Şimdi Ara

[DEV REHBER] AGÜ Bilgisayar Mühendisliği

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
66
Cevap
12
Favori
7.132
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
20 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Neden AGÜ Yazdım

    Arkadaşlar öncelikle herkese selamlar. AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinde 3. sınıftayım. Forumda, Ekşi’de vs çok fazla yorum, soru ve eksik bilgiyle karşılaştım. Bu yüzden böyle bir topic açma ihtiyacı duydum. Elimden geldiğince kendi gözlemlerim ve yaşadıklarım kapsamında eğrisiyle doğrusuyla anlatmaya çalışacağım.

    Fakat konuya başlamadan önce yok AGÜ’yü övmeleri için okuldan para alıyorlar, yok toplu wp gruplarında bunları örgütleyip forumda, twitterda övme çalışması başlatıyorlar gibi söylemlerin yanlış olduğunu belirtmek istiyorum (ha böyle bir şey varsa bile 3 senedir duymadım, umarım beni de dahil ederler :) ) Hala bu konuda aklında şüphesi olan varsa gerçek kimliğimi vs. de paylaşabilirim. Dediğim gibi internette dolaşan bilgi kirliliği ve sonu farklı yerlere uzanan bazı tartışmalara cevap verme ihtiyacı hissettiğim için bu konuyu açıyorum. En son AGÜ Bilgisayar Müh.’den tek ders almamış, bölümle alakası bile olmayan bi arkadaş AGÜ PC işe yaramaz, tercih etmeyin diyordu, ona biraz içerledim sanırım :)

    Neyse kafanızı ağrıttım mazur görün. Şimdi ilk olarak 2017’de tercih zamanında benim isteklerim, beklentilerim nelerdi, neden burayı tercih ettim, okul bana neler vaadetti, neleri verdi kısmından girip hazırlığın ilk gününden itibaren ben neler yaşadım, ilk geldiğim zamanlarda nasıl bir sistemle karşılaştım, nerelerde zorlandım gibi konulara değinip ardından bölümde dersler nasıl ( Ders ders çoğu dersi anlatacağım), sistem nasıl ilerliyor, hocalar nasıl, staj-iş-yurtdışı imkanları neler, gibi sorulara olabildiğince cevap vermeye çalışacağım. Ardından teknik konulardan çıkıp biraz da sosyal yaşam, Kayseri’de öğrenci olmak, okuldaki kulüpler-etkinlikler, yurt, ücretler gibi üniversite yaşamını direkt olarak etkileyen çoğu faktöre değineceğim. Son olarak da siz geldiğinizde nasıl bir AGÜ’yle karşılaşacaksınız, sizi bekleyen şeyler ne, okul tarafından size ne vaadediliyor, okulu nasıl bir gelecek bekliyor, neden yatay geçiş konusu bu kadar fazla konuşuluyor, üniversite kapatılır mı gibi aklınıza takılabilecek uç noktadaki soruları kendi bakış açımla yanıtlayarak konuyu bitireceğim. Bilgisayar Mühendisliği mi başka bir bölüm mü tarzı sorulara spesifik olarak yanıt vermeyeceğim. Daha çok bilgisayar müh. yazmak isteyip aklnıda soru işareti olanları aydınlatmak amaçlı bir yazı olacak. Tabi başka bir bölüm düşünürken bu yazıdaki bazı noktaları değerlendirip bilgisayar müh. tercih etmeyi de düşünürseniz ne mutlu bana :) Neyse başlayalım artık.

    2017’ye Dönüş ve 3 Yıl önce AGÜ

    Liseyi Niğde’de Bor Fen Lisesinde yatılı olarak okudum. Genel olarak büyük bir şehirde hiç yaşamadım. 3-4 farklı Anadolu şehri hariç dışarıda neler döndüğünü pekte bilen bir insan değildim açıkcası. Tabi durum böyle olunca üniversiteyi İstanbul’da okumayı çok istiyordum, hatta Ankara diyenlere bile kızıyordum. Sizler gibi ben de çok araştırma yapıyordum, forumlarda, sitelerde üniversiteyi İstanbul, Ankara gibi yerlerde okumazsam bi işe yaramayacağını görüyordum hep. O yıl YGS sıralamam 6500, LYS sıralamam da 11 bin küsür gelmişti ve tıp-diş yazmamı isteyen aileme ve akrabalarıma tek tercih AGÜ Bilgisayar şoku yaşattım. Olayın buraya evrilmesindeki en önemli faktörler risk almayı sevmem ve AGÜ’nün bana vaat ettikleriydi sanırım. Neydi peki bu vaatler ve neleri verdi konusuna girelim. Sıralamamdan dolayı AGÜ’nün o yıl vaadettiği her imkandan yararlanabiliyordum. 600 TL burs, 1 ay Amerika, ücretsiz Yurt ( Sonradan öğrendim bedava değilmiş, zorunlu giderler adı altında aylık 100tl istediler, bu yıl 180tl oldu) , Laptop, erasmus fırsatları, hocaların hepsinin yurtdışı doktoralı olması, sınıfların çok az kişi olması (Girdiğim yıl kontenjan 25’ti) en çok göze batanlardı. Bu vaatler %95 oranında gerçekleşti diyebilirim, istisna olarak yurt ücreti ve Amerika’ya 1 yıl geç gönderilmem gerekçe olabilir. Amerika olayına değineceğim daha sonra. Buraya kadar olan kısımlar tercih döneminde yaşadıklarımdı, şimdi biraz da okuldaki ilk zamanlar ve hazırlıktan bahsetmek istiyorum.

