İrritabl Barsak Sendromu (IBS): Semptomlar, Tedavi ve İyileşme İpuçları

İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) - Sayfa 358

onnibus · 2011-01-28T12:59:37.0000000+03:00

Arkadaşlar Tıp Dünyasında İrretabl Bağırsak Sendorumu diye bilinen bir hastalığa yakalandım . Hastalığın Özeti Sürekli Büyük Tuvaletinizin gelmesidir . Birçok Dahiliye doktorunun yaptığı Tahlil ve çekilen Filmlerden sonra hastalığımın psikolojik olduğunu öğrendim . Bir ara çıldıracak duruma geldim nereye gitsem tuvaletim geliyor , sabah kalkıyorum tuvaletim var , birşeyler yiyorum hemen tuvaletim geliyor ve eğer tuvalete gitmessem bağırsağımdan gelen sesler aşırı derecede artıyor . Sessiz ortamlarda kalamaz hale geldim . Bırakın Sınıf ortamında oturmayı berberde bile tuvaletim geliyor . Tuvalete gitsem bile o tuvalet hissi bir türlü gitmiyor . Sürekli Tuvaletim varmış hissiyle geziyorum . Yaşam Kalitesi diye bir şey bırakmadı. Psikiyatrist'e gittim bana bu hastalıkta ilk olmadığımı söyledi ve bir kaç ilaç verip yolladı . En geç 1,5 sene sonra tedavi cevap vermeye başlar dedi . Bu tarz bir hastalığı geçiren veya geçirmekte olan arkadaşlardan destek ve yardım bekliyorum . Saygılar...

canyash

Binbaşı

1284 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

RiorraW R kullanıcısına yanıt

RiorraW

Yüzbaşı

784 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

canyash

kullanıcısına yanıt

canyash

kullanıcısına yanıt

xxxxx15

Yüzbaşı

691 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

RiorraW R kullanıcısına yanıt

RiorraW

Yüzbaşı

784 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

xxxxx15

kullanıcısına yanıt

eatpraylove

Teğmen

193 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

eatpraylove

Teğmen

193 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

eatpraylove

kullanıcısına yanıt

Arkadaşlar lütfen ama lütfen ilaçlara, probiyotiklere, amegamıdır nedir bunlara para falan vermeyin. Bakın bağırsak sendromu denen bu hastalığı anlatıyorum ve hatta bırakın bu hastalığı çekenlere doktorlara bile sesleniyorum buradan, ama gerçekten insan gibi insan olan doktorlara değil sözüm. Çünkü bazı doktorlar kendilerine göre insanları yanlış bilgilendiriyorlar

1. Bazı doktorlar diyorlar ki, az ama sık aralıklarla yiyeceksiniz. Evet çok doğru ama bu hastalık için kocaman bir yanlış

2. Bu hastalık için bazı doktor kür öneriyor. Haklı, bu yolla para kazanıyor olsam bende öneririm

3. bazı doktorlar biz diyet önermiyoruz diyorlar ve bunu da şöyle açıklıyorlar : Hasta normal yemeğini yemeli ve kendisine dokunan şeyleri bu yolla tespit etmeli. Buda yine kocaman bir yanlış, çünkü normal sağlıklı bir insana da arada sıra da yediği şeyler dokunabiliyor

4. Bazı insanlar diyorlar ki, sebzelere dikkat edin, süt ürünleri kullanmayın, yok sirke yapın, kefir kullanın, yok sabah şöyle tuvalete çıkın, tuvalet alışkanlığınızı şöyle yapın vs. Bunların hiç biri çare değil ve hepsi de yanlış şeyler

5. Ve son olarak en önemlisi ibs yi yendim, bu hastalıktan kurtuldum diyenlere inanmayın. Bu kadar.

Şimdi gelelim Bağırsak sendromu hastalığına.

