Şimdi Ara

insanlar ölümü niye hatırlamak istemezler??? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
51
Cevap
1
Favori
1.569
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • insanlar ölümü neden hatırlamak istemezler çünkü hayat ve onu yaşamak tatlı gelir ölümse acı
    halbuki bilmezler ölüm yaptıklarımızın bir nevi karşılığıdır
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: [cins]

    Benim felsefemi de tanıdığınız kadarıyla :) bu işleyişin içerisinde mutlaka "bilinç" denilen soyut bir etkenin var olması gerektiğini düşünüyorum. Evrenin bilinçsiz somuttan ve bilinçli soyuttan oluştuğunu tahmin ediyorum. Madde, evrensel düzenin yapıtaşını oluştururken; bilinç, bu düzenin işleyişine yön veriyor. Bütün canlıların da ölüm veya fedakarlık diyebileceğimiz davranışsal seçimlerinin kaynağı konusunda emin olmadığım bir tetiklemenin sonucu olduğunu düşünüyorum..


    Tam da düşünmüş olduğum noktayı yakalamışsın diyebilirim bu son paragfaf ile. Bir türlü emin olunamayan, gözle görülemeyen, davranışı tetikleyici bir gücün olduğu fikri kafamda daima yer edinmiştir.
    _____________________________




  • Codelinker ,

    Allah sevdiklerine rahmeti ile muamele etsin,

    Teselli içeren bazı cümleler yazmaya çalışacağım.Bunlar da benden olsun.

    Bu yaz ve sonbaharın sonu kıştır; aynı kesinlikte , gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir kışıdır. Geçmiş zamanın elli sene evvelki olayları sinema ile hazır halde gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki gelecek olaylarını gösteren bir sinema bulunsa, hayatını günah ve inkar dolu yaşayan insanlara elli altmış sene sonraki vaziyetleri gösterilseydi, şimdiki güldüklerine ve haramlarla dolu keyiflerine nefretle ve ıstırapla ağlayacaklardı.Onun için inanan insanlar böyle bir akıbeti hatırlatan ölüme büyük uyarıcı gözü ile bakarlar.

    Bana göre ölümü düşünmeyenlerin ciddi nedenleri var.

    Mesela biri;"Biz hayatın herbir çeşit lezzetini ve keyiflerini sınırsız,haram helal- kaydı olmadan tatmak ve tattırmak istiyoruz; bize karışma.Ölüm,ahiret gibi şeylerle bunlara engel oluyorsunuz…"dedi.

    Cevaben dendi ki;

    Madem lezzet ve zevk için ölümü hatıra getirmeyip inançsızlığa ve günahlara atılıyorsun. Kesin olarak bilmelisin ki, senin inansızlığının sonuçları olarak bütün geçmiş zaman ölmüştür, yok olmuştur. Ve içinde cenazeleri çürümüş bir vahşetli mezaristandır.

    İnsan olman nedeniyle ilgilerin ve inançsızlığın yoluyla , senin başına,aklına,kalbine, o sayısız ayrılıklardan ve o nihayetsiz dostlarının ebedî ölümlerinden gelen elemler, senin şimdiki sarhoşça, pek kısa bir zamandaki az lezzetini imha ettiği gibi…

    gelecek zaman da inançsız bakışla yine yokluğa gidiştir, ve karanlıklıdır ve dehşetli bir vahşettir.Oradan gelen ,başını vücuda çıkaran ve hazır zamana uğrayan çaresizlerin başları ecel cellâdının satırıyla kesilip hiçliğe atıldığından, devamlı olarak akıl ilgisinden dolayı başına hadsiz elîm endişeler yağdırıyor. Senin serbestçe aldığın az lezzetini dağıtır…

    İnanan isen iman nuruyla göreceksin ki, o geçmiş zaman yok olmuş , herşeyi çürüten bir mezaristan değil, belki varlık yurdudur.İçindekiler varlardır.Değişik ve güzel bir dünyadır. Bâki ruhların gelecekte saadet saraylarına girmelerine bir bekleme salonudur. Bu inanış,İmanın kuvvetine göre Cennetin bir nevi mânevî lezzetini dünyada dahi tattırır.

