Şimdi Ara

HI - FI ile ilgili temel bilgiler (16. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
477
Cevap
39
Favori
268.678
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • e orası kesin. biz önerileri sıralıyoruz ama almaya gelince iş değişiyor. iyi amfiler var istanbul da onları takip etmek lazım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Audiophile1

    Sayın CIAman
    Sorunuzu yanıtlayayım.Siz dünyadaki bütün stüdyoların aynı düşük standarta olduğunu varsayarak böyle bir yorum yapıyorsunuz.Oysa audiopillerin tercih ettiği labelların sahip oldukları stüdyolarda oldukça yüksek masraflar yapılarak, son derece yüksek standartta ekipmanlar, kablo ve elektirik tesisatları kullanılır.High end ciler bu şirketlerin ve sütüdyoların kayıtlarını öncelikli olarak tercih ederler.Hatta bazı sanatçılar kayıt için bazı ekipmanları (mikrofon, enstruman, masa gibi) şart tutar.Ornek vermek gerekirse JVC XRCD sütüdyoları (ki dünyanın en iyi kayıt teknolojisi ve standardı olan XRCD K2/24 ü kullanır.) studyodaki her ekipmana tanesi 4500 usd değerinde HarmoniX ASL-777 elektirik filtreleri, tanesi 1300 usd lik elektirik kabloları, 3100 ara kablolar ve 45.000 usd lik monitörler vs,vs gibi ekipmanlar kullanılmıştır.Bir başka yanılgınız ise aradaki farkların duyulmayacağına dair ön yargınız.Her kablo arasında iyi veya kötü farklar vardır ve önyargısı olmayan veya kör test yapan herkes tarafından duyulabilir.Ayrıca farklı kabloların sahip oldukları farklı karakterlerle sistemlerin ince ayarları yapılabilir.Bu öyle uzun ve detaylı bir konu ki size isterseniz çeşitli kaynaklar veya sorduğunuz spesifik sorulara cevap verebilirim.



    Sevgili arkadaşım. Ben hala anlamış değilim. Bahsettiğin stüdyodan diyelim 50 tane cd çıktı hadi 150 tane ozaman siz başka bir şey dinlemiyorsunuz. Bu bahsettiğin stüdyodan dünyada kaçtane var.
    Bir de şu kablo olayını teknik olarakb bir açıklayım bakalım. aradaki farkı bir duyalım. Bence birileri sizi kandırıyor ve kimse bunlar çok iyi bir yol bulmuşlar. Dostum Teknik olarak aydınlat beni Türkiyede böyle bir stüdyo yok. TR deki en iyi stüdyoda kullanılan kablonun metresi 25 dolar bununla kaydet 7500 dolarlık kablo ile dinle. Anlaşılmaz.




  • Saygılar, Sevgiler Daha Evvelden Hazırlamıs oldugum Kendı Arsıvım Olan Hifi Yazılarımı sizinle paylaşmak istedim Umarım Yardımcı olur Tesekkurler..




    Index

    + DB WATT İLİŞKİSİ
    + CİHAZLARIN UYUMU
    + EVİNİZDEKİ CİHAZLARA YAPABİLECEĞİNİZ BASİT BAKIM TEKNİKLERİ
    + AMPLİFİRE BAKIMI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
    + EVLERDEKİ MÜZİK DİNLETİSİNE İYİ YADA KÖTÜ YÖNDE ETKİ EDEN UNSURLAR
    + Hİ-Fİ NEDİR ? NE DEĞİLDİR
    + Hİ-Fİ SÖZLÜĞÜ
    + ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
    + SİSTEM KURARKEN
    + NEDİR ŞU KOLONLARIN İŞLEVİ





    PDF Magzası :

    [Yıldızlı Kısma -Hemen Paylaş- Yazınız] DOWNLOAD
    http://dl38.hemenpaylas.com/3882716281/261610/Pdf.rar

    Magaza iceriği :

    + Yamaha AX596 Amphlier Brosur
    + Harman Kardon 2006 Brosur
    + JBL Northridge E Series Brosur
    + Nad Mayıs Brosur
    + Yamaha Hi-Fi Brosur
    + Yamaha CDC Brosur (CD Player)
    + Yamaha 2005 Brosuru
    + Yamaha November05 Brosur





    DB Watt İlişkisi

    Sagir odaların önemi hakkinda dostlarimizi bilgilendirmek amaciyla bildiklerimin
    önemli kismini ögrendigim Hi-end deki duayenlerden degerli dostum sn.
    Alan Hosman'in daha önce yayinlanmis bir yazisini yeniden yaziyorum.
    Sesin siddetine bell ve birimlerinede deci,santi,mili denir.





    Decibell Bizim kullandigimiz siddet birimidir.Bir hoparlörün tamami ile yansimasiz bir odada ( sessiz oda )
    önüne konulan bir mikrafona 1 metre uzaktan bagirtilarak ses siddeti ölçülür ve sonuç o hoparlörün toplam ses siddetidir.
    Mesela 1 m de 90 db.Ama bu 1 wattlik bir enerji harcanarak elde edilen siddettir.Yani 1 metre,1 watt ta 90 db gibi
    .1 watt lik enerji ise 2.8 voltluk bir gerilimin hoparlöre ulasmasi demektir.
    Yani amplifikatörden gelen 2.8 volt luk bir gerilim 1 watt lik bir enerji ile hoparlörünüzü hareket ettirir ve hoparlörünüz 90db bir siddette bagirir.


    O zaman bu üç kavram arasinda bir baglanti vardir.
    Yansimasiz odalarin farklari ise bu ses siddetlerinin fark etmesini saglar.
    Mesela 500 metreküplük bir odada 90 db siddetle bagiran bir hoparlör 2000 metreküplük bir odada 88 db bagirir.
    Her metreküp hacmin ikiye katlanmasi yaklasık 1 db fark yaratir.
    Mesela 500 metreküpte 90 db ise 1000 metreküpte 89 db e 2000 metreküpte 88 db e düser.
    Bu titrestirilen hava hacminin fazla olmasi nedeni ile olusur.Yani daha büyük hacimli bir oda daha sagirdir.
    Db ile Watt arasindaki iliski ise yukaridaki satirlarda anlatilmistir.
    Bir amplifikatör bir volt ve akim üretip bunu çikista watt enerjiye çevirir ve bu watt hoparlörü hareket ettirir.
    O halde
    ( 0 w - 0 db,2w - 3 db, 4w - 6 db,8w - 9 db,16w - 12 db,32w - 15 db,64w - 18 db,128w - 21 db,256w - 24 db,512w - 27 db,1024w - 30 db )
    Görüldügü gibi her iki kat artan watt enerji karsiliginda db siddet sadece 3 sayisi ile artmaktadir.


    Yukaridaki örnekten 2x120 watt lik bir amplifikatör hoparlörünüzde 20.5 db lik bir siddet artisi saglar.
    Hoparlörünüzün 1m/1w = 90 db oldugunu averaj olarak kabul edersek bu amplifikatörün maksimum gücünü harcayarak hoparlörünüzde olusturacagi siddet 110.5 db olacaktir.
    Buna karsilik eger hoparlörünüzün 1m/1w = 87 db olmasi halinde 87+20.5 = 107.5 db siddet saglayacaktir,ama bu siddet sadece bir titresim için geçerlidir.
    Mesela 1 khz veya 50 hertz gibi oysa müzik isareti en az 20.000 muhtelif siddette isaret yada titresimden olusmaktadir.
    Tüm bunlarin ayni anda beslenmesi ise amplifikatörünüzün ürettigi watt enerjiye hepsinin sigmasi demektir.
    Yani bir baska deyisle 120 watt kanal basina enerji üreten bir amplifikatör, 20.000 muhtelif siddetteki sinyali büyütüp hoparlörlere aktaracaktir.
    Hoparlörünüzün bagirma siddeti nekadar yüksekse bu enerjinin çok daha az bozularak kullanilmasini saglar.
    Hacimsel olarak 2000 metreküp hacimdeki 1m/1 watt'ta = 90 db bagiran bir hoparlör sizin yasam odanizda ( sagir olmayan oda ) 91 - 92 hatta odanizin hacmi 100 metreküplerde ise 95 db bagirabilecektir.
    Bu ise amplifikatörünüzün daha az watt enerji saglayarak bu hoparlörü bagirtmasi anlamina gelir.
    Az watt enerji ise daha az distorsiyon demektir.Az distorsiyon ise daha büyük ses sadakati demektir.( hi-fi ve hi-end in amaci )
    Bu bilgiler dahilinde db siddet üretmek için watt enerji üretmek gerektiginden amplifikatörlerin ürettigi siddete db watt denir.
    Bu watt enrjiyi üreten güç amplifikatörüdür.Yada entegre amplifikatörünüzün güç katidir.


    ----------------

    Cihazların Uyumu

    Konumuz cihazların birbirleriyle uyumları ve farklı markaların biraraya gelmesiyle ortaya çıkan sistemlerin verimi olacak.
    Sizlere bu konuyu elimden geldiği ve bilgimin yettiğince basit anlatarak aydınlatmak istiyorum.
    Öncelikle kişisel fikrim komple bir müzik seti yerine toplama bir sistemi herzaman tercih ederim.
    Tabii bunun çeşitli nedenleri var fakat en önemlisi dünya çapında üretilen tüm markaların
    genel olarak üzerinde uzmanlaştığı 1 veya 2 konu yada cihaz vardır.Bu bağlamda konuya
    yaklaştığınızda buda şu anlama geliyor sözgelimi cd player alacaksam ve çok iyi bir cd arıyorsam
    Proceed marka bir cd playera yönelebilirim.Bunun benzeri birçok farklı cihaz konusunda aynı yöntemi benimsemek oldukça doğal ve mantıklıdır.
    Çok extrem durumları konunun içine sokmazsak genel olarak kurulacak sistemde parçaların birbirine uyumu pek sözkonusu değildir.
    Ancak yaptığınız seçimi dinlediğiniz müzik türüne göre yapmazsanın doğal olarak çok kötü sonuçlada elde edebilirsiniz.
    Sözgelimi bir cd player orta sesler konusunbda çok iyi sonuç veriyorken bir diğeri alt frekanslaı daha iyi verebilir
    yada bir diğeri sesleri çok parlak ve önde sürüyorken diğeri daha mat ve naturele yakın ses verebilir.
    Bunun anlamıda cihazı anlayabilmek yada kulağınıza ve dinleyeceğiniz müziğe uygun olanı seçmek için mutlaka dinlemeniz gerektiğidir.


    Bu noktada ortaya çıkan gerçek şuki her cihazın kendine ve içerisinde kullanılan malzemeye göre karakteristik
    bir ses rengine sahiptir.Yine bir örnek verecek olursak McIntosh 2505 bir anfi daha parlak ve canlı bir sese
    sahipken karşılığında Bir Cambridge anfi daha yumuşak ve orta frekansları daha ayıran bir özelliğe sahiptir.
    Eğer kullanmak için bir Pre-Power takım seçecekseniz ve bunuda toplama olarak kullanacaksanız emin olun üzerine
    koyduğunuz her farklı Pre anfide(kontrol anfisi)tamamen farklı bir ses elde edeceksiniz.Böyle bir durumda yapmanız
    gereken kulağınızın en çok beğendiği sesi seçmektir.
    Genel olarak kullanıcılar arsında ortak bir kanı vardır,bu bununla iyi gider şu şununla iyi gider gibi.
    Bu hernekadar denenerek karar verilmiş bir konu isede bu genel kanılara sizin kulağınız kesinlikle
    karşı çıkabilir.İşte sırf bu yüzden bile ortak kanılar sizin için yol gösterici olmakla beraber son noktada
    kararı kulağınıza bırakmanız gerekir. Hepimizin malumu her dinleyici farklı bir tondan hoşlanır kimisi doğalı
    yakalamaya çalışırken kimisi süslü sesi sever bir diğerine sorarsanı bass duymak ve hissetmek ister bir
    diğeri tizleri deli gibi öten bir ses duymak ister.Bu istek ve seçimler sadece kişiye ait istemlerdir.
    Bizlere sorarsanız bizler halen doğala en yakın sesi yakalama uğraşı ve çabası içerisindeyiz.
    Aslen doğrusuda budur ancak bunu yakalamak hem zaman hem maliyet hemde çaba istemektedir.


    Zaman içerisinde hangi dost sohbetinde böyle bir konu açılsa her arkadaş
    yada dost kendi sisteminin iyi olduğunu savunacaktır ki bu sonuna kadar doğrudur.
    Neden mi?
    Çok basit çünkü o elde ettiği sesi seviyordur ve onu kurmak için zaman harcamıştır.
    Bu noktada kimse kimsenin sistemi için seninki şöyledir böyledir deme hakkına sahip değildir
    yani eleştirebilirsiniz ama yargılayamazsınız.
    Bir sistem kurarken tüm parçalara dikkat etmek ve istediğiniz randımanı
    alabilmeniz için birçok noktayı gözönünde bulundurmanız gerekir.
    Bunlardan özellikle en önemli olanları kullanacağınız anfi ve speakerinizin uyumudur.
    Eğer bu iki parça birbirleri ile uyumsuz ise ne yaparsanız yapın dengeyi sağlamanız ve
    istediğiniz sesi almanız mümkün değildir.
    Konunun başında cihazların karakteristik özelliklerinden bahsetmiştik işte bu noktada örneğin
    in İngiliz yapımı bir hoparlör ile Amerikan yapımı bir anfi çok özel cihazların bileşimi olmadığı sürece genel olarak uyuşamazlar.
    Birisi çok daha orta seslere hakim ve orta ses üretiyorken diğeri daha genel bir ses yapısında ve daha sert
    bir frekans üretecektir buda doğal olarak anfi ve speaker arasında uyuşöazlığa ve kötü sese yol açacaktır.
    Genel olarak kullanıcılara baktığımızda her kişi kendi kulağına göre seçim yapmakla beaber her daim daha
    iyi bir ses elde edebilme çabasındadır buda yapılan seçimlerin zaman zaman yanlış olmsasına ve bunun sonucu
    olarakta maddi kayıplar yaşanmasına sebebp olmaktadır bunun önüne geçmek için ise yapılabilecek en güzel
    şey sistem kurma aşamasında elinizde varolan sisteminizi yavaş ve iyi bir araştırma ile birer birer upgrade ederek sonuca ulaşmanızdır.
    Unutmayınki param var en iyisini alır en iyi sistemi kurarım mantığı hi-fi için herzaman geçerli olmayabiliyor.


