En Son İzlediğiniz Anime ve Yorumlarınız (46. sayfa)

Şikayetiniz başarıyla iletildi.

Aşağıdaki butonu kullanarak şikayetin durumunu kontrol edebilirsiniz.

Ayrıca yukarıdaki menüden şikayet listenizi görebilirsiniz.

Animenin bölümünü izlemeden salladığını zaten anladım. Haterlık kötü bir şey.

Nereden mi anladım?

1- Animeyi Türkçe izlediğini belli etmişsin, belli ki ingilizcen yok

2- Final bölümünün Türkçe Altyazısı gelmeden ÇÖP yazmışsın

Ne ara izledin de yazdın mesela merak ettim? Bir serinin tamamını çizimle değerlendiriyorsan izleyecek anime bulamazsın ben söylüyim.

Re:Zero

Tüm zamanların en iyi japon serisi ve bunu 200'den fazla anime bitirmiş biri olarak rahatlıkla söyleyebiliyorum hatta bu serinin seviyesinde başka hiç japon serisi yok.

Karakterler 10/10

Hikaye 10/10

Plot 10/10

World Building 10/10

Lore 10/10

Karakter Gelişimi 10/10

Gizem 10/10

Derinlik 10/10

Alt Metin 10/10

İnteraksiyonlar 10/10

Seslendirme 10/10

Eğlence 10/10

Tutarlılık 10/10

Tüm senaryosunda tek bir hata bile olmayan bir başyapıttır. Haterlara sorun neden bu seriden nefret ediyorlar diye mantıklı argüman bulamazsınız, mantıklı argüman üretebilecek zekaya sahip olan kimse bu seriden nefret etmez zaten oradan anlarsınız.

10/10 verdiğim tek seridir.

Yanlış anlaşılmak istemem başta mesajı böyle yazsa şikayet bile etmem ama ilk yazdığı mesaj - düzenlemeden önceki- aşağıdaki gibidir.

Hater olduğunu zaten kanıtladım üstüne hala yazabilecek yüzsüzlüğe mi sahipsin? Bir sınırı olmalı.

Daha 25. Bölümü izlemeden 25. Bölüme salladın yani bu haterlık kaçıncı seviye

Adama seride ki kusurları say diyoruz 35 sayfa çizim diyor işte bu kadar belli etmezsin kaliteni ama gidip diğer çizim sıkıntısı olan serileri övmesini biliyor  

@Okeanix

Burası herkesin kendi fikir ve düşüncelerini paylaştığı bir forum. Kimsenin senin bayıldığın bir animeyi sevme zorunluluğu yok.Sen ya da benim 10 verdiğim bir anime bir başkası isterse gider 1 verir bu onun düşüncesidir. Farklı fikirlere açık olmak forumda olmanın belki de ilk kuralıdır. Böyle mesajlar atarak kendini gereksiz yere kötü duruma sokuyorsun. Haberin olsun.

"Burası herkesin kendi fikir ve düşüncelerini paylaştığı bir forum"

"Farklı fikirlere açık olmak forumda olmanın belki de ilk kuralıdır."

"Böyle mesajlar atarak kendini gereksiz yere kötü duruma sokuyorsun."

Bruh

Neyse o çocuğun kuyruk acısı var ondan dolayı öyle yazıyor zaten, takmaya gerek yok :D

Ben yarın bir şeyi översem 10dk sonra ona salladığını görebilirsin. Aksiyon olmayan bir seriyi Shounenle karşılaştıran bir zihniyetten ne bekliyorsun.

Yazdıklarımı SS alıp saklayacak kadar kafayı kırmış çocuk yazık.

Brotha

Senin gibi re:zero da olanları kavrayabilen yüksek iq lü bir arkadaşın anlayacağı şekilde yazdım. Anlamamanın imkanı yok sadece anlamamazlığa geliyorsun.

Diğer forumdaşımı tanımam etmem ve aranızda ne geçtiğini de bilmem ama adamın incelemesine aşağılayıcı şekilde ve forum kurallarına uymayacak şekilde yanıt veren burada sensin o yüzden seni alıntılıyorum.

Bunları neden yazıyorsun dersen senin için yazıyorum çünkü ileride yapımında bile emeğinin geçmediği bir anime için insanların kalbini kırdığını hatırlayıp üzüleceksin. Yapma.

