Şimdi Ara

İnanılmaz değişim sürecim ve konu dışını bırakıyorum

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
28
Cevap
5
Favori
1.588
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
10 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yazı uzun oldu ama özellikle sosyal fobisi olan ve hayata küsmüş artık çözüm dahi aramayan arkadaşlar okursanız işinize yarayacaktır.

    21 yaşında diş hekimliği öğrencisi ve kekemeliği yüzünden hayatını kendine uzun bir dönem zindan etmiş, sosyal ilişki kurmayı başaramamış ve şimdiye kadar hayatının neresinde canı yansa kaçmayı tercih etmiş biri olarak nasıl bir değişim sürecinden geçtiğimi ve nasıl bir dönüm noktasında bulunduğumu yazıyorum.

    Tüm bunlardan dolayı artık canımdan usandığım bir dönemdi. Hayatı bırakmıştım. Ne kitap okuyor, ne film izliyor, ne de anlamlı bir iş yapmak için çabalıyordum. Ha bire "ama ben de haklıyım" diyerek kendimi kandırmaktan başka içimi rahatlatamıyordum -ki rahatlatmış da sayılmıyordum. Velhasıl depresyondaydım, hayatım elimden kayıyordu ve kekemeliğimi daha önce gittiğim iki kursa rağmen geçirememiştim. (Aldıkları paralar nasıl helal olacak bilemiyorum artık.)

    Tam bu durumlar ailemi de gereğinden fazla rahatsız etmeye başlamıştı ki Mersin de bir terapist ve beraberinde çalışan bir psikolog kardeşi ile telefonda görüşmüşlerdi. Haziran ayı için anlaşmışlardı. 6 bin lira terapi ücreti + konaklama masraflarıyla birlikte 8-9 bin lirayı gözden çıkarmıştık artık. Malum pandemi dolayısıyla haziran ayında başlayacak olan terapinin ilk günü 7 temmuz salı gününe ertelenmişti.

    Ve terapiye başladık. Daha ilk günden canım öyle yandı ki o an terapiyi bırakma kararı aldım. Bu kadar acıya ilk günden dayanamazdım. Fakat özellikle babam ve annemin o anki üzüntülerine de dayanamazdım. Terapistimin aileme söylediğine göre umutsuz vaka olarak değerlendirilmiştim ama doğal olarak benim bundan haberim olmayacaktı. İlk gün pek bir şey yapmadan geçti.

    İkinci güne direkt olarak psikolog ile başladım. Hayatımda daha ne kadar psikolog görürüm bilemem ama eminim Mahmut hoca gibisine bir daha zor rastlarım. Her konuşması insana ayrı bir pencere açıyor, ayrı bir nitelik aşılıyor. Kendisi duruşundan emin ve bir insanın hayatını degiştirmesinde önemli ölçüde pay sahibi oldacağının bilincinde.

    Her gün psikolog terapisinden sonra asıl olay başlıyor. Mersin sahil kenarına geçiyoruz ve orada oturan gençlerin yanına giderek "Merhaba, ben uğur, kekemelik terapisinden geliyorum, size bir sayfa kitap okuyabilir miyim" diyoruz. Bu benim için oldukça zor bir iş. Ekmek almaya bile gitmeyen ben hiç tanımadığım insanlara kitap okuyacağım. Üstelik bile isteye kekeleyerek. Hatta eskisinden daha çok kekeleyerek. Ve başlıyoruz:

    İLK SAHİL ÇALIŞMAM (başlarken) :

    Heyecan: 9/10
    Kaygı: 9/10
    Utanma: 8/10
    Üzüntü: 4/10
    Korku: 8/10


    İlk çalışmalarda sahilde özellikle grup halinde oturan ve kızların yoğunlukta olduğu yerlere gidiyoruz ve hoca bir süre sonra yanımdan ayrılıyor ve sohbet etmeye başlıyorum. Yine aynı gün sonlara doğru artık hocam bana gitmem gereken yeri gösteriyor ve daha fazla kekelememi istiyor, gidiyorum ve daha fazla kekelemeye, daha fazla uzatmaya çalışıyorum. Ve tüm bunlar olurken ailem beni arkada izliyor.

