Şimdi Ara

DH Ramazan Ayı Özel Konusu-[Paylaşımı Bol Konu]

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
36
Cevap
3
Favori
1.110
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Bu başlıkta Ramazan Ayı çerçevesinde güzel paylaşımlar yapalım istedim.Belki özel hikayeler,rivayetler,neler yapılıp yapılmayacağı,kadir gecesi,fıtra,bayram gibi konuları konuşuruz.Ben çoğu arkadaşın merak ettiği Orucu neler bozar neler bozmaz onu yazıyım dedim.

    ORUCU BOZAN ŞEYLER:
    1- Boğaza kar ve yağmur kaçması,
    2- Astım spreyi kullanmak,
    3- Zorla bozdurulmak,
    4- Buruna sıvı ilaç koymak,
    5- Buruna kolonya çekmek, [Koklamak bozmaz.]
    6- Mukimken oruca başlayıp, sefere çıkınca yiyip içmek,
    7- Ud ağacının, amberle tütsülenip dumanının çekilmesi,
    8- Başkasının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek,
    9- Kulağın içine ilaç damlatmak, kulağı ilaçlı suyla yıkamak,
    10- Derideki açık yaraya konan sıvı ilacın sindirim yoluna girmesi,
    11- Vücuda ilaç şırınga etmek,
    12- İsteyerek, zorlayarak ağız dolusu kusmak,
    13- Dişi kanayanın ağzındaki kanı yutması veya tükürükle eşit miktarda karışık kanı yutması,
    14- İmsak vakti bittiğini bilmeden yiyip içmek,
    15- Güneş battı zannederek orucunu bozmak,
    16- Dişlerin arasında kalan nohut kadar şeyi yutmak,
    17- Buruna çekilen suyun ağızdan çıkması,
    18- Abdest alırken boğaza su kaçması,
    19- Kâğıt, taş, pamuk, ot, pişmemiş pirinç gibi ilaç ve gıda olmayan şeyi yutmak,
    20- Makattan veya önden fitil kullanmak,
    21- Oruçlu olduğunu unutup yediğinde, orucu bozuldu sanarak, bilerek yemeye devam etmek,
    22- İmsak vaktinden sonra niyet edenin, gün içinde orucunu kasten bozması,
    23- Denize girince veya guslederken makattan su girmesi, [Hanbeli’de bozmaz.]
    24- Dil altına konan ilacı emmek,
    25- Makata konan pamuğun veya başka şeyin hepsinin içeri girmesi,
    26- Basur memesinin, taharetlendikten sonra, ıslak olarak içeriye girmesi,
    27- Mastürbasyon yapmak,
    28- Vücuda giren ultrason veya endoskopi cihazında ilaç, merhem olması,
    29- Lavman yaptırmak, [Maliki’de bozmaz.]
    30- Özel olarak su buharı teneffüs etmek,
    31- Yaş parmağı, ön veya arka tarafa sokmak, [Hanbeli’de bozmaz.]
    32- Burundan genze giden kanı yutmak,
    33- Açlığa veya susuzluğa dayanamayarak yiyip içmek,
    34- Bayılanı ayıltmak için veya uyuyanın ağzına su akıtmak,
    35- Seferde iken kasten orucunu bozana kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir. Çünkü seferde oruç tutmak farz değildir.
    36- Kasten orucunu bozan, sonradan oruç tutmamayı mubah kılacak bir hâl başına gelse, mesela kadının hayzı başlasa yahut oruç tutamayacak kadar hastalansa yalnız kaza gerekir. Fakat orucunu bozup sefere çıksa, kefaret gerekir; çünkü sefere çıkmak semavi bir özür değildir.
    37- Oruçlunun ağzına giren gözyaşı veya ter, çok olur da, tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. Yutmayıp tükürürse bozulmaz.


