Şimdi Ara

Dine İnanmayanlar Tesadüfe mi İnanıyor? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
324
Cevap
1
Favori
8.145
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
16 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • kitabın müşrik tanımını anlaşılmamışa benziyor. müşrik nedir ne yapar? bu konuyu anlayan diğer bazı şeyleri de anlayabilir.

    .......................

    kişinin korkusu varsa müşrik olma yönünde olmalıdır. zaten bu durum da anlaşılacak bir şeydir. mevcut ilah kimdir ve neden buna şerik olacak bir şey yapılır ve bu şerik ne yapar sorusu bazı hususları apaçık aydınlatır.


    ........................

    şirkin ne olduğunu bilmeden din hakkında yazılan yazıların anlamsız ve boşa vakit kaybı olduğu görülüyor.
  • prf23 P kullanıcısına yanıt
    Teoride ayetler geldi ve açıklamaları ile tatbikatlarını hazret i Muhammed yaptı değil mi?
    E Huneyn savaşında binlerce kadın ve çocuğu köle olarak mücahitlere paylaştırma yorumunu neden düşünmüyorsunuz? Avret yerlerini de mi kabul etmiyorsunuz?
    Hazret i Ayşeye on yaş eklerken hazret i Hatice’ye neden hiç eklemiyorsunuz? Veda hutbesindeki “efendisinden başkasına intisaba yeltenen köle” nin durumu neden Türklerden saklanıyor?
    Siz çok iyi niyetli olabilirsiniz. O ayrı, saygım da var. Konusunu açtığınız kişinin sadece bir cümlesini yazıp diğer fikirlerini saklamakla aynı ama işte. Bu da sizin huyunuz. Son bahsettiğim tabii ki son konun. Ateist prof tanrı var dedi. Ama aynı zamanda dinler yalan ve kozmik Saddamlardır dinlerin yaradan tasvirleri de dedi. İslam Arap emperyalizmidir de dedi.

    İnsanların birilerinin tanrıyla ya da elçileriyle konuşma iddialarına inanmaması gayet doğaldır anlayın artık.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi cemsinan -- 25 Şubat 2020; 16:25:26 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • cemsinan kullanıcısına yanıt
    Değerli kardeşim, anladığım kadarıyla siz İslam hakkında kötü niyetli kişilerin yazılarını okumuşsunuz, fakat onlar olayları bir anlamda bilmiyorlar, bir anlamda da çarpıtıyorlar. İsterseniz birkaç konuda size açıklama yapayım oradan diğer konuları siz anlayabilirsiniz diye düşünüyorum.

    Kuran'da kulluk anlamında kölecilik yasaklanmıştır. Bu konuda çok çeşitli ayetler vardır, bir tanesi şöyledir:

    "Öyle ki, Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O'nun tarafından bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim." (Hud Suresi, 2)

    Aynı şekilde Mekkeli müşrikler Hz. Bilal için; "Şimdi sen şu köle ile ben aynı mı olacağım diyorsun" demişlerdir. İslam'da köle-kul olmak kaldırılmıştır. Uşaklık, hizmetçilik var denilebilir. Öte yandan kafirler tarafından özgürlüğü elinden alınan ve kul haline getirilen kişileri de özgürleştirmek en büyük ibadetlerden sayılmıştır:

    "Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? Özgürlüğü zincirlenen (insanların) bağını çözmektir o." (Beled Suresi, 12)

    Hz. Ayşe'nin yaşı evlendiğinde 17-18 idi. Bu hadislerde de vardır. Aşağıdaki linke bakabilirsiniz:

    "Âişe Annemiz ile ablası Esmâ Vâlidemiz’in arasındaki yaş farkı ondur (Beyhakî, Sünen, 6/204). Buna göre (595+10=605) Âişe Vâlidemiz’in doğumunun 605; hicretteki yaşının da (27-10=17) olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Evlilik hicretten yedi ay sonra27 gerçekleştiğine göre demek ki, bu sıralarda Âişe Vâlidemiz’in yaşı, on yedi'yi aşmış, on sekiz yaşına yaklaşmış demektir. Bedir’in hemen akabindeki Şevvâl ayında evlendiği bilgisini esas aldığımızda ise onun, evlendiği gün on sekiz yaşını aşıp on dokuza adım attığını kabullenmemiz gerekmektedir."

