Şimdi Ara

İnanılmaz Aşk Hikayemi Anlatıyorum |Kalbi Olan Girmesin|

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
48
Cevap
1
Favori
1.290
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Tahmin edebileceğiniz üzere bir kız ve erkek arasında geçiyor bu hikaye. Erkek olan benim.

    Olaylar üniversitenin son senesine girmeden önceki yazda geçiyor. Kızın adı Simge. Siyah saçlı, güzel gözlü bir kızdı. Yüzü aydan bile daha aydınlık, güvenilir ve çok tatlıydı. Onunla konuşmak bile benim için olağanüstü bir olaydı. Asosyal filan değildim, o zamana kadar 9-10 ayrı kızla çıkmışımdır. Ama ondan ilk gördüğüm andan itibaren etkilenmiştim. Bu yüzden konuşurken bile zorlanıyor, yanlış bir şey olacak da onu kaybedeceğim diye korkuyordum. Daha onla konuşamadığım zamanlar onun bölümünden biriyle arkadaş olmuştum ve sırf onun çıkışlarını yakalayabilmek için o kişiyle çok samimi olmuştum (kızla tanıştıktan sonra o arkadaşla bir daha görüşmedik). Başlarda sadece bakışma şeklindeydi. Ama onun sadece ben baktığım için baktığına yemin edebilirim. Herhalde o büyük tesadüf olmasaydı asla da konuşamayacaktık. Kızla sürekli bakıştım yeri geldi onun takıldığı yerlere gittim. Tüm arkadaşlarım biliyordu bu durumu kızı bir yerde görseler hemen arıyorlardı, ben de koşarak oraya geliyordum. Aslında onu görmek bile bana yetiyordu. Ona "aşkım" diyebilmek ise paha biçilemez bir şeymiş gibi düşünüyordum. Sonunda dayanamayıp kızı facebookta eklemeye karar verdim. Çoğu ergen bilmez, facebook eskiden daha elit bir yerdi. Arkadaş listesi 3 haneli olanlar bile nadirdi. Çoğunluk gerçekten arkadaş olduklarıyla iletişim kurmak için kullanırdı facebook'u. Haliyle kız beni kabul etmedi. O zaman bunu o kadar sağlıklı düşünememiş ve ciddi anlamda bunalıma girmiştim. Daha kıza teklif etmeden reddedilmiş gibi hissediyordum. Uzun süre kızın yüzüne bakamadım, bakmamakta da kararlıydım. Hatta sırf unutmak için bir başkasıyla çıktım. Ortalama hatta belki ortalamanın biraz altında bir kızdı. Hoşlanmıyordum bile ama kafamı dağıtmam lazımdı. Onun bana kesik olduğunu bildiğimden hemen teklif etmiştim. O kızın adı arzuydu ama hikayede hiçbir rolü yok. İsmini unutsanız da olur.



    Devamı gelecek...







  • Her neyse buraları çok uzatmıyorum. Biz arkadaşlarla worms oyununa bayılırdık. Worms World Party. Haftada en az bir kere üniversiteden birileriyle oynardık. Telefonlar da hazırda olur, önemli anlarda karşıyı arayıp gıcık ederdik. O gün dörtlü oynuyorduk. Yaz olduğu için benim arkadaşların çoğu gitmişti sadece mert kalmıştı. Ben mert ve mert'in arkadaşı cem (ya 1 ya da 2 kere görmüşümdür hiç tanışıklığım yok) bir de merve diye bir arkadaşı. Merve'yi hayatım boyunca görmemiştim. Neyse oynarken yine güzel bir vuruşun ardından hemen merve'yi arayıp gıcıklığı vermem gerekti. Aradım merve açtı. O kısa görüşmenin ortasında "Oof dur simge tamam al sen ver dedi". Simge ismini duymak bile içimi gıcırtatmıştı. Ama acaba o benim sevdiğim simge miydi?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ben bir ben

    Tahmin edebileceğiniz üzere bir kız ve erkek arasında geçiyor bu hikaye. Erkek olan benim.