    ORUCU BOZMAYAN ŞEYLER:
    1- Hatırlayınca bırakmak şartıyla, oruçlu olduğunu unutarak yemek, içmek, cinsi münasebette bulunmak.
    2- Bir kadına bakmak veya onu düşünmek suretiyle inzal vaki olmak, menisi gelmek. Ancak bu gibi haller orucun sevabını azaltır.
    3- Uyurken ihtilam olmak, yani uyurken cünüplük hali meydana gelmek.
    4- Hanımını sadece öpmek.
    5- Cünüp olarak sabahlamak ve sabahleyin yıkanmak.
    6- Ağzına gelen balgamı veya kafasından burun içine inen akıntıyı içine çekip akıntıyı yutmak. Ağzındaki tükrüğü yutmak. Ağzından dışarı çıkıp tamamen ayrılan tükrüğü tekrar yutmak orucu bozar.
    7- Yıkanırken kulağına su kaçırmak.
    8- Kendi isteğiyle olmayarak boğazına duman kaçırmak.
    9- Boğazına toz girmek veya sinek kaçmak.
    10- Ağzına aldığı ilacın tadı boğazına varmak.
    11- Dişleri arasında sahur yemeğinden kalan ve nohut tanesinden küçük olan şeyi yemek.
    12- Dışardan susam tanesi kadar bir şey alarak ağzının içinde yavaş yavaş çiğneyip yok etmek ve tadı boğazına varmamak. Eğer çiğnemeden dışardan böyle bir şeyi yutarsa oruç bozulur.
    13- İhlil yani erkeğin aletinin sidik deliğine ilaç veya su akıtmak.
    14- Oruçlu iken kan aldırmak, bıyık yağlamak.
    15- Oruçlu iken gıybet etmek, yalan konuşmak. Ancak bu gibi haramları işlemek orucun sevabını yok eder.
    16- Göze ilaç damlatmak, sürme çekmek.
    17- Orucu bozmaya niyetlenmek, fakat bozmamak
    18- Kulağını bir şeyle karıştırıp irin v.b. şeyler çıkmak.
    19- Bir şeyi koklamak.
    20- Kendiliğinden gelen kusuntunun gene kendiliğinden geri gitmesi. Fakat kendiliğinden gelen kusuntuyu iade orucu bozar.
    21- Boğaza parmak salıp azıcık kusmak. Ağız dolusu olursa, bozulur.
    22- Kendi elinde olmaksızın kusmak.


    Siz de paylaşımlarda bulunun ki Ramazan Ayı boyunca bu başlık canlı kalsın.Mesela biri de imsakiye eklesin

    EDİT:Özel e açtım konuyu ama acaba Konu Dışına mı açsaydım.Ne biliyim korktum şimdi gelirler yazarlar Şakirtmisiniz,Maklube yapın iftara,Allah yoktur,biz ateistiz inanmıyoruz diye ama burası uygun mu acaba

     DH Ramazan Ayı Özel Konusu-[Paylaşımı Bol Konu]



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brk-bjk -- 20 Temmuz 2012; 16:48:58 >







  • Hadi imsakiyeler de benden



     DH Ramazan Ayı Özel Konusu-[Paylaşımı Bol Konu]
  • Bu konulardan çok açılmadı mı ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Dönülmez yola gidiyorum

    Bu konulardan çok açılmadı mı ?

    ben tutarsa bu kadar geniş bir konu göremedim daha önce ama istediğim çok kapsamlı 30 gün boyunca canlı bir konu olması.Yalnız bu gidişle çok tutmaz heralde.

    EDİT:Eklemek isteyen herkes kendi şehrinin imsakiyesini eklerse çok güzel olur
  • ALLAH nasip ederse orucumuzu vaktiyle tutacağız. Çok şükür bugünleri görebiliyoruz arkadaşlar. Bu başlıkta yazarız çizeriz birşeyler. Gelen olur elbet, sahur vakitleride gelen olur
  • Bu gece kalkıyoruz sahura
  • şimdiden hepimize hayırlı olsun ramazan, böyle dini içerikli konular pek uzun ömürlü olmuyor ama bu inşallah öyle olur...
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da
  • quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da

    "ömrümüzün her anında yapabiliyo muyuz" ne demek tam olarak anlayamadım
  • quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da

    "ömrümüzün her anında yapabiliyo muyuz" ne demek tam olarak anlayamadım

    benim 2 kazam var onları tutucam ama yazın çok zor 8 buçuk 9 da akşam ezanı okunuyor bende kışın 5-6 gibi okunurken yavaş yavaş 3-4 senede aradan çıkarayım diye düşünüyorum

    edit: gereksiz kelime



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi artcraft35 -- 19 Temmuz 2012; 15:26:42 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da

