Şimdi Ara

Ebu'l iz El-Cezeri :Sibernetik Robot Biliminin ve Mekaniğin Babası, Hidromekanik Dehası (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
1
Favori
49.070
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • ...
    Ebûl-izz’in otomatları ve hükümdarları


    Bedî’ûz-Zamân Ebû’l-izz İsma’il ibn er-Razzâz el-Cezerî, ya da batılının söyleyişiyle kısaca Al-Jazari 12.yüzyılın ikinci yarısında Amid’de (bugünkü adıyla Diyarbakır) yaşamış bir mekanik bilginidir. Cezerî adını Dicle Nehri’nin bir ada (cezîre) gibi çevrelediği Cizreli olmasından alır. Ebû’l-izz ününü Türkçe karşılığı “Makine Yapımında Yararlı Bilgiler ve Uygulamalar” adlı yapıtından alır. Henüz bir Türkçe çevirisi olmadığından anladığımız üzere kıymeti doğu tarafından yeteri kadar bilinmeyen bu büyük bilgini ilginç kılan ise yapıtlarının orijinalliğidir. Bir saray mühendisi olan Ebû’l-izz belki de, sarayın kısıtlamaları ve padişahların bitmek bilmez keyfi dolayısıyla insan hayatını değiştiren buluşlara imza atamamıştır. Ondan eserlerini insanlığa değil daha çok padişahına hizmet etmek üzere tasarlaması istenmiştir. İcadlarına koyduğu isimler bunu oldukça güzel anlatır: Otomatik Abdest Makinesi, Kimin İçki İçeceğine Karar Veren Kadeh, Müzisyenli Su Saati, İçki Meclisleri İçin Danslı Müzikli Rulet Oyunu, İçinden Değişik İçkiler Akıtabilen Marifetli Kap, Sultana İçki Sunan Robot, Sultanın Kadeh Artıklarını İçen Robot, Şifreli Kutu Kilidi. Liste bu şekilde sürüp gidiyor. Kullanım alanları dolayısıyla oldukça hafife alınabilecek bu çalışmaların, bilime mekanik ve hidromekanik alanında oldukça katkılar yaptığı kabul edilmektedir. Ebû’l-izz’in yapıtı, bilgiye aç, bilgiyi kutsayan batıda, Donald R. Hill tarafından 1973 yılında İngilizce’ye çevrilmiştir. Bu çevirinin ardından, Cezerî’nin su güçüyle çalışan bir otomatının minyatürü 1974 yılında Nature dergisinin kapağında yerini bulmuş, derginin bu sayısında Cezerî’nin İslam mühendislik geleneğini en üst düzeyde temsil eden bilginlerden olduğu belirtilmiştir. Sibernetik ve astrofizik alanındaki metinleri ve 2003’te basılan “Sibernetik: Dünü, Bugünü, Yarını" isimli eseriyle bilinen Dr. Toygar Akman, Cezerî’yi “ilk sibernetik Türk bilgini” olarak tanımlamıştır. Cezerî’nin makinelerin çoğunda akan su miktarının ya da debisinin değiştirilmesiyle elde edilen farklı hızların, şimdiki bilgisayar programlasına (coding) denk düştüğünü düşünmek oldukça heyecan vericidir. Ebû’l-izz hakkında bilgilere ulaşmak, okumalar yapmak bir doğuluda, batılıdakinden olacağından çok daha fazla duyguya gebe olacağını söylenebilir. Batılının hayranlıkla okuduklarını biz, ek olarak kimi zaman hüzünle, kim zaman da pişmanlıkla, derin düşüncelerle okuruz. Öyle ki 12. yüzyılda konik vanalardan ve daha nice makine parçalarından söz eden bu dahi, bu tarihten ancak 300 yıl sonra aynı makine parçalarından söz eden ve bugün tümünün kâşifi olarak bilinen bir batılının, Leonardo da Vinci’nin gölgesinde kalmıştır. Cezerî sarayda ne kadar kıstırılmışsa, Leonardo da Vinci doğudan çalınan ışığın aydınlattığı batı topraklarında o denli özgürdür. Leonardo insanın uçabileceği üzerine düşünür, icatlar yaparken, sarayda hapsolmuş Cezerî, kendisine dokunulmasından hoşlanmayan hükümdarına “otomatik abdest makinesi” ya da “sultanının artıklarını içen robot” tasarlıyordu. Cezerî hakkında bildiklerimiz eserine yazdığı önsözden ibarettir. Muhtemel ki kendinden bahsetmekten hoşlanmayan bu bilginin icatlarından farklı cümleler çıkarmak, bu cihazların işleyişini anlamaya çalışmak kadar zevklidir. Cezerî otomatik abdest makinesi yaparken, günümüze ulaşamayan bir günlüğüne yazar gibi belki diyordur ki “padişahım sen ne kadar acizsin ki kendi yıkamak dahi seni yormakta, cihanları ele geçirmek isteyen sen padişahım, şu sarayına öyle bir tıkılmışsın ki dünyayı bu dört duvar arası sanarsın da bana bu dar düşünce kalıpların içinde siparişler verirsin. Kılıcını bilgiden, ilimden keskin sanırsın belli ki. Ben de senin gibi, ışığın yükseldiği yerde yaşıyorum ve ben ışık olmak istiyorum. Sana rağmen ben ışık olacağım padişahım.”

