Şimdi Ara

Geziparkı Gösterileri (33. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
1.453
Cevap
4
Favori
32.578
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 3132333435
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: umitmar48
    Sözde Dünya Müslüman Ulemalar Birliği Başkanı ve Suriye halkının kanlarının akıtılmasına provokasyon fetva zincirinin sahibi Yusuf el-Karadavi; ihvancı ortağı Recep Tayyib Erdoğan’ı Türkiye halkının öfkesinden kurtarma yarışına girdi.
    Karadavi ‘Türkiye halkının Erdoğan’a karşı protesto gösteri düzenlemelerini haram kılan ve Erdoğan’ın etrafında kenetlenme gereğini belirten’ bir fetva yayınladı.
    Kendisini finanse edenlerin plan, istek ve direktifleri doğrultusunda tüm Müslümanlara karşı düşmancı ve şeytani fetvalarıyla bilinen Karadavi; Türkiye halkının günlerdir AKP hükümetine süren protesto ve öfkelerini haram kılmak için batılı ihvancıların talimatlarıyla fetvasını yayınladı.
    Karadavi Müslüman Ulemalar Birliği adına ve Birlik Genel Sekreteri Ali Karadağı’nın imzasıyla Türkiye'deki protestocuları ‘küçük bir azınlık muhalefet’ olarak nitelendirerek, onları çoğunluk ve demokrasiye saygı duymalarına çağırdı. vayyy beee

    Katarda sırf mezhebi nedeniyle insanlara eziyet edilirken bu zatı muhterem neredeydi acaba. Sünni kardeşlerime fetva verip Müslümanlığın temelinin hoşgörü herkesin inancının kendine olduğunu söylese ya. Ama yok mezhepsel faşizm çok daha kolay değil mi.

    Ayrıca bu tip adamların ağızından Demokrasi lafları duyunca içimde kelebekler uçuşuyor . Ah be demokrasi kimlerin eline kaldın sen!.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    Siz bu forumdaki en büyük şakalardansınız. Atatürk ve Ecevit ve böylesi görüşler bir arada çok ilginç doğrusu!
    " hakimlere ve savcılara kafa tutması " çok komik bir laf olmuş. Defalarca AİHM'den verdikleri cezalar dönmüş, nerdeyse İnsan Hakları açısından şamar oğlanı haline gelmiş bir hukuk yapısının Hakim ve Savcılarından bahsettiğinizi unutuvermişsiniz!
    Bu hakim ve savcıların henüz suçu olaylar sırasında sabit olan 1 adet polis memurunu bile göz altına alamamış alması sizi artık biraz değişik bir şeyler düşünmeye yönlendirmiyor mu acaba, affınıza sığınıp soruvereyim bir?
    Militaristlikten söz ediyorsunuz ve ama alttaki Fransız barolar birliği görüşüne görede asıl Militarist siz oluyorsunuz tutumunuzla;

    http://www.farklihaber8.com/haber/guncel/avukat-tutuklanmasina-avrupadan-tepki/28375.aspx

    Hukuk açısından Avukat-savcı arasında bir farklılık yoktur. Avukatta Kamu hizmeti yapar ve gözaltına alınması sıradan kişiler gibi olmamalı. " hukuku etkileme ve engelleme " suçunun oluşup oluşmadığını da bi zahmet yukardaki Fransız Barosu yaklaşımı ışığında bir yeniden değerlendirin artık.

    Gençliğinle kavga et, Barolarınla kavga et! Bunu yapanlar artık iflah olmazlar. Bu ülke polis ve askerine değil ama Barolar Birliğine ve Ankara-İstanbul-İzmir Barolarına ben hep güvendim. Hukuğun rezil edildiği en zor dönemlerinde Sıkıyönetim Hakimlerinin önüne elindeki dosyayı fırlatacak kadar da kişilikli ve hukuğa saygılı Avukatlar tanıdım.
    Ama son zamanlarda bu ülkedeki iktidarın haydutça uygulamaları ile hukuk sinsice o en zor dönemleri bile aratır hale sokuldu. 3-5 küçük Baro hariç Avukatlar hukuka saygıları gereği bunlara direnirler, siz hala kulp takmaya çalışın militarist vs. diyerek.

