Şimdi Ara

Harf inkilabi anlamsızlığı (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
228
Cevap
4
Favori
10.025
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: dinvebilim

    quote:

    Orijinalden alıntı: eypenseypen

    Eğer türk halkının Osmanlı zamanında Osmanlıca konuştuğunu düşünüyorsanız ne kadar yanıldığınızı bilmeniz gerekir.

    Zaten türk halkı yazılan kitapları anlamıyordu, halk Osmanlıca konuşmazdı. Türk halkı o zamanlar daha saf bir Türkçe ile konuşurdu. Yani o sizin sözde Türkçe Osmanlıcanızla değil.

    Şunu da belirtmek gerek, Osmanlının RESMİ DİLİ Osmanlıcadır. Yoksa sarayda şu ankki dilin(resmi dilin) neredeyse aynısı konuşuluyordu.

    Buna şuanki gözlemlerimle epey katılıyorum. Çünkü harf değişti diye bir dil ölmez, ben arapça değilde okunuşunu latince yazar gene dile kazandirirdim kimse tutamazdi beni. Gittiğim kursta arapça okuyup anlamayan birsürü insan var , evet "defterun" diye okunuyor ve tahmin edin ne "defter". Aynı zamanda "meheze" diye okunana bir yapı daha var hadi tahmin edin bakalım bu ne?

    Osmanlıcada örneğin vav harfi o, u, ü, v, yerine kullanılır ve cümlenin gelişine göre yorumlanır bu da yanlış çevirilere yol açıyor tabi ki. Aynı şey ye ve elif harfleri içinde geçerlidir. Yani metni anlamadan bir kelimeyi çıkarmak imkansızdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    eveet, geldik yine bir harf devrimi konusuna.
    arap harfleri zor muydu? zordu. ama burada önemli olan zorluk değil, dile uygunsuzluktu. arap harfleri dilimize uyumlu değildi kesinlikle.


    1927 yılında erkeklerde %7, kadınlarda %0,4 ookuma/yazma oranı var.
    harf devrimi ardından, 1935 sayımında %20'lik okur yazarlık oranı çıkıyor.

    halkın cahil bırakıldığı yalanına gelelim.

    evet, bugün 100 yıl öncesinin osmanlıca metinlerini anlayamıyoruz. bu dil devrimi'nin bir suçu değildir. osmanlı eğer biraz Türkçeye sahip çıksaydı, diğer dillerin yamasını yemek yerine kendi dilini kollasaydı; bugünün ulus devleti için bir dil devrimine gerek kalmayacak, ülkede de okur yazar oranı genelin %5'inde kalmayacaktı ve 200 yıl öncesinin metinlerini de rahatlıkla okuyabilecektik. harf devrimi yapıldığı sırada zaten halkın geneli, eski metinleri okuyamıyordu. halk zaten osmanlıca bilmiyordu, okusa da anlayamazdı o metinleri o yüzden geçiniz. osmanlıca içinde Türkçe sözcük oranı %20'lerde falandır.

    1931 yılında, yapılan çalışmalarla Türkçe sözcük oranı %35'e çıkmıştır. daha sonra bu rakam git gide artmış; necati cumalı %81, nurullah ataç %90 Türkçe sözcük oranına ulaşmıştır.


    dünyanın en sığ yaklaşımı, ruslar, çinliler, japonlar niye yazılarını değiştirmemişmiş.
    arap alfabesi zordur, ama Türkçe için zordur, çünkü Türkçe ile uyumlu değildir. ama bu bahsedilen ulusların kendi dilleri ve kendi harfleridir söz konusu olan. ayrıca bu harfler hiçbir zaman o ulusların cahil kalmasında etkili olmamıştır. ama arap harfleri dilimize uygun olmadığından okur yazarlık oranı her daim düşük kalmıştır bizde, eğitimin önünde çok büyük engeldi bu. zaten harf devrimi ardından %200'lük okur yazarlık oranı artışı yakalanmıştır.
    ayrıca ruslar, japonlar dillerine uygun olmayan bir alfabeye hapsedildiler de onlar mı kovmadılar o harfleri?

    arap harflerinin Türkçe ile asla uyumlu olmadığını belirtelim tekrar. latin harfleri uyumlu mu diyecekler olacaktır şimdi. latin harflerinin kökeninde etrüsk runik harfleri vardır. bu harfler ile göktürk alfabesinde birebir aynı ses sayısı ve şekil olarak aynı olup sesleri farklı olan harflerin sayısı çok büyük çoğunluktadır. yine iskandinav futhark harfleri ile olduğu gibi, bu yazıların akrabalığı vardır. hatta kylaver taşı üzerindeki yazılar bizzar futhark ve göktürk harfleriyle okunabilmektedir.

    etrüsk runik harfleri ile göktür runik harflerinin benzerliklerini sinan meydan şöyle anlatıyor:

    "26 karakterden oluşan etrüsk yazısı, göktürk yazısıyla karşılaştırıldığında 10 karakter hem şekil hem de ses olarak birbirine benzemektedir. 4 karakter ise şekil olarak aynı ses olarak ise farklıdır. yani 26 karakterin 14'ü doğrudan Türkçe kökenli bir alfabeyle bire birdir."



    arap harfleri, Türkçe'nin yapısıyla oldukça uyumsuzdur. bu uyumsuzluğu 17. yüzyılda ilk defa katip çelebi vurgulamıştır. daha 3. selim döneminde de arap harflerini bilmeyen yabancıların latin harfleriyle Türkçe yazdığı bilinir, enver ziya karal kitabında yazmıştır bunu.

    -1851 yılında ahmet cevdet paşa, kavaid-i osmaniye adlı kitabında Türkçede bulunup arap harfleriyle gösterilemeyen sesler için bir yol bulmak gerektiğinden bahsetmiştir.
    -münif efendi, 1862'de verdiği bir konferansta, arap harflerine yeni bir şekil vererek yazılış ve okunuları kolaylaştırmak gerektiğini söylemiştir. ardından latin harflerine vurgu yapmıştır: "avrupalıların yazılarında bu zorluklar olmadığı gibi eğitimde altı-yedi yaşındaki çocuklar pekala okuyup yazmak öğrenmekte, erkek ve kadından, amele güruhuna varıncaya kadar amacını ifadeye yetecek derecede kitabet öğrenirler.".
    -azerbaycanlı ahundzade feth ali, sadrazam fuat paşa'ya 1963'te arap harflerinin ıslahını, sonralarında ise latin harflerinin kabulünü teklif etmiştir.
    -mustafa celalettin paşa, 1869'da hem latin harflerine geçişi talep etmiş, hem de mektuplarını latin harfleriyle yazmıştır.

    bu uzatılır gider. sırf bu kadar da değil, 2. abdülhamit de latin harflerine ilgi duymuştur.

    "halkımızın okuma yazma bilmemesinde şaşılacak bir şey yoktur. çünkü bizim yazımızın sırlarına alışmak kolay değildir. latin alfabesini almakla belki halkımızın işini kolaylaştırabiliriz". vehbi ali'nin ve karal'ın kitaplarında geçmektedir.

    bu sözler de celal nuri'nin 1912'de tarih-i istikbal kitabından:
    "mesela şu sami ve lisanımızın ruhuna uymayan arap harflerini terk edelim. üniversal olan latin harflerini alalım. arap harfleri, arap ve ibrani gibi sami diller içindir... halbuki Türkçemiz... turani özelliğini kaybetmemiştir. sami dillerinden çok avrupa dillerine benzer bize latin harfleri gibi ayrı yazılan harfler lazımdır. ilerlemek istiyorsak bir dakika kaybetmeden latin harflerini incelemeliyiz... bir harfi bırakıp da diğerini kabul eden yalnız biz olmayacağız. bu gibi milletlerin nasıl harflerini değiştirdiklerini mukadderat-ı tarihiye adlı kitabımda belirttim."

    hüseyin kazım kadri, 1911'de içtihat dergisinde yazıyor bunları:
    "kendi lisanımızın malı olmayan harflerle ne kadar sıkıntı çektiğimizi ve çocuklarımızın başka bir lisana ait harflerle yazılarımızı okumak için ne derecede zorluk çektiklerini herkes bilir..."



    neyse, bu örnekler çok çok uzatılabilir. yani harf devrimi, bir anda türetilmiş bir şey değil, tarihten gelen ihtiyaçlara cevap veren bir devrimdir. dönelim sinan meydan'a yine.