     Ebu'l iz El-Cezeri :Sibernetik Robot Biliminin ve Mekaniğin Babası, Hidromekanik Dehası


    Öte yandan Cezerî’nin doğuda kıymetinin tamamen bilinmediğini söylemek doğru olmayacaktır. Yıllardır, doğunun çalınan, üstü toprakla örtülmeyen çalışılan ışığını sahiplenen, unutmaya alışmış dimağları uyandırmaya, kevgir hafızalardan süzülen kırıntıları toplayıp, doğunun ışığını yeniden canlandırmaya çalışan çok değerli doğulu bilim adamları da var. 1979 yılında Cezerî’nin eserinin çeşitl el yazmalarını inceleyerek Arapça metni İngilizce’ye çevirerek Halep’te yayınlatan Al-Hassan, yapıtına sadık kalarak Cezerî’nin su saatini yaptıran İTÜ Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü eski müdürü Prof.Dr. Kazım Çeçen ve Cezerî’nin ve diğer İslam bilginlerinin yapıtlarının modellerini yapan Prof. Dr. Fuat Sezgin bunlardan birkaçıdır. Mesai saatleri dışında da ve haftasonları masalarının başında dirsek çürüten, laboratuvarlarda öğrencileriyle eskiyi, unutulmuşu yeniden üretmeye çalışan, binbir parçaya bölünmüş, bölünmeye çalışılan geçmişin kırıntılarında doğunun ışığını yeniden kıvılcımlarndırmaya gönül vermiş bu bilim adamlarına güç veren belki de Ceziri’nin kendi eserine yazdığı önsözdür:

    “...

    Benden önce gelen âlimlerin kitaplarını ve onların izinden gidenlerin çalışmalarını inceledim.

    ...

    Bir müddet sonra nakillerden kurtuldum, başkalarının yaptığından sıyrıldım ve problemlere kendi gözümle bakabildim. Benden önceklerin bu yolda kat ettikleri yolu aldım ve kendi bilgisi ile hareket eden bir kimsenin gittiği yolu takip ettim.

    Bu ince ve zor yolda ilerlemek için ısrarla uğraşmaya başlayınca, bu bilimlerde önemli mesafeler kaydettim. Sonra kendime ve yaptıklarıma şüphe ile bakmaya başladım. Bilimlerin çeşitli yönlerini keşfetmek için bana yardım kolları uzandı. Zamanın hükümdar ve filozlarından yardım gördüm, çalışmalarımın meyvelerini toplama mutluluğuna eriştim. Böylece azim ve gayretimi kamçılayarak düşüncelerimi yoğunlaştırdım ve bu yünde elimden gelen her şeyi yapmaya çalıştım. Gelmiş geçmiş âlimler ve düşünürler çok sayıda düzen ve problemden söz etmişlerdir. Ancak bunların tümünü gerçekleştirmeye fırsat bulamadıkları gibi, bu düzenleri kontrol edecek yöntemleri de geliştirememişlerdir. Uygulamaya dönüştürülmeyen her teknik ilmin doğru ile yanlış arasında kaldığını gördüm. Benden önce gelenlerin dağınık bir şekilde anlattıklarını sınıflandırdım ve gerçekleştirdikleri esaslara bağladım. Böylece izlenmesi kolay teknikleri belirledim. Bu işte öyle zorluklarla karşılaştım ki, yolum çok uzadı, emeklerimin rüzgârın savurduğu şeyler gibi heba olmasından, çalışmalarımın gündüzün geceyi silmesi gibi silinmesinden korktum. Eğitmek istediklerimin talepleriyle de, içimde yaptıklarımın yayılması arzusu doğdu ve arkamda bir eser bırakmayı istedim.

