı çok merak ediyorum doğrusu...


    İyi hoş güzel diyorsunuz , güzel bir hesaplama yapmışsınız da madem Türkiye sartları için konuşuyoruz iki kere turbosu ve bir kere sanzumanı değişen aracı satmaya kalksanız elinize kaç para verirler acabaa ?




  • ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi burakkagan -- 1 Mart 2016; 23:55:52 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Janjan

    quote:

    Orijinalden alıntı: insideman

    Sorunsuz ama nereye kadar?

    Bence gittiği yere kadar hocam. Ben sizin gibi oyuncak aramıyorum.

    Bana görev adamı lazım. Gözümü tek tuş camla, aydınlatmayla falan boyamasın. 4 vites otomatik ama 230.000 kmdir sorunsuz kullanıyorum. Dsg gibi aman garantisi bitecek gibi korkusu yok. Yada 2 aylık Seat Leonda şanzıman değişimi gibi...

    Bunlara harcayacak ne zamanım var ne de param. Var mı adam gibi işini yapacak beni yıllarca sorunsuz taşıyacak.

    Var kardeşim forever Japon

    Dediklerinizde haklısınız ancak, konu paralelinde düşünmeniz lazım değil mi? konu, tercihini Avrupalı üreticilerden yana kullananlara hitaben açılmış (yanlışsam düzeltiniz), eh, bizde niye Avrupalı'ları tercih ettiğimizi, fanatiklik sınırlarına girmeden olabildiğince açıklıyoruz. (en azından şimdiye kadar böyle). Buna rağmen bu sert tepkiler, yok dsg garantisi bitecek falan çamur atmalar ister istemez seviyeyi düşürmek olmuyor mu?

    Ayrıca, forumda herkesin diline bir DSG dolanmış gitti, hayatınızda kaçınız daha DSG'li arabayı bırak kullanmayı, showroom'da bile içine oturdu ki? Yüzde 5'i geçmez.

    Faydalı donanımlara, ince düşünülmüş, MÜŞTERİYİ gözeten ayrıntılara "oyuncak" gözüyle bakmanıza sevindim. Fakat burda sorun şu: Eskiden uzakdoğulu üreticiler uygun fiyatlıydı, artık pek çoğu öyle değil. Bu durumda, japonlardan da "oyuncak" talep etme hakkımız doğmaz mı?

    Toyota Auris 1.6 124hp 4-ileri otomatik vs. VW Golf 1.4 tsi 122hp 7-ileri DSG. Yaklaşık aynı fiyattalar, şimdi bu Toyota'nın sorunsuzluk dışında avantajı var mıdır? Tek bir kriterde bile yoktur. Ama bu Auris alırken de ucuz değil!?? Ee ben bu noktada niye japon alayım? (gibi) ama alana saygı duydugum gibi, sizin de bize saygı duymanız gerekir. Malesef gerçek dünyada, her DSG yada her Alman aracı havaya uçmuyor, tek bir dayanağa bağlı kalmayın. Sandıgınız sorunlu şanzıman tam olarak 9 SENEDİR üretiliyor ve bütün digerleri tarafından da taklit ediliyor... demek ki sandıgınız kadar basarısız degilmis.

    Yada bkz: Jazz fiyatları (kesinlikle ucuz degil), Civic HB fiyatları, Kia Rio, Hyundai elantra fiyatlarına bakın. sonra gelip oyuncak tartışması yaparız.


    auris otomatik ile golf tsi dsg yaklaşık aynı fiyattalar!!! hocam bu konuda bir yanlışlığın var. aurisin dijital klimalı, katlanır aynalı, 16 jantlı, en azından direksiyon üzerinde radyo tuşları olan modeli bile golften 2bin lira ucuz. (boş modelinden) yaklaşık aynı özelliklere sahip modelleri arasında ise 6-7 bin lira fark var.




  • Haluk abi soylediklerini tamamen destekliyorum fakat haddime dusmez ama yine de sormak istedigim ve anlamadigim bir sey var.

    Senin gibi bir japon ve Honda sever birisi gidip neden Fransiz(?) Megane'i alir? Anlam veremedigim bir celiski.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ozbayram

    quote:

    Orijinalden alıntı: Janjan

    quote:

    Orijinalden alıntı: insideman

    Sorunsuz ama nereye kadar?

    Bence gittiği yere kadar hocam. Ben sizin gibi oyuncak aramıyorum.

    Bana görev adamı lazım. Gözümü tek tuş camla, aydınlatmayla falan boyamasın. 4 vites otomatik ama 230.000 kmdir sorunsuz kullanıyorum. Dsg gibi aman garantisi bitecek gibi korkusu yok. Yada 2 aylık Seat Leonda şanzıman değişimi gibi...

    Bunlara harcayacak ne zamanım var ne de param. Var mı adam gibi işini yapacak beni yıllarca sorunsuz taşıyacak.