    "ömrümüzün her anında yapabiliyo muyuz" ne demek tam olarak anlayamadım

    benim 2 kazam var onları tutucam ama yazın çok zor 8 buçuk 9 da akşam ezanı okunuyor bende kışın 5-6 gibi okunurken yavaş yavaş 3-4 senede aradan çıkarayım diye düşünüyorum

    edit: gereksiz kelime

    öyleyse sana bir iyi bir de kötü haberim var, istediğin ayda tutabilirsin, yani yılın en kısa günlerinde.
    ama kötü haberimi duyduğunda iyi haberime pek sevinemeyeceksin çünkü 60 günlük kaza orucunun tek seferde, yani 60 gün ardarda tutulması gerekir.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da

    "ömrümüzün her anında yapabiliyo muyuz" ne demek tam olarak anlayamadım

    benim 2 kazam var onları tutucam ama yazın çok zor 8 buçuk 9 da akşam ezanı okunuyor bende kışın 5-6 gibi okunurken yavaş yavaş 3-4 senede aradan çıkarayım diye düşünüyorum

    edit: gereksiz kelime

    öyleyse sana bir iyi bir de kötü haberim var, istediğin ayda tutabilirsin, yani yılın en kısa günlerinde.
    ama kötü haberimi duyduğunda iyi haberime pek sevinemeyeceksin çünkü 60 günlük kaza orucunun tek seferde, yani 60 gün ardarda tutulması gerekir.

    yapma be




  • quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: artcraft35

    bozulan oruç için 61 günlük kaza ömrümüzün her anında yapılabiliyor mu? merak ediyorum da

    "ömrümüzün her anında yapabiliyo muyuz" ne demek tam olarak anlayamadım

    benim 2 kazam var onları tutucam ama yazın çok zor 8 buçuk 9 da akşam ezanı okunuyor bende kışın 5-6 gibi okunurken yavaş yavaş 3-4 senede aradan çıkarayım diye düşünüyorum

    edit: gereksiz kelime

    öyleyse sana bir iyi bir de kötü haberim var, istediğin ayda tutabilirsin, yani yılın en kısa günlerinde.
    ama kötü haberimi duyduğunda iyi haberime pek sevinemeyeceksin çünkü 60 günlük kaza orucunun tek seferde, yani 60 gün ardarda tutulması gerekir.

    hadi ya bende bilmiyordum bunu ama biri şöyle bir şey demişti bilmiyorum ne kadar doğrudur;İslamda eşitlik vardır yani 1 gün oruç tutmazsan 1 gün kaza edersin 2 güne 2 gün... faiz gibi bir şey değilmi ama bu 1 güne 61 gün




  • Bugün başlıyoruz Teravih Namazının ardından Ramazan a

    Arkadaşlar ramazan ayı boyunca herkes kendi ilinde ilçesinde olan etkinlikleri de yazarsa çok güzel olur.
  • 19 Temmuz 2012 (Yatsı Namazı) Teravih Namazı; 22:35

    Bilmeyenler için Teravih Namazı;
    Teravih, Arapça tervîha kelimesinin çoğulu olup "rahatlatmak, dinlendirmek" gibi anlamlara gelir. Ramazan ayına mahsus olmak üzere yatsı namazından sonra kılman sünnet namazın her dört rekatının sonundaki oturuş, tervîha olarak adlandırılmış, sonradan bu kelimenin çoğulu olan teravih kelimesi ramazan gecelerinde kılınan nafile namazın adı olmuştur.

    Teravih, sünnet-i müekkededir. Kadın ve erkek için orucun değil rama­zan ayının sünnetidir. Teheccüt namazı 12 rekatı geçmediği halde, teravih namazı yirmi rekattır. Yatsı namazı kılındıktan sonra ve vitirden Önce kılı­nır. Teravihin cemaatle kılınması kifâî sünnettir. Teravih on selâm ile kılınır ve beş tervîha (dinlenme) yapılır. Yani her iki rekatta bir selâm verilip, her dört rekatta bir istirahat edilir. Besinci tervîhadan sonra yine cemaatle vitir namazı kılınır.

    Peygamberimiz ramazan gecelerini ihyaya daha fazla önem vermiş ol­makla birlikte, rivayetlerden anlaşıldığına göre bu, o gecelerde Peygamberi­mizin daha çok sayıda nafile namaz kıldığı anlamına değil, gecenin her zamankine göre daha büyük bir bölümünü ibadetle geçirdiği anlamına gel­mektedir.

