Şimdi Ara

Hiçbir şeye inancım kalmadı

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
52
Cevap
5
Favori
5.289
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hayatımda hiçbir amaç, motivasyon, istek veya heyecan yok. Buna tam olarak neyin sebep olduğunu, ne zaman başladığını kestiremiyorum. Muhtemelen yavaş gelişen bir süreçti benim için, emin değilim.

    Derin bir tembellik hali, her şeyi sürekli erteleme arayışı derken normal bir insanın en güzel yılları sayılabilecek zamanları ben tamamen boşa harcıyorum. Anlık yaşayıp geleceğe dair en ufak bir şey yapmamak ama sürekli kaygı içerisinde olmak. Benzetmeyle anlatmam gerekirse yarın öğlen haksız yere idam edilecek olsam kaçış denemesi yapmam, plan da yapmam. Yarın öğleden önce yaparım diye düşünür, o vakit geldiğinde de boşverip idam sırasında bir kahramanın beni kurtarmasını umut ederim. Her gün her saat neden böyleyim diye düşünüyorum fakat hiçbir şey bulamıyorum. Ama az önce bir şey fark ettim. Ben sanırım kendime inanamıyorum artık.

    Yapabileceğim hiçbir şeye inancım kalmadı. Bir şey başarabileceğime bir türlü inanamıyorum. Hayatımda belki de bu inancı ufak da olsa pekiştirecek hiçbir başarım olmadığındandır kim bilir.

    Hiç kimsenin söylediği veya söyleyeceği hiçbir söz bir etki yapmayacak bu duruma. Sorun buradan başlıyor da olabilir, bu eminlik duygusundan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuthan come on -- 23 Eylül 2017; 0:35:8 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >







  • @Ireneo Haklısınız hocam. Öleceğimizi bile bile bu hayatı yaşayıp bir şeyler başarmaya çalışıyoruz, bir şeyler kazanmak istiyoruz. Öldüğümüzde hiçbir anlamı önemi kalmayacak, hiçliğe karışıp gidecek şeyler için neden bu kadar uğraşıyoruz inanın mantığıma uyduramıyorum.

    Gelen ilk dalgada yıkılacak olan o kumdan kaleyi yapmamız bile mantıksızken birde bunu özenle, büyük çabalar ve fedakarlıklarla yapıp sıradan bir kale olmasın diye uğraşıyor olmamız tamamen anlamsız geliyor. Belki kalkıp sahili tümden terk edemiyorum ama kale yapmak için de uğraşamıyorum. Orada sadece gelişi güzel fırlattığım minik bir kum yığını var.

    Böyle olmasından gönlüm rahatsız tabi ve bu aklımı da etkiliyor, rahatsız ediyor. Buna rağmen yapamıyorum.



    @blackhawk25 Amin
    Hep başkalarının mutluluğu için uğraşıyoruz, başkaları için yaşıyoruz. Eskiden günde 15 saat bilgisayar açık günümü geçirebilirken, şuan açasım bile gelmiyor. Bu tabiki güzel bir durum lakin ruh halimi de açıklıyor aynı zamanda. Hayatla olan bağlarım kesilmiş gibi. Artık günde 10-12 saat uyuduğum bile oluyor. Tembel değilim, bir şey yapılması gerektiğinde sonuna kadar uğraşırım. Bu ruh halimde küçükken yaşadığım bazı sorunlar ve özellikle lise başlarında yaşadığım bir olay yatıyor diyebilirim. Bilinçaltı çok önemli ve davranışlarımızda etkili. Biz çoğu zaman farkında olmasak bile durum böyle.



    Tabi bu durumu değiştirmekte bizim elimizde, kontrolü elden bırakmamak önemli. Ama işte bunun için tembelim, ben zaten ölmüşüm. Ne gerek var bu depresif hayattan kurtulmaya? Artık o kadar bıktım ki bazen herşey bitsin istiyorum.

