Şimdi Ara

HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ BU KADAR KOMPLEKS OLUŞUMUZUN BEDELİ/DEĞERİ NEDİR?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
7
Cevap
0
Favori
288
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hiç düşündünüz mü dünyadaki en cahil en kaba saba insan bile elinde çayıyla bir arkadaşıyla laflarken bir yandan onun söylediklerini işitiyor, anlıyor, yorumuyor ve cevap veriyor, üstelik milyarlarca nöronu bunları gerçekleştirmek iççin yüzmilyarlarca sinaps üzerinden biyolojik sinyaller gönderirken adam farkında bile olmadan düzenli aralıklarla çayını yudumluyor ve bunun içn de yine arka planda milyarlarca nöron ultra kompleks bağlantılarla bu işlemi yürütüyor.

    Bir dönem elektronik devrelere merak sarmıştım, ve işe en baştan başlayayı dedim. Gördüm ki bırakın bir bilgisayarı, bir devreye en basit toplama işlemini yaptırmak için bile oldukça karmaşık bir şema çizmemiz gerekiyor, şuan yapay zeka konuşuluyor ve bunu yazılımlarla ortaya koymak için çok ama çok detaylı sistemler ve kodlamalar gerekiyor. Gelelim insan beynine, insan beyninin kompleksliğini en kral süper bilgisayar sistemiyle mukayese etmeye kalksak süper bilgisayarlar insan beyninin ve fonksiyonlarının yanında gökdelendeki bir tuğla kadar kalır.

    Milyarlarca nöronun birbiri ile olan sayısız bağlantısı, her bir nöronun elektronik sistemlerdeki gibi yalızca 1 veya 0 şeklinde değil çok sayıda çıktı üretmesi, (günümüzde kuantum bilgisayarlar ile elde edilmeye çalışılan şey) bu nöronların aynı otomatik pilot fonksiyonu gören merkezi sinir sisteminin diğer alt yapılarıyla olan ilişkisi... En cahilimizin bile öğrenebilmesi konuşabilmesi, sinirlenebilmesi, ne zaman küfredebileceğine karar verip bunu uygulaması... bisiklet sürerken neredeyse hiç özel bir çaba sarfetmeden bu işlemi gerçekleştirmemiz ve bu esnada başka şeyler düşünebilmemiz...

    En ilerisi de duygularımız yani normal mantıksal girdi ve çıktılardan da öte tahmin edilemez hislerimiz, yönelimlerimiz, egolarımız, yaratıcının varlığını sorgulamamız.

    Hiç düşündünüz mü bizler ne kadar kompleks bir yapıya sahibiz ve işin en ama en önemli noktasına geliyorum, kilit noktasına: bu kadar kompleks olamasaydık, kompleksliğimiz, ve varlığımızın kaynağını sorgulayacak bir düşünce üretemeyecektik. Yani beynimiz bu şekilde olmasaydı, daha az gelişmi olsaydık şu an bu yazdıkarımı üretemeyecek düşünemeyecektik. Sanırım bu sonsuzuğu anlamak kadar zor ve belki imkansız. Ama önemli bir kısmımız sanki çok çok basit varlıklarmış gibi bunu kaygı etmeden bunun üzerine düşünmeden geçiriyoruz. Çok basit hedefler, çok basit konular, çok basit mevzular etrafında günümüzü tamamlıyoruz.

    Bizler bir ürün üretmeye kalksak harcadığımız emeğe, ürünün gelişmişliği ve işe yararlığına ve maliyetine göre bunları toplar bir fiyat belirleriz, peki bizim gelişmişliğimizin değeri nedir?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tosbağa 06 -- 8 Haziran 2019; 13:45:31 >







  • yanlış mecrada mı açtım konuyu
  • Böyle muazzam bir sistemin böyle gerzek bir canlıya hayat vermesi de ayrı bir tezat. Tüm bu sistemler insan denen varlığın aptallıklarını icra etmesi için var.
  • mikro düzeyde inanılmaz kompleksken makro düzeyde bu kadar basit olmamızın açıklaması nedir ? makro düzey derken duygularımızdan karakterimizden bahsediyor.
  • yalnız süperbilgisayarlar insanların yapamayacağı şeyleri de yapıyor. evet biz gelişmiş canlılarız ama ya hala ilkel amazon kabileleri gibi yaşasaydık.onların hayvanlardan farkı yok. belgesellerde izlediğimiz zekice avlanan hayvanlarla aynılar. ya medeniyet hiç inşa edilmeseydi.


    sen canlılığın kendisi bu kadar karmaşık ve muazzam diyorsan o da doğru.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Medeniyet dediğimz şey çoğumuzun aslında kalkmak istemediği saatlerde kalkıp, yapmak istemediği işleri çok ucuza yapmak zorunda kaldığı bir şey. Malesef medeniyetin kaymağını yiyenler insanlığın yüzde biri falan. Diğerleri medeniyeti sırtında taşıyanlar. Ha medeniyet insanlara ne gibi kolaylıklar sunuyor? Evde musluğu açar açmaz suya erişim, enerji de aynı şekilde. Sağlık konusunda çok ileriyiz. Tabi ki "ilkel" diye nitelediğimiz adama karşı çok nimete sahibiz ama bir bedeli var. O da hayatlarımızı bunlar için ipotek etmemiz. Her gün aynı saatte kalk, gün içinde hep aynı şeyi yap, aynı saatte dön, aynı saatte kalk. Tabi böyle bitmiyor bunları yapınca mükemmel bir hayat sürmüyoruz. Birçok handikapı var. İş hayatı zor. Sinir, stress, depresyon...

    Depresyon çağımızın hastalığı. Çinde 18 yaş altı çocuklar ayda birkaç dolara çalışıyor. Resmen kölelik bu. Aldığımız çoğu elektronik eşyada ve başka şeylerde bu çocukların emek hırsızlığı var ve milyarlarca insan böyle yaşıyor. Adaletin olmadığı bir sistem. Mutlu insanların sayısının mutsuzlardan çok daha az olduğuna inanıyorum ben. Dolayısıyla acaba o ilkel dediğimiz adam mı daha mutlu yoksa medeni olan mı? Ben belgesellerde çok izledim hayatlarını. Depresyon onlara çok uzak bişey çünkü basit bir hayatları var. Karınlarını doyurmaktan başka dertleri yok. Sayıları az olduğu ve doğa ile mücadele ettikleri için dayanışma içindeler. Sonuçta ilkel adam üstesinden gelebileceği hayatı yaşıyor.

    Tabi medeniyetin tüm ticari faaliyetleriyle canlı hayatı tümden tehdit ettiğini unutmamak lazım. Medeniyetin geldiği bu nokta gelmek zorunda olduğu yer zaten onunla ilgili yapacak bişey yok fakat bence doğru bir yolda ilerlemiyoruz. en basit örnekle şu an tüm dünya doğu akdenizdeki fosil yakıt rezervlerine kilitlenmiş durumda. Karbondioksit emisyonunun umurlarında olmadığını görüyoruz. dolayısı ile dünya da pek umurlarında değil. Yani medeniyetin insana ve dünyaya ne kadar faydalı olduğu tartışmaya açık. Özellikle uzun vadede.

    İlkel adam diye nitelediklerimizin bazı şeyleri bizden daha iyi kavradıklarına inanıyorum.

    HİÇ DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ BU KADAR KOMPLEKS OLUŞUMUZUN BEDELİ/DEĞERİ NEDİR?




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.