    İLK SAHİL ÇALIŞMAM (sonunda)

    Heyecan: 5/10
    Kaygı: 4/10
    Utanma: 3/10
    Üzüntü: 1/10
    Korku: 3/10


    Veee geliyoruz köprüde bağırma çalışmalarına. Böyle bir çalışma yapacağımdan haberim yok. Forum Mersin'in köprüsünün üstüne çıkıyoruz, diğer kekeme arkadaşlarla araya mesafe koyarak karşı karşıya duruyoruz ve önümüzde gelip geçen insanların bize bakışlarına aldırmadan kekeleyerek birbirimize herhangi bir kelime bağırıyoruz. Böyle bir çalışmanın varlığını köprünün üstüne çıktıktan sonra öğrendim. Stadyumda bile bağıramayan ben, sakince gelip geçen insanların ortasında bağıracaktım. Üstelik ailemde bana eşlik edecekti. Kendi durumuma mı yanayım, onları bu halde görmeye dayanamıyor olmama mı yanayım. Hayalimde dahi canlandıramayacağım bir olay ve başlıyoruz.

    İLK BAĞIRMA ÇALIŞMAM (başlarken)

    Heyecan: 10/10
    Kaygı: 10/10
    Utanma: 10/10
    Üzüntü: 8/10
    Korku: 9/10


    Yalnız değilim, annem, babam, kardeşlerim de benimle beraber bağırıyor ama umrumda mı benim. Yer yarılsa içine girerim deyimindeki o hissiyatı iliklerime kadar yaşadım. Hele "armut" kelimesinde. Çıkmıyor ulan bir türlü ne yapsam olmuyor. 10 dk ya kadar sadece bir "armut" çıkarabilmek için uğraştım. Annem geliyor bana telkin ediyor, gelip geçen insanlar bana bakıyor. Canımın bu kadar yandığı bir başka gün daha hatırlamıyorum. Bırakıp gitmek istiyorum hocam beni tutuyor. Allahım, o an neler yaşadım yav sadece bir kelime çıkarıcam çok bir sey değil. Kafamı eğiyorum hocam kaldırıyor, kelimeyi söylüyorum fakat sesim çıkmıyor, sinirleniyorum, kızarıyorum, korkuyorum, heyecanlanıyorum, utanıyorum yaşayabileceğim bilumum tüm duyguları dibine kadar yaşıyorum. Ulan hadi işte bitsin gidelim. Hemen biter mi peki? EN AZ BİR SAAT!!! Yuh ulan sonu gelmez ki bu bir saatin???

    İLK BAĞIRMA ÇALIŞMAM (sonunda)

    Heyecan: 5/10
    Kaygı: 5/10
    Utanma: 5/10
    Üzüntü: 3/10
    Korku: 4/10


    İlk gün bitiyor. Umutsuz vaka olmadığım anlaşılıyor ancak terapinin bir hafta daha uzatılabileceği söz konusu. Fakat hocamın bu durumun peşini bırakacağı yok beni ilk hafta da iyileştirme çabası içinde. Ertesi gün sahil çalışmalarına yine hocamla başlıyoruz, yine özellikle kızların olduğu gruplara yoğunlaşıyoruz fakat bir süre sonra hocam gidiyor ve yalnız başıma kalıyorum. Artık gideceğim grubu kendim belirliyorum ve kitap okumaktan ziyade sohbet konusu açma peşindeyim. Köprüde çalışmalar ilk gün olduğu kadar acıtmıyor. Hatta hiç acıtmamaya başladı. İnsanlara aldırmaz oluyorum. Bir an "nevşehir" kelimesini söylemeye çalıştım. Uzatıyorum ne ne nnne nee nen nenen neee... Geçerken "ney değil zurna" diyip geçti birisi o anki duyguyla "NE NE NEVŞEHİR" diye hiç yapmadığım kadar yüksek bağırdım. Eminim kendisine bağırdığımı anlamıştır.