    Gelecek istikbal zamanı, değil vahşetgâh ve karanlık, belki iman gözüyle görünür ki, ebedi mutluluk yurdunun saraylarında hadsiz rahmeti ve keremi bulunan… Her bahar ve yazı birer sofra yapan… ve nimetlerle dolduran ikramsever bir Rahman’ın ziyafetleri kurulmuş ve ihsanlarının sergileri açılmış, oraya sevk var…diye imanıyla gördüğünden derecesine göre cennetin bir nevi lezzetini hissedebilir.
    Demek hakikî ve elemsiz lezzet yalnız imanda ve iman ile olabilir.İman varsa,ölüm de hastalık ta,musibet te hoştur…

    Biri de dedi ki "Hiç olmazsa hayvan gibi hayatımızı keyif ve lezzetle geçirmek için eğlencelerle bu ince şeyleri düşünmeyerek yaşayacağız."

    Ona da cevaben dendi ki;

    Hayvan gibi olamazsın. Çünkü, hayvanın geçmiş ve geleceği yok. Ne geçmişten elemler ve esefler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir. Lezzetini tam alır. Rahatla yaşar, yatar, yaratanına şükreder. Hattâ kesilmek için yatırılan bir hayvan, birşey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat, o his dahi gider, o elemden de kurtulur.

    Demek Allah’ın en büyük bir rahmeti ve şefkati, geleceği bildirmemektedir ve başa gelen şeyleri unutturmasıdır.

    Bu durum hayvanlar hakkında daha mükemmeldir. Fakat, insanın, geçmiş ve geleceği akıl nedeniyle bir derece bilinemezlikten çıkmasıyla, hayvana gelen rahatlıktan mahrumdur.. Geçmişten çıkan acı ayrılıklar ve gelecekten gelen korkular ve endişeler, hazır lezzetini hiçe indirir. Lezzet cihetinde yüz derece hayvandan aşağı düşürür.

    Madem hakikat budur. Ölümü ister istemez düşünen akıl ya çıkarıp atılacak, hayvan olunup, kurtulunacak. Veya imanla beraber başa alınacak, Kur'ân dinlenecek, yüz derece hayvandan fazla bu gelip geçtiğimiz dünyada sâfi lezzetler kazanılacak.

    Bir yön daha var;

    insanın ölüm zamanı gizli… bilinse, yarı ömrüne kadar tam gafil, yarıdan sonra darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşet verecek. Halbuki, âhirete ve dünyaya çalışmanın dengesini korumanın yolu ,her dakika hem ölmek, hem yaşamak mümkün olsunla olur. Bu nedenle İslamda havf-reca yani ümit-korku arası bir yaşantı esastır. Şu halde,ölüm anı bilinmeyen tarzdaki yirmi sene bir ömür, bin sene ölüm anı bilinenden üstündür.
    _____________________________
    Vicdanını dinle!




  • @akarahmet
    kardeş paylaşımlar için sağol.
    çok aydınlatıcı ve bilgilendirici oldu.

    quote:

    Bir yön daha var;

    insanın ölüm zamanı gizli… bilinse, yarı ömrüne kadar tam gafil, yarıdan sonra darağacına adım adım gitmek gibi bir dehşet verecek. Halbuki, âhirete ve dünyaya çalışmanın dengesini korumanın yolu ,her dakika hem ölmek, hem yaşamak mümkün olsunla olur. Bu nedenle İslamda havf-reca yani ümit-korku arası bir yaşantı esastır. Şu halde,ölüm anı bilinmeyen tarzdaki yirmi sene bir ömür, bin sene ölüm anı bilinenden üstündür.


    özellikle bu paragraf aradığım cevap olmuş.
    selam ile...
    _____________________________
    İnsanlar bir gün sonra unutulacak şeylerin hafifliği ile meşguller...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: akarahmet

    Codelinker ,

    Allah sevdiklerine rahmeti ile muamele etsin,

    Teselli içeren bazı cümleler yazmaya çalışacağım.Bunlar da benden olsun.