    Daha önceki bağzı yazılarımızdada belirttiğimiz gibi umulmadık kombinasyonlar size hiç beklemediğiniz
    kadar iyi seslerde üretebilir o yüzden ne olur ne olmaz herzaman deneme yanılma metodunu uygulamakta yarar görüyorum.
    Sistem seçimi ve kurulumunda kablolama ve güç kaynağı kullanımıda çok önemli bir yer tutmaktadır.
    Her ne kadar konu hakkında çoğu kullanıcı yetersiz bilgi yüzünden kablolamanın çok fazla bir
    şey değiştirmediğini düşünüyor olsada gerçek tamamen tersidir.
    Örneğin bizde bir kablo satın aldığımızda eski kablomuzla yer değiştirdiğimizde hemen sonuç almak isteriz.
    Evet bu olabilir ancak elektrik kablosu ile ses dinlerken metresi 200 300 dolarlık kablo ile yer değiştirdiğinizde
    ilk anda uak bir değişiklik hissedersiniz.Ancak elektrik kablosundan bir üst sınıf bir taşıyıcı kabloya geçerseniz bu sonucu dahi alamazsınız.
    Bugün yurtdışında bir firma kabloyu satarken size kimliğiniz karşılığında 1,5 metrelik iki kablo vererek evinizde denemenizi sağlar ve uyarır.
    Kablonuzu değiştirdikten minimum 15 gün sonra tekrar eski kablonuzu takın ve farkı anlayın diye.Bizde tam tersi satıcıların
    çoğu kabloyu satar ve bu böyle iyi şöyle iyi diye bir söylemle bizleri evimize yollar.
    Unutmayın aldığınız her yeni kablonun ister speaker olsun ister interconnect olsun minimum 15 gün alışma ve oturma süresi vardır
    ki bu cihazınızı günde ne kadar dinlediğinizle orantılı olarak değişiklik gösterir.Sizler ancak bu sürenin sonunda eski kablonuzu tekrar
    takarak sisteminize kurduğunuz yeni kablolamanın ne kadar verim verdiğiniz yada neleri değiştirdiğini anlayabilirsiniz.
    Kablolarda aynı hi-fi cihazlar gibi değişkenlikler ve özellikler gösterir,her kablo belli frekansları taşımak konusunda birbirlerinden ayrılır.
    Dolayısı ile satın alacağınız kablonun özelliğini satıcınıza danışmalısınız.
    Farzedelim kullandığınız sistemde üst frekanslar fazla sivri geliyorsa bunu biraz törpülemek için farklı bir kablo seçimi yapabilir ve
    bu sorunu ortadan kaldırabilirsiniz.Böylece daha pahalı bir yöntemle cihaz değişimine gitmek zorunda kalmazsınız.
    Demekki hepimiz evlerimizde kullanacağımız interconnect ve speaker kablolaromoza özen gösterip alacağımız kabloları satışı yapan
    firmanın bilgileri doğrultusunda edinerek sistemimizi daha iyiye götürebiliriz.
    Sizlere bilgimin yettiğince ve anlatabileceğim maximum düzeyde konu hakkında bilgi vermeye çalışmaktayım ancak takdir edersinizki
    benden çok daha engin bilgiye sahip kişilerde çevrenizde olacaktır bu tür seçimlerde bu gibi kişilere danışarak sisteminizde iyileştirmelere gidebilirsiniz.



    -------------


    EVİNİZDEKİ CİHAZLARA YAPABİLECEĞİNİZ BASİT BAKIM TEKNİKLERİ

    Cihazlarınızın periyodik bakımları ve dikkat edilmesi gereken önemli noktalar:
    Yaz aylarında olduğumuz şu günlerde hepimizin evlerindeki en önemli sorun tozdur.
    Ve bu küçük zerreciklerin elektronik cihazlarımız üzerindeki zararları ve yarattığı etkiler hiçte küçümsenecek boyutta değildir.
    Toz ve benzeri yan etkilerin seneler senesi cihazlarımızda yarattığı sorunları ve bunların giderilmesinde yardımcı olması
    için atılabilecek adımları yazarak sizlere bir nebzede olsa yardımcı olmak istedim.
    Bildiğiniz gibi evlerimizde kullandığımız tüm sistemler belli periyodlarda bakım gerektirir ben sizlere evinizde bu bakımın
    sizler tarafından yapılabilecek boyutundan bahsedeceğim.
    Sırasıyla ampli,cd,casette deck,speaker gibi cihazlarınızın bakımları ve dikkat edilecek hususları bu satırlarda bulacaksınız.




    AMPLİFİRE BAKIMI VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER:


    GEREKLİ MALZEME:
    Yumuşak boya fırçası (2 boy kalın ve ince)
    Tercihen philips kırmızı yağlı sprey
    Tercihen philips mavi yağsız sprey
    Anti statik toz savar temizleme spreyi
    Dış yüzey temizleyici köpük
    Elektrik süpürgesi

    Amplifire içinde zamanla biriken tozu alabilmeniz için öncelikle üst kapağı açmak gerekir bunu yaparken
    yan ve arka vidaları açmalısınız,işte burada çok dikkat etmelisiniz çünkü vidalar üzerinde kullanılan statik
    boya çok ince bir tabakadır ve en ufak bir zorlamada çatlayarak çizilir ve atma yapar.
    Bu ise bir zaman sonra cihazını değiştirmek satmak yada takaslamak istediğinizde değerinin düşmesine
    ve cihazın açılmış oynanmış olduğu izlenimi verilmesine yol açar.Bunun önüne geçmek için kullandığınız
    tornavidanın ucuna bir toz bezi ile tampon yaparak vidaları açarsanız sorunu halletmiş olursunuz.
    Bu işlemden sonra ilk olarak elinizdeki kalın toz fırçası ile cihazın kapak altında gözle görülen yerlerdeki
    (Trafo,Soğutucular,Ana Kondansatörler v.s) tozları kaldırarak elektrik süpürgesi ile çekin.Bu sayede kalkan
    toz yeniden cihaza girmez hemde çevreye yayılmaz.Sonrasında fırçanın alamadığı yer etmiş tozları ise yağsız sprey
    ile bir bez yardımızya hemen alabilirsiniz.(DİKKAT devrelerin arasına kesinlikle girmemeye özen gösterin)
    Amplifire sözkonusu olduğunda dikkat edilecek en önemli konu tozun zaman içerisinde potansiyometreler üzerinde
    birikmesiyle oluşan kirin yarattığı distortion'nun yok edilmesidir.
    Bağzı arkadaşlarımız haklı olarak potansiyometre nedir diye soracaktır.
    Potansiyometre anfiniz üzerindeki ses kontrol yada ton kontrol gibi sağa sola hareketli düğmelerin hareket mekanizmalarıdır.
    Bunlar zamanla aldığı tozlar yüzünden çeşitli cızırtılara veya ses kesilmelerine yol açarlar.Bunların zaman zaman temizlenmeleri
    gerekir ki bunun için en iyi yol ise bizim yağlı sprey dediğimiz ve piyasada her yerde bulabileceğiniz bu temizleyici maddeleri kullanmanızdır.
    Bu temizleyicileri anfinizin modeline göre dışarıdan uygulayabilir yada üst kapağını açarak direk potansın hareketli bölgelerin
    üzerine uygulayabilirsiniz.Bu bölgeleri potansı hareket ettirerek görebilirsiniz.Spreyi uyguladıktan sonra potansı
    ters yönlere hareket ettirerek spreyi iyice almasını ve yağlanmasını sağlamaya dikkat etmelisiniz.
    Bağzı potanslarda spreyin içine işlemesi için dışarıdan uygulamanıza izin vermeyecek kadar küçük bölümler
    yada parçalar olabilir.Bu gibi bir durumla karşılaşırsanız küçük bir şırınga ve iğne çok işinize yarayabilir.
    Bu durumda spreyi şırınganın içine sıkarak iğne ucu ile potansın içine doğru uygulayabilirsiniz.
    Bu cihazlardaki selektör yani ayırıcı düğmeleride (cd,aux,phono v.s) zamanla potanslar ile aynı kaderi paylaşır
    ve aynı arazı verirler.Bu nedenle potansa yaptığımız uygulamayı bu düğmelerede yapmamızda fayda vardır.
    Bu bakımları yapmak için illaki cihazınızn hata vermesini beklememelisiniz en azından 4 yada 6 ayda bir bakımı
    yapmak sizi gereksiz masraflardan uzak tutacaktır.
    En son olarak cihazını yine tornavidanıza bez geçirerek kapattıktan sonra üst bakımını yapmalısınız.
    Cihaz kaptıldıktan sonra eğer düğmeler geçmeli ise yerlaerinden çıkartılarak üzerine köpük sıkılır ve
    3 ila 5 dakika bekletildikten sonra silinir.Daha sonra kuru ve yumuşak hav bırakmayan bezle tekrar silinir.
    Çıkarılmış düğmelerede aynı yöntem uygulandıktan sonra yerlerine takılır ve son olarak antistatik toz savar bir sprey ile silindikten sonra bizlerin yapabileceği bakım biter.


    ÖNEMLİ NOT:Burada belirtilen bakımlar standart bakımdır bu sorunlar bazen yapılan bakımlarla giderilemeyebilir.
    Bu durumda cihazınızı mutlak olarak servise sokmanızı tavsiye ederim.


    CD PLAYER BAKIMI

    GEREKLİ MALZEME:
    Contact Lens temizleyici
    Sert cımbız
    Pamuk
    İnce Kalın Fırça
    Sürücü Kanalı için özel silikon yağı (ancak bulmak zor ve pahalı bu yüzden arko krem)
    Cd playerlarımızda en önemli sorun tozdan kaynaklanan bağzı cd leri okuyamamak yada okurken atlama yapmasıdır.
    Buarada önereceğimiz yöntemler tamamen sizlerin uygulayabileceği basit ve zararsız yöntemlerdir.
    Ancak bunları yaparken çok hassas davranmanızı şiddetle tavsiye ederim.
    Cd playerımız kapağını yine dikkatlice açarak aynı anfilerde uyguladığımız yöntemle tozunu almalıyız.
    Daha sonra sürücü bölmesini cihazı elektriğe alarak açık konuma getiriniz.Fişi çekerek cihazı kapatınızki
    sürücü bölmesi açık kalsın.Daha sonra lensi ortaya çıkarmak için mekanizmayı hafifçe hareket ettirin.
    Bir parça pamuğu cımbızınızın ucuna sararak pamaklarınızla iyice seyreltin yoksa pamuk lensi çizebilir.
    Daha sonra lensin üzerinde hafif hareketlerle sallayarak seyreltilmiş kısımla tozu alın.Lens temizleyiciyi
    yeni bir parça pamuk üzerine damlatarak lensi bastırmadan silin ve uçmasını bekleyin.(DİKKAT:Kesinlikle alkol kullanmayın)
    İşte oldu lensiniz artık tertemiz.Unutmayın lens üzerindeki en ufak toz zerreciği bile atlamalara
    yada okuyamamaya yol açabilir bu yüzden dikkat edin.
    Sürücü kanalları dediğimiz (mekanizmanın cihaza girip çıkmasını sağlayan bölüm)kısımda özel bir yağ bulunur,
    bu yağ sürücünün rahat hareket etmesini sağlar fakat zamanla bu yağ bitebilir yada sertleşerek kurur ve mekanizmanın
    hareketlerini engelleyerek hem sürücüyü zorlar hemde gözün hareketini kısıtlar buda cd playerınızın diyelim 5. parçadan
    sonra atlama yapmasına okuyamamasına yada stop konumuna geçmesine yol açar.Eğer bu bölümde bir kuruma yada katılaşmış
    yağ parçacıkları görürseniz bunları hafifçe kaldırarak temizleyin ve o bölümlere silikon yağı ile yağlayın.Baştada dediğimiz
    gibi bu yağı bulmak hem zor hemde maliyetlidir bu durumda arko gibi yağlı bir kremle aynı işi yapabilirsiniz.Bu yöntem bir
    çok servis tarafındanda kullanılmaktadır.Tercih size kalmış böyle bir durumda cihazı servisede yollayabilirsiniz.
    Son olarak cihazınızın selektörleri eğer görünebilir konumdayda yağlı sper ile spreyleyip cihazınızı kapatıp
    anfilerdeki gibi üst temizliğini yaparak tekrar kullanmaya başlayabilirsiniz.


    NOT:Bu bakımların ardından cd hala aynı problemleri gösteriyorsa geriye iki seçenek kalıyor ya cd nizin göz ömrü bitmiştir
    yada trimpot dediğimiz ayarlar zamanla kaymıştır bu durumda mutlaka servise yollamanız gerekir.