    Neden yaşıyorum ki? Hayatımın geri kalanı böyle geçicek. İnşallah kendimi toparlamam için bir nedenim olur.
    Kendini bu kadar iyi inceleyebildiğine , kendini ve problemini bu kadar iyi açıklayabildiğine , aktarabildiğine göre boş bir adam değilsin. Bence senin problemin büyük resmi görebiliyor olman. Esasında bu zeki olmandan kaynaklı. Zaman zaman ben de hayatı incelediğimde koşuşturmalarımızın , çabalarımızın ne kadar boş olduğunu çok önemli olduğunu düşündüğümüz şeylerin aslında ne kadar basit ne kadar önemsiz olduğunu görüyorum. Bunu farkettiğim anda aynen senin gibi isteksiz , hevessiz ve enerjisiz kalıyorum. Lakin bir hayat gerçeği var ve bu hayat gerçeği doğumla ölüm arasında geçen bir koşuşturma hali sadece. Sürekli bir şeyler yapıyoruz ve vakit dolduruyoruz. Bu noktada beni motive eden ve enerjimi geri getiren düşünce bu koşuşturma halini mutlu ve neşeli geçirmek isteğim. Büyük resme baktığında yaptıklarının aslında hiçbir faydası olmayacaksa bile o anı veya bazı anları veya da son anı neşelendirecekse , sırıtmana sebep olacaksa yapmaya değer. Yani çabaladığımız onca şeye sonunda büyük bir ödül alacağım gözüyle değil ufak ufak sırıtmalar , o an ısınan için olarak baktığında , bakabildiğinde kendini enerjili ve motive hissedeceksin. Son olarak yapamayacağını düşündüğünü söylediğin her şeyi yapabileceğini içten içe biliyorsun sadece haykıracak kadar özgüvenli değilsin. İçinde bulunduğun durumu düzeltebileceğine inanıyorum , iyi geceler.
  • Bir an ben yazdım sandım. Yaşın kaç üniversite okuyor musun bitirdin mi?



    Bende de öyle tam olarak ama 1 yıldır yapmak istediğim bir şey motivasyonum var ama onun için de çalışmayı hep erteliyorum tıpkı senin gibi.



    Bir yazı okumuştum psikoloji ile ilgili böyle durumlarda geçmiş de muhakkak sizi etkileyen bir olay vardır ve belki farkında değilsiniz ama o etkilemiştir yazıyordu o kadar doğru ki düşündüm beni etkileyen üniversite olmuştu lise sonun başından itibaren istediğim kendimi hayal ettiğim yerden çok uzaktım ve ben takmıyorum diye kendimi teselli de etsem atamadım bunu. Sende de aynı başarısızlık ağır basıyor değil mi istediğin yerde değilsin ama ne istediğini bile bilmiyorsun...

    Şimdi tekrar hayalimdeki bene yani üst benliğime ulaşmak istiyorum onun için kafamda ayarlamalar da yaptım ama tek sorun icraat. Diyorum ki gençliğin gidiyor en güzel zamanlar bunlar şimdi değil de ne zaman yapacaksın? Neyi bekliyorsun? Ama ertesi gün yine aynı olabiliyor ve anlıyorum ki düşünmeyip yaşamamız lazım artık ve boş kalmamalısın psikoloji kuramlarındaki gibi üretkenlik dönemine girdik ama hala üretemediğimiz için mutsuzuz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Dikkatini bir şeyi yapmamayı seçtiğin ana yöneltip o anı mercek altına alman gerekiyor. Ki söylediğim bu şeyi yapmayı dahi erteleyebilirsin. Eğer öyleyse şimdi, şu an düşünüyor olmayı nasıl ertelediğine bakman gerekli.

    Kendimden örnek vereyim, tarafımca yapılmasını güzel bulduğum bir şeyi, örneğin ders çalışmayı nasıl oluyor da yapmıyorum? Bir şeyi ertelemem için öncelikle o şeyi yapma fikrinin aklımda canlanması gerekli. Yani tam olarak ders çalışma fikrini geçiştirdiğim an ile ilgilenmem gerekiyor.

