Şimdi Ara

Hangi Linux size daha uygun ?

Bu Konudaki Kullanıcılar:
3 Misafir (1 Mobil) - 2 Masaüstü1 Mobil
5 sn
42
Cevap
0
Favori
1.127
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hazir bayramken ve iznliyken bunu da yazmak istedim. Cunku her forumda insanlar sumu daha iyi bumu diyip durmuslar. Oncelikle anlasilan site de guzel bir Mandrake 10.1 havasi esmekte. Mandrake 10.1 kurmadim ama daha eski versiyonlarini denemistim. Kendim 95-96 dan beri Slackware kullanmaktayim. E o zamanlar version 3.0 veya daha altinda birseydi simdi tam hatirlayamiyorum ama orjinal cd lerim hala duruyo :)
    E net daha yeni geldiydi Turkiye'ye cekemiyosun ufacik modemlerle..
    Oncelikle eski Linux kullanicilari daha cok eski ve alisik olduklari linux sistemlerini tercih ediyorlar. Mesela o zamanlarda sadece 3 tane isim hatirliyorum, slackware debian ve redhat. O zamanlar debian hakkinda ne kadar da karisik bir linux dedigimi hatirliyorum. halbuki kurmamistim bile sadece setup menusune bakmistim. Sonra bi arkadas yardimiyla Slackware ve oyle surdu gitti. Tabii genel anlamda hemen hemen butun Linux surumlerini denedim.
    Mandrake ilk ciktigi zamanlar Redhat tabanli idi. Redhat `in biraz daha guzellestirilmis ve bug li hali gibi geliyordu. SuSE ise Slackware tabanli idi. SuSE de ayni sekilde Slackware in biraz daha insanlastirilmis hali idi.
    E simdi butun bu $irketler tekellesme ve monopoli yolunda gittikleri icin, hepsi isimlerinin basindan based on(tabanli) kelimelerini atarak kendi linux larini yaptilar. Ve birbirleriyle yari$ halinde bu yazilan linux larin cogu bug li neticeler verdi.
    Sonra sirketler ayrimlar ya$adilar tabii ki. Redhat, ben Silicon Valley`e gidiyorum zengin olacam dedi, olamazsin dediler, ve oldu. Ve Redhat`in devami olarak Fedora`yi cikarttilar. Redhat ise, Redhat Enterprise adiyla, $irketlere tam destek saglayan bir marka oldu. Ki bu guzel birsey, en azindan bilgisayardan anlamayan $irket patronlari kendilerini guvende hissediyorlar.
    Tavsiyelerim $udur ki, piyasada ki butun Linux lar hemen hemen birbirine benzer. Hepsini teker teker cekip deneyin diyemem. O yuzden ozetle,
    yeni ba$layan kullanicilar icin veya heves gidermek icin Mandrake gayet uygun bir sistem gibi gozukuyor.
    Ama bu i$i gercekten ogrenmek isteyenler icin, yani biraz daha text-based calisabilmek ve $a$ali ozelliklerden kurtulmak icin tavsiyem Slackware veya Debian olacaktir. Dedigim gibi Debian hakkinda cok bilgi sahibi degilim, ama based-on versionlari olan Ubuntu'yu denedim ve hosuma gittigini soyleyebilirim.
    Redhat(Fedora 3) isteyenler deneyebilirler ben ki$isel olarak Redhat`e biraz kirginim.
    Gentoo da kendi basina yakin zamanda buyuk basarilara imza atmis bir arkadasimiz o yuzden onu da denemekte fayda var.

    Linux dagitimlarinin hemen hemen hepsini,
    Linuxiso

    adresinde bulabilirsiniz ve indirebilirsiniz. Ubuntu isimli dagitim istediginiz miktarda cd yi evinize kargo ucreti bile odemeden bedavaya yollamakta.
    Merak ettiginiz noktalari burada sorabilirseniz cevaplayabilirim. 2 gun bo$um nasil olsa







  • quote:

    Ki bu guzel birsey, en azindan bilgisayardan anlamayan $irket patronlari kendilerini guvende hissediyorlar.
    Redhat(Fedora 3) isteyenler deneyebilirler ben ki$isel olarak Redhat`e biraz kirginim.

    Benim gibi linux kullanmayı düşünen ama her denemesinde işin üstesinden gelemediği için linux kullanmaya ara veren ve nihayet Redhat ve Mandrake ile orijinal kurulum CD'leri ile gelen programlar dışında bir iki program kurabilen, böylece linux'a da ısınmaya başlayan kişiler için, yukarıdaki görüşlerinizi biraz daha açabilir misiniz?
  • Arkdaslar ben de baya arastirdim.Eger kurulumu kolay olsun diyorsaniz Mandrake tavsiye ederim,
    Daha denemedim,ama öyle diyorlar.Ben direkt Debianla basladim.Bunu sebepi ise,Linuxa baslarken,iyice anlayim diye,
    Yani ne olup bitigini ögrenmek icin.Root nedir,su nedir.Yani hepsini ögrenmerk icin.
    Tabi buda baya bi uras istiyor,hele bide benim gibi hayati boyunca Windowsu kullanan.
    Debianla herseyi ben kendim yavas,yavas ögreniyorum,böylece benim sistemdeki herseyi ögreniyorum.


    Zor kurulum(BILGISAYAR FANATIKELRI ICIN>>Debian,Slackware
    Kolay kurulum>>>Mandrake,Suse


    Ha simdi burada Mandrake lafim yok.Güzel bir dagitim.
    Ama bazi kisiler urasmak istmez okadar,yani linuxu kurayim ve kurulmu kolay olsun diyorrlar.
    Onlar icin Mandrake iyi bir secenek.


    Ama sonunda Hepsi linux.Hangisinle baslamak istiyorsan baslayin.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Yozi -- 20 Ocak 2005, 23:20:39 >




  • Redhat`e olan kirginligimin tek nedeni, diger dagitimlarin aksine, kendi iclerinde Microsoft vari bir tekellesme yoluna gitmelerinden kaynaklanmaktadir.
    Redhat 9 `u piyasaya surdukten sonra Redhat Enterprise adiyla Redhat 10`u cikardilar ve dagitimlarini parayla satmaya basladilar. Ve Fedora ile de 9 u kaldigi yerden devam ettireceklerini soylediler fakat Fedora`da ben eski Redhat`i goremiyorum. Ince detaylara biraz fazla bakiyorum fakat sadece olayi ciddiye aldigim icin. Bu sadece benim kendi gorusum siz istediginiz gibi istediginiz dagitimi kullanabilirsiniz. Sonucta linux elmalara benzer, yesil kirmizi golden elma, ama sonucta hepsi elma..hangisinin tadi hosunuza gidiyorsa onu yersiniz.
    3d ve compositing i$leriyle ugrasanlar belki bilir belki bilmez ama,
    Maya
    Flint
    Flame
    XSI
    gibi 3d/compositing programlarinin linux versiyonlari mevcut.Bu programlarin README `lerine bakarsaniz, onerdikleri sistem Redhat Enterprise.
    RPM paketi kullanan bu programlar neden Fedora degilde Enterprise kullanmanizi istiyorlar ?
    Ve neden Enterprise`in icindeki, yukarda saydigim programlari calistirmaya yarayan library ler Fedora`nin icinde yok...
    ben o library leri bizzat net`ten indirip kendi Slackware `imi kurdugum zaman, ve elimde rpm2tgz gibi cok faydali, rpm paketlerini slackware paketlerine cevirebilen bir program olduktan sonra, Fedora kullanmakta bir anlam goremiyorum..Ama bu tamamen ali$ma meselesi..tekrar soyluyorum yeni ba$layanlar icin Mandrake`i tavsiye edebilirim..Ama huyunu suyunu bildigim icin ve ilk linux dagitimi oldugundan belkide kendim slack kullanmaktayim ve simdiye kullandigim dagitimlarinin hicbirinde aaa bak ne guzel i$te bu slackware de yok demedim..




