eşim ve arkadaşlarla Fas veya Mısır turu yapmak istiyoruz.birinci öncelik Fas ,mısırda şu arap baharı vs muhabbetine biraz çekiniyoruz.
turları mı önerirsiniz yoksa önceden yapılmış planla buralar gezilir mi.
tur olmaz ise ; 5-6 gün kalmak istiyoruz bize kişi başı ortalama ne kadara patlar. ulaşım en ucuz hangi havayolu ile olur konaklamayı booking.com üzerinden yapmayı planlıyorum ama uçak biletleri THY Fas için 1200-1300 tl veriyor 1 kişi gidiş-dönüş ,daha ucuz bulabileceğim bir hava yolu var mı?
Gidenler tecrübelerinden biraz bahsederse sevinirim.
herkese iyi gecelr
quote:
Orijinalden alıntı: erkin_sprs
herkese merhabalar
eşim ve arkadaşlarla Fas veya Mısır turu yapmak istiyoruz.birinci öncelik Fas ,mısırda şu arap baharı vs muhabbetine biraz çekiniyoruz.
turları mı önerirsiniz yoksa önceden yapılmış planla buralar gezilir mi.
tur olmaz ise ; 5-6 gün kalmak istiyoruz bize kişi başı ortalama ne kadara patlar. ulaşım en ucuz hangi havayolu ile olur konaklamayı booking.com üzerinden yapmayı planlıyorum ama uçak biletleri THY Fas için 1200-1300 tl veriyor 1 kişi gidiş-dönüş ,daha ucuz bulabileceğim bir hava yolu var mı?
Gidenler tecrübelerinden biraz bahsederse sevinirim.
herkese iyi gecelr
Takip.Daha önce 5-6 kere tur ile seyahat ettim ancak hiç Kuzey Afrika'ya gitmedim.Piramitler falan hep ilgimi çekmiştir.Gittikten sonra önerilerinizi bekliyorum.Keyifli tatiller
elbette,tüm detayları yazacağım
ben olsam en az 1 ıl daha beklerdim. malum iç savaş yenni yeni sonlanıyor , allah korusun bişey mişey olur. çekinin yani.
benimde aklımda bu yaz halepe gitmek vardı. hataydan geçecektim. helikopterler filan oraları bombaladıkça benim içim eridi ya.
quote:
Orijinalden alıntı: erkin_sprs
herkese merhabalar
eşim ve arkadaşlarla Fas veya Mısır turu yapmak istiyoruz.birinci öncelik Fas ,mısırda şu arap baharı vs muhabbetine biraz çekiniyoruz.
turları mı önerirsiniz yoksa önceden yapılmış planla buralar gezilir mi.
tur olmaz ise ; 5-6 gün kalmak istiyoruz bize kişi başı ortalama ne kadara patlar. ulaşım en ucuz hangi havayolu ile olur konaklamayı booking.com üzerinden yapmayı planlıyorum ama uçak biletleri THY Fas için 1200-1300 tl veriyor 1 kişi gidiş-dönüş ,daha ucuz bulabileceğim bir hava yolu var mı?
Gidenler tecrübelerinden biraz bahsederse sevinirim.
herkese iyi gecelr
Her iki ülkeye de gitmiş biri olarak size kesinlikle Mısırı önermem. İğrenç ötesi bir ülkedir. Gittiğinize gideceğinize pişman ederler. Dolandırıcı, Yankesici vs Doludur. Taksiciler sizi hep kazıklar. Piramitler arası mesafeler çok fazladır. Hiçbirşeyin standardı yoktur ve herzaman kazıklanabilirsiniz. Kİmseye güvenemezsiniz..
Fas'a gelince , Casablanca güzel bir yer. Çölde geziler falan belki ilginizi çekebilir. Ama ben olsam 2 ülkeye de gitmezdim..
Gitmediyseniz Thailand 'ı öneririm.. Endonezya da güzeldir..
ilginiz için teşekkürler uzak doğu istiyoruz ama uçak biletleri biraz pahalı turlar da 900-1000euro civarı. siz nasıl gittiniz thailand a turla mı yoksa ayrı mı? ne zaman gittiniz kaç gün kaldınız ulaşım otel ne kadar harcadınız?
quote:
Orijinalden alıntı: erkin_sprs
ilginiz için teşekkürler uzak doğu istiyoruz ama uçak biletleri biraz pahalı turlar da 900-1000euro civarı. siz nasıl gittiniz thailand a turla mı yoksa ayrı mı? ne zaman gittiniz kaç gün kaldınız ulaşım otel ne kadar harcadınız?
Ben denizciyim ve 8 sene denizde çalıştım. O nedenle gitmediğim ülke kalmadı. Endonezya ve Thailand'da otel fiyatları çok yüksek değildir.Tabi yüksek standart bir otel aramıyorsanız. Mesela Endonezyada geceliği 15-20 dolara klimalı temiz orta karar oteller vardı. Ama benim gittiğim yer Pek turistik yer değildi. Endonezya'da gidilecek en güzel yer Bali adasıdır. Orada da fiyatlar orta karardır. Thailand için durum biraz daha iyi. Çünkü orada ben gittiğimde (2003 falandı sanırım) otel fiyatları ve hayat oldukça ucuzdu. Açıkçası şimdi durum nedir bilmiyorum ama çok pahalı olduğunu sanmıyorum. Size tavsiyem gitmeden önce mutlaka iyi araştırma yapın
yorumlarınız için teşekkürler mısır'ı eledik hanım fas'tan yana ben thailand. büyük ihtimalle benim dediğim olacak iyi araştırma güzel bir planla bu iş olacak gibi :)
bence fas size ayrıntılı araştırmamı gönderiyorum
FAS GENEL
THY ile İstanbul’dan direk Kazablanka’ya yaklaşık beş saatte uçtuk, oradan da Marakeş’e araba ile üç saate yakın bir süre içinde ulaştık. Hindistan öncesi gittiğim en keşmekeş, kalabalık ve karışık ülkeydi diyebilirim.
üzerine fransız sosu dökülmüş, akdeniz rüzgarının saçlarını savurduğu bakımsızlıkları dişiliklerine zeval vermeyen kızları, yüzünü görünce insanı yemekten soğutan taksi şöförleri, akşam saatlerinde sokakları hırsızlarla dolu olmasına rağmen insan hayalinde köhne bir romantizm canlandırabilen bir ülkedir.
türkiyeli olmak bu ülkede fena prim yaptığından luzumsuz yere faslı kızların duygularıyla oynanamaya dikkat etmek lazım. yolda adres sorduğunuz kişi sizi adrese kadar eşlik etmesinden etkilenirken adrese varınca para istemesiyle sizi şaşırtan insanları vardır.
onların "bonju söğğğ" tarzında fransızca hitaplarına " şükran, ana a'rifu'l-arabiyye" diye cevap verdiğinizde yüzlerinde heyecan ve mahcubiyetinin ilginç bir karışımını görebilirsiniz. ve tabiki size yönelik ilk cümleleri, erdoğan, istanbul, türk filmleri, şehrazat, asi murat alemdar vb. olacaktır.
