Şimdi Ara

En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız (4935. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
6 Misafir - 6 Masaüstü
5 sn
103.051
Cevap
639
Favori
4.149.818
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
54 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 49334934493549364937
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wallcroft

    1917 (2019)



    Normalde de WW1 ve WW2 film, kitaplarına çok meraklıyımdır. Fragmanları düştüğünden beri sinemaya çıkmasını iple çekiyordum ama maalesef yaşadığım yerde Recep İvedik ve türevleri kadar ilgi görmediği için film vizyona bile girmedi. Sonunda izleme imkanı bulabildim ve şunu rahatlıkla söyleyebilirim izlediğim en mükemmel WW1 filmlerinden biriydi. Zaten WW2'ye kıyasla WW1'i anlatan çok kaliteli yapım yok ve bu yoklukta açıkçası çok iyi geldi. Müzikleri ve sinematografisi şahaneydi. Kaliteli bir kadrosu var, cıvıklık veya klişe sahneler yok. Oyunculuklar gayet güzel, psikoloji ve dram çok güzel aktarılmış izleyiciye. Bu türe merakınız varsa kesinlikle izlemelisiniz.

    8.5/10
    Hocam bu filmde dublaj yok, seslendirme yapılmış.
    Nasıl olmuş? Film gibi mi belgesel gibi mi?
    Kendim izlesem altyazılı izlerim de evde ailece izlemeyi düşünüyorum.




  • Öner kullanıcısına yanıt
    Hocam Dunkirk ile kıyaslarsam bu daha çok film gibi belgesele oranla. Dunkirk mesela filmden ziyade belgesel gibi gelmişti bana. Bu filmde daha çok kamera çekimleri ve duygular çok ön planda. Yalnız öyle çok aman aman çatışma sahnesi yok yani bir Er Ryan'ı Kurtarmak gibi düşünmeyin. İki kıdemsiz askere verilen bir görev sonrası onların başından geçen olayları anlatıyor. Filmin müzikleri, psikoloji işleyişi ve çekimleri gerçekten çok güzel. Ayrıca ufak tefek küfürler dışında aile ile izlenebilir malum sahnelerden yok filmde.


  • Sanat, yaşamın döngüsünü ele aldığında bu derece karmaşık olmalı mıdır? Yaşam bir sanat mıdır? Yaşamın içerisinde ki bu karmaşıklık aslında bir yanılsamadan ibarettir. Belki de yaşadığımız şeyler bilinçaltımızdaki sürrealist düşüncelerdir. Lost Highway, çoğu açıdan insanın içindeki karanlık bilinçaltına ayna tutuyor. Bunu yaparken de kafanızı allak bullak ediyor. Lost Highway, genellikle David Lynch'in rahatsız edici tarzını yansıttığı karmaşık bir film. Hatta sinema tarihi boyunca üzerine belgeseller çekilen, kitaplar yazılan, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala gizemini koruyan bir başyapıt. David Lynch'in anlaşılmak istememesi, hatta kendi filmlerini anlamaya çalışanlara anlam verememesi, filmlerinin izlenirken seyirciyi ne kadar yoracağının bir işareti. Bunun yanında David Lynch filmlerine zaten herkes subjektif fikrini ortaya koyabilir. Çünkü bu filmler asla tam olarak çözülemez. Lost Highway ise bunların içindeki en uç noktadır bana göre. Kısaca özetlemek gerekirse Lost Highway, kişilik bölünmelerinin bulunduğu, soyut ve somut kavramlarının iç içe geçtiği, şimdiki zaman, geçmiş ve geleceğin birbirine karıştığı boyutsal bir film.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Filmin içerdiği imgeler, filmin algoritması ve hikayesi aslında Mulholland Dr.'a göre çok daha anlaşılabilir. Aslında filmin döngüsel -bitmeyen- bir hikayeden ibaret olduğunu söylersek asla yanılmış olmayız. Şöyle ki, film, Fred'in ''Lick Daurent öldü.'' cümlesini megafondan duyması ile başlar ve yine Fred'in kendisine megafondan ''Dick Laurent öldü.'' demesi ile biter. Şimdi ''nasıl kendisine?'' diye kafanızın karıştığınızı yazarken duyar gibiyim. David Lynch, işte böyle akıl oyunu oynayarak başlatır filmi. Bu film sadece bir döngüsel hikayeden ibaret değil. Kendi içerisinde ''gerçek'' kavramını bizlere sorgulatan, düş ve gerçek dünya arasında bağlantı kurmamamızı sağlayan bir araç. Film aslında Fred'in kendi karanlık dünyasının bize yansıması olarak anlaşılabilir. Ama David Lynch'in ucunu açık bıraktığı o kadar fazla şey var ki bunları anlamak mümkün olmuyor.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız



    Film adında da geçen bir otobandan başlıyor. Sürücü koltuğunda Fred Madison var. Fred, paranoyak, steril ve kendi halinde bir adam. Kendini soyutlamış ve insanlardan izole etmiş bir kişilik. Filmin ilerleyen dakikalarında karısı Renee ile tanışıyoruz. İlişkileri gerçekten anlam verilemeyecek düzeyde karmaşık. Konuşurken birbiriyle uzak, birbirlerinden korkan bir çift.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred, bu ilişki de çok fazla paranoyaya sahip. Kendisi bir müzisyen olan Fred, karısını evde bırakıp bir kulüpte saksafon çalmaya giderken bile kuşku duyar. Fred, mola verdiği sırada karısını arar ve telefonu açan olmaz. ''Uyuyor mu, yoksa birisiyle mi birlikte?'' Eve geldiğinde tüm kuşkuları gözünde canlanır ama yine de belli etmez. Karısıyla birlikte olur ama performansı saksafondaki kadar iyi değildir. Karısını tatmin edemez, zaten isteksiz karısı Renee'de ona ''Sorun değil'' diyerek aşağılayıcı noktayı vurur. Filmin en önemli noktası burası aslında.. Seviştikleri sırada çok kısık sesle ''Song To The Siren'' çalar. Bir şeyler eksiktir, olmamıştır, yarım kalmıştır. (1)

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred ve Renee'in evine sürekli olarak bir kaset gelir. İlk gelişte sadece evlerinin dışarıdan görüntüsü kaydedilmiştir. İkinci görüntüde ise bu sefer kasette Fred ve Renee'in uyurken ki görüntüsü vardır ve polisi ararlar. Bu sahneden sonra Fred'in karanlık iç dünyasına erişiriz. Fred ve Renee Andy'in davetlisi olarak bir partiye giderler. Gittikleri bu partide Fred, Renee ve Andy'in yakınlaşmasından iyice kuşkulanır. Zaten bu davette Mystery Man'i görür. Mystery Man, film boyunca Fred'in karanlık tarafını temsil eden bir araçtır. Mystery Man'i, Andy'e sorduğunda ''Lick Daurent'in arkadaşıdır.'' cevabını alır. O akşam eve döndükten sonra Fred, Renee'i öldürür. (Bunu seyirci görmez)