    AGÜ’de Hazırlık

    AGÜ’deki İlk Yıl ve Hazırlık
    Çevremdeki çoğu insandan fazlaca tepki çekerek yaptığım tercih olan AGÜ’deki ilk yılım diğer okuldaki çoğu arkadaşa göre rahat ve sıkıntısız geçti (yabancı dizilerden falan gelen az da olsa ingilizce altyapısı sayesinde sanırım). Hazırlıkla alakalı teknik detayları anlattıktan sonra hazırlık süreci nasıl değerlendirilir, daha verimli nasıl geçer, öğrenciler genelde neyi eksik yapıyor tarzı şeylere de değineceğim (tabi yine kendi görüşlerim dahilinde). Neyse, okula ilk geldiğinizde kayıt, kimlik çıkartma, şehre alışma falan filan bi uğraşıyorsunuz klasik. Sonra sizi 2 aşamalı bi sınava alıyolarlar( 3 sene önce böyleydi en azından, daha bilgili arkadaşlar bu konuda yardımcı olabilir). İlk aşamada genel bi teste giriyorsunuz temel ingilizce becerisini ölçen bi sınav. Geçenler bi sonraki sınava girebiliyor, kalanlar foundation dediğimiz temel seviye sınıflara yerleşiyor. Bunun detaylarına gireceğim az sonra. Ardından yeni gelen öğrencilere okulu daha iyi tanıtmak, alıştırmak için 1-2 haftalık bi oryantasyon süreci oluyor, gerek bölümlerle tanışma, gerek okuldaki sınıfları, mekanları görme gibisinden etkinlikler oluyor. Benim için gayet eğlenceli geçen bi dönemdi, o zamanlarda tanıştığım çoğu arkadaşım hala en samimi olduklarım hatta. Konu dışı olacak biraz ama o zamanlar bana çok garip gelen bir anıyı da o dönemde yaşamıştım. Herkese döner falan dağıtılıyordu bir gün biz de döneri alıp birkaç arkadaşla çimlere oturduk. Ardından kırmızı tişörtlü bi abi de yanımıza oturmak için izin istedi, buyur abi otur dedik (herkesin ortak fikri kantinde çalışan bi abi olduğuydu). Neyse biraz muhabbet ettikten sonra abinin hoca olduğunu anlayıp utandık. 1-2 gün sonra okulun dergisinde hocanın İngiliz Kraliyet Ailesi ödülü tarzı bi ödül aldığını gördüm, orda bi şaşırmıştım. Neyse bu anıyı da anlatmak istedim sanırım amma uzattın sen de diyorsanız kusura bakmayın tekrardan. Oryantaston bittikten sonra dersler başlıyor olay biraz daha klasikleşiyor. Şimdi biraz hazırlıktaki sistemden bahsedeyim, değişen güncellemeleri bilen arkadaşlar paylaşırsa yine sevinirim.

    AGÜ Hazırlık kredi kazanma ve belirli bir krediye ulaşan öğrencilerin bölüme geçmesi temelinde çalışıyor. Kredisini toplayıp 52’ye ulaşan bölüme şartlı geçer, 56’ya ulaşan direkt geçer. Şartlı geçenler bölüme geçtiklerinde hazırlıktan 1-2 ders alır. Bir önceki paragrafta bahsettiğim gibi ilk girilen muafiyet sınavlarında herkesin kredisi ve seviyeleri belirlenir. Hazırlık tek bir ders veya tek bi hoca üzerinden yürümez, her becerinin kendine ait hocası ve sınıfı olur. Bu beceriler birbirinden bağımsızdır. 2 ayda bi dönem biter ve araya 1 haftalık tatil girer. Resmi olarak 5 dönemlik bi programdır. Devamsızlık oranı %90, geçme notu %70’tir. Gelin bu dil becerilerinden konuşalım.

    Kredi Sistemi
    Daha önce dediğim gibi AGÜ’de hazırlık tek bi dersten veya tek bir parçadan oluşmuyor, sürekli dinamik ve değişen bir yapıya sahip. Belirli sınıf arkadaşlarınız da olmuyor hatta 5 farklı dersin hepsinde sınıf arkadaşlarınız ve hocalarınız farklı oluyor, 2 ayda bir de güncelleniyor. Bu 5 ders Writing, Reading, Listening, Speaking ve Gramer. Her 2 aylık dönemde bir dersin yükü 2 kredidir yani temel derslerin hepsini geçerseniz bi dönemde 10kredi bunlardan alırsınız. Birini geçemeyip 4’ünü geçerseniz 8 kredi alırsınız gibi. Yani derslerin seviyeleri birbirine bağlı değil İyi yazı yazarsınız ama konuşamazsınız Writing3 Speaking1 başlayabilirsiniz. Yanında seçmeli dersler de almanız gerekiyor 1-2 kredi olan versiyonları var her sene değişiyor bu seçmeliler. Ben Presentation Skills, English for Politics, English for IT, Karaoke, Current Events (Gazete okuyorduk) gibi dersler almıştım hala var mı bilmiyorum. Bu arada temel düzey ders olan Foundation’u geçenlere 10 kredi geliyor. Neyse toplamda en az 52 toplayan bölüme geçiyor. Ben 16 krediyle başlamıştım (Speaking1, Writing1, Listening2, Reading3, LA1) , zannedersem okul boyunca 3 kere dersten kalmıştım, 3.dönemin sonunda (Nisanda) 48 krediye ulaştım ve son dönemde sadece 3 ders için okula geldim, 54 krediyle bölüme geçtim.