    DECK TAPE BAKIMI

    GEREKLİ MALZEME:
    Yağsız sprey tercihen philips mavi
    Alkol(suyla karıştırınız)
    Pamuk
    Cımbız
    Fırça 2 boy
    Saatçi tornavida takımı

    Deck teyplerimiz zaman içerisinde birçoğumuz tarafından en çok kullanılan ve dolayısı ile
    en çabuk deformasyona uğrayan cihazlarımızdır.En çok karşımıza çıkan sorunları ise zamanla
    ukuyucu kafanın okuma esnasında daha boğuk sesler üretmeye başlaması ve tizlerin gittikçe kaybolmaya
    başlaması,cihazımızın koyduğumuz kasetleri sarması,kayıt yapamaması yada kayıt kafasının kirlenmesi,
    kaset kapağının açılmada zorlanması v.s.
    Herşeyden önce yine cihazımızın iç tozunu almakla işe başlamalıyız.Bu kuşkusuzki en kolay kısmı.
    Bu işlemi bitirdikten sonra esas zor olan kısım başlar yani okuyucu bölümün bulunduğu ana mekanizma.
    İlk iş olarak okuyucu kısımdaki kapağın ön tarafındaki camlı bölmeyi çıkartarak işe başlamalıyız,
    bu bölüm birçok deck'te hafifçe yukarı çekmek sureti ile yerinden çıkar(Bağzı markalarda bu farklı biçimlerdede
    çıkabilir lütfen dikkat edin)Daha sonra bir pamuk parçasını cımbızımızın ucuna sararak üzerine suyla karıştırılmış
    alkolümüzü damlatalım.Alkollü pamuk ile önce baskı lastikleri dediğimiz (bantın kafa üzerine oturarak sabit kalmasını
    sağlayan lastikler)lastikleri hafifçe bastırarak çevire çevire iyice temizleyelim.Zaten açtığınızda farkedeceksinizki bu
    lastikler zaman içerisinde kullanılan bantların rengini almış ve kahverengi tonu bir hale bürünmüş olacaktır.
    Baskı lastikleri çok önemlidir bu yüzden biraz uzunda sürse dikkatlice ve deyim yerindeyse kılı kırk yararak
    temizlemelisiniz.İşlem bittikten sonra sıra okuyucu kafaya gelecek.
    Okuyucu kafa eğer ömrünü doldurmamışsa ki bunu parmağınızın ucu ile anlayabilirsiniz.Şöyleki
    parmağınızın ucu ile okuyucu kafanın üzerine küçük bir gezinti yapın okuyucu plakanın pürüssüz
    ve temiz olması ve kafanın yüzeyi ile bire bir konumda olması lazımdır değilse kafa ömrünü tamamlamıştır.
    Eğer kafa iyi durumdaysa yine cımbızımızın ucuna temiz bir pamuk sararak bunu yine temizlik malzemesi ile
    ıslattıktan sonra çok fazla bastırmadan kafanın temizliğini tamamlayalım.Daha sonra aynı işlemi okuyucunun
    hemen yanında bulunan kaydedici üzerindede gerçekleştirelim.
    Tüm bunlar bittikten sonra cihazın kapak kısmındaki görünen dişlileride yağlı sprey ile spreyledikten sonra cihaza
    bir kaset koyarak deneme yapalım eğer ses halen boğuk ise son olarak bir kafa ayarı yapmakta fayda var.
    Kafa ayarı yapabilmek için küçük bir saatçi tornavidası işinizi görecektir.Kapak kısmının altına eğilerek baktığınızda
    2 küçük delik göreceksiniz bunlkar kafa ayaraı yapmanız için üretici firma tarafından açıkta bırakılmış bölümlerdir
    bu bölümde 2 küçük vida göreceksiniz cihazda kaset varken ve çalışırken bu vidalaraı hafiçe sağa veya sola
    oynatarak kafa ayarını kendi kulağınızla duyarak yapabilirsiniz.
    AZİMUTH AYAR:Bu ayar kafanın iki yanında bulunan ve yukarı doğru bakan vidalar ile yapılır ancak çok hassas
    bir ayar olduğundan eğer kafa ayar tutmuyorsa bununla uğraşmamanızı önerebilirm.Bu ayar için servisinize
    gitmenzide fayda var çünkü azimuth ayarında yapacağınız yanlışlığı bir türlü düzeltemeyebilirsiniz.
    Eğer cihazınızın sarma ile ilgili problemleri varsa yani saramıyor yada zor sarıyorsa tüm temziliğe ve bakıma
    rağmen kaset sarıyorsa o zaman mutlaka bir servise gidin çünkü cihazın lastik takımı eskimiş olabilir ve
    değişmesi gerekir.Motorların ömürlerini tamamlamış olmasıda bu sorunu yaratabilecek diğer bir etmendir.
    Tüm iç bakımı bitirdikten sonra yine diğer cihazlarda yaptığımız gibi dış yüzeyi temizleyici köpük ve
    antistatik spreyle temizleyerek bakımı bitirelim.

    SPEAKERS BAKIMI

    GEREKLİ MALZEME:


    Yumuşak fırça Pamuk Badem yağı Antistatik sprey Açıkçası speakerlar için çok özel bir bakım
    yoktur bu noktada yapılabilecek sınırlı birkaç konu vardır.
    1-Speaker ünitelerinin memranlarının üzerinde birikmiş tozları yumuşak bir fırça yardımı ile ortadaki
    toz kapağının ezilmemesine dikkat ederek almalısınız.
    2-Speaker ünitelerininkenarlarındaki refleks kısımları eğer poliüretan değilde lastikse zaman içerisinde
    sertleşme yapar.Bunu önlemek için 6 ayda bir gibi bir zaman diliminde reflekslere badem yağı gibi hafif
    bir yumuşatıcıyı tozu alınmış bir pamuk kullanarak çok çok ince bir tabaka olarak sürmenizde fayda vardır.
    3-Speakerlarınızın dış yüzeyi zamanla toz güneş ısı ve diğer yan etkilerden etkilenir.Bu yüzden dış
    yüzeyin tozunu almak ve antistatik sprey ile temizlemekte fayda vardır.

    KABLOLARIMIZ

    Kablolarımızın bakımı çok basittir ki bu genelde speaker kablolarıdır.Bunun için kablolarımızı uzun sürelerde
    kontrol ederek bağlantı nıktalarında kırılma olup plmadığını kontrol etmeniz ve bu noktalarda oksidasyon yada kararma
    olmuş ise uçları keserek yeniden açmanızda fayda var bu hem okside olmuş ve iletimi düşüren kısımların yenilenmesi
    hemde zaman içinde meydana gelen kopmuş kısımların temizlenerek tekrar eski veriminizi almanızı sağlayacaktır.
    Yukarıda verdiğimiz tüm bilgileri kullanmak için çok fazla bir bilgiye gerek yoktur ancak yinede uyarmakta fayda olduğunu
    düşünüyorum.Eğer anlatılanlarda yapamayacağını düşündüğünüz birşey varsa cihazlarınızı kesinlikle açmayınız.Böyle bir
    durumda cihazınıza zarar verebilirsiniz.Sizlere pahalıya patlayabilecek zararlardan kaçınmanız için en azından kendinize
    güvenemediğiniz durumlarda bakımı servise yaptırınız sonuç olarak ödeyeceğiniz düşük bir maliyetle daha sonra oluşabilecek
    yada varolan ve ilerleyen sorunlardan kurtulmuş olursunuz. Elinizdeki cihazlarda yapabileceğiniz bakımlar genel olarak
    oksidasyonun cihazınıza verdiği zararlar yada cihazınızdaki belirtilerin oksidasyondan kaynaklanabileceğini farzederek sizlere önerilmiş bakımlardır.
    DİKKAT:Unutmamak gerekirki oksidasyonla aynı belirtileri gösteren soğuk lehim gibi sizlerin dokunmaması
    gereken problemlerde vardır.Bunu anlamak ise çok kolaydır eğer yaptığınız tüm bakımdan sonra cihazlarınıda
    ses gidip gelmeleri devam ediyorsa yada seslerde çatlamalar oluyorsa veya cihaz belli bir süre çalıştıktan sonra
    ki genelde bu 10 ila 20 dakika arasıdır,ses gidiyor yada bozuluyorsa bu soğuk lehim(lehim çatlaması) veya daha
    büyük bir problem olabilir.Bu durumda cihazınızı derhal servise götürmelisiniz.Çünkü soğuk lehimi görme
    k hem zordur hemde yapılması için ehil olmak gerekir.
    Sisteminzde tüm bakımlardan sonra müzik dinliyorsunuz ve anlaşılmaz bir dip ses vınlama yada benzeri bir ses
    duyuyorsanız servise başvurmadan önce interconnect kablolarınızı değiştirin eğer buna rağmen ses devam ediyorsa servise başvurun.


    DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN KONULAR:


    1-Cihazlarınızı mümkün olduğu kadar tozdan korumaya çalışın.
    2-Cihazlarını ani ısı değişikliklerinden koruyun.
    3-Cihazlarınızı belirli bir ısı kaynağının yanına yada çok yakınına koymayın.
    4-Tüm sistemlerinizi sudan uzak tutun.
    5-Cihazlarınızın temizliğini yaparken su yada su ile ıslatılmış bezler kullanmayın.İllaki kullanmanız gerekiyorsa sadece nemli bez kullanın.
    6-Sisteminizi mutlaka topraklı prize takın.
    7-Evinizde voltaj problemi varsa sisteminizi bir regülatör ile korumaya alın.
    8-Vumetreli bir power anfi kullanıyorsanız vumetrelerin camlarını silerken kesinlikle bastırmadan ve
    yavaş hareketlerle silin yoksa statik elektrik yüzünden vumetreler yanlış göstermeye başlayabilir.
    9-Ampli ve Speakerlerinizi bağladığınız kabloların uçlarını aynı yönlere ve çapaksız bir biçimde kıvırarak bağlayınız.
    10-Speaker kablolarınızın mümkün olduğunca aynı boy ve mesafede olmasına dikkat edin.
    11-Kullanacağınız interconnect kablolarınızı mümkün olduğunca kaliteli kullanmaya çalışın.
    12-Cd playerınızı taşımak zorunda kalırsanız mümkün olduğunca sarsmamaya özen gösterin.
    13-Bağzı deck tape'lerdeki ve cd player'lardaki otomatik kapakları kesinlikle elinizle iterek kapatmayın.
    14-Hiç kullanmadığınız sistemleriniz varsa ve bunları değerlendirmiyorsanız mutlaka belirli aralıklarla çalıştırın.
    15-Farkına vardığınız hiçbir problemi küçümsemeyin.Unutmayın elektronikte zamanında önlem
    almazsanız onarılamaz arızalara davetiye çıkartırsınız.
    16-Sisteminizi dinlerken anfiniz kendini korumaya alıp kapanıyorsa tüm sisteminizi kapatın ve
    bağlantıları kontrol edin buna rağmen anfiniz korumaya geçmeye devam ediyorsa kesinlikle kullanmayın ve servise başvurun.



    -------------------

    EVLERDEKİ MÜZİK DİNLETİSİNE İYİ YADA KÖTÜ YÖNDE ETKİ EDEN UNSURLAR


    Hepimiz evlerimizde müzik deinlemek için belirli paralar harcayarak iyi müzik sistemleri oluşturmaya
    çalışıyoruz.Kimimiz bunu başarıyor kimimiz başaramıyor,bağzılarımız ise elindeki varolan sistemlerden en iyi verimi almaya çalışıyor
    .İşte konumuz bu noktada eldeki varolan sistemlerden yada yeni alacağımız sistemlerden nasıl verim alabileceğimiz olacak. Bunu belli konu başlıklarına bölelim:

    1- Sistemimde stereo verimini tam olarak algılayamıyorum!
    A: Salon yada odanızda kurduğunuz sistemin speakerleri yanlış yerleştirilmiş olabilir.Şöyleki:Dinladiğiniz alanda kolonladan
    biri diğerine göe kulağııza daha yakın mesaede bulunuyorsa bu bu sorunun önemli nedenlerinden biridir.
    B: Bir diğer konu cihazınızın(anfi) üzerinde mono stereo düğmesi mono’da kalmış olabilir bu selektörü kontrol edin.
    C: O anda dinlediğiniz kaset yada plak mono kaydedilmiş olabilir cihazınız bunu doğal olarak mono verecektir buna dikkat etmelisiniz.
    D: Eğer bir pre/power anfi kullanıyorsanız bu cihazların yüzde 0 inin arkasında mono steeo switch düğmesi vardır
    eğer bu düğmeyi stereo konumuna getirmezseniz mono olarak çalışır.


    2- Salonumda yada odamda çok fazla bass yoğunluğu var!
    A: Bunu çüzebilmek için kolonlarınızın altını direk tabana oturtmak yerine yerden yükseltmeyi deneyebilirsiniz.
    Şöyleki bunu farklı yollar kullanarak yapabilirsiniz. Birincisi kolonlarınızın altına çivi ayak koyabilirsiniz bu aksesuar
    satan yerlerde bulunabilir fakat bunu kullanabilmek için öncelikle kolonunuzun tabanında bunlaı yapabilmenize izin veren yuvalar olmalıdır.
    B: Kolonlarınızı yeden yükseltmek için pinpon toplarından aydalanabilirsiniz.Bitmiş izolobant halkalarının
    içerisine pinpon toplarını yerleştirerek meydana getirdiğiniz ayakların üzerine kolonunuzu oturtabilirsiniz.
    C: Anfinizin ton ayarları yüksek olabilir yada loundless butonu açık olabilir.Ufak bir ton ayarı ile bu sorunu halledebilirsiniz.
    D: Kolonlarınızın önünü kapatan koltuk v.b gibi sesi boğan materyeller olabilir buda basın sıkışıp daha
    boğuk ve koyu bir ses üretmesine sebep olabilir bunkları kaldırarak veya arasını bir 60-70 cm. açarak çözebilirsiniz.
    E: Kolonlarınızdaki efleks deliği dediğimiz deliklerin ki bu delikler bass frekansın kolon içerisinde sıkışmadan odaya
    yayılmalarını sağlayan deliklerdir bu delikler duvara yada farklı bir materyale çok yakın olduğundan sıkışma yaratıyordur,
    bu delikleri yakın olan bölgeden uzaklaştırarak sağlayabilirsiniz.
    F: Anfi kolon arasındaki kablolarınızı bass frekansları öldüren arklı bir kablo ile değiştirebilirsiniz.
    G: Genel olarak eski arşivlerden oluşmuş bir kollaksiyona sahipseniz bu arşivlerdeki eski kayıtlar günümüz kayıtlarına
    göre daha alt frekans ağarlıklıdır.Sisteminizde hiçbirşey olmadığı halde sizi yanılgıya düşürebilir bu yüzden yeni
    ve iyi bir kayır ile dinleyerek karar verin.