    1- Adliye icerisinde saatlerce eylem yapilirken hakimler ve savcilar islerini rahatca yapabiliyorlar mi sizce?
    En azindan mubasir arkadasim bu soruya ''hayir'' yanitini veriyor. Ankara Adliyesinde gorevli.

    2- Daha onceden de defalarca Istanbul adliyesinde eylem yapan grup (bkz: Dhkp.c davasinda tutuklanan dernek baskani avukat) militarist degil miydi?

    3- Ayni grup nedense bugunlerde de Istanbul adliyesinde degil mi?

    4-Bundan onceki maddelerin hepsini bosverdik diyelim... iSTANBUL BAROSUNUN DARBE VE VESAYET REJiMi YANLISI TAVRINI SAGIR SULTAN BiLE DUYMADI MI?

    Ataturk-Ecevit demissiniz. Begenemediniz mi? Merhum Ecevit'in basini yiyenler de bu militarist cevre (ulusalcilik) degil miydi?
    Ecevit'i erkenden yonetimden indirme planlari yapanlar yine bunlardi. Hatta merhum Ecevit bunlardan birinin hastanesinde olmedi mi? (Haberal)
    Ardindan da Ecevit'e yalan yanlis tedavi uygulandigi iddalari vs.vs. Butun bunlari bir araya koyunca ben bu militarist zavallilardan nefret etmekte hakli miyim degil miyim?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: umitmar48

    evinden çıkmayıp hayatında herhangi bir eylemi yapmayıpda başbakan'ı savunanlar yok mu vayy be.ha olaylarda kim haklı kim haksız gene millet kaybediyor

    Ben de evinden cikmayip, Taksim meydanindaki olaylarla ilgili atip tutanlari, hala sosyal medyadan provakatif mesajlar atanlari anlayamiyorum.

    Arkadaslar, Gezi Parki icerisindeki eylemciler artik meydani isgal eden vandalist gruplara karsi da direniyorlar.

    Hala utanmadan cikip araclari yakan, meydani aleve veren, polise havai fisek ve tas ile saldiran, halki goz gore gore provoke etmeye calisan, cevreye de insana da en ufak duyarliligi olmayan, kimin kontrolunde oldugu belli olmayan, gozu donmus gruplari nasil oluyor da "Gezi Parki direniscileri" olarak nitelendirebiliyorlar?

    Bu nasil bir akil tutulmasidir inanamiyorum. Gezi Parkindakiler marjinal gruplarla kendilerini ayirdilar. Ama evinde keyif yapip olaylari izleyenler onlari bir tutmaya calisiyor. Resmen hakli bir eylemi haksiz hale getirmeyi basaracaksiniz.

    Ben bir TC vatandasi olarak kamu malina zarar veren, halkin can guvenliginin emanet edildigi polise saldiranlara hukuk neyi emrediyorsa o cezanin verilmesini istiyorum. Ilk gunde siddetle elestirdigim polisi bugun destekliyorum. Sunlari bana yazdiran Gazi Parkinda eylem yapanlar falan degil. Marjinal gruplar da degil. Dusunmeyi birakmis, beynini devreden cikarmis, duyarsiz toplum !
  • Ulaş-ım kullanıcısına yanıt
    İmam Hatip mezunumusunuz?
    Meraktan soruyorum, aşağılama filan değil kesinlikle, ama dıştan gözlemlediğim kadarıyla dini eğitim alan kişilerin hayatları boyunca kolay kurtulamadıkları çok ağır bir " istediğini görme " alışkanlığı var. Bende bunun niçinini merak ediyorum.