Bilmem bu sefer anlatabildim mi forumdaşım?

Konuyu daha uzatmayayim. Benim iletmek istediklerim bu kadar. Siz uzatmak istiyorsanız pm'den devam ederseniz konu da kirlenmemiş olur.

Herkese iyi anime izlemeler.

Demek istediğim birinin yorum yapma özgürlüğü varsa benimde yazdığı şeye cevap verebilme özgürlüğüm var.

Yazdığı yorum sadece beni sinir etmeye çalışması için yazılmış boş bir şey okursan anlarsın zaten. Burada 46 sayfa anime incelemesi var ve bu arkadaş bir animenin sadece çizimleriyle eleştiren tek kişi olmayı başardı, başka bir şey bulamıyor çünkü  

Haterlığı ağzından akıyor zaten kanıtlamışım, trollü ciddiye alma gerek yok.

Haikyuu!!: To the Top

Haikyuu'nun 4. Sezon ve sonrası olarak sayabiliriz. Malesef ilk sezonlar ile arasında uçurum kalite farkı var düşüş olarak.

Eğer Haikyuu izliyorsanız 3. Sezon'da bitirdikten sonra bırakmanızı tavsiye ederim çünkü bu sezonda ilk sezonlarda dönen her şeyi silip tekrarlıyor ekstra bir şey katmıyor. Tekrarlanmış animasyonlar, tekrarlanmış maçlar, tekrarlanmış karakter gelişimi baştan.

5/10

JoJo's Bizarre Adventure

Part 1 Phantom Blood (5/10): En klişe iyi vs kötü senaryosu olarak düşünebiliriz. Hikaye genel olarak sıkıcı ve kusurlarla dolu, hem kötü karakter sadece kötü olması için yazılmış hem iyi karakter sadece iyi olması için yazılmış derinliği olmayan tek düze karakterler. Plot Armorların havada uçuştuğu ve bullshitlerin döndüğü hatırlanması zor bir sezon. Tüm Partları izledikten sonra neredeyse ilk Part'ı unuttum bile finali de ayrı bir kötü. İzlemekte zorlandım.

Part 2 Battle Tendency (7/10): Evet Jojo bu kısımda seviye atlıyor aslında kendini ciddiye almayı bırakıp komediye yönelmesi yüzünden izlenebilirliği artıyor serinin, kötü yazarlığın üzerini çok iyi kapatıyor. Villainler ilk Part göre daha ilgi çekici ve ana karakter 10 kat daha iyi. Alman göndermeleri de hoş.

Genel olarak 6/10 çünkü Part 1 ve Part 2 aynı anime olarak sayılıyor.

JoJo no Kimyou na Bouken Part 3: Stardust Crusaders

Jojo gerçekten bu Part'da eğlenceli oluyor aslında Jojo bu Part'da tüm formülünü değiştiriyor. Stand denilen yetenekler ekliyor ve ilginç eğlenceli bir ekip kuruyor. Bu Part'da çok eğlendiğim bölümler olduğu kadar aşırı gereksiz filler tarz bölüm mevcut. Jojo Part 3 ve sonrasında kalite olarak artış görüyoruz ama aslında bu bölümlere gelmek için bazı fillerları geçmek can sıkıcı.

Karakter odaklı serileri seven biri olarak ekibi izlemesini eğlenceli buldum. Puan kırmamın sebebi malesef aşırı fazla olan Filler tarzı bölümler ve yazarlık olarak kusurları olması.

7.5/10

JoJo no Kimyou na Bouken Part 4: Diamond wa Kudakenai

Bu Jojo Partının çok güzel bir settingi var, şehirin çizimleri ve havası çok hoş hatta en iyi Jojo Partı olması için potansiyele bile sahipti, Villain en iyi Jojo Villaini olmasıyla birlikte tüm animeler arasında bile ilk 10 girer.

Gel gelelim sıkıntıya diğer Jojo Partlarında olduğu gibi bu kısımlara gelmek için 25 tane Filler bölüm izlemeniz gerekiyor. Neden Filler bölüm diyorum çünkü seri bu eklediği karakterlerin ve side plotların hiçbirini cevaplamıyor hepsi havada kalıyor ve bu karakterlerin seriye bir katkısı olmuyor ana rotadan bağımsız oluyorlar.