    1-) Türkçe, yapısı itibariyle sesli harflerin bolca kullanıldığı bir dildir, ancak arapçada 3 adet sesli harf vardır.
    2-) arapça ve farsçadan Türkçeye giren sözcüklerde sesli harflerin kullanılmaması okumayı zorlaştırmaktadır.
    kef ve lam harfleriyle yazılan bir sözcüğün kel mi, kil mi, gel mi, gül mü okunacağını anlamak çok zordur. bu sözcüğü doğru okumak için cümlenin gidişine bakmak gerekmektedir.
    3-) Türkçe sondan eklemeli, arapça ise çekimli bir dildir.
    4-) arapçada sessiz harflerin okunuşu kuralsızdır.
    "gayn" ve "kaf" sessizleri, sözcüğe göre g veya k olarak da okunurdu. "h" sessizi için de üç ayrı harf vardı: "ha, hı, he"...
    5-) arap harflerinin bitişik yazılması okumayı oldukça zorlaştırmaktaydı.
    6-) rık'a, nesih, talik, sülüs, matbu gibi birçok çeşidi olan arap yazısının bütün bu çeşitlerini okumak uzmanlık gerektiren bir işti, dolayısılya arap harflerini bilen biri, önüne gelen tüm metinleri yine de okuyamayabilirdi.
    7-) arap harfleri başta, ortada, sonda farklı yazılmaktadır. dolayısıyla alfabedeki 33 harf, 99 harf halini alıyor ki bu da harflerin zorluğunu anlamanıza yeter umarım.


    bir de anıyı anlatalım. Atatürk tekirdağlılara yeni yazıyı anlatmaya gider. bir ara köşede oturan bir hocayı yanına davet eder. Atatürk, tin suresinden üç ayet okuyarak, hocadan bu ayetleri arap harfleriyle kağıda yazmasını ister. daha sonra bu yazıyı orada bulunanlara okutan Atatürk, herkesin farklı biçimde okuduğunu görür.
    bunun üzerine ayetleri latin harfleriyle kağıda yazar ve yeni harfleri bilen birkaç kişiye okutur sureyi. yeni harflerle okuyan herkes aynı okumuştur.
    bunun ardından Atatürk, hocaya "sizden yeni Türk yazısını öğrenmenizi isterim" diyerek oradan ayrılır.

    daha çoook uzatılabilir. harf devriminin bu ülkeye getirdiği yararları göremeyenler, açıkça söylüyorum KÖRDÜR!

    Harika bir yazı olmuş ellerine sağlık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • bence latin alfabesine geçmek kadar saçma bir inkılap yok.
    bu tarih itibariyle hemen yeni bir half inkılabı olmalı ve orhun alfabelerine geçilmeli

     Harf inkilabi anlamsızlığı
  • quote:

    Orijinalden alıntı: asukrumercan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    Ayrıca biz Arap alfabesinden kurtulmadığımız gibi bu ülkenin Araplaşma ile uzaktan yakından alakası yoktur tam tersine son dönemde hatta son birkaç yılda Vehabileşmekteyiz.

    Vahabileşmek demek müslüman olmak demektir.

    Kendine müslüman deyipte müslümanlığın uygulanması zor kurallarına uymak istemeyen light müslümanların vahabi uygulaması bunlar diyerek kendilerine sebep bulmalarıdır.

    Ya kendinize müslüman deyip kitabınızda yazanları uygularsınız yada başka yol seçersiniz.

    Ben müslümanım ama şeriata inanmam, şeri verasete inanmam, başörtüsüne inanmam diyenlere Türkiye dışında müslüman demiyorlar..

    Bu sebeple bu hükümet tutarlı davranıyor, biz müslümanız diyor ve uygulamalarını da buna göre yapıyor. Buna vahabilik denmez.

    Kardeş bravo sonuna kadar haklısın...uçak sallanınca atesitler dindar olur derler ya buda aynısı hiç farklı, müslümanlık ülkemizde din değil kültür töre gibi birşey, ya adam gibi müslüman olacaksın yada kendin çok müslümanmış gibi millete ders vermeye kalkmayacaksın, zaten bu tipler dikkat edin asla irana arabistana yerleşmez ha tamamı gifiyor avrupa ülkelerine peki neden ? ama arap ülkesi gibi olmaya çalışıyorsun nasıl tezat bu?
    Bunlara tek sorumuz bu olur Allahı karşında gören gene aynen böyle mi yaşardın ? evet diyen gerçek müslümandır hayır diyen ise inancı zayıftır...dediğin gibi gerçek müslüman olmak öyle kolay değil ezan okununca ayağını indirmekle basite kaçmakla soranada Allahla arama girmedemekle olmuyor, emek ister hayatunda kuranı açıp bakmamış bile karıya kıza sarkar kendi karısını saklar menfatçi tamamen bu dünyaya yönelik yaşayan adam ben müslümanım nah müslümansın sen, dediğin gibi hocam İran bunları müslümandan saymıyor ama bizimkilere sor onlar islamı yanlış yorumluyor der geçerler :) ulan adamların anadili arapça 7 yaşına gelene kadar senin 1 kere okumadığın kitabı 10 kere okumuş oluyor zaten.....o yüzden gerçek müslümanın önünde saygıyla eğilirim gerçek ateistin eğilirim ancak sahtekarlar herkesi cehennemle tehtid eden ölüm var diyen kiiler kendiler görecekler elbet....

    saygılaer güzel tespitti hocam..




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Tarihte esi benzeri gorulmemis olcude toptan bir dil soykirimi heralde bize nasip olmustur. Elin enayisi biz miyiz diye sormak lazim. Tarihte kim kendi kendine harf devrimi yapmis, misiri, filistini, balkanlari, suriyeyi, trablusu isgal eden dusman kuvvetler bile harf devrimine girismemisler. İyi niyetli bir girisim olsa Japonya gibi latin harflerini ogrenmeyi zorunlu tutarsin olur biter ama niyet baska.

    Bunun cevabini öğrenmek için Google'a Türklerin İslamiyeti kabulü yazmak çok mu zor? Biz kaç kez alfabe değiştirmiş bir milletiz araştirmak lazim. Tabi sen Arapsan senin için kötü olmuş o zaman haklı olabilirsin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rezilsiniz_DH -- 21 Ekim 2012; 22:57:51 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: oguz_19811981

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven

    quote:

    Orijinalden alıntı: enesdincer

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan

    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Harf inkılabı - Çince, Japonca klasik saçmalığı.
    Bu inkılap ile hedeflenen amaçlardan birisi de Anadolu halkının Araplaşmasını engellemekti.
    Malasef başarılı olamadı.

    Osmanlı ve daha öncesinde Selçuklular 1000 sene Arap değil Fars alfabesini kullandılar ve bu 1000 sene boyunca dünyaya hükmettiler. Fikir telakkisi ilm gerektirir. Boş ideolojik fikirler doğrultusunda doldurulmuş beyinlerin her ezberletilene tamamen yanlış da olsa, yanlış olduğunu da bilseler şeksiz şüphesiz inanması ve savunmasıda çok acı bir gerçek günümüzde.

    1000 senede araplaşmayan Türkler 1900 senesinden sonra da araplaşma emareleri göstermediler. İnsanların müslümanlığa, dine daha çok ısınmalarını araplaşma diye görüyorsanız o sizin yanlış görüşünüz.

    Bu millet 50 sene önce büyük annesinin 2 kilo un bir kilo şeker yazan alışveriş listesini bile okuyamaz duruma geldi. Eski şiirleri, yazıları, kitapları okuyamaz durumdayız. 5000 senelik Türk kültüründen elimizde 80 senelik tarih kaldı kala kala. Bu milletin 1000 küsür senelik kültürünü anlatan alfabeyi 3 günde silmeye kalkarsan bugün 250 kelimeyle konuşan bir toplum bırak derdini, kendini bile anlatamaz.

    Bu dediğinde % 100 haklısın.
    Şuan yabancı dil öğrenmede en çok zorlanan ülke türkiye.
    Çünkü günlük kullandığımız kelime sayısı az olduğu için bazı yabancı kelimeleri karşılaştırma yolu ile öğrenemiyoruz çünkü bu kelimelerin türkçede karşılığı yok. Rusça arapça gibi dillere hakim olan ir kişinin ingilizce öğrenmesi çocuk oyuncağı

    Eğer günlük 150-200 kelimeden fazla konuşamıyorsak bu bizim ayıbımımız ve cahilliğimizdendir dilimizden falan değil. Tam tersine dünyada evrimini tamamlamış belkide tek dile sahibiz ve dilimiz gerçektende çok geniş bir kelime ve mimik-jest anlatımına sahip aslında bakarsan. Günde 800-1000 kelime konuşulurken bu hale gelmemiz ve öğrenmememiz tamamen toplum olarak bizim ayıbımızdır. Ayrıca Türkçe denilen şey sadece Türkiye'den ibaret değil, bu dil 42 farklı ağıza sahip, dünyanın en geniş coğrafyasına ve en çok yerde konuşulma özelliğine sahip İngilizceye rağmen en basiti 120 sene öncesine kadar Macarlar bile kırma bir Türkçe konuşurlardı Atilla'dan beri, ne zaman Osmanlı oradan çıktı dil bozulmaya başladı. Avusturma-Macar imp. ile birlikte eski dil tamamen ortadan kalktı sadece bazı yer isimleri ve tanımlar Türkçe olarak kaldı. Düzgün Türkçe konuşan birisi çoğu zaman çeviri problemi yaşar kendi taraflı çünkü anlatmaya çalıştığı şeyin kelime karşılığı olmadığı gibi dilimizde neredeyse her jest ve mimik tanımlanmış olduğundan bunu çevirmeye kalktığında kültürel olarak karşı taraf o birikime sahip olmadığından basit bir çeviriyi dahi anlamayacaktır ki çoğu zaman başıma gelmekte.

    quote:

    Orijinalden alıntı: oguz_19811981

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: oguz_19811981

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    İngilizler Anadolu'da Osmanlı'nın tüm iddilarından vazgeçmeyi taahhüt etmiş bir iktidar istiyordu. Bu güç Anadolu'yu bir daha Batılılara karşı alternatif bir medeniyet üssü olarak kullndırtmayacaktı. Ardı ardına ilan edilen "devrimler", bu zımni taahhüdün birer parçasıydı. Diğer devrimler gibi galip devletlerin bir projesiydi ve uygulandı, bizede eski dil zordu, okuma-yazma oranı şöyleydi vb gibi fakir edebiyatı kuru övünmeler kaldı.

