Şimdi Ara

İncilin, İsa’dan Sonra Yazılması (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
60
Cevap
0
Favori
2.054
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-96DE7F07E

    Ben kendi düşüncemi söyleyeyim Buna sizin itibar etmeyeceğinizi biliyorum çünkü durum İslamiyet'in anlattığı gibi değil.

    Tevrat yada Eski Ahit başlı başına her hali ile 2 özelliğe sahiptir.
    1)Yahudi Tarihini anlatır
    2)Birden çok kaynaktan esinlenip kaleme alınmıştır.

    {Durumu daha iyi kavramak açısından konu dışı olarak Enoch'un bulunan kitabını size tavsiye ederim.
    Enoch bir Yahudi peygamberidir. Tahminler o yöndeki Kur'an'daki Hz İdris olarak anılan kişi. Onun bulunan kitabı apokrif yani tanınmayan kabul edilmeyen bir kaynak. Fakat bu kitabı okuduğunuz zaman tüyleriniz diken diken olabilir. Şahsen ben öyle oldum. Çok ayrıntılı şekilde gizli kalmış her sembolü ortaya çıkarıyor.
    Mesela Şu Kur'an ayetleri çok saklı anlamlı gibi. ki benim bu ayetlere karşı spekülatif bir yorumum var Bu yorum da beni 'İslam acaba doğru olabilir mi?' düşüncesinde tutan bir yorum.
    Necm Suresi
    8 - Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.
    9 - Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.
    10 - (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi.
    11 - Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
    12 - Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.
    13 - Andolsun onu bir kez daha görmüştü.
    14 - Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında.
    15 - Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.
    16 - Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
    17 - (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.
    18 - Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.

    Neyse yorumum bana kalsın. Konuya dönersek.}

    Yahudilerin Tevrat'a değer atfettiklerini düşünmüyorum Yanlış anlaşılma olmasın Tevrat belki de yazıldığı ilk günden beridir aynı fakat kendileri yazdıkları için umurlarında değil gibi geliyor bana. Bir de Yahudiler için Tevrat'ın tefsiri niteliğindeki Talmut daha değerlidir.

    Yahudiler için din nedir. Şu aşağıdaki videoya bakın. Ağlama duvarı. Yahudiler dualarını yazıp kağıdı bu duvara koyarlar Sonra memur birileri gelir o duaları oradan temizler.
    gerçekten çok güzel bir soru sormuşsun. Gerek düşünce yöntemin gerekse bunu sergilemen gerekçe katıımcıların konu kirletmemesi çok iyi olmuş.

    Sanırım sorun kitap kavramı algısından kaynaklanıyor.

    Eğer kitap derken iki kapak arası bir şey aklınızda canlanıyorsa işte orada yanılıyorsunuz. Çünkü aynı kitap ifadesi kuranda geçer. Yanlış hatırlamıyorsam bakarada olsa gerek. İyide daha nüzulü bitmemiş bir kitap için neden kitap denmiş ki. Yani Allah geleceği bildiği için mi yoksa başka anlamda kullandığı için mi kitap kelimesi kullanıldı? Açıkçası bu konuda hiç kimsenin olay tam budur diyecek fikri yok bilgisi de yok. Sadece kitap derken yaşanılan hayatı kast ettikleri anlaşılıyor. Veya lev-hi mahfuz anlaşılıyor. Ama en doğru gibi duranı, selam kavramında bütünleşen barış ortamıdır. Yani kişilerin ergen olup ölümüne kadar olan süreçteki davranışları bir kitap olarak ele alınıyor.

    Bu açıdan bakınca mantıklı gibi duruyor.

    Tahrif edilme ise barış ortamını bozma, barışı arayanları ise kendi çıkarlarına yönlendirme olarak anlaşılabilir. ÖZellikle yahudilerde ise gerçekten bir yanlış yazma var. Çünkü Allah'ın emirleri ile muhatap olmak isteyen bazıları onlardan bir şey danışınca kendilerine göre yazılmış bir yazı veya emir neyse onu veriyorlar. Bir ayette onlar elleriyle ne yazdıklarını bilseler türünden ifade var. İşte bu ifade o yazımın karşılığıdır.