    1) Sanıyorum çok ayrı şeylerden bahsediyoruz, Mübaşir arkadaşınıza Avrupa Hakim ve Savcılarıyla Hukuksal açıdan karşılaştırma yapabilecek tercihan AIHM'de Türkiyeyi geçmişte temsil etmiş bir Hakime Türkiyeden giden davaların niçin AIHM'den döndüğünü ve Türkiyedeki yasalar- Hakim- Savcı kalitesinin ne olduğunu bir sordurun bakalım, ne cevap verecekler merak ediyorum, öğreniriz bizde arada?

    2) DHKP-C davasında tutuklanan Avukat kim bilmem, ama Militaristle DHKP-C nin bir arada olması tuhaf geldi;
    Bakın altta Avukat tutuklanmasının nasıl bir yolsuzluk olduğunu güzelce anlatmışlar., ( bahsettiğim polis devletinin polis tavırları küfür ve hakaret değil, düpedüz yasadışı ve insan hakları ihlali Avukatların böyle tutuklanmaları )

    " Oysa Yasalar, avukatlık mesleğinin özel korumaları olduğunu yazmaktadır. Bir avukatın bürosunun aranmasında savcı ve baro temsilcisi bulunmalıdır. Yani, avukatın bürosunu aramaya gelmek, öncelikle barodan bir gözlemci istemekle olanaklıdır. Ne var ki bu yasa hükmü yokmuş gibi bazılarının kapıları da kırılarak evlerine girilmiştir. Yıllardır hukuk adına hukukun, demokrasi adına demokrasinin yok edildiğinin yakın tanıkları olan savunma emekçileri için.... "

    ve;

    http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22428762.asp

    Ve Hakim ve savcılar içinde şöyle bir laf etmiş Barolar Birliği Başkanı;

    Avukatlar Haftası'nın açılış konuşmasını yapan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, davalarıyla, savunmalarıyla, fikirleriyle, verdikleri mücadeledeki haklılıkları, uğradıkları haksızlıklarla tarihe mal olan Sokrates, Thomas More, Galileo, Dred Scott, Alfred Dreyfus, Mithat Paşa, Nazım Hikmet ve Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'i itham eden savcıları, mahkum eden yargıçları bugün kimsenin hatırlamadığını belirtti

    Umarım birşeyler anlatabilmişimdir şimdi.

    3) Polis Devletinde Hakim ve savcı lafı dinlenmez!

    4) En fazla yasa ve İnsan hakları ihlalinin olduğu davaların bugün hangilerinin olduğunu tekrarlamayayım size, siz de bilirsiniz. İstanbul Barosunun bu davalardaki açık hukuk ihlalleriyle meslek örgütü olması nedeniyle yakından ilgilenmesi yanıltmasın. Bugün bir askeri darbe olsa en sert muhalefet yapacak kurumlardan birisi inanıyorum ki İstanbul Barosu olur, onlar bu sınavları geçmişte geçtiler yine geçerler.

    Tabii birileri de her darbe zamanı olduğu gibi namazlarını kılar ve etraftan gelen çığlıklara kulaklarını tıkar artık, tıpkı bugün Taksimden gelen seslere kulak tıkadıkları gibi!

    Beğenmedim! Ecevit'e yalan yanlış tedavi? Sizin zaten Özal'ın zehirlendiği safsatasına da inandığınızı hatırlıyorum konusundan. Dediğim gibi inanmış insana anlatmak kolay değil! Umarım ciddi bir militarist-faşist iktidar döneminde de nefretiniz sürer diyecektim ama artık dinci-faşist bir iktidar söz konusu!
  • Vali gezi parkına müdahale edilmeyecek dedi şimdi tvde görüyoruz çadırları zorla sökmeye başlamışlar. La bi sözünüzde durun be....

    NTV'ye ise helal olsun diyorum yine ilk günlerdeki tavrına döndü ekranda gezi parkında sökülen çadırlar görünüyor, konuşmacı bayan Vali lafını yedi sözüne güven olmaz diyor spiker sözünü kesip ısrarla gezi parkına müdahale yapılmadı diyor ulan körmüyüz dön arkadanki büyük ekrana bak bayan doğru söylüyor.