    Diyelim ki sınava bir hafta var ve aklıma ders çalışma fikri geldi. Bu düşünceyle beraber yoğun bir bunaltı ve ilgisizlik hissediyorum; yerine ise bir şeyler izlemek ya da çıkıp dolaşmak gibi fikirlere yönelik bir yatkınlık deneyim ediyorum. Tüm bu olanlar 2 ya da 3 saniye ya sürüyor ya sürmüyor. Sonrasında ise kendimi vazgeçmiş ya da tamamen bir başka işe kaptırmış buluyorum.

    Bu kırılma noktasındaki o can sıkıcı anda kalmak gerekiyor. En azından benim için geçerli olan bu. Cehennemin ortasında sakince çömelip beklemek.. İnsana bir şeyler katan, kendisini tanımasına ön ayak olan, bilincinle baş başa kaldığın yegane ortam.. İster dilediğini yapmakla sonuçlansın, ister yapmamakla; kendinden kaçmaktansa kendinle uzlaşmak çok daha iyi geliyor.




  • güzelbirhikaye G kullanıcısına yanıt
    24 yaşındayım, üniversite hala bitmedi. 3 üniversite 2 bölüm değiştirdim. Artık öğrenci olmaktan da bıktım, arkadaşlarımın çoğu evlendi çalışıyor. Bu gidişe dur demek istiyorum ancak bir şey yapamıyorum, dahası yapmıyorum.



    Belki dediğin gibi geçmişteki bir şeydir bunun sebebi ama ne kadar düşünsem de bulamadım. Bu sonu gelmez umursamazlık öyle tahmin ediyorum ki ilk üniversitemde başlamıştı. Zaten orayı da bu yüzden bıraktım denilebilir. Ne istediğimi bilmemekten ziyade bir şey istediğimden şüpheliyim. Bir şeyi istiyorsan onu elde etmek için çaba gösterirsin ama bende bu yok.



    Neyi bekliyorum. Bu tıpkı ilk başta anlattığım idam hikayesi gibi, kurtulmak için neyi bekliyorum? Son anda çıkıp beni kurtarmasını beklediğim kahraman aslında o hikayede yok. Sonunda idam ediliyorum ve o anda kahramanın ölüm olduğunu düşünüyorum. Gerçek hayatımda da bu böyle. Belki de başka hiç kimse bu üretkenlik döneminde hala hiçbir şey -üretemeyen demiyorum- üretmeyen, her geçen gün daha da boşlayıp kendini göz göre göre dibe batıran bir insan kadar fazlalık hissedemez bu hayata.



    Hep düşünürüm ancak şimdiye kadar hiç gerçekten hayatımı sonlandıracak kadar ciddi bir çaresizlik hissetmedim. Hep bir umut var içimde. Her ne kadar ölümü kurtarıcım olarak görsem de onun bana gelmesini bekliyorum. Ancak doğru zamanda geleceğine de inanmıyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • O anı incelediğimde, eğer onu yapmış olsaydım bile bir işe yarayacağına inanmadığım için vazgeçtiğimi görüyorum. Ders çalışmam gerekiyorsa, çalışsam da yapamayacağıma inandığım için çalışmıyorum. Hayallerim hep yapmış olduğum şeylerin işe yaradığı durumlar ile ilgili. O derse çalışıp dersi rahatlıkla verebileceğimi düşünüyorum mesela ancak gerçekte olmayacağına inandığımdan bunu yapmıyorum.