    Ancak asıl konu necm sresinin meaili yazmışsın ki tam da benim uzmanlık alanım. ÖZellikle bu surede yazılanlar benim ömrümü aldı desem yeridir. Ancak ilginç olan ne biliyor musun? Ben Allah'I anlamak istediğimde yıllarca notlar aldım. O notların sonucu ilk oku emrini anlamaya çalıştım. VE bir gün baktım ki notlarımın aynısı ayetlerde de geçiyor. İşte o zaman mantık yapısının doru olduğunu anladım. VE geliştirdim.

    Şimdi seninle onları kısaca paylaşacağım.

    8 - Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı.
    Bu saheden öncesini yazman lazım. Sahne Resulün hiradaki anlarına aittir. Yani ilk oku ayeti gelmeden öncesine ait. Resul sürekli olarak gözlerini semaya dikmiş bir şeyler bekliyor ama ne kendisi de bilmiyor. Sonra cebrail ufukta görünüyor. İşte bu ayet sonraki sahneye ait. İlk yazdıklarım yorum değil çeşitli ayetlere dağılmış olayla ilgili durumlardır.

    9 - Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.
    Buradaki sahne artık cebrail hira mağarasına girmiş durumdadır. İşte bu sırada resul yavaş yavaş korku ve heyecwn içinde ama ne yapacağını bilmiyor daha.

    10 - (Allah), kuluna verdiği vahyi verdi.
    İşte oku ayet burada geliyor.Ama oku ayeti nasıl bir şey? öyle bildiğimiz kitap okuma veya bir yazı okuma değil.

    11 - Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.
    Okuduğu şey aslında yaşadığı ve gerçeklerin üstünde bir gerçek olan levh-i mahfuzdur. İlk defa bir insan bu kitabı açık bir şekilde okuyor. Ve her şeyi ile okuduklarına ikna oluyor.

    12 - Onun gördükleri hakkında şimdi kendisi ile tartışacak mısınız.
    BU görme konusu ise miraca dair olan bir bölüm. Hani İsra suresinde kulumuz Muhammedi götürdük denilen diye cevam eden ve sonrası çoğunlukla zan veya tahminle giden miraç hadisesi var ya işte o olay. Yani ilk oku emri aslında 1. miraç. Bizim miraç diye bildiğimiz ise 2. miraç tır. İşte bu ayet 2. miraç üzerine iniyor.

    13 - Andolsun onu bir kez daha görmüştü.
    Bu ayette de ilk oku ayetine vurgu yapılıyor.

    14 - Sidretü'l- Müntehâ'nın yanında.
    VArlık alemi ve yokluk alemi yani cennet - cehennem aleminin sınırı olan yerin adı sidretül münteha.

    15 - Ki Cennetü'l- Me'vâ onun yanındadır.
    Cennet bu sınırın ötesindedir.

    16 - Sidre'yi kaplayan kaplıyordu.
    Burasının ne olduğunu bilmiyorum
    17 - (Peygamberin) gözü şaşmadı ve sınırı aşmadı.
    Gördüğü her şey onun gerçeklik algısının tam birebir aynısıydı. Yani gerçeğin ta kendisi. Ama dünya alemine göre farklı olabilir.

    18 - Andolsun ki o, Rabbinin âyetlerinden en büyüğünü gördü.
    İşte burası: Muhammedin (sav) hiç bir insanın daha önce ve sonra muhatap gidemediği bir yer olan yere gitmiş ve orada Allah'ın kudretini bizzat görmüştür.

    Bu iddia İslam tarihinde herhalde ilk defa tarafımdan yapılmaktadır.
    Varsa da daha önce ben duymadım.

    Umarım konuyu anlamana yardımcı olur.