Arkadaşlar şimdi bağırsak sendromunu anlatıyorum. Bu hastalığı ömür boyu çekeceğiz arkadaşlar, bu hastalık insanda ömür boyu yaşayacak. Bu hastalık bir bakmışsınız 6 ay yok olacak sonra geri gelecek 1 sene boyunca çekeceksiniz tabi bende dahil, ve bu böyle devam edecek, sonra 2 yıl yok olacak sonra 3 ay çekeceksiniz böyle böyle hayatı sürdüreceğiz.
Şimdi arkadaşlar bu hastalığın kesin çözümü yok mu? diye merak edenler olabilir. Olmaz mı olacak cevabım, var tabiki. Yanlış anlamayın dalga geçmiyorum. Bu hastalığın kesin çözümü : Bir saray alırsınız içine 15 - 20 tane cariye, sarışını esmeri kumralı, 18 lik 25 lik 35 lik. Bir kere elinizi çırptığınız zaman hemen sizi eğlendirecek insanlar başınıza toplanır. Ekmeğin, tereyağının, balın en iyisi ve hatta kahvaltınız da yemekleriniz de kuş sütü bile olacak. En temiz havalar da yaşayacaksınız en güzel ormanlar da gezeceksiniz vs. Bu hastalık tabiki o zaman da sizinle beraber yaşayacak ama beyniniz bu hastalığa odaklanacak bir an bulamayacak. Peki normal klasik bir hayatla bu hastalığın çözümü yok mu derseniz, yine var arkadaşlar olmaz mı hiç. Nedir? Mücadele arkadaşlar mücadele. Peki nasıl bir mücadele anlatayım.

Arkadaşlar her şeyden önce iyi bir insan olmak, mutlu bir insan olmak, yüce tanrıyla, ey büyük Allahım seni dinliyorum demelisiniz, Allahın işaret ettiği ilimle hareket edeceksiniz, onunla cevap verecek onunla karşılık bulacaksınız, mutluluk yüzünüzden hiç eksik olmayacak, çocuk gibi yaşayacak çocuk gibi olacaksınız.

Şimdi arkadaşlar bu hastalık nedir neden olur onu anlatacağım

Değerli arkadaşlarım gerçekten çok üzülüyorum, bu hastalığı çekiyorum ve çekmekteyim, bu hastalıktan dolayı geceleri çoğu zaman ağladığım günler oldu, tek başıma yolda yürürken ağladığım günlerin haddi hesabı yok. Ama ben bu hastalığa yakalandığım için ağlamadım hiç bir zaman başka nedenlerden dolayı bu hastalıktan kurtulamayacağım için ağladım ve ara sıra da hala ağlarım, neyse...

Değerli arkadaşlarım yemeklerden kendinizi kısmayın, bir şey yemekten bir şey içmekten çekinmeyin rahat olun, yediğiniz mi dokundu, tuvaletiniz mi geldi, gidin tuvalete, kendinizi üzmeyin sakın, sürekli tuvaletiniz mi geliyor sürekli gidin hatta güle oynaya gidin ama bunun için kendinizi üzmeyin değerler arkadaşlarım üzmeyin ya, o ne kadar sizi zorluyorsa siz de onu zorlayın ama rica ediyorum kendiniz üzmeyin. Allaha dua edin en zor günleriniz de bile mutlu olmaya çalışın çünkü Allah daima yanınızda olacaktır, insanların mutluluklarına ortak olun, sevin, sevinin, ama değerler arkadaşlarım dediğim gibi kendinizi üzmeyin. Hele hele, ortamlara çıkamıyorum, hayat kalitem çok düşük, arkadaşlarla bir yere gidemiyorum demeyin arkadaşlar lütfen böyle düşünmeyin. Mesela bir ortamda mısınız tuvaletiniz mi geldi, arkadaşlar benim tuvaletim geldi diyerek gidin tuvalete, 10 dk sonra yine mi geldi gidin tuvalete sürekli geldi mi sürekli gidin, mesela sevgilinizle berabersiniz ve onunla sevişiyorsunuz, tuvaletiniz mi geldi, sevgilim benim tuvaletim geldi diyerek gidin, o anda tekrar mı geldi yine söyleyin yine gidin. Neden biliyor musunuz değer arkadaşlar. Çünkü insanların bildiği pek çok şey vardır ama bunun doğru olup olmadığını kendileri kestiremezler. Ancak düşüncelerini ortaya koyarak bildikleri şeyin doğru olup olmadığı o zaman ortaya çıkar. Yani hastalığınızdan utanmayın, çekinmeyin, söyleyin, bakarsınız sizi bu hastalık hakkında çok iyi yönlendirebilecek birileri çıkar

