Şimdi Ara

Evrenin matematik gerçekleri (6. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
146
Cevap
5
Favori
5.253
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: savarog

    Evet aslında

    1/sonsuz=0 yerine x sonsuza giderken, 1/x ifadesinin limiti 0 dır ,0 a yakınsar ,demek daha doğru.

    En iyisi diyelim ki, bu seçim imkansız değilsede, pek mümkünde değil :)

  • Konu evrenin matematiksel gerçeklerinden,
    matematik, gerçek midir ki? sorusuna doğru gidiyordu az kalsın :)
  • http://www.evrimagaci.org/makale/349

    Yeter. Adam hiçbir zaman kanıtlayamayacağı bir şeye inanıyor ve kanıt istiyor yav, kendine hakaret ediyorsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Prochnow -- 6 Ocak 2015; 19:25:50 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Prochnow

    http://www.evrimagaci.org/makale/349

    Yeter. Adam hiçbir zaman kanıtlayamayacağı bir şeye inanıyor ve kanıt istiyor yav, kendine hakaret ediyorsun.

    sen kimsin! Alıntı yaptığın site 600miyon yıldan bahsediyor! Öyle bir rakam yok.ne olduğunu yazdım tüm bilim dünyasıda biliyor ancak kendinizi aldatırsınız.hatta bu konuda evrimcilerin yazdığı kabuller var. Sokak ağzıyla yazılmış ve üstüne yanlış dolu bir yazı.

    İlkokul matematiği diye aşağılamaya çalışıyorlar ama son yöntemleri pam hesabı daha vahim.yazıda ondan hiç bahsetmemiş,bildiğini de sanmıyorum.bir ara bu hesabıda paylaşırım.

    Mobil olarak takip etmeye çalışacağım ,yeterli biterli konuşmayın doğrudürüst kaynak gösterin.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Hepsine tek tek cevap ver neresinin yanlış olduğunu tek tek söyle cevap veririk.
  • Ya hadi diyelim ki oran 1^50'den büyük, bu neyi kanıtlar? Yani siz neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz?

    Sizin dediğiniz olay her türlü yorumlanabilir. Şahsen ben felsefi bakış açısıyla; insan maddi bir varlıktır, insanın özünde bulunan maddelerin oluşma olasılığı 1^50'den büyüktür, o zaman insanın oluşma olasılığı da 1^50'den büyüktür, 1^50 olasılık imkansızdır ve bu yüzden insan yoktur da diyebilirim.

    Kaldı ki sunduğunuz verinin şeffaflığı, bilimselliği ve temelleri tartışılır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sen imkansızsın sensizlik imkansız aşk imkansız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: burock1997

    Ya hadi diyelim ki oran 1^50'den büyük, bu neyi kanıtlar? Yani siz neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz?

    Sizin dediğiniz olay her türlü yorumlanabilir. Şahsen ben felsefi bakış açısıyla; insan maddi bir varlıktır, insanın özünde bulunan maddelerin oluşma olasılığı 1^50'den büyüktür, o zaman insanın oluşma olasılığı da 1^50'den büyüktür, 1^50 olasılık imkansızdır ve bu yüzden insan yoktur da diyebilirim.

    Kaldı ki sunduğunuz verinin şeffaflığı, bilimselliği ve temelleri tartışılır.

    Okumuyorsunuz ki yazıyı. Anlamamanız normal. Sorun 1/10^50 değil. İsterse 1/10^150 olsun FARKETMEZ.

    Sözü edilen proteinin oluşma olasılığı 1/10^50 olabilir. Ama bu olasılık ancak sıfırdan bir anda tek denemede oluşma olasılığı olabilir. Ama işte evrtim tanrısı iki tane üfürüyor öyle protein oluşmuyor işte. Kademe kademe oluşuyor.