    Video yorumunda kağıda yazılmadan bahsedilmiş. Bunu daha önce hiç fark etmemiştim. Üst satırlarda yazdığım şeyin gelenekselleşmiş halini görüyorsunuz. Yani kitabı tahrif ettiklerini, Allah'ın kuralları ile amel etmek istediklerinde hahamların onlara yazılı bir belge verdiklerini yazmıştım. İşte bu dua ve kağıdın kökeni oraya gitse gerek. Bir anlamda tahrif edilmeyi adamlar farkında olmadan gelenek ve aslında itiraf etmişler.

    Peki bu hahamlar kimler sizce?

    Hani Musa tur a çıktığında buzağı yapan bir adam vardı ya. O adamla ne ilişkisi olabilir bu kabilenin?




  • sbaturkey.blogspot.com
    Ful Özet Listesi
    http://sbaturkey.blogspot.com/p/loading.html?m=1


    @esoes12

    bu linkteki yazıları bi oku. Ardından enok kitabındaki bilgilerle karşılaştır. O kadar çok benzerlik bulacaksın ki.

    Enok kitabı okuduğum kadarıyla resmen galaktik bir savaş sonucu yere inen bazı teknolojisi çok gelişmiç medeniyete ait insanları veya insan formunda olan canlıları anlatmaktadır. Enok un göğe çekilmesi ise bir şekilde bir gemi veya ışınlanma ile galaktik merkeze tekrar gitmesi olarak görülebilir. Zaten yahudilikteki tanrı kavramını incelerseniz bizim Allah kavramımızla oturmaz. onların tanrı dedikleri işte bu galaktik federasyondan savaşlarından gelen yaratıklardır.




  • Enoch kitabında şu ana kadar okuduklarım ilginç olsa da fantastikten öteye geçemiyordu taki şu maddeye kadar:

    77. Bölüm:
    12. Uriel bana başka bir yasa daha gösterdi: Güneş’ten Ay’a ışık aktarıldığında, ışık onun yalnızca
    bir tarafına gönderilir.

    Bu cümle net bir bilimsel gerçeklik değil midir? Ayın ışığının güneşten kaynaklandığını ve o ışığın ayın yalnızca bir tarafına vurduğunu söylemek insanlık için çok erken değil miydi? Nasıl bilebilir ki 2000 küsür seneden önce yaşamış Yahudiler bu bilgiyi?

    Bu cümlenin orjinali bu mu yoksa kasıtlı bir çeviri mi var acaba merak ettim. Bir sürü hata var çünkü bilim ile çelişen, böyle bir ifadenin olması çok garip.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Ben bu konuda doğru bilgiye sahip değilim. Elbette bu kitapta anlatılanların hepten doğru yada yanlış olması mümkün değil. Güzel bir yeri yakalamışsınız Hem ayın güneşten ışık aldığını hem de bir yüzünün karanlık kaldığının anlatılması olabilir bu ayet
    İşte belki de uriel dediği bir uzaylı ya da bir melek. Bundan dolayı din konusunda ben emin olamıyorum.
    Belki de dinler uzaylıların insanı kullanma veya geliştirme için uydurdukları şeylerdir. Yada belki de gerçekten Allah vardır
    Bir de biz basılı kaynaklardan yararlanıyoruz hangisi doğru hangisi yanlış anlamamız da zor belki bilerek yaks çevrilmiştir. Olabilir.
    Ancak fantastik demişsiniz orada anlatılan olayların hepten tutarsız masallar olduğunu da düşünmüyorum Muhakkak bir kaynağı olması lazım siz buna din dersiniz ben uzaylı derim başkası halüsinasyon der.
    Halüsinasyon bile olsa böyle bir uydurma bence mümkün değildir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Tamamının tutarsız masallar olması imkansız, ben inanan bir adamım unuttun galiba Ancak çok iyi biliyoruz ki bu Yahudiler ilginç bir millet, atmasyonu da iyi beceriyorlar. Bazı yerlerde tasvirler gerçekliğe dönüşmüş gibi duruyor, yılın 364 gün olduğunu iddia etmesi de net çelişki tabi. Ancak o madde bilemeyecekleri bir bilimsel bilgi içeriyor, eğer bir hile yoksa çeviride falan.