turistik olarak gideceğiniz zaman dönüş yolunda muhakkak bol bol baharat, kumaş, zeytinyağı almanızı salık vereceğim ülke. zira 1. sınıf safranın kilosu 1500 dolar civarındayken bu ülkede 2 dolara alabilirsiniz. yani biraz birikmişim olsa bu ülkeden getireceğim ürünleri satardım piyasalara. el yapımı, çiçek ve zeytinyağ özlü sabunları unutmayalım.
amerikada tanisirsaniz, kendilerini fransiz olarak tanitir bu arkadaslar. yalan i ekmek yer gibi su icer gibi soylerler, onlar icin yalan kavrami bi degisiktir cunku. ortaya cikarsaniz dahi yalanlarini, siritip gecerler yada baska bi yalanla ustunu kapatirlar.
trafik çok karmaşık, trafik ışığı yok gibi. burada cinayet sebebi olacak trafik ihlalleri orada es geçiliyor. insanları bunun dışında sakin ve kavga etmiyorlar. dericilik ve deri işleme işleri epey gelişmiş. insanlarda kıvanç tatlıtuğ hayranlığı var. türkiye'den geldiğinizi duyduklarında "mehmet" diye sesleniyorlar. orada tutan bir dizideki adıymış.
eski şehirlerde* dolaşırken eşeklere dikkat etmek lazım. zira; fas sokaklarının çoğu motorlu araç trafiğine kapalı olup faslılar eşeklerle taşırlar kendilerini ve yüklerini. iki üç kişinin yan yana anca geçebileceği sokaklarda eşek kornası olarak (yani eşek geliyor çekilin yoldan mealinde) "balek/balik!"* gibi duyulan bir şekilde bağırıyorlar ama şimdi uyarı mekanizması mevcut; allah var. yaslanın o anda işte duvara diyeceğim ama duvarlar da pek bir pis olabilir. neyse efendim; fas'a, mısır'a, hindistan'a filan giderken bildiğiniz hijyen/temizlik kaidelerini yumuşatmakta fayda var zaten.
havaalanından çıkışta ise polisin tc pasaportumu alıp sırıtarak "bahşiş turko" deyişini unutamam. havalanında iki sıra var, bahşiş verip ekspres işlem yaptıranlar, bahşiş vermeyip donuna kadar arananlar.
parasi dirham, yemekleri harika olan ulkedir. araplar ve berberler beraber yaşiyorlar, ve berberler kendilerini 3 tipe ayiriyorlar: kuzey berberler (savaşçilar), guney berberler (para için yaşiyan berberler) ve "sagdaki" berberler (tembel olanlar). faslilar arapçayi baya kusarak konuşurlar ve "fas" için "el magrebia" derler". mutlaka tajine (ozlellikle tajine berber) yenilmesi gerekiyor, tatlilar ustun ve çok agir, gunde 25 defa naneli çay içilir.
Fas’ta 14 Türk okulu var. Bu okullar oradaki Türkiye’yi çok güzel bir şekilde temsil ediyorlar. Görüştüğümüz her seviyeden insan, bu okulların kendileri için son derece önemli olduğunu ve Türkiye ile aralarında önemli bir köprü vazifesi kurduklarını söylediler.
otel konusuna gelince de, eger cok bilinen, sehir merkezi icinde bir otelde kalmiyorsaniz, biliniz ki sehir icindeki dar sokaklardaki kucuk kapilar ardindaki oteller fransiz mantigi ve kulturu ile pis bir otel olacaktir.
Airport-Casa, sınıf: II, 30.00 Dirhem CASA 27/4 Perş, Casa-Marakeş, sınıf: I, 110.50 Dirhem tren bizdeki gibi hava alnının altından kalkıyor 50 dirhem=12 tl. otobüs ortalama aynı fiat.
PETİT TAXİ yazan taksilere binin ve kesinlikle taximetreyi açtırın.(taxi metre 1,40-1,70 geceyarısı 2,55 dirhem açılıyor)taxi fiatları türkiye ye göre çok ucuz.yemekler genelde ızgara türü TAJİN denen bizim güveç tarzı yemekleri ünlü, onun yanında köfte,şiş bulabilirsiniz. hijyenik ortamda sorunyok ben her yemekten çekinmeden yedim
Marok: Fas Souk: Geleneksel çarşı/Pazar Medina: Surla çevrili eski şehir Callabe: Geleneksel başlıklı entari Balga: Cuma günleri giyilen geleneksel ayakkabı Riad: Geleneksel avlulu Fas evi Magrib: Güneşin Battığı Yer (Fas- Cezayir- Tunus) Petit: Küçük taksi (ucuz, Kasa ve Fez’de kırmızı, Marakeş’de beyaz, Rabat’da mavi) Grand: Büyük taksi (pahalı, beyaz ve eski model mercedesler) Kasa: (Kazablanka, İspanyolca; Casa Branca: beyaz ev) Berberi: Arap olmayan (Yunanca; Barbaros: Yabancı) Hanna: Geleneksel kına (nazara karşı)
Şiş kebap meydandaki lokantaların en popüler yemeği. Dana, kuzu, tavuk eti veya kimi yerlerde sadece sebzeyle yapılan 'Couscous', Fas'ın milli yemeklerinden. Faslıların geleneksel olarak cuma günleri toplanıp ailece yedikleri kuskusu gerek açık hava lokantalarında gerek diğer restoranlarda bulabilirsiniz. Fas'ın milli yemeklerinden bir diğeri ise çeşitli et, sebze ve baharatların karışımından oluşan Tajine. Koni şeklinde büyük bir kapağı olan geniş toprak kaplarda pişirilen Tajine, bu kapla sofraya getiriliyor.Mönülerde 'Harira' olarak geçen Fas usülu çorba ise kuzu eti, soğan, sarmısak, domates, taze nane ve baharatlardan oluşuyor.
Resmi daireler pazartesi-perşembe arası 08.30-11.30/14.30-18.30 arası açık. Cuma günleri 08.30-11.30/15.00-18.30 arası açık.
Para birimi “Dirhem”. Konvertible olmadığı için ancak Fas’a girdikten sonra dirhem satın alınabiliyor. Otelde döviz bozdurulabiliyor ancak çarşıdaki döviz büroları daha iyi fiyat veriyor. Kredi kartları pek çok yerde geçiyor. Siz yine de pazarlık yaparken nakit kullanmanın avantajını gözardı etmeyin.
Tren istasyonu da şehrin simgelerinden biri. Kazablanka Marakeş arasında düzenli ve sık tren seferleri yapılıyor. 1. ve 2. sınıf olarak iki tür tren bileti satılıyor. 1. sınıfta 6 kişilik bir kompartmanda yolculuk ediyorsunuz ve bilette koltuk numaranız yazılı. 2. sınıfta ise kompartman 8 kişilik ancak bilette yer numarası yok, dolayısıyla gelen istediği yere oturuyor. Aralarında az bir fiyat farkı var. Biz Kazablanka’ya dönerken pencere kenarında manzarayı seyrederek gitmek istediğimiz için riske girmeyip doğrudan birinci sınıf bilet satın aldık. Marakeş Kazablanka arası trenle 3 saat sürüyor. Trende sandviç ve içecek servisi yapılan servis arabaları dolaşıyor.