    Okuyamıyorsunuz beyniniz yanıyor bellki. Bari şu kadarlık kısmını okuyun :

    Miralge'ye söylemiyorum bile. O zaten okumaz. Anca ahkam keser bütün din hocalarının yaptığı gibi. Zaten sıkışınca iki tane kuran ayeti daha sallar defolup gider sonra. Konu da kuran muran yüzünden kapanır zaten. Konu kapanmadan okuyun.

    quote:

    Hesap Hatası



    Şimdi, hesap hatasına gelelim. İlk olarak basit bir şekilde yazarın tüm hesabının isabetsizliğini gösterelim: ilk etapta, aminoasitlerin sağ-elli ve sol-elli olması konusunda bir hesap yapılmış ve (½)584 sayısı elde edilmiştir. Bu bile böyle hesaplanamaz, geleceğiz; ancak diyelim ki bu hesap doğru. Peki ya ikinci çarpım nedir? "Peptit bağı yapma ihtimali" de ne demektir? Aminoasitler doğada ezici bir çoğunluk ile peptit bağları ile bağlanırlar. Başka ne tür bağlar peptitleri yapısal olarak birbirine bağlamaktadır, bilemiyoruz ve hiçbir biyokimya kitabı ve makalesinde buna rastlamadık. Eğer yazar dipol kuvvetlerinden doğan ikincil bağlar gibi yapılardan bahsediyorsa, bu tamamen hatalıdır, zira hesap bununla ilgili bile değildir. Üstelik aminoasitlerin birbirine bağlanması söz konusuysa, peptit bağı gibi güçlü bir bağ tipinin karşısında herhangi bir diğer opsiyon bulunmamaktadır. Dolayısıyla çarpımın ikinci kısmı olan (½)583 tamamen iptal edilmelidir. Bu durumda, olasılık bir anda (½)584 olarak kalmaktadır ki bu, (1/10)175 sayısına denk gelmektedir. Sanıyoruz bu yazara pek ufak bir olasılık gelmemiş olacak ki, ek bir çarpana ihtiyaç duyarak "peptit bağı olasılığı" diye olasılık yaratıp hesaba katma ihtiyacı duydu. Ancak aşağıda da izah edeceğimiz gibi, aslında bu şekilde bir çürütmeye ihtiyaç bile yoktur; zira aminoasitlerden protein sentezi lise matematiği ile modellenemez. Ancak bu temel garipliği göstererek bu basit matematiğin bile hatasını göstermek istedik. Şimdi hesabın özüne dönelim:



    Yazarın en ciddi hatası, bu sistemin ara ürünlerine hiçbir önem vermemesidir. Gerçekten de, tüm diğer parametreler göz ardı edilecek olursa, iki aminoasidin birleşme ihtimali yazarın söylediği gibi 1/2, yani %50 olarak düşünülebilir. Dolayısıyla, Dünya'nın ilkin koşullarında var olan trilyonlarca aminoasitten milyarlarcası farklı kombinasyonlarla, ikili aminoasitlerden oluşan dipeptitlerin oluşabilmesi işten bile değildir, yazarın da bunu kabul edeceğini tahmin ediyoruz. Bunların bir kısmı o anda bulunulan sistem içerisinde daha stabil ve dengelidir, diğerleri ise daha kolay parçalanabilmektedir. Örneğin karmaşık yapılar içerisinde kimi zaman, bazı yapıların kolay parçalanabilmesi de süreçlerin devam edebilmesi açısından avantaj olabilmektedir. Ancak diyelim ki ilkin dünya koşullarında sadece zor parçalanan, sabit kalabilen, yani kimyada "dengeli" dediğimiz sistemler avantajlı olsun. Bu durumda oluşan trilyonlarca ikili aminoasitten sadece stabil olanlar varlıklarını koruyacak ve spontane olarak oluşmuş yağ zırhları içerisinde kalacaklardır. Geri kalanları ise yeniden döngüye karışacak ve parçalanarak aminoasitlere dönüşeceklerdir. Böylece diğer aminoasitler ve dipeptitlerle bağ kurma denemelerini sürdüren aminoasit sayısı hep yüksek olacaktır.



    Dahası, bu dirençli ikililere bağlanabilecek kimyasalların sayısı sınırsız değildir. Örneğin normalde 20 tane temel aminoasit varsa, oluşan bir ikili sistem sadece 8 tanesiyle yeniden tepkimeye giriyor olabilir. Bir diğer ikili kombinasyon ise 12 farklı tekil aminoasitle birleşebilecek yapıda olabilir. Bunun sebebi, kimyasal yapılarından ötürü kimyasal katalizörler ve yönlendirici proteinler olmadan aminoasitlerin bağlanabilecekleri kimyasalların sayısının sınırlı olmasıdır. Sonuç olarak bu şekilde, 4-5 aminoasitten birkaç on tane aminoasitten oluşan proteinlere/proteinoidlere kadar ilkin protein aileleri oluşmuş olabilir. Daha sonra bu ailelerin birbiriyle etkileşimi sonucu giderek daha üst düzey karmaşıklıktaki proteinlere ulaşılabilir. Her bir basamak, daha önceki basamaklara bağımlıdır. Bu da, yazarın 1/20'ler üzerinden yaptığı hesaplamaları tamamen hatalı kılmakta, olasılığı katlayarak düşürmekte, dolayısıyla sonuç değerini de aşırı küçültmektedir.