    Ama yukarıdan kulağına hükümeti kızdıracak şeyler söyleme daha Digiturkü alacağız diyince 3 maymunu oynuyor sözün ona tarafsız spiker bey....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi shadow006 -- 11 Haziran 2013; 22:51:48 >
  • Teyzeciğim benim!

  • Yalan,entrika, sahtekarlık ve acımasız şiddet.
    Bunlarla ne elde edeceğinizi sanıyorsunuz?

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • bu kadar şiddet illaki geri teper.
    Hükümet kendini yemektedir.
    Bunu fark ettiğinizde çok geç olacaktır.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • valla imam hatip mezunu adamlar programlarda modluk bilmem nelik yapıyor birde ben çoğu haber kanalında hiç geziden birni çıkarttıklarını görmedim sadece cnn'de!!! öteki gibi hep yazarlar milletvekilleri çıkmış banane onlardan.İyi üni okuyan ve yabancı dil bilen arkadaşlar niye yurtdışına gidiyor işte cevabı bu galiba
  • Cnn int. dan olayları takip etmek ne acı.Ciner grubu Show Tvyi ihale yapılmadan alsa olsa gerek müthiş bir hükümet propagandası güdüyor.Melih Gökçekli bugün ki programa girmiyorum bile.Sabah ki tiyatroya ne demeli.Molotof atan 10 kişilik gruba Taksimde 3 toma ve 300 polis sadece baktı.Onbinlerin üstüne 2 tomayla dalan polis, alanda sadece 10 kişi olup kendilerine molotof atan grubu sadece izledi.Çünkü amaç molotoflu görüntüleri halka izletip bunların alayı böyle dedirtmekti.Molotof atanların bir kısmı zaten sivil polisti.Güzel taktikti.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kei$er$oZe

    Cnn int. dan olayları takip etmek ne acı.Ciner grubu Show Tvyi ihale yapılmadan alsa olsa gerek müthiş bir hükümet propagandası güdüyor.Melih Gökçekli bugün ki programa girmiyorum bile.Sabah ki tiyatroya ne demeli.Molotof atan 10 kişilik gruba Taksimde 3 toma ve 300 polis sadece baktı.Onbinlerin üstüne 2 tomayla dalan polis, alanda sadece 10 kişi olup kendilerine molotof atan grubu sadece izledi.Çünkü amaç molotoflu görüntüleri halka izletip bunların alayı böyle dedirtmekti.Molotof atanların bir kısmı zaten sivil polisti.Güzel taktikti.

    Bak son söylediklerine katılıyorum. Zira benim dikkatimi çekmemiş yalnız. Zira özellikle polisler geçerken adamlar üzerlerine dünya kadar şey attı tepki verilmedi. Sonra hava karardı ateşler yandı tertemiz oldu ortalık. Yani sanki olayı kılıfına uydurmak için sebep aramak gibi.

    Ahhh ahh ne günlere kaldık. Malesef şu haklıdır diyecek durum yok. Madem gireceksen gir. Çok sürdü bu eylem. Yani şu duruma gelince biraz düşünen insan için çok farklı sonuçlar çıkabiliyor.

    Ancak yinede tekrar söylemek gerekirse bu iş baştan güzel başlamıştır sonra bozulmuştur.
  • Polis Ankara'da sadece savaşa gelen insanların hayatta kalmasına izin verdiği için mecburen o insanlar geliyor. Belki Polis geri çekilir de meydan tekrar insanlara açılır diye. Zira hiç bir haber kanalı göstermediği için insanları gaz fişekleri, plastik mermilerle vuruyorlar. E mecburen tam donanımlı adamlardan başkası giremiyor Kızılay'a.
  • Taksim molotofçularından selam getirdim bu arada.

  • Az önce taksimden geldim, izlenimlerimi paylaşayım...