Ülke, gerçekten de dünyada eşi benzeri bulunmayacak ayrı bir alem. Yıllar boyu kendilerini sömüren Fransa'ya -enteresan biçimde- hala yaranmaya çalışırcasına, herkes (peçeli kadından dilencisine kadar herkes!) Fransızca konuşuyor, cafe creme ismi verilen sütlü kahveden içiyor, sabahları kuruasan yiyor. Ancak, bu tip hareketlerde kendilerinin de Fransa gibi müreffeh bir ülke olacaklarını bekliyorlarsa daha çok beklemeleri gerekecek. Nitekim; Araplılık, şarklılık, eskilik ülke üzerine öyle sinmiş ki kahveyle çörekle değişmesi pek olası değil. CASABLANKA
havalanı v.muhamed şehrin 25-30 km dışında.. şehire iki türlü inebilrsiniz; eğer paranız bolsa atlayın taksiye (muhakak taksimetre açtırın ki bu altın kural taksiciler taksimetreyi bilerek açmamaya çalışmakta dikkat) yaklaşık 300-350 dirheme gidersiniz.. yada trene binip şehir merkezinde limana yakın bir yerde inersiniz ki buda size 40 dirheme patlar..
her yabancı ülkede işleyen taksici terörü burda hat safhada.. yukarda dediğim gibi taksimetre açtırmayı unutmayın yoksa vardığınız noktada fiyat otomatik 100 dirhem den başlarlar belirteyim.muhakak kırmızı renkli taksi lere binin. üzerinde taxi yazan beyaz renkli eski kasa mersedeslerden ise kaçın.. onlar taksi değil dolmuş ve sizden standart ücret alır.
ilk durağımız casablanca. şehrin merkezinde fasa özgü satıcılar hemen beliriveriyor. yerlere serilmiş tezgahlarda çakma markalardan, turistleri dürtmek için dört gözle bekleyen küçük hediyeliklere kadar her şey var. mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri kral 2.hasan camii. adamlar denize sıfır cami yapmış. dünyanın 3. büyük camisiymiş. en uzun minare de bu camininmiş. şehir de çok da bişey olmadığından gidip görmek de fayda var. diğer görülesi yer ise filme ev sahipliği yapan rick's cafe . mojito 80 dirhem di, tl olarak 15-20 arası bir şey oluyor. atlas okyanusuna atlayayım fln dememek lazım, girilebilcek gibi değil deniz. faslılarda bunu bildiğinden sahillere havuz yapmış. denize sıfır camiden sonra havuzları da gördük tam oldu. ama giremesek de denizin nimetleri gayet bol. kalamar ve karides oldukça ucuz. bir de hayatımda ilk defa mağazaların vitrinlerinin önüne yerleştirilmiş küçük demir mızrakcıklar gördüm, amaç kimsenin mağazanın önüne oturmamasıymış. casablanca da başka da bir şey yok gibi. sokağın da gez, camiyi gör, akşam da cafeye git, yeter gibi.
dünyanın ikinci büyük camisi olmak dışında bir özelliği olmayan granit kaplı hasan 2 camisi burdadır. anlamsız büyüklükteki bulvarlarda yürürken, gözünüze toz ve sinek kaçmaması ve trafik kurallarına göre değil de içgüdülerine göre hareket eden petit taksilerin size çarpmaması için çaba sarfetmek gerekir. eminönündeki bütün işportacı tezgahlarının, sanayi sitelerinde bütün otoparçacı dükkanlarının ve nedense dünyanın bütün dişçilerinin biraraya geldiği ve ayıptır söylemesi her tarafı sidik kokan bir şehirdir. neyse ki fasın diğer güzel şehirleri bu hayal kırıklığını unutturur.
inanılmaz bir cafe kültürü hakim. şehrin her yerinde cafe bulabilrsiniz.insanlar sabahtan akşama yanyana sandalyelerde sırtını duvara dayayıp yüzünü cadedeye dönüp yeşil çay içmekte. ikinci en popüler içecek ise mısms ( sütlü kahve ).
hatunları tek kelimeyle ehhh (bkz: türk kızları kalsın bir yere gitmesin). ama rahatlık bakımından da yuh (bkz:belli bir kısmı gitsin beli bir kısmı gelsin). gezdiğim bir çok ülkeye oranla ( ukraynada dahil) böyle misafirperverlik görmemiştim.
sokakta kavga kesinlikle yasak. el kol hareketleri, yüksek desibel herşey serbest ama kavga yasak. polislerde ciddi bir rüşvet kültürü hakim aman dikkat sakın bulaşmayın. haklı olsanız bile haksız duruma gelebilirsiniz
Sabahın ilk ışıkları ile Fas’taki ilk durağım olan Dünya’nın en büyük dini yapılarından Hassan 2 Camii’yle ilk fotoğraflarımı çekmeye başladım. Atlas Okyanusu kenarında geniş bir alana kurulu olan Hassan 2 Camii’nin 210 metrelik minaresi, Casablanca’nın her sokağından rahatlıkla görülebilecek uzunlukta. Bir bayanın büyük bir sabır, özen ve titizlikle işlediği danteller gibi binanın her yerine işlenmiş nakışlar insanın büyülenmesi için yeterliydi. Camii çevresinde gezerek, her türlü detayın fotoğrafını çekmek için 1 saate yakın zaman ayırmanız gerekebilir. Hassan 2 Camii ardından rotamı şehrin güneyine çevirerek Casablanca’nın eski kent sokaklarına ve Muhammed 5 meydanına çevirdim. Casablanca’da turistlerin en uğrak yerlerinden olan meydanda Adalet Sarayı, Valilik, Ville des Artes (Sanat Müzesi), Sacre Coeur Katedrali bulunmakta. Birleşmiş Milletler Meydanı ile birlikte Büyük Camii’nin hemen arkasında yer alan Eski Kent; çarşısı, dar sokakları ve ilginç insan portreleri ile fotoğraf için anlar oluşturmakta…
Casablanca Port gidiyor. Eğer Hassan 2 camisini gezicekseniz bu tren istasyonunda giden trene bilet alın çünkü çok yakın cami 3 km hemen taksiye atlayıp Hassan 2 camisine gidiyoruz 8 dh veriyoruz burda Taksimetre 1.70 açılıyor.Rabat meknes ve fes de 1.40 açılış ücreti.Hassan 2 camisini geziyoruz.caminin içine sadece müslünmanları alıyorlar
Camiden çıktıktan sonra hemen caminin karşısında kalan caddeye doğru yürümeye başlıyoruz.cadde de ilk sağda ki arada Espaca Makaila adlı resturanta oturup tavuklu vede balıklı tajin yiyoruz menü şeklinde yapmışlar önce mercimek çorbası peşine tajin vede avokada içiyoruz. Toplam 86 dh hem ucuz hemde lezzetliydi.