  • ve yukarda Yozi arkadasimizin degindigi cok onemli ve dogru(kanitlanmistir) bir nokta var. O da sistemi ne kadar iyi ogrenmek istediginiz.
    Eger diyorsaniz ki ben Linux`u oyle bir kurayim icinde iki tane programi kullaniyim bana yeter..o zaman istediginizi secin.
    ama diyorsaniz ki sistemi oldugu gibi ogrenmek istiyorum, nasil calistigini, neler yaptigini..o zaman debian veya slackware bicilmi$ kaptan oluyor.
    zor olanla ba$ladiginiz zaman inanin 1 ay icinde linux denen $eyin ne kadar geni$ ve buyuk oldugunu, ve neyin nasil calistigini anlamaya basliyosunuz.
    Bir program kurarken, o programi kuramadiginiz zaman verdigi hatalari gorunce vazgecmek yerine, programi basariyla kurabiliyorsunuz. (bunun nedeni buyuk olcude eksik veya eski versiyon library lerde kaynaklanir.)
    Benim icimdeki o genclik ate$i biraz olsun sondu. :) su anda yaptigim i$e odaklanmam daha onemli o yuzden istedigim linux u kullanabilirim sonucta toplam olarak kullandigim 4 tane program var ve bunlarin hepsini istedigim linux da calistirabildigim icin surece benim icin dagitimin ne oldugu farketmez.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: BeO

    Hazir bayramken ve iznliyken bunu da yazmak istedim. Cunku her forumda insanlar sumu daha iyi bumu diyip durmuslar. Oncelikle anlasilan site de guzel bir Mandrake 10.1 havasi esmekte. Mandrake 10.1 kurmadim ama daha eski versiyonlarini denemistim.


    Bana mı diyorsun şaka yapıyorum tabiki ;) o havanın biraz esmesinden payım var sanırım. Bu linux dağıtımları hakkında daha önce burada bir yazı yazmıştım ondan biraz alıntılar yapacam şimdi. Ha bu arada senden alıntı yapıp yazıyorum ama aşağıdaki yazdıklarım sana hitaben değil tamamen ortaya ok. fikirlerimi yazıyorum sadece.

    Bu iş biraz sempati işine dönmüş özellikle biri için demiyorum ama genel anlamda öyle bir hava var. herkes kendini nerede rahat hissederse onu seviyor. bunların hepsi linux dağıtımı değilmi ? temel linux komutlları hepsinde çalışmıyor mu ? aynı çekirdeği alıp kullanmıyorlar mı ? hepsinde kullanabileceğiniz text editörler var mi? o zaman hepsinde istediğinizi yapar, istediğiniz gibi ayarlarsınız. sorun olmaz yani.

    Debian yada ne bileyim slackware daha sert dağıtımlar diye illa daha iyi, diğerleri grafik arayüze biraz daha önem veriyor, basit görünüyor diye gerçekten basit işletim sistemleri değil. İnsanlar bu yazılardan vay be iş zorlaşınca daha karizma oluyor falan düşünecek ? açıyorsun text editörü ordan ayarlıyorsun falan züper bir olay bea herşeyi sen yönlediriyorsun gibilerinden ... ne var yani aynısını mkd'da da yapabilirsin. ama adam size bir seçenek sunmuş çok bilmiyorsanız yada zaman kaybetmek istemiyorsanız grafik ortamdan da ayarlıyorsunuz derdiniz haloluyor.

    felsefelerinde farklar olabilir paket yönetimlerinde de farklar olabilir ama hepsinde 3 aşağı 5 yukarı aynı şeyleri yapabilirsiniz.

    uzun zamandan beri MDK kullanıyorum her haltı yedim takla bile attırdım . ne bozuldu ne yamuldu. gayette kararlı ve güzel çalışıyor. debianda kurdum güzel, ben çok çok beğendim.

    ama aslında kafamdaki linuxa MDK'ya daha yakın. Linux sert olmamalı, kullanıcaya mümkün olduğu kadar kendini sevdirmeli, text editörde birşeyleri ayarlamak gençlerin tabiriyle manyaklık süperlik falan değil. siz isterseniz text editörde birşeyleri ayarlayabilirsiniz , işini biliyorsan text editörde yap yapacağını ama bilmeyen yada çok vakit kaybetmek istemeyen gitsin grafik arayüzden ayarlayabilsin ne yapmak istiyorsa.

    mesela debian hala kurulumda zor. bana göre zor değil çok basit ama linux ile yeni tanışacak birine nasıl kurduracaksınız debianı. debian grafik arayüze geçmiyor (çalışmaları var biliyorum) çünkü her platformada kurulabilir bir işletim sistemi olmak istiyor ve bazı platformlara kurulurken grafik arayüz çalışmıyor. o yüzden de hala grafik arayüze tam geçmiş değiller. sebeplerden biri bu. ama bence biraz ucuz bir sebep sen grafik arayüz desteğinide sağlarsın kurulum sırasında sana sorar öyle mi kurayım böylemi diye. bu kadar zor birşey değil bu ?!

    olay sadece text editör olayı değil tabi o sadece bir örnekti derdimi anlatabilmek için. ideale yakın bir linux basit olmalı kurulumu ayarlaması herşeyi çok basit olmalı. kullanacıya kendini sevdirebilmeli. masaüstü kullanıcısının dostu olmalı. ama yeri geldiği zaman bir kullanıcı text editörü açtığı zaman istediği şeyi ayarlayabilmeli. istediği kaynak koda erişip kendine göre çeki düzen verebilmeli. yani esnekte olmalı. hemde fazlasıyla.

    kafamdaki herşeyi tam anlatamam tabi bu kadar kısa zamanda ama anlayan anlar bence. şuan bütün dağıtımlar dediklerime uzak ama uzakların içinde bu dediklerime en yakını Mandrake ...

    son bir söz aslında şu cümleyi bende kullanıyorum ama aslında temelde bir yanlışlık yada bir eksiklik var
    " yeni başlayanlar en için en iyi dağıtım mandrake " sanki yukarda da dediğim ortada basit bir işletim sistemi varmış gibi görünüyor ama o oysaki durum öyle değil. şöyle izah edeyim.

    eğer birşeyin zorluk derecesini en kolaydan (Level 1'den) en zora doğru (Level 5'e) sıralarsak.

    Mandrake : Level 1, Level 2, Level3, Level 4, Level 5
    Fedora : Level 2, Level3, Level 4, Level 5 - veya- Level 1, Level 2, Level3, Level 4, Level 5
    Debian : Level3, Level 4, Level 5
    Slackware : Level3, Level 4, Level 5 -veya- Level3.5 , Level 4, Level 5

    ama işte bu levellerin dereceleri tam olarak birbirini tutmayabilir. tamam üç aşağı beş yukarı aynıdır ama bunlar sonuçta farklı dağıtımlar, farklı ellerden çıkıyor ve farklı paket yönetimlerini kullanıyor. ama dediğim yine de üç aşağı beş yukarı aynı.