    O dönemde hazır manda yönetimlerini bile kabullenmiş birçok insan varken ve ortam bu kadar müsaitken neden Anadolu işgal edilmek yerine Türklerin kendi başlarına yaşayabileceği bir ülkede "özgür" kalmalarına izin verildi. Başka türlü bir ülke de kurulabilir hatta asimle bile edilebilirdik. Bunun için Tüm şartlar vardı.

    Yoksa bilmeden, bu duruma yardımcı olduğu söylene Atatürk, yabancı ( mason locaları diyelim sen de istediğin gücü söyle ) güçlerin tekerine çomak mı soktu. 100 TL alacağın yerde 50 TL ye razı olmak. Eğer madem ülke tamamen geçmişinde kopartılmak isteniyordu, yani 0 TL vermek varken, bu "gavurlar" bize acıda da o yüzden 50 TL mi verdi?


    İyi düşünün, bu işlerde br hayli yanlışlık olmasın?

    Kendileri açısından en az maliyetli ve en makul olanı buydu, 1000 yıllık devlet geleneği olan bir bir halkı, dünya savaşı yaşamış bir ordu ile 50 yıllık işgal planı yapıp yönetmek daha akıllıca olmazdı. Askeri ve mali kaybı büyük olurdu. Kendi elleriyle devşirdikleri, huyunu suyunu bildikleri, halktan görünen fakat zihni ve manevi dünyası kendileriye aynı olan batıcı bir kadro eliyle bu işi yapmak daha cazipti..

    Tabi İngiliz gemisi ile kaçan Vahdettin aslında vatansever İngilizi yurttan kovan Atatürk başta olmak üzere milli mücadele kahramanları İngilizci biz de yedik bu masalları. Tarihi canının istediği gibi çarpıtamazsın geçenlerde İngiliz ordusu bir anket yaptı Atatürk'ü en büyük düşmanları seçti haberin var mı ? İngiliz uçakları ile atılan milli mücadele karşıtı fetvaları da biliyoruz. Bütün tarihsel gerçekler masal seninkiler doğru sen ancak bunlarla çocukları kandırırsın. Ayrıca Atatürk batıcı falan değildi tam aksine Türkçü idi ondan sonra gelen başta İnönü olmak üzere şahıslar batıcıydı. Türkçü ve tam bağımsız cumhuriyeti Nato'nun kulu yaptılar.

    Bir kişiyi yüceltmek ve toz kondurmamak adına onun yaşadığı dönemdeki tüm aktörleri kötülemek ve yermek pek ahlaki ve gerçekçi değil. Birini aklamak için hemen karşısına kendinizce "kötü" ve "hain" çıkarıp " ama şuda böyleydi" demek çaresizlik örneğidir.

    O dönemde Osmanlı saltanatı tahtı korumak için İngilizlerle pazarlık ediyordu kendi tahtını korumak için tüm ülkenin işgalini kabul ediyordu. Milli mücadele hareketi ise bağımsızlık için hem sarayın kışkırttığı isyanlar ile uğraşıyor hem de düşman orduları ile savaşıyordu. Sen Atatürk'ün İngilizlerin adamı olduğu ile ilgili tek bir kanıt gösteremezsin öyle bir kanıt olsaydı gazete ve televizyonlar sabahtan akşama kadar bu yayınları yapardı. Ancak böyle hayal ürünü fantaziler kurarsın . Atatrük'ün amacı Arap kültürü ve etkisinden uzak Türkçü bir devlet kurmaktı Arap alfabesini de bu yüzden kaldırdı. Ancak ondan sonra gelenler bu ülküyü devam ettirmedikleri için ülke şu anda tam anlamıyla Amerika'ya bağımlı durumda bana göre en büyük cinayet Nato'ya girmektir onu da kimlerin soktuğu ortada.


    O dönemde İngilizler ile taht pazarlığı falan yapılmıyordu herkes devleti nasıl kaldıracağını düşünüyordu ve ülkenin işgalini devlet olarak kabul eden falan yoktu. Zaten Bebek'ten ilerisine hakim olamayan bir padişah vardı ortada. Hatta bir dönem kaçmayı ve birşeyler yapmayı planlamışlar fakat bunu haber alan İngilizler onları Yunanlılara teslim etmek ile tehdit ettiğinden kımıldayamamışlardı. Vahideddin vatan haini falan değildi olması da mümkün değil dedelerinin kurup yücelttiği devlet ve halkı söz konusu fakat adamın yapabileceği hiçbirşey yok zaten savaş bittikten sonra tahta gelmiş. Atatürk'e direk yardım etti, mücadelede o vardı falan demiyorum fakat karşı olduğu da yoktu. Atatürk ile Vahideddin'in yaptıkları o özel konuşmada neler geçtiğini öğrenebilirsek bu konuda net birşey söylenebilir fakat zaten böyle bir mücadelenin başlatılacağının farkındaydı ve Atatürk'ten önce de yerel bazı hareketlenmeler başlamıştı.
    Çok basit bir örnek vereyim. Vahideddin kendi torununu Atatürk'e dil uzattığı için azarlamıştır sürgün yıllarında bunu torunu anlatıyor. Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa diye şarkı söylerken bir kalfanın gelip, aman efendi kızacak şimdi kahrolsun deyin kahrolsun demesi üzerine şarkı yaşa olarak değil kahrolsun olarak değişince torununu yanına çağırıp kimse benim ülkemin askeri ile ve benim paşam ile bu şekilde konuşamaz diyerek azarlamış ve göndermişti bunu bizzat torunu anlatıyor. Amacım kimseyi övmek değil, yermenin gereksiz ve saçma olduğunu belirtmek.
    Ayrıca biz Arap alfabesinden kurtulmadığımız gibi bu ülkenin Araplaşma ile uzaktan yakından alakası yoktur tam tersine son dönemde hatta son birkaç yılda Vehabileşmekteyiz. Çok daha öncesinden başlayan ve Selçuklu ile zirve yapan bir Fars bütünleşmesi yaşamıştır Anadolu ve iyiki olmuş yoksa edebi ve sanatsal olarak ve hatta ilim olarak o etkiden gelen büyük kişiler bu sayede ortaya çıkmıştır çünkü eksik olan yönlerimizi İran kültürü ile harmanlayıp kendimize uydurarak çok güzel bir biçimde özelleştirmiş ve çok daha iyisini becerebilmişiz.

    Son olarak belirteyim dilimiz hiçbir zaman değişmedi. Dil daima Türkçe fakat alfabeler zamanla değişiklik göstermiştir. Daha önce de demiştim 400 sene önceki padişahın küfür edişi dahil şu an bizim ettiğimizden farklı değildi. Fakat karşımıza o dönemden biri gelse ve konuşmaya çalışsak büyük ihtimalle söylediği çoğu şeyi anlamayacağız çünkü eski ve güzel dilimizin çoğunu unutmuş ve öğrenmiyor haldeyiz. Bu bizim ayıbımızdır kimse kusura bakmasın, ne yazık ki bu konuda İran kadar olamamışız. 800-900 sene önce yaşamış birisini alıp 13-14 yaşındaki bir çocuk ile karşı karşıya koysanız emin olun en ufak problem olmadan anlaşacaklar çünkü dilleri kalıpları olduğu gibi aynı ve üstelik anlaşabilecek seviyeye gelecek şekilde o çocuk eğitim görmekte. Biz ne yazık ki buna sahip değiliz. Eski Türkçe bizde gericilik olarak görüldüğünden dolayı inanılmaz bir cahiliyet olmasına rağmen çocuklarımıza öğretilmediği gibi üniversite seviyesinde öğretilen ise inanılmaz saçma. Bir dolu arkadaşım var o şekilde öğrenim gören ve okul zamanı sıradan bir kağıdı dahi zor okuyorlardı neyseki birçoğu sonradan kendini geliştirip okuma yazma bilen biri haline geldiler.

