Şimdi Ara

Garip evimiz ANLATIYORUM +18 (part:3

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
68
Cevap
27
Favori
1.278
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • yıl kaç hatırlamıyorum ancak ilkokul çağlarındayım, annem ile beraber kendimize ait bir evde yaşayıp gidiyoruz. her şey yolunda. sonra ne bok olduysa evde tuhaf durumlar yaşanmaya başladı, ama biz henüz duruma ayıkmış değiliz. önce evin içerisinde kapı açılma kapanma sesleri geliyordu. çok önemsemedik zira ya alt kattandır ya da üst kattan. sonra bir gün annem okul çıkışı beni aldı ve iş yerine gittik. "eve beraber döneriz" dedi. e iyi dedim oralarda takıldım. eve geçtikten sonra "yatağını benim odaya taşıyacağız yardım et" dedi. niyeki vs. soruları da "tek odayı ısıtmak daha ekonomik" diyerek geçiştirdi. zekice hamle, hiç şüphelenmedim. zaten o dönem ekonomik durumumuz da pek parlak değildi.

    yatağı taşıdık ve bir süre böyle devam etti. kapı sesleri zaten hiç kesilmemişti, ben normal karşılıyordum ancak annem benden bir şeyler saklıyordu. yatağı da o nedenle aynı odaya taşımıştı, çoğu gün beni eve yalnız göndermemeye çalışmasının altında da aynı neden vardı. benim ise henüz hiç bir halttan haberim yoktu.

    bir gece annem uyandı, yataktan kalkıp kapıya yöneldi. bu arada şans eseri ben de uyanıktım. odanın kapısını açtığı gibi geri kapattı. evin koridor ışığı yanıyordu. geçti geri yatağının üzerine oturdu. kafamı kaldırıp "annecim ne oldu?" dedim. "bir şey yok" dedi. "neden kapıyı açıp geri kapadın?" dedim. "tuvalete gidecektim vazgeçtim" dedi. tuhaf bir yanıt. yine de herhangi bir şeyden işkillenmedim, olağan geldi. e iyi ben koridorun ışığını kapatayım unutmuşuz dedim ve annem "kalsın yat uyu" diye çıkıştı. işte o zaman garipsedim. tuhaf bir reaksiyondu. bizde gece ışık açık bırakma vs. adetler hiç olmamıştı. tekrar kapatayım dedim yüzüne baktım. "yat uyu dedi". o gece öyle atlatıldı.

    1 veya 2 gece sonrasıydı, bol fırtınalı yağmurun sesiyle uyanmıştım. kapının anahtar deliğinden sızan ışığı gördüm. kalktım, bu defa banyonun ışığı açıktı. ışığı söndürdüm odaya dönüyorum annem seslendi "çabuk gel buraya!". girdim odaya, "kapıyı kapat" dedi. kapattım, "sen uyanık mıydın" dedim, "kapının sesini duydum neden çıktın" dedi, "kapı deliğinden ışığı gördüm söndürmeye çıktım" dedim. "tekrar çıkma bir dahaki sefere bırak dursun" dedi. ben iyiden iyiye kıllanmaya başladım.

    annem sessiz ancak endişe ile benden bir şeyler saklıyordu ancak sonsuza kadar devam edemedi. bir süre sonra ve yine bir gece çok sıkışan annem beni uyandırdı ve şaka gibi bir istekte bulundu. "tuvalete gitmem gerekiyor, yanımda gel". normal olmaktan çok uzak olan bu talep, tuvalete vardığımızda "gitme ben çıkana kadar kapıda bekle lütfen" dedi. ya annem balataları yakmıştı, ya da ortada başka bir tuhaflık vardı. üzerine gitmedim. o gece bitti. ertesi gün okul çıkışı yine ev yok. annemin işyerine gidilecek eve beraber dönülecek. bu rutin de sıkmaya başlamıştı. akşam eve geçince başladım didiklemeye. son zamanlardaki garipliklerini, gerginliklerini hatırlatıp sorunun ne olduğunu sordum. başladı...

    "geceleri kapı sesleri duyuyoruz ya, onlar galiba bizim evden geliyor. bir de o ışıkları açık bırakan ben değilim. neler oluyor bilmiyorum. korkuyorum, senin de korkmanı istememiştim" bunları duyunca çok endişelendim. ciddi ciddi annemin tırlattığını düşündüm. neyseki uzun sürmedi. gece yatmadan önce ışıkların kapalı olduğuna bizzat emin oldum. uyumadım, uyur numarası yaptım ve annemin kalkıp odadan çıkmasını bekledim ama o mışıl mışıl uyuyordu. ilerleyen saatlerde yine kapı deliğinden ışık belirdi. cesaretimi toplayıp çıkıp bakmam saatler aldı ama sonunda kalktım ve biz yattıktan sonra bir şekilde yanmış olan banyonun ışığını tekrar kapadım ve yattım. iyi haber annemin ruh sağlığı yerindeydi. ancak ne ile karşı karşıya olduğumuz konusunda hiç bir fikrim yoktu.