Değerli arkadaşlarım bu hastalık şöyle ortaya çıkıyor ama ondan önce bunun bir hastalık olmadığını bilin. Ben bu hastalıktan asla kurtulamayacak biri olarak hem kendimden örnekler vereceğim hemde bu hastalıktan neden kurtulamayacağımı da anlatmış olacağım

Arkadaşlar ben 35 yaşında bekar bir insanım, hayatım sıkıntılarla geçti hep, bizim çocukluk dönemimizde insanları döverek adam etmeye çalışıyorlardı, o dönemler de, ha inek ha biz, hiç bir farkımız yoktu. O dönemler de böyle bir şey doğru muydu yanlış mıydı bilmiyorum ama bana göre yanlıştı. Eğer bunlar bizi ne ilgilendirir diyorsanız hemen kısa kısa anlatarak hastalığa geçeceğim. Çünkü her hastalık yeşerip büyüyen bir bitkiye benzer, siz ne kadar sıkıntılı olur moralinizi bozarsanız, her hangi bir hastalığın, gübresini, suyunu verip onun büyümesine yardımcı olursunuz. Neyse değer arkadaşlarım kısadan geçiyorum. Bu hastalık şöyle bir hastalık, siz ne kadar sıkıntı yaşarsanız, özellikle de bir şeye ısrarla karşı koymak istemek, ama bunu yapamamak ve bunun böyle devam etmesi, bunu da duygusallığa vurum duygusal sıkıntı yaparsanız bu hastalık ortaya çıkar. Yani vücutta en hassas bölge bağırsaklardır ve bağırsaklar bundan çok etkilenir. En önemlisi duygusal sıkıntılar. duygusal problemler yaşarsanız bağırsaklar etkilenir hem de çoook aşırı derece de etkilenir. Ama en iyisi bağırsak sendromu olmasıdır. Çünkü daha beterini olanları biliyorum. Benim bir tanıdığım adamın benim yaşımda yani 35 yaşında bir oğlu var ve oğlu bankalardan kredi çekmiş boş yere borç yapmış adamda oğlunun bu yaptıklarını sıkıntı yaparak bağırsak kanseri olmuştu ama erkenden ameliyat olup kanser riskini atlatmıştı

Arkadaşlar ben neden bu hastalıktan kurtulamayacağım söyleyeyim. Öncelikle ben akrabalarımı sevmiyorum, bunun ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğunu bilmiyorum ama sevmiyorum, ne kadar da sevmeye çalışsam sevemiyorum, bunu sürekli sıkıntı yapıyorum. Bana göre çözülmesi gereken sıkıntıların olduğunu düşünüyorum. İnşallah ilerleyen yıllarda ya ben değişirim ya da bir şeyler değişir, psikolojik sorunlarım düzelir, belki sorun bendedir inşallah ben düzelirim. Kendimden son derece rahatsızlık duyuyor ve bu yüzden huzursuz oluyorum, beynim sürekli git gellerle uğraşıyor, bazen hayat dolu oluyorum, bazen sıkıntılar yaşıyorum ve böyle olunca hemen aklıma akrabalarım geliyor ve onlardan feci şekilde nefret duyuyorum. Mesela bir iş yerinde çalışıyordum ve orada bir şef vardı, onunla sürekli tartışıyorduk. Ama ikimiz de bunu duygusal bir problem yapıp barışmaya çalışıyorduk ama ben daha çok duygusal problem yapıyordum. 2 yıl boyunca biz genellikle beraber çalıştık ve 8 saatlik mesai içerisinde bir birimizi idare etmeye çalışıyorduk ama o şef olduğu için, daha çok ben onu idare etmeye çalışıyordum, içimde ona karşı o kadar nefret oluşuyordu ki, bu nefretim, yangına dönüşüp, dünyayı alev alev yakacak bir biçimde oluyordu. Sürekli ona karşı gelmek istiyor ama gelemeyince beynim bunu duygusallığa vuruyordu ve bunun sonucunda da beyinden bağırsağa karmaşık sinyaller gidiyordu. Bağırsaklar tam özgürce hareket etmek isterken, beyin bağırsaklara, dur bakalım diyordu, öncelik benim, ben kendi problemlerimi gidermek istiyorum diyordu. Ve değerli arkadaşlarım bu belli bir süre hep böyle devam etti. Beyin kendi derdine, bağırsak kendi derdine düştü ama beyin bağırsağa göre daha baskın olduğu için bağırsak özgürce hareket edemedi. Yani karında şişkinlik, kasılma, gerginlik hissi durumu böyle ortaya çıktı ve böyle ortaya çıkar. Yani ümit ediyorum ki psikolojik sorumlarım düzelir herkesi severim, asla mükemmel olmaya çalışmam, varsa yanlış yönlerim inşallah düzeltirim diyorum