    Eve üçüncü bir kaset gelir. Fred, karısını birlikte izlemek için çağırır ama ses gelmez. Kaset yine evin dışından başlar. Tekrar yatak odasına gelir ve çok çarpıcı bir şekilde Renee'i parçalara ayrılmış şekilde görürüz, yanı başında da Fred... Böyleyken bile Fred hala Renee diye bağırır. Şimşekler çakar ve Fred sorgu odasında alnının ortasına polisten yumruk yiyerek güne merhaba der. Ona katil diyen polislere hala, onun öldürmediğini söyler. Fred, dün gece tamamen bilinçsiz şekilde mi Renee'i öldürmüştür yoksa onu öldürdüğüne mi inanamaz bu belirsizdir.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred idama mahkum edilir ve kendi içinde haklı sebepler aramaya başlar. Bir sabah gardiyan kontrole geldiğinde Fred'i, Pete Dayton'a dönüşmüş şekilde görürüz. Pete, Fred'in zihnindeki bir alt figür müdür yoksa gerçek midir anlamak zor. Çoğu kişi bunun psikojenik füg olduğunu söylese de filmin kendi içindeki imgelerden anladığımızda da Pete'in gerçekten varolan bir karakter olma ihtimalini de ortaya koyuyor. Filmin zaman akışının karmaşık oluşundan dolayı Pete'in, Fred'in at figürlerinden biri olma ihtimalini artıyor.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Pete, Fred'in aksine daha saykodeliliği, cinsel hayatı ve sosyal çevresi ile çok düz bir karakter. Fred kadar karmaşık değil ama yatakta kadınları tatmin etmesi ile Fred'den bir adım önde. Ailesiyle problemleri olsa da sosyal çevresi sayesinde hayatı dolu dolu yaşayan biri. Sevgilisi Sheila ile de mutlu bir birlikteliği var. Bir tamirci de çalışan Pete, Mr. Eddy ile tanışır (Dick Laurent). Ve bir gün Mr. Eddy, Pete'e arabasının torpidosunda bulunan bir kasedi verir, kasedin içinde de, Renee'in pornosu vardır. Pete, bunu bilmeyerek de olsa almaz ama bu da güzel detaylardan biridir.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Bunların yanında önemli detaylardan biri de, Pete her adımında, her yerde polisler tarafından takip edilir. Bu da Fred'in şüpheci kimliğini yansıtır. Gerçek yaşımında sürekli olarak takip edildiğini düşünür. Polisler, Pete'i sürekli kadınlarla görürler, hatta bir tanesi Pete için: ''Bir klozet deliğinden daha fazla mal görmüştür.'' der. Bu da Fred'in bilinç altında ki aktif seks hayatını imgeler.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Çalıştığı tamirci dükkanına Mr. Eddy ile beraber metresi, sinema dünyasının en başa bela, en baştan çıkarıcı femme fetale'si Alice geliyor. O andan itibaren Pete için işler işin çığrından çıkıyor. Ve filmin akışı tamamen değişiyor. Pete, kendini bambaşka bir dünyada buluyor.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Pete, Alice'in üstünden gözlerini alamıyor (Hangi erkek alabilir ki?) ve Alice, Pete'i tamamen kontrolü altına alıyor. Alice'de zaten Renee'in yansıması. Fred, bilinçaltında bile o büyük aşkı Renee'den kurtulamıyor. Renee, hayatı boyunca onun bir parçası gibi peşinde. Aslında gerçek hayatta onun elinde karısını alan Dick Laurent, bu sefer Fred'e bilinçaltında karısını kaybediyor. Fred'in olmak istediği rol, karısını kaybeden değil de, başkasının karısını çalan adam olmak. Ve bunu sonuna kadar yaşar, unuttuğu bir şey var, o da; Renee (yani Alice), kolay kolay elde edilebilir bir kadın değil, tam bir femme fatale ve aslında Fred'in gerçek karanlık tarafı.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Pete, ailesiyle çalkantılı bir ilişkiye sahip, bir akşam sevgilisi Sheila ile birlikteliğinden sonra eve gelir. Ailesi onunla konuşmak istediklerini ve gerçekleri anlatmak istediklerini söyler. O gece kötü şeyler olduğunu, bunu polise anlatmayacaklarını, Pete'in yanında Sheila ve tanımadıkları bir adamın olduğunu ve o adamı daha önce hiç görmediklerini söylerler. Filmde bu adamı biz görmeyiz. Bu adam büyük ihtimalle Fred olabilir. Bu da Pete'in gerçekten var olan bir karakter olduğuna işaretlerden biridir.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    [simage]https://4.bp.blogspot.com/-4yRyRnrVaKA/XracKVEunGI/AAAAAAAACM4/W7h_L1NQsw8fEwHKnRNVSmkqEPENIA4MACK4BGAYYCw/s640/Ads%25C4%25B1z.png
    [/simage]

    Pete, tamirci de işini yaparken bir gün Mr. Eddy gelir. Pete ve Alice'in birlikteliğini anladığını ima eden sözler söyleyip Pete'i tehdit eder. Fred'in hayalinin çöküşünü simgeleyen bu tehdit aslında Pete için gerçeklerle yüzleşmesinin de bir temsilidir.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Alice, Mr. Eddy'in elinden kurtulmak için Pete'in korkusunu ve aşkını kullanır. Zorla porno oyuncusu olduğunu, Mr. Eddy'in onu kullandığını söyler. Pete ile kaçmak ister. Bunun için paraya ihtiyaçları vardır ve Andy'i soymak isterler. (Buraya dikkat: Andy, aslında Dick Laurent ile Renee'in tanışmasını sağlayan kişi). Duvarda Alice'in pornosu oynamaktadır. Pete'in yüzündeki şaşkınlık, Fred'in hayal kırıklığını temsil eder. Pete, Alice ile planladıkları herşeyi yapar ama yanlışlıkla da olsa Andy'i öldürür. Ve Pete büyük bir şaşkınlıkla ''Onu öldürdük'' der. Alice ise onu düzeltir: ''Hayır, sen öldürdün.'' Bu cümle Pete'in, bazı rüyalardan uyanmasına sebep olacak ilk adımdır.

