Şimdi Ara

GERÇEK VE KORKUTUCU HİKAYELER

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
2
Favori
5.618
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • 1.AĞLAYAN KADIN
    Geçen yaz güzel bir günün ardından saat 01.30 sıralarında kuzenimle evden kaçtık. Köydeydik ve diğer köylüler bizi görmesin diye ormanlık alana 2-3 kilometre kadar yürüdük. Yağmur yağmaya başladı ve sağanak haline dönüştü. Kuzenle eve kadar bu halde koşamayacağımızı biliyorduk. Çok dikkat çekerdik. Bu yüzden bir ağacın altında ıslansakta beklemeye başladık. Bu sırada terkedilmiş bir evin içinden ışık huzmesi gördük ve kuzenimle bayağı tartıştık. Çünkü o ev harabeydi. Ben yağmurdan korunabileceğimiz iddiasıyla kuzenimi oraya sürükledim. 100 metre ilerledik. Eve girdiğimizde yağmurdan azcıkta olsa korunuyorduk. Ama o sırada kuzenim bana bir ağlama sesi duyduğunu söyledi. Ben duymamıştım ve ona saçmalamamasını söyledim. Ama 10-15 saniye sonra ben de duydum. Bir bebek ağlaması gibi değildi. Daha çok bir kadın ağlaması gibiydi. Ses bodrumdan geliyordu. Oraya doğru ilerlerdik ve kapıyı yavaşça açtık. Çok korkuyorduk ve kuzenim kaçtı. Orada tek başıma kalmıştım. Merakıma yenik düşüp içeri girdim ve orada yüzü gözü dağılmış ağlayan bir kadın gördüm. Kadın o anda bana doğru baktı ve o korkuyla kuzenimin arkasından kendi evimize kaçtım. O gün şansımıza, görünmeden eve girebildim. Ama kuzenimi evde bulamadım.Korkuyla yatağıma yattım. Ama 20 dakika sonra kuzenimi odasında titrerken ve dili tutulmuş halde buldum. Ne zaman geldiğini bilmiyorum ama kuzenim bir daha hiç konuşamadı.

    2.MEDYUM
    Öncelikle merhabalar diyorum. Ben Ankara’da 9 senedir medyumluk yapıyorm. Bir süre önce yanıma bir kadın ve oğlu geldi ( kadın = 32 oğlu = 8 ) Kadın bana oğlunun duvarla konuştuğunu söyledi ve lavaboya gidemiyormuş. Banyo yapmaktan korkuyormuş ve dahası çocuğun makat kısmında ( dışkı bölgesi ) derin yırtıklar olduğunu görmüş. Benden yardım istediler. 1. gece evlerinde çocuğun yanındaki yatakta uyudum. Saat 4:19 da konuşma sesleri duydum. Not defterim elimde dinlemeye başladım dediklerinin %35 kadarını zor anladım. 4:20 = Geç geldin 4:25 = O bir medyum 4:52 = dokunma ona nolur 5:01 = o sana bişey yapmıyor yarın daha erken gel…
    Sabah oldu çocugun sırtında üçgen şeklinde yanık izleri, omzunda 52 yukarıda 53 aşağıda diş izi buldum.. O gün öğlenleyin Cin tırnağı hazırladım ve evime gittim. Saat çoktan 24:10 olmuştu televizyonda Okan Bayülgen’in makina programını izliyordum. 24:29 da yattım. Saat 2:17′de kapım çalındı. Açmadım. Saat 2:51 kapım tekrar çalındı açmadım. Saat 3:23 kapım tekrar çalındı ve açmaya gittim. Kapıda 16 yaşlarında bizim görevlinin oğlu recep vardı. “Abi rahatsız ediyorum ama arabanızı çaldılar ” dedi. Hemen aşağı indim arabam çalınmıştı. Polisi arayacaktım telefonum yukarıda kalmıştı. Recep diye bağırdım görevlinin oğluna bakmadı bile. Yukarı çıkıp kapıyı açtım. Kapıyı açar açmaz karşıda koridor, koridorun sağında solunda ve tam ortasında 3 oda var. Ortadaki odanın kapısı çat diye kapandı. Nas suresini okumaya başladım, içeri girdim. Ortadaki odaya doğru yaklaştım ve kapıyı açtım kimse yoktu burası benim odamdı. Yatağımın yanına elbisemi çıkardım odamın kapısı hala açıktı. Kapıyı kapatayım derken bir ses duydum evimin kapısına anahtar sokulmuştu ve açılmıştı. 10 sn kadar baktım ve kendimi gördüm. Arkam dönük bir şekilde ayakkabılarımı çıkarıyordum. Nefesim kesilmiş bir şekilde kapıyı kapattım. Hemen yatağımın altına girdim. Korkudan ne yapacagımı bilmiyordum. 1 dk kadar geçmedi odamın kapısı açıldı. Biri hızlı hızlı nefes alıyrdu. O bendim…
    Sonra elbiselerini çıkardı. Kapıyı kapattı, dizlerinin üstüne çöktü ve yatağın altına baktı… Gözlerini göremiyordum ama beni rahat bırak diye bağırıyordu. Ağzından ve kulaklarından akan kanı görüyordum. Lütfen lütfen diye yalvardım. Nas, Fatiha, Ayet-el Kürsi dualarını okudum. Sabah uyandığımda dilim çatal diye adlandırdığımız yılan dili şeklinde olmuştu. Çocuk ise 2 ay önce okulun son günlerinde kermes var diye gitmiş 2 adet kurşun kalemi burun deliklerine sokup elleri ile kalemlere çok sert bir darbe vurmuş ve hayatını kaybetmışti. Dün gece yine saat 2:56 da kapı çaldı ama açmadım.