    Senin söylediğine göre neden inanmadığımı bulmam gerekiyor sanırım. Düşünüyorum, mümkün olduğunca kendimden kaçmadan orada kalmaya çalışıyorum. Ancak bulamıyorum ve bir süre sonra pes edip oradan uzaklaşmış buluyorum kendimi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • güzelbirhikaye G kullanıcısına yanıt
    Aile çok büyük etken
  • Ayni durum da sayiliriz ; girmedigim sinav okul hayatimda kalmadi. Okul bitti calismadigim sektor kalmadi basarisizlik korkusu kac tane is degistrdim mezun olali iki sene oldu. Inancim istegim motivasyonum kalmadi sabredemiyorum artik hayatim amacsizca nereye eserse ruzgar gidio vazgecme derim bnde cok sey yasadim hic yuzum gulmedi vazgecme sen kendini iglestircek kisisin Sen kensini dusunmessen kimse seni dusunmez !

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Big Booble kullanıcısına yanıt
    Benim hayatımda hiç rüzgar esmiyo be başkan
  • Tuthan come on kullanıcısına yanıt
    "Çalışsam da yapamayacağım."ı inceleyelim öyleyse. Hayal gücünde çalışan bir sen kurguladın mı, bu sen; sınavda başarılı olamıyor. Peki nasıl olamıyor? Çalışırken mi anlamıyor yoksa sınavda bir sorun falan mı yaşıyor?

    Bunlardan biri olmalı çünkü ısınan suyun buharlaşması gibi anlayarak çalışan insan anlar ve sınavda büyük bir sorun yaşamadığı müddetçe de başarı gösterir.

    Kafandaki fikirlere göre, neden ve nasıl oluyor da gerçekte olmayacağına yönelik bir inanç geliştiriyorsun o istediğin şey hakkında?
  • Kurguladığım benin hayatında detaylar yok, aksilikler yok, her etken hesaba katılmıyor ve en önemlisi sınırlar yok. 'Çalışsam da yapamayacağım' ın sorunu gerçek hayatta sayısız sınır ve engelle karşılaşıyor olmamız. Ben bu sınırları aşacak gücü kendimde bulamıyorum. Bu yüzden bir yeree takılacağımı ve sonuca ulaşmayı başaramayacağımı biliyorum, hissediyorum.



    Bazen de diğer insanlar düşüncesi bir engel oluyor. O kadar insan yapamamış da ben mi yapıcam diyorsun.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Oyle bir yaris icerisindeyiz ki surekli kendi yerini saglama alman gerek yoksa baskasi gelip ayagini kaydirmak icin elinden geleni yapiyor her turlu serefizligi gordukce insanlardan zaten sogudum bende diger konu olarak bende bu basari konusunda cok umursamazlik ve tembellik var hem istiyorum hem yapmiyorum sonra pisman oluyorum motive ediyorum kendimi ama 1 hafta sonra motivasyon kalmiyor '' ben neyi yapmaya calisiyordum''a geliyor.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tuthan come on kullanıcısına yanıt
    Rüzgarı estirecek kişi sensin vazgeçme derim .Amacın hedefin olsun şu hayatta yoksa inan hayat zehir olur sana .
  • Kendini bu kadar iyi inceleyebildiğine , kendini ve problemini bu kadar iyi açıklayabildiğine , aktarabildiğine göre boş bir adam değilsin. Bence senin problemin büyük resmi görebiliyor olman. Esasında bu zeki olmandan kaynaklı. Zaman zaman ben de hayatı incelediğimde koşuşturmalarımızın , çabalarımızın ne kadar boş olduğunu çok önemli olduğunu düşündüğümüz şeylerin aslında ne kadar basit ne kadar önemsiz olduğunu görüyorum. Bunu farkettiğim anda aynen senin gibi isteksiz , hevessiz ve enerjisiz kalıyorum. Lakin bir hayat gerçeği var ve bu hayat gerçeği doğumla ölüm arasında geçen bir koşuşturma hali sadece. Sürekli bir şeyler yapıyoruz ve vakit dolduruyoruz. Bu noktada beni motive eden ve enerjimi geri getiren düşünce bu koşuşturma halini mutlu ve neşeli geçirmek isteğim. Büyük resme baktığında yaptıklarının aslında hiçbir faydası olmayacaksa bile o anı veya bazı anları veya da son anı neşelendirecekse , sırıtmana sebep olacaksa yapmaya değer. Yani çabaladığımız onca şeye sonunda büyük bir ödül alacağım gözüyle değil ufak ufak sırıtmalar , o an ısınan için olarak baktığında , bakabildiğinde kendini enerjili ve motive hissedeceksin. Son olarak yapamayacağını düşündüğünü söylediğin her şeyi yapabileceğini içten içe biliyorsun sadece haykıracak kadar özgüvenli değilsin. İçinde bulunduğun durumu düzeltebileceğine inanıyorum , iyi geceler.