Değerli arkadaşlarım bu hastalığın psikolojik olduğunu bilmem söylememe gerek var mı ve ayrıca bunun bir hastalık olmadığını söylemek istiyorum. İnsanlık ve insanlar benim için değerli, rica ediyorum arkadaşlar ilaçlara, probiyotiklere şuna buna para verip zorluklarla kazandığınız paraları bunlara vermeyin, her şey yiyin her şey için, dokunuyor diyerek psikolojinizi bozmayın, yazımın başında da dediğim gibi, ne kadar tuvaletiniz gelirse gelsin gidin, bunu kafanıza takmayın, arkadaşlarınızla gidin, eğlenin, yabancı ortamlara da girin, tuvaletiniz gelirse tuvaletim geldi diyerek tuvalete gidin, çekinmeyin, ama bundan dolayı kendinizi üzmeyin. Bu hastalığı yaşayan 18 -20 - 25 yaşlarında genç kardeşlerimiz varsa onlara söylüyorum, sıkıntı yapmayın arkadaşlar, kız arkadaş edinin, derdinizi onunla paylaşın, sevin, mutlu olun, kız arkadaşınızdan ayrılsanız bile ona mutluluk dileyin, bunun için kendinizi üzmeyin. Genç arkadaşlar, spor yapın, sosyal aktivitelere katılın, kendinize bir ilgi alanı oluşturun, örneğin sporla ilgileniyorsanız, spor yapın, tarihe merak duyuyorsanız, tarih, coğrafya ise coğrafya, matematik ise matematik. Bunlar çok önemli, ilim, bilim çok önemli. Çünkü bilim sizi her zaman gerçekçiliğe yönlendirecektir, duygusallığa yer vermez

Değerli arkadaşlarım yine söylüyorum bu hastalık psikolojiktir. Size bu hastalığın psikolojik olduğunu şimdi kanıtlayacağım. Belki bu yazımı kızlarda okuyordur kusura bakmasınlar

Arkadaşlar bir gün bir arkadaşımla Antalya da üç günlüğüne bir ev kiralamıştık ve iki tane de kız getirdik eve biri onun için diğeri benim için. Bu 3 gün boyunca kızlarla yedik içtik eğlendik günümüzü gün ettik. İnanır mısınız değerli arkadaşlarım, bu üç gün boyunca yediğim içtiğim hiç bir şey bana dokunmadı, yani hiç bir şekilde tuvalet hissi yaşamadım. Ayıptır söylemesi tuvalete gittiğim zaman da o kadar güzel ihtiyacımı gördüm ki, bağırsaklarımın çalıştığını o zaman anladım. Çünkü her yediğimde şeylerde tuvalete giden ben, üç günde iki kere akşamları tuvalet ihtiyacımı karşıladım ve anladım ki bu olay psikolojik. Bağırsaklarınız o kadar güzel çalışıyor ki, karnınız da bir makinenin harekete geçtiğini tuvalet ihtiyacınızı karşılarken hissedebiliyorsunuz. Düşünün arkadaşlar, üç gün boyunca, yemediğim içmediğim hiç bir şey kalmamıştı cipsinden tut kolasına, birasından tut rakısına, tatlı, tuzlu, şekerli hiç biri dokunmadı ve hiç bir şekilde sıkışma hissi, tuvalet hissi yaşamadım ve tuvaletim gelince de hiç kafama takmadan tuvalete gittim