    3- Sistemim komşularımı rahatsız ediyor ve dinlediğim mekanda çok çınlıyor!
    Bu konu daha çok yalıtımla ilgili olmakla beraber yinede birtakım tedbirler alınabilir
    mesela sesini kısarak dinlemek
    gibi!ŞAKA ŞAKA!!J))) Bu noktada öncelikle speaker larınızın yaydığı titreşimleri en aza indirgemek
    için çaba sarfetmekte ayda var.Bunun için birkaç akla yatkın uygulanabilir mantıklı yol var.
    A:Kolonlarınızın altına yukarda bahsettiğimiz gibi rezunansı ve bass younluğunu azaltabilmek için ayak hazırlamak.
    B:Eğer kolonunuz duvara çok yakınsa ve yerini değiştiremiyorsanız yada dinlediğinz ses düzeyinden
    vazgeçmek istemiyorsanız ve refleks delikleride duvara denk geliyorsa karşısına duvara çarpan sesi
    absorbe etmesi için üzerine çuval geçirilmiş bir parça strafor tabakası kullanabilirsiniz.
    C:Eğer oda tamamen size ait ise duvarları gri sünger yumurta kartonu ve en üstünede patates çuvalı
    gibi bir malzeme ile kaplayarak oldukça etkin bir çözüm elde edebilirsiniz.
    D:Eğer kullanım alanınız paylaşılan bir alan ise ve dekordan çok fazla feragat etmek istemiyorsanız
    bu konuda parçalar halinde sesin yansıdığı bölümlere monte edilebilen farklı şekil ve boyutlarda izalasyon
    malzemeleri mevcuttur bunlar biraz pahalı olmakla beraber hem dekoratif hemde iyi sonuçlar verebilmektedir.


    4-Kolonlarımdan yeterli derecede bass alamıyorum!
    Bu konuda yapılabilecek şeyler biraz sınırlıdır,çünkü buna sebep olan en büyük nedenlerden biri kullandığınız
    kolonun yapısı olabilir.Kaldıki bir çok sorunun ana sebebi kolon anfi uyuşmazlığıdır. Ancak varolan kolonunuzun
    bass larını biraz daha etkin kılabilmek için bir iki yol olabilir.
    A:Kolonlarınızın kullandığınız yede yere tam basıp basmadığını kontrol edin.Eğer kolon yere iyi temas edip tam
    oturmuyorsaki bu türkiyede çok mümkün çünkü benim bile evimde taban harita gibi,bu durumda kolonun yerini değiştirin.
    B:Kolonunuzun altına gri kauçuk veya benzeri bir madde koyarak kolonun yaydığı rezünansı düşürün bu size daha
    iyi ve net bir bass olarak dönecektir.
    C:Anfinizin üzerindeki tonlarla oynayabilir yada loundless butonunu etkin kılabilirsiniz.
    D:Kolon ile anfi arasında kullandığınız kabloyu daha iyi ve bass frekansları yüksek ileten bir kablo ile değiştirin.
    Not:Evinizde sisteminiz kurulu olduğu salon yada odanızdaki kapılardaki camlar çercevelerinizdeki camlar büfe
    ve benzeri yerlerdeki biblo cam eşya gibi materyaller gevşemiş menteşeler gibi bir çok malzeme rezunansa ve
    istenmeyen seslere yol açabilir.Bu yüzden tüm sorumluluğu cihazınıza yüklemeden önce bu tür kaynakları bulup
    kurutmanızda yada önlemini almanızda çok yarar vardır.
    Tüm dinleyiciler için üzerinde önemle durulması gereken konulardan biride sistemin kurulu olduğu yedeki kablolamadır.
    Birçoğumuz sistemimizi kurarken çoğunlukjla zorunluluktan kolonlarımızı farklı mesafelerde kullanmak zorunda kalırız
    buda doğal olarak kullanılan kabloların metrajlarının birbirine denk olmaması gibi bir sorun çıkartır.Buda doğal olarak
    çoğu zaman kulağımızın farketmemesine rağmen seste farklılık yaratır.Özelliklede çok üst sınıf cihazlara sahipseniz bunun
    yarattığı farkı hissetmeniz kesinlikle mümkündür.


    Diğer taraftan özellikle speakerlar için yazıyorum!Kolonlarınızı kurarken arkasının bir duvar gibi sesi dağıtacak
    bir yüzeye sahip olmasına dikkat edin’ki bu size sahneyi sağlar.Eğer kolonların arkasında perde v.b
    gibi materyaller varsa bu speaker’in sahnesini engeller.
    Bir başka sorun ise bilinçsizce yada satıcıların yanlış yönlendirmeleri sonucu alınan sistemleden kaynaklanan sorunlardır.
    Daha önceki yazılarımızdada sözettiğimiz gibi rock dinleyicisi olan bir alıcıya mission speaker satılmış bu konuda yapılabilecek
    herhangi bir iyileştirme maalesef yok bunu düzeltmenin tek yolu ya sistemi değiştireceksiniz yada dinlediğiniz müzik tarzını.
    Bu yüzden herzamanki gibi yine tekrarlıyorum bu gibi problemler ile uğraşmamak için alacağınız cihazı kendi dinlediğiniz
    tarza cd ler ile giderek dinlemeniz ve almanızdır.



    ---------------

    Hİ-Fİ Nedir


    Hİ-Fİ Nedir ne değildir?

    Hİ-Fİ ingilizcede high fidelity cümlesinin açılımıdır.
    Bu cümlenin dilimizdeki karşıtı yüksek oranda aslına uygunluk diye açılabilir.Türkiyede bir çok satıcının onayladığı
    tabir ile yüksek kalite anlamında değildir.Bir açıdan yüksek kalite denebilir buda cihazların gerçek ses değerlerine
    yakınlığı ve uygunluğu olarak açıklanabilir.Küçük bir örnek vermek gerekirse evinizde müzik dinlerken,örneğin klasik müzik;
    sisteminizden çıkan seslerin kullanılan enstürümanlar ile ne kadar birebire yakın olduğu gözönünde tutulur.


    Hİ-Fİ Sistem seçiminde dikkat edilmesi gerekenler:
    Hİ-Fİ Dünyasında dikkat edilmesi gereken çok şey olduğu bir gerçektir. Ancak çoğu zaman kişiye göre değişen bu
    tercihlerde değişmeyen bağzı unsurlar vardır.Ben içlerinde en önemli olan birkaç konuya değineceğim.
    UYUM: Bu kullanmakta olduğunuz sistemdeki bana göre en önemli sorunlardan biridir.Eğer sisteminizdeki anfi ile
    speaker arasında bunu yaşıyorsanız oldukça zor durumdasınız demektir.Burada en basit yoldan ilk yapmanız gereken
    sistem içerisindeki anfi ile speaker'ınızın arasındaki empedans farklılığını ve wataj kotrolünü yapmak gerekir.
    KABLO: Sistemdeki göze batmayan ancak dikkat edilmesi gereken bir noktadır.Hem speaker için hemde sistemdeki
    cihazlarınızı birbirine bağlayan interconnect kablolarınız tahmininizden daha önemli bir yer tutar.Bu bazen sisteminizde
    aksayan bir parçanın performansını doğrudan etkileyebilir.
    SEÇİM: İyi bir sistem hiçbir zaman tek bir markadan kurulu olacaktır diye bir kural yoktur. Çoğu zaman iyi sistemler karışık
    markalardan kurulurlar . bunun nedeni ise değişik markaların değişik sistemler üzerinde uzmanlaşmaları ve o katagorideki
    cihazı kendisisin çok çok iyi üretmesidir. Örneğin Nakamichi Dragon deck tape buna iyi bir örnektir.Bu örnekleri çoğaltmak çok mümkündür.
    Hİ-Fİ Sınıfına giren cihazlar nelerdir:
    Kaliteli hemen her tür deck sistem bu sınıfa girmektedir.Ancak her ne kadar kom bine birçok
    sistem için(sony mhc,lbt,pioneer z ,vs.. gibi)Hi-fi yakıştırması kullanılsada ben bunu kabul etmiyorum.


    Hİ-END Nedir?
    Alsatsitem izleyicilerinin bu konudada bilgi sahibi olduğuna eminim ama kısaca açmak gerekirse bir çümle ile sınıfında eski
    yada yeni üretilmiş ve sınıfının en iyisi konumuna gelmiş cihazlardır.Teknik açıdan hemen hemen sıfır hataya yakın ve gerçek
    anlamda doğal ses üretebilen cihazlardır.
    Bu arada özellikle belirtmem gerek bir nokta varki bu çok kişinin kafasını karıştıran bir konudur.hi-end sınıfına dahil olmuş
    özellikle anfilerde kesinlikle ton kontrol bulunmaz çünkü iddia konusu cihazın en doğal sesi üretmesidir.Hali hazırda dünyada t
    üm Hİ-Fİ tutkunları tam olarak Hİ-END kavramına girmiş cihazlar konusunda anlaşamamktadır.Kısaca birinin ak dediğine
    kara demektedir ve daha uzun sürede böyle olacağa benzer.


    Hİ-END Cihazlar nelerdir:
    Yukarıdaki yazımın ışığında bu konuya tam olarak bir yorum getiremiyorum , çünkü bana görede hi-end olan cihazlar size göre tamamen farklı gelebilir.

    --- YENI BIR SES SISTEMI KURARKEN;
    --- Satin alacaginiz cihaz ne olursa olsun, sesini dinlemeden ve test etmeden almayin.
    --- Amplifikatorunuzun, hoparlorlerinizin gucunun ve muzik dinlediginiz odanin boyutlarinin birbirleriyle orantili olmasina dikkat edin.
    --- Ses sisteminiz icin satin alacaginiz butun cihazlarin ayni fiyat ve kalite sinifinda olmasinada dikkat edin.
    --- HOPARLORLERI YERLESTIRIRKEN NELERE DIKKAT ETMEK GEREKIR?
    Hoparlorlerin yerlestirilmesinde en iyi yontemlerden biri bu iki hoparlorun arasindaki mesafenin, oturma konumunuz ile
    hoparlorler arasindaki mesafe kadar olmasidir. Odanin enine bagli olarak bu mesafe az olabilir ama daha fazla olmamalidir.
    Diyelim ki hoparlorleri koyacaginiz yer ile oturdugunuz yer arasindaki mesafe 3 metre. O zaman hoparlorlerin birbiri arasindaki
    mesafede 3 metre olmalidir. Mumkun oldugu kadar her iki hoparlor icinde ayni ses ortami olusturulmalidir. Mesela bir hoparlor
    hicbir zaman bir cismin arkasinda durmamali yada sol hoparlor cam kenarinda dururken sag taraftaki de kitaplarla dolu bir
    kutuphane yaninda olmamalidir. Bu ses dengesini olumsuz yonde etkiler.
    --- SES SISTEMINIZIN PERFORMANSINI YUKSELTMEK ICIN TAVSIYELER;
    --- Sisteminize elektrigi tek bir kaynaktan almaya ozen gosterin.
    --- Cihazlarinizi 20-25 gun gibi uzun sure kullanmayacaksaniz mutlaka fisten cikartin.
    --- Hoparlor kablolariniz ile elektrik kablolarini yan yana getirmemeye calisin. Cunku elektrik akimi ses kablolarinizdan gecen ses sinyallerini bozabilir.
    --- Amplifikatorunuzle hoparlorleriniz arasindaki kablo baglantisini mumkun oldugu kadar kisa tutun ve kablolarin cok fazla dolasmamasina ozen gosterin.
    --- Yuksek akim ceken cihazlarin elektrigini asla sisteminiz uzerinden almayin.
    --- Ses sisteminizin yakininda acik halde cep telefonlarinizi birakmayin, hele hoparlorlerin ustlerine acik bir cep telefonunu asla birakmayin.
    --- Manyetik akim iceren (aktif-calisir vaziyette olan) cihazlar ve hoparlorler uzerine CD, kaset ve plaklarinizi koymayin, zarar verebilir.
    --- En az alti ayda bir hoparlor kablolarinizin uclarini birer santim kesin. Cunku kablolarin uclari zamanla kararir, oksitlenme yapar. Buda sesi etkiler.
    --- Ses sisteminizde kalin kaliteli hoparlor kablosu kullanin bu sesi olumlu yonde oldukca etkileyecektir.
    --- Eger hoparlorunuz bi-wire (frekans ayrimli) baglantili ise (bas ve tiz suruceler icin ayri ayri kablo girisleri) aradaki kopruleri kullanmak
    yerine hoparlor kablosundan bir parca ile kopruleme islemini yapin daha iyi sonuc elde edersiniz, yada en iyisi iki kablo ile bi-wire kullanin,
    uzmanlar bi-wire baglantinin sesi %30 iyilestirdigini soyluyor.
    --- Kablolamayi yaparken (+), (-) uclarin dogru baglandigini mutlaka kontrol edin.
    --- Kablolari hoparlore baglamanin en iyi yolu connectorlerle degil ciplak olarak baglamaktir. Bunu tercih edin.
    --- Hoparlor kablonuzu her 15, 20 cm de bir + yi -, - yi + yonune bukerseniz (twist ederseniz) ses kalitesini oldukca yukseltmis olursunuz.
    --- Hoparlorlerinizin altinda civileri veya ayaklari yoksa, cikkan seste komsularinizi rahatsiz ediyorsa, hoparlorlerin altina
    tahta perde halkalari icine koydugunuz tenis toplarini yada ikiye kestiginiz silgileri yerlestirebilirsiniz.
    --- Alti ayda bir hoparlorunuzu kasaya baglayan vidalari kontrol edin, gevsemisse saglamlastirin. En ufak bir gevseme sesi etkileyecektir.
    --- Hoparlorunuz kucuk bile olsa hicbir zaman cam yuzeyler uzerine yada yakinina koymayin ve pencerelerden mumkun oldugu
    kadar uzak tutmaya calisin. Cunku cam sesi oldukca etkiler.
    --- Oturdugunuz yerin arkasindaki duvari kalin malzemeler ile kaplamaniz sesin daha iyi gelmesine yardimci olur.
    --- Sisteminizdeki cihazlari hicbir zaman ust uste koymayin. Aralarinda daima bolucu bir cisim olsun. Bu rezonans olusmasini engeller.
    --- Cihazlarinizi asla yere koymayin.
    --- Ses siteminizi koydugunuz zeminleri rezonansi engellemek icin agir ve sert malzemelerden secin.
    --- Cihazlarin bakimini daima kuru ve yumusak bir bezle yapin. Islak bez, deterjan, kimyasal madde kullanmayin.
    --- Kaset calarinizin kristal kafalarini, capstain milini ve lastigini haftada bir alkollu bir pamukla temizlerseniz hem
    kasetleriniz ve kaset calariniz uzun omurlu olur hemde sesi daha kaliteli dinlersiniz. Ayrica kafalarin belirli sureler
    sonra demanyetize edilmesi gerektigini unutmayin.
    --- Istediginiz radyo istasyonunu net bir sekilde dinleyemiyorsaniz, anteninizin uc kismina bir miktar kalin bakir
    kablo ilave edin, eskisinden iyi dinleyeceksiniz.
    --- CD lerinizin daha iyi tinlamasini istiyorsaniz dinlemeden once bir miknatizin uzerine koyun, sonra dinleyin, kesinlikle daha iyi tinladigini goreceksiniz.
    --- CD lerinizdeki kucuk cizikleri uzerlerine dis macunu sikarak yumusak deri bir bezle ovup cikartabilirsiniz.
    --- Hicbir zaman buyuk yaprakli bir cicegi pikabinizin yanina koymayin. Cunku cicegin yapraklari elektro-statik
    elektriklenme yaratarak pikabinizdan rahatsiz edici seslerin cikmasina yol acabilir.
    --- Bir cok plaksever plaklarin yerlestirildigi plato uzerindeki lastik cember yerine ayni kalinlikta kece kullaniyor.
    Aklinizda bulunsun! Iyi dinlemeler...



