Şimdi Ara

İran Sinemasından Seçkin Örnekler (2. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
57
Cevap
1
Favori
7.771
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Böyle bir konu görünce aklıma Empire dergisinin son 3 sayıdır yaptıgı dünya turu geldi. Mayıs sayısında;Güney Kore. Haziran sayısında;Meksika. Temmuz sayısında Almaya yı verdi.Eger ilgiliyseniz bence son 3 sayısını almalısınız.ve her ay baska bir ülke ele alarak inceleme yapacaklarmıs.
    Ama onlar sadece bilgi veriyorlar.De-Niro gibi iyi bi yorum yapamıyorlar yani.
  • Güncel
  • birde bu filmlerin nasıl bir baskı altında çekildiğinin bilincinde izlersek dahada anlamlı olacaklardır..
    cehennemde film çekme sanatı!
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Burak Murat

    birde bu filmlerin nasıl bir baskı altında çekildiğinin bilincinde izlersek dahada anlamlı olacaklardır..
    cehennemde film çekme sanatı!

    Aynen
  • Öncelikle şunu belirteyim De-Niro nete de fazla girmiyor. En azından ben göremiyorum. Geldiğinde de uğramıyor galiba. Kendisine bir ulaşsam çekecem kulağını haytanın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Piêr Dé Sans

    Öncelikle şunu belirteyim De-Niro nete de fazla girmiyor. En azından ben göremiyorum. Geldiğinde de uğramıyor galiba. Kendisine bir ulaşsam çekecem kulağını haytanın


    Hoca her gün nette görüyorum kendisini,sakın seni engellemiş olmasın !
  • Ben bir hafta girmedim nete Msn i de çok gözetlemiyorum kim girdi kim çıktı diye. Ayrıca akşamlarıda nete girmiyorum. Belki ondan olabilir
  • Dün" Baran " filmini izledim , gizli kalmış güzellikleri gözümüzün önüne serdiğiniz için teşekkür ederim.

    Karşılık beklemeyen bir aşkı izlemeyeli uzun süre olmuş sanırım. Tüm birikimini onlara vermesi , bununla övünmek yerine başkası yapmış gibi göstermesi , ve bunları günümüz kirliğilinden uzak saf bir aşkla yapması .. Karşılık beklemeden ,ki karşılığındaki tek mükafat " masum bir gülümseme " ardından yerde kalan ayak izine dahi şefkatle bakan bir göz.. çok güzeldi film çok
  • quote:

    Orjinalden alıntı: De-Niro



    İran'ın önemli yönetmenleriden olan Majid Majidi'nin en beğenilen filmlerinden biridir Children Of Heaven. Samimi bir dil ile amatör oyuncuları öylesine güzel kaynaştırmış ki yönetmen, film su gibi akıp gidiyor izlerken. Çocukluğun o saf, o masum yönleri geliyor izleyicinin aklına. Zaten film en çokta bu yönüyle beğenildi tüm dünya otoritelerince. Oscar'a aday bile olmuştu. İki kardeşin yoksul bir hayatın ortasında verdikleri yaşam savaşı, gayet samimi ve dokunaklı bir biçimde işlenmiş. Ve bunun bir çift ayakkabı imgesiyle simgeleştirilmesi apayrı bir hava vermiş filme. Zaten Majid Majidi'nin Baran, The Color Of Paradise gibi filmlerinde de aynı hava hakim.

    İki çocuk oyuncu da kendilerinden beklenmeyecek bir performans ortaya koyuyor. Erkek çocuğun çeşitli duygusal sekanslarda yüzüne yansıttığı ifadeler, kız çocuğunun kızgınlık ve ezikliği karikatürize etmesindeki ustalık, bu çocukların sanki sinema için doğduğunu düşündürtüyor izleyiciye. Babanın tüm yoksulluğa rağmen gösterdiği azim, helal ve haram dairesinde hassasiyete başvurması, çocuklarına karşı çeşitli duygusal tepkimeleri vermesi oldukça realist bir şekilde işlenmiş. Eğer çocukluğumuza dönmeyi arzuluyorsak, o masum olduğumuz zamanları özlüyorsak ve hala dünyanın çeşitli yerlerinde temiz insanların kalabileceğine dair inancımız azaldıysa, işte bu film tam bize göre. İnsanı içten içe sevindirten ama kursağında acı bir lokma bırakan şahane bir film Children Of Heaven.



  • Taste of Cherry bugün 23.30'da TRT 2'de
  • quote:

    Orjinalden alıntı: darkblaziken

    Taste of Cherry bugün 23.30'da TRT 2'de


    Tüm günümü verip boşuna mı indirdim yani : (
  • yukarda arkadaş cehennemde film çekme sanatı demiş; aynen katılıyorum.. "Children of Heaven" filmini izledim, diğer filmlere baktığımda da genellikle dram ve çoğunlukla çocuklar oynamış.. âmiyâne bi tabir olcak ama hortumun bir tarafını sıktığın zaman öbür tarafından tazyik yapıp patlaması gibi İran' da sansür ve yasaklardan aksiyon, gerilim v.s türlerinde film çekemiyorlar, bu tazyikli patlamayı dramda yapıyorlar(galiba)..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: confused

    yukarda arkadaş cehennemde film çekme sanatı demiş; aynen katılıyorum.. "Children of Heaven" filmini izledim, diğer filmlere baktığımda da genellikle dram ve çoğunlukla çocuklar oynamış.. âmiyâne bi tabir olcak ama hortumun bir tarafını sıktığın zaman öbür tarafından tazyik yapıp patlaması gibi İran' da sansür ve yasaklardan aksiyon, gerilim v.s türlerinde film çekemiyorlar, bu tazyikli patlamayı dramda yapıyorlar(galiba)..