    Kraven Vahdettin hakkında söylediklerin temenniden öteye gitmiyor , torunu ile ilgili olayı bende biliyorum. Ancak İngilizlerle işbirliği yapmasa İngiliz gemisi ile kaçmazdı bu bile bir suçluluk duygusu ifade ediyor. Belki isteyerek yapmadı ama İngiliz baskısı ile milli mücadele karşı girişimleri oldu örneğin milli mücadeleye karşı olan fetvaların İngiliz uçakları ile halka dağıtılması olayı var o fetvalar nasıl çıktı peki ? Ayrıca ben Osmanlıca'nın öğretilmesine karşı değilim öğrenildiği takdirde faydalı olacağını düşünüyorum ancak bu ek ders şeklinde olmalı tamamen alfabe değişikliği olmamalı bu bizi yüz yıl geriye götürür.

    Dostum temenni falan değil. Vahideddin'in vatan haini olup olmaması beni ilgilendirmiyor fakat gerçek olan vatan haini olmadığıdır olaya oradan veya buradan değil serbest şekilde bakarsan. Önceki yazdığım şey yanlış anlaşılmasın tabiki "neoOsmanlı" denilen akım gibi Atatürk'ü aslında o gönderdi falan demiyorum. Birşeyler konuşuldu Samsun çıkartması öncesi ve dolaylı yollardan bazı yardımlar sağlandı her iki taraftanda ki nitekim Atatürk ve İnönü savaşlardan sonra Vahideddin'in nişanı ile ödüllendirildiler. Fakat kesin olarak ortada bir yardım veya bir plan olup olmadığını bilmiyoruz bunu bilmek için Atatürk ve Vahideddin'in özel toplantısında neler konuşulduğunu öğrenmemiz gerekli fakat tek bildiğimiz vatan haini değildi. İngiliz gemisi ile kaçmak zorundaydı dönemin şartlarında. Bunu İngiliz yardakçılığına bağlayamayız zira aynı İngilizler bir kaçış ve olası ayaklanma harekatı planını haber aldıktan sonra o ve ailesini açık açık isterseniz gerekli gemileri biz verelim fakat Marmara'dan çıktıktan sonra Yunanlılar kontrol ediyor direk olarak onların eline düşersiniz ve sizi kimse kurtarmaz diye tehdit etmişlerdi. Nitekim o dönem en büyük korkulardan biri Yunanlıların bu şekilde eline düşmekti.
    Ayrıca alfabe değişikliğinden bahsetmiyorum tabiki. O dilin güzelliğinin küçük yaştan itibaren öğretilmesi gerekli. Şu an konuştuğumuz saçma salak yarım bir dilden ibaret. Alfabeyi ise ek olarak öğrenmeliyiz fakat adam gibi öğrenmemiz gerekli nedenini açıkladım zaten.

    quote:

    Orijinalden alıntı: asukrumercan

    quote:

    Orijinalden alıntı: Kraven


    Ayrıca biz Arap alfabesinden kurtulmadığımız gibi bu ülkenin Araplaşma ile uzaktan yakından alakası yoktur tam tersine son dönemde hatta son birkaç yılda Vehabileşmekteyiz.

    Vahabileşmek demek müslüman olmak demektir.

    Kendine müslüman deyipte müslümanlığın uygulanması zor kurallarına uymak istemeyen light müslümanların vahabi uygulaması bunlar diyerek kendilerine sebep bulmalarıdır.

    Ya kendinize müslüman deyip kitabınızda yazanları uygularsınız yada başka yol seçersiniz.

    Ben müslümanım ama şeriata inanmam, şeri verasete inanmam, başörtüsüne inanmam diyenlere Türkiye dışında müslüman demiyorlar..

    Bu sebeple bu hükümet tutarlı davranıyor, biz müslümanız diyor ve uygulamalarını da buna göre yapıyor. Buna vahabilik denmez.



    Vehabileşmek demek müslüman olmak demek değildir. Başka bir konuda Arabistan'da yaşadığını söylemiştin sanırım veya en azından Arap yarım adasında bir ülkede. Vehabileşmek demek İslam'ı içi boş şeyler ile doldurmak demektir. Yaklaşık 100-120 yıl öncesine kadar bu akımdan neden eser yoktu ? O dönemin insanları "light müslüman" mı oluyor ? İnsanları bir kalıba sokmaya ne kadar meyillisin. Dinde ılımlı light odun falan olmaz. Ayrıca eğer kitabı ve peygamberin yolunu izlersek Allah'a şükür Vehabi akımından gayet uzak bir yolda olmuş oluyoruz o açıdan ben kendimi rahat hissediyorum. Söylediğin şeylere inanmam diyenler diye birşey söz konusu değil Vehabi akımı budur işte. Müslüman denip denmemesiyle olmaz o işler. Bu forumda müslüman olduğumu herkes biliyor. Fakat ülkemde siyasi olarak dini şeriatın uygulanmasını istemiyorum çünkü bunu adaletli şekilde becerek insan bulunmuyor, başörtüsüne inanıp inanmama gibi bir durum söz konusu değil eğer Kuran'da geçiyorsa o inanç meselesi değildir uygularsın veya uygulamazsın. Müslümanlığı diğer dinler ile karıştırma, diğer dinlerde mezhepler birinin saydıklarını yok sayarlar kitaplarını dahi. Fakat müslümanlar kitap ne derse onun doğru olduğunu bilir, eğer günah sayılan birşeyi yapıyorsa da kendi günah olduğunu bilerek yapar onu hayır bu yok diyerek yok saymazlar.
    Ayrıca konunun hükümet ile hiç alakası yok. Vehabi akımı ülkemizde özellikle Özal dönemi ile inanılmaz yayılma göstermiştir. En basiti şunu izlemen yeterlidir daha ayrıntıya girmeye gerek yok, oturup din tartışacak halim yok kusura bakma 2 gündür uykusuzum.




    @okaaaaaan
    Abuk subuk konuşup akşam akşam insanın sinirini zıplatma akşam akşam. Kimin adam olduğunu kimin iman sahibi olduğunu söylemek sana düşmez güzel kardeşim, kendinle ters düşme. Birisine sen müslüman değilsin sen şusun sen busun denmez günahtır, ayrıca terbiyeni takın konu dışı değil burası karşında da oradaki gibi basit adamlar yok sen uğraşırsan bende uğraşırım, üzülürsün. Bu bölümde herkes az çok biliyor neye nasıl inandığımı, hoş bilmesine de gerek yok edebin ile adabın ile yazacaksan eğer yorum yaz. Bahsettiğim edep adap hitap şekli vs. değil umarım bunu anlayabilecek düzeydesindir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Kraven -- 21 Ekim 2012; 23:05:09 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Tarihte esi benzeri gorulmemis olcude toptan bir dil soykirimi heralde bize nasip olmustur. Elin enayisi biz miyiz diye sormak lazim. Tarihte kim kendi kendine harf devrimi yapmis, misiri, filistini, balkanlari, suriyeyi, trablusu isgal eden dusman kuvvetler bile harf devrimine girismemisler. İyi niyetli bir girisim olsa Japonya gibi latin harflerini ogrenmeyi zorunlu tutarsin olur biter ama niyet baska.

    Halkın zaten alfabeden haberi yoktu %5 okuma-yazma oranı vardı , Türkçe değişmedi alfabe değişti dil soykırımı bunun neresinde ? Dilimize uyumlu ve kolay bir alfabe ile okuma-yazma oranı daha hızlı biçimde arttı. Japonya'yı Çin'i örnek vermeyin onlar kendi alfabelerini kullanıyorlar yüzyıllardır. Biz ise Arap alfabesinden kurtulduk dilimize çok daha yakın bir alfabeye geçtik.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Leonardo Ryzov -- 21 Ekim 2012; 23:08:25 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Tarihte esi benzeri gorulmemis olcude toptan bir dil soykirimi heralde bize nasip olmustur. Elin enayisi biz miyiz diye sormak lazim. Tarihte kim kendi kendine harf devrimi yapmis, misiri, filistini, balkanlari, suriyeyi, trablusu isgal eden dusman kuvvetler bile harf devrimine girismemisler. İyi niyetli bir girisim olsa Japonya gibi latin harflerini ogrenmeyi zorunlu tutarsin olur biter ama niyet baska.

    dil soykırımı?