    Foundation
    Muafiyet sınavında temel testi geçemeyen kişiler foundation olarak 0 krediyle başlar. İlk sınavda bu testi geçen veya 2 aylık dönem sonunda bu seviyeyi bitirenler 10 kredi kazanarak normal hazırlık düzenine geçer. Bu seviyede tek bi sınıf olur ve temel ingilizce eğitimi verilir. Buradaki en büyük sıkıntı bu seviyede başlayanların hazırlığı 4 dönemde(Haziranda) bitirmelerinin imkansız olmasıdır. Hatta yaz okuluna kalarak da geçmek biraz zor oluyormuş (en fazla 3 dersten kalma hakkı oluyor sanırım 5 dönemde). Bu yüzden bu seviyede başlayanların çoğu hazırlığı 4 ay ya da 1 yıl uzatıyor. Zaten yatay geçişlerin ve okula yağan nefretin de en büyük sebeplerinden birisi de budur. Ha azim edip uğraşıp bitiren var mı? Bir sürü var. Bir diğer sıkıntı da bu yıl itibariyle yaz okulu paralı olmuş. Bu okulla alakalı bir durum değil sanırım tüm ünilerde yaz okulu paralı oluyor (tabi önceden neden ücretsizdi de şimdi paralıya döndü ayrı bir soru işareti, bana kalsa ücretsiz devam etmeliydi). Bana sorarsanız böyle bi seviye gerekli mi? Değil. Verin herkesi 1.seviyelere orda da öğrenir öğrenen. Ders saatleri de sıkıntılıymış sanırım burada. Onu da bilene sormak lazım ben buralara hiç uğramadım çok bilmiyorum maalesef. Özet olarak bu seviyeyle hiç uğraşmadan muafiyet sınavında bitirmek herkes için en hayırlısı gibi gözüküyor. Okula gelmeden 1 hafta önce açıp 10 sayfa grammer okuyan herkes geçer burayı muafiyette (am is are, basit cümle yapısı gibi sorular var). Hatta okul açılmadan hazırlığın sitesinde örnek sorular ve geçmiş senelerin soruları yayınlanıyor, açıp bakın bi her türlü geçersiniz.

    Writing
    Adından da anlaşılacağı üzere yazma temelli bir derstir. 5 farklı seviyeden oluşur, en düşük 1 en yüksek 5 olacak şekilde. Diğer 4 temel derste olduğu gibi bi kredisi 2 dir. En düşük seviyede 150-200 kelimelik basit, kendinizi tanıtan, yaptığınız tatili falan anlatan yazılar yazdırırlar. En yüksek düzeyde( Writing 4-5) de ise hayalinizn almayacağı konularda 1000-1500 kelime civarı akademik düzeye yakın essayler yazarsınız. Bazen öyle konular geliyor ki işin içinden çıkılmıyor. Ayrıca olayı sadece bir şeyler yazıyoruz olarak da düşünmemeli, gerek başka makalelerden alıntı yapmak, bibliography oluşturmak, makaleye abstract( özet tarzı bir sey) hepsi gösteriliyor yani dümdüz akademik makale eğitimi. Ama ben gereksiz zor olduğunu düşünüyorum herkesin bunu öğrenmesine ihtiyaç var mı tartışılır ama elbet ileride bi yerde işe yarar. Ayrıca bunu sadece ingilizce olarak da düşünmemek lazım ben AGÜ hazırlık derslerinde genelde keyif alıyordum çünkü konular ilgi çekici oluyordu, bir gün Mars’ta koloni kurmak diğer gün Küresel ısınma hakkında yazı yazıp makaleler, bloglar okuyup hakkında tartışıyorduk. Bunun şöyle bir faydasını gördüm: AGÜ öğrencileri genelde hiç bilmedikleri bir konu, araştırma alanı ile ilgili bile akademik düzeyde araştırma yapıp essay yazabilir. Genel kültür açısından da faydalı diye düşünüyorum.

    Reading
    Dil bilim olarak yazı yazabilmek için önce okumak, konuşmak için önce dinlemek lazım bu yüzden pasif beceri deniyor sanırım bunlara ya da öyle bir şeydi. Yine en düşük seviyede 1 paragraflık yazı okuyup onların içinden sorulan sorulara cevap vermekle başlar Akademik makaleyi enine boyuna incelemekten yok Skim tekniğidir yok başka okuma metotlarına kadar gider. İlerleyen seviyelerde işin içine bir de zaman sınırlı okuma falan geliyor 1000-1500 kelimelik bi makaleyi okuyup sorularını cevaplamamız için 25 dk. Verilmişti bir kere. Reading5’i Daryl veriyordu o zamanlar hazırlıkta aldığım en iyi dersti sanırım kendisi iyi bir hocadır, yöneticilik olayları ise baya tartışılıyor oralara sonra girelim.

    Speaking
    Sanırım millet olarak kanayan yaramızdır bu dersin konusu. Abi ben kelimeleri biliyorum, gramer desen on numara var ama konuşamıyorum. Bu ders de bunu çözmeyi amaçlıyor. 1 Dakika boyunca bi resimde ne gördüğünü anlatmayla başlıyor 10 dakikalık will human life on Mars be possible by 2023 gibi tartışmalara evriliyor. Benim zamanımda her seviyede istisnasız her hafta 2-10 dakika arası konuşup videoya kaydedip Youtube’a koyardık şu an nasıl bilmiyorum. Bir de bu ders şu an tam olarak gerçekleştirilemiyor olabilir çünkü biz sınıflarda genelde 8-10 kişi olurduk herkese konuşacak süre tanınır ders sohbet havasında geçerdi. Yani sıraları yuvarlak yapıp bildiğiniz ingilizce muhabbet ederdik, gerekirse tabu falan oynardık. Fakat artan kontenjanlar ve yabancı hoca sayısının azalmasıyla birlikte bu dönemde nasıl devam ediyor net bir şey diyemem fakat tahminimce eskisi gibi değildir.