    Bu yaz ve sonbaharın sonu kıştır; aynı kesinlikte , gençlik yazı ve ihtiyarlık güzünün arkası kabir kışıdır. Geçmiş zamanın elli sene evvelki olayları sinema ile hazır halde gösterildiği gibi, gelecek zamanın elli sene sonraki gelecek olaylarını gösteren bir sinema bulunsa, hayatını günah ve inkar dolu yaşayan insanlara elli altmış sene sonraki vaziyetleri gösterilseydi, şimdiki güldüklerine ve haramlarla dolu keyiflerine nefretle ve ıstırapla ağlayacaklardı...


    evet doğru kaynak
    _____________________________
  • BAŞIN SAĞOLSUN DOST
    _____________________________
  • Hatırlamak istemeyenler ölümün kaçınılmaz bir son olduğunun farkındaki insanlardır.
    Unutmayanlar ise ölümün kaçınılmaz bir başlangıcın ilk adımı olduğunun farkındaki insanlardır.
    ( Bence)



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mimayınkaff -- 10 Ağustos 2006; 13:13:15 >
    _____________________________
  • insan bilinmeyenden korkar ve bu yüzden ölümü hatırlamak istemez bence...
    _____________________________
    güneşten kaçan insanların güneşi sevmesi gibi bazen...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf

    Hatırlamak istemeyenler ölümün kaçınılmaz bir son olduğunun farkındaki insanlardır.
    Unutmayanlar ise ölümün kaçınılmaz bir başlangıcın ilk adımı olduğunun farkındaki insanlardır.
    ( Bence)




    evet bence de çok doğru bi tesbit.

    @EBK
    sağol kardeş.
    Allah kimseye acı vermesin.
    _____________________________
    İnsanlar bir gün sonra unutulacak şeylerin hafifliği ile meşguller...




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mimayınkaf

    Hatırlamak istemeyenler ölümün kaçınılmaz bir son olduğunun farkındaki insanlardır.
    Unutmayanlar ise ölümün kaçınılmaz bir başlangıcın ilk adımı olduğunun farkındaki insanlardır.
    ( Bence)



    aynen
    _____________________________

    Rüzgarlar çok zaman gemilerin istemediği yönde eser.
    Mevlanam
  • doğmak ne kadar normal birşey ise ölmek de o kadar reeldir. Allah hepimizi imanımızla yaşatsın
    ve şeytana uydurmasın .BİRGÜN HERKES GELDİĞİ YERE DÖNECEKTİR.
    _____________________________
    tuuba
  • sonsuzson doğru söylüyo ölmek doğmak kadar normaldir
    _____________________________
  • insanlar kendilerine acı veren hiç bir şeyi hatırlamak istemezler ki
    _____________________________
  • korkacak ne var ki bir gün herkes ölecek.


    korkmak yerine yarın ölecekmiş gibi yaşamakta fayda var çünkü hayat burada değil esas hayat diğer tarafta.
    _____________________________
    imzalıyorum.
  • ölmek istemiyorrrruuuuuuuum.ama elden ne gelir.
    _____________________________
    yasamak faaliyet demektir
  • ACİZLİĞİNDEN DOLAYI KARDEŞİM
    AYININ 1001 TÜRKÜSÜ VARMIŞ "ARMUT" ÜZERİNE--İNSANINDA DÜNYA ÜZERİNE SANKİ DEMİRDEN ÇELİKTEN YARATILMIŞ DÜNYAYA NİÇİN GELDİĞİNİN FARKINDA OLMAYANLAR VAR HALA.
    _____________________________
    Bu dünya gibi 1 Milyon dünya olsa
    Oda ağzına kadar BUĞDAY dolu olsa
    1 güvercinde 1000 günde 1 tane yese
    Bu biter ama SONSUZLUK BİTMEZ
    Neye Zar attığımızın farkındamıyız?


  • yanlış olmasın sanırım hz.Ömer di günde 1 saat ölümü düşünürmüş,hepimiz bunu yapabilsek hayatın ne kadar boş,aldatıcı,geçici olduğunun farkına varıp,kendimize her anlamda çeki düzen verip daha düzgün yaşarız diye düşünüyorum.
    _____________________________
    Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasî bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.
    ***Mustafa Kemal Atatürk***
  • ölüm gerçekten ürkütücüdür bu bir gerçek ama ölümün anlamını bilmek gerektiği de bir gerçek ölüm gerçekten ölümmü dirilişmi
    ölümü şöle düşünebilriz bizi seven (hangi gunahları yapmış olsakta) tanrının huzuruna çıktığımız zaman allah bir cezalandırıcı deil arkadaşlar ki allah insanları cennetlede cezalandırır.
    _____________________________
  • ben ölümden ancak şu sebeple çekinebilirim :sevdiklerimi tekrar görememek düşüncesi ancak beni ürkütebilir.

    yoksa ölüm nereden ve nasıl gelecekse hoş gelsin sefa gelsin
    _____________________________
  • aynen öyle başka bi sebebi olamaz urninbuldum seni
    _____________________________
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.