    sizin osmanlıcanız buyken,

    bezm i safaya sâgar ı sahbâ gelür gider
    güya ki cezr ü medd ile derya gelür gider

    açıldığın haber verir ağyara gül gibi
    daim bize nesîm i sebük-pa gelür gider

    olmaz yine marîz-i mahabbet şifâ-pezîr
    rûy-i zemine bir dahi isa gelür gider

    sultan-ı gam nişîmen idelden derûnumu
    sahrâ-yi kalbe leşker-i sevda gelür gider



    halkın dili zaten buydu:

    benden selam olsun bolu beyi'ne
    çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
    ok gıcırtısından kalkan sesinden
    dağlar seda verip seslenmelidir

    düşman geldi tabur tabur dizildi
    alnımıza kara yazı yazıldı
    tüfek icat oldu mertlik bozuldu
    eğri kılıç kında paslanmalıdır

    köroğlu düşer mi yine şanından
    ayırır çoğunu er meydanından
    kır at köpüğünden düşman kanından
    çevrem dolup şalvar ıslanmaldır


    boşa hava harcamayın. Türk ulus devleti kurulurken, doğal olarak Türkçe konuşulacaktır. Osmanlıca ve arap harflerinin bir faydasının olmadığı açıktır. çünkü halkın ihtiyaçlarına karşılığı olmayan, zaten halkın %95'inin okuyamadığı, anlayamadığı bir dildi osmanlıca. bir katliam yok; kültürsüz, cahil bırakılmış bir halkın medenileştirilmesi, okur yazar yapılması var ortada.

    anlaşılmayacağımı biliyorum, ama yine de şansımı deniyorum.




  • Bu ülkenin tarihini kimler yazdı
    Kim-ler vardı bu dizaynın arkasında

    Size dör tane isim vereyim
    Leon Cahum,Herman Wambery,Bernard Lewis ve Paul Dumont
    Tümü yahudidir (Burada bir öfke,kin asla yok)
    Dumont bunlar arasında en az öneme sahiptir
    Ve Necip Asım ile Ziya Gökalp'in yazzdıkları da Cahun'un özetidir diyebiliyoruz
    Lewis, bir istihbaratçı olup beyaz saraya danışmanlık
    Aynı zamanda Irak savaşının mimarlarından olduğu rivayetleri de var
    Vambery de bir istihbaratçı
    Aynı zamanda Büyük Britanya imparatorluğunun bir misyoneridir

    Ve misyonerler devşirme peşindedirler

    Eee ne anlatıyorum
    Nereye varmaya çalışıyorum

    'Türkler hangi ırktandır' konusu hala mevcut
    O konuda A.Ş.Mercan'ın paylaşımları da hala var
    Kanıt niteliğindedir

    İmparatorluk varisi bir ülkede
    Karışıklık yada karışmışlık da diyebiliriz
    Son derece normaldir
    Aksi imparatorluğa aykırıdır
    Sadece egemen güç-ler ki hep aynı kavimdirler
    Dizaynını yaparken
    Önce bu halkı kendinden saydı
    Belki de inandıkları vaat edilmiş topraklar üzerinde
    Olduğu için,inandı
    Sonra kendi kavminden olanların öncüsü
    Ki bu isim V.Jabotinsky idi
    Daha şiddetli çıkınca
    İddialarından vazgeçti demeyeceğim
    Çünkü önemli bir kısmı bu topraklardadır hala
    Ve olanlarında aynı Kudüstekiler gibi
    Bir şekilde Newyork ile mutlaka bağları-bağlantıları vardır
    O kadar öyle ki
    Çorum'un bir köyünde yetişmiş Sıradan bir Anadolu insanı diyebileceğimiz
    Tuncay Güney haham olup
    Önce Newyork sonra Kanada'ya gitmesi
    Başı kapalı ki hatta saçları kınalı
    Yine sıradan bir Anadolu kadını diyebileceğimiz
    Annesi kendisine 'yahudimisiniz' diye soran muhabire;
    'Evet yahudiyiz suç mu günah mı,ben oğluma dört kitabı da okuttum' diyebilmektedir

    Bizim dilimiz çok ükle insanlarıyla benzeşebilir
    Ama şu an kullandığımız azımsanamayacak ölçüde
    İbranileştirilmiştir ve belki de aslı öyledir
    Harf latindir
    Dilimiz ibrani arabi ve farisidir




  • Arap harfleri olsaydi , suan yariniz okuma yazma bilmiyo olacaktiniz.

    Daha Türkçeyi kavrayamayan binlerce insan varken.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan

    Osmanlı ve daha öncesinde Selçuklular 1000 sene arap değil Fars alfabesini kullandılar ve bu 1000 sene boyunca dünyaya hükmettiler. Fikir telakkisi ilm gerektirir. Boş ideolojik fikirler doğrultusunda doldurulmuş beyinlerin her ezberletilene tamamen yanlış da olsa, yanlış olduğunu da bilseler şeksiz şüphesiz inanması ve savunmasıda çok acı bir gerçek günümüzde.

    1000 senede araplaşmayan Türkler 1900 senesinden sonra da araplaşma emareleri göstermediler. İnsanların müslümanlığa, dine daha çok ısınmalarını araplaşma diye görüyorsanız o sizin yanlış görüşünüz.

    Bu millet 50 sene önce büyük annesinin 2 kilo un bir kilo şeker yazan alışveriş listesini bile okuyamaz duruma geldi. Eski şiirleri, yazıları, kitapları okuyamaz durumdayız. 5000 senelik Türk kültüründen elimizde 80 senelik tarih kaldı kala kala. Bu milletin 1000 küsür senelik kültürünü anlatan alfabeyi 3 günde silmeye kalkarsan bugün 250 kelimeyle konuşan bir toplum bırak derdini, kendini bile anlatamaz.

    Çok güzel yazmışsın, helâl olsun.




  • Sene olmuş 2012, hala Arap alfabesini Türk alfabesi sananlar var. Adı üstünde la. ARAP ALFABESİ.

    Sen Arap mısın da kendi dilinle uzaktan yakından alakası olmayan bir alfabe kullanacaksın. Kur'an dilidir eyvallah saygımız var ama yazı dilinde hayır.

    Hee diyeceksiniz ki Latin alfabesi çok mu Türk? Tam olarak değil tabi ama Arap alfabesinden daha yakın olduğu da bir gerçek.

    Sesli harf üzerine kurulmuş bir dili sen nasıl sessiz harf kullanılan bir alfabeyle yazabilirsin?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: faaty


    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    İngilizler Anadolu'da Osmanlı'nın tüm iddilarından vazgeçmeyi taahhüt etmiş bir iktidar istiyordu. Bu güç Anadolu'yu bir daha Batılılara karşı alternatif bir medeniyet üssü olarak kullndırtmayacaktı. Ardı ardına ilan edilen "devrimler", bu zımni taahhüdün birer parçasıydı. Diğer devrimler gibi galip devletlerin bir projesiydi ve uygulandı, bizede eski dil zordu, okuma-yazma oranı şöyleydi vb gibi fakir edebiyatı kuru övünmeler kaldı.

    O dönemde hazır manda yönetimlerini bile kabullenmiş birçok insan varken ve ortam bu kadar müsaitken neden Anadolu işgal edilmek yerine Türklerin kendi başlarına yaşayabileceği bir ülkede "özgür" kalmalarına izin verildi. Başka türlü bir ülke de kurulabilir hatta asimle bile edilebilirdik. Bunun için Tüm şartlar vardı.

    Yoksa bilmeden, bu duruma yardımcı olduğu söylene Atatürk, yabancı ( mason locaları diyelim sen de istediğin gücü söyle ) güçlerin tekerine çomak mı soktu. 100 TL alacağın yerde 50 TL ye razı olmak. Eğer madem ülke tamamen geçmişinde kopartılmak isteniyordu, yani 0 TL vermek varken, bu "gavurlar" bize acıda da o yüzden 50 TL mi verdi?


    İyi düşünün, bu işlerde br hayli yanlışlık olmasın?

    Kendileri açısından en az maliyetli ve en makul olanı buydu, 1000 yıllık devlet geleneği olan bir bir halkı, dünya savaşı yaşamış bir ordu ile 50 yıllık işgal planı yapıp yönetmek daha akıllıca olmazdı. Askeri ve mali kaybı büyük olurdu. Kendi elleriyle devşirdikleri, huyunu suyunu bildikleri, halktan görünen fakat zihni ve manevi dünyası kendileriye aynı olan batıcı bir kadro eliyle bu işi yapmak daha cazipti..