    Teravih namazının 20 rekat olduğu çoğunluk tarafından kabul edil­mekle ve müslümanlar arasında yerleşik teamül de bu yönde olmakla bir­likte, zaman zaman bunun 20 rekat kılınmasının sünnete aykırı olduğu, 8 rekat kılınmasının daha doğru olacağı iddiaları gündeme gelmektedir. Bu sebeple teravihin rekat sayısını tesbit amacıyla teravih uygulamasının tarih­çesine bir göz atmak istiyoruz.

    Hz. Peygamber, teravih namazını birkaç gece dışında sürekli olarak tek başına kılmış ve arkadaşlarını "Kim ramazan namazını (teravih) inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek kılarsa onun geçmiş günahtan bağışlanır" diyerek bu namaza teşvik etmiştir (Buharı, "Salâtü't-terâvîh", 1; Müslim, "Salâtü'l-müsâfîrîn", 174).

    Bu husustaki rivayetlerden birisi şöyledir: Hz. Peygamber ramazanda Mescid-i Nebevî'de itikâf için hasırdan bir hücre edinmişti. Ramazanın son on gününde birkaç gece (Âişe'nin rivayetine göre iki veya üç gece) buradan çıkıp cemaatle hem yatsı namazını hem de teravih namazını kılmıştı. İnsanlann yoğun ilgisini görünce bir gece yatsı namazını kıldırıp hücresine çekilmiş ve teravihi kıldırmak için çıkmamıştı. İnsanlar Hz. Peygamberin çıkacağını umdukları için beklemişler, hatta uyuduysa uyansın diye öksürmeye başlamışlardı. Hz. Pey­gamber (sabah namazı vaktinde) dışan çıkıp, orada bekleyenlere şöyle demiştir: . "Sizin teravih kılmak hususundaki arzunuzun farkındayım, bu namazı size kıl­dırmam için bir engel de yoktur, fakat teravihin size farz kılınmasından endişe ettiğim için çıkıp kıldırmadım. Şayet farz kılınacak olsa bunu hakkıyla yerine getiremezsiniz. Haydi evlerinize gidiniz. Farz namazlar dışında, kişinin kıldığı en faziletli namaz evinde kıldığı namazdır" (Buhârî, "Salâtü't-terâvîh", 2; Müslim, "Salâtü'l-müsâfîrîn", 178).

    Ebû Zerr'in bir rivayeti ise şöyledir; Hz. Peygamber ramazanın bitmesine bir hafta kalıncaya kadar bize farz dışında hiçbir namaz kıldırmadı. Rama­zanın 23. gecesinde gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldır­dı. Ramazanın bitmesine altı gece kalınca bize namaz kıldırmadı. Beş gece kalınca, gecenin yarısı geçene kadar bize namaz kıldırdı. Ben, "Ey Allah'ın resulü, gecenin kalan yarısında da bize namaz kıldırsaydınız" deyince, Hz. Peygamber cevaben "İmam namazı bitirinceye kadar onunla namaz kılmak bütün geceyi ihya etmeye eşdeğerdir" buyurdu. Ramazanın bitmesine dört gece kala, gecenin üçte birine kadar beklediğimiz halde, Hz. Peygamber bize namaz kıldırmadı. Ramazandan üç gece kalınca Hz. Peygamber ehlini, ka­dınlarını ve arkadaşlarını topladı, bize bütün gece namaz kıldırdı. Namaz o kadar uzadı ki biz sahuru geçireceğiz sandık. Ramazanın geri kalan gecele­rinde Hz. Peygamber bize namaz kıldırmadı (Ebû Dâvûd, "Salât", 318).

    Kuvvetli rivayetler, Hz. Peygamber'in ramazanın son birkaç günü mes-cidde teravih namazı kıldırdığını göstermektedir. Bu rivayetlerde, teravihin kaç rekat olduğu belli değildir. Yine teravih namazına ilişkin bu rivayetlerin sunuluş şekli ve içeriğine bakılarak teravih namazının, sadece Hz. Peygam­berin son ramazan ayında söz konusu olduğu gibi bir izlenim de edinil­mektedir, çünkü teravih uygulaması, birkaç ramazan devam etmiş olsaydı, hiç değilse sayısı konusunda bir netlik elde edilmiş olurdu.