    3.FARKLI BİR OLAY
    bir gece uyandığımda nefes nefese olduğumu farkettim. gidip yüzümü yıkamak istiyordum. lavaboya gidip yüzümü yıkadım. yatağıma doğru giderken birden bir çıtırtı duydum. gece saat geç olduğundan korktum o yüzden olduğum yerde kaldım. bir süre sesin devamını bekledim. aynı sesi tekrar duydum ve seslendim kim var ordaa… ses kesildi sesin geldiği yöne doğru gittim artık odadaydım birisi üstüme doğru geliyordu gerçekten çok korktum nefes almak bile zor geldi hiç sesimi çıkaramadım zar zor korkarak ışığı yaktım ve odaya baktığımda hiç kimse yoktu rahatladım ama hala korkuyordum o hızla korkarak yatağıma doğru yürüdüm sonra daha yatağa varmadan ufak bir acı hissettim bayılmışım uyandığımda yataktaydım ve elbisemde anlam veremediğim kesik ve kan lekesi vardı halbuki vücudumda hiç yara yoktu. kimse bir anlam veremedi. o gecenin gerçek olduğuna inanmasam da üstüme giydiğim elbisedeki kan iziyle hala aklımı kurcalıyor o yüzden hep yatarken odamı kilitlerim hala etkisindeyim.

    4.ÜÇ HARFLİLER
    bursa’nın inegöl ilçesine bağlı hasanpaşa köyünde kuzenimle beraber bir hafta tatil amaçlı ananeme ziyarete gitmiştik. kaldığımız evin çervesi tamamen ormanlık alanla çevrili bizim kaldığımız evle beraber sadece 4 ev daha var ama birbirlerinden çok uzaktalar. evin yapısı ve çervedeki ufak sesler bizi çok korkutuyordu. gece olmuş yatağa yatmıştık birden ani bir sesle birinin cama vurduğunu gördük yavaşca perdeyi açtık ve baktıkki mahalleden çok yakın bir arkadaşımız, kuzenle beraber bu çocuğun burda bu saatte ne işi var diye sorduk, arkadaşımız beyler artık şu camı açın dedi. bizde şasırmış bir şekilde camı açtık ve senin ne işin var orda diye sorduk o da bize hadi gelin bakın ilerde kim bekliyor bizi size sürpizim var yanımda kimi getirdim dedi. bizde şasırmış ve tutulmuş bir şekilde dışarı çıktık ormanda üçümüz yürümeye başladık az kaldı geldik diye bizi ormanda yaklaşık 45 dakika yürüttü. iyice korkmuştuk saat gece 2 buçuk, arkadaşımız tamam durun orası dedi bizde durduk, yavaşca arkanıza bakın dedi. yavaşca arkamıza dönduk bir baktım benim eski kız arkadaşım sordum senin ne işin var bu saatte burda ne yapıyorsun manyak mısın dedim .kız arkadaşım bana dediki onun ayaklarına bak dedi o dediği ise bizim en yakın arkadaşımız olan kişi, kuzenle beraber ayaklarına baktık ayakları kırıkmış gibi tersti birden kız arkadaşımla beraber gülmeye başladılar.biz kuzenle beraber şok olmuştuk hareket edemiyorduk.sonra ikisi birden gülerek kayboldular. bizde ağlaya ağlaya eve doğru koştuk. arkadaşım o kadar gerçekti ki bizle beraber yürürken ayaklarıda düzgündü. ertesi gün ananeme bu olayı anlattık oda bize burda üç harfliler çok var dedi. bu olayın etkisinden bir türlü kurtulamadım.