    Olaylar üniversitenin son senesine girmeden önceki yazda geçiyor. Kızın adı Simge. Siyah saçlı, güzel gözlü bir kızdı. Yüzü aydan bile daha aydınlık, güvenilir ve çok tatlıydı. Onunla konuşmak bile benim için olağanüstü bir olaydı. Asosyal filan değildim, o zamana kadar 9-10 ayrı kızla çıkmışımdır. Ama ondan ilk gördüğüm andan itibaren etkilenmiştim. Bu yüzden konuşurken bile zorlanıyor, yanlış bir şey olacak da onu kaybedeceğim diye korkuyordum. Daha onla konuşamadığım zamanlar onun bölümünden biriyle arkadaş olmuştum ve sırf onun çıkışlarını yakalayabilmek için o kişiyle çok samimi olmuştum (kızla tanıştıktan sonra o arkadaşla bir daha görüşmedik). Başlarda sadece bakışma şeklindeydi. Ama onun sadece ben baktığım için baktığına yemin edebilirim. Herhalde o büyük tesadüf olmasaydı asla da konuşamayacaktık. Kızla sürekli bakıştım yeri geldi onun takıldığı yerlere gittim. Tüm arkadaşlarım biliyordu bu durumu kızı bir yerde görseler hemen arıyorlardı, ben de koşarak oraya geliyordum. Aslında onu görmek bile bana yetiyordu. Ona "aşkım" diyebilmek ise paha biçilemez bir şeymiş gibi düşünüyordum. Sonunda dayanamayıp kızı facebookta eklemeye karar verdim. Çoğu ergen bilmez, facebook eskiden daha elit bir yerdi. Arkadaş listesi 3 haneli olanlar bile nadirdi. Çoğunluk gerçekten arkadaş olduklarıyla iletişim kurmak için kullanırdı facebook'u. Haliyle kız beni kabul etmedi. O zaman bunu o kadar sağlıklı düşünememiş ve ciddi anlamda bunalıma girmiştim. Daha kıza teklif etmeden reddedilmiş gibi hissediyordum. Uzun süre kızın yüzüne bakamadım, bakmamakta da kararlıydım. Hatta sırf unutmak için bir başkasıyla çıktım. Ortalama hatta belki ortalamanın biraz altında bir kızdı. Hoşlanmıyordum bile ama kafamı dağıtmam lazımdı. Onun bana kesik olduğunu bildiğimden hemen teklif etmiştim. O kızın adı arzuydu ama hikayede hiçbir rolü yok. İsmini unutsanız da olur.



    Devamı gelecek...


    `den sonrasını okumadım .




  • mesajımı bulun
  • Biri şuna çikolata falan versin.
  • Ben kafa karışıklığı içinde telefonu tutarken mervenin elinden telefonu kapan simgenin sesini hoparlörde duydum. Ekranda kendi solucanımın ölümünü izlerken ilk kez bu kadar mutluydum, bu duyduğum ses bir başkasının olamaz. Bir başkası ettiği 3-4 kelimeyle kalbimin bu kadar hızlı çarpmasına neden olamaz. Şüphe yoktu bu simgeydi. Ne yapacağımı şaşırdım, korktum ve telefonu kapadım. Oyunu oynayamadım mutluydum bilgisayarın başından kalkıp ev içinde salakça yürümeye başladım. Yaptığım şeyin ne kadar aptalca olduğunu farketmeme sebep olan şey telefonumun melodisiydi. Önce heyecanla arayan numaraya baktım ama ekranda "Mert" yazısını duyunca suratım asıldı. Telefonu yatağa attım, açmadım. Neden telefonu simgenin yüzüne kapadığıma oyunu neden bıraktığıma anlam veremiyordum. NE KADAR DA APTALDIM! Kızla sonunda bir iletişim yolu, onu tanımam için bir şans yakalamıştım olan şeye bak! Kendimi yiyip bitirirken uyuyakaldım. Sabah olduğunda ise tüm tablo değişmişti.




  • Devamını bekliyoruz
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • takip ediyorum
  • Devam et şimdilik "cool story bro" luk bir şey yok
  • Mesajım bulunsun.
  • 1 adet mesajim bulunsun lütfen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Uyandığımda önce facebook'a girdim. 3 Arkadaşlık isteği vardı. O zamanlar 1 arkadaşlık isteği bile olağanüstü bir durumdu. Sadece ilk face açtığın zamanlar 3-4 tane arkadaşlık isteğini bir anda görebilirdin. Heyecanla baktığımda merve, simge vecem'in eklediğini gördüm. Cem ile merve umrumda değildi ama simge ! Beni eklemişti, dün tek kelime etmeden yüzüne telefonu kapattığım kız beni eklemişti. Kabul ettim, resimlerine hayran hayran baktıktan sonra odama gidip telefonuma baktım. 30 küsur mesaj ve mesaj sayısından daha fazla arama vardı. Haliyle önce panikledim. Mert, cem, merve mesaj atmıştı açık açık görebiliyordum. Hepsi ne olduğunu neden çıktığımı neyim olduğumu vs. soruyordu. Bunların dışında Merve'nin attığı ilk mesaj "Ben simge" diye başlıyor ve bir şey mi oldu diye devam ediyordu. Bir de 3 arkadaşın numarası dışında yabancı bir numara da vardı. Ondan gelen ilk mesaj "Bizi korkutmaya başlıyorsun". İnanılmaz bir duyguydu. Uzun süre peşinde koştuğum kız benimle konuştu, ekledi, mesaj attı. Dün yaşadığım karamsarlık tamamen gitmişti. Geriye tek bir sorun kalmıştı...




