GEREK YOKTU OKADAR TRİPE, POZA --- HİÇ ŞAŞIRMADIM GEÇİRİNCE ZARAGOZA
çOK GülDüm Buna YaaAA
abi harbiden bu neyaaaaa gecenin 2 buçuğu ve ben gülmekten altıma mıçıcam
çok iyi laf ama her zaman için söylenebilir bu..
çün fitne idi o şuhu gaddar isterdi ki kaza ede bidar
mevlana
[Deleted by Admins]
Beyler boşuna kasmayın bence alın bi "Hayata Yön Veren Sözler" kitabı; uğraşmayın boşuna.. Kitabı derleyen ise Akın Alıcı... ama ben yine de en sevdiğim sözü yazayım... Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm Ben senin iin yaşamayı göze aldım (((pelin)))
imzamda....
[Deleted by Admins]
KALDIRIMLAR
Sokaktayim, kimsesiz bir sokak ortasinda Yuruyorum, arkama bakmadan yuruyorum Yolumun karanliga karisan noktasinda Sanki beni bekleyen bir hayal goruyorum.
Kara gozler kul rengi bulutlarla kapanik; Evlerin bacasini kolluyor yildirimlar. Bu gece yarisinda iki kisi uyanik: Biri benim, biri de uzayan kaldirimlar
Icimde damla damla bir korku birikiyor; Saniyorum her sokak basini kesmis devler, Simsiyah comlarini uzerime dikiyor Gozleri cikarilmis bir ama gibi evler
Kaldirimlar, istirap cekenlerin annesi Kaldirimlar, icimde yasamis bir insandir. Kaldirimlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldirimlar, icimde uzayan bir lisandir.
Bana dusmez can vermek yumusak bir kucakta, Ben bu kaldirimlarin emzirdigi cocugum. Aman sabah olmasin bu karanlik sokakta, Bu karanlik sokakta bitmesin yolculugum
Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin; Iki yanimdan aksin bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi ac kopekler isitsin; Yolumda bir tak olsun zulmetten tas kemerler.
Ne isikta gezeyim, ne goze goruneyim; Gunduzler size kalsin, verin karanliklari. Islak bir yorgan gibi iyice buruneyim, Ortun, ustume ortun serin karanliklari.
Necip Fazil Kisakurek
aşşa bakın
Geçmiş için üzülme ,gelecek için hayal kurma!!
işte bu bomba!!
Kadınlar masumiyet ile şeytanlık arasında kurdukları salıncakta gidip gelirler..
kaderde warsa düzülmek neye yarar üzülmek
Hekimlerin ilacını bulamadığı, derman olamadığı tek derttir aşk. Hatta onlar çare bulsalar bile âşık bu ilacı istemez. Bu açıdan bakıldığında Mecnun, modern tıbbın bütün tedbirleriyle bile asla tedavi edilemeyecek bir aşk hastasıdır.
Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabîb Kılma derman kim helakim zehr-i dermanındadır
Türkçe meali şöyle oluyor
Ey tabib! Aşk derdiyle başım hoş benim; yaramdan el çek sen. Bana derman hazırlama ki senin merhemlerin benim ölümüm sayılır
Al sana doğru,al sana eğri Ey gözümün nuru muhterem kaari Her duyduğun doğru değil Elin parasına hele bir eğil Görürsün manda nedir, öküzbaş kime denir? Bağımsızlık gerçekçi değilse ne yenir ne içilir.
hala IMF diyenlere...
gittin gideli gecem sessiz gittin gideli ben çaresiz gittin gideli tutanım yok seni sevdim gülüm yalanım yok
seven değişir diyorlarya değiştik biz de bu sevdayla sana bu şarkım NE OLUR ANLA
"Âsım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek. İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar. Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor. Bir HİLAL uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! ... Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? “Gömelim gel seni tarihe” desem, sığmazsın. ... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber." (M. Akif)
Çarka minnet etmedim bir yar için, Sinemi kalkan kodum ağyar için. Takmadım hergiz yuları boynuma, Dilde yalnız ismi kalmış ar için.