    Andy'in evindeki en önemli detaylardan biri de şu fotoğraftır:

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Sol tarafta Renee, sağ tarafta ise Fred'in bilinçaltında Renee'in yansıması Alice vardır. Çünkü Fred, karısının geçmişte porno yıldızı olduğunu kabullenmek istemez. O yüzden bilinçaltında Alice'i yaratmıştır.


    Film boyunca patlayan bir kulübe gösterilir. Montaj geriye akar ve kulübe normal haline döner. Alice'in Pete'e ''bir adam var, bize yardım edecek'' dediği adam Mystery Man'dir ve evi de o kulübedir. İşte kayıp otobanın sonu bu kulübeye çıkar. Mystery Man burada yoktur, beklemeye başlarlar. Beklerken Pete ve Alice sevişmeye başlar. Ve arkada çok yüksek şekilde ''Song To The Siren'' çalmaya başlar. İşte bu sefer her şey tamamlanmıştır, olmuştur. Filmin başında, Fred ile karısı Renee'in sevişmesi sırasında kısık sesle çalan bu parçanın, Pete ve Alice seviştiği sırada bağıra bağıra çalmasının sebebi budur. Fred, iktidarsız koca olmaktan, bilinçaltında Alice gibi birini bile tatmin eden, güçlü sevişen bir erkeğe dönüşmüştür. (2)

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Pete bu esnada, Alice'in kulağına ''Seni istiyorum.'' der ve Fred'in bilinçaltı burada çöker. Çünkü Alice, Pete'e ''Bana asla sahip olmayacaksın.'' diye fısıldar. Fred bu cümleden sonra, gerçek hayatta olduğu gibi bilinçaltında bile karısı Renee'e sahip olamayacağını anlar. Fred'in parıltılı dünyası sona erer ve gerçekliğe döneriz. Fred karşımızdadır.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred, kulübeye girer. Mystery Man onu karşılar. Fred, Alice'i arar ama Mystery Man, Alice diye birinin olmadığını onun Renee olduğunu söyler. Fred'e ''Senin adın ne?'' diye sorar ve bir el kamerası çıkarır. Bu bize filmin başlarında Fred'in evine gelen kasetleri çözümlememizi olanak sağlar. Mystery Man, Fred'in biliançaltında sakladığı kötülüklerdir. Yapmak istemediği ama hayatın olağan akışında onlara karşı koyamadığı karanlık tarafıdır. Patlayan kulübe'de Fred'in içindeki öfkesini temsil eder. Mystery Man, kamerayı Fred'e doğrulttuğunda gerçekleri önüne serer ve Fred'in öfkesi gerçekleşir.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred, o gerçeklerden kaçtığı Lost Highway Oteline geliyor. Kendi iç dünyasında oluşturduğu o steril dünyadan çıkıyor. Artık karısının onu aldattığını kabul ediyor ve 26 numaralı odada Dick Laurent ve karısı Renee sevişirken 25 numaralı odada bekliyor. Bu da aslında Fred'in, Dick Laurent'e göre karısı için hep bir adım geriden geldiğini göstermektedir bizlere. Renee, otelden ayrıldıktan sonra Dick Laurent'i alır çöle götürür. Orada hafif boğuştuktan sonra Mystery Man gelir ve Dick Laurent'i öldürür.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Mystery Man, Fred'in asla kendine konduramadığı kötülükleri üstüne attığı kişidir. Aslında bizler bile çoğu zaman kendimizi kabullenmekte zorlanırız. Bunun birçok sebebi olsa da en büyük sebebi, kendi özgüvenimizi başkalarının düşüncelerine göre inşa etmemizdir. Kendini kabul etmeyen insanlar, genelde bu eksikliklerini belli noktalarda başarılı olarak kapatırlar ama Fred, maalesef birçok konuda başarısız bir insandır. Karısını yatakta tatmin edemez, onunla konuşamaz ve kendi steril dünyasına hapseder. Bu da Fred'in kendini kabullenmemesine yol açar. Ama artık Fred, yavaş yavaş kabullenme aşamasına geçmiştir. O döngüyü başlatacak olan cümleyi kendi evinin megafonundan kurar: ''Dick Laurent öldü.''