    Hem de, bu eksilen sayıda bağ kurma yatkınlığı, eksponansiyel olarak (giderek ivmesi değişen biçimde) azalacaktır. Dolayısıyla, ribozom içerisindeki yönlendirilmiş sentez gibi durumlar haricinde, spontane tepkimelerden bahsederken her koşul birbirinin eşi olarak kabul edilemez.



    Bu anlattıklarımıza, yazarın hesapları dahilinde bakacak olursak, 10 aminoasitli bir protein yaklaşık 1/1024 (yaklaşık %0.1) ihtimalle oluşacaktır. Var olan aminoasitlerin aşırı sayısı yanında bu çok sıradan bir olasılıktır ve neredeyse her an, sayısız defa meydana gelebilir. Örneğin yazar, hesabında "orta büyüklükte" bir protein olan insan serum albumin proteinini kullanmıştır. Halbuki başlangıçta oluşan yapıların "orta büyüklükte" olması gerekli değildir; zira evrimsel süreç içerisinde, kademeli değişimlerle oluşan organellerin enerji sarfiyatı sayesinde daha düzenli yapılara ulaşması ve proteinleri bu şekilde sentezledikleri bilinmektedir. Doğada ilk oluşan proteinler elbette büyük yapılı değildirler. Örneğin bildiğimiz en küçük protein olan TRP-Cage proteini sadece 20 aminoasitten oluşmaktadır. Bunun gibi çok sayıda protein bulunmakta ve canlılığın temel yapıtaşlarına katılmaktadır. Evrimsel süreçte, ribozomların evrimi sonucu daha büyük moleküllerin genetik materyal aracılığıyla sentezlenmesi oldukça anlaşılırdır. Bunlar, tesadüfi olan olaylar değil, birikimli kimyasal seçilimin sebep olduğu canlılık gerçekleridir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: burock1997

    Ya hadi diyelim ki oran 1^50'den büyük, bu neyi kanıtlar? Yani siz neyi ispat etmeye çalışıyorsunuz?

    Sizin dediğiniz olay her türlü yorumlanabilir. Şahsen ben felsefi bakış açısıyla; insan maddi bir varlıktır, insanın özünde bulunan maddelerin oluşma olasılığı 1^50'den büyüktür, o zaman insanın oluşma olasılığı da 1^50'den büyüktür, 1^50 olasılık imkansızdır ve bu yüzden insan yoktur da diyebilirim.

    Kaldı ki sunduğunuz verinin şeffaflığı, bilimselliği ve temelleri tartışılır.

    Okumuyorsunuz ki yazıyı. Anlamamanız normal. Sorun 1/10^50 değil. İsterse 1/10^150 olsun FARKETMEZ.

    Sözü edilen proteinin oluşma olasılığı 1/10^50 olabilir. Ama bu olasılık ancak sıfırdan bir anda tek denemede oluşma olasılığı olabilir. Ama işte evrim tanrısı iki tane üfürüyor aminoasite öyle protein oluşmuyor işte. Kademe kademe oluşuyor.

    Merak eden öğrenmek isteyen arkdaşlara söylüyorum. Bari şu alıntıladığım kısmını okuyun.

    Miralge'ye söylemiyorum bile. O zaten okumaz. Anca ahkam keser bütün din hocalarının yaptığı gibi. Zaten sıkışınca iki tane kuran ayeti daha sallar defolup gider sonra. Konu da kuran muran yüzünden kapanır zaten. Konu kapanmadan okuyun.

    quote:

    Hesap Hatası



    Şimdi, hesap hatasına gelelim. İlk olarak basit bir şekilde yazarın tüm hesabının isabetsizliğini gösterelim: ilk etapta, aminoasitlerin sağ-elli ve sol-elli olması konusunda bir hesap yapılmış ve (½)584 sayısı elde edilmiştir. Bu bile böyle hesaplanamaz, geleceğiz; ancak diyelim ki bu hesap doğru. Peki ya ikinci çarpım nedir? "Peptit bağı yapma ihtimali" de ne demektir? Aminoasitler doğada ezici bir çoğunluk ile peptit bağları ile bağlanırlar. Başka ne tür bağlar peptitleri yapısal olarak birbirine bağlamaktadır, bilemiyoruz ve hiçbir biyokimya kitabı ve makalesinde buna rastlamadık. Eğer yazar dipol kuvvetlerinden doğan ikincil bağlar gibi yapılardan bahsediyorsa, bu tamamen hatalıdır, zira hesap bununla ilgili bile değildir. Üstelik aminoasitlerin birbirine bağlanması söz konusuysa, peptit bağı gibi güçlü bir bağ tipinin karşısında herhangi bir diğer opsiyon bulunmamaktadır. Dolayısıyla çarpımın ikinci kısmı olan (½)583 tamamen iptal edilmelidir. Bu durumda, olasılık bir anda (½)584 olarak kalmaktadır ki bu, (1/10)175 sayısına denk gelmektedir. Sanıyoruz bu yazara pek ufak bir olasılık gelmemiş olacak ki, ek bir çarpana ihtiyaç duyarak "peptit bağı olasılığı" diye olasılık yaratıp hesaba katma ihtiyacı duydu. Ancak aşağıda da izah edeceğimiz gibi, aslında bu şekilde bir çürütmeye ihtiyaç bile yoktur; zira aminoasitlerden protein sentezi lise matematiği ile modellenemez. Ancak bu temel garipliği göstererek bu basit matematiğin bile hatasını göstermek istedik. Şimdi hesabın özüne dönelim:



    Yazarın en ciddi hatası, bu sistemin ara ürünlerine hiçbir önem vermemesidir. Gerçekten de, tüm diğer parametreler göz ardı edilecek olursa, iki aminoasidin birleşme ihtimali yazarın söylediği gibi 1/2, yani %50 olarak düşünülebilir. Dolayısıyla, Dünya'nın ilkin koşullarında var olan trilyonlarca aminoasitten milyarlarcası farklı kombinasyonlarla, ikili aminoasitlerden oluşan dipeptitlerin oluşabilmesi işten bile değildir, yazarın da bunu kabul edeceğini tahmin ediyoruz. Bunların bir kısmı o anda bulunulan sistem içerisinde daha stabil ve dengelidir, diğerleri ise daha kolay parçalanabilmektedir. Örneğin karmaşık yapılar içerisinde kimi zaman, bazı yapıların kolay parçalanabilmesi de süreçlerin devam edebilmesi açısından avantaj olabilmektedir. Ancak diyelim ki ilkin dünya koşullarında sadece zor parçalanan, sabit kalabilen, yani kimyada "dengeli" dediğimiz sistemler avantajlı olsun. Bu durumda oluşan trilyonlarca ikili aminoasitten sadece stabil olanlar varlıklarını koruyacak ve spontane olarak oluşmuş yağ zırhları içerisinde kalacaklardır. Geri kalanları ise yeniden döngüye karışacak ve parçalanarak aminoasitlere dönüşeceklerdir. Böylece diğer aminoasitler ve dipeptitlerle bağ kurma denemelerini sürdüren aminoasit sayısı hep yüksek olacaktır.



    Dahası, bu dirençli ikililere bağlanabilecek kimyasalların sayısı sınırsız değildir. Örneğin normalde 20 tane temel aminoasit varsa, oluşan bir ikili sistem sadece 8 tanesiyle yeniden tepkimeye giriyor olabilir. Bir diğer ikili kombinasyon ise 12 farklı tekil aminoasitle birleşebilecek yapıda olabilir. Bunun sebebi, kimyasal yapılarından ötürü kimyasal katalizörler ve yönlendirici proteinler olmadan aminoasitlerin bağlanabilecekleri kimyasalların sayısının sınırlı olmasıdır. Sonuç olarak bu şekilde, 4-5 aminoasitten birkaç on tane aminoasitten oluşan proteinlere/proteinoidlere kadar ilkin protein aileleri oluşmuş olabilir. Daha sonra bu ailelerin birbiriyle etkileşimi sonucu giderek daha üst düzey karmaşıklıktaki proteinlere ulaşılabilir. Her bir basamak, daha önceki basamaklara bağımlıdır. Bu da, yazarın 1/20'ler üzerinden yaptığı hesaplamaları tamamen hatalı kılmakta, olasılığı katlayarak düşürmekte, dolayısıyla sonuç değerini de aşırı küçültmektedir.