    Bununla beraber eğer uzaylıları ABD'nin bilinçaltımıza yerleştirdiği gibi değil de insandan farklı irade sahibi zeki varlık olarak tanımlarsak ben zaten melek ve şeytanın uzaylı olduğunu düşünürüm. Kur'an da anlatılana göre ucu çok açık konulardır bunlar, geçmişten gelenlerin tanımlarına göre değil de 2000li yılların aklı ile bakarsak meleğin iradesiz bir varlık olmadığını düşünebiliriz. İnsana secde etti diye ve Kur'ana göre Allah'ın emrini yerine getiriyor diye onları bir yazılım gibi algılıyoruz ancak belki de bize çok az anlatıldığı için bu tefsiri yapıyoruz.

    Okumaya devam edeyim bakalım, senin dediğin yere gelmedim belliki.




  • İlahi kudretin anlaşılması halinde metalin şekli mahiyet kazanır. Yani ilahi kudret kitabında andersenden masallar yazsaydı esasen yanlış da yapmazdı ama o bi fırsat tanımış gibi duruyor.

    Zatına karşı mevcudiyeti gereği insan ilah tarafından ilah olma cezası ile ve haliyle bunu yüzüne gözüne bulaştırma haliyle cezalı gibi duruyor.

    Bazıları bunu becerebilir zira en başından beri ilahi güçle anlaşmalıdır bazıları ise mukallit olarak kalır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Enoch kitabında şu ana kadar okuduklarım ilginç olsa da fantastikten öteye geçemiyordu taki şu maddeye kadar:

    77. Bölüm:
    12. Uriel bana başka bir yasa daha gösterdi: Güneş’ten Ay’a ışık aktarıldığında, ışık onun yalnızca
    bir tarafına gönderilir.

    Bu cümle net bir bilimsel gerçeklik değil midir? Ayın ışığının güneşten kaynaklandığını ve o ışığın ayın yalnızca bir tarafına vurduğunu söylemek insanlık için çok erken değil miydi? Nasıl bilebilir ki 2000 küsür seneden önce yaşamış Yahudiler bu bilgiyi?

    Bu cümlenin orjinali bu mu yoksa kasıtlı bir çeviri mi var acaba merak ettim. Bir sürü hata var çünkü bilim ile çelişen, böyle bir ifadenin olması çok garip.
    bilimsel değildir. Sen ışığın sadece doğrusal kısmına göre yorum yapıyorsun. Ama yanal ışıklarda vardır. Asıl görme olayını sağlayan onlardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Tamamının tutarsız masallar olması imkansız, ben inanan bir adamım unuttun galiba Ancak çok iyi biliyoruz ki bu Yahudiler ilginç bir millet, atmasyonu da iyi beceriyorlar. Bazı yerlerde tasvirler gerçekliğe dönüşmüş gibi duruyor, yılın 364 gün olduğunu iddia etmesi de net çelişki tabi. Ancak o madde bilemeyecekleri bir bilimsel bilgi içeriyor, eğer bir hile yoksa çeviride falan.

    Bununla beraber eğer uzaylıları ABD'nin bilinçaltımıza yerleştirdiği gibi değil de insandan farklı irade sahibi zeki varlık olarak tanımlarsak ben zaten melek ve şeytanın uzaylı olduğunu düşünürüm. Kur'an da anlatılana göre ucu çok açık konulardır bunlar, geçmişten gelenlerin tanımlarına göre değil de 2000li yılların aklı ile bakarsak meleğin iradesiz bir varlık olmadığını düşünebiliriz. İnsana secde etti diye ve Kur'ana göre Allah'ın emrini yerine getiriyor diye onları bir yazılım gibi algılıyoruz ancak belki de bize çok az anlatıldığı için bu tefsiri yapıyoruz.