    ----------

    Hİ-Fİ SÖZLÜĞÜ


    A

    AAD:Satın aldığınız cd nin üzerine yapılan kaydın analog olarak yapılıp digital olarak depolandığını gösterir.
    AC3:Surround receiverlarda dtd surround sistemdeki kanallara ilave olarak +1 center ve +1 aktif bass ile desteklenmiş formattır.
    ADD:Cd üzerindeki kaydın analog olarak yapıldığını master ve depolama işleminin ise digital olarak gerçekleştiğini gösterir.
    AMPLİFİRE:Hoparlörlerinizi sürmek içim çeşitli kaynaklardan gelen sinyalleri yükselten cihazdır.
    ANALOG:Digital olmayan ses ve ses kayıt formatıdır.
    ANTİ-SKATİNG:Pikap iğnesinin plak üzerindeki oluklardan kaymasını önlemek için uygulanan sisteme verilen addır.
    ANAMORPHIC:DvD disklerin sadece wide screen televizyonlarda letter box formatında görüntünün daha iyi çıkmasını sağlayan sistemdir.
    AGRESİF:Dinlediğiniz sesin parlak ve önde olması durumu.
    AMBIANCE:Sesin dinlendiği mekandaki müziğin ve kaydın o ortam içerisinde yarattığı akustik.
    ANALYTICAL:Yüksek detay.
    ARTICULATE:Dinlenen müzikte yer alan insan sesi enstrümanlar ve bunların birleşiminin tümü.
    ATTACK:Dinlediğiniz müziğin sisteminiz içerisinde ürettiği ve zaman zaman yükselen frekanslara verilen ad.
    ALİGMENT (Hizalama):Kaydedici yada çalarların plak yada bant üzerinde kafalarının oluklara yada banta göre ayarlanmasına denir.
    ANALOG:Plak ve kasetlerin veriyi kaynaktan direk depolama şekli.

    B

    BASS:Müzik içerisinde duyulan düşük frekanslı seslerin geneline verilen ad.
    BASS REFLEKS:Speaker kutusu üzerindeki hava akımını dışarı atan port vasıtası ile bass üretimine yardımcı olan sistem.
    Bİ-AMPLING:Speaker üzerindeki farklı frekans üreten ünitelerin her birinin anfi üzerinden farklı kanallar ile sürülmesidir.
    BINDING POST:Çıplak kabloları sıkıştırmak için kelepçeye sahip speaker terminali.
    BANANA:Speaker kablolarınızı speaker terminaline fiş gibi takarak kullanmanıza yarayan adaptör.
    BIT:Digital veriyi oluşturan en küçük parçaya verilen isim.
    BITSTREAM:Digital cd datasını analog sinyallere dönüştürme yolu.
    BIWIRING:Speaker içinde split crossover ile speakerın arkasındaki çift girişi kullanarak üst ve alt frekansların ayrı ayrı sürülmesi durumu.
    BRIDGE:Stereo bir anfinin daha yüksek ses elde edebilmek için mono olarak bağlanmasına denir.Bunu yapabilmek için anfinizin bridge katının olması gerekir.
    BALANCE:Ampliwire cihazlarınızın üzerinde stereo kanalları sağ ve sol olarak ayırmak.Aynı zamanda tonal kontrolleri ayarlamakta bir başka balans işlemidir.
    BODY:Tüm sesler içerisinde üst bass frekansların üst frekanslara göre baskın olması durumu.
    BOXY:Box audio speakerlerde sesin yarattığı rezonans.
    BRİGHT:Speakerlerde midrange ve tiz seslerin baskın olması durumu.

    C

    COMPACT DISC(CD):Veriyi digital olarak depolayıp saklayan ve lazer optik göz vasıtasıyla verisi okunabilen disk.
    CD-R:Bir kereye mahsus kayıt edilebilir cd anlamındadır.Fakat tekrar kayır yapılamaz.
    CD-ROM:Bilgisayarlar için ve bağzı cd wrighter modellerde sadece okunabilir bellek olarak kullanılabilen bölüm.
    CD TEXT:yeni sistemlede cd çalarların şarkı ismi yada sözleri gibi bileşenleri görüntülemesini sağlayan sistem.
    CLASS A:Sinyalin pozitif yada negatif olarak birlikte yükseltildiği anfi çaşidi.
    CLASS B:sinyalin pozitif ve negatif yarılarının farklı devre katlarında işlendiği ve çıkış katlarının anahtarlandığı sistem.
    CROSSOVER:Speakerler içerisinde bulunan ve frekansları ait oldukları ünitelere gönderen elektronik devre.
    CARTRIDGE:Plaklarda yapılan kaydı anfiye ses elektrik sinyali olarak çevirerek yollayan convertör parça.
    CD-RW:Üzerine tekrar tekrar silinip yazılabilir disk.
    COLOURATION:Müziği natural olarak dinlerken bass mid yada tiz seslerdeki hoşa gitmeyen istenmeyen seslerin oluşması.
    COMPRESSION:Radyo istasyonlarından yayınlanan yüksek frekanslı yayının müzikteki alt ve üst frekanslar arsındaki fark
    ı azaltmak için kullanılan sistemdir.Otomobil radyolarında iyi sonuç vermekle beraber hi-fi tunerlarda iyi sonuç vermez.
    CRT:Convansiyonel tv lerde 3 farklı renk tüpü kullanılarak gelen görüntünün tv akranına aktarılması.
    CLIPPING:Anfini sesi gücün yettiğinin ötesine cihazın aşırı yükleme göstermesi.Bu gibi bir durumda ses ditortion yaratacaktır.
    CC3:Kristal netlik.
    CLOCK:Zamanlama sinyali üretmek için kullanılan elektronik osilatördür.Diskten alınan veriyi senkronize etmek için kullanılır.
    CRT (Cathode Ray Tube):Projeksiyon tvlerdeki üç renk tüpün birleşerek görüntüyü oluşturmasına verilen ad.

    D

    DAB (Digital Audio Broadcasting):Hem am hem fm bandından alınabilen digital stereo yayın.
    DAC (Digital Analog Convertor):Sayısal verileri analog sese çevirir.
    DAT (Digital Audio Tape):Dönen bir kayıt kafası vasıtasıyla bant üzerine digital kayıt yapabilen deck tape.
    DALGA BOYU:Havada hareket eden ses dalgasının boyunu belirtmek için kullanılır.
    DATA REDUCTION (Veri Azaltma):Müzik depolamak için gereken veri miktarını düşüren sistem.
    DCC (Digital Compact Casette):Bildiğimiz tape sisteminin digital olarak üretilmiş hali.
    DDD:Cd içerisine yapılan kaydın her aşamasında digital olarak yapıldığını belirtir.
    DENGELİ BAĞLANTI:Dengeli bağlantılarda pozitif ve negatif kablolar etkin bir enterfans için korumalıdır.
    DESIBEL:Ses basıncı ölçü birimidir
    DIGITAL:Cd çalarlar Dat,Md,Dcc gibi cihazlarda kullanılan disk veya kasetetlerin kullandığı ses depolama protokolü.
    DIGITAL ÇIKIŞ:Digital sinyalin kaydedilmesi yada dac tarafından işlenmesini sağlayan çıkıştır.Koaksiyal yada optik olabilir.
    DİNAMİK ALAN:Hi-Fi bileşenleri tarafından üretilen en yüksek vr en alçak sinyalin arasında kalan alan.
    DISTORTION:Hi-Fi bileşenleri içerisinde dinletide kaynaklanan istenmeyen seslere verilen isim.
    DOLBY DIGITAL:Ev sinema sistemi protokolüdür 5 sabit kanala ilaveten bir adet aktif sub bass kullanılır.
    DOLBY SURROUND:Arka efekt kanallarını stereo kayıtlar için kodlayarak sanal kanal oluşturan format.
    DOLBY PRO-LOGIC:Diyalogları center üzerinde sabitleyen format.
    DROP-OUT:Teyp dat gibi cihazlarda kayıt anında kafanın herhangi bir manyetik perdelemeden dolayı yada
    bant ile temasının kesilmesinden dolayı oluşan anlık sinyal kaybı.
    DTS:Ev sinema sistemlerinde 5+1 6+1 7+1 gibi formatlarda her sesin kanallara sabitlenerek verilen hali.
    DUAL MONO:Bağzı apli ler içerisinde sağ ve sol kanlların ampli içinde ayrı ayrı işlenecek şekilde üretilmesi.
    DVD:Cd boyutundaki diskleri kullanan yeni kayıt formatı.Bu formatta disk üzerine yüksek kalitede ses ve görüntü kaydı yapılır.
    DNM (Digital Natural Motion):Digital doğal hareket
    DS (Digital Scan):Digital tarama.
    DOBY B,C+S:Tape decklerde kayıt esnasında dip gürültüleri gibi kötü sinyalleri temizlemek için kullanılan protokol.
    Dolby yapılan kayıt dolby dinlenmelidir.
    DOLBY DIGITAL EX:Dolby digital 5+1 sisteme ek olarak sistemin audio dinlerken rear ve center ı kullanarak matrix stereo oluşturmasını sağlayan protokol.
    DOLBY HX PRO:Kayıt esnasında yüksek frekansları distortion olmadan kayıt yapabilmenizi sağlayan protokol.
    DARK:Bright in aksine stereoda mid ve tiz lerin aksine bass sesler ve dolayısı ile alt frekansların baskın olması durumu.
    DEFINITION:Sistem içerisinde algılanan gerçek sesin kalitesinin yüksekliği

    E

    ELEKTROSTATIC:Hoparlörlerin ses üreten hafif diyaframlarını ileri geri hareket ettirmek için kullandıkları yüksek voltaj gücü.
    EMPEDANS:Elektriksel özellik.Düşük empedans kaynaktan daha yüksek güç öekerken tersi daha az güç kullanır. yani 4-6 ohm
    bir speaker 8 ohm bir speakere göre dah güçlü bir anfi ister ve sürülmesi daha zordur.
    EUPHONIC:Bağzı lambalı anfilerin diğer lambalılara göre sıfır distortion ile daha azla ayrıntı ve kalite üretmesi durumu.

    F
    FREKANS:İnsan kulağının duyabildiği veya duyamadığı ses dalgalarına verilen isim.
    FRONT END:Bir lp yada cd deki sinyal kaynağını ifade eder.Ayrıca tunerde sinyali antenden alıp modüle eden devre katı içinde kullanılır.
    FILTER:Digital kayıtların analog sinyallere dönüştürülmesi anında sinyalin distortion dan arındırılarak saflaştırılması.
    FREKANS RESPONSE:Speakerlarda alt ve üst frekansların arası.Bu sayede speaker alt ve üst sınırlarda hangi aralıkta çalıştığı belirtilir.


    G-H-I-İ-J-K-L

    GRIP:Bass kontrolünün güçlü olarak sağlanması.

    H
    HDCD (HİGH Definition Compatible Digital):Daha iyi ses elde etmek için cd lerde kullanılan kodlama sistemi.
    HERTZ:Frekans birimi.Sinyalin saniyede kaç kere bırakıldığını gösterir.Örneğin 1hz sinyalin saniyede 1 kere salındığını belirtir.
    HİZALAMA (Aligment):Kaydedici yada çalarların plak yada bant üzerinde kafalarının oluklara yada banta göre ayarlanmasına denir.

    I

    IMAGING:Stereo da enstrimanların ve sesin oda içerisinde dağılımına verilen ad.

    J-

    JITTER:Digital sinyali analoğa çeviriken kullanılan Dac convertörlerin arasında kullanılan çevirim
    esnasında oluşabilecek dip gürültüleri önleyip temizleyen sistem.Bu cihazlara verilen ad ise Jitterbug.

    K

    KARTUŞ:Pikaplarda plak çalınırken plak üzerindeki oluklardan sinyali elektrik sinyaline çevirerek anfiye yollayan kısım.İki farklı çeşidi vardır.
    KOLORASYON:Müziğin doğal yorumunda oluşan sapma.
    KBPS (Kilobits Per Second):Mp3,dab gibi cihazların yolladıkları veri sinyalinin saniyede ne kadar olduğunu gösterir.Ne kadar yüksek olursa o kadar iyidir.

    L-

    LINE LEVEL:Ampliye girmeden önce herhangi bir yükseltmenin gerekmediği girişleri ifade eder.

    M

    MIDBAND (Orta Bant):Çoğu enstruman ve vokallerin duyulduğu ses bandıdır.
    MINI DISC (Md):Mini disc player 74 dakika kayıt yapabilir.
    MONOBLOK:Bağımsız mono power anfi.İki adet mono blok anfi ile stereo ses alabilirsiniz.
    MOVİNG COIL-MC:Pikap kolundaki hareketli bobin.Bu bobinler elektrik sinyallerini sabit bobinler içinde hareket ederek üretir.
    Çıkışı hareketli mıknatıslardan daha düşüktür.
    MOVING MAGNET-MM:Hareketli bobinli kartuşlarda iğnenin bağlı olduğu mıknatıslar elektrik sinyalini sabit bobin içerisinde hareket ederek üretir.
    MP3:İnternet üzerinden kaydedilebilen ve pc de depolanıp data cd lerine yazdırılabilen nispeten kalitesi düşük sıkıştırılabilen ses formatıdır.

    N

    NICAM:Görüntü ile birlikte gönderilen cd kalitesindeki digital stereo tv sesi.