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız



    Polisler, Andy'in evine gittiklerinde, Pete'in, Renee ve Alice'i gördüğü fotoğrafta artık Alice yoktur. Polisler'de bu durumdan işkillenir ve fotoğraftaki kadının Fred Madison'un karısı olduğunu söyler. Çünkü gerçekliğe geçilmiştir. Polislerden biri ''Her yer Pete Dayton'un parmak izi ile dolu.'' dediğinde diğer polisin ''Kötü tesadüf diye bir şey yoktur.'' demesi gerçekten Pete Dayton diye birinin olduğunu ispatlıyor. Fotoğrafta Alice'in olmaması ve Polis'in bu cümlesi üzerine sahnenin gerçek olduğunu söyleyebiliriz. Yani Pete önceden Renee ile sevgiliydi ve tıpkı Fred gibi Andy'in evine bir davete gelmiş olabilir. Yani Renee, burada Dick Laurent ile tanışıp Pete'i aldatıyor. Tıpkı Fred'i aldattığı gibi. Zaten Pete ve Fred'in ortak özelliğinin bu olması Fred'in bilinçaltında Pete'e dönüşmesindeki en büyük etkenlerden biri.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Fred artık tüm arabasıyla Kayıp Otoban'da tüm gerçek ve hayal dünyasından kaçarken hava birden kararıyor. Bu da sonunun yaklaştığına bir işaret. Otobanda giderken Fred birden değişimler yaşıyor ve film bitiyor. Büyük ihtimalle Fred o esnada elektrikli sandalyeye oturup, kafasına elektrikli alet geçiriliyor ve idam ediliyor. Ve hem gerçekler hem de hayal dünyası tamamen sona eriyor.

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız


    Kısaca özetlemek gerekirse (kendi tahminlerime göre): Fred, karısının onu aldattığını öğrenip, Renee, Andy ve Dick Laurent'i öldürüyor. Hapse girdikten sonra da kendi bilinçaltında farklı bir dünya yaratıp Renee'in eski sevgililerinden Pete'e dönüşüyor. Çünkü onun gibi biri olmak istiyor. Kendi bilinçaltında karısını Dick Laurent ile tanıştıran Andy'i öldürüyor. Görüyoruz ki Fred, gerçekte de Andy'i öldürmüş. Fred, bir süre sonra bilinçaltında bile karısına tam anlamıyla sahip olamaz. Ve hayal dünyası son bulur. Gerçekliğe döndüğümüzde de Fred'in Dick Laurent'i öldürdüğünü görürüz ve Fred, asla bitmeyecek bir döngüyü başlatır.


    Lost Highway, kronolojik olarak herhangi bir sıralamaya, somut-soyut, gerçek-hayal gibi kavramlara sahip olmayan döngüsel bir hikaye. David Lynch'in ''anlaşılmamak'' üzerine yaptığı bu filmin aslında her bakış açısından doğru veya yanlış olduğunu söylemek doğru olmaz. İnsanın bakış açısı sınırlı olduğu için yapılan her yorum film için her kavrama inanmaya iter. David Lynch'in postmodernizmin doruklarına ulaştığı bu filmde mantıksal çözümlemeye ulaşmak mümkün değil. Sanat, sanat içindir sözünü iliklerimizde hissettiğimiz bu film, birçok açıdan benim için sadece bir film olmaktan çıkıyor. Sinematografisiyle, Bill Pullman'ın muhteşem oyunculuğuyla ve Patricia Arquette'nin femme fatale olmanın zirvesine çıkıp büyülemesiyle bu film, benim için bir film değil; bir sanat eseridir.

    Lost Highway, sinemanın, sadece ardışık olaylardan, düz çizgisel kavramlardan oluşmadığını, bazen kendi hayatlarımızda bile gerçekle hayallerin birbirine karıştığını, çoğu zaman kendi yaşantılarımızda bile her şeyin bazen anlamını yitirdiğini, gizemi, gerilimi, soyutsal gerçekliği sonuna kadar hissettiren bir başyapıt.

    9.7/10





  • Çok daha iyi olmasını umuyordum. Büyük beklentiyle izlemiştim, yorumlara ve puanına bakarak ama izlemeseydim de olurdu dedirtti izledikten sonra.

    6.5/10


  • Verdiği mesajlar klişe olsa da hikaye, yaratıklar ve yaratılan dünya çok hoş.

