İTÜ, ODTÜ ,YTÜ Eskisi Gibi Değil Yalanı (3. sayfa)

hocaların çoğu vakıf üniversitelerine ve yurt dışına kaçtı, akademik özgürlükler büyük ölçüde kısıtlandı, kayyum rektörler atandı, likatsız atamalarla akademik kadrolar boşaltıldı. Daha da yazarım. Bir de hangi üniversitede dersler apartmanda işleniyormuş merak ettim.

Saydınığınız okullara öğrenci gönderebilmek için referans lazım. Bu referansda daha önce ordan mezun veya ordaki hocalarla ortaklaşa proeleri olan hocalar olmalı ki refernsı dikkate alınsın. Şuan İTÜ ODTU BOUN da adam gibi aktif reesarch yapan lab yok. Zaten hocada yok bu şekilde. Dediklerinize yüzde yüz katılıyorum. Ek olarak Türkiyede akademi ÖZEL olmadığı sürece, yani bilkent koç gibi iç işleri dışardan bağımsız ve adeta bir şirket gibi para amacı gütmediği sürece, hiç bir zaman ilk 100e okul sokamayız.Her Dr. title olup siyasi bakan mv. tanıdıgı olan adam ITU ODTU BOUN da hoca olursa veya eski networku olan proflar kemikleşme uğruna mezun ettiği öğrencileri kendi okulunda hoca yapmaya çalışırsa bu iş daha berbatlaşacaktır bu daha iyi günlerimiz. Bir orgonizsyonyan (adına ne derseniz deyin şirket futbol takımı okul) insan için vardır ve sadece içinde bulundurduğu en kötü eleman kadar değerlidir. Lab veya arge merkezi bunlar parayla yatırımla bir şekilde çözülür ama adam gibi iyi eğitim almış dünyaca ünlü dergilerde yayın yapabilmiş hocanız yoksa, ne teknoloji geliştirebilir ülke ne de eğitim verebilir... Ülke uçuruma yuvarlanıyor ve insanlar baykar ihalarına bakarak üniversitelere olmayan don biçiyor. Bırak ilk 500ü ilk 1000 e girmeyi bile hak etmiyor hiç bir okulumuz...

50 sene önceki İTÜ'den bahsetmek biraz saçma olmuş. O zamanlar Boğaziçi (1971'e kadar Robert Koleji) , ODTU ve İTÜ dışında ülkedeki iyi akademisyenlerin ve öğrencilerin gitmek isteyeceği okullar yoktu. Üniversite daha çok kendini akademik veya mesleki alanda ilerletmek isteyen insanlar tarafından tercih ediliyordu, şu anki gibi minimum işe girme gerekliliği değildi.

En azından 90'ların sonu ve 2000'lerle kıyaslanmalı üniversitelerin şu anki durumu.

Üniversitelerin gelişmesi için siyasetin üniversitelerden elini çekmesi lazım. Ben önümüzdeki yıllarda daha büyük düşüş bekliyorum hala ilk 1000'de üniversiteler var, onların da olmaması lazım bu kafayla. Hala eskilerden kalan kaliteli hocalar var okullarda, birkaç sene sonra onlar gittikçe bakalım yerlerine koyacak adamı nereden bulacaklar tüm gençler de yurt dışına giderken.

haklı

İhsan Ketin....

paylaşıyorum

İhsan Ketin’i Anlasaydık, Depreme Bu Kadar Can Vermezdik

https://cuneytyardimci.com/ihsan-ketin/

Benim burada anlamadığım, eskisi gibi değilse bizim maalesef yapabileceğimiz bir şey yok. Bu okulun Edirne'den ötesinde adı sanı yok muhabbeti de buna dahil, Urfa'da Oxford var da biz mi gitmiyoruz.

Bunları düşünmenin lisans düzeyinde hiçbir maiyeti yok bence. TR'da çoğu insan üniversiteyi işkur olarak kullandığı için researchmüş, labmış, papermış bakmadan isme bakarak ve eğitime bakarak üniversite tercih ediyor. Baksa ve TR'den vazgeçse bile Türkiye'de yurtdışında lisans yapabilecek adam sayısının oranı %1 bile değildir, herkes elindeki şansın en iyisine gitmeye çalışıyor. Bu insanlar elinden geleni yapıp belki imkansızlık belki vizyonsuzluk yüzünden yurtdışında değil bu ünilere girince "Bunlar da artık çöp yha" demek bu insanların başarısını küçültmeye çalışmak, bu insanların başarısının verdiği hevesi kursağına tıkmak gibi geliyor.

Evet bunun sebebi ülke ile alakalı bir şey ekonomi küçüldükçe.Bu sistematik kötülük devam ettikçe pek tabi kurumlarda bundan nasibini alıyor.

Misal makale ve bilim üretme yani amacına hizmet etme doğrultusunda akademisyen sayısı ve kurumların öğrencilerine imkan ve bilgi yönünde sağladığı verim günden güne düşüyor.

Dünya sıralamasında bunu net olarak görebilirsiniz.

Kurumlar özerk olmalı.O ne öyle ülkenin başına geçen rektör filan atıyor.Rezil bir durum.O atananın o yerle alakası bile yok.Bildiğin kayyum atar gibi.Senato belirlemeli bir okulun rektörünü.