einstein teorisi,ne göre ışık hızına yakın hızlarda bir uzay gemisinin kütlesi artacağı için onu itecek kuvvetin de artması gerekir. Işık hızına yaklaşma oranında kütle artışı sonsuza gideceği için aynı oranda yakıt bulunamayacağını öngörür.
İşte sorum buna göre:
Mesela gemimizde 10 tane farklı element olduğunu varsayalım. Ve bunların kütle değerleri birbirine yakın olsun. Işık hızına yaklaşmamız oranında bu elementlerin farklı elemente dönüşmesi mi kast ediliyor. En hafif olan daha çok kütleli olacak gibi bir şey mi anlaşılmalı? Eğer öyleyse zaten geminin kendisi bile bir noktadan sonra çalışmaz. Zira geminin bileşenleri de belli görevler için belli özelliklerinden faydalanmaya göre yapılmıştır. O bileşenler değişince istenen görevleri de yapamaz. Özellikle elektronik alanda bu büyük sıkıntı olacaktır.
Bu kütle artışı nasıl anlaşılmalıdır o halde?
Tamamen kıt bilgimle yazıyorum, Einstein yanılıyor,ışık hızına çıkan bir gemide olduğumuzu varsayarsak, gemi içerisinde olanlar için hiç bir şey değişmez fakat bizi gözlemleyebilen kişi için gemide kütle artışı olur. Çok saçma gelecek belki ama ışık hızına ulaşabilecek bir gemi yapmaktan zor olan o gemiyi durdurabilmek.
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
quote:
Orijinalden alıntı: lazseyfo
Tamamen kıt bilgimle yazıyorum, Einstein yanılıyor,ışık hızına çıkan bir gemide olduğumuzu varsayarsak, gemi içerisinde olanlar için hiç bir şey değişmez fakat bizi gözlemleyebilen kişi için gemide kütle artışı olur. Çok saçma gelecek belki ama ışık hızına ulaşabilecek bir gemi yapmaktan zor olan o gemiyi durdurabilmek.
o hıza çıkılsın da tek sorun durdurmak olsun..(koy ön tarafa itki motorunu)..
lazseyfo
kullanıcısına yanıt
uzayda gaz ve toz bulutları olduğu gibi yıldız, gezegen, asteroit ve belki başka bir vesileyle yanmış ve uzayda başıboş yer alan yanmış meteorlar da vardır. meteor' u çakış taşı büyüklüğünde düşünsek ve uzayda yüksek hızda giderken onlarcasına, toplamda ise milyonlarcasına çarpsak freni yapacak motora da ihtiyaç kalmaz.
Hayır kütle artıyor diye atomların yapısı değişmez. Bu konuyu iyi anlaman için rölativistik kütle ile durağan kütle arasındaki ayrımı ve nedenlerini bilmen gerekir. Artan durağan kütle değildir, rölativistik kütledir ve rölativisitk kütle ile klasik fizikteki momentum genellikle eşdeğer olarak görülür.
Özetle, ışık hızına yaklaştığında atomların ne yapısı ne de kompozisyonu değişir. Değişen şey taşıdıkları enerjidir ve enerji-kütle denkliği nedeniyle kütle artıyor deriz.