  • neden linux sorun çıkarsın yaa...

    windows kadar esnek, kolay, ve kullanışlı olabilir de,

    illaki linux kullanacan diye terminale bağımlı kalan sürümler çıkarmak linuxe fayda değil zarar verir, bi programı kurabilmek için 2 tıklama yeterken neden adı-versiyonu-türü.bişeyler yazıp açayım, aynısını benzer komutlarla kurayım, kurulumu deneyim, değilse, kurayım, hata versin onarayım, kafayı yeyim ama kurunca da başım göğe çıkacağına yorgunluktan öne düşüyor, üstelik çoğuda ingilizce kendi dilimizde hataları bile alamıyoruz!! wiindows o bozuk anlatımıyla kısmen halletmiş,

    elbette linux yayılsın, kullanılsın, sevelim sevdirelim ama kullanıcıyı bu kadar zorlayan işletim sistemi karşısında bilgisayarı biz mi kullanıyoruz, o mu bizi kullanıyo düşünmek gerek!!

    birde zor kurulan, kolay kurulan diye ayırmanız tuhaf, elbette cd takınca kendisini kuması gerek, şahsen FC2 kullanıyorum sadece bi kaç soru sordu herşeyi halleti, ama daha da iyi olandağıtımlar var elbette.. FC3 denedim, mayıs ayında çıkacak olan FC4 için şimdiden gün sayıyorum,

    çünkü kendimi Redhat ile rahat hissediyorum, Fedora bağımsızdı ama sonradan destekler oldu zamanlar inanıyorumki en popüler dağıtımlardan biri olacak, çünkü kullaması o kaar kolayki, güncelleştirmelerde windowsu solluyor, sürekli paketler çıkıyo, ama beni kıdırtan yanıda bu zaten daha çıktığı hafta hatta aynı gün onlarca güncelleme yayınlaması aptalcaydı, bir de ne kadar oldu ki Fedora çıkalı şimdiden FC3 oldu, yakında FC4 olcak ne değişti bu kadar kısa sürede, pek bişey yok, ama isim duyurmak içinde yapılmazki bu, bu hızla giderse iki sene sonra FC9 falan olursa şaşmam

    birde Türkçe olacak lnux sürümü Uludağ vardı? ne oıldu ona yaa ne zamana çıkacak? hemen denemek isterim onu da




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    hangi laptop daha iyi
    7 ay önce açıldı
    Hangi operatör daha iyi?
    geçen yıl açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Ben Linuxu linux web sunucusu yönetimini tam anlamiyla bilmek hatta uzerinde denemeler yaparak irdelemek için öğrenmeye calisiyorum ama okadar kastirilmasinin nedeni ni anlamak zor linux da akla gelen en basit seyi SIKISTIRILMIS bir dosyayi acmayi bile terminal kullanarak yapmak zorunda kaliyor insan (ki bazen root olarak bunu yapmak gerekiyor)ne komut sistemi kolay nede kurallari birde sıkıstırılmıs dosyaları makinen istedin bir noktasina acamıyorsun o kendini illa usr bilmem ne gibi yerlere acıyor basit bir komuta yazarken sanki linuxu gelistirdigimi dusunuyorum sonra ne bilim makineyi root yetkileriyle acmayi bile basaramadim cunku program yazmak kadar zor bir komut sistemi var web uzerindeki turkce dokumanlarda cok sacma linux bilmeyenler icin degil belli bir seviyede olanlar icin yazilmis bi dunya soru cevap bir alahin kuluda cikip bu komut sistemi nasil kullanilir puf noktalari neler en basitinden terminal kullanarak bir klasor nasil olusturulur nasil silinir nasil listelenir nasil icine girili cikilir nasil chmodlari ayarlanir bir programi calistirabilmek icin neler yapmaliyiz yani en azindan ms-dos kadar kolay bir yapi olsa gene ogrenmesi kolay olurdu simdiye kadar 50 kere bunu kullanmayi denedim daa yeni nete girebildim hicbir zaman aygitlarimin tamamini taniyamadive her aygit icin linux surucusude bulunmuyordu yada ben bulamadim ama ne için ugrasiyoruz ki daha linuxda surucu yuklemeyi bile bilmiyorum turkce dokumanlar konusunda ise ingilizce dokumanlar bile daha aciklayi cunku daha gerekli seyleri anlatiyorlar kim çevirmisse allah razi olsun da hep geyik ve masal yerleri ile ugrasmislar
    simdi ben suna inaniyorum yeni baslayanlarin ihtiyaci olan sey hangi surumu kullanmalari gerektigi defalarca herkesten duymak degil..

    linux icin temel konulari içeren daha linuxu hic kullanmamis insanlarida anlayabilcegi turkce kaynak linkleri
    dosya ,acma kopyalama silme , klasor acma kopyalama silme root yetkisi gereken yerlerde neler yapilmasi gerektigi program kurma uninstall etme surucu kurma guncelleme donanimlar icin gereken suruculeri bulma yontemleri hangi linux surumleri turkce yada turkce dil desteklerini nerden kurabiliriz misal suse icin (hic kullanmadigim icin soruyorum) mesela linux 3 ayri partition uzerine kuruldugu icin kurugumuz linux surumunun ghost tarzi programlar kullanarak image ini alabiliyormuyuz her seferinde yeniden kurmamak icin vs.vs.

    linux hakkinda herkesin kafasinda bi dunya problem var en azindan bunlari ogrenebilsek linuxla calismak hic zor gelmeyecek..




  • Merhabalar.
    Madem konu açılmış. Ben de yorumlarımı ekleyeyim hemen.

    BeO' nun RedHat' e kırgınlığını anlayabiliyorum. Ama onunla aynı fikirde değilim. RedHat en nihayetinde bir şirkettir. Linux bedava anlamına gelmez. Linux ile para da kazanılır. Kaldı ki ne Linus Torvalds, ne Richard Stallman ne de bir başkası Linux ile para kazanmayın demiyor. RedHat' in bazı yaklaşımları hoş olmayabilir, ama RedHat bir şirket ve para kazanmak zorunda.

    RedHat Linux 9 varken zaten RedHat Advanced Server ve RedHat Linux Professional vardı. RedHat Enterprise Linux, Professional yeni halidir. RedHat artık masa üstü sistemlerle ilgilenmek istemediği için GPL dağıtımı ortadan kaldırdı. Ancak Fedora projesini başlatıp destek verdi. RedHat Enterprise Linux' ta ve RedHat Advanced Server' da GPL lisanslı olmayan yazılımlar bulunduğu için ve bu sürümler tamamen kurumsal alana yöneli çözümler olduğu için ücretliler. Ama son kullanıcının unutulmadığı Fedora ile belli.

    Sözü geçen programların RedHat Enterprise önermelerinin sebebi, bir sorun çıktığında arkada RedHat desteğinin bulunmasıdır. Fedora' da RedHat' ın kullanıcıya bir desteği yok. Yani açıp hesap soramıyorsunuz. Çünkü Debian gibi bir topluluk dağıtımıdır ve RedHat, Fedora' nın sadece sponsorudur. Bahsettiğiniz kütüphanenin Fedora' da bulunmayışının sebebi, kütüphanenin lisansı ile ilgili olabilir. Para vererek dağıtma izni aldığınız bir kütüphaneyi niye size ait olmayan bir yazılıma koyasınız ki?

    RedHat' in Linux dünyasının en çok reklamını yapan, kurumsal seviyede Linux adını en çok duyuran, Alan Cox gibi kernel hacker' ları bünyesinde barındıran, Linux çekirdeğine en fazla yama ve eklenti yapan, GNOME projesine en büyük desteği veren şirket olduğunu düşünürsek, sanırım RedHat iyi şeyler de yapıyor.