    ...

    Eserim hakkında karara varılırken, bazı kişilerin belli işleri daha kolay yapabilecek yaratılışta oldukları unutulmamalıdır. Herkes bildiği şeyleri başkalarına iletmekle yükümlüdür. Hiç kimse faydalı olabilecek bilgileri başkasından esirgeyemeyeceği gibi, yapabileceğinden daha fazlasından da sorumlu tutulamaz.”


    Çimenler, haftasonları, refah ve dönüş yolları

    Bu önsöz Cezerî’nin bilim adamı kişiliği hakkında yorumlar içermesinin yanında, günümüzde de geçerli olan birçok önerme barındırır. Kendinden öncekileri bilmek, onların yaptığı işleri derinlemesine incelemek, teorik çalışmaları uygulamaya geçirmek, uygulamalardan genele giderek sonuçları esaslarla açıklamak, kanımca şu anda üniversitlerimizde yapılanlarla birçok tezat oluşturmakta. Kendinden önce yapılanları derinlemesine incelemeden girişilen deneysel çalışmalar, sonuçları sağlıklı bir şekilde değerlendirilemediği için daha önce yapılanların bir türetiminden öteye gidemiyor ya da geçiştirme teorilerle, sahte esaslara bağlanıyor. Öte yandan geliştirilen teoriler, ödenek yetersizliği ve deneysel çalışmanın getireceği zorluk karşısında duyulan miskinlik neticesinde uygulamaya dönüştürülemeden kalıyor. Yeni Kıta’da gördüğüm akademisyenler arası dayanışma (yeninin daha etkili, daha doğru üretilebilmesi amaçlı), ülkemde egoların, kendini büyük görmenin, uygulanacak bilimsel metodun ‘eksiklerinin, kaçamaklarının’ ortaya çıkması kaygısıyla gereksiz bir şey haline geliyor. Ebû’l-izz’in kendi eserine yazdığı önsözden daha çıkarılacak çok ders var. Bu yazının önermesi olan, doğudaki ışığın batıya göçüne neden olan ‘bilginin kutsanması, gelecek nesillere aktarımı’ ise Cezerî’nin şu sözleriyle oldukça berrak bir şekilde ortaya konuyor: “Herkes bildiği şeyleri başkalarına iletmekle yükümlüdür. Hiç kimse faydalı olabilecek bilgileri başkasından esirgeyemeyeceği gibi, yapabileceğinden daha fazlasından da sorumlu tutulamaz.”

    Bilimsel üretimde –şu an için- öncü olmaktan uzak ödeneksiz üniversitelerimi düşünürken, ben şöyle bir avuntuyla kendime gelmeyi severim: Bilimsel gelişme uygarlıktan ziyade maddi refahla ilgilidir ve bizi çalışmaktan alıkoyan bir Türk geni yoktur. Ayrıca bilirim ki, ilim Çin’de de olsa gider alırız. Asıl zor olan dönüş yoludur; lâkin bu da ayrı bir yazının konusudur.

    Ömer İzgeç




  • Çok güzel çalışma tebrik ederim
  • Daha önce hazırlamış olduğum çalışmayı güncelledim. Hd izleyebilirsiniz.

  • Çok yararlı bir konu oldu benim için.
  • işte kültür bilime böyle konular yakışır tebrik ederim el cezeri takma adının hakkını veriyorsun
  • Kasımiye Medresesi'nde ''El Cezeri Bilim Müzesi'' kuruluyor


    Mardin'deki tarihi Kasımiye Medresesi'nde, sibernetik üzerine çalışmalar yapan ilk müslüman bilim adamı El Cezeri'nin eserlerinin sergileneceği, ''El Cezeri Bilim Müzesi'' kurulacak.
    Vali Turhan Ayvaz, yaptığı açıklamada, çevre düzenlemesi tamamlanan ve El Cezeri Bilim Müzesi'ne dönüştürülecek olan Kasımiye Medresesi'nde sergilenecek eserlerin yüzde 70'inin geldiğini söyledi.