    Okumaya devam edeyim bakalım, senin dediğin yere gelmedim belliki.
    Şeytan bir varlık değildir. Onun türkçesi kötülüktür. Kötülüğü yapan şeytan sıfatını alır. İblisle karıştırma

    Birde melek dediğin olayda zaten güçlü kuvvetli bilgisi çok fazla anlamında meleke dediğimiz bir olay var. Mesela bir futbolcunun ayağında ki maharete meleke alarak tanımlanır.

    meleklerin iradesi tabii ki var. Ama bizden farkı, Allah'ın ilmine ve kudretine net bir şekilde şahittirler. İradelerini şaşmaz biçimde zaten bu yönde kullandıkları için sanki iradesiz miş gibi anlaşılır. Yani onlar bile bile irade sahibiyim deyip hata yapmazlar.




  • combaba C kullanıcısına yanıt
    Ay’ın her iki yüzü de eşit miktarda güneş görüyor bu yüzden “Ay’ın bir yüzünün karanlık olduğu” doğru değil. Ancak Ay’ın kendi etrafındaki ve dünya etrafındaki dönüş süresi aynı olduğu için dünyadan bakıldığında hep aynı yüzü görünüyor.

    Bilimsel olan bu. Tek yüzü geçen cümle yorum olduğunu aslında gösteriyor, dünyadan hep aynı yüz görüldüğü için o tarz bir açıklama yapmış olması muhtemel o sözleri kim söylemişse artık.

    İlginç bir ifade yine de güneşin aya ışığını verdiğini bilmesi. Antik yunan veya başka medeniyet var mı acaba, ayın ışığının kaynağının güneş olduğunu iddia eden. Bir sürü yanlış ifade varken bu ifadenin olması şaşırttı beni.
  • combaba C kullanıcısına yanıt
    Sen de farklı algılayanlardansın demek şeytan melek iblis kelimelerini, üzerinde çok düşünmedim şu ana kadar açıkçası, şeytandan bizi yoldan çıkarmaya çalışan varlığı, melekten Allah'ın emirlerini yerine getiren varlığı anlıyorum herkes gibi. Ancak düşünüldüğünde İblis özel olarak seçilen bir isim gibi iken şeytan daha genel bir ifade, ayetleri incelemem lazım dediğin tutarlı görünüyor.

    Sen Enoch un kitabını okudun galiba. İlgimi çeken kısımları olmaya başladı, senin düşüncen var mı Enoch ile ilgili?
  • Kuran da Ebu Bekir döneminde kitap haline getirilmişti.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    Sen de farklı algılayanlardansın demek şeytan melek iblis kelimelerini, üzerinde çok düşünmedim şu ana kadar açıkçası, şeytandan bizi yoldan çıkarmaya çalışan varlığı, melekten Allah'ın emirlerini yerine getiren varlığı anlıyorum herkes gibi. Ancak düşünüldüğünde İblis özel olarak seçilen bir isim gibi iken şeytan daha genel bir ifade, ayetleri incelemem lazım dediğin tutarlı görünüyor.

    Sen Enoch un kitabını okudun galiba. İlgimi çeken kısımları olmaya başladı, senin düşüncen var mı Enoch ile ilgili?
    bitirmedim daha. Ama galaktik medeniyetle ilgili olduğunu düşünüyorum. İşin burası insanlardan uzak tutulan bir bilgi. Sanırım bizim neslimiz bunu öğrenecek bir şekilde.
  • combaba C kullanıcısına yanıt
    İlkel ilk çağ insanları boş kaldıkça yukarıdan birilerinin geldiğini hayal edip mi kurguladılar yoksa Allah'tan gelenleri mi zaman içerisinde değiştirip bu hale getirdiler tespit etmek zor. Ancak bu hikayelerin ortak noktası bir şekilde uzaylılara/insan dışı bilinçli varlıklara çıkacak yorumların yapılabilmesi, bu da benim hep ilgimi çekmiştir. Aztek,İnka kültüründe bile var halbuki hiç bu kıta ile bağları yok o insanların.