    5.DÜŞECEKSİN
    1999 tarihinde ertesi günkü 2 sınavım için yoğun bir çalışma temposu içerisinde gece saat 1 sularına kadar ders çalışıp bu çalışmamın yeterli olacağını düşünerek yatakhanenin alt katındaki koğuşuma indim. Rutin uyku hazırlığından sonra duamı okuyarak yattım, fakat birkaç saniye sonra 3 kez düşeceksin diye bir ses duydum. Odamız 20 kişilik bir oda idi, üst ranzada yatıyordum, bu sesi duyunca ürperdim, yatağımda doğrulup bakındım ama çıt ses yoktu, biri sayıkladı herhalde diye düşündüm lakin duyduğum bayan değil yaşlı bir erkek sesiydi. İçimdeki ürpertiyi kovmak için tekrar dua okudum ve uyumuşum, rüyamda çatıdan çatıya zıplıyorum, durmadan uçuyorum…ben uçmaya devam ederken birden kendime geldim, hastahane bahçesinde tekerlekli sandalyede oturuyor ve rüzgarın tenime işleyişini hissediyorum, bu anlık görüntüden sonra tekrar uçmaya devam ettim. Kendime iyice geldiğimde ise hastahanede bir odada kolumda serum başımda doktorlarla uyandım, ben rüyada uçmanın dozunu kaçırıp gerçek hayatta tepe taklak beton zemini boylamışım:) netice beyin kanaması…birkaç günlük tadavinin ardından evde gözlem altında olma şartı ile taburcu edildim. Nitekim duyduğum o ses, bana düşeceğimi haber veren kimdi bunu hiç öğrenemedim.

    6.HAMAM
    Bu olayın gerçekte yaşandığı hatta gazetelerde yayınlandığı söylenmektedir.

    Adamın biri henüz sabah ezanı okunmadan hamama gitmiş. Kapıdan içeriye girince selam vermiş ancak hamam görevlisi cevap vermemiş. Adam elbiselerini çıkartıp dolaba koymuş. İçeriğe girdiğinde bir kişinin daha olduğunu görerek tekrar selam vermiş ancak yine karşılık alamamış. Daha sonra bir adam gelerek sırtını keseleyim mi diye sormuş. Bizim ki olur demiş ve o kişi keselemeye başlamış. Bir müddet sonra adamın gözleri sırtını keseleyen kişiye ilişmiş. Bir de ne görsün; ayakları ters! Adam o kadar korkmuşki hamamdan nasıl çıktığını bilemiş. Bunu gören bekçiler adamı polise götürmüşler. Polis adamı dinledikten sonra hamam sahibini aramış. Hamam sahibi daha uyanmamış bile. Hamam sahibi, polisler ve adam hep birlikte hamama gitmişler, hamamın kapısı kilitliymiş. Hamam sahibi kapıyı açmış ve içeriye girmişler. Dolaba baktıklarında ise gerçekten de adamın eşyalarının dolapta olduğunu görmüşler.

    7.DERENİN LANETİ
    Eskiden serin suların hızlıca yol aldığı fakir bir köyün lanetli olarak anılan deresinden gelen çığlıkları duymayan kalmamıştı. Dereye gece giren herkesin başına kötü bir şey gelmesi kaçınılmazdı. O zamanlar şehirden yeni gelmiştik ve lanetli dereye çok meraklıydık. Evimiz derenin yanında olduğu için gece gelen sesleri duymaya alışmıştık. Bir gün kapının önünde otururken parlak bir varlığın geçtiğini hissettim ve büyük bir refleksle arkama baktım. Arkamda bizim köpek vardı ve dereye doğru koşmaya başladı. Kuzenim çayları getirdi ve ben bu olayı anlattım o da merak etti ve dereye doğru yol aldık. Çok karanlıktı birşey görmek çok zordu telefonun ışığını açarak ilerledik köpeğimizin sesi geliyordu o kadar korkunçtu ki köpek resmen ağlıyordu tüylerim diken diken oldu ama bozuntuya vermedim. Bir ses geldi ve ikimizde aynı yeri gösterdik köpek hızla yanına gitmeye başladı. Köpeğin gittiği yere dikkatlice baktık ve o parlak yaratığı gördük köpek onun yanına gitti kulaklarını dikip birkaç saniye baktıktan sonra deli gibi kaçmaya başladı parlak yaratık o karanlıkta bize doğru yaklaşmaya başladı. Öyle korktuk ki konuşamadık bile ölümüne koştuk ve eve gittik o gece hiç uyuyamadık. Sabah olunca herkese sorduk bize köyde deliren bi adamdan bahsettiler adamla konuşmaya gittik, adama sadece dere ve yaratık dedik bağırarak kaçmaya başladı. Arkadaşlarıma sorduğumda adamın derede bir gece yarısı aklınıce öğretmenin ayaklarının da 180 derece arkaya baktığını görmüş. Kızcağız, bu manzarayla beraber oracıkta aklını yitirmiş.