Değerli arkadaşlarım, yok bağırsak florasıymış, candidaymış, probiyotik eksikmiş, sakın arkadaşlar sakın, bunların hiç biri değil sorun, kafanıza takmayın, geldi mi tuvalet, git, geldi mi git, geldi mi git, git kardeşim git, hatta güle oynaya gidin, tuvalette telefonunuzla oynayın, hiç takmayın kafanıza, üzmeyin kendinizi, o sizi zorluyorsa sizde onu zorlayın.

Eğer bu hastalığın hala psikolojik olduğunu düşünmeyenler varsa, onlara tavsiyem alsınlar bir psikolojik kitabı okusunlar ve görsünler psikolojik sorunlar vücutta nelere yol açıyormuş.

Bu hastalıkla mücadele için psikiyatriye gitmeliyiz, ama bu en son çare olmalı, ben hiç gitmedim, çünkü psikolojimin iyi olduğu durumlarda bu hastalığı çekmediğimi bizzat yaşadım . Değerli arkadaşlarım, bir iş yerinde çalışıyorsunuz bir sıkıntı oldu ve amirinizle, müdürünüzle bu sıkıntıyı konuşmak istediniz, ya da, kendisinden çok hoşlandığınız bir kıza artık dayanamayıp ona duygularınız açmak istiyorsunuz. Arkadaşlar bu gibi durumlarda heyecanlanıp kalbiniz normalden daha hızlı atmaya başlamıyor mu? Başlıyor. Peki bu ne demek, bu, heyecanın kalbi etkilemesi demektir. Yani sizin o anki psikolojiniz heyecanlanmanıza sebep oluyor ve heyecanlanmanız da kalbinizin etkilenip normalden daha hızlı atmasına yol açıyor. Değerli arkadaşlarım, yine affınıza sığınarak bir şey söylemek istiyorum, ve özür diliyorum bu hastalığın bilinmesi için söylemem lazım. Bakın arkadaşlarım, mastürbasyon yaptığınız zaman, bunu yapmadan önce tuvalet hissiniz varsa bunu yaparken o tuvalet hissiniz kayboluyor. Bu konuda fazla ileri gitmeyeceğim ve her zaman da bunu yapmayacağız tabiki. Ama şu kadarını söylemek istiyorum, on andaki yaşadığınız haz ve aldığınız zevk hastalığın o anda yok olmasına yol açıyor.

Özetlersem.

1 Kesinlikle arkadaşlar hiç bir organınıza ve bunun içeriğine kafanızı takmayın, flora, candida, probiyotik, kefir, yok ben bu hastalığı yendim, yok diyet, yok sebzeye, şuna buna dikkat et, kesinlikle arkadaşlarım, dediğim gibi rahat olun, her şey yiyin için ve geldikçe gidin, bunun için kendinizi üzmeyin ( parantez içinde anlatayım bir dışarıdan eve geliyordum ve acayip tuvaletim vardı, eve girdiğim de, baktım ki misafir gelmiş, böyle durumlarda rahat tuvaletimi yapamam, ama çok sıkıştım ne yapsam diye düşünüyordum ve eve gelen misafirlein çocukları da vardı, o anda çocuklarla karşılaştım ve onlarla ilgilenmeye başladım ve ardan üç dakika geçtikten sonra bendeki, beni sıkıştıran tuvalet kayboldu gitti. Çocuklarla ilgilendim, misafirlere hoş geldin dedim, ben rahatım bende bir şey yok, Amaaa ne zaman ki misafirler gitti, o tuvalet hissi kaldığı yerden devam etti )