  • Uyduracağım yalan. Aslında yalan söylemek benim için hiç zor olamayan biriydi. Hiç bilmediğim bir konuda bile son derece ikna edici konuşabilme yeteneğim var. Hatta bazen insanların kesin emin olduğu bilgilerden şüphe etmesini sağlayabilecek kadar ileri gidebiliyorum. İtiraf etmek gerekirse çok hoşuma giden bir olay bu. İnsanları gerçek olmayan bir şeye inandırmak için çabalamak. Ama bu sefer bambaşkaydı çünkü bu sefer yalanlarımı duyacak kişi aşık olduğum ve henüz tanışmadığımız kız. Kesinlikle hata yapmamam gerekiyordu zira onunla çıkarsak nasıl tanıştığımız sorulduğunda benim şimdi söyleceğim yalandan bahsedilecekti hep. Her yönüyle eksiksiz olmalıydı. Uzun yılların verdiği tecrübeyle şunu söyleyebilirim ki en eksiksiz yalanlar en basit yalanlardır. Komplike yalanlar ise araştırılması sonucu elbet açık verebilir. Basit, sorgulama gerektirmeyen, inandırıcı bir yalan lazımdı. Şarj bitti diyemezdim çünkü yüzüne kapadıktan sonra telefon açıktı. Bayıldım, düştüm, sandalyem kırıldı, bir yere vurdum gibi yalanlar da söyleyemezdim çünkü acı veren bir nida veya düşme sesi gibi şeyler çıkmadan telefonu kapadım. Uydurduğum yalan şuydu "Makarna yapıyordum yemeği ocakta unutmuşum. Anlık bir panikle telefonu kapayıp mutfağa koştum, koşarken de ayağımı burkup yere düştüm.". İnandırıcılığını güçlendirmek için bir süre evden çıkmadım, beni görmeye gelme ihtimaline karşı gerçekten bandajladım (ki gelen kişi sayısı çok oldu) ve evden çıkmaya başlayınca bir süre hafif topalladım bilerek. Sonuç olarak kusursuzdu. Bu yalanı itiraf ettiğim ilk kişilersiniz. Ayrıca evde geçirdiğim 1 hafta içinde Arzu'dan ayrıldım. Artık tamamen simgeye odaklanmam gerektiğini biliyordum...




  • ulan ben bile heyecanlandım :D
  • Reklam Alanı!!
  • takip
  • Sakat rolü yaptığım günler arada bir telefondan mesajlar attım simge'ye. Neredeyse yarısında cevap bile atmadı. Sevip de ulaşamamaktan daha beter ne olabilir diye sorardım kendime o gün anladım ki ulaşıp da sevilmemekmiş. Ondan cevap geldiğinde dünyanın en mutlusu oluyordum doğru. Ama cevap gelmediğinde içime öyle bir sıkıntı iniyordu ki anlatamam. Öyle ya da böyle pes etmedim. Faceden de hafif hafif konuşmaya başladım. Face'den nispeten daha hızlı cevap veriyordu, tabii bilgisayarda olduğu zamanlar sadece konuşabiliyorduk. Bu bölümleri hızlı geçiyorum. Yaz boyunca onunla uğraştım 1 ayın sonunda adam akıllı muhabbetimiz oldu. Ama keşke olmasaydı diyorum. Ona yaklaştıkça daha da beter acılar çekmeye başladım. Yaşanılabilecek en büyük hüzünü ona ulaşıp da ondan cevap gelmemesi, beni sevmemesi olarak görüyordum. Onla samimileşip sevgilisi olduğunu onun ağzından duymak daha da betermiş. Tamamen yıkılmıştım. Resmen onla hiç konuşmadığım sadece uzaktan bakıştığım zamanları özlüyordum. Ben ona yakındım, tahmin edemeyeceğim kadar samimi olmuştum ama o karşımda sevgilisiyle nasıl mutlu olduğunu anlatıyordu...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tükenmiş Kalem -- 12 Eylül 2011; 21:56:47 >




  • Guzel takipteyim
  • tüh be üzüldüm kardeş :/
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.