Hypatia ve İskenderiye Kütüphanesi Üzerine

Admin

4540 Mesaj

Nat Alianovna

kullanıcısına yanıt

Yüzbaşı

953 Mesaj

Admin

4540 Mesaj

quote:

Orijinalden alıntı: St. Mark of Ephesus

Konuyla alakasız yerlere dalıp kendi yorumunu yapıyorsun. İddia Hristiyanların bilim düşmanı olduğu, bu yüzden Hypatia’nın öldürüldüğü ve İskenderiye kütüphanesinin bu sebeple yakıldığı. Benim itirazım bunaydı. Sen ise taa Ortaçağa sapmışsın. Ayrıca Ptolemaios, İskenderiye kuşatmasından çok önce yaşayıp ölmüyor mu? Sezar M.Ö. 47 de kuşatıyor. Ptolemaios‘tan yaklaşık 200 yıl sonra.

Üzgünüm mevzuyu mümkün olduğunca geniş ve kapsamlı bir zamana yaymak durumundayım ciddi tarihçilik bunu gerektiriyor. Tarih mezunları ve akademinin tarihçileri genellemeleri aslında fazla sevmez ama genellemelere de cevap vermek durumunda kalırlar. Tarihçi dediğin bu durumda Ortaçağ'dan bahsedecektir zaten.

Kladios Ptolemaios M.S. 2.YY. G.J. Caesar'dan aşağı yukarı bir buçuk asır sonra. Antik standartlara bakınca Ptolemaios'un eşsiz eserlerini kaynaksız veya kütüphanesiz hazırlaması pek mümkün değilmiş gibi görünüyor. Ptolemaios'un hem büyük bir antik bilgi kaynağına hem de Roma ve Mısır'ın devlet ve eyalet arşivlerine erişimi vardı. Katıksız Hıristiyan da gayet bilim düşmanı veya en azından umursamazıdır. Aksi takdirde Platon'un akademisi de yaşardı, peripatetik ve diğer Platoncu okullarda, İskenderiye okulu da. Demokritos'un eserleri günümüze kadar sapasağlam gelirdi. Lucretius'in De Rerum Natura'sı yok olma tehdidini son anda atlatmazdı. Bunlar sadece aklıma gelenler. Tarihteki Hıristiyanlar geçmiş kültüre sahip çıkma konusunda son derece kötü bir performans sergilemiştir, geçmiş kültürü ötekileştirmiş, entelektüel materyali manastırlara tıkıştırmış veya kutsal dogmaya tamamen aykırı bulduysa bir takım eserleri itinayla imha etmiştir. Bir kütüphaneyi yakmakla bir kitabı çürümeye terk etmek veya imha etmek çok da farklı değil.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 12 Şubat 2020; 0:42:1 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Admin

4540 Mesaj

Yüzbaşı

953 Mesaj

St. Mark of Ephesus S kullanıcısına yanıt

Admin

4540 Mesaj

quote:

Orijinalden alıntı: Hakiki Osmanlı Torunu

Kütüphanenin sezar tarafından tamamen yok edildiği yalan.
Muhtemelen bir kısmının yandığı kesindir ama tamamı değil.
Üstelik Mark Anthony Cleopatra ya hediye olarak iki yüz bin scroll hediye etmiştir. Bu sayı abartı olabilir fakat kütüphanenin hala canlı kaldığını gösterir.

Üstelik kütüphanenin yangından yüzlerce yıl sonra halen bilim yuvası olması, öğrencilerin eğitim görüyor olması, pagan kültürüne ait binlerce eserin yer alması kütüphanenin hala ayakta kaldığını gösterir.
Bu konuda tarihçiler arasında tereddüt yok. Kütüphaneyi sezar yok etmedi.
Cyril meselesine gelince,
Hristiyanlık ve Müslümanlığın paganliktan en büyük farkı şudur.
Farklılıklara asla müsaade edilmez. Hele paganlara hiç edilmez.
Paganlar ise benim dinime karışma, ne yaparsan yap kafasındadır.
Paganlik aslinda dini inançlar için müthiş bir özgürlüktür.
Fikir özgürlüğü hat safhadadir. Sanat paganismde çok önemlidir.
Hristiyanlar ve müslümanlar bunun tam tersi.
Baskı, yobazlık, talan ve yayılmacılik üzerine inşa edilmiştir.
Zaten bu yüzden maalesef paganlar neredeyse yeryüzünden silinirken bu tek tanrılı dinler hepsini sindirip galip gelmiştir.
Cyril in de yaptığı dinine yakisandir.
Hypatia pagan inancını terk etmek istemedi.
Cyril Hypatia gibi bir dinsizin (!) ülkede bu kadar söz sahibi olmasını dinine hakaret algıladı. Ve öldürttü.
Bu olayın özeti budur.