(Tren No: A20 / Adam başı 40Dh
TAJİN denen bizim güveç tarzı yemekleri ünlü, onun yanında köfte,şiş bulabilirsiniz. hijyenik ortamda sorunyok ben her yemekten çekinmeden yedim.marketlerden alışveriş etsenizde meyve türkiyeden pahallı. et çok olmasına rağmen bizi paramızla 25-30 arası değişiyor.cafe leri çok güzel fransız kültürü hakim.nane caylarından deneyin,10dh.medine çarşısının bulunduğu yerden 100m sonra ibis otel var otelin karşısından sahil tarafına doğru yürüyün balık halini göreceksiniz.(polis karakolunun karşısında) sabah erken gidilirse balık ihalesini görebilirsiniz. girişin 50 m ilersinde solda bir lokantavar onu geçin karşınızda gördüğünüz DU PORT DE PECNE(altkat) lokantasında afiyetle deniz ürünlerini yiyebilirsiniz.. 2 kişi 96 dh= 24 tl. 0radan taksiye binin 6 km ilerdeki AİN DİYAB + MEGALAMA SİNEMA atlas okyanusu kıyısına gidiniz.40 dh=10 tl. günü böylece bitiriniz.
cadde de ilk sağda ki arada Espaca Makaila adlı resturanta oturup tavuklu vede balıklı tajin yiyoruz menü şeklinde yapmışlar önce mercimek çorbası peşine tajin vede avokada içiyoruz. Toplam 86 dh hem ucuz hemde lezzetliydi.
Rick's Cafe 248, Boulevard Sour Jdid. Place du jardin public | Ancienne médina, Patisserie Bennis Habous 2 Rue Fkih El Gabbas | Quartier Habous Cafe Maure Bd. des Almohades | Medina Wall, La Bavaroise 135 rue Allal ben Abdallah,
MARAKEŞ
resort falan demediniz riadda kalmaya karar verdiniz. eğer kaldığınız riadın sizi havaalanında karşılama hizmeti varsa değerlendirin. yoksa otobüsle djemaa el fna meydanına gitmeniz gerekiyor. burada yapacağınız ilk iş elinizdeki haritayı gördüğünüz ilk çöp kutusuna atmak. tabii çöp kutusu bulmak için bir 10 dakikayı gözden çıkartın. medina bölgesinde harita hiç bir işe yaramıyor yüzlerce ara yol ve çıkmaz sokak var. zaten sizi elinizde veya sırtınızda valizlerle gören çocuklar konuşmaya, yol tarif etmeye çabalıyor. içlerinden en ufak olanı veya içinizin en ısındığı çocuğu seçin 10 dirham karşılığında sizi riadınıza kadar bıraksın. fakat dikkat edin diğer veletler sizi takip etmesin yoksa hepsine 10'ar dirham vermek zorunda kalıyorsunuz.
fasın en fantastik şehri marakeş. bütün fas şehirlerinde geçerli olan 1 litre sıkma portakal suyu 2 lira kuralı burada geçerli. sabah akşam içilir. portakal suyundan başka diğer güzel yanı şehir de öle koca koca gökdelenler bulunmaması ve şehrin renginin kil rengine çalan kırmızı olması. bütün binalar aynı renk. garip böle karmaşık bi yapısı var bu şehrin. ilk durak bütün turistlerin yaptığı gibi djemaa el fnaa meydanı. bi yandan maymun ve yılan oynatıcıları diğer yanda sakat at tezgahları. her daim kalabalık bi mekan. akşamı ayrı güzel gündüzü ayrı güzel.
değişik tadlar tadıcam diyorsanız salyongoz için en ideal yer burası. tadı da fena değil. böle tavuk gibi balık gibi ortada bi tadı var. yemek için fiyatlarda güzel kişi başı 10 tl ye sosisten kelleye köfteye bi masa kurabilirsiniz. eskiden idamlar burada olduğundan meydanın adı fena diye bitiomuş. bizi mi yediler bilemedim birisi de bize öle anlattı. yanlız burda fotoğraf çekerken dikkat etmek lazım, para ver diye yapışıor maymun oynatıcılar. adamlarda haklı maymunu çise çıkarmadı heralde amacı para kazanmak. bu sebepten bi ton tartışma çıktı turistlerle. parayı verin öle çekin. cık cık cık. meydanı tepeden gören cafeleri de pek güzel. marakeş de başka da bi yere gidilmez, meydan da sabah akşam dolanmak en keyiflisi. eski bi modacının bi bahçesi vardı adını bilemedim, if san loren mi öle bişi. oraya da giden çoktu. bunun dışında fas da hastaneye düşmeyin yeminlen cehennem gibi. hem pis hem ilgisizler. fırsatınız olursa mutlaka bi motorcuyla anlaşın, motorun arkasına atlayıp şehir turu yapın. her yer motor kaynıyor. sanki iran anasını satim. amin.
Cema el-Fna meydanına girdiğimizde biraz ürktüm. Binlerce insanın bulunduğu koskoca bir meydan hayal edin. Burada kimisi yılan oynatıyor, kimisi bebek bezi bağlanmış maymunlarını size doğru atıyor, kimisi salyangoz çorbası içiyor, kimisi ise bize gelip bir şeyler satmaya çalışıyor ama bunların hepsi aynı anda oluyor.
Gündüzün sıcaklığına aldanıp yanınıza uzun kollu bir şey almamazlık yapmayın çünkü çöl iklimine sahip olduğundan akşamları gündüze göre inanılmaz soğuk oluyor. Yine bu ülkeye giderken hijyeni elden bırakmıyoruz ve antibakteriyel sıvılarımızı yanımıza almayı unutmuyoruz çünkü heryer hijyenik olmayabiliyor.
Satın alınması gereken şeylerin başında, uçları sivri renk renk deri terlikleri geliyor. Herkes bu terlikleri sokakta giyiyor ve en çok gördüğüm sarı renkli olanlarıydı. Hediye vermek için birebir. Bu arada pazarlık konusunu atlamadan hemen bahsedelim, pazarlık yapmadan sakın ama sakın bir şey almayın. Burada sert bir pazarlık yapmazsanız çok fahiş fiyatlar verebiliyorlar. Gerçi hoş verdikleri en yüksek fiyatlar bile en fazla 20-30 TL’yi geçmiyor. Başka alınabilecek hediyeliklerin arasında çaydanlıklar, küçük çay bardakları, karışık çaylar, toprak güveç kapları (tajin kabı), sepetler ve el işleme metal lambalar bulunuyor. Fakat belirtmeden edemeyeceğim aldığımız çaydanlığın altı delik çıktı ve küçük bardakların cam boyası elde yıkamama rağmen soyuldu. Aldığımız her şeyi Medina’daki Souklardan yani pazardan aldık. O yüzden hediyelik almadan önce aldığınız ürünü iyice inceleyip satın alın.
Kuskus ve tajin en çok yediğimiz lezzetli yemeklerdendi. Genelde dana eti yiyorlar, yemeğin üstüne de ferahlatan taze nane çayı geliyor. Naneleri direk sıcak suya koyup içiyorlar. Otelde yaptığımız kahvaltılarda ise Fransız tarzı reçel, kruvasan ve kaşar üçlüsü vardı. Bu arada tatlıları çok ünlü, küçük küçük baklavayı andıran, hafif şerbetli tatlılardan kutu kutu satın alın. Hem taşıması kolay, hem de dönüşte verilebilecek en güzel hediye olacaktır.