    sabah yaşadıklarımı anneme anlattım. "biliyorum" dedi. korkuyorduk. ev kendimizindi. kiraya verip başka bir eve kiraya çıkmayı düşündük. ancak bunun taşınmasıdır kılıdır tüyüdür derken annem vazgeçti çünkü ekonomik zorluklarımız vardı.

    bir kaç gün sonra yine akşam beraber eve döndüğünüzde annem çantasından 4 tane minik çıngırak çıkarttı. bunları banyo, koridor, mutfak ve benim eski odamın kapı kollarına bağladı. belli ki o evde yaşamak zorunda olmamız mücahadele ruhunu ateşlemişti. yattık uyuduk. fazla sürmeden çıngırak sesleriyle geri uyandık. o kapı sesleri komşulardan gelmiyordu, bariz bizim evden. öyle korkmuştuk ki annemin yatağında, yastıkları duvara yaslamış, oturur vaziyette bir birimize sarılırken uyuyakaldık.

    artık akı boku belliydi. evde birileri veya bir şeyler sarsak sarsak gezip duruyordu. en büyük korkumuz ise..
    part:2
    o şey ile yüz yüze gelmekti. uzun süredir eve zaten tek başıma gelemiyordum ve bunalmaya başlamıştım. gece göt korkusundan tuvalete çıkamıyorduk. her gece 3 - 5 defa bazen daha fazla uyanıp tekrar uyuyorduk, bedenler yorgun, zihinler yorgun. hepsi bir kenara, korku öyle bir noktaya varmıştı ki tahammül sınırlarımız kısa sürede dolup taşmıştı. bir gece kendi kendimize eziyet etmek için (?) kapı kollarından sökmediğimiz çıngırak seslerinin tam üzerine hışımla odadan dışarıya fırladım. sanki kaybedecek bir şeyim kalmamış gibi, çocukça bir reaksiyondu. bağırdım... "git artık neden buradasın kimsin bizi neden korkutuyorsun" diye bağırdım. öfke doluydum ama korkularım öfkemi dizginlemişti. yoksa esas aklımda olan fırlayıp ana avrat sövmekti. yapamadım.

    arkamı döndüğüm anda annemi gördüm. peşimden o da fırlamış, bir yandan merakla bu isyanımın neden olacağı sonucu bekliyor, diğer yandan da iki eli birden bana doğru uzanmış aportta. her an beni çekip almaya hazırlanmış gibi. bir birimize baktık. çevremize bakındık. sessizce odaya döndük. o gece çıngıraklar sessiz ışıklar da kapalıydı. ertesi gece yine aynı terane. bu defa da annem kapıya meyletti. ben de hemen ardından kalkıp koştum, dışarıya çıktık ve annem ağzını bozdu. "defol git her ne boksan burası benim evim, cocuğum korkuyor defol" işte bu benimkinden daha iddialı bir söylemdi. benim basamadığım küfrü basmıştı. bekledik yine bir şey yok. ve gece sessizliğe büründü.

    güzel bir gelişme olmuştu. takip eden 2 gece daha ne ses ne ışık. gayet olağan geçmişti. kurtulduk mu derken 3. gece kabus yine başladı. bu defa ben annemin ettiği küfürden aldığım cesaretle kapıyı açtım ve ağzımı bozdum. sonuç, ses yok. hırsla tüm evi gezdim. tüm ışıkları açtım. koltuk altlarından perde arkalarından gardrobun içlerine kadar her yere tek tek baktım. bir yandan gezdim bir yandan da sövmeye devam ettim. bunu ilk defa yapabiliyorduk. evi aramamız gerekiyordu, ilk defa cesaret edebilmiştik. sonuç, koca bir sıfır ve yine sessizlik.

    annem uzun süre bunu kimseyle konuşmama konusunda ısrarcıydı. deli muamelesi görmekten çekinmiş olsa gerek. o direnci de kırıldı ve beraber anneanneme gittik. durumu beraber anlattık. anneannem beklediğimiz gibi deli muamelesi yapmayı bir kenara bırak, beraber gidelim bir kaç gece sizde kalayım dedi. evdeki tanımsız misafirimiz yüzümüzü kara çıkartmadı, yine mal mal gezinmeye başlamıştı. anneannem bana kötü söz söyleme sakın dedi ve dualar okumaya başladı. herhangi bir değişiklik olmadı. kadıncağız çok korkmuştu, annemle ben ise artık oldukça pişkindik. ben yine atarlanmaya kapıya giderken beni durdurdu ve annemle bana yanlış hatırlamıyorsam nas suresini ezberletti ve beraber okumamızı istedi. biz sureye geçene kadar sesler zaten kesilmişti. daha fazla germemek için anneannemi ertesi gün uğurladık.