    8.MEZARDAKİ IŞIK
    Köyün ıssız ve serin sokaklarında bir grup genç topluluğu olarak dolaşırken bizim köyün meşhur mezarlığının önünden geçmeye karar verdik. Ben küçüklüğümden herşeye dikkatli bakıp birşeyler gördüğümü hissederdim. Ve gözlerimi kapatırdım. Saat 12:47 idi ve kandil gecesine girmiştik her zaman ki gibi hiç birşeyi takmayan arkadaşlarımla konuşuyorduk. Birden içimde bir ürperti hissettim. Sanki kendimden geçmiştim, birden mezarlığa doğru baktığımda sadece bir mezarın içinde korkunç bir ışık gördüm. Kafamı kaldırıp dikkatlice bakmaya çalıştım ışık o kadar etkiliydi ki biraz daha aşağıya baksam mezarın içini görecek gibi oldum. Yavaş adımlarla ilerlerken dikkatlice baktım. Sanki dilim tutulmuştu. Konuşabildiğimi hissettiğim anda MEZARDA IŞIK VAR!! diye bağırdım Sonra koşarak kaçmaya başladım. Benimle beraber bir tek arkadaşım geldi ve eve gittik. Sabaha kadar uyuyamadık hep düşündük. Sabaha karşı saat 6 da telefon geldi. Bizimle beraber gelmeyen arkadaşlarımız hastaneye kaldırılmış. O ışık sayesinde araba ile kaza yapmışlar

    9.RUH
    Öncelikle merhaba demem gerekiyor sanirim. Size yazacagim olay teyzamin basindan geçmistir. Benim bütün teyzelerimin basindan böyle seyler geçmistir hepsini yazmak isterdim ama sadece bir kaç tanesini yazacagim. Bir gün Ankara'ya gittigimde teyzemlerde kalmistim ben teyzem ve 2 kuzenim. Teyzem böyle seyleri konusmamizi istemiyordu ama biz yinede konusuyorduk. Kuzenim teyzemin (onun annesi oluyor) basindan geçen bir olayi anlatiyordu. Vede sunu belirtmem gerek bu teyzem böyle seylerden hiç korkmaz yine sorarsin hiç ürkmedin mi diye hayir der. Yani gecenin 3 ünde yatirlariyla ünlü bi köyde disari çikma cesareti bile gösteriyor. Açikca söylemek gerekirse ben asla çikamazdim. Herneyse benim ölen bi kuzenim daha vardi. Ben hiç görmedim onu çünkü ya dogmamistim yada 1 yasinda bile degildim. Bir gün teyzem onun ölümünden sonra gece yataginda onu düsünmeye baslamis öbür tarafta nasil acaba? Diye kendi kendine soruyor ve agliyrmus her gece oluyormus bu her gece istemeden agliyormus. Bir gece yine onu düsünürken (normal olarak gözleri kapali) bir kararti fark etmis ve gözlerini açmis karsisinda ölen kuzenim duruyormus. Bir süre teyzeme gülerek bakmis ve el sallayip gitmis. Sonra teyzem anlamiski öbür tarafta mutlu. O günden sonra hiç düsünmemis onu. Vede sadece kuzenim annesine yani benim diger teyzeme anlatmis bunu vede o 2 kuzenimde gizli gizli dinlemisler. Vede bana anlattilar. Haa aklima gelmisken bu teyzemin basindan bir olay daha geçmis. Yine gece tuvalete gitmis sonra odasina geldiginde bi dedenin teyzemin sandiktaki geceligini giydigini görmüs sonra teyzem 'kisa gelmis dur çikarda uzatayim'demis ve egilmis geceligin ucuna sonra dede kaybolmus elbisede yere düsmüs. Aslinda bu anlatiklari bana biraz saçma geldi ama teyzem dogru oldugunu söylüyor (bizim israrimiz üzerine anlatmisti bunu). Zaten teyzemin yalan söyleyecegini sanmam. O gece 2 kuzenimle beraber hiç uyuyamadik çünkü hepside dogruydu bu anlatilanlarindan sonra uyurken hep tikirtilar duyduk vede sesler. Ama sabah kalktigimizda komik geldi çünkü hepimiz korktugmuzda psikolojik olarak böyle seyler uydurabiliriz yada bazi esyalari ruha cine cadiya falan benzetebiliriz. Yazacagim o kadar çok sey varki artik onlari da baska yazilarimda sizlere aktaririm.