    Listening
    Benim en sevmediğim derslerden birisiydi kendileri, baştan aşağıya sevmiyorum. Düşük düzeylerde 20-30 saniyelik ses kayıtlarını dinleyip duyduklarını kağıda yazmakla başlıyor; yüksek seviyelerde saçma sapan aksanlı bi üniversite hocasının anlattığı 30-35 dakikalık lecture videosunu önünüze sadece beyaz kağıtla dinleyerek not aldıran ardından da videodan onlarca soru soran bi işkenceye kadar devam ediyor. Yani dinlerken sorular kapalı olduğu için dinlerken aynı zamanda videodaki önemli noktaları belirleyip, karışık aksanı çözüp, kısa ve anlayacağınız notlar tutabilmeniz gerekiyor. Zaten hep de bu dersten kaldım :D

    Language Awareness (LA, Gramer)
    Bildiğiniz gramer dersi. Yıllardır ilkokulda, lisede gördüğümüz o rezalet ingilizce sisteminin devamı niteliğinde, insanları gereksiz zorlayan bi ders. Gerçek hayatta bu ne işimize yarayacak diye sordurtan konular var. Bilmiyorum dersi seven vardır ama ben ezberleyerek öğrenme olayına hala alışamadığım için bu dersten nefret ediyordum. Artık 3. sınıf olduğuma göre de söyleyebilirim sanırım biraz kopya çekerek geçtim dersleri. Büyük ihtimalle çoğu arkadaş bana katılacaktır insanın içindeki dil öğrenmeye yönelik hevesini, motivasyonunu kıran bir ders. Neyse ben daha fazla konuşmayayım bu konudaki tecrübeli arkadaşları da yorumlara bekliyorum :D.