    Hem de, bu eksilen sayıda bağ kurma yatkınlığı, eksponansiyel olarak (giderek ivmesi değişen biçimde) azalacaktır. Dolayısıyla, ribozom içerisindeki yönlendirilmiş sentez gibi durumlar haricinde, spontane tepkimelerden bahsederken her koşul birbirinin eşi olarak kabul edilemez.



    Bu anlattıklarımıza, yazarın hesapları dahilinde bakacak olursak, 10 aminoasitli bir protein yaklaşık 1/1024 (yaklaşık %0.1) ihtimalle oluşacaktır. Var olan aminoasitlerin aşırı sayısı yanında bu çok sıradan bir olasılıktır ve neredeyse her an, sayısız defa meydana gelebilir. Örneğin yazar, hesabında "orta büyüklükte" bir protein olan insan serum albumin proteinini kullanmıştır. Halbuki başlangıçta oluşan yapıların "orta büyüklükte" olması gerekli değildir; zira evrimsel süreç içerisinde, kademeli değişimlerle oluşan organellerin enerji sarfiyatı sayesinde daha düzenli yapılara ulaşması ve proteinleri bu şekilde sentezledikleri bilinmektedir. Doğada ilk oluşan proteinler elbette büyük yapılı değildirler. Örneğin bildiğimiz en küçük protein olan TRP-Cage proteini sadece 20 aminoasitten oluşmaktadır. Bunun gibi çok sayıda protein bulunmakta ve canlılığın temel yapıtaşlarına katılmaktadır. Evrimsel süreçte, ribozomların evrimi sonucu daha büyük moleküllerin genetik materyal aracılığıyla sentezlenmesi oldukça anlaşılırdır. Bunlar, tesadüfi olan olaylar değil, birikimli kimyasal seçilimin sebep olduğu canlılık gerçekleridir.





  • neuro kullanıcısına yanıt
    Canım sanırım sen okumuyorsun. Sence ben bu saçma olasılık hesabına değer veriyor muyum? Ben de aminoasitlerin tek başlarına oluşabileceğini biliyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: burock1997

    Canım sanırım sen okumuyorsun. Sence ben bu saçma olasılık hesabına değer veriyor muyum? Ben de aminoasitlerin tek başlarına oluşabileceğini biliyorum.

    Aminoasitlerin tek başlarına oluşmasından bahsetmiyorum ki?

    Okumadığın nerenden anladığın o kadar çok belli oluyor ki? Zaten üfürükle insan yaratıldığına inanan birisinin de anlamasını beklemiyorum.

    Bundan sonrası senin için değil. Anlayabilecek olanlar için. @burock1997

    Bahsi geçen protein dizisinin (1/10^50 ihtimal ile) bir önceki ürünü aminoasit değil. Daha küçük daha az komplex ama ortamdaki diğer aminoasit dizilerine göre daha stabil olan parçalar. Kısacası ARA ÜRÜNLER.

    Bu ara ürün çevredeki diğer aminoasit bileşiklerine göre daha stabil olduğu için o kadar da kolay parçalanmıyor. Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor. Bu yeni oluşan ara ürünler arasından da en stabil olan ara ürün ezici çoğunluğa ulaşıyor. Her adımda bahsi geçen protein dizisine biraz daha yaklaşılıyor.

    Birikimli seçilimi daha iyi anlamak için :




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neuro -- 7 Ocak 2015; 11:23:14 >




  • neuro kullanıcısına yanıt
    Abi sen ne ceşit bir atesin ya? oradan inanan biri gibi mi gözüküyorum anlamadım ki.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.



    Neresi tutarsız açıklasana.

    Papazdan bozma sözde bilim adamının bir protein dizisini alıp lise matematiği ile yaptığı her bağ için belli bir sayı ile çarpa çarpa gidip 1/10^50 ulaşması çok tutarlı, olayı kimyanın ve biyokimyanın bir gerçeği ara ürünle evrimin gerçeği birikimli seçilimle açıklamak tutarsız oluyor evet.

    Yine saçmalıyorsun. kurandan 2 tane ayet yapıştırma vaktin gelmiş bence....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.



    Neresi tutarsız açıklasana.

    Papazdan bozma sözde bilim adamının bir protein dizisini alıp lise matematiği ile yaptığı her bağ için belli bir sayı ile çarpa çarpa gidip 1/10^50 ulaşması çok tutarlı, olayı kimyanın ve biyokimyanın bir gerçeği ara ürünle evrimin gerçeği birikimli seçilimle açıklamak tutarsız oluyor evet.