Medina Souk’u bizim kapalı çarşıyı hatırlatıyor, mutlaka buraları gezin ve mümkünse bin senelik sokaklarında kaybolun.. Benim en sevdiğim yerlerden biri Majorelle Bahçeleriydi. 1919 senesinde Jacques Majorelle isimli bir ressam, Marrakeş’e taşınır ve burada dünyada gezdiği yerlerden bitkiler toplayarak bir botanik bahçesi oluşturur. Bahçesinde sık sık kullandığı çivit mavisi renk onun ardından Majorelle mavisi olarak anılacaktır. Ölümünün ardından burayı ünlü Fransız modacı Yves Saint Laurent satın almış ve öldüğünde küllerinin buraya serpilmesini vasiyet etmiştir…
Tafigini gordukten sonra, istanbul trafiginin cennet olduguna kanaat getirdigim, fas'in unlu sehri. isminin "kesmekes" olarak degistirilmesinde fayda oldugunu dusunerek oylamaya sunuyorum.oylamaya katilabilmek için tabi ki once bir marakes ziyareti yapmaniz gerekiyor.
İNSANLAR FAYtonlar, arabalar, motorsikletler ve bisikletler, hepsi aynı anda hareket ediyor ve kimse kimseye çarpmadan trafik akıp gidiyor. şehrin en önemli yeri akrobatların, yılan oynatıcılarının ve falcıların bulunduğu önce beni çok korkutan fakat sonra büyüsüne kapılıp içinde kaybolduğum djema el fna meydanıdır. meydana girdiğiniz an bir büyü başlıyor. durmaksızın çalan davul seslerine arada zil ve kaval sesleri ekleniyor. maymunuyla yanınıza gelmeye calışan bir adam, yanından fırlayan hokkabazlar, dans eden kobralar, kına yakan berberi kızları ve en dikkat edilmesi gereken de kadın, erkek, çocuk onlarca yankesici ve dilenci. halktan kimseyle göz göze gelemiyorsunuz. bu hataya duşerseniz,peşinize takılıp paranızı alana kadar sizi rahat bırakmıyorlar. imkanı olan herkes bir kere de olsa gidip o havayı solumalıdır.
pisliğine pis ama görülmesi gereken bir şehirdir. cemal fenai diye telaffuz edilen koca meydanı gezerken, souk denen kapalıçarşısının içinde kaybolurken, sanki, avrupalı gelsin orientalizm görsün diye o şekilde pis, karışık, kakafonik olarak özellikle bırakılmış gibi geldi. kendine has bir ambiansı var. çoğunun cin malı olduğunu bilerek, herkesin üstünde olan jalaba denilen entarilerden ve şallardan ( bu şallardan degradeli olanlarının türkiyede bulunmadığı ve alınabilir bir kalitede olduğu gruptaki bayanlar tarafından belirtilmiştir ) alınabilir. fiyatlar pazarlık etmeniz şartı ile ucuzdur.
pazarlık usulü ise naçizane şöyledir. bir iki yere öyle havadan sudan fiyat sorduktan ve abuk sabuk fiyatlar verip dükkandan kovulduktan sonra çarşıdaki binlerce dükkanda alacağınız kaliteyi kollayın. malı beğendikten sonra fiyatını sorun. verilen fiyatın beşte birini verin. vaktiniz varsa itişe kakışa pazarlık ederek dörtte birine ( onlarda alışkın olduğu için çok keyifli oluyor ) eğer malı beğendiyseniz vaktiniz de yoksa en fazla üçtebirine alın. fiyat düşürmeleri için izlenilecek strateji çok pahalı deyip sırtınızı dömek ve bir ayağınızı kapının dışına koymaktır. bunun en az beş defa tekrar etmeniz gerekecektir. önce sizi avrupalı yerine koyup % 5 - 10 iskonto yapacak, pazarlığı bildiğinizi anlayınca yirmişer ellişer düşeceklerdir. kazık düzeninin farkına da bu şekilde varırsınız.
medina fas'ın en hareketli meydanı. burada ilk durak jemaa el fna. gündüz boş bir meydan, gece açıkhava lokantası, eğlence yeri. tarot falı bakanlar, kına dövme yapanlar, yılan oynatanlar, maymun oynatanlar, her elli metrede yapışan dilenciler... at arabaları, eşek arabaları, sakınmazsanız bu arabaların gelip size çarpması. . . peki fasta ne yenir-ne içilir? bu merak beni çaptan düşürür. yediğin içtiğin sana kalsın aaa ne ayıb şey! ama salyangoza bayılıyorlar müslüman mahallesinde, söyleyelim.
bir iki fiyat vermek gerekirse
bir saat süren sehir fayton turu 150 dirhem - 400'den başlar polyester jalaba - 50 dirhem - 250'den başlar keten jalaba - 150-175 dirhem - 400'den başlar ipek jalaba - 400 dirhem - 1.500'den başlar portakal suyu - 3 dirhem. pek pazarlığı yok ama deneyin bir bakalım. taksi - peti taksiler 10-15 dirhem, marcedesler 25 dirhem tamamen pazarlıktır.
nane çayı - 100 gr paketine 5 dirhemden fazla vermeyin. 10 dirhem 1 euro, yaklaşık 1.5 ytl'dir.
meydanda beyaz cadirlarin altinda sokak yemekleri yapan yerler var. kesinlikle salata yememenizi oneriyorlar. sebebini cozmeye calismayin. birakin mideniz saglam dursun. marakes yemekleri turk yemeklerinden pek farkli degil. ama kimsenin anasi gibi de yemek yapamiyorlar.
bu ulkeye gitseniz de olur, gitmeseniz de. giderseniz de, foundouk 55, Souk Hal Fassi, Marrakech, Morocco adindaki restorantta bir aksam yemegi yiyin.
Mutlaka gezilmesi gereken yerler : El Bahia Sarayı, Majorelle Bahçesi, Cema El-Fna Meydanı, Medina of Marrakech, Medina (Souk)Pazarları, Koutoubia Camiisi, Chez Ali.
majorelle bahçeleri marakeş'te görülmeye değer 2. yer. jacques majorelle'in evi sonrasında yves saint-laurenttarafından satın alınmış ve 2008 yılında vefat ettiğinde külleri buraya saçılmış. 40 dirhem bizim parayla yaklaşık 10tl. görülmeye değer.
koutoubia camii djemaa el fna meydanının hemen yanında. gayrimüslimlerin camiye girmeleri yasak. eğer yazın ziyaret ediyorsanız 45 derece sıcakta şort giydiğiniz için sizin de girmeniz yasak.
ben youssef medresesi , marakeş müzesi ve ne olduğunu anlayamadığım bir yere 60 dirhem-15tl karşılığında girebilirsiniz. fakat çok bir şey beklemeyin çünkü içleri bomboş ve bakımsız. söylenenlere göre fransızlar bütün kıymetli eşyaları almış götürmüş.
medina souk pazarı bizim kapalı çarşının imitasyonu. 5 para etmez kalitesiz mallara yüksek fiyatlar çekiyorlar. yabancı turistler için ilgi çekici fakat bizim için çakma bir kapalı çarşı olmaktan öteye gidemiyor.