    Mytheif' in bahsettiği "Debian ya da Slackware' in sert dağıtım oldukları için iyi sistem" olarak nitelendirilmemesi gerektiği görüşüne katılıyorum. Ben şunu düşünüyorum, Debian veya Slackware metin tabanlı kurulumları olduğu için veya daha sert dağıtım oldukları için daha iyi değiller. Daha iyi oldukları için daha iyiler. Tabi ki herkes kendini en iyi hissettiği dağıtımı kullanabilir. İsteyen gidip Fedora da kullanır, Mandrake de. Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün.

    kibarfeyzo' nun söylediği "windows kadar esnek, kolay ve kullanışlı olabilir de," sözü tuhafıma gitti biraz. Hadi kolaylığı anladım da, esneklik ve kullanışlılık açısından GNU/Linux fersah fersah öndedir.

    Şu terminale bağımlı GNU/Linux dağıtımlarının yararı ya da faydası konusunda söylemek istediklerim var. Slackware' ın veya Debian' ın hedef kitlesi son kullanıcı değildir. Onların asıl hedef kitlesi zaten bu işi bilen kullanıcılardır. Kaldı ki Slackware veya Debian sunucu olarak en çok tercih edilen dağıtımlar arasındadır. Bu sunucuların yöneticileri veya çoğu programcı, kendilerini daha rahat hissettikleri için Debian veya Slackware kullanır. Bunun son kullanıcıyla ilgisi yok. Debian' a veya Slackware' e grafik arayüzü dışında yönetim imkanlarını kısıtlarsanız, birçok Slackware ve Debian kullanıcısı isyan edecektir. Örneğin ben bir Mac satın alsam ve MacOSX kullansam birçok işi yine konsolda yapacağım (huyum kurumasın ).

    Hata mesajlarını Türkçe alamıyorsanız bu GNU/Linux geliştiricilerinin değil sizin suçunuz. Windows' u geliştiren bir şirkettir ve haliyle ürününe Türkçe desteği koymak zorundadır. GNU/Linux dağıtımlarının çoğunluğu GPL lisansı ile dağıtılırlar ve genellikle gönüllüler tarafından geliştirilir. Bir yazılımı geliştiren bir gönüllüden, Dünya üzerindeki tüm dilleri desteklemesini beklemek ve istemek insafsızlık olur. Çünkü o kişi yazılımını kendi özel hayatından fedakarlık ederek geliştirmiş ve o yazılımı sebest olarak dağıtma izni vermiş. Sizin yapmanız gereken de o yazılımı yerelleştirmek. Eğer hata mesajlarını Türkçe görmek istiyorsanız, yerelleştirme gruplarından birisine katılın ve GNU/Linux' un yerelleştirilmesine katkıda bulunun. KDE listesine gönderilen bir mesajda anlatıldığına göre KDE yerelleştirmesini bir şirketin yapması istendiğinde kaça patlayacağı merak edilmiş ve araştırılmış. Şirketin verdiği fiyat 150.000 YTL! Yani KDE' yi Türkçeleştirmek için boş vakitlerini harcayan insanlar bu kadar masraflı bir iş yapıyorlar. Takdir etmek ve yardım etmekten başka yapabileceğimiz ne var?

    Yerelleştirme adresleri:
    http://www.kde.org.tr --> KDE Türkçeleştirme
    http://www.gnome.org.tr --> GNOME Türkçeleştirme
    http://www.mozilla.org.tr --> Mozilla Türkçeleştirme
    http://tr.openoffice.org --> OpenOffice Türkçeleştirme

    "Biz mi bilgisayarı kullanıyoruz, yoksa bilgisayar mı bizi?" sorusu hep Windows için sorulan bir soruydu. İlk defa bir UNIX için bunun sorulduğunu görüyorum. Bir anlam veremedim.

    Uludağ projesinin şu an 0.0.4 sürümü mevcut. Ama henüz test sürümüdür. İndirip deneyebilirsiniz. Ancak, bir yığın hata var. Çünkü henüz 0.1 sürümü bile olmuş değil. Daha zamanı var. Zamanı geldiğinde çok güzel bir dağıtım olacağına inanıyorum.

    gladden' ın yorumlarına katılmıyorum. Web sunucusu kurmak ve yönetmek ayrı bir olaydır. Siz nasıl Windows altında Windows' un kurallarına göre oynak zorundaysanız, Linux ile de Linux' un kurallarına göre oynamak zorundasınız. Linux' un DOS' a benzemesini istemek bence yanlış. Çünkü DOS, Linux yanında çok yeteneksiz ve basit kalıyor. Kaldı ki DOS, UNIX' in mini bir kopyasıdır.

    Web sunucusu kurmak ve yönetmek son kullanıcıyla ilgisi olmayan bir durumdur. Son kullanıcı neden web sunucusu kurup yönetmek istesin? UNIX altında web sunucu yönetmek isteyen UNIX' i bilmek zorundadır. Yoksa nasıl web sunucusunu yönetecek? Bu aynı Windows altında web sunucu yönetecek kişinin Windows 2003 Server' i öğrenmesi gerektiği gibi bir şey. Bunu sakın Windows 98' teki Personel Web Server veya Windows XP' deki IIS ile karıştırmayın. UNIX' teki Apache Web Server onlardan çok daha yetenekli ve üstündür. Eğer Apache ve UNIX' i seçtiyseniz öğrenmek zorundasınız. Ha grafik arayüzü olamaz mıydı? Evet olabilirdi. Ancak, bir web sunucusu yöneticisinin (misal ben) web sunucusunu grafik arayüzü ile yönetmek isteyeceğini hiç sanmıyorum. Birçok UNIX sistem yöneticisi, sunucusuna grafik arayüzü kurmaz. Çünkü, grafik arayüzü, sistemi gereksiz yere yoracaktır. Eğer Windows 2003 Server' daki gibi grafik arayüzü ile web sunucunuzu yönetmek istiyorsanız, RedHat Advanced Server, SuSE Enterprise Server almalısınız. Binlerce dolar ödeyerek alınan bir sistemde olan ve illa gerekli olmayan bir özelliği, gönüllüler tarafından geliştirilen bir sistemden beklemek ne derece mantıklı? Bu noktaya dikkat edelim: Eğer kullandığınız sistem bir şirkete aitse ve bunun için bir para ödüyorsanız, evet grafik arayüzü istemeniz son derece mantıklı. Ama GPL bir dağıtım kullanıyorsanız ve gönüllüler tarafından geliştiriliyorsa o zaman aşağıdaki diyalou okuyun.

    Soru: Web sunucunuzu konsoldan eksiksiz yönetebiliyor musunuz? Yani gerekli araçlar mevcut mu?
    Cevap: Evet.
    Soru: O halde grafik arayüzüne neden ihtiyaç duyuyorsunuz?
    Cevap: Grafik arayüzü daha kolay olabilir. Hem olsa iyi olur.
    Soru: Ben bunu özel hayatımdan zaman ayırarak geliştirdim ve grafik arayüzüne ihtiyaç duymadım. Grafik arayüzüne ihtiyaç duysaydım onu da yapardım. Şimdi siz grafik arayüzüne ihtiyaç duyuyorsanız buyrun yapın.

    Sıkıştırılmış dosyaları açmak için illa komut girmek zorunda değilsiniz. Dosyanın üstüne sağ tıklayın ve "arşivi aç" deyin olsun bitsin. Bu arada siz acaba Windows Cabinet dosyalarını kurarken istediğiniz yere mi kuruyorsunuz yoksa onun istediği yere mi?

    Linux ile ilgili olarkhttp://www.belgeler.org adresinde bir sürü belge mevcut. Aradığınızı büyük ihtimalle orada bulabilirsiniz.

