Şimdi Ara

İŞTEN ATILDIĞIM İÇİN DAVA AÇTIM ve KAZANDIM! (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
3 Misafir - 3 Masaüstü
5 sn
68
Cevap
0
Favori
11.537
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • İşe iade davası arkadaşlar davanın adı. Ayrıca istinaf mahkemeleri kurulamadığı için istinaf mahkemeleri kanunu yürürlüğe girmedi. Karar temyiz edilirse dosya Yargıtay a gidicek. Bu işi birkaç ay daha uzatır ancak karar kesinlikle onanarak dönecektir.
  • Bu arada olurda şirket sizi yeniden işe alır ve abzürd bir birime yani işinizle alakasız bir yere koyarsa sizi kazanılacak bir dava daha beklemektedir.Bu konuda bir çok emsal karar vardır.Başarılar..

    not:Bu işverenim yok şuyum buyum diyen ey vatandaş!!!,
    YARGILAMA OLMUŞ BİTMİŞ SİZ SORMASI AYIP NEYİN PEŞİNDESİNİZ???
    Yargı kararını hiçe sayıp hamasi duygular ile saldırgan tavrınız hiç hoş değil.
    Saygılar
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vires

    İşe iade davası arkadaşlar davanın adı. Ayrıca istinaf mahkemeleri kurulamadığı için istinaf mahkemeleri kanunu yürürlüğe girmedi. Karar temyiz edilirse dosya Yargıtay a gidicek. Bu işi birkaç ay daha uzatır ancak karar kesinlikle onanarak dönecektir.


    salt işe iade davası değil böyle dersen eksiklik tanımlamış olursun....

    9. Hukuk Dairesi

    "İçtihat Metni"

    Davacı, kıdem, ihbar tazmiantı ile izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.


    Yargıtayın bu ilemına göre yerel mahkemede işe iade davası olmadan ihbar kıdem ve fazla mesai ücreti istenmiş.


    Bir başa Yargıtay içtihadında

    9. Hukuk Dairesi

    FESHİN GEÇERSİZLİĞİ
    İSTİFA
    İŞE İADE

    "Özet"

    İŞ SÖZLEŞMESİNİN İSTİFA İLE SON BULUP BULMADIĞI VE İSTİFANIN SERBEST İRADE ÜRÜNÜ OLUP OLMADIĞI İŞE İADE DAVASINI ETKİLEYECEK BİR OLGUDUR. BU HUSUSLAR ARAŞTIRILDIKTAN SONRA İŞE İADE DAVASI HAKKINDA BİR KARAR VERİLMELİDİR.

    " Mahkemece, işçilik alacaklarına ilişkin isteklerin işe iade davası ile birlikte görülemeyeceği, davacının istifa ederek işten ayrılması nedeni ile işe iade talebinde bulunamayacağı, istifaya zorlandığı iddiasının ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin davada ileri sürülebileceği gerekçesi ile tazminat ve alacak talebi ile ilgili davanın ayrılmasına karar verilmiş, işe iade talebine ilişkin ise davanın reddi yönünde hüküm tesis etmiştir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HuKe -- 31 Aralık 2008; 0:44:13 >




  • helal olsun.her durumda hakkını sonuna kadar ara,savun
  • Ne davası sence İhbar, kıdem, fazla mesai, vs. şeklinde belirttiğin durumlar işe iade davasının sonucuna göre talep edilecek haklar. Eğer işe iade davası kabul edilirse iş sözleşmesi baştan itibaren feshedilmemiş kabul edilir. Bu sebeble kıdem ve ihbar tazminatı veya iş sözleşmesinin feshine bağlı olan diğer haklar talep edilemez. Karıştırmış olabilirsin dostum hukuk çok geniş bir alan bunu gurur meselesi yapma.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vires

    Ne davası sence İhbar, kıdem, fazla mesai, vs. şeklinde belirttiğin durumlar işe iade davasının sonucuna göre talep edilecek haklar. Eğer işe iade davası kabul edilirse iş sözleşmesi baştan itibaren feshedilmemiş kabul edilir. Bu sebeble kıdem ve ihbar tazminatı veya iş sözleşmesinin feshine bağlı olan diğer haklar talep edilemez. Karıştırmış olabilirsin dostum hukuk çok geniş bir alan bunu gurur meselesi yapma.