el bahia sarayı; saraya bak gtüm gibi affedersin.. içinde tek parça mobilya olmayan saray mı olur arkadaş? duvardaki işlemeler tavan falan hoş fakat mimar değilseniz çok fazla ilginizi çekmeyecektir büyük ihtimalle.saadian mezarları fatiha okumaya niyetli olanlar varsa ziyaret edebilir. ayrı bir paragrafta bile yazmaya gerek duymadım o derece yani. geç!!
menara bahçeleri bir kulube ve bir içi çöp dolu havuzu görmeye o yol çekilir mi? fotografı kesinlikle daha hoş kartpostalını bulursanız alın muhakkak.
eğer vaktiniz varsa çölde bir gece geceleyin. 40€'ya turlar bulabilirsiniz. bedevi çadırlarında uyuma deneyimi yaşayabilirsiniz. bizim vaktimiz ve paramız olmadığı için gidemedik maalesef.
djemaa el fna meydanında sürekli sağınızdan solunuzdan haşiş haşiş diye söylenen adamlar geçiyor. sakın kendilerinden esrar almak gibi bir hataya düşmeyin çünkü bir çoğu polislerle çalışıyor. 2 yılınızı fas hapishanelerinde çürütürsünüz vallahi prison break falan da işlemez burada. ayrıca cüzdanlara da dikkat etmek gerekiyor. meydanda birşeyle ilgilenirken sürekli arkanızdan birileri geçiyor. en çok dikkat edilmesi gereken şey bahsettiğim gibi göz teması.. her hangi birisiyle göz teması kurduğunuz anda artık onlar için bir avsınız. ellerinde maymunla, yılanla veya yemek menüsüyle sizi takip etmeye başlıyorlar.
medina'da bazı ara sokaklarda bir an için orta cağa dönüyorsunuz yerel giysili adamlar size bir şey satmak veya bir yerlere götürmek için çabalıyor. her söylediklerine türkçe cevap verin. en fazla duyacağınız bir fuck offoluyor sonrasında sizi rahat bırakıyorlar. fotoğraf kameranızı hiç kimseye fotorağrafınızı çekmesi için emanet etmeyin çünkü ya kamerayı kaybedersiniz ya da fotoğraf çekimi için para ödemeniz gerekir. unutmayın bu şehirde bedavaya selam vermek bile yok. hiç kimse hayrına size yardım etmeyecektir her şeyin ama her şeyin maddi bir karşılığı var. öyle ki havaalanında maaşla çalışan temizlik görevlisi dahi önümüzdeki pisliği süpürdükten sonra bahşiş istedi.
trafik tam bir keşmekeş. adeta mini hindistan. insanlar zaten kısıtlı alanlarda olan kaldırımları kullanmıyor. trafik lambası oldukça az burnunu daha önce sokan geçiyor. at arabaları, eşekler, mobiletler, motorlar, arabalar, otobüsler ve durmak bilmeyen korna sesleri eşliğinde yollara atlayan insanlar... özellikle geceleri karşıdan karşıya geçerken çok dikkatli olmak gerekiyor çünkü ters şeritten gelen ve ışıkları yanmayan bir mobiletin altında kalma tehlikesi geçirebiliyorsunuz*.
son olarak pazarlık. bizim de kültürümüzün bir parçası olduğu için çok yadırgamadığım bir durum. her zaman söyledikleri fiyatın 3'te 1ini veya 4'te 1ini teklif edin. sürekli bozuk para bulundurun ve tam para vermeye çalışın. ayrıca lokantada yemek yiyip hesabı ödedikten sonra para üstüne yatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
bir tavsiye ise otel seçimine yönelik; eski marakeş evlerinden geleneksel mimarisi korunarak otele dönüştürülenleri tercih etmenizi öneririm. ortak bir avluya açılan serin odalar, avluda sabah kahvaltısı için yayılmanızı bekleyen büyük sedirler, odalarda eski tip bakır oymalı musluklar, en üst katta yine sedirlerle ve yıldızlı bir gece ile bezenmiş kocaman bir teras ve sınırsız nane çayı kaçmaz.
djemaa el fnaa meydanına devam ediyoruz çünkü geleneksel pazarı dolaştık da meydan bitti sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz. meydan başlı başına bir tiyatro sahnesi gibi, bir film karesi gibi sürekli hareket halinde. hepsi geleneksel kıyafetleri içinde binbir farklı yüz; hikaye anlatanlar, maymunlarıyla gösteri yapanlar, akrobatlar, dansçılar, dövme yapan fal bakan kadınlar, büyüleyici müzik eşliğinde sahiplerinin önünde kıvrılan yılanlar. hangisine baksam diye şaşırıyorsunuz tüm bunların ortasında bulunca kendinizi. sonra ordan oraya zıplayan maymunları fotoğraflamaya çalışayım derken sizden koparacağı bahşişi düşünerek yanınıza sokulan bir adamı farkedemiyorsunuz. elinize değen ıslaklık ne diye merak buyurup baktığınızda elinizin üzerinde kıvrılmakta olan yılanla göz göze gelip kocaman bir çığlık atarak tüm meydanı koşarak turlayabiliyorsunuz. ama olsun, bu da sizin bitmeyen bu sahne şovuna küçük bir katkınız olarak tarihe geçiyor. bitmedi evet meydandaki aksiyon; hava kararmaya başlayınca bu sefer açık hava restaurantları meydana çıkıyor. alanı onlar dolduruyorlar bir anda; seyyar mangalları, masaları ve sandalyeleri ile. uçsuz bucaksız bir duman meydanın üzerini kaplıyor ve içine hapsoluyorsun. herkes sana sesleniyor, kolundan tutup birşeyler anlatıyor, onlarca değişik ton, ezgi, müzik sarıyor etrafını. bir tarafta farklı coğrafyalardan gelen turistler, diğer tarafta kendi topraklarındaki faslılar, kadınlar, erkekler, çocuklar, geçmişle gelecek el ele, farklı dinler iç içe, bambaşka diller dip dibe, tam bir kaos, tam bir cümbüş…belki de bu kaos ve cümbüş sebebiyle, marakeş’in kelime anlamının “tanrının kenti” olduğu söylenir, kimbilir.
Djamee el Fnaa Meydanı ile Kutubiye Camii arasında kalan Kral V.Muhammed ile El-Muvahhidin Caddesinden kalkan üstü açık Otobüsler ile şehir turuna (Sightseeing) katılarak hem Atlas Dağlarının eteklerindeki Mimar Jardin De L’agdal’ın oluşturduğu Agdal Bahçelerini hem de kurak topraklar üzerinde yetişen palmiyeler altındaki develerin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Ayrıca Marrakech’in sıcağından karmaşasından kaçmak için zeytin ve badem ağaçlarıyla örtülü Urika Vadisini, Uzud Şelalesini ve bir berberi köyü olan Asni’den Atlasların karlarla kaplı 4127 metrelik en yüksek zirvesi Toubkal Dağını izleyebilirsiniz.