    Bu arada psikolog ile konuşmalara devam ediyoruz. Sanki elinde bir sihirli değnek varmış gibi o anki duygu durumumu, hayata bakış açımı inanılmaz bir şekilde değiştiriyor, bende yep yeni ufuklar açıyor.

    Geliyoruz son çalışma gününe. Hocam bana sahile git, sohbet konusu aç, uzatabildiğin kadar hem muhabbeti hem de kekemeliğini uzat, BEN GELMİYORUM diyor. Haydiiiiii.

    SON GÜN SAHİL ÇALIŞMAM (başlarken)

    Heyecan: 3/10
    Kaygı: 1/10
    Utanma: yok
    Üzüntü: yok
    Korku: yok


    Garip bir şekilde gayet rahatım. Gidiyorum insanların yanına, bana cevabı uzun olacak 3 soru sormalarını istiyorum sonra konu konuyu açıyor onlar soruyor ben cevaplıyorum, bazen ben onlara soruyorum. Konuştukça ağırlığımı hissediyorum, hayatı yaşadığımın farkına varıyorum. Özellikle tam 35 dk boyunca sıkılmadan benimle konuşan Urfada İngilizce okuyan Büşra ve Peline buradan hoş sohbetleri için tekrar teşekkürlerimi iletiyorum.

    SON GÜN SAHİL ÇALIŞMAM (sonunda):

    Heyecan: 1/10
    Kaygı: yok
    Utanma: yok
    Üzüntü: yok
    Korku: yok


    Köprü çalışması artık benim için sahilden daha kolay olduğu için hoca yapmama gerek görmüyor. Akşam kardeşlerimi alarak sahilde bağırma çalışması yapmamı istiyor. Akşam vakti Mersin sahili tıklım tıklım, ve açık hava konseri var. Buna rağmen:

    SON GÜN BAĞIRMA ÇALIŞMASI (başlarken)

    Heyecan: 2/10
    Kaygı: yok
    Utanma: yok
    Üzüntü: yok
    Korku: yok


    Önümüzden daha fazla insan geçiyor. Üstelik etrafımızda oturan insanlar da var. "UMRUMDA DEĞİL" Kekeliyorum, uzattıkça uzatıyorum, bana bakıp geçiyorlar ama umrumda değil. Rahatsız olsalardı söylerlerdi.

    SON GÜN BAĞIRMA ÇALIŞMASI (sonunda)

    Heyecan: 1/10
    Kaygı: yok
    Utanma: yok
    Üzüntü: yok
    Korku: yok


    Ve işte bugüne geldik. Şimdi Kayseriye doğru gidiyorum. Tüm bunları bu otobüs yolculuğunda yazıyorum. Buraya kadar okuduysanız değişimime tanıklık ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir hafta öncesinde bakkala ekmek almaya bile gidemeyen ben, şimdi hiç tanımadığım insanlarla oturup sohbet ediyorum, arkadaşlarımı akrabalarımı arıyorum... Sosyal fobim sıfırlandı diyebilirim. Fakat yine de bu çalışmalara yoğun bir şekilde Kayseride devam etmem lazım. Terapistlerimle bir hafta boyunca görüntülü konuşucam. Sonra bir yıl boyunca takip edecekler beni onlara rapor vericem.

    Velhasıl arkadaşlar ben değiştim. Hemde çok değiştim. Liseden bu yana boşluklarda yaşayan, sosyal bir ilişki kuramayan, insanlardan kaçabildiği kadar kaçmaya çalışan, ve kaçtıkça bir önceki durumundan daha da perişan olan, en güzel yıllarını heba etmek üzere olan ben bile değiştim. Şimdi hayat daha güzel geliyor, ne yaşamaktan ne ölmekten korkuyorum. Yeni şeyler denemek, tecrübe etmek için içimde karşı koyamadığım müthiş bir his var. Gelecekte kendimi daha iyi ve önemli yerlerde hayal edebiliyorum. Hayata daha başka bakıyorum, sevimli olan her şeyi eskisinden daha çok seviyorum.