    Buhârî'deki ifadeye göre "Hz. Peygamber'in gece namazı" hususunda sorulan bir soruya cevaben Âişe şöyle demiştir:

    "Hz. Peygamber ramazan geceleri de dahil hiçbir gece on bir rekattan fazla nafile namaz kılmamtştır. Öyle bir dört rekat namaz kılardı ki, o dört rekatın ne kadar uzun ue ne denli güzel olduğunu hiç sorma! Ardından aynı şekilde bir dört rekat daha kılardı. Daha sonra üç rekat daha kılardı. Ben bir keresinde 'Ey Allah'ın resulü! Vitir kılmadan mı uyuyacaksın?' diyecek oldum, bana dedi ki: Ey Âişe, benim gözlerim uyur ama kalbim uyumaz" (Buhârî, "Salâtü't-terâvîh", 1).

    Bu rivayete göre Hz. Peygamber'in geceleyin kıldığı nafile namaz üç rekatlık vitir hariç tutulacak olursa toplam sekiz rekat olmaktadır. Hz. Peygamber'in, arkadaşları ile sekiz rekat teravih, sonra da vitir kıldığına dair olan rivayetler de dikkate alınacak olursa, teravih namazını sekiz rekat kıldığı ortaya çıkmaktadır. Öte yandan Hz. Peygamber'in teravih namazını 20 rekat kıldırdığına dair bir rivayet de bulunmaktadır. Hadis bilginleri bu rivayetin, öteki meşhur rivayetlere aykırı olduğu ve senedinde cerhedilmiş bir kişi bulunduğu için zayıf olduğunu söylemişlerdir.


    Teravih namazı konusunda sahabe uygulamasına gelince; Hz. Peygamber'in vefatından sonra Ebû Bekir ve kısmen de Ömer döneminde teravih namazı münferiden, yani cemaat olmaksızın kılınmaktaydı. Bir ramazan gecesi Ömer mescide çıktığında, halkın dağınık bir şekilde teravih namazı kıldığını görmüş ve dağınık bir şekilde kılmak yerine insanları bir imamın arkasında toplayıp teravih namazının cemaatle daha derli toplu ve düzenli bir şekilde kılınmasının uygun olacağını düşünmüş ve ertesi gün Übey b. Kâ'b'i teravih imamı tayin etmiştir. Ömer insanların bu şekilde derli toplu ve düzenli olarak teravih namazı kılmalarını da "Bu ne de güzel bir yeniliktir!" diye nitelemiştir. Yenilik diye tercüme ettiğimiz bid'at kelimesi, Hz. Peygam­ber zamanında olmayıp, ondan sonra ortaya çıkan anlayış ve uygulamalar için kullanılmaktadır. Teravih namazı, Hz. Peygamber tarafından birkaç kez cemaatle kılındığına göre, Hz. Ömer'in "Bu ne güzel bir yeniliktir" sözü, te­ravih namazı kılmanın bir yenilik olduğunu göstermez. O halde Hz. Ömer bu sözle ya teravihin düzenli olarak cemaatle kılınmasını, ya Hz. Peygam­berin kıldığı sayıya ziyade yapılmış olmasını, yani sekizden yirmiye çıka­rılmış olmasını, ya da her ikisini birlikte kastetmiş olacaktır.
    Öte yandan, sahabe zamanında teravih namazının yirmi rekat kılındığı ko­nusunda icma bulunduğu ileri sürülmektedir. Mâlik, Muuatta adlı eserinde Hz. Ömer'in, Übey b. Kâ'b ile Temim ed-Dârî'yi ramazanda cemaate 11 rekat namaz kıldırmak üzere teravih imamı tayin ettiğini, imamın her rekatta yaklaşık 100 âyet okuduğunu, kıyamın uzaması sebebiyle bir kısım cemaatin bastona dayan­mak ihtiyacını hissettiğini ve fecrin doğmasına yakın bir zamanda evlere dağıl­dıklarını kaydetmiştir. Kimi bilginler teravih namazının 11 rekat kılındığı riva­yetinin yanlış olduğunu ileri sürerken, kimileri 11 rekat kılma uygulamasının teravihin cemaatle kılınmaya başladığı ilk günlere ait olduğu, sonralan teravih namazının 20 olarak yerleştiği yorumunda bulunmuşlardır. Bu yorum, Hz. Peygamber'in 11 rekat dışında gece namazı kılmadığı rivayetiyle uyumludur.

