Şimdi Ara

Eski Yunan Ada Devletleri Plütokratik miydi?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
3
Cevap
0
Favori
80
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Eski Yunan Adaları, İyonya, Troia, gibi kent-devletlerin olduğu dönemde devlet yapısı genel olarak plütokratik miydi? Düşünceleriniz Nelerdir?




  • Klasik çağda genellikle demokrasilerdi ama maddi ve mali açıdan üstün kimseler seçimlerde ve yüksek kamu görevlerinde avantajlı olduğu için - kısmen - evet diyebiliriz. Her ne kadar bir ada devleti olmasa da antik çağlardan bu yana İyonlarla ve İyonya ile bağlantılı addedilen ve ayrıca Delos Birliği'nin hegemon deniz gücü olan Atina'yı örnek verirsek kamu mevkilerinde misal Perikles zamanına kadar maaş verilmemişti dolayısıyla oldukça yoksul bir kimsenin mecliste vekil, hakim, kumandan (strategos) veya sulh hakimi idareci (arkhon) olması Atina'da pek düşünülemezdi. Halkçı kanada mensup bir aristokrat yönetici olan Perikles kamu görevlerine cüzi bir ücret bağlayarak bunu kırmaya ve Atina'da zaten yerleşik halde bulunan demokrasiyi geliştirmeye çalışıyor. Bir yandan fakirliğin ayıplanmadığını ama zengin olmak için çabalamamanın ve çalışmamanın Atinalılarca ayıplandığını ünlü cenaze söylevinde Perikles dahi itiraf eder. Eski Yunan dünyası Atina'dan ibaret olmayıp akıl almaz bir çeşitlilik gösterse de aşağı yukarı Atina'daki plütokratik düzen ve anlayış Yunan ada devletlerinde ve İyonlarda da hakim olmalıdır. Tabii "kısmen" dememden istisnaların ne kadar çok olduğu da anlaşılabilir. Mesela ünlü Atinalı devlet adamı Themistokles gayet mütevazi kökenlere sahipti. Eski Yunan demokrasisi (demokratia, halkın gücü) aristokrat ve süper zengin olmayan ancak zamanla oldukça güçlenmiş bir orta sınıf ve bu orta sınıfın desteğinde rakip aristokrat muadillerini alt etmek konusunda menfaat gören bazı aristokratların taleplerinin bir ürünüydü ve bu çok da varsıl olmayan ancak bir arada oldukça güçlü olabilen bir orta sınıfa yönetimin kapılarını açmıştı. Yunan orta sınıfı da ticaret ve zanaata dayalı bir kent (polis) ekonomisinin gelişimiyle ortaya çıktı ve büyüdü. Bir de Eski Yunanların akla gelen neredeyse her rejimi veya yönetim tarzını deneyimlemiş olduklarını ve bunları oldukça sistematik şekilde (plütokrasi de dahil) adlandırdıklarını söylemeliyiz. Persia'da rejim seçimi yapıldığını anlatagelen Herodot olsun, demokrasiyi yeren ve rejimlerin evrimini irdeleyen Platon olsun, rejimleri ortak fayda ve gücün ne kadar elde toplandığına göre sınıflandıran Aristoteles olsun, Roma Cumhuriyeti'ndeki güçler dengesini ve etkinliğini gözlemleyen Polybios olsun; hepsinin siyasi rejimler ve düzenler hakkında söyledikleri ve eğer yaşasalardı söyleyecekleri bir takım şeyler bulunur. Tüm bu sebeplerle siyaset bilimcilerle tarihçilerin eski Yunan hakkındaki temelleri çok iyi olmadır. Modern temsili demokrasilerde yaşayıp oy kullanan modern vatandaşların da esasında çok iyi olmalıdır. John Burnet'in dediği gibi bilimsel düşünmenin özü hayata bir Hellen (eski Yunan) gibi bakmaktır. Hellen Uygarlığı etkisi altındaki Batı Uygarlığı'nın bilim ve uygarlık konusundaki üstünlüğü buradan yani Yunan'dan geliyor.
    < Bu mesaj bir yönetici tarafından değiştirilmiştir >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.