    O

    OHM:Direnç birimi.Bir hoparlörün empedansı ohm olarak ölçülür ve belirtilir.
    OVER SAMPLING:DAC Sistemlerinde sinyal frekansını arttırarak çevrim devreleri ve yardımcı
    devreler için istenmeyen sinyalleri filtreleme işlemini kolaylaştırır.
    OPEN:Sesin havada yol alırken üst frekansların temiz ve berrak olarak salınması.

    P

    PASİF:Sinyali yükseltmeyen bir devre yada bileşeni ifade eder.
    PMPO:müzik çıkış gücünün tepe noktasını işaret eden terimdir.
    POWER AMLIWIRE:Speakerlere ses sinyallerini gönderen amli katı.
    PRE AMPLI:Power ampiye gidecek sinyalleri alıp işleyip yollayan control kısmı.Aktif speakerler ilede kullanılabilir.

    R

    RDS (Radio data System):Fm radyo kanallarında radyonun çaşitli bilgileri ekrandan okunur şekilde yollaması.Hava durumu finans spor v.s.

    S

    SİNYAL/GÜRÜLTÜ ORANI (Noise):Ses sinyal seviyesi ile istenmeyen gürültü seviyesinin arasındaki farkı belirtir.Db cinsinden olan değer arttıkça gürültü seviyesi düşer.
    SUBWOOFER:nispeten küçük olan hoparlörlerin üretemeyeceği bass frekanslarını üreten bass sürücüsü kolon.
    SÜREKSİZLER:Müzikteki kısa ve ani oluşumları ifade eder üretilmesi zordur.(Zil sesi gibi)
    SAMPLING RATE:Örnekleme oranı.Bir digital kayıt cihazı yada oynatıcı cihazın bir sinyali ne kadar işleyebildiğini gösteren terimdir.
    SEISMIC:Çok düşük bass frekansı duymak çok zordur.

    T

    TEYP LUPU:Ampli üzerinde bulunan teyp üzerindede karşılığı bulunan kayıt yapılmasını sağlayan soket girişleri.
    THX:Lucas film tarafından üretilen maliyetli bir surround formatı.
    TRODIAL TRAFO:Bu transformatörler yuvarlak şekilli daha iyi bir stabilite ve daha az akım kaçağı sağlarlar bu şekildede daha iyi bir güç üretirler.
    TİZ:Üst ses frekanslarının genel adı.
    TWEETER:Hoparlör üzerinde tiz frekansları üreten üniteye verilen ad.
    TÜP:Yükseltme ünitesi olarak kullanılan bu parçada elektrotlar vakumlanmış kapalı bir cam içindedir.Ürettiği ses çok iyidir.
    THIN:Hafif bass.
    TIMBRE:Enstrümanların tonal karakterlerine verilen ad.


    W

    WATT:Güç birimi.Birim arrtıkça güçte artar.
    WOOFER:Alt frekans yani bass sesleri üreten hoparlör üzerindeki ünitenin adıdır.
    WARM:Düşük midreng ile gelen tatlı sese verilen ad.





    ----------------

    ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:


    2.El hi-fi cihaz yada sistem alırken dikkat edilmesi gereken konular cihazlara göre değişkenlik
    taşımakla beraber farklı cihazlar için dikkat edilecek birbiri ile aynı belli konularda vardır.
    Öncelikle genel olarak dikkat etmeniz gerekenleri sıralayalım.

    1: Cihazınızı alırken dış yüzeyinin temizliğne dikkat edin.Yani kozmetik olarak iyi durumda olmalıdır.ancak çok özel bir model bulmuş iseniz bu fazla bir önem taşımayadabilir.


    2: Cihazın dış bölümünde ve tabanında bulunan vidaları kontrol edin üzerinde tornavida izi
    olup olmadığını veya birbirinden farklı vidalar olup olmadığını kontrol edin.

    3: Bağzı cihazların özellikle anfi/preanfi gibi cihazların üzerinde ve altında bulunan ızgaralar vardır ışığa tutarak
    yada içine ışık tutarak lehim bölgelerine bakın,buralarda farklı lehim olup olmadığını kontrol edin.Merak etmeyin
    eğer farklı bir lehim varsa hemen farkedersiniz çünkü fabrikasyon lehim ile sonradan yapılan lehimler farklı olacaktır.

    4: Alacağınız cihazı mutlaka dinleyin.Dinlerken(Anfi/Preanfi) üzerindeki ton kontrolleri volume potansını ve
    diğer kontrol düğmelerinin işlevsel olup olmadıklarını anlamak için kontrol edin.Herşey çalışıyor fakat hafif
    cızırtılar varsa merak etmeyin korkulacak birşey değil sadece oksidasyondur.Fazla ilerlemiş yani sesi tamamen
    keser durumda değilse spreyle düzelebilir bir problemdir,alınabilir.

    5: Beğendiğiniz cihaz bir kasetçalar ise önce bir kaset dinleyin auto reverse ise her iki tarafınıda dinleyerek fark olmamasına dikkat edin.

    7: Kasetçalar alırken sarma motorlarının her iki yönede aynı hızla dönüp dönemediğini kontrol edin.Kristal dediğimiz
    okuyucu kafaya bakın fazla aşınmamış olmamalıdır.aşınmışsa zaten tiz sesleri tam veremez ancak bu kafa ayarı ilede
    ilgili olabilir satıcınıza bir kontrol ettirin.

    8: Cd player alıyorsanız mutlaka cihazı içerisine çizik yada nispeten yıpranmış bir cd koyarak 10 dakika kadar dinleyin.
    Cihaz bu süre zarfında atlama yapmamalıdır.eğer atlama yapıyorsa ya gözde yada entegrada bir problemi olabilir almayın
    .Ancak hatırlatmakta fayda var göz tozlanmış olabilir bu durumda zaten cd'yi koyar koymaz atlamaya başlayacak yada
    direkt olarak okuyamayacaktır.Bu durumda önce gözün tozunu aldırıp tekrar deneyin.

    9: Speaker alırken kolonları balans yaparak her ikisini ayrı ayrı dinleyin,arada bariz fark olmamalı.Kolonları dinlerken
    ünitelere yaklaşarak diğer üniteleride tek tek dinleyerek tüm ünitelerin çalıştığından emin olun.

    10: Speaker alırken reflexlerine dikkat edin eğer üzerinde poliüretan refleks varsa parmağınızı üzerine sürerek döküntü
    yapıp yapmadığına bakın yapıyorsa ömrünü tamamlamak üzere olabilir dikkat edin.

    11: Ekolayzer alırken potanslarını yukarı aşşağı hareket ettirerek oksidasyon olup olmadığını yada potansın çalışıp çalışmadığını
    kolonları balans yaparak ait olduğu kanal üzerinde deneyerek kontrol edin.

    12: Pikap alırken pitch konrollerine dikkat edin,devirde kayma olup olmadığını mutlaka kontrol edin.Kayma varsa tamiri zor olabilir.
    Eğer belt drive pikap alıyorsanız lastiğini kontrol edin.lastikte sertleşme veya gevşeme oluşup oluşmadığına dikkat edin.

    13: Herhangi bir cihazı alırken deneme esnasında mutlaka flat olarak dinleyin,yani ton kontroller sıfır seviyede
    iken dinleyin bu sayede cihazın gerçek sesini dinlersiniz.

    14: Alacağınız cihazları dinlerken sistemin arasında extra sesi düzeltmek için parçalar konmamış olmasına çok
    dikkat edin(sub bass,ekolayzer,convertor v.s gibi)

    15: Anfi ve Speaker alırken dinlediğiniz müzik türünü mutlaka gözönünde bulundurun ve yanınızda dinlediğiniz
    müziklerden örnek götürerek dinleyin.Unutmayınki demo odalarında dinlediğiniz ses ile evde alacağınız ses çok farklı olacaktır.

    16: Anfi ve Speakerınızın birbirine uyumlu olmasına dikkat edin yoksa çok kötü bir ses ila karşılaşabilirsiniz,param
    var en iyisini aldım işi kökünden çözdüm diye birşey sözkonusu değildir.Kimi zaman çok pahalı bir anfi yada kolonla
    çok ucuz bir anfi vaya kolon birbiriyle çok daha iyi uyum gösterebilir.Şaşırırsınız.




    -------

    Sistem Kurarken

    Sistem kurarken Hi-Fi olsun Sinema sistemi kurarken olsun dikkat edilecek konular ve memnun kalmadığınız
    takdirde sistem üzerinde yapabileceğiniz küçük oynamalarla yaratabileceğiniz oldukça kayda değer değişimlerden bahsedeceğim.

    SİSTEM KURMAK?

    Nedir bu sistem kurmak?
    Sistem kurmak için öncelikle ne istediğinize karar vermelisiniz.
    Müzikmi dinleyeceksiniz?
    A:Ne tür müzik dinleyeceksiniz?
    B:Ne büyüklükte bir alanda dinleyeceksiniz?
    C:Nasıl bir ses arıyorsunuz?
    D:Sisteminizde varolmasını istediğiniz parçalar neler?
    E:Ne büyüklükte bir sistem alacaksınız?
    F:Ödemeyi düşündüğünüz takribi rakam ne kadar?
    G:Sinema sistemi kurarken!
    A
    Sisteminizi kurarken en önemli noktalardan biri bu konudur.Çünkü farklı markalar farklı müzik
    türlerine uygun cihazlar üretir ki bunun en çarpıcı örneğini speaker seçiminde görmekteyiz.
    Dergiyi takip edenler hatırlayacaklardır,önceki sayılarda bir speaker seçiminin dinlediğiniz müzik
    türünde ne kadar büyük farklılıklar yarattığından bahsetmiştik.Bu bağlamda herzaman olduğu gibi almayı
    düşündüğünüz cihaz konusunda kararsız ve bilgi sahibi değilseniz sistem alamaya giderken yanınızda mutlaka
    ve mutlaka dinlediğiniz tarzlarda cd bulundurun.
    Almak istediğiniz sistem parçalarını eğer mümkünse ya birarada dinleyin yada almak istediğiniz
    parçaya en yakın bir benzeri ile dinleyin.
    Örneğin Denon bir ampli ve Definitive speaker almayı düşünüyorsunuz ancak fiyatın uygun geldiği
    yerde birinden biri yok bu durumda eğer ampli yoksa ona en yakın sesi verebilecek tarz ve ses rengi
    olarak çok yakın olan Onkyo marka bir ampli’yi yada Definitive speaker yoksa yine aynı özellikleri taşıyan
    bir Mirage speaker ile match ederek dinleyin.Böylece çok daha rahat sonuca ulaşır ve yanılma payınızı minimuma düşürebilirsiniz.
    Unutmayınki dinlediğiniz müzik türü seçiminizdeki baz alınması gereken ana noktadır.Eğer kardeşim ben herşeyi
    dinliyorum ne olacak benim halim diyenlerdenseniz şiddetle tavsiyem Amerikan üretimi cihazlar ve speakrler üzerinde yoğunlaşmanızdır.
    B
    Unutmayın sisteminizi kuracağınız alanın ses üzerindeki etkisi çok önemlidir.
    Örneğin 20 metrekarelik bir odaya bose 901 kurmaya çalışırsanız alacağınız ses sizi tatmin etmeyecektir mekan
    küçüldükçe kuracağınız sistemin güç desibel dengesinide iyi oturtmalısınız küçücük bir odada disko kurar gibi 98
    desibel bir kolon kullanarak kuracağınız bir sistem sadece kulağınızı yoracaktır.Bunun yerine daha küçük ve doyurucu bir seçeneğe yönelmeniz akıllıca olacaktır.
    Sistemi kuracağınız mekanın büyüklüğü kadar şeklide kullanacağınız özellikle speaker açısından çok önemlidir.
    Bir çok kaliteli speaker yer seçer.Sözgelimi bir Kef referance 107 vaya Bose 901 gibi bir speaker!e sahipseniz başınız
    dertte demektir çünkü yerlerini beğenmezler ise bit pazarından alacağınız CS serisi bir Pioneer kolondan farklı ses üretmezler.
    Bu durumda odanızın büyüklüğüne ve şekline görede yaptığınız seçime ayrıca dikkat etmelisiniz.
    C
    Sistem seçerken dikkat edeceğiniz diğer bir konuda istediğiniz ses rengi ve tonunun ne olduğudur.
    Her cihazın ve speaker!in kendine has bir ses rengi ve tonu vardır.sözgelimi bir ampli pasif ve alttan çalarken bir başka ampli
    orta seslere hakim ve öne çıkartarak çalışır.Bir başkası kadife gibi yumuşak ve tonalitesi zengin ses üretirken diğeri çok sert
    va parlak bir ses üretebilir.Aynı şey kolonlar içinde geçerlidir.
    Bu durumda match yani eşleme çok önem kazanır.Bu yüzden istediğiniz yada aradığınız sese net olarak karar vermek durumundasınız.
    Kimi alıcı arabasında dinlediği müzik sistemini evine taşımak isterken kimi ise konser salonundaki performansı arar işte bu noktadada
    aradığınız sesin ne olduğu ortaya çıkmaktadır.
    D
    Sistemi kurarken nelerden oluşmasını istediğinizi önceden karalaştırın.
    Buda ne demek şimdi diyebilirsiniz.Kardeşim ben ampli cd kolon istiyorum ne alakası var herkes aynı şeyi istiyor diyebilirsiniz,ancak öyle değil.Hadi gelin seçenekleri sıralayalım.


    AMPLİ

    +İntegrated ampli (A-Class , B-Class , Solid State , Digital , Analog , Mos-Fet )
    +Receiver ampli
    +Pre Power ampli
    +Mono blok Pre Power ampli
    +Tube(lambalı) ampli
    +Single ended Tube ampli
    +Solid State ampli
    +Hybrit ampli (Pre katı lamba , Çıkış katı transistör)


    PRE-AMPLİ

    +Tube pre
    +Standart pre
    +2 Kanal pre
    +Multi channel pre
    +Surround pre
    +Tuner Pre

    SPEAKER

    +Floorstanding
    +Monitör
    +Bookshelf
    +Tower
    +Sub-Satelite
    +Active / Pasif
    +Electrostatic
    +Elektroacoustic
    +Horn
    +Bi-Polar
    +Be-Wairing


    CD PLAYER

    +Standart player
    +Transport + Dac + Power supply
    +S.A.C.D (Super audio)
    +Universal (S.A.C.D+DVD Audio+Cd)
    +1-16 bit 20 bit 64 bit ++++
    +Tekli / Çoklu
    +Tablalı / Kartuşlu (Çoklu cd çalarlar için geçerli)
    +Lambalı
    +Pre katı varmı yokmu?