    Dostum senin bu soylediklerin gercek degil. Kendi yazdigin bir hikayeyi anlatip inaniyorsun

    Cumhuriyeti kuranlar kendi istekleri ile batililastilar, ingilizler istedi diye degil. İyi de yaptilar hatta az bile yaptilar

    Osmanlıyı yıkan güç yerine neyin konulacağını planlamamış diyorsun yani, o zaman ne diye zahmete girip binlerce askerlerini heba ettiler. Tarih övgü yada sövgü kitabı değildir. Asıl hikaye yıllardır bize anlatılan resmi tarihin ürettiği kahramanlık hikayeleridir.

    son cümlen ile beni taa kalbden vurdun kardeş valla hala okulda okutulan tarih kitaplarina inanarak çakma kahramanlara övgü yaratıyorlar gerçek tarih bundan çok farkli biz ki kendi yazdiğimiz tarih kitapini sansürlemişiz ayrica osmanli yikan batilaşma düşüncesidir aslen ve bu proje bir İngiliz ajanin itirafı kitapinda bile anlatılmak istendi osmanli vinaya gittiğinde askeri ile yikilmayacağini kaleyi içten yok etmek için böyle fitne fesat yayarak insanlari ayrimciliğa sürüklediler ben öyle osmanli torunuyum ki atam bana baksa yüzümü tükürür. öyle osmanli torunuyum ki ezanlar dinmesin diye 14 yaşindaki atam çanakkalede şehit olurken biz kurani yasakladık namazi Türkçe kildik ezani değiştirdik namaz kilanlari yobaz gerici ilan ettik bizi böyle ot gibi biçtiler atam simdi yeni görüyoruz bazi şeyleri . şimdi kimse burda nutuk atmasin kim neyin ne olduğunu biliyor yada bilmiyor ama kesin bir şey var ki oynanan oyun özğürlük batilik ile bir toplumu bozmakdi ve başardilar .

    kusura bakmayin çok doldum ama durum bu ne yazikki




  • quote:

    Latin asıllı Türk alfabesi
    1 Kasım 1928 tarihinde, eski Arap asıllı Türk alfabesinin yerine, Latin yazısından Türkçe için uyarlanan bu 29 harfli alfabe kabul edilmiştir.
    Alfabede 29 harf bulunur. Ancak 1990'lı yıllarda toplanan bir uluslararası Türkçe kurultayında Türkiye abecesi /ŋ/ (genizcil n sesi), /ɛ/ (açık e sesi), /q/ (kalın k sesi), /w/ (sert g, v sesi), /x/ (sert h sesi), /ɳ/ (ön damaksıl, ny sesi) gibi harflerin de katılması ile oluşacak Ortak Türk Abecesinden, diğer Türk Ülkelerinin kendi abecelerini oluşturması ile karara bağlanmıştır.Şu an, Türk Dünyası içinde, Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kosova, Makedonya ve genel Balkanlar’daki Türkçe kullanımları, Latin esaslı alfabelerle yapılmaktadır. Bunlar içinde Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Balkanlar’da aynı alfabe kullanılır. Azerbaycan Türk alfabesinde 29 harfin yanında ayrıca x, q, ə harfleri bulunur. Türkmenistan, Özbekistan alfabelerinde de kendi içlerinde bazı eklemeler ve farklı tercihler bulunmaktadır. Temel olarak bu Türk devletlerinin hepsi Latin asıllı alfabeye geçmişlerdir.
    Bağımsız Kazakistan ve Kırgızistan ile Rusya Federasyonu'ndaki Türk boyları, Kiril asıllı alfabeler kullanmaktadırlar.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Rezilsiniz_DH -- 22 Ekim 2012; 0:01:45 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Tarihte esi benzeri gorulmemis olcude toptan bir dil soykirimi heralde bize nasip olmustur. Elin enayisi biz miyiz diye sormak lazim. Tarihte kim kendi kendine harf devrimi yapmis, misiri, filistini, balkanlari, suriyeyi, trablusu isgal eden dusman kuvvetler bile harf devrimine girismemisler. İyi niyetli bir girisim olsa Japonya gibi latin harflerini ogrenmeyi zorunlu tutarsin olur biter ama niyet baska.

    dil soykırımı?

    sizin osmanlıcanız buyken,

    bezm i safaya sâgar ı sahbâ gelür gider
    güya ki cezr ü medd ile derya gelür gider

    açıldığın haber verir ağyara gül gibi
    daim bize nesîm i sebük-pa gelür gider

    olmaz yine marîz-i mahabbet şifâ-pezîr
    rûy-i zemine bir dahi isa gelür gider

    sultan-ı gam nişîmen idelden derûnumu
    sahrâ-yi kalbe leşker-i sevda gelür gider



    halkın dili zaten buydu:

    benden selam olsun bolu beyi'ne
    çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
    ok gıcırtısından kalkan sesinden
    dağlar seda verip seslenmelidir

    düşman geldi tabur tabur dizildi
    alnımıza kara yazı yazıldı
    tüfek icat oldu mertlik bozuldu
    eğri kılıç kında paslanmalıdır

    köroğlu düşer mi yine şanından
    ayırır çoğunu er meydanından
    kır at köpüğünden düşman kanından
    çevrem dolup şalvar ıslanmaldır


    boşa hava harcamayın. Türk ulus devleti kurulurken, doğal olarak Türkçe konuşulacaktır. Osmanlıca ve arap harflerinin bir faydasının olmadığı açıktır. çünkü halkın ihtiyaçlarına karşılığı olmayan, zaten halkın %95'inin okuyamadığı, anlayamadığı bir dildi osmanlıca. bir katliam yok; kültürsüz, cahil bırakılmış bir halkın medenileştirilmesi, okur yazar yapılması var ortada.

    anlaşılmayacağımı biliyorum, ama yine de şansımı deniyorum.

    Ne kadar talihsiz bir mesaj lakin sizin genel olarak İslamiyet ve Osmanlı dönemi hakkındaki aşırı olumsuz düşünceleriniz nedeniyle ne yazık ki isminize karşı bir aşinalık edindim. Nerede bir Müslüman karşıtı konu var siz hemen oradasınız neredeyse.

    O ilk aldığınız şiiri anlayamıyorsanız Osmanlıcanın kötü olmasından değil sizin kelime haznenizin ufacık olmasındandır. Sözlük diye birşey var, içinde kelimeler ve anlamları vardır, bilmediğiniz kelimeyi açıp öğrenirsiniz. Bir iki defadan sonra da kelimeyi iyic öğrenip artık sözlüğe gerek duymazsınız. Tavsiye ederim.

    Bu topraklarda 1000 küsür yıldır Türkçe konuşuldu Türkçe yazıldı. Bu Cumhuriyet kurulduktan sonra bile senelerce sizin beğenmediğiniz Osmanlıca harflerle meclis tutanakları yazıldı, nutuk yazıldı. Eğer Osmanlıca bilmezseniz 1920-1928 arası Cumhuriyet tarihinden hiçbir şeyi okuyamazsınız.

    Arapça bir dildir Osmanlıca ise Türkçenin diğer adıdır. Daha bunun farkında değilsiniz. Bu çağda, elimizin altında kronikler, tarihi vesikalar çevirilmiş ayan beyan dururken kimse yutmaz bu "okuma yazma oranı %5'ti" masallarını. Çünkü ilk nüfus sayımı bile II. Mahmut döneminde yapıldı ve halkın okuma yazma oranı Cumhuriyetin son dönemlerine kadar ölçülmedi.

    Emin olun ki o aşağıladığınız dönemlerde bile şimdikinden çok daha entellektüel ve alim bir toplum vardı. O zamanın alimlerinin yazdığı kitaplar yüzyıllarca batı üniversitelerinde ana kaynak olarak okutulurken şimdiki üni hocaları doçent olabilmek için ÜDS'de 65 alabilme derdinde. Bırakın ders notlarından yazdıkları kitapları makaleleri bile hiç alıntılanma yapılmadığından kendi makalelerine kendileri alıntı yaparak bununla övünenler bile var. Celal Şengör ki kendisini bir çok konuda tasvip etmem "Türkiye'de üniversite yoktur" lafına sonuna kadar katılıyorum.

    Cumhuriyet kurulalı 1923-2012, 89 sene geçti Türkiye'de kitap okuma oranı her 5 kişiye 1 kitap, YILDA. Hakikaten bu inkılap halkın ihtiyaçlarını o kadar iyi karşılamış ki karşılamasaydı sonumuz daha nereye kadar gidecekti acaba?

    Harf inkilabı ile medenileşme arası bağ kurmaya kalkanlar, ataları olup olmadığını bilmiyorum, ama Türklere çok büyük bir hakareti layık görmektedir.

    ilk şiiri anlamıyorsam, bunun kelime dağarcığım ile alakası yoktur, arap ve fars dillerinin tecavüzü ile alakası vardır. benim halkımın dili gayet sadece bir Türkçe iken, bu yamalı dili bilmek, öğrenmek için hamallık eetmek zorunda değilim. bu ihtiyaçtan dolayı da gayet doğal bir dil devrimi yapılmıştır.
    siz ister beğenin ister beğenmeyin, dil devriminin yapılması bu cumhuriyetin kurulmasından çok daha önce düşünülmeye başlamıştır, bu gerçekten kaçamayacaksınız.