    Ben bitirdim bugün ve tahminimce tek kişinin yazdığı bir kitap değil, eklemeler, çıkarmalar yapılmış izlenimi verdi bana. Sonlara doğru bir ilahi kitap izlenimi veren 2-3 bölüm bile var gibi duruyor, daha derinlemesine incelemem lazım sonucuna vardım. Bu Yahudiler ilginç bir millet, tarihleri de öyle görünüyor. Tüm ortadoğudan birşeyler almışlar ve hiç bir zaman yok olmamışlar, kendileri hariç tamamı yok oldu halbuki.

    Bizim neslimizin öğrenmesini sandığın husus nedir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: torlofan

    İlkel ilk çağ insanları boş kaldıkça yukarıdan birilerinin geldiğini hayal edip mi kurguladılar yoksa Allah'tan gelenleri mi zaman içerisinde değiştirip bu hale getirdiler tespit etmek zor. Ancak bu hikayelerin ortak noktası bir şekilde uzaylılara/insan dışı bilinçli varlıklara çıkacak yorumların yapılabilmesi, bu da benim hep ilgimi çekmiştir. Aztek,İnka kültüründe bile var halbuki hiç bu kıta ile bağları yok o insanların.

    Ben bitirdim bugün ve tahminimce tek kişinin yazdığı bir kitap değil, eklemeler, çıkarmalar yapılmış izlenimi verdi bana. Sonlara doğru bir ilahi kitap izlenimi veren 2-3 bölüm bile var gibi duruyor, daha derinlemesine incelemem lazım sonucuna vardım. Bu Yahudiler ilginç bir millet, tarihleri de öyle görünüyor. Tüm ortadoğudan birşeyler almışlar ve hiç bir zaman yok olmamışlar, kendileri hariç tamamı yok oldu halbuki.

    Bizim neslimizin öğrenmesini sandığın husus nedir?
    sbaturkey.blogspot.com
    Ful Özet Listesi
    http://sbaturkey.blogspot.com/p/loading.html?m=1

    okumadın galiba

    gerçi bende 3 günde falan okumuştum.




  • combaba C kullanıcısına yanıt
    biraz okudum. ara ara okurum yine, ilginç iddialar var gibi.
  • torlofan T kullanıcısına yanıt
    Okumadım. Ama bir sürü bilimsel çelişki var dedin. Eğer öyleyse içinden bu güneş ay mevzusunu mucize olarak görmek bence yanlış. Bir sürü sallamış biri tutmuş olabilir.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ben Kur'an dan mucize çıkmaz diyen bir Müslümanım. Mucize mi var dedim hayır. Enoch artık her kim ise böyle bir ifade kullandığını ve bunun kaynağının kendisi olmasının ilginç olacağını belirttim. Sallamış tutmuş demek kolay olanı. Neye dayanarak böyle bir şey söyleyebiliriz ki.. Elimizde ilginç bir metin var sadece. Eskilerin masalı mı yoksa başka birşey mi bilemeyiz. Ancak anlatımı uzaylıları andırıyor gerçekten, aşırı abartılmış bir şekilde gökten gelen birilerinin hikayesi gibi, Uriel öğretti diye başlıyor o ifade de. Uriel de gökten inen meleklerden birisi. Kitabı okumanı tavsiye ederim pdf si var nette. Çok uzun değil açıkçası 3-4 saatte bitirdim herhalde.
  • Ya da böyle bi kitap kurmak gerekliyse bunu neden Hz.İsa yapmadı?Havarileri de olsa Hz.İsa asıl vahiy elçisi olduğu için onun yazması gerekmez miydi

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Mantıklı cevap bekleniyor ...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: doyourenouncesatan

    Ya da böyle bi kitap kurmak gerekliyse bunu neden Hz.İsa yapmadı?Havarileri de olsa Hz.İsa asıl vahiy elçisi olduğu için onun yazması gerekmez miydi
    kuranı bile Hz. Muhammet yazmamıştır ki! İncili Hz. İsa yazmış olsun. Peygamberlerin yazdığı hiç bir kitapta yoktur zaten.
  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.