    Bu rivayetlerden anlaşıldığına göre teravih namazı sekiz rekat olarak kıldırılıyor, fakat her bir rekatta yaklaşık 100 ayet okunduğu için bu namaz oldukça uzun sürüyordu. Maksat belli bir sayıda namaz kılmak değil, geceyi ihya etmek olduğu için gitgide, her bir rekatta okunan âyet sayısı azaltılmış, buna mukabil teravihin rekat sayısı artırılmıştır. Ömer'in uygulamasıyla bu sayı 20 olarak yerleşmiş, Hz. Osman ve Hz. Ali zamanında ve daha sonra­ları bu şekilde devam etmiştir. Gerek Sünnî gerek Şiî fıkıh mezhepleri içinde teravih namazının 20 rekattan az olduğunu söyleyen bir mezhep yoktur.

    Bu açıklamalara göre teravih namazının sekiz rekatının Hz. Peygam­ber'in sünneti, geri kalan 12 rekatının ise, teravihin 20 rekat olduğuna dair zayıf rivayet dikkate alınmayacak olursa, sahabenin sünneti ve İslâm üm­metinin ramazan ayını ihya gayesiyle yaşattığı geleneği olduğu ortaya çık­maktadır. Bu durumu birbirinden ayırmak için bazı Hanefîler teravih nama­zının ilk sekiz rekatının râtibe sünnet, geri kalan 12 rekatının ise müstehap olduğunu söylemişlerdir.

    Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İlmihali, Sayfa 314



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi brk-bjk -- 19 Temmuz 2012; 18:52:07 >




  • Destek

    Ramazan-ı Şerif hayırlara vesile olsun inşallah.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: brk-bjk

    hadi ya bende bilmiyordum bunu ama biri şöyle bir şey demişti bilmiyorum ne kadar doğrudur;İslamda eşitlik vardır yani 1 gün oruç tutmazsan 1 gün kaza edersin 2 güne 2 gün... faiz gibi bir şey değilmi ama bu 1 güne 61 gün


    ramazan dışındaki oruçları bozarsan 1 gün kaza tutarsın, ramazan orucunu bozarsan 60+1 gün
  • quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: brk-bjk

    hadi ya bende bilmiyordum bunu ama biri şöyle bir şey demişti bilmiyorum ne kadar doğrudur;İslamda eşitlik vardır yani 1 gün oruç tutmazsan 1 gün kaza edersin 2 güne 2 gün... faiz gibi bir şey değilmi ama bu 1 güne 61 gün


    ramazan dışındaki oruçları bozarsan 1 gün kaza tutarsın, ramazan orucunu bozarsan 60+1 gün

    hmm derin bir konu tabii tam bilgim yok ama doğrudur heralde.Bir şey sorucam tutmadığın oruçlar için de 61 gün mü yoksa bozduğun oruçlar için 61 gün mü? kafam karıştı




  • Oruç kefareti, Ramazanda birözür bulunmaksızın "belli şartlar içinde" orucunu bozan bir mükellefin, Müslüman veya gayr-i müslim bir köle veya cariye azad etmesidir. Buna gücü yetmiyorsa, arka arkaya kesinti yapmaksızın iki ay oruç tutar. Buna da gücü yetmezse altmış fakire (sabah akşam) yemek yedirir.
    Oruç kefareti böyle yemek yedirmekle olabileceği gibi, yiyeceği aynen verip temlik etmekle de olur.
    (Oruç kefaretinde böyle sırayı gözetmek hem Hanefîlerce, hem de Şafiîlerce gereklidir. Malikîlerde sıra gözetmek yoktur, insan dilerse köle azad ederek, dilerse oruç tutarak ve dilerse yemek yedirerek bunu yapar.)
    Bir kimse, bir ramazan içinde veya birkaç ramazanda özürsüz olarak birkaç defa kasten orucunu bozmuş olsa, bunlardan dolayı yalnız bir kefaret öder. Sahih olan görüş budur. Çünkü ceza yönü, kefarete üstün gelmektedir. Sebepleri bir olan cezalarda bir ceza yeterlidir. Bu bir ceza hepsine yeter. Fakat kefaret yapıldıktan sonra tekrar orucunu aynı şekilde kasten bozacak olursa, bundan dolayı ayrıca bir kefaret gerekir. Birinci kefaret ile tam bir ders alınamadığı anlaşılmış olur.
    Yemek, aç olan buluğa ermiş veya yaklaşmış, altmış fakiri sabah akşam doyuracak kadar yedirmektir. Bu yedirilecek yemek yalnız buğday ekmeği de olabilir, buğday ekmeği yanında katık mecburiyeti yoktur. Fakat katıksız arpa ekmeği yeterli değildir.
    Eğer yüz yirmi fakire yalnız bir vakit yemek yedirilse, bu ancak altmış fakire yedirilmiş sayılır. Bunlardan altmış fakire tekrar sabah veya akşam yemek yedirmek gerekir. Böyle altmış fakire bir defa yemek yedirildikten sonra dağılıp gitseler, ya gelip hazır olmalarını beklemeli, ya da tekrar altmış fakiri sabah akşam doyurmalıdır.
    Oruç kefaretinin eşya verilip temlik yolu ile yapılmasına gelince, altmış fakirden her birine beş yüz yirmi dirhem (yarım sa') buğday veya bin kırk dirhem (bir sa') arpa veya hurma veya kuru üzüm verilir. Bu, tam bir fitre sadakası miktarıdır. Bunların kıymetini vermek de caizdir.