    arkadaşım yukarıda yargıtay 9. hukuk dairesinin içtihatlarından ikisini ekledim bence sen karıştırıyorsun. hukuk geniş bir alana sahip ve yeterince bilgiye sahip olmdan cevap vermeye kalkıyorsun..hala iddialıysan gel özelden konuşalım sana kim olduğumu söyleyeyim

    not: senin mantığına göre işe iade davası kazanılmadan kıdem, ihbar, fazla mesai ve bayram ve hafta sonu ücretine ilişkin davalar açılamaz, öyle mi?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HuKe -- 31 Aralık 2008; 0:51:56 >




  • İş sözleşmesini işçi feshetmişse işe iade davası açılamaz zaten. Kararda da ondan bahsediyor. Eğer işe iade davası açmak istemiyorsan iş sözleşmesinin feshine bağlı haklarını isteyebilirsin. İşe iade davası açarsan sonucu beklemelisin. Senin belirttiğin durumda hem kişi işe geri dönmek isteyip, hem sözleşmenin feshine bağlı hakları istemiş olur. O zaman işe dönmesi sonucunda bu hakları iade etmeli ki bu çok saçma olur. Başlıktaki konudan uzaklaştık biraz konuyu açan arkadaş kusura bakmasın. Ayrıca ben de avukat değilim merak etme
  • quote:

    Orjinalden alıntı: HuKe

    quote:

    Orjinalden alıntı: kartopu2
    haksız yere bir işten çıkarılan adamın hakkını arayacağı dava nedir acaba?? Hukukçuyum diyorsunuz ama kanunları sizde neye iptal ne iptali gibi yorumlayabiliyorsunuz sanırım avukat adayısınız Ülkede hiçbir şey tam yolunda gitmiyor ama Hukukta kanun sabit değil midir? yani yasaksa yasak suçsa suç tabii ki büyük şirketler elinden gelen herşeyi deneyecekler ama bu Kanunu da-Davayı da Türk Hukukçuları koymadı Dünyada olan bir dava yani sırf bize özgü değil lütfen biraz dik durun durmassanız mafyasıda-büyük para gücü olanda-arkası olanda kim olursanız olun ezmeye kalkarlar


    bahsedilen dava tek bir dava ile isimlendirilmeyip (özellikle iptal davası hiç değil) birden fazla isteğin yer aldığı ve buna göre kıdem, ihbar , fazla mesai, tatil ücretine ilişkin davalar olarak adlandırılmış olup avukat adayı yada avukat değilim. Bu işlerle doğrudan ilgili biriyim bilmediğin konuda sussan iyi olur yoksa sadece konuşmak adına konuşuyor ve saçmalıyorsun

    Saçmalama?? pardon ama neyi saçmalamışız arkadaş İptal davası açmış ve karşı tarafta boş durmamış genelde bu işçi-iş veren arasında olacak olan durumdur bu Dava farklı bir davaya kaymış olabilir ama bu dava İptal davasıdır iş verenin keyfi yönden işçiyi çıkarması suçtur bu arada başka bir topic açacaktım ama buraya bu konularla alakalı yeni bir kanunun çıktığını açayım madem öyle:

    İşyerlerindeki düzen baştan yapılandırılıyor. Türkiye mobbing ile tanışıyor. Peki nedir bu "mobbing" ?

    27 Aralık 2008 / 08:51


    İşverene ‘işyerinde psikolojik tacizi engelleme yükümlülüğü’ getiren Borçlar Kanunu Tasarısı böyle yasalaşırsa Türkiye ‘mobbing’ kavramıyla tanışacak ve bu konuda hem dava açmak kolaylaşacak hem açılan tazminat davalarından kolay sonuç alınacak

    TBMM Adalet Komisyonu’nun, Borçlar Kanunu Tasarısı’nda, işverene psikolojik tacizi (mobbing) engelleme yükümlülüğü getirmesi, bu konuda açılan davalarda yargının işini kolaylaştıracak. İşten ayrılmaya zorlanan ve güç koşullarda çalışanlar, işyerinden sadece bu nedenle tazminat alabilecek. Borçlar Kanunu Tasarısı’nın bu haliyle yasalaşması durumunda, mobbing kavramı ilk kez Türk hukukuna girmiş olacak.