    DECK TAPE

    +Analog / Digital
    +3 Head / Normal
    +Double / Single
    +Auto reverse / Düz

    TUNER

    +Analog / Digital
    +RDS (Radio Data System) / Düz
    +Çift anten girişli /Tek girişli
    +Hafıza Sayısı
    +Anten Gücü


    PİKAP

    +Düz kol
    +S kol
    +Direct drive
    +Belt drive
    +Otomatik
    +Yarı otomatik
    +Manuel


    Yukarıda verdiğimiz örnekleri farklı cihazlar için (DAT , MD v.s) uzatmak mümkün ancak sanırım bukadarı yeterli.
    Bu ve benzeri seçenekler ışığında alacağımıza önceden karar vermek hem para hem zaman kaybını engelleyecektir.

    E
    Alacağınız sistemin hem hacmen hemde üreteceği watt gücü olarak önceden belirlenmesinde fayda vardır böylece daha
    sonrada istenmeyen problemlerin önüne geçebilirsiniz.Sözgelimi büyüklüğü yüzünden eşinizle problemden yada gücü
    yüzünden komşularınızla problemden kurtulursunuz.
    Diğer taraftan almayı düşündüğnüz ampli yada speaker’ın gücüne göre diğerini seçmelisiniz.


    F
    Bu sorunun belli bir mantığı olmadığını düşünebiliriz ancak aradığınız yada istediğiniz sesin belli bir maliyeti
    olacaktır sonuç olarak kuracağınız sistemin maliyeti neticeyi doğrudan etkileyecektir.Bir sistemin maliyeti 3
    parça baz alınarak (Ampli,Cd,Speaker) 900 Euro ile 150.000 Dolar arasında ve hatta daha yukarılara kadar değişebilir.
    Bu durumda eğer istediğiniz sistem harcayacağınız rakamdan pahalı ise devreye sabır ve araştırma girecek
    yani 2.El arayacaksınız.Bu şekilde maliyeti düşürdüğünüz gibi sıfırda gücünüzün yettiğini alarak ortalamada
    kalacağınıza aynı para ile 2:El bir sistem kurarak beklentilerinizinde üzerine çıkabilirsiniz.

    G
    İyi bir sinema sistemi ile Ortalama bir sistem arasındaki fark emin olun çok büyük değildir.
    Doğru bileşenler ile hiç ummadığınız kadar yeterli ve doyurucu ses ve efekt elde edebilirsiniz.Hiç unutmayın iyi
    bir sinema sisteminde en öneli bileşenler Receiver +Center speaker +Active sub woofer’dır.Bu saydığımız
    3 parça ne kadar iyi olrsa sonuçta o derece iyi olacaktır.
    Günümüzde artık pek çok farklı format mevcut ancak unutulmamalıdırki tüm formatlar dolby pro logic ten geliştirilen
    5+1 dolby digital temel alınarak oluşturulmuştur ve bunun üzerine DTS formatı inşaa edilmiştir.
    Yani aldığınız makinede DTS mevcut ise sinema sistemi için yeterli olan formata zaten sahip olmuşsunuz demektir.
    Sistem 5+1 6+1 7+1 8+1 ve sonuçta 9+1 e kadar uzanır.Ancak gerek maddi gerekse çoğunlığumuzun oturduğu
    konutlar gözönüne alındığında 5+1 bilemediniz 6+1 yeterli gelecektir.THX gibi formatlarsa çok daha geniş ve büyük
    mekanlara ve dahası iyi bir bütçeye sahip olanlara hitap eden bir formattır.
    Eğer sinema sistemini insan vücüdü gibi düşünecek olursak beyin RECEIVER’dir.Yani tüm fonksiyonları yöneten yönlendiren
    ve ayarlayan parçadır.Gücü olduğu kadar işlevselliği ve yapabildikleride önemlidir.Malumunuz birçoğumuz halen kopya
    Dvd film alıp seyrettiğimizden halen makinelerin üzerindeki pro logic moda ve ziyadesi ilede bu modla birleşik çalışan
    DSP (Digital Sound Proccessor) modlara ihtiyaç duymaktayız.Bu modlar ne kadar zengin ve iyi çalışabilirse o kadar iyi olacaktır.
    Bunun yanı sıra cihazın Mümkünse kanal başı 100 watt ve yukarısı olmasıda normal müzik dinlerken birazcık daha iyi sonuç vermesine yardımcı olacaktır.
    Eğer aldığınız Receiver öğrenebilir kumanda taşıyorsa buda en azından kumanda kalabalığını yok etmenizde size yarar sağlayacaktır.

    Nedir şu kolonların işlevi?


    CENTER
    Bu kolon sinema sistemindeki bana göre en önemli paçalardan biridir.Vucudumuzun ses telleri ağazı kıscası
    herşeyi anlatan ve tüm insan seslerini ekrandan bize yansitan parçadır.Tüm diyalogların yükünü o çakar ve ne kadar
    temiz ve berrak bir ses ile çalışırsa o kadar iyidir hatta biraz büyük ve kendi içerisinde bass üretebilecek kadar derin
    olursa dahada iyi sonuç verecektir.

    REAR
    Vücüdün böbrekleri.Ne kadar zarar ziyan ses varsa onları üreten ve bize dinleten parçadır.Yani ok fırlatıldığında saplanmaının sesi
    gibi yada kırılan camın dökülen parçalarının fonda oluşturduğu ses arkadan yaklaşan birinin ayak sesleri gibi.o olmazsa
    yarım yamalak bir sisteme hazır olamalısınız.

    FRONT
    Vücudun ciğerleridir.
    Diyaloglar efectler ve alt seslerin dışında kalan tüm sesler onun soruöluluğundadır örneğin filmdeki fon müzikleri ana efektlerin başlangıç noktası v.s.

    ACTIVE SUB WOOFER
    İşte vücudun kalbi
    O olmazsa herşey eksik gider.Tüm alt sesler patlamalar gürültüler ondan sorulur.Düşünün deprem sahnesi izlerken o
    derinden gelen uğultular gürültüler olmasaydı o sahneyi izlemek ne kadarda boş olurdu.Dolayısı ile bu parçanın mümkün
    olduğunca iyi rezonansa girmeyen kaliteli bir markadan ve güçlü olması gerekir hemen hemen Receiver ile birlikte sistem
    içerisinde en çok meblayıda muhtemelen iyi bir sub tutacaktır.
    Yukarıda bahsedilen sistem Standart bir DTS 5+1 için verilmiştir sistem 6+1 olduğunda geriye bir efekt kolonu daha konur
    ki bu bir center olur.7+1 8+1 9+1 ise farklı ve özelliklede THX formatı için geçerli yapılanmalardır.Bu yapılanmaları daha
    sonra ayrı bir başlık altında sizlere yazacağım.







  • Paylaşımın için çok teşekkürler arkadaşım.Bilgi ve tecrübe paylaşımlarının devamını bekliyoruz...
  • tesekkurler.. Umarım sorunları çözer
  • sağol özdamar senin sayende bişeyler daha öğrendik.Bu adamın babası eski DJlerdn kndiside kısa dönem DJ lik yapmıştır.Hi-Fi konusunda üstüne yoktr.....
  • mark levinson hakkında yorum varmı?
    Jm lab utopia?
  • Öncelikle herkese merhaba,tesadüfen bulduğum bu forumdan oldukça faydalandım yalnız son 2-3 sayfayı henüz okuyamadım daha önceki sayfalarda sorulardan birine cevap verebilirim sanıyorum.

    Daha önce evde 5+1 Philips ev sinema sistemim vardı 5li DVD değiştirici ve net 500 wattlık (RMS) gücü ile evde sinema sesi oldukça iyiydi.Subları aktif değil tüp şeklinde ve dik duran çift sub'ı vardı.Müzik kalitesi çok iyi değildi özellikle bir süre sonra kafayı şişiriyordu.Üzerindeki digital amfi görevini iyi yapıyor özellikle stereo sesleri surrounda halinde iyi verebiliyor ama gücü neticesinde de her hoparlörü iyi çalamıyordu.Bir teaşla iki kuş vurma hesabım istediğim sonucu vermemiş ve yaklaşıl 1 milyar para vermiştim.Önceleri sinema diye başlamış ama stereo dinler olmuş onda da tatmin olayı azalmıştı.Taki eve hırsız girenne kadar.

    Adam subları taşıyamamış ve center ve iki front hoparlörü götürmüş apartmanda huylanan olunca tüymüş.Yani anlayacağınız sistemden bir şekilde twin sub ve hoparlörler elimde kalarak kurtuldum.

    Ama bu aslında kötü oldu çünkü fellik fellik aranmaya başladım.Sonuçta stereo müzik dinleme zevkim sinemanın önüne geçmiş oldu ama sinemadan da tam kopamadım,ama evi hoparlörle çevrelemek te istemediğimden 2 hoparlöden surround ses teknojojisini araştırdım:Yani Artık sadece bir sub ve iki front hoparlör ile surround sineme keyfi var.

    Gidipi Bose'un 3.2.1 gsx sistemini ve Sony'nin Dav X1 sistemini denedim.Sonuçlar burada:

    Bose (hakkında ne denirse densin) bence 2 hoparlör ile aynı zamanda hem amfi ve hem bass olarak kulandığı Acustimass ünitesi ile gerçekten müthiş ses veriyor ses çok temiz,net ve adeta hoparlörden fışkırıyor.Stereo kalitesi tatmin edici olmasına rağmen çok parlak değil.AnCAK tÜRKİYE SATIŞ FİYATI YAKLAŞIK 2600 EU, oysa Amerikada 1600 USD'a veriliyor.(Distribütör kazığı iyi yağlamış desenize.)

    Sony Dav x1
    Sony'e gelince digital kaydı hiç değiştirmeden (analog dönüşüm olmaksızın) her hoparlör için ayrı bir digital anfiden hoparlörlere ve pasif çift çıkışlı subwoofera (bilgisayar kasası gibi birşey) veriyor.Total güç 300 watt .Sinematik ses gerçekten çok iyi ,surroun olayına gelince gerçekten beyni aldatıp sanki ses arkadan geliyormuşçasına etki bırakabiliyor.
    bir de teknolojik açıdan Sony tüm yenilikleri aktarmış.mesela Süper Audio CD çalabiliyor.Ses kalitesi kaynağına göre değişiyor mesela radyo kötü,cd daha iyi ama ben digiturk bağladım buradan gelen ses cd'den bile daha iyi nasıl oluyo anlamadım.Türkiyede Teknosa 12 ay taksitle 1400 ,peşin 1350 YTL'ye veriyor.Sony ise peşin 1700 istiyor.Amaerikdaki satış fiyatı 700-1000 Usd arasında değişiyor.




  • Bose ile sony arasında gidip geldim ve sonunda gidip Sony Dav X1 aldım

    Seçimimde düşüncem şöyle oldu:

    1)Sinema için evde komşularla papaz olmayacak,alt kattaki komşumla tanışmama neden olmayacak ama sinema keyfimi de bozmayacak yeterince iyi ve evi hoparlörle doldurup daraltmayacak,kablo karmaşasına neden olmayacak bir sistem olsun. (sony )

    2)Sadece sesi biraz daha gür çıkan ama fiyatı iki katından fazla olan ( Bose gibi 3.2.1 GSX) bir sisteme sırf sinema için niye daha fazla ödeyeyim,kalan parama iyi bir stereo amfi ve iki güzel hoparlör alarım.

    3)Bose'un bu sistemde stereo kalitesi biraz kısıtlı.Bir de sanırım superaudio cd çalmıyor.Bu nedenle iyi bir anfiye çıkış verebilecek,son teknolojik yeniliklere sahip ve gerektiğinde cd player gibi kullanabileceğim bir alet olsun.(bu da sony çıktı)

    Gelelim burada sizlere soruma:
    1)Bose'un kitaplık tipi 301 serisi hoparlörleri ile daha büyük ve yanında equalizerle gelen 901 serisi hoparlörler hakkında düşünceleriniz nedir?Bu hoparlörlere uygun anfi(sadece stereo müzik dinlemek için ) ne önerirsiniz.301'le 750 ytl civarında 901'in amerika satış fiyatları 1600 usd civarında. Ama sizlerin de beğenisi olan JBL veya B&W düşünebilirim.Müzik tarzım slow,rock ,jazz ve biraz da pop'dur.Ama kesinlikle hard rock,metal,rap dinleyip kulağımı kirletmem.Alttaki mesajda size bu sistemlerin resimlerini yollayacağım.




  • Bose'lar hakkınca çok fazla bilgim yok.Tecrübesi olan arkadaşlar yardımcı olacaktır.

    Neden bookself(kitaplık tipi) tercih ediyorsunuz?yer sorununuzmu var?