    8/10
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kassady



    7/10 İlk bölümleri çok etkileyiciydi açıkcası filmin yarısından sonra iş biraz daha dramaya bağladığı için sevemedim.Brie larson güzel oynamış ama bence imdb deki puanını hakeden bir film değil. Gerçek hikaye olması sebebiyle bu kadar sükse yapmış sanırım.

    Beni asıl etkileyen kısım filmin yarısından yani odadan kurtuldukları zamandan sonraki süreçti.

    Çocuğun bir odada büyüdüğü için gerçek hayata adapte olma çabası, dedesinin çocuğa ucube gibi bakması, annenin yaşadığı depresyon. Bütün bunlar filmde çok iyi yansıtılmış. Normalde yaşanmış bir hikayeden olduğunu varsaymazsak, filmlerde karakter/karakterler içinde bulundukları beladan kurtulduğunda film biter ve sonrasında hayatlarının nasıl devam ettiğinin üstünde pek durulmaz. Ama bu filmde tam tersi ve benim asıl ilgimi çeken de bu oldu.




  • MUHSİN BEY

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
    https://m.imdb.com/title/tt0184756/
    Yeşilçamın En İyi Filmlerinden Biri...

    9 / 10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaxPayne87 -- 15 Mayıs 2020; 7:39:4 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • https://m.imdb.com/title/tt0238380/
    Equilibrium-İsyan
    Filmin en önemli kısmı silahlı çatışma sahneleri çok abartı ve çok görsel efekt gözüme kötü geldi.

    6.5 / 10

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • https://m.imdb.com/title/tt4648786/

    Özgürlük savaşçısı bir zenci kadının hayatı kısaca.. Puanı 7/10 olabilirmiş.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Dancer in the Dark. 2000 yapımı lars von trier filmi. yavaş yavaş görme yetisini kaybetmeye başlayan kadın karakterin oğlu için biriktirdiği parayı ve katıldığı dans provalarını konu alıyor.

  • 10/7
    ilk filme göre temposunda birazcık azalma olsada, Iko Uwais yeniden alıp götürmüş serinin 2.ci filminde, rama sen insan olamazsın abi ya, o nasıl dövüşmektir yiğidim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ruaF1912 -- 15 Mayıs 2020; 19:38:18 >


  • Yüksek maliyetli ve efsane sahneler barındıran bir film. Meksika Körfezi'ndeki doğa ve insan katliamı ele alınmış. Kurt Russel reyiz yine efsane. Mark Wahlberg'de idare eder. Puanım 7.5/10.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >

  • In The Shadow of The Moon - 2019


    Netflix'ten boş bir vakitte izlenebilecek bilim kurgu-polisiye filmi. Kimileri başında kimileri sonlarında sıkılmış. Bence hızlı başladı ve sonlara doğru yavaşladı ama sıkıldığım bir kısmı olmadı. Özellikle 80'ler, 90'lar, 2000'ler gibi dönemleri kısa kısa yaşayan bir filmde çevre-kostüm detayları başarılıydı. Salt bilim kurgu filmi olarak çok başarılı diyemem, konuyu ve gidişatı az çok tahmin ediyorsunuz ama film bulmakta zorlandığınız bir gece keyifle izlenebilir. 6/10
  • Piranalar (2019) 10 / 7.5 Napolide bir grup ergen çocukların Mafya özentisini konu alıyor güzel film...

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız
  • Capone (2020) 10 / 7 Ünlü İtalyan Mafya babası Al Capone son 1 yılını konu alan film izletiyor...

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi vector x-31 -- 18 Mayıs 2020; 20:11:31 >
  • Zampara Seyfettin
    Bir Tatil Komedisi
    https://m.imdb.com/title/tt1601242/

    7 /10

    Renkli Türkçe
    2 film birdenYeşilçam Erotik Filmlerini oynatan Yıldız Sinemasında geçen hayatları anlatan bir film
    https://m.imdb.com/title/tt0494556/

    7 / 10

    Oyun Bozan

    Türk-Yunan Ortak Yapımı. Okan Bayülgen ve Zeki Alasya ikilisinin başrolünde olduğu bir Nesli Çölgecen filmi

    https://m.imdb.com/title/tt0293480/

    7 / 10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi MaxPayne87 -- 19 Mayıs 2020; 2:55:29 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • Batman: The Dark Knight Returns Part 1 & 2

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Baya güzeldi Gotham dünyasına farklı bir bakış olmuş. Vahşet ve kan dozajının yüksek olması iyi olmuş.