  • Hayırlısı bolm takma geçer

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ireneo kullanıcısına yanıt
    @Ireneo Haklısınız hocam. Öleceğimizi bile bile bu hayatı yaşayıp bir şeyler başarmaya çalışıyoruz, bir şeyler kazanmak istiyoruz. Öldüğümüzde hiçbir anlamı önemi kalmayacak, hiçliğe karışıp gidecek şeyler için neden bu kadar uğraşıyoruz inanın mantığıma uyduramıyorum.

    Gelen ilk dalgada yıkılacak olan o kumdan kaleyi yapmamız bile mantıksızken birde bunu özenle, büyük çabalar ve fedakarlıklarla yapıp sıradan bir kale olmasın diye uğraşıyor olmamız tamamen anlamsız geliyor. Belki kalkıp sahili tümden terk edemiyorum ama kale yapmak için de uğraşamıyorum. Orada sadece gelişi güzel fırlattığım minik bir kum yığını var.

    Böyle olmasından gönlüm rahatsız tabi ve bu aklımı da etkiliyor, rahatsız ediyor. Buna rağmen yapamıyorum.



    @blackhawk25 Amin
  • Bu zamana kadar yapmadığım onca şey birikti ve ben bu güçsüz ve isteksiz halimle onların altından kalmak zorunda bırakılıyorum. Evet bu sene vereceğim mücadele budur.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kendi verdiğim dalga ve kumdan kale örneğinden yola çıkarak dün gece kısa bir hikaye yazmaya çalıştım. Bunu biraz da ufacık bir şeyi başarmış olmak için yazdım. İyi veya kötü, anlamlı veya anlamsız bunu tamamladım çünkü. Belki bu bana bir umut ışığı olur.
    Adını da şimdi koyuyorum, "Kumdan Adam" olsun.



    En az çıktığım o karanlık kadar derin bir solukla gözlerimi açtığım anı hatırlıyorum. Her nefeste bedenimi yeniden keşfeden mavi, nemli bir havayı. Yalnız o an duyduğum, alıştıkça artık ayırt edemediğim suyun sesini. Hayatta olmak gerçekten tarifsiz bir duygu. İyi olduğunu söyleyemem ancak tarifsiz. Aslında o gün sorsanız iyi olduğunu da söylerdim, muhteşemdi. Gördüğüm ilk taneciği alıp göğsümdeki onu bir mıknatıs gibi çeken girintiye yerleştirdim. O an ne olduğumu anladım, benliğimin farkına vardım diye düşündüm, ilk nefesimi yeniden almak gibiydi. Artık mavinin keşfedecek tek bir zerresi dahi kalmamıştı zannımca. İçimdeki arzu dinmedi, bir tane daha aldım milyonlarcasının arasından. Arzu ve hislerimi dinliyordum. Ona hakim olamadım, anlayamadığım bir şekilde göğsümdeki gibi durmuyordu. İlk ve son başarısızlığımdı.