    Var kardeşim forever Japon

    Dediklerinizde haklısınız ancak, konu paralelinde düşünmeniz lazım değil mi? konu, tercihini Avrupalı üreticilerden yana kullananlara hitaben açılmış (yanlışsam düzeltiniz), eh, bizde niye Avrupalı'ları tercih ettiğimizi, fanatiklik sınırlarına girmeden olabildiğince açıklıyoruz. (en azından şimdiye kadar böyle). Buna rağmen bu sert tepkiler, yok dsg garantisi bitecek falan çamur atmalar ister istemez seviyeyi düşürmek olmuyor mu?

    Ayrıca, forumda herkesin diline bir DSG dolanmış gitti, hayatınızda kaçınız daha DSG'li arabayı bırak kullanmayı, showroom'da bile içine oturdu ki? Yüzde 5'i geçmez.

    Faydalı donanımlara, ince düşünülmüş, MÜŞTERİYİ gözeten ayrıntılara "oyuncak" gözüyle bakmanıza sevindim. Fakat burda sorun şu: Eskiden uzakdoğulu üreticiler uygun fiyatlıydı, artık pek çoğu öyle değil. Bu durumda, japonlardan da "oyuncak" talep etme hakkımız doğmaz mı?

    Toyota Auris 1.6 124hp 4-ileri otomatik vs. VW Golf 1.4 tsi 122hp 7-ileri DSG. Yaklaşık aynı fiyattalar, şimdi bu Toyota'nın sorunsuzluk dışında avantajı var mıdır? Tek bir kriterde bile yoktur. Ama bu Auris alırken de ucuz değil!?? Ee ben bu noktada niye japon alayım? (gibi) ama alana saygı duydugum gibi, sizin de bize saygı duymanız gerekir. Malesef gerçek dünyada, her DSG yada her Alman aracı havaya uçmuyor, tek bir dayanağa bağlı kalmayın. Sandıgınız sorunlu şanzıman tam olarak 9 SENEDİR üretiliyor ve bütün digerleri tarafından da taklit ediliyor... demek ki sandıgınız kadar basarısız degilmis.

    Yada bkz: Jazz fiyatları (kesinlikle ucuz degil), Civic HB fiyatları, Kia Rio, Hyundai elantra fiyatlarına bakın. sonra gelip oyuncak tartışması yaparız.


    auris otomatik ile golf tsi dsg yaklaşık aynı fiyattalar!!! hocam bu konuda bir yanlışlığın var. aurisin dijital klimalı, katlanır aynalı, 16 jantlı, en azından direksiyon üzerinde radyo tuşları olan modeli bile golften 2bin lira ucuz. (boş modelinden) yaklaşık aynı özelliklere sahip modelleri arasında ise 6-7 bin lira fark var.

    Toyota AURIS 1.6 124hp 157nm / 4-ileri OTM. vites Elegant ---- 51.100 (kampanyalı fiyat)

    0-100km/s hızlanma: 11.9sn
    Max hız: 190
    Şehir içi tüketim: 9lt
    Ortalama tüketim: 7.1lt

    VW Golf 1.4 TSI 122hp 200nm / 7-ileri DSG Comfortline ---- 53.600 (arada 2.500 tl fark var)

    0-100km/s hızlanma: 9.5sn
    Max hız: 200
    Şehir içi tüketim: 7.7lt
    Ortalama tüketim 6.0lt

    Auris'in donanım avantajlarını birer birer yazıyorum:

    - Bluetooth kablosuz cep telefonu bağlantısı
    - USB girişi
    - Çift bölgeli otomatik klima
    - Kendiliğinden kararan iç dikiz aynası
    - İç dikiz aynası içinde arka park kamerası monitörü
    - Otomatik yanan farlar
    - Akıllı giriş ve çalıştırma sistemi
    - Cruise Control
    - Elektrikli katlanır Aynalar
    - Yağmur Sensörü
    - Multireflektör mercekli halojen ön farlar

    Golf'ün donanım farklılıkları:

    + Alcantara / Dropmag koltuk döşemesi
    + Direksiyondan kumanda edilebilen tiptronik vites özelliği
    + Işıklı (aynı zamanda yalıtım malzemesi kaplı) Torpido Gözü
    + Yüksekliği ayarlanabilen ve ileri-geri gidebilen ön kol dayama
    + Yükseklik ayarlı ön yolcu koltuğu
    + entegre statik dönüş farları
    + Ön koltuklarda bel destek ayarı
    + Tam bağımsız ön/arka süspansiyonlar

    Zaten, Auris'teki ekstra donanımların her birini Golf'e ekletebiliyorsunuz yada daha da para verip Highline almak da mümkün. (sipariş usülü), Ama Auris'inize sonradan F1 vites modülü veya tam bağımsız arka süspansiyon ekletme gibi seçenekleriniz yok, malzeme kalitesi, konfor, sürüş keyfi, yol tutuş konularına girmiyorum bile... Bana göre benzinli Auris otomatik almak intahara eşdeğer, 2.5 milyar daha verip orta donanım Golf alabiliyorken.


    Auris 2007'den beri piyasada, Golf 2009. Ikisi de kasa değiştirmek üzere olan modeller (Golf'ün kasası 2013 bahar gibi gelcek sanırım).

    Tercih, forum halkının, gözümden kaçmış olabilecek detayları eklerseniz sevinirim, herkese iyi geceler



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Janjan -- 17 Ocak 2012; 6:16:31 >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.