    Genel olarak sorun son kullanıcının kullanım kolaylığı olarak görünüyor. Son kullanıcılar için kolay kullanımın olmasını ben de çok istiyorum. Ama eğer son kullanıcı gönüllüler tarafından geliştirilen ve hedef kitlesi son kullanıcı olmayan bir dağıtıma daha kolay araçlar neden yazmıyorsunuz diyorsa bence haksızlık ediyor derim. Ama, gidip SuSE' ye RedHat' a buna daha kolay araç koymamışsın bir de üstüne para alıyorsun derse, sonuna kadar arkasındayım.

    Herkes Windows' un kolay kullanılabilirliğinden dem vurmuş. Şöyle bir sorum olacak: Windows' ta ağınıza paylaştırdığınız klasörler var. Bunların var olduğunu biliyorsunuz ama yerlerini unuttunuz. Nasıl bulabilirsiniz?

    Bu arada grafik arayüzü karşıtı falan olarak algılanmak istemiyorum. Şu an bizzat GNOME 2.8 kullanıyorum. Ancak size UNIX komut satırının ne kadar kullanışlı olduğunu şöyle bir örnekle anlatayım:
    Dün akşam bir arkadaşım bana kendisine ait bir kod paketinin linkini verdi ve bir bakmamı istedi. O sırada başka işlerim olduğu için adresi link.txt dosyasına kaydettim. Diğer işlerim bittikten sonra şu dosyayı indireyim dedim. Ama bir dosya indirme programı açmaya, sonra şu link.txt dosyasını açıp içerisindeki adresi kopyalayıp, sonra dosya indirme programına yapıştırmaya üşendim. Hazır önümde konsol da açıktı ve şu komutu girdim:
    wget `cat link.txt`

    Ne yapar bu komut? link.txt dosyasının içindeki adreste bulunan dosyayı indirir. Dediğim gibi sadece UNIX konsolunun ne kadar kullanışlı olduğunu göstermek için bu örneği verdim.

    Grafik arayüzü çok güzeldir ve kullanışlıdır. Ama konsola çirkin ya da kötü olarak bakmayın.

    Not: Linux demek bedava demek değildir.




  • Arkadaşlar hepinize çok teşekkürler...Sayenizde keyifle birşeyler öğreniyoruz.

    Bu arada, BeO;
    quote:

    bilgisayardan anlamayan $irket patronlari kendilerini guvende hissediyorlar.


    şeklindeki görüşünüz, Redhat'ta güvenilemeyeeck bir durum var da onu anlatmak için yazılmış ise, bunu biraz daha açabilir misiniz?
  • RedHat' ta güvenilemeyecek bir durum yok. Sanırım BeO' nun demek istediği, "teknik destek veren bir şirket olunca ve ona para verince, bilgisayardan anlamayan şirket patronları kendilerini güvende hissediyorlar".
  • quote:

    Orjinalden alıntı: Challenger

    Mytheif' in bahsettiği "Debian ya da Slackware' in sert dağıtım oldukları için iyi sistem" olarak nitelendirilmemesi gerektiği görüşüne katılıyorum. Ben şunu düşünüyorum, Debian veya Slackware metin tabanlı kurulumları olduğu için veya daha sert dağıtım oldukları için daha iyi değiller. Daha iyi oldukları için daha iyiler. Tabi ki herkes kendini en iyi hissettiği dağıtımı kullanabilir. İsteyen gidip Fedora da kullanır, Mandrake de. Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün.

    kibarfeyzo' nun söylediği "windows kadar esnek, kolay ve kullanışlı olabilir de," sözü tuhafıma gitti biraz. Hadi kolaylığı anladım da, esneklik ve kullanışlılık açısından GNU/Linux fersah fersah öndedir.

    Şu terminale bağımlı GNU/Linux dağıtımlarının yararı ya da faydası konusunda söylemek istediklerim var. Slackware' ın veya Debian' ın hedef kitlesi son kullanıcı değildir. Onların asıl hedef kitlesi zaten bu işi bilen kullanıcılardır. Kaldı ki Slackware veya Debian sunucu olarak en çok tercih edilen dağıtımlar arasındadır. Bu sunucuların yöneticileri veya çoğu programcı, kendilerini daha rahat hissettikleri için Debian veya Slackware kullanır. Bunun son kullanıcıyla ilgisi yok. Debian' a veya Slackware' e grafik arayüzü dışında yönetim imkanlarını kısıtlarsanız, birçok Slackware ve Debian kullanıcısı isyan edecektir. Örneğin ben bir Mac satın alsam ve MacOSX kullansam birçok işi yine konsolda yapacağım (huyum kurumasın ).

    Grafik arayüzü çok güzeldir ve kullanışlıdır. Ama konsola çirkin ya da kötü olarak bakmayın.

    Not: Linux demek bedava demek değildir.


    güzel anlatmışında sen benim ne demek istediğimi biliyor olman lazım. kimse konsola çirkin kötü olarak bakmıyor zaten. en azından ben bakmıyorum.

    ayrıca "Debian ya da Slackware sert dağıtım oldukları için iyi sistemdir demek yanlıştır" demem sadece bir örnekti. yazımın içinde "olay sadece text editör olayı değil tabi, o sadece bir örnekti derdimi anlatabilmek için" dedim.

    ideale yakın bir linux basit olmalı kurulumu ayarlaması herşeyi çok basit olmalı. kullanacıya kendini sevdirebilmeli. masaüstü kullanıcısının dostu olmalı. ama yeri geldiği zaman bir kullanıcı text editörü açtığı zaman istediği şeyi ayarlayabilmeli. istediği kaynak koda erişip kendine göre çeki düzen verebilmeli. yani esnekte olmalı. hemde fazlasıyla.

    windowsun kolaylığı + linuxun esnekliği ve kullanışlılığı

    bu birleşimin windows altında olması imkansız görünürken , linux altında bunu başarmak daha mantıklı.

    bilmiyorum yukarda ki sözler size birşeyler anlatıyor mu ?

    demişsiniz ki "Debian' a veya Slackware' e grafik arayüzü dışında yönetim imkanlarını kısıtlarsanız, birçok Slackware ve Debian kullanıcısı isyan edecektir"

    evet isyan ediyor olabilir, ama linux kullanmak isteyen bir adamda bu işe başlarken böyle dağıtımlara isyan ediyor. ne beklediğimi zaten yukarda bold yazılarla az buçuk izah etmeye çalıştım. her iki kullanıcıyada linux hitap etmelidir. bunada şuan en yakını mandrake ... haa belki dağıtım olarak en süperi olmayabilir. diyelim ki herşeyiyle tam ayarlanmış bir debian belki madrakeden performans açısından daha iyi diyelim ?!? bu mandrakenin eksikliği olabilir ama debianınada doğru düzgün ayarlayana kadar text editörlere bağımlı kalmakta debianın bir eksikliği... bu iki eksiklikte eş değerde önemli bir eksiklik... Yoksa senin dediğin gibi "Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün".



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mythief -- 21 Ocak 2005, 22:01:21 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: mythief

    ... haa belki dağıtım olarak en süperi olmayabilir. diyelim ki herşeyiyle tam ayarlanmış bir debian belki madrakeden performans açısından daha iyi diyelim ?!? bu mandrakenin eksikliği olabilir ama debianınada doğru düzgün ayarlayana kadar text editörlere bağımlı kalmakta debianın bir eksikliği... bu iki eksiklikte eş değerde önemli bir eksiklik... Yoksa senin dediğin gibi "Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün".





    Cok ince bir ayrintiya deyinmisin.Iste benim demek istedigimi seyde aslinda burda yazili.Yani kalite olarak hicbirine lafim yok.
    Mandrake kurarak da linux hakinda herseyi ögrenebilirsin.Ama dedigim gibi bana göre debianla linux daha iyi taniyabilirsin.
    Cünkü getirdigi problemlerle Linuxu gizliden ögreniyorsun.Iste bu problemlerde Debian Mandrake karsisinda Puan kaybediyor.
    Ama diyer yandan puan topluyor.