Aışverişlerde pazarlık payının yüksek olduğunu ( ancak Tunus gibi değil , orada 1/4 fiyatından başlamak gerekiyordu) hatırlatayım . Nane çayı ısmarlamak isterlerse kibarca kabul etmeyin , hem pazarlık gücünüzü azaltır hem de bardağı daha önce kullananlar ile öpüşmüş kadar olursunuz .
Taksiye binip jamii el fena meydanının yanına geldik.15dh=1,5£ verdim.adresi tek başımıza bulmak mümkün değil turist ten ekmek yiyen bir balici yanıma geldi ve otelin adresine baktı götüre bileceğini söyledi takıldık peşine 15 dakikada kalacağımız 1,5 m lik dar sokaktaki RİAD ABHAR otelegeldik.otelimiz çok güzel Adnan ve Yasin isimli resepsiyoncu arkadaşlar çok samimi davranıyorlar. Sıcak bir ortam var.balici arkadaşa 20 dh =2£ verdik.yerleşip hemen el fena meydanına çıktık çok büyük bir meydan ne ararsanız ne isterseniz mevcut. Ben kuzu kafası ve beyin yedim 40 dh=4£.sevilay 5 adet tavuk şiş aldı 30 dh=3£. İki büyük bardak portakal suyu 8 dh=0,80£.1,5 litre su 6 dh=0,60£
Yahudi pazarının bulunduğu PALAİS BADİİ meydanında 12 nolu mini lokantada (restorande place ses ferblantier) TAJİN yedik güzeldi. Bir çeşit güveç.balıklı,etli,kuskuslu,sebzeli olabiliyor.30 dh=3£.el fena meydanına yürüdük ünlü cafe BRASSERİE DU CLACIER de cafe white içtik.2 cafe 30 dh=3£.el fena meydanından yürüyerek 10 dakikada gidebileceğiniz KASBAH ENSEMBLE ARTİSANAL TWİZRA alışveriş yerlerini beyeneceksiniz.
güzel TAJİN yemek isterseniz meydandaki Telekom binasının sağından girin sinemayı geçin MABROUKA cafe restorantta afiyetle yeyin. 80 dh=7£. Sabah erken kalkıp gare tren istasyonuna gittik, hemen yanında SUPRA TOUR(devletin otobüs şirketi olup tren ile bağlantılı çalışıyorlar) şirketinden atlas okyanusu kıyısındaki gittik. yumurtalı hamur işi 2 büyük çay 26 veriyoruz dh
Akşam üstü bişeyler yemek için tekrar jemma el fna çıkıyoruz.Bugun şavarma yiyecez.Hiç bi özelliği yok bizde döner 20 dh yanında patatesli isterseniz 25 dh fiyatlarda içine koyulanlara göre değişiyor. 1 savarma 1 etli sandwich 64 dh ödeyip.portokol suyu içmek için el fna gidiyoruz. Dün içtiğimiz yere yine gidiyoruz bizi hatırlıyor. 2 mix içiyoruz portokol greyfurt karışık 12 dh . 1 tanede müesseden hediye geliyor
Turistlerin olmadığı sokaklara gidiyoruz faslıların yemek yediği alışveriş yaptığı yerlerde geziniyoruz. 2 tane bademli ve susamlı tatlı yiyoruz 2 dh 1 tanede bedava veriyor.
14.50 treninden marrakesh için biletimizi alıyoruz 90dh 16.10 da marrakeshdeyiz. Tren istasyonunda para bozdurcak yer arıyoruz .Change bürosu yok ama bankamatikten para bozdurabiliyorsunuz aklınızda olsun. 200 euro bozduruyoruz. Ertesi sabah gideceğimiz Merzoguza ya otobüs biletimizi alıyoruz 1 kişi 200 dh.
Restoranlar Pepe Nero 17, derb Cherkaoui, | Rue Douar Graoua, Marakeş 40000, Fas Le Comptoir du Pacha 218 Derb Arset Awzel - Dar El Bacha | Bab Doukkala, Marakeş, Fas Dar Najat's Kitchen Derb Lalla Chacha 18 | Douar Graoua Moulay Idriss, Marakeş, Fas Libzar 28, rue Moulay Ali (en face de Chez Paul) | Gueliz, Marakeş, Fas al fassia 55 Boulevard Zerktouni | Guéliz, Marakeş 40000, Fas La Terrasse des Epices 15 Souk Charifia Sidi Abdellaziz, Marakeş, Fas Chegrouni Place Djemaa Al Fnaa, Marakeş, Fas Un Dejeuner a Marrakech- dondurma 2,4 Place Douar Graoua, Marakeş, Fas
Souk Kafe – ucuz yemek temiz 11 Derb Souk Jeldid | Sidi Abdelaziz -medina, Marakeş 40 000, Fas
Chez Titine – ucuz sandwich 18 rue Kennaria Dabachi, Marakeş 40000, Fas
Oteller Kızlar baksın kaldigimiz yer cok guzeldi ve butun tatili orada gecirebilirdim, ilgilenenler icin ryad dalia 40 derb Tizegarine | Rue Dar El Bacha Bab Doukkala, Marakeş 40008, Fas
riadın sizi havaalanında karşılama hizmeti varsa değerlendirin
ESAURA
fas'ın atlantik okyanusu kıyısındaki kentlerinden birisi. eski romalılar zamanında bir liman kenti olarak kullanılırken şu an şirin bir balıkçı kasabası görüntüsünde. ayrıca bol rüzgarlı kumsalı sörfçüler için bir çekim merkezi imiş mevsiminde. kentteki (kasaba mı desem acaba) en güzel şeylerden biri portekizliler tarafından kurulmuş surlar, ve inanınız ki o surlardan güneşin okyanusa batışını izleyebiliyorsunuz. aman rüzgara dikkat, uçmamak için çaba sarfetmek gerek.
kasabanın garip bir güzelliği var. martılarla ve kendine has dizaynı olan balıkçı kayıklarının bulunduğu limanı geçince tipik bir akdeniz turistik kentine düşüyorsunuz sanki. turistik eşya satan dükkanlar, size yapışan satıcılar vs. ama ama başınıza geleni tahmin edemiyorsunuz elbette, o dükkanların olduğu sokaklarda dolaşıyorsunuz birazcık kaybolmak için, gerçekten de kayboluyorsunuz, 2 kişinin aynı anda zor geçeceği sokaklara giriyorsunuz, cellabeli bir adamın ya da çarşaflı bir kadının peşine takılıyorsunuz, o anda başka bir dünyaya çıkıyorsunuz: turistik görüntüsü ile alakası olmayan bir "halk pazarı". surların çevrelediği, çeşitli kapılarla dışarıya açılan bir alan, pazar alanı, iğne atsan yere düşmez bir kalabalık.
anlatması güç bir yer essaouira, eski ile yeni var, birbirlerine dokunmadan yaşıyorlar. açık balık pazarı ile modern resim satan bir dükkan arasında 200 metre var belki.
1,5 euroya okyanus kıyısında kahve, portakal suyu, krep, kayısı reçeli, kruasandan oluşan bir kahvaltı edebileceğiniz temiz cafeler ve saatlerce oturup med ceziri ve sörf yapanları izleyebileceğiniz kumsallar da buradadır. marakeşten ctmle 3 saatlik bir otobüs yolculuğuyla gidilebilir.