    Yine saçmalıyorsun. kurandan 2 tane ayet yapıştırma vaktin gelmiş bence....

    konuyu okusaydın kaynakların yazdığın kişiden olmadığını görürdün.Kuran ayetini dini cevap isteyen @kankokan için yazdım cevabını aldı.konuya hazımsızlıktan dolayı dini karıştıran sizlersiniz.bu şekilde alaylı yazı yazman bile bir kişilik bozukluğu göstergesidir.

    Yazdığım gerçeklere matematiği aşağılamaktan öte bir cevap gelmedi.ormanda reçelin üzerine düşen dal parçasını mucize olarak gösteren bir kaynağınız varken! sizden daha fazla bir yetenek beklemek gereksiz.konuyu daha fazla kirletme lütfen.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.



    Neresi tutarsız açıklasana.

    Papazdan bozma sözde bilim adamının bir protein dizisini alıp lise matematiği ile yaptığı her bağ için belli bir sayı ile çarpa çarpa gidip 1/10^50 ulaşması çok tutarlı, olayı kimyanın ve biyokimyanın bir gerçeği ara ürünle evrimin gerçeği birikimli seçilimle açıklamak tutarsız oluyor evet.

    Yine saçmalıyorsun. kurandan 2 tane ayet yapıştırma vaktin gelmiş bence....

    konuyu okusaydın kaynakların yazdığın kişiden olmadığını görürdün.Kuran ayetini dini cevap isteyen @kankokan için yazdım cevabını aldı.konuya hazımsızlıktan dolayı dini karıştıran sizlersiniz.bu şekilde alaylı yazı yazman bile bir kişilik bozukluğu göstergesidir.

    Yazdığım gerçeklere matematiği aşağılamaktan öte bir cevap gelmedi.ormanda reçelin üzerine düşen dal parçasını mucize olarak gösteren bir kaynağınız varken! sizden daha fazla bir yetenek beklemek gereksiz.konuyu daha fazla kirletme lütfen.


    bizim aşağıladığımız şey matametik değil sizin, papazdan bozma bilim adamı çakmasının lise matematiği yaptığı olasılık hesabına inanmanız. Papaz bozmasından medet umacak duruma gelen acınası haliniz.

    Yazdığının hiçbirisi protein hesabı da dahil gerçek değil.(başta kuran ayetleri olmak üzere ) Pratikte hiçbir geçerliliği yok.

    10 kere yazdım bir kez daha yazıyorum.(Kounya bir tane yaratılışçı girdiğinde ne kadar da çok kullanıyorum bu cümleyi )

    O iddia edilen olasılık yani 1/10^50 lik olasılık PROTEİNİN TEK SEFERDE SIFIRDAN, HİÇ BİR ARA ÜRÜN OLUŞMADAN MEYDANA GELME İHTİMALİ.

    Ama dediğim gibi proteinler kuranda yazdığı gibi üfürükle meydana gelmediği için önümüzde koskoca ARA ÜRÜN ve BİRİKİMLİ SEÇİLİM (büyük de olsa farketmez belirli bir zeka istiyormuş öğrenmiş oldum sayenizde zeka filtesi olarak da kullanılabilir) gerçeği olduğu için o rakamın pratikte hiç bir geçerliliği yok.


    İşte o yüzden o verdiğin olasılık en fazla olsa olsa evrim teorisini çok büyük bir bölümünün kabul ettiği bilimadamlarının yanılıp da çöldeki bedevinin yanılmama ihtimali olabilir.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi neuro -- 7 Ocak 2015; 15:25:26 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.



    Neresi tutarsız açıklasana.

    Papazdan bozma sözde bilim adamının bir protein dizisini alıp lise matematiği ile yaptığı her bağ için belli bir sayı ile çarpa çarpa gidip 1/10^50 ulaşması çok tutarlı, olayı kimyanın ve biyokimyanın bir gerçeği ara ürünle evrimin gerçeği birikimli seçilimle açıklamak tutarsız oluyor evet.

    Yine saçmalıyorsun. kurandan 2 tane ayet yapıştırma vaktin gelmiş bence....

    konuyu okusaydın kaynakların yazdığın kişiden olmadığını görürdün.Kuran ayetini dini cevap isteyen @kankokan için yazdım cevabını aldı.konuya hazımsızlıktan dolayı dini karıştıran sizlersiniz.bu şekilde alaylı yazı yazman bile bir kişilik bozukluğu göstergesidir.