    8.5/10

    Batman: Under the Red Hood (2010)

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Batman'in seslendirmesi çok kötüydü idare eder.

    6/10

    Batman: The Killing Joke (2016)

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Batman'i Kevin Conroy seslendirdiği için bunu daha bir heyecanla izlemeye koyuldum ama geçen yıllarda adamın sesi aynı kalmamış elbette. Animated series'da da Batgirl'lü bölümleri sevmiyordum burada da baya bir ön planda o yüzden pek sevemedim ama fena değildi.

    6/10

    Batman: Year One (2011)

     En Son İzlediğiniz Film ve Yorumlarınız

    Killing Joke ve Red Hood'dan daha iyiydi. Jim Gordon seviliyorsun.

    6.5/10






  • La Haine, 1995 | Mathieu Kassovitz

    Bu sene izlediğim 150. film olmuş ve bir sıralama yapsam ilk 5'e banko girer. 100 dakika boyunca film içine aldı ve bittiğinde transa girip çıkmış gibi oldum. Tüm oyunculuklar şahane, siyah-beyaz tercihi çok yerinde her şeyiyle dört dörtlüktü. Ayrıca izlediğim en iyi finallerden birine sahip. Kaçırmayın. 10/10




    Songs from the Second Floor, 2000 | Roy Andersson

    Modern insana ve pek tabii kapitalizme çokça eleştirel metaforun bir araya gelmesiyle oluşturulmuş şahane bir sembolizm örneği. Her sahne aslında bir olayı veya bir durumu temsilen çekilmiş. Bunları anlamaya çalışması kimi zaman zor olsa da oldukça keyifli düşünmeye sevk etmesi açısından. Sakin kafayla izlenmesi tavsiye olunur. 8,5/10




    The Texas Chain Saw Massacre, 1974 | Tobe Hooper

    Film zevkini beğendiğim birisinin izlediğim en iyi 10 korku filmi listesinde görüp izledim tek kelimeyle berbat. Puana bile gerek yok.




    Force Majeure, 2014 | Ruben Östlund

    Bir ailenin 5 günlük kayak tatiline gitmesiyle başlayan ve orada geçirdikleri süreci anlatan film, ailenin başına 2. günde gelen bir olay üzerine temellendiriyor tüm hikayesini. Buraya spoiler olmasın diye olayın ne olduğunu yazmadım ancak bu olayda ben olsam ne yapardım diye sorarken buluyorsunuz kendinizi, bu da insanı psikolojik olarak geriyor. Ben net bir yanıt bulamadım soruya, sadece başıma gelmesini istemezdim diyebilirim. İyi film, izleyin bence. 8/10



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Andy Selva -- 19 Mayıs 2020; 19:32:1 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >






  • Ayı gerçekmiş nasıl çektiler ne yaptılar bilmiyorum ama o yılın oscarı ayıya verilmeliydi zaten aday bile olmuş:D.Ben beğendim filmi sağlam 7/10 alır benden ha bu 7 puan günümüz 7 puanı değil günümüzdeki filmlere kıyas koyarsam 8.5 veririm.Eski gerçekten 9 10 luk filmlere saygımdan 7 verdim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maybe4you

    The Platform

    Herkesin bahsettiği, izlediği filmdi. Ben de izleyeyim dedim. Fena film değildi. İzlemeye değer. Ama anlatmak istediğini öyle iğrenç yollardan anlatmış ki birçok sahnede rahatsız oldum…
    Filmin bahsetmek istediği ana konuyu anlamış olsam da o kadar çok gönderme var ki hepsini anlamak, fark etmek mümkün değil. Çoğu gönderme de Hristiyan dini üzerinden olmuş zaten. Filmden sonra Nilüfer Baş’ın videosunu izlemenizi tavsiye ederim. Tabi yorumlara da bakmak lazım. Nilüfer Baş’ın videosu ne kadar detaylı olsa da onun söylemediği pek çok şey yorumlarda vardı…
    10/7
    Filmin yarısına gelmedim. Şu an izliyorum. Midesi sağlam olanlara tavsiye ederim. Bitince yorum yapacağım.


    Yamyamlık filmi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi programmer_onur -- 20 Mayıs 2020; 2:49:45 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 49334934493549364937
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.