Yazarlık olarak Part 3'den tartışmasız daha iyi ama karakterleri ilgimi çekmediği için izlemesi daha zor oldu ve fillerları gerçekten aşırı alakasız. Koichi en sinir bozucu karakter. Jotaro nerflenmiş tek atmasın diye hemen. Bu seriyi Kira ve şehirin atmosferi kurtarıyor.

7/10

JoJo no Kimyou na Bouken Part 5: Ougon no Kaze

Diğerlerinden daha tutarlı yazarlığa sahip Jojo Partı bu olabilir, Part 3 gibi bir işleyişi var ama Part 3'ün aksine sıkıntısı karakterlerinin ve hikayenin ilginç olmaması ve aşırı basit olması.

Ama cidden bu Part cidden çok sıkıcı, hikaye mafya, ana karakter kendi serisinde ana karakter değil yan karakter daha ana karakter, sonlara doğru çok bullshit olmaya başlıyor her Jojo gibi.

Yazar bunun başını düzgün yazmış ortada komple kayboluyorsunuz ama sonda yine toparlamaya çalışıyor her Jojo Partının aksine asıl sıkıntı ne biliyor musunuz bu Jojo'nun finali beni tatmin etmedi önce ki partlara göre.

Part 5 Hikayesi çok basit ama bunu çok uzatmış.

6/10

@Okeanix

Sana bir anime önerisinde bulunmak isterim forumdaşım.

Mal'da Koe no Katachi yi izlemediğini gördüm. İzlemeni öneririm.

İzlediğim animelerin devam filmleri olmadığı sürece anime filmi izlemiyorum genelde ama bakarım.

Arslan Senki

Ortadoğu'da Pers krallığının başına gelen bir felaket ardından küçük yaştaki prensin zorluklara katlanarak ülkesini tekrar birleştirmek için çıktığı macera diyebiliriz konuya. Ayrıca animde her ne kadar hayali ülke adları kullanılsada yazar gerçek bir tarihi dönemi yeniden yorumlamış.

Lusitania = Bizans

Pars = Sasaniler

Maryam = Ermenistan

Turan = İskitler !!?

Türk = Göktürkler ( Evet animede doğrudan Türk diye bir topluluğun adı geçiyor.)

Sindhura = Hintliler

Seriyi çok fazla beğendiğimi söyleyemesem de tarihsel açıdan mantıklı bir işleyişi var. Bol bol taht mücadelesi, kimin eli kimin cebinde pek belli olmaması, bol entrika. Orduların hanedan üyelerinin çatışmalarında piyon gibi ordan oraya savrulması. Kralın veya liderlerin maiyetlerinin savaşlarda ön plana çıkması vb mantıklı. Seride bol miktarda savaş sahnesi var bu bölümler biraz total war oyunlarını andırmıyor değil.

Her ne kadar yukarda doğru detaylara sahip olduğunu belirtsemde bu animenin sorunu derinleşememesi diyebilirim. Ne kurgusu çok derin ne taktikler çok derin nede entrikalar çok derin. Savaşlar gerçekleşirken herşey plana uygun gidiyor, sanki plan düşmana göre değilde düşman plana göre hareket ediyormuş gibi hissettim. Keza animenin müzikleri ile sahneler arasında pek bir aheng olduğunu söyleyemem. Karakterler arasındaki kimyada tam olarak tutmuyor. Ama şiirlerde geçen farsça sözcükler veya Toktamış, İlteriş veya Farangis gibi adları bir animede duymak ilginç ve hoş oluyor : D

Karakterler tarafında ise Arslan'ı animenin bize sunduğu gibi başarılı bir kral olarak bulmadım açıkçası. Gerçek hayatta böyle bir kralın pek başarılı olacağına inanmıyorum. Gümüş maske karanlık tarafta olmasa çok daha iyi bir kral olurdu. Gerçi anime sağolsun hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz sonucu, çünkü seri yarım bitiyor. 1.5 sezon kadar sürüp.

Sonuç olarak Arslan Senki çok başarılı bir anime olmasada, farklı tarzıyla ve doğu kültürünü görece gerçekçi sunmasıyla kendini bir şekilde izlettiren bir anime olmuş.

