Şimdi Ara

Her Türlü Kutuplaşmadan Uzak Bir Düzen.. Neden Olmasın?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
0
Favori
340
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • ( umuyorum ki“merhaba, veganım” ses tonu ile okumazsınız)

    Ben bir ateistim. Ailem inançlı birer müslüman. Homoseksüel değilim, baya baya Heteroseksüel alelade bir bireyim. Kadın değilim ama sağlam bir feministim. Herhangi bir partiyi desteklemiyorum, partilere gönül verenlere saygı duyuyorum; kim hangi partiye niye oy veriyor sebeplerini dinliyorum ve “her birini” kendi içinde makul buluyorum.
    Kürt değilim. Bir Türk’üm ama sırf sorulduğunda söylerim bunu da. Bir millete mensup olmanın verdiği özgüven ve sahiplenme duygusunu kendi adıma gereksiz bulurum ve buna yine “her millet” dahildir.

    Bir çalışanım. Benden yukarıda bulunan 6 amirimden 5’i kadın. Bu durum benim için ne iyi ne de kötü. Erkek olan amirimle olan muhabbetimin aynısını kadın amirlerimle de yapıyorum.

    Ankara’nın nispeten geri kalmış bir mahallesinde yaşıyorum. Mahallemden tanıdığım insanlar içinde en yüksel tahsile sahip olanı lise mezunu; birçok yüksek lisans mezunundan daha çok keyif aldığım muhabbetleri yapıyorlar. Bazıları akp’ye oy veriyor bazıları mhp’ye, bir iki de iyi partiliye denk geldim. Verdikleri oy değil ama benim inanç durumumu bilmelerine rağmen her muharrem ayının 10’unda aşure getirmeleri gözümde daha kıymetli gelir. (Tek yaşadığımdan olacak ki, sanırsam “bu şimdi yapamaz” diye en tepeleme olanlar bana gelir :) )

    Bir Karadenizliyim. Diğer bölgelerle ilgili tek sorunum Kahramanmaraş’ın kendisini Akdenizli sayması. Aynı şeyi amasya ve karadeniz için de düşünüyorum. Ben kendime egeli demiyorum mesela. Onun haricinde herhangi bir problemim yok. (Maraşlılarla Amasyalılar arada kaynadı valla kusura bakmasınlar)

    Din adamları ve aldıkları maaşlarla ilgili hiç kafamı yormuyorum ama devletin gereksiz harcama yaptığnı düşündüğüm de o para ile neler yapılabilirdi diye acıyorum.

    Fanatik değil sağduyulu insanları seviyorum. Bilmediği konuda biri ahkam kesse bile en azından sonuna “benim bildiğim bu” diye eklemesini seviyorum.

    Evimin olduğu cadde başında duran çardakta sabah akşam dedikodu çeviren teyzelerin varlığının yarattığı alışmışlık hissini seviyorum.

    Şimdiye kadar katılma şansım olmamış olsa da onur yürüşü görüntülerini izleyip insanların yüzlerindeki mutluluğu görmeyi seviyorum.

    Holiganlığa varmayan futbol kültürünü seviyorum. tuttuğu takımın her şeyini bilen insanların konuşmasındaki tatlı heyecanı duymayı seviyorum.

    Bir tanıdığımın götürüp tanıştırdığı erzurumlu cağ kebapçısı abinin sohbetini seviyorum.

    Çok kültürlü olmayı seviyorum. Benim bilmediğim ama bu coğrafyalarda konuşulan bir dilin(Kürtçe, Arapça, Farsça ..) yanımda çekinilmeden konuşmasını seviyorum.

    Kendisinin cebine ekstra beş kuruş para girmediği ve otobüsteki diğer insanlardan laf işiteceğini bildiği halde kış günü üşümeyelim diye durakta duran otobüs şoförünü seviyorum.

    ...

    Velhasıl kelam... Bu ülkede olup sonu güzellikle biten her şeyi seviyorum.

    Gidip ne ulusalcıya “niye başörtüsüne karşısın/ karşıydınız ha” diye hesap soracak vaktim var ne de gidip muhafazakara “ne diye inatla bu partiye oy veriyorsunuz ha” diye soracak halim.

    60-70, bilemedin 80 yıllık bir ömür...

    Sonrasında ahiret var diye inanırsın yok diye inanırsın sana kalmış ama hepimiz de doğum şansı bu ülkeye geldik. Bu ülke evimiz. Ne ingilizce konuşup kendimi rahat hissederim ne de amerikada bir banliyöde... (amerikada banliyö bi cazip geldi hani )

    Öyle veya böyle.. şu veya bu şekilde hep birlikte yaşıyoruz. Birlikte yaşayacağımız gün sayısı da kısıtlı. Bu kısıtlı zamanı diyorum ki mutlu mesut mu geçirsek hep birlikte.

    İnandığın görüş, din, kurallar veya savunduğun fikirler belki savunmadıklarını tasvip etmiyor olabilir ama sanmıyorum ki biri de çıkıp açık açık öldür veya dışla desin.

    Son olarak rica ediyorum: Ne radikal ateistler ne de radikal inançlılar veya diğer radikal x’ler... rica ediyorum... ortamı germeyin.







  • Keşke olsa.Ama imkansız.Kendisi muhafazakar diye çocuğunu döve döve kapatan aileler, o takım daha iyi bu takım daha iyi diye birbirine giren taraftarlar, en ufak din siyaset vs tartışmasının kavgalarla hatta ölümlerle bitmesi, oruç tutmuyor diye insanların dayak yemesi...Cahillik başa bela.Herkes kendi işine baksa sorun yok aslında.
  • Bahsettiğiniz bir ütopya. Üzgünüm.
  • Kutuplaşma, insanlara ön yargılı davranma, peşin hükümlü olmak vs. bence insanın doğasına işlemiş şeyler, bunlar olmasa herhalde elfler diyarı falan olurdu dünya ama işte insan düşünmez, empati yapmaz ve genellikle bencildir çünkü günlük hayatın karmaşasından, başkasının sorunlarını ciddiye alacak vakti bulamaz. Hal öyle olunca da başkaları hakkında kesin hüküm verir, sırtını bir görüşe dayayıp kendini bir sınıfa ait hissetmenin verdiği mutluluklu hayatını devam ettirir.

  • Siz iyi bir insansınız hocam
  • Veronicaa kullanıcısına yanıt
    🌿🍃
  • Kutuplaşma tepkisel ve duygusal olursa zararlıdır. Fikri ve inançsal kutuplaşmalar ve biz/onlar ayrımı yapmak şart.

  • Kutuplaşmayı bilmem; ama toplumun tabakalaşmasından yanayım, tıpkı kast sistemi gibi. İnsan eşitliğinin olduğu bir ortamda mutlu olamam ben.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DrakeMcCain -- 19 Haziran 2020; 22:41:43 >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.