    Mobbing nedeniyle ABD ve AB’de açılan davaların kamuoyuna yansımasının ardından, çok sayıda çalışan yargıya başvurdu. Ancak mevzuatta kavramın yer almaması, yargıyı karar almakta zorladı.

    Buna rağmen Ankara’da bir süre önce bu alanda ilk kez işveren aleyhine karar çıktı. Bir meslek odasında eski yönetimin işe aldığı sekreter, yeni yönetim tarafından mobbing uygulandığını belirterek iş mahkemesine başvurdu.

    İlk tazminat kararı

    Sekreter, işe bir dakika geç kaldığında bile azar işittiğini, telefonla konuştuğu için azarlandığını, eski yönetime haber sızdırmakla suçlandığını belirterek, tazminat talebinde bulundu ve yeni yönetimin tazminat ödemeden işine son vermeyi amaçladığını savundu.

    Ankara İş Mahkemesi, odayı bin YTL tazminata mahkum etti. Kararda, amirlerinin sekretere, uzaktan yüksek sesle bağırarak iş yapmasını söyledikleri, “Sen bu işi beceremiyorsun” gibi sözlü saldırıda bulundukları, kalabalıkta küçük düşürdükleri belirtildi. İşverenin davranışları için “İşçiyi yıldırmaya, psikolojik baskıyla işten ayrılmasını sağlamaya yönelik hareketler” denilen kararı Yargıtay da onadı.

    Bu davanın aksine, mobbing kavramının mevzuatta yer almaması nedeniyle mahkemeler benzer davaları reddedebiliyor.

    Son olarak yine Ankara’da hamile kalan satış görevlisini işten ayrılmaya zorlamak için, önce 4 ayrı mağazada görevlendiren, sonra da başka bir ildeki mağazaya atayan firma aleyhine açılan dava reddedildi.

    Dava kolaylaştıracak

    İş hukuku uzmanı Avukat Oya Aydın, mobbing kavramının mevzuata ilk kez girecek olmasını şöyle değerlendirdi:

    “Mobbing, Türkiye’de daha çok işverenin, işçinin kendiliğinden işten ayrılmasını sağlamak için başvurduğu yöntemler olarak görülüyor. Ancak saygı kurallarını aşan yaklaşımlar, kişisel kötü muamele de bu kavram içinde değerlendirilmeli. Mevzuata bu kavramın girmesi çok olumlu. Bu kavrama dayanarak talepte bulunmamızı kolaylaştıracak.

    Hamile kadınlara, sendikal örgütlenme yapabilecek çalışanlara ve özellikle eşcinsellere psikolojik baskı sıkça uygulanıyor.”

    Mobbing kavramının tasarıya girmesini sağlayan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı AKP’li Ahmet İyimaya da şunları söyledi:

    “Kavram, Türkiye’de doğrudan bir hukuka aykırılık kriteri olarak ilk kez düzenleniyor. Bunun İş Kanunu’nda düzenlenmesi lazım ama Borçlar Kanunu’nda yer alması da çalışan için güvence olacak. Artık onur değerlerine aykırılık da tazminat nedeni sayılacak. Delil serbestisi ilkesine göre, herhangi bir tazminat nedeni nasıl saptanıyorsa, burada da aynı kanıtlar sunulabilecek.”

    ‘Onur değerleri’

    İyimaya’nın önergesine göre, işveren, işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermekle, işyerinde dürüstlük kurallarına uygun bir ortamı sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların da daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Psikolojik taciz, kişilik değerlerine aykırı davranış sayılacak.

    Mobbing nedir?

    Latince bir kavram olan “mobbing”, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamına gelir. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasıdır.

    Son dönemde sosyoloji ve hukuk başta olmak üzere çeşitli alanlarda disiplinlerararası çalışılan bir konu haline gelmiştir.

    ‘Mobbing’in belirtileri

    “İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing)” kitabının yazarı Pınar Tınaz, mobbing’in belirtilerini şöyle anlatıyor:

    DAVRANIŞSAL BELİRTİLER

    Kendisine yetenek ve becerilerinin çok altında veya uzmanlık alanına girmeyen işler verilir.

    İşle ilgili tüm önerileri reddedilir.

    Geliş gidiş saatleri, telefon konuşmaları, çay kahve molaları ayrıntılı olarak kontrol edilir.