    10.Mezarliktaki Yangin
    Su an 17 yasindayim ve olay bundan 3-4 sene evvel YASANMISTIR. O yaz en büyük zevkimiz arkadaslarla gece asagi inmek idi ve hemen hemen indigimiz her gece birbirimize korku hikayeleri anlatirdik. Anlattigimiz hikayeler genelde kendi hayal ürünümüz olurdu fakat anlatirken sanki yasamis gibi anlatirdik ve kendi uydurdugumuz hikayeye o ortamin verdigi gerilimle kendimiz de inanir ve korkardik. Içimizde en çok hikaye anlatan Nedim diye bir arkadasimiz idi. Nedim yasça bizden büyüktü ve bizi korkutmayi iyi basariyordu açikçasi. Yine böyle bir gecede Nedim bize çok ilginç bir hikaye anlatti. Hikayeye göre bazi insanlar sebepsiz yere içlerinden gelen bir atesle küle dönüsecek kadar yaniyorlarmis. Bu yanma o kadar çabuk gerçeklesiyomuski, kendisini kurtarmaya zamani olmuyormus kurbanin. Ayrica bu olay kurban yalnizken gerçeklesiyormus, yani görgü tanigi olmuyormus hiçbir zaman. Bu anlattigi hikaye ilginç oldugu kadar inandirici gelmemisti çogumuza. Fakat Nedim evinden getirdigi ansiklopedi de yazilanlari bize gösterince tüylerimiz diken diken olmustu hepimizin. Bu olaylar gerçek yasanmis olaylar olarak anlatiliyordu ansiklopedide kanitlari ile. O gece eve kosar adimlarla çiktim ve bütün gece gözlerime uyku girmedi. Ertesi gün ise belki hepimiz için hayatimizin en korkunç günü olmustu. Gelen habere göre Nedim bir sokak arasinda ölü bulunmustu ve isin ilginç yani Nedim'in gömüldügü mezarlikta 1 hafta sonra yangin çikmisti ve bütün mezarlar yok olmustur.Inanmayan arkadaslar eski gazeteleri karistirabilirler. Tarih: 3 Eylül 1997, Mersin mezarligi orman tarafinda onlarca mezar yanmistir.







  • Kobra takibi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • belki tutar
  • Mesajım dursun.Belki bir ara okurum.Bayaa severim böyle şeyleri
  • Benim abim de bir gün tuvaletteyken sabunu yemiş ve delikten ters bacaklı biri çıkmış
  • Öğle saati tutmaz akşama gel
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Oscar Schindler

    Benim abim de bir gün tuvaletteyken sabunu yemiş ve delikten ters bacaklı biri çıkmış

  • Gece gel dostum.
  • Okuyalım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • sırlar dünyası gibi
  • saçmaydı ama bazıları güldürdü
  • Aksiyon başlasın

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Oscar Schindler

    Benim abim de bir gün tuvaletteyken sabunu yemiş ve delikten ters bacaklı biri çıkmış

    Abinin canı ne yanmıştır ha...
  • Cok korkuncmus kardes.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gerçek ve korkutucu aynı anda olmaz
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ALAK_

    Gerçek ve korkutucu aynı anda olmaz

  • Yahu yeter artık ayağı tersmiş ne lan bu her korkunç hikayede birilerinin ayakları ters oluyor.Hiç birisinden etkilenmedim.
  • :D
  • quote:

    Orijinalden alıntı: MTZ BUFFER

    Yahu yeter artık ayağı tersmiş ne lan bu her korkunç hikayede birilerinin ayakları ters oluyor.Hiç birisinden etkilenmedim.

  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.