2 Bu hastalık ömür boyu çekilecek, yazımın başında da dediğim gibi, üç ay gelecek, beş ay yok olacak, on sene kaybolacak, bu zaten hastalığın yendiğimize işarettir, ama ne zaman ki büyük sıkıntı yaşarız geri gelir

3 Bu hastalık stres ve sıkıntıyla kendini gösteriyor ve sizlerde benim gibi akrabalarınızı sevmiyorsanız ya da buna benzer düşünceleriniz, sıkıntılarınız varsa, çok zor çok. Ya da yine benim gibi, birilerine çok sinir olmak, ona karşı koymak ve bunu yapamamak gibi şeyler yaşadıysanız ya da yaşıyorsanız, çok zor. Duygusal problemler yaşadıysanız ya da yaşıyorsanız, çok zor çok

4. Başarılı olmak, bir şeyin en iyisi olmak istiyorsanız ve bunun için uğraşıyorsanız, ekonominizin çok iyi olması gerekir. Ekonominiz iyi değil buna rağmen uğraşıyorsanız. çok zor ve psikolojinizin bozulma ihtimali yüzde elli

5 Bitkisel tedavi diye bir şey yok, lütfen anlayın arkadaşlarım ve bunun için omega, probiyotik bunlara para vermeyin, böyle şeylere paranızı harcamayın. Diyeceksiniz ki bunlar yararlı şeyler, evet bunlar destekleyici şeyler, tedavi edici değil. Bunlara ihtiyacın var sağlıklı isen sağlıklı kalman için

6 Arkadaşlar Tıptan şaşmamalıyız. Çünkü tıp dünyasındaki insanlar günün yirmi dört saati bu işle uğraşıyorlar. Yani bizim kullandığımız ilaçları, probiyotikleri, vs. Bunların hepsi sağlık bakanlığı ve doktorların onayından geçiyor

7 Ben şefle sıkıntılar yaşadıktan sonra, bütün yöneticilere nefret duyuyorum ve hiç bir yöneticiyi sevmiyorum. Bu bana ciddi derecede sıkıntı veriyor ve hastalığımı tetikliyor bunu kabullenmiş durumdayım. Bunu düzeltmeye çalışıyor ve herkesi sevmeye çalışıyorum. Şuana kadar başarılı olamadım. Bunu psikiyatriye gidip düzeltmeye çalışacağım hastalığım için değil, çünkü hastalığımı kafama takmıyorum ve hastalığımdan korkmuyorum, istediğim gibi geziyor, istediğim yere gidiyor, istediğim gibi yaşıyorum, ama sevmeme olayını atamıyorum ve bunu söyleyebildiğim için de mutluluk duyuyorum

8 Son olarak değerli arkadaşlarım, lütfen kendinizi üzmeyin bu hastalık için, özellikle genç kardeşlerimize söylüyorum. Bu hastalık değil, gençliğinizi yaşayın, korkmayın bundan, üstüne gidin, derdinizi, sıkıntınızı, kafanızdaki soru işaretlerini, kafanızda dolaşan acayip fikirleri anlatmaktan çekinmeyin, sizi anlasınlar ya da anlamasınlar siz bunu anlatıp atın içinizden, dökün içinizi, atın bu lanet şeyi, bunu yapamıyorsanız, buraya yazın, neyiniz var neyiniz yok ortaya dökün, rahatladığınızı hissedeceksiniz. Bu lanet hastalık olmayan zımbırtı, sizin içinizi dökmekten korkuyor, emin olun korkuyor atın bunu. Değerleri arkadaşlarım saygılar ve sevgiler. Allah daima yaptığınız her iyi şeyde yanınızda olacaktır

Guest-3C120B679

Yarbay

4584 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

gren

Yarbay

8570 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

FerDi5

Yüzbaşı

293 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

ibsli İ kullanıcısına yanıt

evrensel35 E kullanıcısına yanıt

İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) (358. sayfa)