    İlk gittiğimde polis biraz geri çekildi ve "meydana" girdik. Girdiğimde gördüklerim hiç hoşuma gitmedi açıkçası. Yarım saat boyunca taş atanları uyarmaya çalıştım. Her 15-20 kişiden biri bariz şekilde PKK'lı idi ve hemen hemen tüm taşkınlıkların sebebi bu "vatandaş" lardı. Yanımdan birisi geçerken "Abdullah Öcalan her yerde" deyiverdi, bir şey diyemedim, sustum.

    Polis bariz şekilde eylemcileri taciz ederek kendilerine saldırmalarını bekliyordu. Toma cılız cılız su atarken taş atan 3-5 PKK'lı ile karşılıklı koklaşıyordu. Taş atanların sadece PKK'lılar olduğunu söyleyemem, arada polisin "insanlık dışı" müdahalelerinden dolayı hırslanmış ve "meşru müdafa" hakkı olduğunu düşünenler de vardı. Büyük resme bakıldığında ülkeyi "karşıt devrim" yapmak için işgal etmiş karanlık güçlerin kolluk kuvvetleri idi.

    Polis yeterince kendisine "malzeme" çıktığını düşünmüş olacak ki bir anda o "cılızca" su sıkan tomalar ve gaz bombaları ile duman etti meydanı. Attıkları insanlık suçu teşkil eden "kimyasal gaz" yetmiyormuş gibi, bunu bir de insanların kafalarına atarak bir insanlık suçu daha işlediler. Herkes kaçıştı, meydanı aldılar. "İstediklerinde" son derece etkin olabildiklerini de böylece görmüş olduk.

    Esasına bakarsanız "polis" taş değil, sopayı da hak ediyor fakat yine de "masum" davayı daha etkin savunmak adına taşkınlık yapmamak dava uğrunda daha doğru. Çünkü polisin en doğal hakkını kullanarak "eylem hakkını" kullanan insanları öldürdüğü ve yaraladığı bir ülke burası. Bir yeşil parkı savunan gençlerin sabahın ilk ışıklarıyla çadırlarının yakıldığı, saçlarından sürükledikleri bir ülke...

    Meydanı aldılar, divan otelin bulunduğu caddenin taksime açıldığı yere kadar halk doluştu. Yukarıda gezi parkından insanlar kordon oluşturmuş aşağıdaki olayları izliyorlardı. Şu dakikadan sonrası tamamen bir "orantısız güç" şeklinde geçti saatlerce. Barikatın arkasında gelen gaz bombalarını geri atan maskeli gençler, onların 50 metre arkasında her kesimden halk vardı. Amcalar, teyzeler, gençler, ön cephede gaz yeyip arkada soluklanmaya çalışanlar... Ambulanslar sürekli sirenleri öterek polislerin yanına gidiyorlardı, hiç bir polisin kafasına kuş bile pislememesine rağmen... Ne taşıdıklarını biliyorsunuz.

    Çıktığım demir yığınları üzerinde sadece ben vardım ve polisi net olarak görebiliyordum, tabi ki onlar da beni. Sigara içiyordum, bu rahat durumumdan son derece tahrik olmuş olacaklar ki defalarca 150 metre mesafeden biber gazı atmayı denediler. Yüzlerce gaz bombası attılar esasında, hani o kadar çok attılar ki beni hedef alarak attıkları minimum 6-7 gaz bombası vardı onca kalabalığın içinde düşünün. Bir tanesi 1 metre önüme düştü ve demir yığınlarına saplandı kaldı, kafama düşmüş olsaydı bugünü hastahanede geçirmiş olacaktım ve eğer ertesi gün yaşıyor olsaydım AİHM'e dava açmış olacaktım. Çünkü HER HANGİ BİR taşkınlık içerisinde olmayan yüzlerce kişinin "kafalarına" insanlık suçu teşkil eden gaz bombaları atıyorlardı...

    Bir ara gezi parkının içerisine girdim, gaz bombasının etkisiyle bayılmak üzere olan anne ve babamın yanına... Kardeşimi de kaybetmiştim, anons ettirdim gelmedi (eve dönüş yolunda tesadüfen karşılaştık) Taksim dayanışma platformu açıklama yaptı, "direnişçilerle başbakan görüşecekmiş, ama aralarında buradakilerden her hangi biri yok artık nerden kimi seçtilerse" diye...