    İran rejim olarak bakıldığında katı bir tutumu benimsese de, sosyal hayatta bunun etkileri eskiye nazaran yok denecek kadar azdır. Misal ortadoğu coğrafyasında estetiğe ve kozmetiğe en çok para harcayan İran kadınlarıdır. Sinema olarak bakacaksak eğer, Mohsen Makhmalbaf'ın Sex And Philospy filmi bu genişlemenin fotoğrafıdır adeta. Hakeza Abbas Kiarostami bu ülkede Taste Of Cherry gibi rejimin oldukça hassasiyet gösterdiği intihar konusu işleyecek kadar cesurdur. Ayrıca İran'ın gerilim yahut aksiyon türlerine önem vermemesi zengin ve natürel kültürünü korumasından kaynaklanır. Çünkü İran Sineması gişeden çok insana yapacağı katkıyı düşünür.

    Ayrıca dünyaca ünlü yönetmenlerin bir iki tanesi hariç aksiyon yahut gerilime neredeyse hiç yer vermemişlerdir. Andrei Tarkovsy neden hep drama yönelmiştir? Ingmar Bergman neden bu türleri tercih etmemiştir? Bunun örneğini sadece Akira Kurosawa ve Alfred Hitchcock gibi yönetmenlerde görürüz. Ama onlar aksiyon ve gerilimi işlerken bile sanatı düşünmüştür, gişeyi değil. Dünyanın en sağlam nükleer teknolojisine sahip ülkerinden biri olan İran, sinema için pekala kaynak bulabilir. Ama işte burada mesele kendi öz değerlerini sinemaya uyarlayarak bir nevi kendine ihanet etmemesinde yatıyor. Biz gerilim, komedi yahut aksiyon yapıyoruz da ne oluyor? Dünyanın hiçbir yerinde film yerine bile koyulmuyor bunlar. Dikkat edin en çok beğenilen filmlerimiz hep dram filmleridir. Eşkiya, Uçurtmayı Vurmasınlar vs. Neden? Çünkü bizim kültürümüzde bu yatar. Hızlı hayat bize göre değil. Rusların Timur Bekmambetov'a neden tepki gösterdiğini anlasak, bunu da anlayacağız da neyse:)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi De-Niro -- 20 Temmuz 2008; 3:27:30 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: darkblaziken

    Taste of Cherry bugün 23.30'da TRT 2'de

    Dün akşam izledim. Dublajlı olunca takibi kolay oluyor ama sanki bir iki yerde metinsel kopukluk vardı, gerçi reklamsız yayınlandı ama dublaj esnasında kesilmiş olabilir mi? Bu şekilde kıyaslabilecek var mı? Daha sonra birde orijinal dilinde izlemek istiyorum.
  • TURKIYEM GİBİ YOK
  • quote:

    Orjinalden alıntı: zapotka

    quote:

    Orjinalden alıntı: darkblaziken

    Taste of Cherry bugün 23.30'da TRT 2'de

    Dün akşam izledim. Dublajlı olunca takibi kolay oluyor ama sanki bir iki yerde metinsel kopukluk vardı, gerçi reklamsız yayınlandı ama dublaj esnasında kesilmiş olabilir mi? Bu şekilde kıyaslabilecek var mı? Daha sonra birde orijinal dilinde izlemek istiyorum.

    Hocam türkçe dublajını izleyemedim. Metinsel kopukluk derken biraz açar mısınız?
  • quote:

    Orjinalden alıntı: De-Niro

    quote:

    Orjinalden alıntı: confused

    yukarda arkadaş cehennemde film çekme sanatı demiş; aynen katılıyorum.. "Children of Heaven" filmini izledim, diğer filmlere baktığımda da genellikle dram ve çoğunlukla çocuklar oynamış.. âmiyâne bi tabir olcak ama hortumun bir tarafını sıktığın zaman öbür tarafından tazyik yapıp patlaması gibi İran' da sansür ve yasaklardan aksiyon, gerilim v.s türlerinde film çekemiyorlar, bu tazyikli patlamayı dramda yapıyorlar(galiba)..