    başından bu yana basit bir tespitimiz vardı. iş daha bağırışa çağırışa küfüre gelmeden, biz odanın kapısını açar açmaz ses kesiliyordu. bu defa da odanın kapısını açık bırakarak yatalım dedik. sonuç verdi. ses yok... ilk bir kaç gün bu durum bizi de gerdi. kapı açıkken kendimizi zayıf ve savunmasız hissediyorduk ancak, korkutulmaktan yalama olmuş zihnimiz buna da çok kolay alıştı. kapı açık olduğu sürece bir defa dahi tekrar etmedi. biz tekrar odaları ayırdık, kendi odama bile geçtim. okul çıkışı direkt eve de gelmeye başlamıştım. ancak o her ne ise oralarda bir yerlerde olduğunu da hissediyorduk. ancak yoğun korkuların üzerine öylesine pişkinleşmiştik ki, umursamadan da uyuyabilir hale gelmiştik.

    bir gece denemek için kapıları yine kapatma kararı aldık.
    PART:3
    sesi duyar duymaz beraber zart diye kapıları açıp ortaya atlayacaktık. şimdi düşünüyorum da, şaka gibi. sanki tavşan avındayız. ne olduğunu dahi bilmediğimiz bir varlıkla dalga geçer konuma kadar vardırdık olayı. kapıları kapattık. ilk gece tık yok. ikinci gece yine kapı sesleri (bu defa çıngırak yoktu, sökmüştük) geldi ve ben hemen fırladım ağzımdan salya ve küfürler akarak. çocukluk hali işte. içimdeki nefreti kusmanın bir yoluydu küfür etmek. bu olaydan bu yana annem de bana "küfür etme" diyemez hale gelmişti. ben ortalıkta söylenerek gezinmeye yeni başlamıştım annem de fırladı kapıdan. evi şöyle bir kolaçan ettik ve geri yattık.

    çözüm basitti. bir karar almıştık. kapılar açık uyunacak, mesele de bitecek. o evde belki 5 - 6 yıl daha sorunsuz yaşadık gittik. ilk başlarda çok travmatik olması iyi dahi olmuş. hafif bir korku olsaydı belki de onu hiç yenemeyecektik. ağır korkuların üzerine gidebilmek ve yenmek de bir dönüm noktasıymış. bu olay annemle beni resmen korkusuz yaptı. hiç alakasız konularda dahi paniğe girmeden durum değerlendirmesi yapabilme yeteneği kazandırdı. gerçekten de, bir bilinmeyene duyulan korku, bilinen, görülen ve değerlendirilebilen standart korkuların çok üstünde oluyor. evdeki neydi bilmiyoruz ama sonuçta bize bir şeyler kattı.

    gün geldi biz evi sattıktan kısa bir süre sonra yeni sahibi (sağlık sorunu olmadığı söylenen 40'larında bir adam) kalp krizinden öldü. evet evde ve gece. biz öldüğünü evi tekrar bize bıraktığını içeren bir vasiyet sayesinde duyduk ev tekrar bize kalınca ben annemi bulunduğumuz şehirde bırakıp evi kiraya vermeye geldim ve evde bir gece uyumam gerekti o gece..
    PART:4



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi RASYONALIST -- 27 Nisan 2016; 21:36:14 >







  • Biri özet geçsin la.
  • Evet en büyük korkumuz evde zebani beslememizdi.
  • Okudum fena değil

    Edit: part part yazacaksan hiç yazma



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi All Men Must Die -- 26 Nisan 2016; 1:37:12 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Güzel hikaye okuyun. Bu saatte iyi gider. Diğer bölümleri de ver. Tavsiye olarak cok bariz şeyler olmasın. Gidişat güzel.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: All Men Must Die

    Okudum fena değil

    Edit: part part yazacaksan hiç yazma

    çok uzun bir anda yazarsam kimse okumaz



  • < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Ajan Poğaça -- 26 Nisan 2016; 1:55:48 >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    12:30 a neden Yarım diyoruz ?
    18 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Mesajm dursun şef

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam hızlı yazacaksan takip edicem.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Fütursuzca okumadım

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Forum csb'ye hasret, csb özleminin ateşiyle alev alev yanıyor, nerede bu asil bu soylu csb yazarları?!!

    Yoksa, yoksa sen son csb bükücü müsün?!!! Ne olur şunu güzelce devam ettir,özlemimizi biraz olsun gider!!!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi j&j -- 26 Nisan 2016; 2:15:49 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gelsin part 2

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Part 2 gelsin

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okumayın genel ev

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ne uzattin be kardes part 2 yi bekliyorum sabah sabah kafami actin zaten

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Cok iyi gidiyor lutfen csb ise de s..cma

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Okumadım birazdan okurum. Emek var gibi. teşekkürler.

    edit:
    okudum iyiymiş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HAAltuntas -- 26 Nisan 2016; 11:27:36 >
  • Ozet gecsin biri

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Takip, okudum güzel böyle devam et.
  • Siesbi oldugu cok belli begenmedim

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.