    Oruç kefaretinde bir fakire altmış gün sabah-akşam yahut yüz yirmi sabah veya yüz yirmi akşam yemek yedirmek de yeterlidir. Yine, bir fakire iki ayda her gün ya aynen veya kıymet olarak birerden altmış fitre sadakası verilmesi de yeterlidir. Fakat bir fakire bir günde topluca verilecek altmış fitre miktarı, yalnız bir günlük fitre yerine geçer. Onun için her gün bir fakire bir fitre miktarı verilir. Bu kefaretlerde uygulanır.
    Oruç kefaretinin iyi hal sahibi olan fakirlere verilmesi daha faziletlidir. İmam Ebû Yusuf'a göre, bu kefaret bedeli gayr-i müslim fakirlere verilemez. Fetva da buna göredir.
    Oruç kefareti, oruç tutmak suretiyle olunca, bunda kesintisiz arka arkaya tutmak şarttır. Onun için oruca başlayan kimse, ara vermeden iki ay oruç tutar. Eğer daha iki ay dolmadan herhangi bir sebeple orucunu bozarsa, yeniden iki ay oruç tutmaya başlar. Bundan kadınların lohusa halleri değil de, adet halleri müstesnadır. Geçirecekleri adet günleri kesinti sayılmaz. Çünkü bu halden kurtulmak kadınlar için mümkün olmayacak derecede zordur. Ramazan orucunun veya muayyen bayram günlerinin araya girmesi de, kefaretin arka arkaya olmasına engeldir.

    Kefaret hususunda, kefaret ödeyecek kimsenin ödeme zamanındaki haline bakılır. Buna göre, bir kefaret ödeyicisi, kefaretin gerektiği zamanda zengin iken, bunu ödeyeceği zaman fakir düşmüşse, kefaretini oruç tutmakla yerine getirir. Fakat daha orucunu bitirmeden tekrar zenginleşip köle azad etmeye güç kazansa, köle azad etmek suretiyle kefareti yerine getirmesi gerekir.
    Kefaret orucuna, kamerî aylardan birinin başlangıcında başlanırsa. ayın ilk günü esas alınır. Böylece tam iki ayın geçmesiyle oruç kefareti tamamlanmış olur. Fakat ayın başında oruca başlanmazsa, birinci ay üçüncü aydan tamamlanarak otuz gün hesap edilir, ikinci ay ise, ayın başı alınarak oruca devam edilir. Bu, iki imama göredir. İmâm-ı Âzam'a göre, bu takdirde tam altmış gün oruç tutmak gerekir, ay başına bakılmaz.
    (Büyük İslam İlmihali, Ömer Nasuhi Bilmen)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: brk-bjk

    quote:

    Orijinalden alıntı: senefro

    quote:

    Orijinalden alıntı: brk-bjk

    hadi ya bende bilmiyordum bunu ama biri şöyle bir şey demişti bilmiyorum ne kadar doğrudur;İslamda eşitlik vardır yani 1 gün oruç tutmazsan 1 gün kaza edersin 2 güne 2 gün... faiz gibi bir şey değilmi ama bu 1 güne 61 gün


    ramazan dışındaki oruçları bozarsan 1 gün kaza tutarsın, ramazan orucunu bozarsan 60+1 gün

    hmm derin bir konu tabii tam bilgim yok ama doğrudur heralde.Bir şey sorucam tutmadığın oruçlar için de 61 gün mü yoksa bozduğun oruçlar için 61 gün mü? kafam karıştı

    tutmadığın oruç için 1 gün, bozduğun oruç için 60+1 gün




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.