    Yani adamina göre degisiyor.Sadece kullanis sekli farkli.Yoksa özünde hepsi ayni.




  • Bir saniye! Ne zamandan beridir bir sistemin sorunları iyi bir şey oldu? Mandrake' de sorun çıkması iyi bir şey mi? Bana pek mantıklı gelmedi.

    Debian' ı veya özellikle Slackware' i, GNU/Linux' u damardan öğrenmek isteyenlere hep tavsiye ederim. Nedeni basit: İki dağıtımda da onu bunu ayarlamak için, ses kartı vs tanıtmak için araçlar bulunmuyor. Bu durumda kullanıcı bu işi yapmak için dökümanlara saldırıyor. Belki bir şeyi haftalarca beceremiyor. Ama yaptığı denemeler esnasında GNU/Linux' un yapısını öğreniyor. Peki GNU/Linux' un yapısı Mandrake, RedHat, Fedora, SuSE' yle öğrenilemez mi? İsterseniz öğrenilebilir tabi ki. Ama onlar sizi GNU/Linux' un yapısını öğrenmeye zorlamaz. Beraberlerinde çok kolay kullanımı olan araçlar vardır. Birçok şeyi basit iki fare tıkıyla halledebilirsiniz. Bu aslında çok güzel bir şey. Ama GNU/Linux' u damardan öğrenmek isteyen birisini, bir işi el yordamıyla yapmaya zorlamadığından pek iyi olmayabilir.

    Bu nedenle son kullanıcılar için her zaman RedHat, Fedora, Mandrake, SuSE vs tavsiye ederim. Ama işi derinlemesine (veya damardan) öğrenmek isteyenlere de Slackware veya Debian tavsiye ederim.

    Size kendimden örnek vereyim:
    Ben GNU/Linux kullanmaya Haziran 2000' de PC Magazine dergisinin verdiği Mandrake 7.0 CD' si ile başladım. Aman Allah' ım ne kadar da güzel bir arayüze sahipti (KDE 1.2 miydi neydi?). Yavaş yavaş orasını burasını kurcaladık, sonra bir RedHat, sonra bir SuSE falan kurup kurcalamaya devam ettim. Bu dağıtımlar genellikle donanımımı otomatik olarak tanıyorlardı. RedHat' ta yazıyordum sndconfig, ses kartını tanıdı. Mandrake' de giriyordum HardDrake' e olay bitmiştir. Türlü türlü dağıtımlar kullandım birgün Slackware kurmaya karar verdim. Slackware 8.0 yeni çıkmıştı sanırım. Kurdum ve hiçbir şeyi otomatik yapmadığını gördüm.

    Ekran kartını XF86Config ile oynayarak tanıttım ama ses kartını beceremedim. sndconfig veya benzeri bir araç yok. Internet' te aradım bir şey bulamadım. Ocal.net forumda konuyu sordum ve /etc/modules dosyasına ilgili modülün adını yazmam gerekmiş. Hımm. Demek ki GNU/Linux açılırken bu dosyaya bakıyormuş ve buradaki modülleri yüklüyormuş. Peki bu modülleri ben istediğim anda nasıl yüklerim? modprobe modül adı. Hımm ses kartını tanıdı. Ama bu sefer de root kullanıcısı ile rahatlıkla mp3 dinleyebilirken, normal kullanıcıyla dinleyemiyorum. Neden acaba? Ses kartını tanıyor! Allah Allah! XMMS ayarları kurcalanır. Ayarlar kurcalanırken ses kartına erişim için aygıt düğüm dosyasının /dev/dsp olduğu görülür. Bakalım şu /dev/dsp dosyasının izinleri nasılmış? Hımm, audio grubuna ait bir dosya ve kullanıcısı ile grubu dışında diğer kullanıcılara bir yetki yok. Peki ben hangi gruptayım?
    groups

    komutu girilir ve sadece users grubunda olduğumuz görülür. O zaman kendimizi audio grubuna ekleyelim (bilmeyen birisi bir kullanıcıyı nasıl başka bir gruba ekleyeceğini öğrenmek için yine araştıracaktır).
    adduser challenger audio

    Tamam ekledik. Bir daha deneyelim. İşte çalıştı!

    Bakınız kullanıcı bir ses kartını tanıtmak için uğraşırken neler öğrendi:
    - Linux çekirdeğine bir donanımı tanıtmak için ilgili modülün bulunması ve yüklenmesi gerekli.
    - Slackware açılışta /etc/modules dosyasına bakıyor ve buradaki modülleri yüklüyor.
    - Bir modülü yüklemek için modprobe komutu kullanılıyor.
    - Ses kartı kullanımı için aygıt düğümü /dev/dsp dosyası.
    - Her donanım birimine ulaşmak için farklı grup açılmış ve grup yetkileri farklı olabiliyor.
    - Bir kullanıcıyı bir gruba eklemek öğreniliyor.

    Tabi bu son kullanıcı için tam bir eziyettir. Ama kendi burnunu sürterek öğrenmek isteyen birisi için bulunmaz bir nimettir.

    Daha önce de dediğim gibi: "Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün"



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Challenger -- 22 Ocak 2005, 1:02:34 >




  • quote:

    Orjinalden alıntı: Challenger

    Bir saniye! Ne zamandan beridir bir sistemin sorunları iyi bir şey oldu? Mandrake' de sorun çıkması iyi bir şey mi? Bana pek mantıklı gelmedi.

    Daha önce de dediğim gibi: "Hepsinde yöntemler ve yollar farklı olsa da aynı işleri yapmak mümkün"

    Uyku tutmadı bari sana cevap vereyim

    Ben mandrakede direkt anlamda sorun çıkmasından bahsetmedim. diyelim ki tam olarak ayarlandığında debian mandrakeden daha performanslı çalışsın dedim (öyle demiyorum sadece bir kabul yapıyorum). illa sorun olarak düşünme bunu tamam belki içinde sorunlarda olabilir ama sadece sorun olarak düşünme. üstelik bu iyi birşey demedim. bu ne kadar kötü eksik birşey ise debianı da doğru düzgün ayarlayana kadar text editörlere bağımlı kalmakta bir anlamda o derecede önemli bir eksiklik dedim.

    Üstelik debianda da yeri gelince olumsuz şeylerle karşılamak olası. ve ben karşılaştımda. hirbirşey mükemmel değildir.

    Sen diyorsun ki zorluklar olsun ki herkes linuxu daha iyi öğrensin, böylece zorlukları öğrene öğrene işi öğrenecek diyorsun. bu senin fikrin.

    bende diyorum ki herkes zorluklarla uğraşmak istemez. genel amaçlara yönelik iyi bir işletim sistemi bana göre hem basit bir ev kullanıcısına hemde iyi bir bilgisayar kullanıcısına hitap etmelidir.