10/6

Not:

Not2:

Bu seride en sevdiğim karakter yok...

Jujutsu Kaisen

Öncelikle belirtmek istiyorum son 3 bölümü izlemedim çünkü ben artık bu işkenceyi daha fazla kaldıramıyorum. İzlediğim yüzlerce anime arasından galiba izlemeyi yarıda bıraktığım tek seri olmayı başardı Jujutsu Kaisen.

İncelemeye geçmek istiyorum;

Jujutsu Kaisen shounen türüne yeni bir şey sunmuyor. Jujutsu Kaisen tek yaptığı önce ki shounenlerin her şeyini kopyalarak, eleştirildikleri noktaları düzeltmek. Karşımıza ne çıkıyor özgün olmayan boş klişe bir seri. Bu serinin yazarı ağır bir Bleach hayranı ve çoğu şeyin Bleach'den alınma olduğunu görüyoruz.

Bir seride karakter derinliği, karakter gelişimi ve ince düşünülmüş plot seven biriyimdir, bu seri bana ne sunuyor SIFIR. Jujutsu Kaisen zaten var olan fikirler üzerine inşa ediliyor. Bunu yapmasının tek sebebi başarıya kolay ulaşmak ve seriden parayı vurmak. Hayatınızda Naruto, Bleach, Hunter x Hunter gibi serileri izlemediyseniz Jujutsu Kaisen beğenen insanlardan olabilirsiniz ama saydığım serilerin her şeyini kopyalamış Jujutsu Kaisen. Karakterinden tut plotuna kadar her şeyi mi çakma olur bir serinin!

İnsanlar Demon Slayer overrated diyor yahu Demon Slayer en azından kendisine özgü bir dünyası, işleyişi ve kuralları var. Peki bu seride ne var? BOMBOŞ bir dünyası var, gerçek dünyada Jujutsu Büyücüleri ve Lanetler varmış konsepte bak. Lanetler zaten Bleach Hollow'dan esinlenilme(!)

Karakterleri birbirinden kötü. Bakın bir noktaya açıklık getirmek istiyorum insanların bu seri hakkında övdüğü şey güçlü kadın karakterlermiş ve diğer shounenlerde kadınlar ezik tutuluyormuş. Bunu söyleyen biri hayatında başka shounen serisi izlememiştir.

Ben bu kadar rezil bir komedi görmedim, karakterler her kendini komik olmaya zorlamaya çalıştığında ağızlarına vurasım geliyor. İnsanlar buna mı gülüyor? Ana karakter palyaço gibi dolaşıyor ben bu ana karakteri nasıl ciddiye alıyım? Seri karanlık tonda bir seri olması gerekirken gereksiz zorlama komediyle sürekli içine ediliyor.

Diyalogların hepsi mi cringe olur. Yok bir kadının vücüdunun neresini beğenirsin gibi boş yapmalar, çocuk mu eğlendiriyorsun gerçi shounen ergenlere hitap eden bir genre ama bu aşırı ekstrem. Bu seride diyalogların bir ağırlığı ve anlamı yok hepsi boş yapma. Anlık zamanınızı harcamak için, ekstra bir şey katmıyor.

Tanrı 1 tane karakter eklemişler Gojo diye bir tane işi beceremiyor. Elinden herkesi kaçırıyor saçma bir şekilde. Kakashi ekleyelim ama fangirl'lerin bayılacağı bir karakter olsun diye yazılmış cool olması için cool olan boş bir karakter. Gojo garip bir şekilde bu seride olan en iyi karakter yani diğerlerinin rezilliğini siz düşünün. Anime bölüm yorumlarına girin %95'i Gojo Simpi olan tiktokçu kızlardır evet bu bir tiktokçu animesidir.

JK bir Arc'da ana karaktere karakter gelişimi için güzel bir plot ayarlıyor galiba seride tek beğendiğim bölümler ama gelin görün ki noluyor? Sonra ki Arc karakter gelişimi sıfırlanıyor, ana karakter bu hiç olmamış gibi davranıyor. Araya klasik diğer shounenlerden kopya dandik bir turnuva arc'ı giriyor ve sonrasında filler bölüm.