    PES! arap alfabesi ve arapçayı bile dine bağlamak, tebrikler! arapça dinin resmi dili diye düşünüyorsunuz galiba, bu düşünce ile gerçekten karanlığa batmış bir haldeyken, sizin gibilere rağmen yapıldı bu devrim.
    1920-1928 arası arap harfleri ile yazılması neyi değiştirir? günümüz Türk harflerine çevrilmiştir bütün kayıtlar, boşuna ağlamanıza gerek yok.

    osmanlıca, Türkçenin diğer bir adı değildir. yukarıda verdiğim 2 şiir, 2 farklı dildir. biri osmanlıca, diğeri Türkçe. açıkça görülüyor ki, Türkçe bilen birisi osmanlıca denen ne idüğü belirsiz yamalı dili kesinlikle anlayamıyor. anadolu Türkçesi 800 yıldır neredeyse hiç bozulmamıştır.

    o aşağıladığım dönemde aydınımız yoktu, en aydın kesim de aydın değil, yarı aydındı. sadece sorun tespiti yapan, sorunların köküne inip çözüm önerisi üretemeyen insanlardı, bunlara aydın, alim denmez.

    cumhuriyet kurulalı 89 sene geçti. Türkiye kitap okuma oranı, Atatürk devrinden sonra köy eğitmenleri, halk evleri ve köy enstitülerinin de kapatılmasıyla zaten devrimi halka götürme dönemi sona erdi. sizin gibilerin "komünizmi yerleştireekler" paranoyası bir kez daha ülkenin gelişimini durdurdu.
    bugün 5 kişi yılda 1 kitap okuyorsa, bunun nedenini hükümetlere soracaksın, eğitim politikasına soracaksın okuma oranına gelirsek, cumhuriyet dönemi nüfus sayımlarına bakabilirsin
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zdbrg

    Sene olmuş 2012, hala Arap alfabesini Türk alfabesi sananlar var. Adı üstünde la. ARAP ALFABESİ.

    Sen Arap mısın da kendi dilinle uzaktan yakından alakası olmayan bir alfabe kullanacaksın. Kur'an dilidir eyvallah saygımız var ama yazı dilinde hayır.

    Hee diyeceksiniz ki Latin alfabesi çok mu Türk? Tam olarak değil tabi ama Arap alfabesinden daha yakın olduğu da bir gerçek.

    Sesli harf üzerine kurulmuş bir dili sen nasıl sessiz harf kullanılan bir alfabeyle yazabilirsin?

    Osmanlının arap değil FARS alfabesini kullandığını sene 2012 hala bilmeden eleştirebiliyorsanız bravo.

    Latin alfabesi de Türkçeye pek uygun değil. Türkçe sesli harf üzerine değil vurgu üzerine kurulmuş bir dildir. Karınızı kiminle paylaşıyorsunuz derseniz kan çıkar ama kârınızı kiminle paylaşırsınız derseniz birşey olmaz. Ayn harf latincede bulunmamakta. Bunun gibi bir dolu örnek vardır.

    Bahsettiğiniz arap alfabesi oldukça estetik ve stenografig bir alfabedir. Latin alfabesiyle yazılan bir yazının 15 metre harflerle duvarların üzerine yazıldığı ve yüzyıllarca saygı ve hayranlıkla seyredildiği bir Avrupa ülkesi ve bir yapısını örnek verebilir misiniz?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan


    Osmanlı ve daha öncesinde Selçuklular 1000 sene Arap değil Fars alfabesini kullandılar ve bu 1000 sene boyunca dünyaya hükmettiler.

    1000 senede araplaşmayan Türkler 1900 senesinden sonra da araplaşma emareleri göstermediler. İnsanların müslümanlığa, dine daha çok ısınmalarını araplaşma diye görüyorsanız o sizin yanlış görüşünüz.

    Eski şiirleri, yazıları, kitapları okuyamaz durumdayız. 5000 senelik Türk kültüründen elimizde 80 senelik tarih kaldı kala kala. Bu milletin 1000 küsür senelik kültürünü anlatan alfabeyi 3 günde silmeye kalkarsan bugün 250 kelimeyle konuşan bir toplum bırak derdini, kendini bile anlatamaz.





  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan

    quote:

    Orijinalden alıntı: zdbrg

    Sene olmuş 2012, hala Arap alfabesini Türk alfabesi sananlar var. Adı üstünde la. ARAP ALFABESİ.

    Sen Arap mısın da kendi dilinle uzaktan yakından alakası olmayan bir alfabe kullanacaksın. Kur'an dilidir eyvallah saygımız var ama yazı dilinde hayır.

    Hee diyeceksiniz ki Latin alfabesi çok mu Türk? Tam olarak değil tabi ama Arap alfabesinden daha yakın olduğu da bir gerçek.

    Sesli harf üzerine kurulmuş bir dili sen nasıl sessiz harf kullanılan bir alfabeyle yazabilirsin?

    Osmanlının arap değil FARS alfabesini kullandığını sene 2012 hala bilmeden eleştirebiliyorsanız bravo.

    Latin alfabesi de Türkçeye pek uygun değil. Türkçe sesli harf üzerine değil vurgu üzerine kurulmuş bir dildir. Karınızı kiminle paylaşıyorsunuz derseniz kan çıkar ama kârınızı kiminle paylaşırsınız derseniz birşey olmaz. Ayn harf latincede bulunmamakta. Bunun gibi bir dolu örnek vardır.

    Bahsettiğiniz arap alfabesi oldukça estetik ve stenografig bir alfabedir. Latin alfabesiyle yazılan bir yazının 15 metre harflerle duvarların üzerine yazıldığı ve yüzyıllarca saygı ve hayranlıkla seyredildiği bir Avrupa ülkesi ve bir yapısını örnek verebilir misiniz?

    kâr, farsçadır. Türkçede böyle sesli vurgularına yer yoktur. hem fars ve arapça sözcüklerin tecavüzünü hoş karşıla, hem de o kelimelerin ihtiyaçları için "bunlar nolacak" de.
    bir de üzerine bu yapıları Türkçe göster! bak hele
    Türkçe sizin gibilere kalmadı merak etme. yukarıda yazdığım asıl yazıya cevap verecek yüreğinizin olmadığına da eminim.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: Mahlegan

    quote:

    Orijinalden alıntı: hashus1099

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    Tarihte esi benzeri gorulmemis olcude toptan bir dil soykirimi heralde bize nasip olmustur. Elin enayisi biz miyiz diye sormak lazim. Tarihte kim kendi kendine harf devrimi yapmis, misiri, filistini, balkanlari, suriyeyi, trablusu isgal eden dusman kuvvetler bile harf devrimine girismemisler. İyi niyetli bir girisim olsa Japonya gibi latin harflerini ogrenmeyi zorunlu tutarsin olur biter ama niyet baska.

    dil soykırımı?

    sizin osmanlıcanız buyken,

    bezm i safaya sâgar ı sahbâ gelür gider
    güya ki cezr ü medd ile derya gelür gider

    açıldığın haber verir ağyara gül gibi
    daim bize nesîm i sebük-pa gelür gider

    olmaz yine marîz-i mahabbet şifâ-pezîr
    rûy-i zemine bir dahi isa gelür gider

    sultan-ı gam nişîmen idelden derûnumu
    sahrâ-yi kalbe leşker-i sevda gelür gider



    halkın dili zaten buydu:

    benden selam olsun bolu beyi'ne
    çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
    ok gıcırtısından kalkan sesinden
    dağlar seda verip seslenmelidir

    düşman geldi tabur tabur dizildi
    alnımıza kara yazı yazıldı
    tüfek icat oldu mertlik bozuldu
    eğri kılıç kında paslanmalıdır

    köroğlu düşer mi yine şanından
    ayırır çoğunu er meydanından
    kır at köpüğünden düşman kanından
    çevrem dolup şalvar ıslanmaldır


    boşa hava harcamayın. Türk ulus devleti kurulurken, doğal olarak Türkçe konuşulacaktır. Osmanlıca ve arap harflerinin bir faydasının olmadığı açıktır. çünkü halkın ihtiyaçlarına karşılığı olmayan, zaten halkın %95'inin okuyamadığı, anlayamadığı bir dildi osmanlıca. bir katliam yok; kültürsüz, cahil bırakılmış bir halkın medenileştirilmesi, okur yazar yapılması var ortada.

    anlaşılmayacağımı biliyorum, ama yine de şansımı deniyorum.

    Ne kadar talihsiz bir mesaj lakin sizin genel olarak İslamiyet ve Osmanlı dönemi hakkındaki aşırı olumsuz düşünceleriniz nedeniyle ne yazık ki isminize karşı bir aşinalık edindim. Nerede bir Müslüman karşıtı konu var siz hemen oradasınız neredeyse.