    Sürekli eleştirilir veya küçümsenir.

    Kişi, işle ilgili önemli gelişme ve haberlerin dışında bırakılır.

    Kişinin arkasından çeşitli söylentiler çıkartılır.

    FİZYOLOJİK BELİRTİLER

    Sıkıntı, panik atak, depresyon, yarım baş ağrısı, baş dönmesi. Hafıza kaybı, dikkati toplayamama ve uykusuzluk.

    Kaşıntı, kızarma, pullanma, döküntü. Göz kararması, görmede bulanıklık.

    Boyun kasları ve sırtta ağrı.

    Hızlı ve düzensiz çarpıntı, kalp krizi. Nefessiz kalma, nefes alamama.

    Yanma, ekşime, hazım zorluğu gibi mide rahatsızlıkları.

    Organizmanın savunma yapılarında zayıflama, hastalıklara çok çabuk yakalanabilme.

    Titreme, terleme, bacaklarda halsizlik, kas ağrıları.

    Dünya suç sayıyor

    İsveç’te mobbing, 1994’ten beri İş Güvenliği ve İşçi Sağlığı yasası kapsamında suç sayılıyor.

    Finlandiya’da 2000’ den beri psikolojik şiddet suçu sayılıyor.

    Almanya’da mobbing’in engellenememesi, işçilere yürürlükte olan toplu sözleşmeyi iptal hakkı veriyor.

    Fransa’da bir yıl hapis ve 15 bin euro para cezası var.

    ABD’de psikolojik taciz birçok eyalet yasasında fiziksel tacizle birlikte “işyerinde şiddet” kapsamında değerlendirilirken pratikte ancak cinsiyet, ırk ve din ayrımcılığı gibi konularla ilişkili olduğu durumlarda mobbing’in cezalandırıldığı belirtiliyor.

    Japonya’da mobbing mağdurları için sendika tarafından kurulan danışma hattı, sadece 1996’da haziran ve ekim ayları arasında 1700 işçiye hizmet verdi.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: vires

    Ne davası sence İhbar, kıdem, fazla mesai, vs. şeklinde belirttiğin durumlar işe iade davasının sonucuna göre talep edilecek haklar. Eğer işe iade davası kabul edilirse iş sözleşmesi baştan itibaren feshedilmemiş kabul edilir. Bu sebeble kıdem ve ihbar tazminatı veya iş sözleşmesinin feshine bağlı olan diğer haklar talep edilemez. Karıştırmış olabilirsin dostum hukuk çok geniş bir alan bunu gurur meselesi yapma.


    Yukardaki alıntıda bahsedilen hakların işe iade davası sonucunda istenebilecek haklar olduğu yazdıktan sonra aşağıda neden bu şekilde yazma gereği duyuyorsun anlamış değilim hafiften bir çark etme durumu mu söz konusu yoksa ancak hatandan dönüp doğruyu bulmuşsun bu da bir erdem

    quote:

    Orjinalden alıntı: vires

    İş sözleşmesini işçi feshetmişse işe iade davası açılamaz zaten. Kararda da ondan bahsediyor. Eğer işe iade davası açmak istemiyorsan iş sözleşmesinin feshine bağlı haklarını isteyebilirsin. İşe iade davası açarsan sonucu beklemelisin. Senin belirttiğin durumda hem kişi işe geri dönmek isteyip, hem sözleşmenin feshine bağlı hakları istemiş olur. O zaman işe dönmesi sonucunda bu hakları iade etmeli ki bu çok saçma olur. Başlıktaki konudan uzaklaştık biraz konuyu açan arkadaş kusura bakmasın. Ayrıca ben de avukat değilim merak etme



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HuKe -- 31 Aralık 2008; 1:01:56 >




  • Uzun uzun sana cevap yazıcaktım ama vazgeçtim. Tamam haklısın arkadaşım uzatmaya gerek yok. Bir gün karşına çıkarsa arkadaş haklıymış dersin ama benden söylemesi
  • quote:

    Orjinalden alıntı: vires

    Uzun uzun sana cevap yazıcaktım ama vazgeçtim. Tamam haklısın arkadaşım uzatmaya gerek yok. Bir gün karşına çıkarsa arkadaş haklıymış dersin ama benden söylemesi


    ziyaaaaaa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HuKe -- 31 Aralık 2008; 1:12:47 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: command_4


    quote:

    Orjinalden alıntı: tavşan_4055

    Tebrik ediyorum sizi onların yaptığı tehditlerden korkmadığınız ve hakkınızı aradığınız için malesef bazıları sizin kadar cesaretli olamıyor.Ve sizin lehinize nasıl 1 kişi bile şahitlik yapmaz anlamıyorum bir gün onların başınada bu tür bir olay gelirse ozaman görürler.Tekrar tebrik ediyorum sizi


    Sağolasın

    işten benzer şekilde çıkartılanları buldum, tamam şahidin oluruz diyenler bile birden bire ortadan kayboldular, hatlarını bile iptal ettirmişler. arkamda olan herkez kaçtı gitti.. tabii inside trading hesabı içeriden bana delil toplamamda yardım eden dostlarım oldu... onlarında hakkını ödeyemem...


    quote:

    Orjinalden alıntı: Dhqwer
    Teknolojinin türkçesi




    KESTEL manisa
    giderken solda dönerken sağda




  • Hocam o kadar sevindim ki sanki ben davayı kazanmış gibi oldum. Allah hayırlısını versin, inanın bana böyle şeylerin üstüne gitmediğimiz için başımıza gelmedik kalmıyor.
  • şirkette büyük ihtimalle sana mobbing uygulayacaklar.geri döndüğünde işler pekte yolunda gitmeyebilir.
  • Eğer gerçekten özel hayatındaki durumlar dediğin gibi uyarı bile gerektirmeyen ufak şeylerse şöyle söyleyebilirim ; işçinin hakkını sisteme ve adalete güvenerek araması güzel....!

    Tebrik ederim.
  • seni sevmem ama yaptığın işi takdir ettim
  • helal sana
    senden (hakkını arayan) daha çok lazım bu memlkete
  • quote:

    Orjinalden alıntı: L4st

    seni sevmem ama yaptığın işi takdir ettim



    Ben naptım sana

    neyse

    genel bi açıklama yazayım,

    özel hayatımdaki ikili ilişkimin şirketin iş yaptığı başka bir kamu kurumunda hoş karşılanmaması sonucu ve kamu kurumunun şirkete baskısı sonucu şirket benden istifamı istedi imzaladığım sözleşmede ve iş kanununda ikili ilişkilerimdeki özel hayatımdaki (kızlar) savsaklıkların yeri yok bana bu sebeple uyarı bile veremez, iştende atamaz. işten atamadığı için istifamı istediler, daha sonra istifamı vermedim ve imzaladığım "iş sözleşmesi" nde "şirket ve bağlı olduğu iş yerlerinde sohbet programları kullanılması ve sistem güvenliğini tehlikeye atacak davranışlar yasaktır, bu davranışların bilerek devam ettirilmesi iş akdinin feshine neden olabilir"

    burada açıkça diyor ki, sen suçu işleyeceksin, biz sana ihtar/uyarı/kınama vereceğiz, sen bu suçu devam ettirdikten sonra seni belki işten atabiliriz diyor. ben bu satırdan bunu anlıyorum.

    oysaki şirketim bana hiç bir uyarı vermeden ve savunmamı almadan bu gerekçe ile beni işten çıkardı. bende otomatik olarak haklı konumundayım. ve bana zimmetli olmayan kullandığım bilgisayarda sözde sistem güvenliğini tehlikeye atacak şekilde ethernet kartı takıp denetimlerden geçmeyen internet kullanmışım...

    daha sonra bilgisayarıma el konuldu, şirket kendi incelemelerde bulundu ben işten atıldıktan sonra yerime konan yeni bilgisayarda da ikinci ethernet kartının varlığını tesbit ettim, gizlice fotoğrafını çekip mahkemeye bunuda "uygulama keyfidir ve hala devam etmektedir" şeklinde delil olarak sundum...

    bu şartlarda takdir edersiniz ki davayı kazanmam şans değil hak




  • command_4 arkadaşım bana ulaşabilirmisin konuyla alakalı acil erdodost@hotmail.com
  • quote:

    Orijinalden alıntı: wolf16

    command_4 arkadaşım bana ulaşabilirmisin konuyla alakalı acil erdodost@hotmail.com

    Yanlız konu 2 yıllık.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.