    Yazdığım gerçeklere matematiği aşağılamaktan öte bir cevap gelmedi.ormanda reçelin üzerine düşen dal parçasını mucize olarak gösteren bir kaynağınız varken! sizden daha fazla bir yetenek beklemek gereksiz.konuyu daha fazla kirletme lütfen.


    bizim aşağıladığımız şey matametik değil sizin, papazdan bozma bilim adamı çakmasının lise matematiği yaptığı olasılık hesabına inanmanız. Papaz bozmasından medet umacak duruma gelen acınası haliniz.

    Yazdığının hiçbirisi protein hesabı da dahil gerçek değil.(başta kuran ayetleri olmak üzere ) Pratikte hiçbir geçerliliği yok.

    10 kere yazdım bir kez daha yazıyorum.(Kounya bir tane yaratılışçı girdiğinde ne kadar da çok kullanıyorum bu cümleyi )

    O iddia edilen olasılık yani 1/10^50 lik olasılık PROTEİNİN TEK SEFERDE SIFIRDAN, HİÇ BİR ARA ÜRÜN OLUŞMADAN MEYDANA GELME İHTİMALİ.

    Ama dediğim gibi proteinler kuranda yazdığı gibi üfürükle meydana gelmediği için önümüzde koskoca ARA ÜRÜN ve BİRİKİMLİ SEÇİLİM (büyük de olsa farketmez belirli bir zeka istiyormuş öğrenmiş oldum sayenizde zeka filtesi olarak da kullanılabilir) gerçeği olduğu için o rakamın pratikte hiç bir geçerliliği yok.


    İşte o yüzden o verdiğin olasılık en fazla olsa olsa evrim teorisini çok büyük bir bölümünün kabul ettiği bilimadamlarının yanılıp da çöldeki bedevinin yanılmama ihtimali olabilir.

    Sayın neuro. Bu kadar yazıyı bence boşuna yazmışsınız. Bunları duvara söyleseniz duvar tepki verirdi. Hani emeğe, harcanan enerjiye yazık.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • her yazında bir çirkinlik var ,nedenini yazıyorum kaynağı belirtiyorum,cevap veremiyor üstüne kin kusuyorsun.bu ne çirkeflik bu ne haddini bilmezlik.

    Reçelli hikayeden başka kaynak gösteremediniz,10^50yide anlamamışsın ortalığı karıştırmayı bırak,bunu becerebilirsin inş.

    İçinizden akıllı biri çıkıpta size ipucu verdiğim pam hesabını araştırıp burada sunamadı.o kabiliyet sizde yok.dengesiz yazıların olmasa tartışalım fakat sizin forumun psikoloğuna görünmeniz gerekiyor.anlamayı bilen tartışmayıda bilir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    her yazında bir çirkinlik var ,nedenini yazıyorum kaynağı belirtiyorum,cevap veremiyor üstüne kin kusuyorsun.bu ne çirkeflik bu ne haddini bilmezlik.

    Reçelli hikayeden başka kaynak gösteremediniz,10^50yide anlamamışsın ortalığı karıştırmayı bırak,bunu becerebilirsin inş.

    İçinizden akıllı biri çıkıpta size ipucu verdiğim pam hesabını araştırıp burada sunamadı.o kabiliyet sizde yok.dengesiz yazıların olmasa tartışalım fakat sizin forumun psikoloğuna görünmeniz gerekiyor.anlamayı bilen tartışmayıda bilir.

    Hala mı o kaynağı savunuyorsun?

    Ne kadar kötü ne kadar aciz bir şey değil mi papazdan bozma birikimli seçilimden ara üründen bihaber birinin koyduğu kaynağı savunmak az çok tahmin edebiliyorum.

    Nelere muhtaç kaldınız böyle.

    Merak ediyorum google dan iki kelime aratıp da bulduğun kaynağına başvurduğun adamın işi içine birikimli seçilim ve ara ürün girdiğinde yorumu neymiş anlatsana bakalım merak ettim.