    O ilk aldığınız şiiri anlayamıyorsanız Osmanlıcanın kötü olmasından değil sizin kelime haznenizin ufacık olmasındandır. Sözlük diye birşey var, içinde kelimeler ve anlamları vardır, bilmediğiniz kelimeyi açıp öğrenirsiniz. Bir iki defadan sonra da kelimeyi iyic öğrenip artık sözlüğe gerek duymazsınız. Tavsiye ederim.

    Bu topraklarda 1000 küsür yıldır Türkçe konuşuldu Türkçe yazıldı. Bu Cumhuriyet kurulduktan sonra bile senelerce sizin beğenmediğiniz Osmanlıca harflerle meclis tutanakları yazıldı, nutuk yazıldı. Eğer Osmanlıca bilmezseniz 1920-1928 arası Cumhuriyet tarihinden hiçbir şeyi okuyamazsınız.

    Arapça bir dildir Osmanlıca ise Türkçenin diğer adıdır. Daha bunun farkında değilsiniz. Bu çağda, elimizin altında kronikler, tarihi vesikalar çevirilmiş ayan beyan dururken kimse yutmaz bu "okuma yazma oranı %5'ti" masallarını. Çünkü ilk nüfus sayımı bile II. Mahmut döneminde yapıldı ve halkın okuma yazma oranı Cumhuriyetin son dönemlerine kadar ölçülmedi.

    Emin olun ki o aşağıladığınız dönemlerde bile şimdikinden çok daha entellektüel ve alim bir toplum vardı. O zamanın alimlerinin yazdığı kitaplar yüzyıllarca batı üniversitelerinde ana kaynak olarak okutulurken şimdiki üni hocaları doçent olabilmek için ÜDS'de 65 alabilme derdinde. Bırakın ders notlarından yazdıkları kitapları makaleleri bile hiç alıntılanma yapılmadığından kendi makalelerine kendileri alıntı yaparak bununla övünenler bile var. Celal Şengör ki kendisini bir çok konuda tasvip etmem "Türkiye'de üniversite yoktur" lafına sonuna kadar katılıyorum.

    Cumhuriyet kurulalı 1923-2012, 89 sene geçti Türkiye'de kitap okuma oranı her 5 kişiye 1 kitap, YILDA. Hakikaten bu inkılap halkın ihtiyaçlarını o kadar iyi karşılamış ki karşılamasaydı sonumuz daha nereye kadar gidecekti acaba?

    Harf inkilabı ile medenileşme arası bağ kurmaya kalkanlar, ataları olup olmadığını bilmiyorum, ama Türklere çok büyük bir hakareti layık görmektedir.

    ilk şiiri anlamıyorsam, bunun kelime dağarcığım ile alakası yoktur, arap ve fars dillerinin tecavüzü ile alakası vardır. benim halkımın dili gayet sadece bir Türkçe iken, bu yamalı dili bilmek, öğrenmek için hamallık eetmek zorunda değilim. bu ihtiyaçtan dolayı da gayet doğal bir dil devrimi yapılmıştır.
    siz ister beğenin ister beğenmeyin, dil devriminin yapılması bu cumhuriyetin kurulmasından çok daha önce düşünülmeye başlamıştır, bu gerçekten kaçamayacaksınız.

    PES! arap alfabesi ve arapçayı bile dine bağlamak, tebrikler! arapça dinin resmi dili diye düşünüyorsunuz galiba, bu düşünce ile gerçekten karanlığa batmış bir haldeyken, sizin gibilere rağmen yapıldı bu devrim.
    1920-1928 arası arap harfleri ile yazılması neyi değiştirir? günümüz Türk harflerine çevrilmiştir bütün kayıtlar, boşuna ağlamanıza gerek yok.

    osmanlıca, Türkçenin diğer bir adı değildir. yukarıda verdiğim 2 şiir, 2 farklı dildir. biri osmanlıca, diğeri Türkçe. açıkça görülüyor ki, Türkçe bilen birisi osmanlıca denen ne idüğü belirsiz yamalı dili kesinlikle anlayamıyor. anadolu Türkçesi 800 yıldır neredeyse hiç bozulmamıştır.

    o aşağıladığım dönemde aydınımız yoktu, en aydın kesim de aydın değil, yarı aydındı. sadece sorun tespiti yapan, sorunların köküne inip çözüm önerisi üretemeyen insanlardı, bunlara aydın, alim denmez.

    cumhuriyet kurulalı 89 sene geçti. Türkiye kitap okuma oranı, Atatürk devrinden sonra köy eğitmenleri, halk evleri ve köy enstitülerinin de kapatılmasıyla zaten devrimi halka götürme dönemi sona erdi. sizin gibilerin "komünizmi yerleştireekler" paranoyası bir kez daha ülkenin gelişimini durdurdu.
    bugün 5 kişi yılda 1 kitap okuyorsa, bunun nedenini hükümetlere soracaksın, eğitim politikasına soracaksın okuma oranına gelirsek, cumhuriyet dönemi nüfus sayımlarına bakabilirsin

    siz araplara Türklerden daha yakınsınız, bir zahmet Türklere hakaret mevzusuna yorum yapmayın. çünkü Türk dilini ve ulusal benliğini çamura sokan sizin gibilerin zihniyetidir.

    O kadar çok hatalı bilgi mevcut ki neresinden tutsam elimde kalacak bir müsvedde yazısı. Haklı çıkamayınca hakareti kendine kalkan gören birisine yazacak birşey yoktur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: faaty


    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    quote:

    Orijinalden alıntı: X Files

    quote:

    Orijinalden alıntı: OPTİMİST

    İngilizler Anadolu'da Osmanlı'nın tüm iddilarından vazgeçmeyi taahhüt etmiş bir iktidar istiyordu. Bu güç Anadolu'yu bir daha Batılılara karşı alternatif bir medeniyet üssü olarak kullndırtmayacaktı. Ardı ardına ilan edilen "devrimler", bu zımni taahhüdün birer parçasıydı. Diğer devrimler gibi galip devletlerin bir projesiydi ve uygulandı, bizede eski dil zordu, okuma-yazma oranı şöyleydi vb gibi fakir edebiyatı kuru övünmeler kaldı.

    O dönemde hazır manda yönetimlerini bile kabullenmiş birçok insan varken ve ortam bu kadar müsaitken neden Anadolu işgal edilmek yerine Türklerin kendi başlarına yaşayabileceği bir ülkede "özgür" kalmalarına izin verildi. Başka türlü bir ülke de kurulabilir hatta asimle bile edilebilirdik. Bunun için Tüm şartlar vardı.

    Yoksa bilmeden, bu duruma yardımcı olduğu söylene Atatürk, yabancı ( mason locaları diyelim sen de istediğin gücü söyle ) güçlerin tekerine çomak mı soktu. 100 TL alacağın yerde 50 TL ye razı olmak. Eğer madem ülke tamamen geçmişinde kopartılmak isteniyordu, yani 0 TL vermek varken, bu "gavurlar" bize acıda da o yüzden 50 TL mi verdi?


    İyi düşünün, bu işlerde br hayli yanlışlık olmasın?

    Kendileri açısından en az maliyetli ve en makul olanı buydu, 1000 yıllık devlet geleneği olan bir bir halkı, dünya savaşı yaşamış bir ordu ile 50 yıllık işgal planı yapıp yönetmek daha akıllıca olmazdı. Askeri ve mali kaybı büyük olurdu. Kendi elleriyle devşirdikleri, huyunu suyunu bildikleri, halktan görünen fakat zihni ve manevi dünyası kendileriye aynı olan batıcı bir kadro eliyle bu işi yapmak daha cazipti..

    Dostum senin bu soylediklerin gercek degil. Kendi yazdigin bir hikayeyi anlatip inaniyorsun

    Cumhuriyeti kuranlar kendi istekleri ile batililastilar, ingilizler istedi diye degil. İyi de yaptilar hatta az bile yaptilar

    Osmanlıyı yıkan güç yerine neyin konulacağını planlamamış diyorsun yani, o zaman ne diye zahmete girip binlerce askerlerini heba ettiler. Tarih övgü yada sövgü kitabı değildir. Asıl hikaye yıllardır bize anlatılan resmi tarihin ürettiği kahramanlık hikayeleridir.

    1. osmanlıyı yıkan güç yerine neyi koyacağını planlamış olabilir, ama bu senin düşündüğün gibi batılı bir ülke değildi heralde. öyle olsaydı ele geçirdikleri ırak, suriye, ürdünü batılı yaparlardı.
    2. osmanlıyı ingilizler yıkmadı, kurtuluş savaşını kazananlar istese osmanlı devam ederdi. istemediği için devam etmedi ve kendi iradeleri ile batılılaştırdılar. denize döktükleri bir düşmanın zoruyla birşey yapacak değillerdi.

    kısacası cumhuriyeti kuranlar kendi istekleri doğrultusunda batılılaştılar, eğer batılılaşmaya karşıysan bunu eleştir. ama başkasının zoruyla batılılaştılar diye eleştirmen yanlış olur.




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.