    İran rejim olarak bakıldığında katı bir tutumu benimsese de, sosyal hayatta bunun etkileri eskiye nazaran yok denecek kadar azdır. Misal ortadoğu coğrafyasında estetiğe ve kozmetiğe en çok para harcayan İran kadınlarıdır. Sinema olarak bakacaksak eğer, Mohsen Makhmalbaf'ın Sex And Philospy filmi bu genişlemenin fotoğrafıdır adeta. Hakeza Abbas Kiarostami bu ülkede Taste Of Cherry gibi rejimin oldukça hassasiyet gösterdiği intihar konusu işleyecek kadar cesurdur. Ayrıca İran'ın gerilim yahut aksiyon türlerine önem vermemesi zengin ve natürel kültürünü korumasından kaynaklanır. Çünkü İran Sineması gişeden çok insana yapacağı katkıyı düşünür.

    Ayrıca dünyaca ünlü yönetmenlerin bir iki tanesi hariç aksiyon yahut gerilime neredeyse hiç yer vermemişlerdir. Andrei Tarkovsy neden hep drama yönelmiştir? Ingmar Bergman neden bu türleri tercih etmemiştir? Bunun örneğini sadece Akira Kurosawa ve Alfred Hitchcock gibi yönetmenlerde görürüz. Ama onlar aksiyon ve gerilimi işlerken bile sanatı düşünmüştür, gişeyi değil. Dünyanın en sağlam nükleer teknolojisine sahip ülkerinden biri olan İran, sinema için pekala kaynak bulabilir. Ama işte burada mesele kendi öz değerlerini sinemaya uyarlayarak bir nevi kendine ihanet etmemesinde yatıyor. Biz gerilim, komedi yahut aksiyon yapıyoruz da ne oluyor? Dünyanın hiçbir yerinde film yerine bile koyulmuyor bunlar. Dikkat edin en çok beğenilen filmlerimiz hep dram filmleridir. Eşkiya, Uçurtmayı Vurmasınlar vs. Neden? Çünkü bizim kültürümüzde bu yatar. Hızlı hayat bize göre değil. Rusların Timur Bekmambetov'a neden tepki gösterdiğini anlasak, bunu da anlayacağız da neyse:)


    tdk 'nın tanımlarında sanat: "Bir şeyi kendi iç yasalarına göre özgürce biçimlendirme yeteneği." diye bahsedilmiş.
    http://www.tdkterim.gov.tr/?kelime=sanat&kategori=terim&hng=md

    benim dediğim de buna paralel aslında...
    Tarkovsky, Bergman dram çekiyorlardır, yine Hitchcock da "Ben bir tür yönetmeniyim, eğer külkedisini çeksem insanlar at arabasında ceset arar." demiş... Kurusowa' nın çektiği filmler de samuraylara olan ilgisinden; ama tüm bunlar yönetmenlerin kendi tercihleridir, sinemayı o şekilde yorumlamak istemesi; yaşadıklarından, gördüklerinden, izlediklerinden, hayal ettiklerinden v.s. Bunların yanında bir Stanley Kubrick var tek türde çekmemiş, nerdeyse her filminde hep farklı konuda çekmiş ve her türde bir başyapıtı var, 2001: a space oddysey gibi filmi çekip kaç yıl sonrasını hayal edebilip çekebiliyosa, bana göre de Kubrick yönetmenlerin yönetmeni olacak kıvamda bir adamdır. Neyse konumuz bu değil

    İran 'da yönetmenler, sahneleri ve replikleri kendi istediği gibi yazamıyor illa ki o yasaklara uydurmak zorunda...Yönetmenin o özgürlüğünün elinden alınması Tarkovsky, Bergman gibi sanat için film çekenlerin o sanatlarını kısıtlar, işin özünde; yönetmen ne çekmek istiyosa onu çekebilsin hayal gücüne sınır koymasınlar var, İran' da da yönetmen bilim-kurgu çekmek istese bunu çekemeyecek; senaryo yazsa yasakları delemez, senaryoyu yazdi diyelim çocukları ve erkekleri oynatmak zorunda kalması var... o zaman ne yapıcak? mecbur dram çekmek zorunda. Neyse fazla dağıtmayayım sonra toparlaması zor oluyor; bu haliyle iran sineması belki iranlıları derinden etkiler; ama birsürü film varken-özellikle uzakdoğu sineması-beni cezbetmiyor...iyi veya kötü olması değil tercih meselesi...
  • De-Niro emeğine sağlık. Sonunda yazayım dedim. İncelemelerinle yol göstermiş olman çok hoş. İzlemeye çalışacağım hepsini.
  • De-Niro bunun gibi başka bir konu açıp yakın dönem avrupa ve dünya sinemasınıda değerlendirebilir misin?

    Bu süper oldu hemen gittim kaplumbağalarda uçar ın dvd sini aldım
  • quote:

    Orjinalden alıntı: merlinthewizard
    De-Niro bunun gibi başka bir konu açıp yakın dönem avrupa ve dünya sinemasınıda değerlendirebilir misin?
    Bu süper oldu hemen gittim kaplumbağalarda uçar ın dvd sini aldım

    Zaten amacım insanların dünya sinemasını tanımasında kendi çapımda yardımcı olmak. Bu topik yeterli seviyeye geldikten sonra amacım Avrupa, Fransa, Rusya gibi sinema dili yüksek ülkeleri tanıtmak. İlerde o da olur inşallah. Özellikle Rus sineması geçiyor aklımdan ilk başta.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.