    Ha doğru bunlar size çok uzak kavramlar. Sizin içi olayın bir başı var(aminoasitler) arada üfürük var ruhla karışık bir de son hali. Ortasına kafanız basmıyor.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge


    quote:

    Orijinalden alıntı: neuro

    quote:

    Orijinalden alıntı: Miralge

    quote:


    Çevredeki diğer ara ürünlere göre çok daha fazla kopyası oluyor. Sonra bu ara ürüne yeni ara ürünler bağlanarak daha komplex ara ürünler oluşuyor.


    nereden zehirleniyorsanız kaynağınızı değiştirin.bu yazdıklarınız, ayıdan balinaya doğru gider anlayışınız! sözde teoriyi bilmediğinizi de gösteriyor.kopyala yapıştır yaparak burada hakaret etmeyin.hiç bir tutarlı görüşünüz yok.sürekli çocukça yorumlar var.cevap vermeye değmiyor!

    şunu çok iyi görüyoruz ne kadar inançsız ve saygısızca yazı yazan varsa bu teorinin peşinde sürüklenmekten büyük keyif alıyorlar.



    Neresi tutarsız açıklasana.

    Papazdan bozma sözde bilim adamının bir protein dizisini alıp lise matematiği ile yaptığı her bağ için belli bir sayı ile çarpa çarpa gidip 1/10^50 ulaşması çok tutarlı, olayı kimyanın ve biyokimyanın bir gerçeği ara ürünle evrimin gerçeği birikimli seçilimle açıklamak tutarsız oluyor evet.

    Yine saçmalıyorsun. kurandan 2 tane ayet yapıştırma vaktin gelmiş bence....

    konuyu okusaydın kaynakların yazdığın kişiden olmadığını görürdün.Kuran ayetini dini cevap isteyen @kankokan için yazdım cevabını aldı.konuya hazımsızlıktan dolayı dini karıştıran sizlersiniz.bu şekilde alaylı yazı yazman bile bir kişilik bozukluğu göstergesidir.

    Yazdığım gerçeklere matematiği aşağılamaktan öte bir cevap gelmedi.ormanda reçelin üzerine düşen dal parçasını mucize olarak gösteren bir kaynağınız varken! sizden daha fazla bir yetenek beklemek gereksiz.konuyu daha fazla kirletme lütfen.


    bizim aşağıladığımız şey matametik değil sizin, papazdan bozma bilim adamı çakmasının lise matematiği yaptığı olasılık hesabına inanmanız. Papaz bozmasından medet umacak duruma gelen acınası haliniz.

    Yazdığının hiçbirisi protein hesabı da dahil gerçek değil.(başta kuran ayetleri olmak üzere ) Pratikte hiçbir geçerliliği yok.

    10 kere yazdım bir kez daha yazıyorum.(Kounya bir tane yaratılışçı girdiğinde ne kadar da çok kullanıyorum bu cümleyi )

    O iddia edilen olasılık yani 1/10^50 lik olasılık PROTEİNİN TEK SEFERDE SIFIRDAN, HİÇ BİR ARA ÜRÜN OLUŞMADAN MEYDANA GELME İHTİMALİ.

    Ama dediğim gibi proteinler kuranda yazdığı gibi üfürükle meydana gelmediği için önümüzde koskoca ARA ÜRÜN ve BİRİKİMLİ SEÇİLİM (büyük de olsa farketmez belirli bir zeka istiyormuş öğrenmiş oldum sayenizde zeka filtesi olarak da kullanılabilir) gerçeği olduğu için o rakamın pratikte hiç bir geçerliliği yok.


    İşte o yüzden o verdiğin olasılık en fazla olsa olsa evrim teorisini çok büyük bir bölümünün kabul ettiği bilimadamlarının yanılıp da çöldeki bedevinin yanılmama ihtimali olabilir.

    Sayın neuro. Bu kadar yazıyı bence boşuna yazmışsınız. Bunları duvara söyleseniz duvar tepki verirdi. Hani emeğe, harcanan enerjiye yazık.

    Şimdi acaba? diyen insanlar da okuyor buraları.

    Sırf bu okuyan insanların; bu yaratılışçıların, kendi açtıkları konuda nasıl rezil olduklarını izlesinler diye yapıyorum. Her defasında bu sefer oldu diye geliyorlar madara olup çıkıyorlar. Arada bir şeyler öğrenmek isteyenlerde görüyor bunların ne mal olduklarını.

    Geçen aylarda kingman29 bu ayın talihlisi ise Miralge. Önümüzdeki aylarda uzun zamandır ortalıklarda görülmeyen(HY'den maaşını kestiler herhalde) archozi'den bir çıkış bekliyorum.




  • 
Sayfa: önceki 45678
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.