Karakterlerin isimlerini bile hatırlamakta zorlanıyorsunuz çünkü hepsi silik karakterler, Jujutsu Kaisen onlara 2 dakikalık arkaplan hikayesi ekliyor ama niye umursamalıyız? Ben umursamadığım karakterin geçmiş hikayesini ne yapıyım sen önce o karakteri bana sevdir sonra yap bunu?

Ana karakter olan kız tamamen günümüzün feministleri için yazılmış boş bir karakterdir. Siyah saçlı abimiz ise Sasuke Versiyon 2. Ana karakter desen zaten palyaço bütün shounen MC'lerini birleştirmişler ve yine oraya tek boyutlu zorlama komedi yapan boş bir karakter çıkmış.

Her şeyi baştan sona tahmin edilebilir bir seri, Arc'ın nasıl başlayıp nasıl biteceğini, kimin ne söyleyeceğini az çok shounen izlediyseniz tıpatıp aynısı yaşanıyor burada bile özgünlük yok. Sürükleyicilikte yok yani amaç ney? Sukuna dirilmesine engel olmak mı tam olarak amaç ne bu seride?

Bir anime puanlarken çizimlerini puanlayacak kadar düşmedik o yüzden bu seriye hak ettiği puanı vermemiz lazım. Bu animeyi beğenen insanların neyi beğendiğini yemin ederim anlamıyorum. Animasyonları dışında hiçbir şeyi yok! Daha spoilerlı derin incelemeye girerdim ama bu seri hak etmiyor.

1/10

K Project

K adlı 12 bölümlük seri

Project K - Missing adlı film

K Return of the Kings adlı 12 bölümlük bir seri daha olmak üzere animeyi izlemiş bulunuyorum.

İlk sezon ile devam sezonları arasında baya bir ara vererek animeyi izledim. Çünkü ilk sezonda baya bir soğumuştum seriden keza devamında da duygularım değişmese bile animeyi yarım bırakmak istemedim açıkçası.

İlk olarak bahsetmek istediğim konu animenin teknik tarafı çünkü bu konu anime zevkinizi ciddi bir biçimde etkiliyor. Animemiz daha çok bilgisayar efektleri ile yapılmış bir dünya üzerinde anime karakterlerini hareket ettiren tarzda oluşturulmuş. Bu tarz bir yöntem kullanan animeleri hiç sevmedim ve K Project'te bir istisna değil. Animenin dünyası bir çeşit ucuz japon oyununu andırıyor. Keza neden bilmiyorum fakat bu tarzı kullanan animelerin çoğu müzikleri sahneye uygun bir biçimde kullanmak yerine arkada fon müziğini açık bırakmak gibi bir yönteme başvuruyor. Sahnelerdeki değişimler ile müzikler birbirini tutmadığı için sahnenin vermesi gereken hissi veya savaşların, aksiyonun vermesi gereken derinliği hiçbir şekilde hissedemiyoruz. Animeyi izlerken sanki derinliği olmayan kağıt adamlar birbiri ile çarpışıyormuş gibi hissediyorum.

Hikaye kısmına gelirsek gizemli bir cinayet olayının gölgesinde japonya da birtakım çetelerin birbiri ile kapışması diyebilirim. Hikaye ilerledikçe oldukça dallanıp budaklanıyor fakat pek merakımı celbettiğini söyleyemeyeceğim. Seride herkes bir takım karizma laflar ederek ortalıkta kasıntı bir biçimde dolaşıyor fakat gerçek bir mücadele hissi edinemiyoruz. Kısacası animenin neredeyse hiçbir noktasında karakterlerin cool tavırlarının ardındaki insani tepkileri göremiyoruz buda onlarla özdeşleşmemizin önündeki en büyük engellerden biri. Serideki esas karakterlerin geçmişini bilmediğimiz için Kırmızı Kral ve Mavi Kral , Yata ile Fushimi veya İzumo ile Seri gibi birbirine yakın karakterlerin nasıl ve neden yakınlaştığını görmeden hikayenin ortasından girmiş gibi olaya fransız kalıyoruz.

Kısacası K Project'i izlerken bir türlü animeye nüfuz edemedim. Serinin en son bir iki bölümüne kadar da anime ilgimi çekmedi. ( Evet en son iki bölüm : D ). Dolayısıyla da önereceğim bir seri değil kesinlikle.

10/5