    Sorularla İslamiyet
    Hz. Ayşe / Aişe validemiz, Peygamber Efendimiz ile evlendiğinde kaç yaşındaydı? » Sorularla İslamiyet
    https://sorularlaislamiyet.com/hz-ayse-aise-validemiz-peygamber-efendimiz-ile-evlendiginde-kac-yasindaydi-bu-evlilig-dokuz-yasinda



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi prf23 -- 25 Şubat 2020; 16:41:27 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: MRTFR

    https://evrimagaci.org/proteinin-olusma-hesaplari-proteinler-kendi-kendilerine-nasil-olustular-323
    Bu yazıyı okuduktan sonra tek bir yaratıcıya olan inancım dahada arttı.
  • uygulama olarak yapılanlar islam denen ümmete değil. yahudi isevi putperset olanlara karşı. iman konusu ile inanç konusu ayrı şeyler.

    ayrıca şunu da unutmamak lazım ilahın insanın dostu olduğunu düşünmek de saçma bir şey. ,insan bir ayet olan o elmaya yaklaşmayı çiğnerken mesela köle edin denen ayet varsa buna da isyan edebilme cesaretini göstermeli mantığını anlamak lazım.

    ........................

    ben köle edinmem denebilirdi. toplam manada ayetleri dost gibi görmek hatta evladım muamelesi yapmak da mümkün değil. teorik olarak biz ceza amaçlı olarak burdayız ve bu açıdan bir ayete isyan mevcutsa ve bundan ötürü bir oluş varsa diğer bazı ayetlere de isyan etmek olasıdır.

    .........................

    işinize geldiği gibi değil makul ve ölçülü olun denmiş olmalı.

    ..........................

    işin öteki yanı da şu. siz bi kadınla türemeseniz de o sizin anneniz olabilir. kitaptaki ol der olur sırrı bu şekilde iman edilebilen bir değer kazanmıştır.

    kadın beni doğurur bu şey evlat değil bendir ve anlarım ki bu kadın benim annem. ya da kadın beni doğurmazdan evvel bu durumu anlarım ya bir şey yapmam ya da ilahiyattan izin beklerim vs.

    .........................

    paylaşım denen şey konusunda bilgim yok ancak varsa böyle bir şey alınan kimseler esasen anne veya evlat denen şey hükmünde zaten.

    şimdi sizin isyanınızın aslında bir değeri yok zira siz dahi karşınızdaki evlenmeyi düşündüğünüz kadın denen şeyin mesela zaten anneniz olduğunu kabul etmez halde iken başka bir olumsuzluğu aynı şeyi yaptığınız halde suçlama yoluna gidiyorsunuz.

    atasözü ile cevap verirsek dinime küfreden aslında benden fazla müslüman değil iken bu itirazlar gerçekçi değil.

    yani ilahiyat bazlı düşünürsek sen şıracı ben bozacıyım kanka. tamam birbirimizi kandıralım da yok öyle göksel yağma. türeme denen şeye girdiğin an seni evlat denen yapı dahil hiç bir şey kaale almaz. ha de ki tabiata uydum içimdeki karşı koyamadığım çağrıya. bu anlaşılabilir bir hal. ancak yaratıcıyı bu işe (türeme fiiline) karıştırdığın an hiç bir şekilde dikkate alınamaz haldeyiz.

    .........................

    burada öz olan husus kişinin ilah nezdindeki pozisyonudur. bu pozisyonu yani yaradanın insan denen şeye bakış açısını halin gereği- doğal olarak bilmiyoruz bilemiyoruz. o yüzden ayetleri anlamak ve yorumlamak her kişinin harcı da değile benziyor. teorik olarak ilahı görse bilse dahi anlam kargaşasına düşmüş bir adem örneğimiz var ve bu durum bize bir şeyler anlatmalı esasen. öyle kitaptan okuyunca her şeyi çözdüm diyen kişi saf niyetli olabilir ancak kesinlikle gerçekçi olamaz.

    .........................

    totalde şunu söyledik zaten ilah yok diyenle bulamıyoruz deyip ona inanıyorum palavrasını atan aynı kişi zaten.

    şimdi yok diyenlerin örneklediği kişi bulamıyoruz diyen taife gibi duruyor.


    ..........................

    daha önceden de çokça yazdık esasen. kitaptaki hiç bir olumsuz hale itiraz edemez haldeyiz. yani kitap zaten kafire gönderilmiş bir şeye benziyor.