    Senin teorin biraz neye benziyor biliyor musun? Sen herkesi mecburen profosör yapmaya niyetleniyorsun. Oysaki okuyan herkes profosör olmak istemez. kimi mühendis olarak kalmak ister. kimi tekniknisyen olur. kimi hiç okumak bile istemez. Bu durumda işe zorluk derecesi level 3 ten başlayan bir işletim sistemi işe yaramaz. işe level 1 den başlamalı level 5 e kadar uzanmalıdır, iyi bir işletim sistemi.

    bu arada örnek vererek diyorsun ki işte sert dağıtımlarla uğraşan biri komutları öğrenir dizin yapısını öğrenir , modulleri öğrenir vs vs ... ama ne gerek var ki. öğrenmeyi versin. bugun windowsu pekala güzelce kullanan bir çok insan dll ne bilmez, win api programlama ne bilmez, registryi bilmez. gerekte yok illa bilmesine. ama bunları pekala bilenlerde vardır. merak eder okur sağı solu kurcalar öğrenir. hatta windowsun izin verdiği ölçüde kendince güzel işlerde yapar.

    oysaki dikkat edersen linux kullanan çoğu kişinin iyi bir windows geçmişi var ve iyi kötü bilgisayarı tanıyor. ama ben hiç bir yerde linux kullanmak için en az 3 yıl iyi deredece bilgisayar tecrübesi gerekiyor diye birşey göremedim. işte asıl saçmalıkta zaten buradan başlıyor.

    bugun eli mouse bile dokunmamış birine hadi linux kurdurda göreyim. haa o adama windowsta kurduramazsınız ama en azından bir iki gün içinde ufak tefek başlangıç şeyleri öğretirsiniz ki o da yeter ona zaten. o ufak tefek kullanmaya başlar sonra zamanla kendi kendine yol alır. ama işte linuxu bir iki günde de anlatamazsınız. çünkü adamın hayal gücü yoktur ne yaptığını ne olduuğunu bile anlayamaz. konsol mu kara ekran mı modül mü o ne der apışıp kalır. oysaki windosta hayal gücüne anlamasına gerek yoktur. sadece tıklaması ve yes no'lu sorulara cevap vermesi yeterlidir. ekran kartı tanıtmak ne bilmez, sürücü ne bilmez. belki ona öğreten adam iş kolay olsun diye eğer format atarsan şu cd içindeki 3 dosyayı sırasıyla kuracaksın diye tembihlemiştir. o da kurar bunları gerektiği zaman. ama bilmez ki o dosyalar ekran kartı sürücüsü, modem sürücü ve ses kartı sürücüdür diye. o sadece ezberden kurar. ha zamanla kuruyorum kuruyorum ama bunlar ne, ne işe yarıyor hakkaten der yavaş yavaş öğrenir.

    onun için millet windowsta bir kaç yıl pişiyor sonra linuxa geçiyor. en azından es kaza dos ekranında iki şey yazdığından kara ekranda yada konsoldan ne yapması gerektiğini kestirebiliyor.

    işte bu noktada bu saçmalığın ortadan kalkması lazım. burada çoğumuz üç aşağı beş yukarı windows kullanarak geldik. ben sanmıyorum ki sıfırdan gözlerini linux ile açan olsun. varsa da çok enderdir.

    dediğim gibi tekar ediyorum, herkes profosör olmak istemez. zaten herkesin profosör olamasına gerekte yoktur. içinde merakı olan adam zaten hertürlü kurcalar öğrenir (bu windows içinde geçerli, linux içinde geçerli). ama neden içinde merakı olmayan herşeyi bilmek istemeyen insanları linuxun güzelliklerinden mahrum bırakalım. onları neden windowsa, mavi ekranlara yada sp2 li win xp'lere mahkum edelim. sen bana bunun izahatı yapabilir misin ?

    bunun izahatını fikirlerin değişmedi sürece yapamazsın sanırım ? ne zaman ki benimle hem fikir olacaksın işte o zaman yaparsın herhalde .

    o yüzden tekrar ediyorum;

    ideale yakın bir linux basit olmalı kurulumu ayarlaması herşeyi çok basit olmalı. kullanacıya kendini sevdirebilmeli. masaüstü kullanıcısının dostu olmalı. ama yeri geldiği zaman bir kullanıcı text editörü açtığı zaman istediği şeyi ayarlayabilmeli. istediği kaynak koda erişip kendine göre çeki düzen verebilmeli. yani esnekte olmalı. hemde fazlasıyla.


    windowsun kolaylığı + linuxun esnekliği ve kullanışlılığı


    bu birleşimin windows altında olması imkansız görünürken , linux altında bunu başarmak daha mantıklı.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mythief -- 22 Ocak 2005, 5:48:45 >




  • Yaygınlaşamayan hiç bir işletim siteminin uzun süre yaşaması mümkün olamaz. Aynen, kullanılmayan bir dilin zamanla ortaan kalkması gibi...
    Bir işletim sisteminin yaygınlaşabilmesi için de, sadece onu yazan veya gelişimine katkıda bulunabilecek düzeye gelen kişiler tarafından değil, bilgisayarla ilk tanışan kişiler tarafından da kolaylıkla kullanılabilecek hale getirilmesi gerekir.
    Bu nedenle, Linux'un yaygınlaşabilmesi ve hatta en çok kullanılan işletim sitemi olabilmesi için,

    quote:

    mythief'in,
    ideale yakın bir linux basit olmalı kurulumu ayarlaması herşeyi çok basit olmalı. kullanacıya kendini sevdirebilmeli. masaüstü kullanıcısının dostu olmalı. ama yeri geldiği zaman bir kullanıcı text editörü açtığı zaman istediği şeyi ayarlayabilmeli. istediği kaynak koda erişip kendine göre çeki düzen verebilmeli. yani esnekte olmalı. hemde fazlasıyla.

    windowsun kolaylığı + linuxun esnekliği ve kullanışlılığı


    görüşlerine aynen katılıyorum.




  • quote:

    RedHat' ta güvenilemeyecek bir durum yok. Sanırım BeO' nun demek istediği, "teknik destek veren bir şirket olunca ve ona para verince, bilgisayardan anlamayan şirket patronları kendilerini güvende hissediyorlar".


    dogrudur..Redhat`de bir sorun yok.

    ve
    Linux`un kolaylastirilmasi konusuna bende katiliyorum. Yani kulllanici dostu olmasi lazim ki herkes windows'u kullanabildigi gibi kullansin. Yani MacosX gibi..hem unix tabanli hemde kullanmasi kolay. Mandrake bu yolda iyi adimlar atti ve atmaya devam ediyor. Ama ne yazikki hala tam olarak kolaylastirilmis degil.
    Bunun icin biraz zaman gerekiyor tabii ki. Ama sanki birileri Linux`un kolaylastirilmasini istemiyor gibi :) cunku aradan o kadar zaman gecmesine ragmen( 14 sene kadar) hala tam olarak kolay degil.
    Kendi fikrime gore, Linux her ne kadar profosyonel bir i$letim sistemi olsada, bedava olmasindan dolayi bir daginiklik soz konusu. Yani o kadar cok dagitim var ki piyasada....
    Eger o kadar dagitim olacagina, 1 tane dagitim olsaydi, o zaman eminim ki mukemmel bir $ekilde kullanici dostu olurdu.
    Ben $u anda Linux`un durumunu biraz da olsa kaos`a benzetmekteyim. O kadar cok programci o kadar cok program yaziyor ki
    insanlar kurup denemeye bile yetisemiyor :)
    Linux`larin sayisi bire indirilse belki de herseye care olur :) Ve Linux programcilari oldugu gibi bir $irket altinda toplansalar ve bir projede oldugu gibi tam ekip calissalar..boylece Linux icin de oyunlar cikmaya ba$lasa...ne dersiniz :P




  • quote:

    Orjinalden alıntı: BeO
    Kendi fikrime gore, Linux her ne kadar profosyonel bir i$letim sistemi olsada, bedava olmasindan dolayi bir daginiklik soz konusu. Yani o kadar cok dagitim var ki piyasada....
    Eger o kadar dagitim olacagina, 1 tane dagitim olsaydi, o zaman eminim ki mukemmel bir $ekilde kullanici dostu olurdu.
    Ben $u anda Linux`un durumunu biraz da olsa kaos`a benzetmekteyim. O kadar cok programci o kadar cok program yaziyor ki
    insanlar kurup denemeye bile yetisemiyor :)
    Linux`larin sayisi bire indirilse belki de herseye care olur :) Ve Linux programcilari oldugu gibi bir $irket altinda toplansalar ve bir projede oldugu gibi tam ekip calissalar..boylece Linux icin de oyunlar cikmaya ba$lasa...ne dersiniz :P