Sanat Hıristiyan ve İslam uygarlıklarında da çok önemli. Elbette monoteist İbrahimic dinlere nazaran politeizmin diğer inançlara doktriner ve teolojik toleransı kat ve kat daha yüksek amma velakin fikir özgürlüğü de had safhada değil. Tanrılara, kutsal mekanlara saygısızlık yapamazsın. Batıl inançlar, tabular, saygı kalıpları vs çok çok önemli. Laudate Apollo, si non cupitis morere. Aksi durum olsaydı atıyorum Antik Atina'da Klazomenaeli Anaksagoras yargılanıp sürgüne gitmek zorunda kalmazdı. Politeizm çok daha yaratıcı ancak, özgürlüğün varlığının olup olmasından ziyade bir duygu bastırımı yok çünkü tanrılar da özgür ve dinamik bir alemin parçasılar. Tiranlık ve absolute power yok.
Arkadaşın dediği kadar çok kadın aydın olduğunu da sanmıyorum Hypatia özel bir kişilikti ve babasının çabasıyla sıradışı bir eğitim almış ve ataerkil bir dünyada filozof statüsü kazanmıştı.

< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Nat Alianovna

kullanıcısına yanıt

Admin

4540 Mesaj

Yüzbaşı

953 Mesaj

St. Mark of Ephesus S kullanıcısına yanıt

Yüzbaşı

953 Mesaj

Nat Alianovna

kullanıcısına yanıt

Yüzbaşı

953 Mesaj

St. Mark of Ephesus S kullanıcısına yanıt

Admin

4540 Mesaj

quote:

Orijinalden alıntı: St. Mark of Ephesus

Bildiğim kadarıyla tarihçiler yangının olduğunda hemfikir fakat yangının hasarı tartışmalı. Batlamyus, Hypatia Sezardan daha sonra çalıştılar ama İskenderiye kütüphanesinde çalıştıkları kesin ve net biçimde kaynaklarda geçiyor mu? Geçse bile diğer kaynaklarla çelişiyor bu. Bir Pagan tarihçinin 391’deki yıkımda kütüphaneden bahsetmediği görülüyor. Ammianus Marcellinus‘un yazdıkları da dikkate alınmalı. Belli ki bu kaynaklar arası çatışmadan dolayı tarihçiler arasında tartışma dönüyor.

M.S. 270'de Aurelian yaktırdı deniliyor bir de. Hani bu da ne kadar doğrudur bilemiyorum, ben tarihçi değilim. Bunlar kaynakların dökülüp incelenmesi gereken şeyler. Bu da benim alanım değil.

Her şeyden evvel benim için bunlar bir sorun değil. Tarihte papalık için birbirini öldürenleri de gördük. Kutsal kitap ve gelenek bu yapılanların normal olmadığını söyledikten sonra Hristiyanların hataları Hristiyanlığı çürütmez. Bunu inkar edemezsin zaten. Tabii ki yapılan yanlışlar varsa bir Hristiyan olarak ben de karşı çıkarım.

Tüm kaynaklara bakmış gibi konuşuyorsun artı o alanda uzman bir tarihçi değilsin. Ben de uzman değilim ama en azından tarih mezunuyum. Umm. İkinci el bilgi sakıncalı. Marcellianus küçücük bir insan ömrü yaşamış ve 4.YY'ın bir anına denk gelmiş bir adamcağız, tek bir tane büyük antik kütüphane onun zamanında artık yoksa ne yapabiliriz? Lakin ortada sağlam kitaplar - bazı kütüphaneler - olmadan İskenderiye Kilisesi'nin din adamları bile yetişemezdi. Bu denli geniş, yüzyıllara ve bilmem kaç insan nesline yayılan zamansal bağlamlarda tek bir binaya veya hiç değişmeden duran ideal bir sisteme - uhrevi bir İskenderiye Kütüphanesi uuuu - takılmamak ve daha gelenek bazlı düşünmek gerekiyor. Kütüphane defalarca kez bölünmüş veya şehrin içinde yer değiştirmiş olabilir - ki anladığım kadarıyla durum öyle - bunların da kayıtları ortadan kaybolmuş veya bölük pörçük olabilir. Bu durumda evet kimse kütüphaneyi "bilimi yok etmek" amacıyla yakmamış oluyor ve bu bir mit oluyor lakin gene de diyorum ne fark ediyor ki? Hıristiyanlar - ve Romalılarca barbar adı verilen Germen ve Slav istilacılar - antik bilimlere büyük zararlar vermişlerdir. Bu hat üzerinden Hıristiyanları savunmaya çalışmak da anlamsız sırf ortho doxia - doğru inancı - benimsemiş oldukları için, tıpkı Hıristiyanlar ve onların tarihteki anti entelektüel ve gayribilimsel faaliyetleri yüzünden Hıristiyanlığı çürütmenin anlamsız olduğu kadar.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Nat Alianovna -- 12 Şubat 2020; 1:17:14 >
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

Yüzbaşı

953 Mesaj