    “Boşuna uğraşma!” sözleriyle bozuldu bir zamandır süren sessizlik. Onlarca taneciğin tüm bedenini sardığı muhteşem biri vardı karşımda. Hayretle onu izlerken tek düşündüğüm şey onun kadar çok taneye sahip olabilmekti. Bir türlü hakim olamadığım o taneyi elimden alıp uzaklara fırlattı. “İşe yaramaz! Etrafına baksana harika şeyler var, neden bunu istedin ki?” Gök gibi parlak mavi bir taneyi almamı işaret etti. “Burada milyonlarca tanecik var ve hepsinin bir değeri ve bir ailesi var. Göğsünde taşıdığın ise senin de ailendir. Artık başka aileye ait olamazsın.” Elimdeki, sanırım buydu benim ailem. Bedenime yaklaştırdığımda hissediyordum, benimdi bu tane. Tüm evreni dolaşıp her bir taneciğe sahip olmak istedim o an. Beni kendine çekiyordu her bir tane. Durmadım!

    Binlerce taneciğe sahiptim. Her biri bedenimde ahenkle dans ederken nasıl gücüme güç kattıklarını hayal bile edemezsin. Çok uzaklardaki bir taneyi bile hissedip, onu kendime çekebiliyordum. Günden güne büyürken sayısız kişiyle karşılaştım, hepsi benden küçüktü, güçsüz ve zayıftı. İmrenerek baktılar bana, ancak içlerindeki hırs ancak bu kadarını sağlamıştı. Bana yetişemezdiler. Ailemden olanlara yardım ettim, diğerlerine ise dokunamazdım. Bu şekilde avuttum kendimi, duydukları acıları umursamadım. Acıdan rengi solmuş, hareket etmekte zorlanan ihtiyarın tekiyle karşılaştım bir gün. “Suyun sesini duymuştun değil mi?” diye sordu bana. Ailemden değildi, yardım edemem diye uzaklaştırmak istedim ilk başta. Yardım istemiyorum dedi, “Ya sen?”. İlk anda duymuştum yalnızca. Etrafta hiç su yoktu ki, sahiden nereden gelmişti o ses? “Dalga yaklaşıyor. O sesi tekrar duyacaksın, hatırlatmak istedim. Geldiğinde düşünmek için çok vaktin olacak fakat herkesin önceden bilip düşünmeye hakkı vardır. Ne içindi tüm bu çaba? Durmaksızın verdiğin uğraş seni nereye getirdi? Dalga geldiğinde karşısında durabilecek kadar güçlü mü olacaksın?”. Bu sözlerin bana anlattığı tek şey sonun yaklaştığıydı. Hazırlıklı olmalıydım. Daha çok çabaladım, aşılmaz denilen yolları aştım, acılar çeksem de başardım.

    Milyonlarcasını topladım, bu dalga daha güçlüsünü göremeyecek. Hala hazır hissetmesem de dalgayı görüyorum artık. Karşılaştığım sayısız kişi benimle, yanımdalar. Hepimiz farklı amaçlar uğruna aynı acıları çektik. Aynı sahilin kumuyla beslendik. Dalgayı hesaba katmadan didindim, bir sonunun olmayacağını bile bile. Bu sonu olmayan yolda yanımdakilerden ne farkım var ki diye düşünüyorum. Hepimiz, sonsuzda hiçiz. O kum tanelerine sahip olduğumda kendimde bir güç hissetmiştim. Hiç değilmişim gibi, sahip oldukça hiçlikten uzaklaşacakmış gibi. Benim için bir anlamı olmasa da belki benden sonrakiler için ben farklı olacağım. İzlerim kalacak bu sahilde. Ta ki ikinci dalga gelene kadar. Ailem benim izlerimde refah sürecek belki ama sürekli bölünecek olan kalıntılar her gün daha da zayıflayacak. Dalgaların ardı arkası gelmeyecek, vurdukça dağıtacak tüm o emeği. Karanlıkta başlayan mavide sonlandığında, varlığım hiç olmamışcasına yok olacak. Bir neden bulmalıydım kendime. Bulamadım!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Tuthan come on -- 26 Eylül 2017; 9:27:2 >




  • Amaçlarım hedeflerim az da olsa var ancak gücüm yok.
  • Uygun fiyata yön-yol gösterme,mesleki ve motivasyon sağlama hizmeti sağlanır.
  • amaç var ama sonuç alamıyoruz ki bundan bence
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.