  • Bose acoustimass serilerini birkaç farklı film ortamında dinleme şansım olmuştu. gerçekten etkileyici bir film performansı vardı. etkileyici olmasının temeli, aslında psikolojik olarak, o boyuttaki hoparlörlerden öyle bir sesin çıkabileceğini ümit etmediğimizden sesi duyduğumuzda yaşadığımız şaşkınlık. daha sonra boyutuna alışınca aslında vasatın üstüne çıkmayan bir film performansı olduğunu farkediyor insan.
    müzik performansını uzun uzadıya test etme şansım olmadı, sadece kendi hoparlörlerimi alırken (uzun zaman önce) bir çift ahşap kabinli hoparlör (amerikan KLH model 51) ile yanyana dinlediğimde arada ahşap hoparlör lehine bariz farklar olduğunu gördüm ve yer sorunum olmadığı için tercihimi bildiğiniz klasik ahşap hoparlörden yana kullandım. (diğer hoparlör bileşenlerini daha sonra satın almak üzere...)
    Daha sonra internette bir DIY hoparlör fanatiğinin (adam el yapımı hoparlörlerle kafayı kırmış birisiydi) bir takım acoustimass 15 hoparlörü üzerinde (bunları parçalayıp iç yapılarını incelemek de dahil) yaptığı deneysel analiz çalışmasının raporunu okumuştum. Bu rapora göre AM15 hoparlörlerin Hi-Fi ile uzaktan yakından alakası yok. adamın signal generator ile yaptığı frekans deneyleri sonucunda bu hoparlörlerin frekans cevabı olması gerektiği gibi değil, yani flat değil (Bose resmi olarak freakns cevabı açıklamıyor). dahası tek parça bile değil. Bazı noktalarda peak yapacak şekilde 2 parçalı bir frekans cevabı vardı. rakamları net hatırlamıyorum ama bas ünitesi 100HZ'lerin pek altına inemeyen 380Hz'de falan peak yapan 1kHz'lere gelindiğinde ise sönen çan eğrisi şeklinde bir frekans cevabına sahipken, uydular ise 1kHz'ten baya yukarılarda alt kesim frekansına sahip, ara ara bazı noktalarda peak yapan ve 16kHz'lerin üstüne çıkılmaya başlandığında ise sönüm yapan bir çalışma şekline sahip.
    Tabi burada benim verdiğim değerler atmasyon, çünkü tam hatırlamıyorum, gerçek değerleri merak eden google'da uygun kelimeleri aratsın, yazıyı bulur. sadece kafanızda ne şekil bir frekans cevabı olduğunu belirtmek için verdim. Net olan şey, frekans cevabının flat olmayan, alt ve üst frekans bölgelerine ulaşamayan ve arada sönüm bölgesi (derin vadi) olan 2 bölgeli bir yapıda olduğudur.
    Analizi yapan kişi frekans cevabındaki peak (yani vurgulanan) bölgelere karşılık gelen doğal sesleri irdelemiş ve bu hoparlörün peak yaparak özellikle vurguladığı seslerin, gunshot, insan sesi, cam kırılması ve rüzgar sesi gibi sinema endüstrisinde kullanılan efekt sesleriyle örtüştüğünü ve bu nedenle insanda muhteşem bir film performansı duygusu oluşturduğunu tespit etmiş.
    Bu şahıs hoparlörleri söküp parçalamış ve sub-bass ünitesinin içinde 6,5 inçlik, köpük çerçeveli, çok ucuz ve dayanıksız bir bass driver ile uydularda yine aynı ucuzluk mertebesinde, kağıt çerçeveli üniversal bir driver olduğunu, bu parçaların tamamının perakende piyasasında 50-60 dolarlara temin edilebileceğini ve kesinlikle fiyatını haketmeyen (1300 USD, Amerika) bir ürün olduğunu belirtmiştir.
    Bu üründe Bose firmasının patentli yeni bir teknoloji ile gerçekten mükemmel bir ürün üretmek yerine, insanoğlunun duygusal ve algısal eğilimlerini kullanarak, mükemmelmiş izlenimi verilen berbat bir ürün ürettiği vurgulanmıştır.
    Bose'un 3.2.1gsx sistemi üretilirken de benzer bir felsefe mi kullanıldı bilemem. Ama bildiğim birşey var Bose bazı şeyleri açık etmiyor; mesela sistemlerinin frekans cevabı eğrilerini...
    Bir de 5.1 hoparlör'ün aynı etkisini 2.1 hoparlör ile veriyorum demek, şapkadan tavşan çıkarıp bunun ilüzyon olmadığını söylemek gibidir. Eğer herkes böyle bir işlemin bir ilüzyon (algıda yanılsama) olduğunu kabul ediyorsa söylenecek 2 şey var:
    Birincisi, 2650Euro verip gerçek yerine ilüzyon satın almak ne derece doğru olur? ben asla ilüzyona bu parayı vermem.
    İkincisi, eğer bu ilüzyonu (algıda yanılsama) firma patentli yeni bir teknoloji olarak lanse ediyorsa, bu durum, yukarıda alıntıladığım analizleri yapan kişinin sonuna kadar haklı olduğunu düşündürmelidir.
    Ne kadar Hi-Fi olduğuna siz karar verin, yoksa multimedia için aşırı pahalı oldukları kesin.




  • Düşüncelerinize saygı duyuyorum ve ben de bu kaygı ve nedenlerle 2600 eu gibi bir rakama gsx almayıp 1400 ytl'e sony aldım görünüşte benzer gibi olmalarına rağmen sony'nin teknolojik açıdan daha üstün yeniliklere sahip olduğunu düşünüyorum ve film seyretmek gerçekten keyifli her ne kadar 5+1 kadar etkin bir surround sağlayamasa da genede piyasadaki en iyi ev sinema sistemlerinden biri.Bunun yanına şöyle kafama göre bir B&W serisi veya JBL E 100 gibi bir hopp.ile uygun bir anfi ile sanırım fazla hoparlör karmaşası ve kablo zırıltısı olmadan sorun çözülmüş gibi duruyor.Ancak henüz dinlemediğimden Bose'nin diğer hoparlör sistemleri(yani bir anfiyle kullanılan) 201-301 veya 901 serisinin iyi olabileceğini düşünüyorum.Özellikle 901 serisi bir equalizerle beraber geliyor ve buna uygun bir anfi ile müthiş olabilir.
  • İlgili arkadaşlara bir sorum olacak vakit bulup da cevap verirlerse memnun olacağım.Bildiğiniz üzere yukarıda da yazdığım gibi ev sineması ve stereo müzik dinleme işini birbirinden ayırdım.

    Bu amaçla Sony Dav X1 aldıım.Niyetim bunu superaudio cd vb. gelişmiş ses örneklerini de çalabilmesinden dolayı CD player olarak da kullanabilmek. Bunu bir ampli'ye bağlayıp o na da iyi bir çift hoparlör takımı alıp bu işi bitirmek.

    Şimdi sorum şöyle:

    1)DAV X1 cd player olarak kullanmam ne kadar doğru olur.
    2)DAV X1 'in hangi ses çıkışını (optik,dijital veya standart) ampli'ye bağlayayım?
    3)Ampli olarak böyle dijital girişi veya optik girişi olacak,çıkışları 100 wattlık hopaörleri rahat sürecek stereo ampli ne önerirsiniz?
    4)Hoparlör konusunda öneriniz? 40 m2 kadar salonum var,çok büyük hoparlörle doldurmak istemiyorum,sub woofer istemiyorum,sıklıkla klasik,jazz ve pop-soft rock müzik dinlerim.Bütçe hoparlör + Ampli için 2000-3000 usd.

    Yardımlarınız için teşekkürler.
    Cevaplarınızı merakla bekliyor olacağım.




  • Arkadaşlar uzun süredir forumda yazmadım. Ancak hemen her gün yeni yazıları okumaya devam ettim.Bu arada stereo ses sistemimi takas ettim. Bendeki Yamaha ax 592 ampli CDP,tuner ve eko yu verdim.Ayrıca kenwood hoparlörlerimi de verip yerine Kenwood KR 9400 ampli ile quadral tribün hoparlörleri aldım.Fotğraflarını ekliyorum. Hafta sonu denemelerimde sesin daha gerçek daha yalın olduğunu hissettim. Bas lar daha tok ve doyurucu tizler abartısızdı. Ses salonu dolduruyordu. Quadrallar 2*100 Watt olmasına rağmen çok güçlü. Önceki Kenwood hoparlörlerim 2*120 Watt idi ama quadrallar kadar güçlü değildi.Ampli belkide benimle yaşıttır.Yani 40 ın üzerinde olabilir ama hem görünüm hem güç itibariyle beni çok şaşırttı. Bilgisi olan arkadaşlardan görüşlerini bekliyorum. Herkese selamlar. Foto ekleme yerini bulamadım. Sonra tekrar denerim.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: dedikodu

    Bose acoustimass serilerini birkaç farklı film ortamında dinleme şansım olmuştu. gerçekten etkileyici bir film performansı vardı. etkileyici olmasının temeli, aslında psikolojik olarak, o boyuttaki hoparlörlerden öyle bir sesin çıkabileceğini ümit etmediğimizden sesi duyduğumuzda yaşadığımız şaşkınlık. daha sonra boyutuna alışınca aslında vasatın üstüne çıkmayan bir film performansı olduğunu farkediyor insan.
    müzik performansını uzun uzadıya test etme şansım olmadı, sadece kendi hoparlörlerimi alırken (uzun zaman önce) bir çift ahşap kabinli hoparlör (amerikan KLH model 51) ile yanyana dinlediğimde arada ahşap hoparlör lehine bariz farklar olduğunu gördüm ve yer sorunum olmadığı için tercihimi bildiğiniz klasik ahşap hoparlörden yana kullandım. (diğer hoparlör bileşenlerini daha sonra satın almak üzere...)
    Daha sonra internette bir DIY hoparlör fanatiğinin (adam el yapımı hoparlörlerle kafayı kırmış birisiydi) bir takım acoustimass 15 hoparlörü üzerinde (bunları parçalayıp iç yapılarını incelemek de dahil) yaptığı deneysel analiz çalışmasının raporunu okumuştum. Bu rapora göre AM15 hoparlörlerin Hi-Fi ile uzaktan yakından alakası yok. adamın signal generator ile yaptığı frekans deneyleri sonucunda bu hoparlörlerin frekans cevabı olması gerektiği gibi değil, yani flat değil (Bose resmi olarak freakns cevabı açıklamıyor). dahası tek parça bile değil. Bazı noktalarda peak yapacak şekilde 2 parçalı bir frekans cevabı vardı. rakamları net hatırlamıyorum ama bas ünitesi 100HZ'lerin pek altına inemeyen 380Hz'de falan peak yapan 1kHz'lere gelindiğinde ise sönen çan eğrisi şeklinde bir frekans cevabına sahipken, uydular ise 1kHz'ten baya yukarılarda alt kesim frekansına sahip, ara ara bazı noktalarda peak yapan ve 16kHz'lerin üstüne çıkılmaya başlandığında ise sönüm yapan bir çalışma şekline sahip.
    Tabi burada benim verdiğim değerler atmasyon, çünkü tam hatırlamıyorum, gerçek değerleri merak eden google'da uygun kelimeleri aratsın, yazıyı bulur. sadece kafanızda ne şekil bir frekans cevabı olduğunu belirtmek için verdim. Net olan şey, frekans cevabının flat olmayan, alt ve üst frekans bölgelerine ulaşamayan ve arada sönüm bölgesi (derin vadi) olan 2 bölgeli bir yapıda olduğudur.
    Analizi yapan kişi frekans cevabındaki peak (yani vurgulanan) bölgelere karşılık gelen doğal sesleri irdelemiş ve bu hoparlörün peak yaparak özellikle vurguladığı seslerin, gunshot, insan sesi, cam kırılması ve rüzgar sesi gibi sinema endüstrisinde kullanılan efekt sesleriyle örtüştüğünü ve bu nedenle insanda muhteşem bir film performansı duygusu oluşturduğunu tespit etmiş.
    Bu şahıs hoparlörleri söküp parçalamış ve sub-bass ünitesinin içinde 6,5 inçlik, köpük çerçeveli, çok ucuz ve dayanıksız bir bass driver ile uydularda yine aynı ucuzluk mertebesinde, kağıt çerçeveli üniversal bir driver olduğunu, bu parçaların tamamının perakende piyasasında 50-60 dolarlara temin edilebileceğini ve kesinlikle fiyatını haketmeyen (1300 USD, Amerika) bir ürün olduğunu belirtmiştir.
    Bu üründe Bose firmasının patentli yeni bir teknoloji ile gerçekten mükemmel bir ürün üretmek yerine, insanoğlunun duygusal ve algısal eğilimlerini kullanarak, mükemmelmiş izlenimi verilen berbat bir ürün ürettiği vurgulanmıştır.
    Bose'un 3.2.1gsx sistemi üretilirken de benzer bir felsefe mi kullanıldı bilemem. Ama bildiğim birşey var Bose bazı şeyleri açık etmiyor; mesela sistemlerinin frekans cevabı eğrilerini...
    Bir de 5.1 hoparlör'ün aynı etkisini 2.1 hoparlör ile veriyorum demek, şapkadan tavşan çıkarıp bunun ilüzyon olmadığını söylemek gibidir. Eğer herkes böyle bir işlemin bir ilüzyon (algıda yanılsama) olduğunu kabul ediyorsa söylenecek 2 şey var:
    Birincisi, 2650Euro verip gerçek yerine ilüzyon satın almak ne derece doğru olur? ben asla ilüzyona bu parayı vermem.
    İkincisi, eğer bu ilüzyonu (algıda yanılsama) firma patentli yeni bir teknoloji olarak lanse ediyorsa, bu durum, yukarıda alıntıladığım analizleri yapan kişinin sonuna kadar haklı olduğunu düşündürmelidir.
    Ne kadar Hi-Fi olduğuna siz karar verin, yoksa multimedia için aşırı pahalı oldukları kesin.



    deneyleri yapan kaynagi arastirmama ragmen malesef bulamadim.Bir bose acoustimass 16 kullanicisi olarak yazini biraz tarafli oldugunu dusunuyorum.
    Bose muzik konusunda olmasada sinema sistemleri konusunda bence bu iste onde giden ender firmalardandir.Yamaha rxv2500 le destekliyorum ve tam anlamiyla mukemmele yakin bir dogallik ve ses kalitesi yasiyorum.Urunler hakkinda berbat yazarken biraz daha dusunerek yazip bu urunu belkide almayi dusunen insanlar icin kafa karisitirici olmamalisiniz diye dusunuyorum.Yazdiginiz yaziya saygi duymakla beraber katilmadigimida bildirmek istedim...




  • dostum.arabaya evde kullandığımız 5+1 sistemi bağlasak olurmu.araba teybinin ses çıkışı ile ev sisteminin uyuşmaması diye birşey varmı.bende cady var arkaya bir tup bas koydum olmadı teyp dandik teybi değiştirsek arabanın şıklığı bozulacak.evdede altek lansing var sesi çok iyi onu 220 dönüştürücü ile arabaya taksam olurmu demek istiyorum
    ayrıca çalışman mukemmel olmuş
  • Arkadaşlar foruma resim ekleme mümkün hale gelmiş. takas yapıp edindiğim anfinin resmini ekliyorum. Bilen kullanan arkadaşların görüşlerini payiaşması dileğiyle.







  • tekrar deniyorum

  • son kez

  • 
Sayfa: önceki 1415161718
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.