    Hazırlık Süreci Nasıl Değerlendirilir, Neler Yapılabilir
    En üstte söylediğim gibi benim için hazırlık dönemi biraz daha rahat geçmişti, derslerin dışında da kendimi bir hayli geliştirme fırsatı buldum. Şimdi teknik olmayan bir kaç şeyden bahsetmek istiyorum. Öncelikle AGÜ Hazırlığın ders saatleri insanı felç ediyor resmen. Sabah 8’de okula gelirsiniz 5’den önce çıkamazsınız. Ama bi bakarsınız ki arada sadece 3 saat derse girmişsiniz. Bunun sebebi de tüm dil becerilerinin birbirinden ayrılması ve tek bir sınıfın olmaması ve artan kontenjanlara göre yeterli düzeyde sınıfın olmaması. Bu yüzden program ayarlamak büyük bir problem hem herkese uygun saat hem o anda müsait olan bi sınıf bulmak vs. biraz karışık mevzu. Hazırlığın kendine ait binasının olmaması ve işin içine bölüm dersleriyle de koordine bir program çıkartmak girdiğinde karışıklık daha da artıyor sanırım. Neyse, kim ne derse desin AGÜ’ye gelen birisinin kendini sosyal anlamda en iyi geliştireceği dönem hazırlıktır. Eğer okuldan çok geç çıkılıyorsa okuldaki boş vakitler doldurulabilir bence. Mesela benim sabah dersin genelde 10’da bitip 2’ye kadar ders olmazdı, arkadaşlarımla falan bu genelde bu 4 saatlik süreçte samimi olmuşumdur. Onun dışında yapılabilecek ve benim yapmaya çalıştığım şeyleri listelemek istiyorum
    • Olabildiğince yeni arkadaş edinmeye çalışın 3-4 kişilik bi arkadaş grubu oluşturduktan sonra kendinizi bununla limitlemeyin, gerekirse gidin birinin masasına bi çay-kahve alıp oturun kimse yadırgamaz (2 yıl öncesine kadar tüm AGÜ birbirini bu şekilde tanıyordu)
    • Üst sınıflarla olabildiğince iletişimde kalmaya çalışın. Üniversite bir kültürdür ve bu kültür her sene farklı şekillerde oluşturulmaya çalışılırsa hiçbir anlamı kalmaz. Bu yüzden okulu, dersleri, hocaları ve üniversitenin kültürünü öğrenebileceğiniz en iyi yöntem üst sınıflarla iletişimde kalmaktır. AGÜ’nün 2 yıldır hissettiği problem de budur. 2018 öncesi ve sonrası şeklinde ayrılmalardan falan bahsediliyor fakat çözülmeyecek bir şey değil, iş burada öğrencilere düşüyor. Ben hazırlığa geldiğimde 1.sınıftan 4. sınıfa kadar her bölümden insanla tanışma fırsatı buldum bir çoğuyla da hala görüşüyorum. Bana işlerin kolaylığını, bazı taktikleri vs. anlatmışlardır hep. Yine dediğim gibi çekinmemek lazım bu konularda.
    • Kulüplerde olabildiğinizce aktif olmaya çalışın. Ben mühendis olcam abi ne işime yarar kulüp demeyin gidin sahne sanatları kulübüne katılın, tarih kulübüne katılın. Kulüplerin detayına daha sonra gireceğim burda olay bunu hazırlıktayken gerçekleştirmek. Yukarıda bahsettiğim 2 maddeyi de gerçekleştirme imkanınız böylece artacaktır. Bi kulübün etkinlik düzenlemesini ve ona katılmayı beklemeyin, aklınızda bi fikir varsa gidin konuşun yetkilisi kimse gerekirse bana izin verin bu etkinliği ben koordine edebilirim deyin. Ben yaklaşık 5-6 kulüpte aktif olarak çalışmıştım hazırlık döneminde, hatta son dönemde kendi kulübümüzü kurduk Kampçılık Kulübü olarak ve çoğu kişinin altından kalkamayacağı etkinlikler organize ettik. Ha şimdi mezuniyet yaklaşıyor, dersler, işler, projeler bizi bir hayli zorluyor, kulübü devretmek için yeni birilerini arıyoruz fakat tahmin edeceğiniz üzere kimse aday olmuyor ve çoğu kişiyi tanımıyoruz. Belki siz gelirsiniz de şu işlere bi el atarsınız artık :D. Özet olarak gidin abi kulüplere ben çalışmak istiyorum bana görev verin deyin, fikrinizi sunun, gerekirse yeni kulüp açın bunlar önemli şeylerdir.
    • Gönüllülük faaliyetlerine katılın. Bu da arkadaş çevrenizi genişletmek için de büyük bir fırsattır. Yaptığımız her şeyden fayda beklemeye gerek yok birazcık da faydalı işler yapmak gerekiyor. Biz 10 arkadaşla beraber her hafta 2 saat mülteci öğrencilere Türkçe öğretmek için bi ilkokula gidiyorduk orada çok fazla şey öğrendim. Hayata bakışınız Değişecektir emin olun. Ayrıca AGÜ böyle şeylere önem verir belki bu konulara ilgili olduğunuz için ilerde karşınıza başka fırsatlar çıkar, belki bu faaliyetlerinizi devam ettirmek isteyip bi STK ile iletişime geçebilir hatta Yurtdışı gönüllülük projelerine kadar gidebilirsiniz.
    • Farklı şeyler öğrenin. Mesela ben video editleme, afiş vs. hazırlama işlerine sarmıştım hazırlıkta. Sonradan düzenlediğim bir video sayesinde hazırlığın bittiği yaz 2 hafta Budapeşte’de bir erasmus+ programına katıldım. Hayatın nereden ne getireceği belli olmaz. Olabildiğince farklı hobiler edinmeye bakın, spor yapın; mesela kayak yapmayı öğrenin koskoca dağ var şehirde ve yılın yarısı kış.
    • Gezilere katılın veya bol bol gezin. Yine sürekli kendimden örnek veriyorum fakat hazırlıkta 10 farklı şehire gitmiştim mesela. Hadi diyelim Kayseri’ye geldiniz sıkıcı bi şehir yapacak hiçbir şey yok. Ne yapalım kendimizi eve mi kapatlım? Tabi ki de hayır. Kayseri merkezi bi yerde olduğu için çoğu şehre yakın. Çık bi gün sabah 1 saatte Kapadokya’ya git balonları izle ya da ne bileyim atla trene bi cuma günü Ankaraya git (Gece 1’de kalkıyor sabah 8’de iniyor) Pazar günü geri dön. Ben çok severdim bu aktiviteyi 8-10 kişi atlar trene Ankara’ya giderdik hava da güzelse bi gece sabahlayıp Pazar günü geri dönerdik. Genciz daha ne kadar yorulabiliri ki. Bunların haricinde ben biraz daha safe takılayım öyle aksiyonlara girmek istemiyorum derseniz de kulüplerin gezilerini takip edin zaman zaman konferanslara gidiliyor. Ben ODTÜ, Boğaziçi, Dokuz Eylül gibi ünilerdeki konferanslara Bolu’ya da kampa gitmiştim okulla beraber 100-200 tl arası bi ücreti olur genelde her şey dahil.
    • Konferansları, eğitimleri kovalayın okulda en kötü 2 hafta bir konferans olur çoğu zaman her hafta olur, gerekiyorsa devamsızlığınızı burada harcayın. Benim ilgi alanım değil ne işe yarayacak demeyin, gidin dinleyin belki bir şeyler öğrenirsiniz veya yeni birileriyle tanışırsınız. Hatta elinizden geliyorsa o konferanslarda gönüllü olarak çalışmayı teklif edin düzenleyen kişilere. Erciyes Üni’deki konferansları falan da kovalayın zarar gelmez.
    • Dizi izleyin. Hazırlıkta yapılabilecek en iyi aktivitedir. Hafta içi günün yorgunluğunun üstüne yapacak hiçbir şey kalmaz akşam açarsınız yabancı dizinizi olabildiğince farklı kelime duyup görürsünüz. Bir iki tane çerezlik dizi belirlenip ingilizce altyazılı izlenmelidir kesinlikle sizi çok geliştirir.

    Liste daha uzayıp gidebilir ama şimdilik yeter bu kadar diye düşünüyorum. Herkesin düşündüğü gibi sosyallik bi kafede 3.dalga kahve alıp saatlerce oturmaktan veya bi pub’da iki bira içmekten ibaret değil kesinlikle. Onları da yapmak lazım tabi fakat eğer sosyallikten yakınıyorsanız bu listeyi ve daha bir çok şeyi değerlendirmelisiniz. Ha bir de yok bu okulun öğrenciler ot gibi yok asosyal yok vizyonsuz gibi şeyler görüyorum, herkesin çevresi kendi karakteriyle paralel gelişiyor. Benim bugüne kadar tanıdığım en vizyonlu insanlar hep AGÜ’den olmuştur. Dediğim gibi bu konuda ne okul ne şehir sizi zorlayabilir burada işin büyük kısmı öğrencilere düşmekte. Vizyonlu arkadaş mı istiyorsun, o zaman olabildiğince vizyonlu olmaya çalış. Kimse seni kolundan tutup gel seni sosyalleştircez demez üstüne basarak söylüyorum burada olay kişiye bağlı.

    AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinde Dersler
    Neyse buraya kadar hazırlıkla ve okulun genel sistemiyle ilgili yeterince konuştuk sanırım gelin biraz da AGÜ Bilgisayar Mühendisliği özelinde konuşalım. Burayı da yine başlıkla halinde inceleyeceğim aklınızdaki çoğu soru işareti gitmiş olabilir umarım. Çok uzatmadan burayı ders ders yazacağım. Bütün dersleri yazmayacağım sanırım ya da ufaktan bi üstünden geçerim. İsteyen bu linkten tüm dersleri görebilir :
    cmp.agu.edu.tr
    AGU Bilgisayar Mühendisliği
    http://cmp.agu.edu.tr/cmp-lisans-ders-plani1
    Şu detayı unutmuşum: tüm dersler ingilizce. Dönem Dönem ilerleyeceğim.

    1. Sınıf 1. Dönem: Bölüme Giriş
    Direkt olarak bölüme hızlı bi girişin yapıldığı dönemdir. Hazırlıktan patates olarak çıkan ve devamsızlık geçme notu manyaklığından kurtulan gençler için çok rahatlatıcıdır. Bölümle alakalı yalnızca bir ders vardır. Genel olarak her yerde, tüm mühendisliklerde ilk yıl temel derslere ayrılır burası da aynı şekilde yapıyor. Şimdi Dersleri Listeleyeyim.

    Calculus 1: Bildiğiniz matematik işte. Lisenin devamı gibi biraz daha karışık ama limit türev anlatılıyor
    Physics 1: Bu da bildiğiniz fizik. Kuvvet, hareket, momentum vs. anlatılıyor. İşin içinde biraz da integral var.
    AGU Ways: Bu ders daha önce girdiğiniz her dersten farklı. Öğrenciler arasında çok büyük görüş ayrılıkları var. Yarısı seviyor yarısı nefret ediyor. 5 dönem boyunca devam eden GLB dersi serisinin ilkidir. Diğer yıllardaki dersleri çok detaylı anlatmamak için burda anlatacağım bu dersle ilgili her şeyi. GLB derslerinin genel amacı dünya üzerindeki küresel sorunlara çözüm aramak. Okulun tüm bölümleri 3. sınıf 2. döneme kadar bu seriyi almak zorunda. Kredisi neredeyse fizik, matematikle aynı. Tüm bölümdeki öğrencile bi yere alıyorlar onları 5’er kişilik BAT adı verilen küçük gruplara bölüyorlar (genelde herkes farklı bölümden olacak şekilde ayarlanıyor) ardından bu 5’er kişilik gruplardan 5’er tanesini de CAT adı verilen 25 kişilik gruplarda topluyorlar. Dersi alan herkesin olduğu gruba da COW deniyor. Neyse işte GLB’nin ilk dersi olan AGU Ways’in çözmeyi hedeflediği belirli bi problem yok genel olarak dersi tanıma gibi. Her neyse ne öğreniyorsunuz bu derste: farklı çalışma alanlarından insanlarla çalışma, sunum yapabilme, topluluk önünde konuşma, anket hazırlama, poster sunumu yapabilme. Benden bu kadar dersi sevenler ve sevmeyenlerin arasındaki tartışmaya girmeden çıkıyorum burdan.
    Art Of Computing: Programlamaya giriş niteliğindeki ders. İlk 5-6 hafta snap dediğimiz yüksek seviye (sürükle bırakla çalışıyor) bi programlama diliyle başlıyor daha sonra Java’ya geçiş yapılıyor. Ders nasıl ilerliyor diye sorarsanız onu da yazayım hemen.
    • Her hafta lablar oluyor okulun Mac labında bu lablar puanlanıyor
    • Bi tane Snap’te bir tane Java’da proje yapıyorsunuz. Bireysel değil de 2 kişilik oluyor genelde projeler
    • 2 tane midterm 1 tane final oluyor.
    Bu yıl bu ders komple online’a geçecek yalnızca lablar fiziksel kalacak diye şeyler duyuyorum fakat kesinleşmeden burada bir şey diyemem.
    Teknik Olmayan Seçmeli Ders: Bi tane seçmeli ders almanız gerekiyor liste her sene değişiyor o yüzden hangi dersler var söyeyemem. Ben Korece almıştım.
    English101

    1.Sınıf 2. Dönem
    1.dönemin devamı niteliğinde bi dönem çok uzatmadan listeliyorum detaylı incelemek isteyen linkten bakabilir.