    ..........................

    artı şu hususu da öğrenmek lazım. gerçek rasul kitaba göre hz. cebraildir aleyhisselam.

    yine kaypak itirazlar mevcut. bu meleğe uymak zorundasınız dese idim ne yapacaktınız? zaten ilahi gücün de deneme derseniz imtihanı bu olacak. insandan rasul mu olur vs. meleği verirse ne yapacaz diyen yok? ha ben zaten inanmıyorum diyenin de(sizi tenzih ederek) kıymet-i harbiyesi yok zaten.

    ..........................

    birincisi dinin isevice yorumu bu sorunları doğuruyor. ilah bizim babamız değil. bunu da anlamadan yapılan yorumların hakkaten kıymet-i harbiyesi yok.

    ..........................

    burada tartışılan şey kitabın tamamı hakkındaki düşünselliktir. münferit denen hususlar önem arz etmez.

    ..........................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 25 Şubat 2020; 17:7:13 >




  • Değerli kardeşim, benin gördüğüm düşünme tarzınızda bir hata olduğudur. Evren hayali bir konu iken Allah ise somut bir kavramdır. Evren bir algılar bütünüdür. Madde bir bakan varsa vardır. Shrödinger'in kedisi ve Çift Yarık deneyini inceleyebilirsiniz.

    Diğer yandan evren dediğiniz şeyin gerçekte varlığını bilemezsiniz. Çünkü evren sizin zihnnizde oluşan bir algıdır. Siz gözleriniz ile görmezsiniz, beyninizdeki görme merkezinde görürsünüz. Eğer beyniniz alınıp bir bilgisayara bağlanabilseydi, siz o dünyayı gerçek diyerek savunacaktınız.

    Allah ise bu algıların üstünde somut bir varlığa sahiptir ki bunu eserlerinden ve Kuran'daki ve hadislerdeki mucizelerden anlayabiliyoruz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi prf23 -- 25 Şubat 2020; 16:56:5 >
  • Hatior kullanıcısına yanıt
    Paralel evrenler kuramına göre senin, benim birer kopyamız fizik kurallarının tamamen farklı olduğu bir evrende var olabilir. Her halta bilimsel hede, hödö diye yaklaşmaya çalışmayın.
    Bilim çok yanılır, yanıldığı yanlışlar sonucunda doğruları bulur, bulmaya çalışır.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: prf23

    Değerli kardeşim, benin gördüğüm düşünme tarzınızda bir hata olduğudur. Evren hayali bir konu iken Allah ise somut bir kavramdır. Evren bir algılar bütünüdür. Madde bir bakan varsa vardır. Shrödinger'in kedisi ve Çift Yarık deneyini inceleyebilirsiniz.

    Diğer yandan evren dediğiniz şeyin gerçekte varlığını bilemezsiniz. Çünkü evren sizin zihnnizde oluşan bir algıdır. Siz gözleriniz ile görmezsiniz, beyninizdeki görme merkezinde görürsünüz. Eğer beyniniz alınıp bir bilgisayara bağlanabilseydi, siz o dünyayı gerçek diyerek savunacaktınız.

    Allah ise bu algıların üstünde somut bir varlığa sahiptir ki bunu eserlerinden ve Kuran'daki ve hadislerdeki mucizelerden anlayabiliyoruz.
    Aynı cümlede nasıl bu kadar çelişiyorsun? ben 25 den sonrasını sayamadım Evren hayalse inandığın kitap da hayal yaratıcı hayal her şey hayal.




  • Mesajda bir çelişki göremedim.
    Bilakis arkadaş güzel özetlemiş. İnsan beynini alıp bir bilgisayara bağlarsanız oradaki dünyayıda gerçek sanar.

    Matrix 3lemesini hiç mi izlemedin?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: cemsinan

    Teoride ayetler geldi ve açıklamaları ile tatbikatlarını hazret i Muhammed yaptı değil mi?
    E Huneyn savaşında binlerce kadın ve çocuğu köle olarak mücahitlere paylaştırma yorumunu neden düşünmüyorsunuz? Avret yerlerini de mi kabul etmiyorsunuz?
    Hazret i Ayşeye on yaş eklerken hazret i Hatice’ye neden hiç eklemiyorsunuz? Veda hutbesindeki “efendisinden başkasına intisaba yeltenen köle” nin durumu neden Türklerden saklanıyor?
    Siz çok iyi niyetli olabilirsiniz. O ayrı, saygım da var. Konusunu açtığınız kişinin sadece bir cümlesini yazıp diğer fikirlerini saklamakla aynı ama işte. Bu da sizin huyunuz. Son bahsettiğim tabii ki son konun. Ateist prof tanrı var dedi. Ama aynı zamanda dinler yalan ve kozmik Saddamlardır dinlerin yaradan tasvirleri de dedi. İslam Arap emperyalizmidir de dedi.