    Mardin'de tarih boyunca hoşgörü ortamında kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığını anlatan Vali Ayvaz, ''Avrupa skolastik düşüncenin altında ezilirken, bizim alimlerimiz, insanlık için yararlı olacak ilimlerin peşinde koşarak, bu ilimleri yukarı seviyelere kadar çıkarmışlardır. Nitekim biz bu ilim adamlarımızın çalışmalarını Kasımiye Medresesi'nde açılacak olan El Cezeri Bilim Müzesi'nde net olarak göreceğiz. Yaklaşık 3 milyon dolarlık bir çalışma ile Ortadoğu'ya hitap edecek bilim müzesi oluşturuyoruz'' diye konuştu.

    Tarihi Dönüşüm Projesi çalışmasının da devam ettiğini kaydeden Vali Ayvaz, şöyle konuştu:

    ''Alt yapı ve üst yapı çalışmaları 2 yıl içinde bitecek. Cumhuriyet Meydanı'na kadar olan binaların kat indirimlerinde tamamını satın aldık. Diyarbakır kapıdan itibaren Cumhuriyet Meydanı'na hatta Kız Meslek Lisesi yanına kadar olan kısımda kat indirimine gidilecek binaların büyük bir kısmını satın aldık. 2 yıl sonra Mardin çok farklı bir yüz ile adından söz ettirecek. Tarihi şehrin tamamının 1 yıl sonra kanalizasyon ve alt yapısı bitiyor. Tarihi şehrin üst yapısını da yapıyoruz.''

    Belediye Başkanı Mehmet Beşir Ayanoğlu da tarihi Kasımiye Medresesi'nin, sibernetik ve robot biliminde çalışmalar yapan ilk bilim adamı unvanını taşıyan Ebul-iz El Cezeri'nin eserlerinin sergileneceği müzeye dönüştürülmesi çalışmalarında son aşamaya gelindiğini kaydetti.

    Müzede Ebul-iz El Cezeri'nin otomatlarının sergileneceğini ifade eden Ayaoğlu, ''Kasımiye Medresesi'nin konumu ve tarihi çok önemli. Burada sergilenecek eserler yerlerini alıyor. El-Cezeri, tarihte sibernetiğin kurucusudur. Sibernetik; haberleşme, denge kurma ve ayarlama bilimidir. İnsanlarda ve makinelerde bilgi alışverişi, kontrolü ve denge durumunu inceler. Müzenin Mardin'e çok şey katacağını düşünüyoruz'' diye konuştu.



    http://www.stargazete.com/kultursanat/kasimiye-medresesi-nde-el-cezeri-bilim-muzesi-kuruluyor-haber-372006.htm




  •  Ebu'l iz El-Cezeri :Sibernetik Robot Biliminin ve Mekaniğin Babası, Hidromekanik Dehası



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi El-Cezeri -- 22 Eylül 2011; 14:57:11 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: trakyal

    http://www.kucukmucit.com/tag/el-cezeri-kimdir/ cezeri

    .

    Güzel....Dört adet makina var...
  • Çok yararlı bir konu olmuş,çok teşekkürler bilgilendirme için,vay be ne dahiler yetişmiş
  • el cezeri günümüzde batıllılar tarafınfan bilinen fakat memlekkette yeni yeni tanınmaya baslandı.

    Dogdugu yer olan Cizre de suan onun isminin verildiği bir müze, bir ilköğretim okulu, birde kütüphane bulunmaktadır. Bu isimlerin verilmesinde ve El Cezeri ile ilgili araştırmalara belge kaynak sunan sahıs, ( El Cezeri nin soyundan geldigini soylemektedir) Araştırmacı yazar aynı zamanda emekli öğretmen olan Abdullah YAŞIN' ın katkılarının cok büyük olduğunu siz değerli arkadaşlara belirtmek istedim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Mirzend

    el cezeri günümüzde batıllılar tarafınfan bilinen fakat memlekkette yeni yeni tanınmaya baslandı.

