Şimdi Ara

ilginizi çekeceğini tahmin ediyorum

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
6
Cevap
0
Favori
172
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Öne Çıkar
0 oy
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Can Aksın Tercüman

    Ne mi yapmalı ?

    Aşağıdaki yazıyı Cumartesi yazılarında kullanmam için yollamışlar. Ne yollayan, ne de yazan hakkında açıklayıcı bir bilgi yok. Ben yazıyı beğendim. Umarım sizler de beğenirsiniz.
    Büyük bir bilgisayar firmasının genel müdürü, bilgisayar fuarında kendi standının bir işiyle uğraşırken telaşlı bir baba sokulur yanına. "Kardeş bakar mısınız" der, tezgâhtar sandığı genel müdüre. "Çocuğuma bir bilgisayar almak istiyorum. Hangi modeli tavsiye edersiniz? Ram'i kaç olsun? Hafızası kaç gigabayt olursa iyidir? CD okuyucusu recordable olursa daha iyi olur mu? Ekran kartı kaç megabayt olursa iyi sonuç alırız? Bu modeli ileride update edebilir miyiz?"
    Bilgisayar firmasının müdürü, nefes almadan konuşan ve isteklerini ardı ardına sıralayan baba sözünü bitirince araya girer.
    "Çocuğunuz kaç yaşında?"
    "Onbir."
    "Siz ona en iyisi, gidin bir bisiklet alın beyefendi."
    Ne zaman satanizmin pençesine düsüp intihar eden gençlerin haberini okusam gazetelerde, hep bu öykü gelir aklıma. Bilgi amacı ile kullanılmayan bilgisayarların, insan üzerindeki tahribatından kuşkulanırım hep. Bu kez de öyle oldu zaten. Çocuklarını, ortalıkta patırtı yapmasınlar diye dört - beş yaşlarında bilgisayarın önüne oturtan anne ve babalar, onlara artık bir bilgisayar oyunu, kadar uzak kaldıklarını çok geç farkettiler bence.
    Potansiyel katil yetistiren Doom oyunlarının, kötü ile iyiyi ayırmaktan yoksun taze beyinlere, şeytan veya kurban olmayı öğütleyen fantastik interaktif safsataların, büyücüler, cadılar, efsunlu yüzüklerden ibaret, saçma sapan Hollywood yapımlarının, o güzelim kuşağı gelip koyduğu yer, elbette ki bir uçurumun kıyısı olacaktı. Üstelik, en eğitimlilerin arasından çıktı bu intiharlar. Ve çok şaşırdı anneler babalar.
    Oysa, o okula girebilmek için, yıllarca bir tek şey öğrettiler çocuklarına: "Bilgisayarının başına otur ve diğerlerini parçalamayı öğren. Eğer test sınavlarında, senin yaşındaki 10 arkadaşını elersen, yani 10 arkadaşının hayatını kaydırırsan, yabanci dille eğitim yapan o okullara girebilirsin. Mutlu olmak için 10 kişiyi mutsuz etmen lazım çocuğum." Böyle hazırladılar çocuklarını hayata. "Parçala, yok et ve öldür. Yok et arkadaşlarını. Öldüremediklerini de intihara teşvik et. Öldürdüğün sürece hayatta kalırsın evlat."
    Mutluluk sadece ve sadece başarıdır. Oysa bir çocuğun mutlu olması için oyunları, bebeği, futbol topu ve bir bisiklet yeter. Bir bisiklet, bazen daha çok şey öğretir çocuğa. Ama aileler arasında, insan yetiştirmek yerine, sınavları birer birer kazanan bir robot yetiştirme eğilimi daha çok ağır basıyor. Onları ağaç seven, deniz seven, kuş seven, doğa seven, birer çocuk olarak yetiştirmek yerine, onlardan test hocasını sevmelerini istiyoruz nedense.
    Oysa düşünsenize; sadece hayvan sevgisi aşılasanız bile, kedilerin katledildiği aptal saptal satanist ayinlerden uzak durur çocuğunuz. Sadece bir kedi sevgisi. Mırıl mırıl bir kedi sesi, gürül gürül akan bir hayat olur.
    Kumsala vuran deniz yıldızlarını kurtarmak için, onları, birer birer denize atan çocuğa "Kumsalda milyonlarca deniz yıldızı var. Ne farkeder ki?" diye sorduklarında, denize fırlattığı deniz yıldızını göstererek "Onun için çok şey farkedecek" demek için, dolaşılan kumsallarda, hiçbir zaman "Game Over" yazmaz kumların üzerinde...







  • güzel yazmış ...
  • [clps]Çok Güzel [clps]
  • Harika! Kim yazdiysa eline saglik..
  • sonuna kadar katılıyorum
  • Çok doğru

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    konu silinebilir
    5 ay önce açıldı
    Tüyübozuk tercih tahmin konusu
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.