şahane balıklarla yanında gelen mezeleri üç otuz paraya yiyebileceğiniz fas'ta olup da fas'ın diğer şehirlerine pek benzemeyen film seti gibi bir kasaba. fas'a yolunuz düşerse uğrayın hatta benim yaptığım gibi programınızı değiştirin ve akşamı da orada geçirip okyanus kıyısında güzel bir yemek yiyin ve sonrasında güzel bir kahve için. fas'tan alınacak en güzel hediyelik eşyalar için de birebirdir.
Suveyre veya Essavira (Essaouira) . Marakeş'in 175 kilometre batısında Atlas Okyanusu kıyısında bir yarımada üzerine kurulmuş , eski yerleşim bölgesi surlarla çevrili liman şehri . Nüfusu yaklaşık 70 bin kişi . Şehrin adı ''güvenli demirleme yeri'' anlamına gelen bir berberi kelimesinin bozulmuş biçiminden geliyormuş .
Suveyre ve güneyindeki Agadir şehri etrafındaki bölgeler Faslıların öve öve bitiremedikleri Argan ağacının yetiştiği topraklar . Argan , zeytingillerden bir ağaç . Bizim badem-fıstık gibi etrafında ince bir dış kabuk , içinde sert bir ikinci kabuk ve onun içinde de çekirdeği -ya da yemişi diyelim- bulunan bir meyvası var . Bu meyvadan yağ elde ediyorlar . Yağ , yemeklik olarak kullanılabildiği gibi sabun-krem- masaj yağları yapılarak kozmetik olarak ta kullanılıyor . 30 kilo yemişten yaklaşık 1 litre yağ çıkarılıyormuş . Bu yüzden oldukça kıymetli . Bu yağ bölgenin ve genelde Fas'ın önemli bir ticaret kalemi haline gelmiş .
Şehire surların arasından girdiğinizde solunuzda balıkçı limanını görüyorsunuz . Burada birkaç küçük ve ucuz balıkçı lokantası var . Alkollü içkiler de mevcut . Deniz kabuklularını ve mevsimi ise sardalye öneririm . Özellikle kabuklularda fiyat sorup pazarlık yapmayı ihmal etmeyin .
Yemek yerken dikkat etmeniz gereken bir nokta da martılar . Siz sanki masada yoksunuz gibi tabağınızdaki balıklara pike yapıyorlar ve başarılı olamazlarsa sinirleniyorlar .
Daha hesaplı ve daha küçük eşyalar almak isterseniz az önce gezdiğimiz surların dibindeki küçük atölyelere gitmenizi öneririm . Beğeneceğiniz birşeyler mutlaka vardır .
Balıkçıların ile limanda teklelerini onarmalarını seyredip değişik sitildeki teknelerini izleye bilirsiniz, meydandaki güzel cafe lerde kahve ve nane çayınızı içerken kalabalığı seyrede bilirsiniz.biz 500gr mercan ve 10 adet iri sardelya aldık pişirilmesi dahil 140 dh=12£(euro) ödedik.
Evet, burada, sabah kıyı çizgisinden yaklaşık 200-300 metre geriye çekilen deniz, akşam üstü saatlerinde, kıyı çizgisine ulaşıyor. Yani, gel-git (med-cezir) diye bilinen muhteşem doğa olayını, burada canlı canlı yaşayacaksınız. Sabah saatlerinde kıyıda gördüğünüz boşluk, akşam üstü saatlerinde, güneş batmadan önce, yörenin çocuklarının rahatlıkla denize atlayıp yüzebildikleri şekilde deniz suları ile doluyor. Yaklaşık 2 metre derinlik.
Turlar aktiviteler
Equi Evasion- ata binme Village of Diabat (3km from Essaouira), Essaouira 44000, Fas
Palmaquad –atv 3 saat 70 Boulevard Mohammed V, Essaouira 44000, Fas
Diana Quad – atv Village de Diabat, Essaouira 44000, Fas
Restoranlar en iyiden sıralama 1-Restaurant d'Orient et d'Ailleurs 67 bis, rue Touahen, Essaouira 44000, Fas
2-Triskala Cafe Rue Touahen | Medina- tout pres de Sqala, Essaouira, Fas
3-Al Farachah 24 , rue Iraq | Par Bab Marrakech, Essaouira 44000, Fas
4-Elizir 1 derb agadir medina, Essaouira, Fas
5-Miyame 26 Rue Jbala, Essaouira 44000, Fas
6-La Cle de Voute 76 rue Laaloujj, Essaouira 44000, Fas
7-La Cantina 66 Rue Boutouil, Essaouira, Fas
8- RESTAURANT LA DECOUVERTE Houmman Fatouaki, Essaouira 44000, Fas
9-Cafe Jalil 42 RUE SIYAGHINE, Essaouira 44000, Fas
10-Restaurant Ramsess 18 Rue Iben Roched, Essaouira, Fas 11- Ginger Cafe 8, Rue Ibn Rochd | Kasbah of the medina - just off main square, Essaouira, Fas
quote:
Orijinalden alıntı: solti
quote:
Orijinalden alıntı: erkin_sprs
herkese merhabalar
eşim ve arkadaşlarla Fas veya Mısır turu yapmak istiyoruz.birinci öncelik Fas ,mısırda şu arap baharı vs muhabbetine biraz çekiniyoruz.
turları mı önerirsiniz yoksa önceden yapılmış planla buralar gezilir mi.
tur olmaz ise ; 5-6 gün kalmak istiyoruz bize kişi başı ortalama ne kadara patlar. ulaşım en ucuz hangi havayolu ile olur konaklamayı booking.com üzerinden yapmayı planlıyorum ama uçak biletleri THY Fas için 1200-1300 tl veriyor 1 kişi gidiş-dönüş ,daha ucuz bulabileceğim bir hava yolu var mı?
Gidenler tecrübelerinden biraz bahsederse sevinirim.
herkese iyi gecelr
Her iki ülkeye de gitmiş biri olarak size kesinlikle Mısırı önermem. İğrenç ötesi bir ülkedir. Gittiğinize gideceğinize pişman ederler. Dolandırıcı, Yankesici vs Doludur. Taksiciler sizi hep kazıklar. Piramitler arası mesafeler çok fazladır. Hiçbirşeyin standardı yoktur ve herzaman kazıklanabilirsiniz. Kİmseye güvenemezsiniz..
Fas'a gelince , Casablanca güzel bir yer. Çölde geziler falan belki ilginizi çekebilir. Ama ben olsam 2 ülkeye de gitmezdim..
Gitmediyseniz Thailand 'ı öneririm.. Endonezya da güzeldir..
Mısır'ı önermediğinize göre fazla gezmediğiniz belli. Dünyanın en eski medeniyetini sergileyen en büyük müzelerlerden biri Kahire'de, Giza Pramitleri, İskenderiye'den Assuan'a kadar Nil gezisi biraz tarih ve medeniyet merakı olan herkesin hayal ettiği bir gezidir.
yeni mesaja git
Yeni mesajları sizin için sürekli kontrol ediyoruz, bir mesaj yazılırsa otomatik yükleyeceğiz.Bir Daha Gösterme