    Yarın siz hükümet yanlıları da "direnişçilerle başbagan görüştü, bunlar ne istediklerini bilmiyor yehaa" dersiniz. 3 tane taş atanı görürsünüz fakat yüzlerce sadece "bekleyerek" direnmeye çalışan ve masum insanın içerisine "kimyasal gaz" atıldığını görmezsiniz. Bu ülkenin bu hale gelmiş olması içler acısı... Ve sadece "demokratik" hakkını kullanan insanların yerlerde sürülmesi ile başladı, bunu göz ardı etmemek gerek.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Taksim molotofçularından selam getirdim bu arada.



    İstanbula gittimi Kardeş
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Taksim molotofçularından selam getirdim bu arada.



    İstanbula gittimi Kardeş

    Yok. Belki önümüzdeki hafta düşünüyorum. Sınavlar falan bu aralar.
  • Aman abi şu okul bir bitsin dur hele başına dert alma. Aile büyükleri gibi konuştum

    Hepsi bir yana sen işini bilirsin
  • quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Taksim molotofçularından selam getirdim bu arada.



    resimdeki beyaz baretli adamı molotof atarkenki resimler var
    hatta twitterda biri istanbul valisine tveetlemiş atarkenki resmini ve adamın yüzü açıkça görünüyor
    valim kim bu adam açığa çıkarın diye şimdi resmi bulamadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bahtiyar0011

    quote:

    Orijinalden alıntı: TRojka

    Taksim molotofçularından selam getirdim bu arada.



    resimdeki beyaz baretli adamı molotof atarkenki resimler var
    hatta twitterda biri istanbul valisine tveetlemiş atarkenki resmini ve adamın yüzü açıkça görünüyor
    valim kim bu adam açığa çıkarın diye şimdi resmi bulamadım

    Aynen öyle hocam. Burada da Polis memuru ağabeyleriyle işte.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: abdullahors84
    ....
    Ancak yinede tekrar söylemek gerekirse bu iş baştan güzel başlamıştır sonra bozulmuştur.

    Buna katlmamak elde değil. Polisin müdahalesi gerekliydi gösterideki marjinal gruplar bile yerlerini terör örgütlerine bırakmaya başlamıştı bir müdahale şarttı. Lakin arkadaşında dedği gibi müdahalede bir bağzı çelişkiler mevcut. Misal neden gezi parkına gaz atıldı, sınırlıda olsa müdahale edildi.

    Şuan Vali kanal kanal gezip ana babalar çocuklarınıza sahip çıksın diyip duruyor. İyide Taksim boşaltıldı gezi parkında taşkınlık yapan gösterici yok aralarına almıyorlar zaten haliyle gezi parkının boşaltılmasındaki bu ısrar niye?. İnsanın aklına gelmiyor değil Vali marjinaller parkta diyip parka müdahale etme hazırlığında milletin tepkisini çekmemek için biz dedik ama boşaltmadılar diyebilmek için ortamı mı hazırlıyor.

    Oysaki bu kadar oyuna ne gerek var bugün bir heyet başbakanla görüşecekmiş oradan çıkacak olumlu bir karar parkı bir saatte zaten boşaltacak güçte. Acaba yarın başbakanla yapılacak görüşmeden hiçbir olumlu sonuç zaten alınamayacak bu görüşme sadece milleti oyalamak için, bu nedenle müdahalenin kılıfımı oluşturuluyor.

    Ooof off iyice paronayak olduk valla, Allah sonumuzu hayreylesin. İnşallah bu günkü görüşmeden Topçu kışlasının yapılmayacağı yönünde olumlu bir sonuç çıkarda bu gereksiz gerilim biter. Millette sıradan hayatına döner, olacak iş mi PS 4 ve XBOX One çıkmış daha bu gün haberim oluyor.
  • 
Sayfa: önceki 3132333435
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.