    Dogdugu yer olan Cizre de suan onun isminin verildiği bir müze, bir ilköğretim okulu, birde kütüphane bulunmaktadır. Bu isimlerin verilmesinde ve El Cezeri ile ilgili araştırmalara belge kaynak sunan sahıs, ( El Cezeri nin soyundan geldigini soylemektedir) Araştırmacı yazar aynı zamanda emekli öğretmen olan Abdullah YAŞIN' ın katkılarının cok büyük olduğunu siz değerli arkadaşlara belirtmek istedim.


    Özellikle kıymetli emekleri ile kurduğu Ebuliz Müzesi tarihe ilgi duyanlar için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Sayın Abdullah hocam'ın yıllar önce Ebuliz ile ilgili yazdığı makaleside ilk sayfada mevcuttur. Hala yoğun bir şekilde Cezeri'yi dünyaya tanıtmak için emek harcamaktadır. Kendisine tekrar şükranlarımızı iletiyorum.

    Burda Ebuliz müzesinden görüntüler mevcuttur:http://www.dailymotion.com/video/xef73s_cizre-ismail-ebuliz-muzesi-museum-i_travel




  • Sayın Abdullah Yaşın'ın yorumuyla Ebuliz El-Cezeri;

    http://www.facebook.com/photo.php?v=2034364628669
  • quote:

    Orijinalden alıntı: El-Cezeri



    Bu gibi değerli insanlar sayesinde bu refahı sürebiliyoruz ne bilgisayar ne cnc hepsi muhteşem bi zeka ürünü acaba şu zamanda yaşamış olsalar daha neleri keşfedecekler
    Teşekkürler cezeri faydalı bi konu olmuş tekar okudum




  • @El-Cezeri kardeşimize teşekkür ediyorum. Faydalı bir konu olmuş. Diğer alimlerimizi de karanlıktan aydınlığa çıkarırsan çok seviniriz.
  • Nasılki sıradan halk olarak bir çok buluşu bizler edisonun sanırdık taki teslayı tanıyana kadar.

    Bende bu zatın kendi buluşu olduguna inanmıyorum başka yerden almıştır. Asla kendisinin birşey bulup bilime katkısı olduguna inanmam.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .DeDe.

    Nasılki sıradan halk olarak bir çok buluşu bizler edisonun sanırdık taki teslayı tanıyana kadar.

    Bende bu zatın kendi buluşu olduguna inanmıyorum başka yerden almıştır. Asla kendisinin birşey bulup bilime katkısı olduguna inanmam.

    Zaten Ebuliz bilimin "teslası"dır. Eğer konuyu okuduysanız daha öncede yazmıştım bunu. Ebulize ait olan buluşların, temel teorilerin çoğunu biz daha önce avrupalıların bulduğunu sanıyorduk. Oysa onların faydalandığı asıl kaynak ebulizin buluşları ve bulgularıymış.

    Benzer şekilde dediğiniz gibi biz aslında teslanın bulduğu prensiplerin edisona ait olduğunu sanıyorduk.

    İlgileriniz için herkese teşekkürler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .DeDe.

    Nasılki sıradan halk olarak bir çok buluşu bizler edisonun sanırdık taki teslayı tanıyana kadar.

    Bende bu zatın kendi buluşu olduguna inanmıyorum başka yerden almıştır. Asla kendisinin birşey bulup bilime katkısı olduguna inanmam.

    Gözünü kapayan, yalnız kendine gece yapar.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: .DeDe.

    Nasılki sıradan halk olarak bir çok buluşu bizler edisonun sanırdık taki teslayı tanıyana kadar.

    Bende bu zatın kendi buluşu olduguna inanmıyorum başka yerden almıştır. Asla kendisinin birşey bulup bilime katkısı olduguna inanmam.


    "inanmıyorum" diye bir karşı çıkış kabul edilemez. arkadaş elindeki dökümanları paylaşmış. elinizde bir belge varsa paylaşın okuyalım?




    düzenleme: gereksiz tartışma yaratacak ifadeler konunun sağlığı için tarafımdan şutlanmıştır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Timurlénk -- 13 Mayıs 2012; 20:08:09 >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.