    İnsanların birilerinin tanrıyla ya da elçileriyle konuşma iddialarına inanmaması gayet doğaldır anlayın artık.
    Din tarihi din değildir.Onlar başka insan biz başka insan




  • Değerli kardeşim, zaten İslam'a göre bu dünya gerçek değildir, bir seraba benzer. İslam'a göre biz bir rüya içerisindeyiz. Ölünce sanki dünyada 1 saat kalmış gibi hissedeceğiz ve rüyadan uyanacağız. Dolayısıyla her şey bir hayaldir. Bu dünyada mal mülk hırsına kapılanlar, bunun için çalıp çırpanlar öldüklerinde hepsinin bir hayal olduğunu anlayacaklardır. Bu konudaki ayet ve hadisler şunlardır:

    Ayetler:

    "İnkâr edenler ise; onların amelleri dümdüz bir arazideki seraba benzer; susayan onu bir su sanır. Nihayet ona ulaştığında bir şey bulamaz ve yanında Allah'ı bulur..." (Nur Suresi, 39)

    "Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır..." (Yunus Suresi, 45)


    Hadis:

    “İnsanlar uykudadırlar. Ölünce uyanırlar.” (Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, II, 312 hadis no: 2795)




  • BigCLawRex B kullanıcısına yanıt
    Evren simulasyon olabilir bunu bilemeyiz, yaratıcının varlığı yada yokluğunun kanıtı yok. Dinlerin insan uydurması olduğunun kanıtları var, daha bunu göremeyenler yaratıcının varlığına hiç girmesin.
  • Yine boş bir konu daha. Adı üstünde inanç. Şuan herhangi biri kanıtlanmış olsa zaten herkes Müslüman olurdu ya da ateist olmadığına göre bilimin buna cevabı yok demektir. Gerisi kişiye kalmış. İster inanır, ister inanmaz. Bir ton paragraf yazı yazmışsınız bir de.
  • Binlerce peygamber gelip geçtiği halde "Neden varız, niye yaratıldık?" sorusuna bir filozof kadar neden cevap verememiş. Neden dinler felsefe kadar bile tatmin edici cevap bulamıyor. Tanrıyla iletişim kuran bu elçiler neden bu ontolojik sorunun cevabını tanrıya sormamışlar. Filozoflar kafa yorduğuna göre o devirlerde de bunların sorgulandığını biliyoruz. Cevap veremediler mi? Vermek mi istemediler yoksa iletişim kurduk dedikleri tanrı onlarla iletişim filan kurmadı mı?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • ahmetmy A kullanıcısına yanıt
    Şüphelerin mi vardı yoksa kefere

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Zamanda geriye gidilebildiğini es geçiyorsun.
  • Dine inanmayanlar değil, tanrıya inanmayanlar.
    Din başka tanrı başka.
    Ayrıca tesadüf meselesi artık iyice baydı.
    Rastgelelik ile tesadüfü ayırt edemediniz 20 yıldır.
    Hala oktar argümanları ile etrafta geziyorsunuz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Hakiki Osmanlı Torunu -- 25 Şubat 2020; 18:7:42 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sizin demek istediğiniz; proteinler tesadüfen deyince olmuyor ama rastgele deyince oluyor. Bu düşünce bence mantıklı değil.
  • tanrıya inanmayan insan başka bir şeye inanmak zorunda mı? ayrıca sen neden inandığın şeyi kesin kabul ederek konuşuyorsun?

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Nasıl ki insanın susaması suyun kanıtıysa, bir yaratıcının olup olmadığının düşünülmesi, sorgulanması bile yaratıcının en büyük kanıtıdır.

    Neden hiçbir şey yerine bir şeyler var? Yaratıcıyı bir kenara bırakırsak, tesadüf veya rastlantı demekten başka seçenek kalmıyor.

    Peki bu dünyada olmamızın amacı nedir? Yaratıcıyı devre dışı bırakırsan yaşamanın bile hiçbir anlamı kalmıyor.

    Ateizm saçmalıktan başka bir şey değil. Hatta iki yüzlülük ve kibir mastürbasyonu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.