Ünlü dilbilimci Noam Chomsky, bilimsel verilerle, istatistik ve gözlemlerle çok farklı bir sonuç ortaya koymuştur. Buna göre insan “boş” bir zihinle doğmamaktadır. İnsan zihninde, dil öğrenmeye ve konuşmaya yönelik özel bir eğilim bulunmaktadır.
Chomsky dilin evrimleşemeyeceğini şu sözlerle açıklar:
“Görünen o ki, insan dili bütünüyle farklı ilkelere dayanır. Bu, insan diline tabii, biyolojik bir görüntü olarak yaklaşanların çoğu zaman göz ardı ettikleri önemli bir noktadır; özellikle insan dilinin daha basit dizgelerden evrimleşerek gelişmesi konusunda yapılan kurgulamalar, bu nedenlerle çok anlamsız görünüyor. Neredeyse atomların, ilkel parçacıkların oluşturdukları bulutlardan 'evrimleşerek' gelişmeleri konusunda yapılan kurgulamalar kadar saçma oluyorlar artık. Anladığımız kadarıyla, insan diline sahip olmak özel bir zihinsel yapılanmayla bağlantılıdır...”7
Nitekim Hawaii Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörü, aynı zamanda da bir evrim taraftarı olan Derek Bickerton, uzun araştırmalardan sonra, dilin tesadüfe bağlı mutasyonlarla evrimleşmiş olamayacağını şöyle itiraf eder:
“İncelenen gerçekler dilin kademe kademe bir ilkel dilden gelişmediğini ve bir ara formunun olamayacağını ortaya koymaktadır. Eğer böyle ise sözdizimi ve gramer, bir anda ve tek parça olarak ortaya çıkmış olmalıdır...”8
Pennsylvania Üniversitesi’nden tanınmış psikolog David Premack, evrim teorisinin bu açmazını “İnsan dili evrim teorisi için bir utançtır”9 diye değerlendirir.
Dünya üzerindeki bütün bebeklerin ortak sesler çıkarmaları, hepsinin, konuşmaya, söz söylemeye yönelik özel bir ilhamla doğduklarını göstermektedir. Dolayısıyla insan bütün hayvanlardan farklı olarak konuşan, düşünen, akleden bir varlık olarak yaratılmıştır. İnsanın, tabiattaki diğer canlıların hiçbirinde olmayan bu farklı özellikle yaratılmış olması, Allah'ın bir ilmidir. ...Her şeye nutku verip-konuşturan Allah, bizi konuşturdu. Sizi ilk defa O yarattı ve O'na döndürülüyorsunuz. (Fussilet Sûresi, 21)
Bir insan “Ben doğaüstü müdahalenin varlığını kabul etmeyeceğim” diye işe başlarsa, artık her türlü imkânsıza inanabilir. Cansız maddenin kendi kendine canlandığına, bir yığın tesadüf sonucunda da insan haline geldiğine, yani “evrim”e de inanabilir. Çünkü onun hedefi gerçeği bulmak değil, ateizm üzerine kurduğu hayal dünyasında yaşamaya devam etmektir. Kendisini bu tür bir şartlandırmayla körleştirmeyen, tabiata akıl ve sağduyu ile bakan herkes ise, şu açık gerçeği görecektir: Bütün canlılar, sonsuz güç sahibi bir Yaratıcı tarafından var edilmişlerdir. O üstün Yaratıcı, göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunan her şeyin Rabbi olan Allah'tır.
www.populerbilgi.com 7) Noam Chomsky, Dil ve Zihin s. 112 8) Derek Bickerton, Language and Species, The University of Chicago Press, 1992, s. 190 9) D.Premack, "Gavagai! Or The Future History Of The Animal Language Controversy". 1985 Cognition 19, 281-282