    Ve tüm bu güzel duygulara çocukluğumdan yıllar sonra yeniden kavuşmamı sağlayan VEYSEL KIZILBOĞA ve MAHMUT KIZILBOĞA ya edebildiğim kadar çok teşekkür ediyorum.



    Uzun zamandır girmiyordum zaten, artık konu dışını bırakıyorum. Kendinize iyi bakın. Ama gerçek anlamıyla iyi bakın. Ve gönül rahatlığıyla diyebiliyorum ki, canınızı yakan her şeyin üstesinden gelmeye çalışın ve asla KAÇMAYIN Bunu umutsuz vaka olan ben bile başardıysam eminim siz de başaracaksınız.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-A112A26DD -- 11 Temmuz 2020; 20:47:17 >
    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >







  • Burayı gözünüzde niye büyütüyorsunuz onu anlamıyorum bırakmak falan. Site altı üstü işte arada girip geyik yapar çıkarsın, işin olunca girersin vs.

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Guest-1F943E7C5

    Burayı gözünüzde niye büyütüyorsunuz onu anlamıyorum bırakmak falan. Site altı üstü işte arada girip geyik yapar çıkarsın, işin olunca girersin vs.

    Çok gergin bir ortam burası.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • O kadar haklisin ki..


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tebrik ederim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: r.H

    Tebrik ederim.
    Teşekkür ederim hocam

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Bi adamin konuşmasiyla nasil bu kadar etkileniyorsun?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: EnergyHill

    Bi adamin konuşmasiyla nasil bu kadar etkileniyorsun?
    Adam hangi durumda ne yapacağını, ne konuşması gerektiğini iyi bilen biri. Benim için çok iyi bi rol model oldu

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Yazınızın tamamını sıkılmadan okudum. Gerçekten sizin adınıza sevindim. Umarım bir daha aynı duyguları yaşamazsınız. Ben sağlıklı bir birey olarak konu dışındaki arkadaşları gördükçe o kadar üzülüyorum ki iyileşen birini görmek bu anlamda gerçekten güzel. Ama forumu bırakmanız konusunu anlayamadım. Konuda kalarak buradaki arkadaşlara da bir faydanız dokunmaz mı ki?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yazınızı tek nefeste okudum. Bana hikayeniz Sol Ayağım adlı romanı anımsattı. Hayatınızdaki herşey gönlünüzce olsun. Allah hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda nasip etsin. Allaha emanet olun.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kısaca korkularınızla yüzleşin. Bu arada iyi reklam yapmışsın gözümden kaçmadı değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Keee keee ke me mi mi ssin kaaan ka ka kan kaaa



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cristianman -- 12 Temmuz 2020; 1:59:41 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Daha iyi olmana sevindim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 8 senedir her gün foruma girerim. Ama nedense bu konu dışı sarmadı beni. Popüler konular çıkmasa salardım forumu sanırım.

    En çok otomobil, ülke, sıcak fırsatlar, Fenerbahçe ve popüler konulara giriyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: trkgncr

    Yazınızın tamamını sıkılmadan okudum. Gerçekten sizin adınıza sevindim. Umarım bir daha aynı duyguları yaşamazsınız. Ben sağlıklı bir birey olarak konu dışındaki arkadaşları gördükçe o kadar üzülüyorum ki iyileşen birini görmek bu anlamda gerçekten güzel. Ama forumu bırakmanız konusunu anlayamadım. Konuda kalarak buradaki arkadaşlara da bir faydanız dokunmaz mı ki?
    Teşekkür ederim hocam. Konu dışı polemiklerle dolu bir yer oldu, en azından 2 yıl önceki hali kalmadı. Gırgır, şamata için girerdim artık girmenin çok bir manası yok.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hilal Bıyıklı Bozkurt

    Yazınızı tek nefeste okudum. Bana hikayeniz Sol Ayağım adlı romanı anımsattı. Hayatınızdaki herşey gönlünüzce olsun. Allah hastalara şifa, dertlilere deva, borçlulara eda nasip etsin. Allaha emanet olun.
    Çok teşekkür ederim hocam siz de Allaha emanet olun

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Theonewithoutlife

    Bu mesaj silindi.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.