    Ben aynı görüşe katılmıyorum. Bir kere Linux çekirdeği ve GNU/Linux işletim sistemi temeli bedava olsa da GNU/Linux dağıtımları bedava olmak zorunda değildir. Zaten ben hiçbir yazılımın ücretsiz olmasını savunmuyorum. Yazılım özgür olmalı. İnsanı kısıtlayıcı lisanslarıyla zorlamamalı. Bu nedenle GNU/Linux' un ücretsiz olmasının veya özgür olmasının bir dezavantaj olduğunu düşünmüyorum. Aksine büyük bir avantaj. Bu kadar güçlü ve esnek bir sistem ücretsiz olarak edinilebiliyor. Ama kullanım kolaylığı konusunda gönüllü geliştiricilerin yapabileceği pek fazla bir şey olduğunu sanmıyorum. Daha önce de söylediğim gibi bu insanlar kendi özel hayatlarından fedakarlık edip yazılım geliştiriyorlar ve bu yazılımların MacOSX gibi milyonlarca dolar harcanmış bir sistem kadar kolay kullanıma sahip olmasını istemek pek adil olmaz. Ama şu anki duruma baktığımızda, yani GNOME ve KDE' nin kullanılabilirliğine baktığımızda çok büyük bir başarı olduğunu görebiliriz. Debian veya Slackware gibi dağıtımlara bile GNOME veya KDE kurulduğunda sistem bir anda kullanıcı dostu bir yapıya sahip oluyor. Sistem ayarlarını çok fazla kurcalamayan, ama sisteme program yükleyip kaldıran, Internet' te gezinen, VCD/DVD/DivX izleyen, günlük işlerini yapan, ofis yazılımları kullanan birisi için oldukça kullanıcı dostu ve bir arayüze sahip olduğunu söyleyebilirim. Özellikle GNOME' un kullanım kolaylığı ve basitlik konusunda Windows' tan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Windows' un gereksiz karmaşıklıklarına alışmış olan teknik kullanıcılar için GNOME "tuhaf" gelebilir. Aynı MacOSX' in onlara zor görünmesi gibi. Ama bilgisayarı az kullanmış veya yeni yeni kullanmaya başlamış olan insanlar için çok kolay bir kullanımı olduğunu bizzat görmüş birisiyim. Keza KDE' nin de kullanılabilirliği çok iyi ama GNOME biraz daha sade ve tam son kullanıcının istediği gibi.

    Ben GNU/Linux dağıtımlarının fazla olmasının özgürlük getirdiğine inanıyorum. Aynı birden fazla masa üstü ortamının olması gibi. Çünkü bu durumda kullanıcı kendi tercihlerini belirleyebiliyor. Benim görüşüme göre tek bir GNU/Linux dağıtımı olsaydı, güçler orada birleşmeyecekti. Aksine çatışmalar olacaktı ve GNU/Linux bugünkü durumuna gelemeden yok olup gidecekti. Tabi Windows' a alışmış olan kullanıcılara birden fazla GNU/Linux dağıtımı olduğunu anlatabilmek biraz zor oluyor ama bunu anladıklarında aslında bunun çok büyük bir özgürlük olduğunu fark ediyorlar. Neden mi büyük bir özgürlük? Şöyle düşünün: YX adında bir dağıtım olduğunu düşünün. Bunu geliştiren bir çekirdek kadro var ve bu kadroya da dışarıdan diğer geliştiriciler destek veriyor. Temelde sistemi çok fazla insan geliştirmesine rağmen sonuçta bazı kritik kararları bu çekirdek kadro verecektir. Bu durumda kullanıcıların bir kısmına uyan bir çözüm gelirken, diğer bir kısmının da istemediği bir şey gerçekleşecek. Bu durumda o özelliği istemeyenler zorunlu olarak kullanmak zorunda kalacaklar. Bu durumda GNU felsefesinin tam tersi işleyecek. Yani kullanıcı üzerinde bir baskı oluşmuş olacak.

    Birden fazla dağıtımın bulunması durumunda böyle bir baskı yoktur. RedHat güzeldir ama A özelliği beğenilmiyordur. A yerine B kullanılsa daha iyi olur. 2 seçenek var. Ya RedHat B özelliğini de sisteme ekleyecek ya da B özelliğini kullanan bir sistem tercih edilecek.

    14 yıldır GNU/Linux' un kullanım kolaylığı konusunda MacOSX kadar iyi olamamış olmasının nedeni bence çok fazla dağıtımın bulunması değil. 1990' ların sonları ve hatta özellikle 2000' lerin başına kadar GNU/Linux daha çok sunucu ve iş istasyonu olarak kullanmak için geliştiriliyordu. Ama sonraları GNU/Linux' un masa üstünde de çok rahat bir kullanım sağlayabileceği daha iyi anlaşılınca, büyük şirketler GNU/Linux' a destek vermeye başlayınca masa üstünde daha iyi çalışmalar yapılmaya başlandı. MacOSX kolaylığı kadar olmasa da aslında Windows' tan çok daha kolay kullanımı olan sistemler bulunmakta. Örneğin Novell Desktop Linux. Son derece sade, her iş için kullanıcının karşısına sunulan tek ve sistemle tam entegre edilmiş program mevcut. Bence Novell çok büyük atılımlar yapacak. Aslında çok güzel işler de yaptı zaten. Örneği SuSE gibi bir sistemin önce Destop Edition sonra Professional Edition' ın serbest dağıtımını sağladı. Ximian' ı satın alarak GNOME' a destek verdi. Mono projesini daha iyi hale getirdi. SuSE OpenExchange Server' ın kaynak kodunu GPL ile lisanslayarak diğer geliştiricilere açtı ve kullanıcıların serbestçe kullanımını sağladı. YaST' ın lisansını GPL' e çevirdi ve serbest dağıtım ve geliştirmeye açtı. Eskiden GNU/Linux' a teknik destek nedeniyle sıcak bakmayanlar artık Novell' in de arkasında olduğunu duyunca veya görünce GNU/Linux' la ilgilenmeye başladı. Bir zamanların küçük ve orta ölçekli ağ sistemlerinin 1 numarası olan Novell, intikam için geri döndü. İnanın bana intikamını çok kötü bir şekilde alacak ve bu da bizim işimize çok yarayacak. Biraz daha zaman gerek sadece.

    Elimizde tüm malzemeler var aslında. Tek yapılması gereken bu malzemeleri uygun bir şekilde birleştirip, amaca uygun yemeği pişirmek. Daha da iyisi olacaktır.




  • Baba sende hicbir dedigime katilmiyorsun :) buna katilirsin artik ;)
  • Bu kadar çok sayıda Linux dağıtımının olmasını, özgürlük olarak mı? yoksa karmaşa olarak mı? adlandırmak gerekir bilemiyorum.
    Ama, Linux dağıtımlarının bir çatı altında toplanmasının, Linux'un gelişimine daha da hız kazandıracağına inanıyorum. Ne var ki, Linux dağıtımlarını yapanların bir çatı altında toplanması da mümkün olmayacak gibi görünüyor. Bu durumda hiç değilse, bir araya toplanıp, belli standartları belirleseler ve yaptıkları işlerde bu standartları kullansalar, sanırım hem Linux daha çabuk gelişir, hem de benim gibi son kullanıcılar linux'u daha çabuk öğrenir.
  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.