    Calculus2
    Physics2

    İnovasyon ve Girişimcilik: GLB dersinin 2. versiyonu. İş modei oluşturma, ürünü pazara sokmak için pazar araştırma vs. yapmak gibi girişimcilik temelli konular anlatılıyor
    Nesne Yönelimli Programlama: Yine Java kullanılıyor bu derste de. Bilenleriniz varsa Java nesne yönelimli programlama dillerinin en önemli örneklerinden. Bu derste arayüzü olan ufak tefek programlar yazılıyor. Genel olarak Art Of Computing’in devamı gibi. Çok teknik detaya girmek istemiyorum ilgilenenler Google!a nesne yönelimli programlama ne diye sorabilir.
    • Dersin %40’ı ödevler
    • %15’i proje
    • Kalan kısım da 1 midterm ve 1 final
    Bilgisayar Mühendisliğini Keşfetme: Bölümdeki tüm hocalarla ve araştırma alanlarıyla tanıştığınız ders gibi düşünün. Her hafta farklı hoca gelip kendi çalışma alanını kısaca anlatıyor. Bir de labı var. Labda da legonun mindstorm adı verilen robotlarını programlıyorsunuz. Yine ekiple yapıyorsunuz robotu 2-3 kişilik. Her hafta savaştırıyorsunuz yapılan robotları. Eğlenceli bir derstir.
    English102: 3. sınıfa gelmeme rağmen bu dersi hala alamadım. Alanlar da 1-2 sene geçemiyor zaten bu dersi öyle bi işkence. Hazırlık zor fln mevzusu dönüyordu ya. Bunun yanında hiçbir şey. Dersin kendi hocası bu dersi geçemez deniyor. Dersi almadığım için pek bir şey söyleyemedim fakat bu dersi alıp mutlu olan 1 kişi görmedim.

    2. Sınıf 2. Dönem
    Bilgisayar Mühendisliği kavramının tam olarak anlaşılmaya başlandığı dönem budur bence. Hazırlıktaki ve 1. sınıftaki genel konular yerine bölüm içinde özelleşmiş derslere geçiliyor bu dönem. Zaten buraya kadar getiren insan devamını zevkle getirir çünkü hazırlık ve 1. sınıf bu süreçte motivasyonunuzu kaybetmenize sebep olmuş olabilir. Okulun en iyi dönemlerinden biridir her dersi ayrı güzel.

    Veri Yapıları ve Algoritmalar: Eğer gerçekten Bilgisayar Mühendisi olacağım diyorsanız en önemli 2-3 dersten birisidir asla hafife alınmamalı. Bu derste çok iyi olduğu için girdiği her iş mülakatından iyi sonuç elde eden tanıdıklarım da var. Genelde bu dersi iyi yapanlar ileride başarılı oluyor nedense. Algoritma analizine de ufak bi giriş yapılıyor. Makineyi daha verimli nasıl kullanırızı konu alıyor genel olarak. Yani yazdığınız bi algoritma 200 saaatte yanıt verecekken daha optimize bi algoritma kurarsanız 10 saniyede sonuç alabilirsiniz bu yüzden çok önemli bir derstir.

    Mobil Programlama: AGÜ Bilgisayar Mühendisliğini diğer üniversitelerden farklı kılan en önemli derslerden biridir bence. Çünkü bu ders diğer ünilerde ya seçmeli olarak 4. sınıfta verilir ya hiç verilmez. Bu zamana kadar java ile Android uygulama yazma anlatılıyordu bu yıl öğrencilerin isteği üzerine ders çarpraz platformlarda çalşan Flutter’a geçirildi. Bu bile büyük bi olaydır bence çünkü Flutter çıkalı daha 3-4 sene oldu ve sektörde hemen herkes projelerini Flutter’a taşıyor, benim de gördüğüm kadarıyla Flutter bilenler çok aranıyor sektörde. Onun haricinde dersin büyük bir yüzdesini proje ve ödevler oluşturuyor. Zaten tüm yükü tek 1-2 sınava yüklemek mantıksız olurdu kim 3 saatte mobil app çıkartabilir ki. Çoğu arkadaş bu derste attıkları temel ile staj, iş, part-time iş, freelancer işler bulup çalışıyor.

    Digital Design: Elektrik elektronikten aldığımız bir ders. RAM nedir nasıl çalışır vs. gibi biraz daha donanımsal olaylar ağırlıklı. Belki daha önce duymuşsunuzdur her şey 0lar 1lerden ibaret diye. İşte bu derste 0lar 1ler ne ve bi bilgisayar temelde nasıl çalışır onu öğreneceksiniz. Hocası da çok iyi bir insandır.
    Lineer Cebir: Bu dersi henüz almadım fakat Google’a sorarak ne olduğunu öğrenebilirsiniz.

    2. Sınıf 2. Dönem
    Benim de son dönemim olduğu için bu dönemden sonraki dersleri anlatamayacağım araştırıp hocalara sorabilirsiniz onları da. Yine güzel ve eğlenceli bir dönemdir. Belki de en çok şey öğrendiğim dönem diyebilirim. Biraz zordur ama.

    Ayrık Matematik: Bilgisayar bilimlerinin biraz daha matematiksel altyapısını konu alan ders. Seven manyak çok vardır. Neyi neden yaptığınızı bu derste anlayabilirsiniz. Şifrelemei kriptolama gibi konulara da giriliyor.

    Yazılım Mühendisliği: Şu ana kadar aldığım en iyi ders diyebilirim. Herkes dersin midterm-finali yok ondandır diyor ama en çok zorlandığım ders de diyebiliriz. Dersin tamamı bir proje. İlk haftalarda yazılım mühendisliğinde önemli olan standartlar, bazı programlar anlatılıyor proje yönetimi vs. için. Git, github falan da anlatılıyor. Sonrasında müşterinin isteklerini analiz etme, plan çıkartma, hedefli ve düzenli çalışma, ekip olarak çalışma gibi konulara değiniliyor. Burası ders kısmı. Asıl mevzu proje kısmında. 4 kişilik gruplar oluşturuluyor ve herkese bi müşteri bulunuyor. Bazılarının müşterisi Amerikada oluyor bazılarınınki okuldan. Bu müşteriler kendi ihtiyaçları için bi yazılım yaptırmak istiyorlar. Bu bi websitesi de olabilir, mobil app de veya direkt masaüstü uygulaması. Müşteriyi tartmak ihtiyaçlarını anlamak falan için müthiş bir ders. Tam bir gerçek hayat simülasyonu. Bazen müşteriye çok sinir olabiliyorsunuz :))

    Veritabanı Yönetim Sistemleri: Verileri düzgün saklamak, serverleri verimli kullanmak gibi şeyleri konu alıyor. Önemli ve zor bir ders. MySQL üzerinden işleniyor ders. Biraz az yazdım ama yine de en önemli derslerden biridir.

    Teknik Seçmeli: O dönem açılan seçmeli derslerden birini seçiyorsunuz detaylar üstteki linkte var.

    Şu ana kadar aldığım dersler bu kadar Türkçe, Tarih falan onları hiç eklemedim klasik ders işte. Şimdi stajlara girelim

    AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinde Stajlar
    Staj konusu bildiğiniz gibi önemli bir konu. Her ne kadar okulda bir şeyler öğrensek de sektöre girmeden tam olarak anlayamıyoruz bir şeyleri. Bu yüzden stja önemli. Şu ana kadar staj bulamamış veya staj yapmamış biriyle karşılaşmadım sanırım bu bölümde. Erasmus her yıl 6 kişilik kontenjan veriyor bilgisayar mühendisliğine. Onun dışında kendi imkanlarıyla şirketten para alarak yurtdışına gidenler de oluyor. Aselsan, Havelsan gibi savunma sanayisinde staj yapan da bir hayli arkadaş var. Ama genel olarak Ankara ve İstanbulda’ki şirketlerde yapılıyor stajlar. Bu tamamen kişinin bilgi birikimine ve kendini ne kadar geliştirdiğine bağlı. Bazı arkadaşlar yurtdışındaki firmalarda uzaktan staj yapıyor. Ben de İtalya’da Milano Politecnic’den kabul almıştım yapay zeka üzerine bi araştırma grubuna dahil olacaktım fakat malumunuz korona işleri bozdu. Şu an İstanbul’da Kolektif House’daki şirketlerden birinde Mobile Developer olarak çalışıyorum. Normalde staj süremi doldurdum fakat çalışmaya devam ediyorum sanırım okul açıldığında part-time düzende çalışmaya devam edeceğim. Çoğu arkadaşım da bu şekilde okul döneminde part-time çalışıyor. Hocalar staj buluyor mu diye sorarsanız bu da kişiye bağlı. Eğer hocayla beraber çalışma yaptıysanız ve belirli bi başarınız varsa hocalar referans olabiliyor. İspanya’da Barcelona Supercomputing Center’da bağlantısı olan bi hocamız vardı her yıl birkaç öğrenciye referans olarak oraya gitmelerini sağlıyordu.

    AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinde Yurtdışı İmkanları Neler
    Yine çok uzatmadan geçeyim. Eğer ilk 10.000’den geldiyseniz 1 aylığına Amerikaya gidebilirsiniz. Onun dışında yukarıda belirttiğim gibi erasmus stajı yapabilirsiniz. Eğer ortalamanız yüksekse Polanya veya Finlandiya’da bi dönem erasmus yapabilirsiniz. Epic diye bir proje vardı her yıl 5-6 kişi gidiyordu bu yıl devam ediyor mu bilmiyorum ama o tarz programlarla gidebilirsiniz. Gönüllülük faaliyetlerinin içindeyseniz, aktif bir öğrenciyseniz vs. AGÜ Gençlik Fabrikasının açtığı Erasmus+ programlarıyla 1-2 haftalığına Avrupaya gidebilirsiniz. Eskiden yurtdışına çıkanların sayısı daha fazlaydı fakat kontenjanın artmasıyla birlikte bu oran bir hayli azaldı. Kişisel çaba biraz daha önemli olmuş durumda. Bizim sınıfın hemen hemen hepsi en az 1 kere yurtdışına çıkmıştır ama.

    AGÜ Bilgisayar Mühendisliği Mezunları
    Henüz 2 yıldır mezun veren bi bölüm olduğu için buraya çok uzun uzun yazamayacağım. Belki görmüşsünüzdür ilk yıllarda AGÜ’nün kontenjanları bir hayli düşüktü yani şu ana kadar 20-25 tane mezun var sanırım. Bu yıl son sınıf olanlar 1 ay önce mezun oldu bir çoğu arkadaşımdı zaten. %47’si yurtdışında çalışmaya başlamış bile bu arkadaşların. Daha yeni mezun olmalarıan rağmen de hepsi işe girmiş bence bu da önemlidir. Danimarka, Taiwan, Almanya, İngiltere, Amerika gibi ülkelerde çalışanlar var. Türkiye’de kalanlar da Aselsan, Havelsan, Nokia’da çalışıyormuş. Tabi mezunların geneli güzel yerlere yerleşmiş fakat bu değil ki buradan çıkan herkes yurtdışında çalışacak veya iyi firmalara girecek. Dediğim gibi ilk mezunlara biraz daha önem verildi ve onlara daha fazla imkan sağlandı. Ama işin çoğunu yine onlar yaptı. Gerçekten hepsi işini çok iyi yapan insanlar olarak çıktı, buradan tebrik ediyorum. Özet olarak mezunların durumu bence güzel duruyor şu anki öğrencilerin de tümü başarılı gibi, 1.sınıfta çalışanlar oluyor onların da geleceği bu tarz olacak gibi duruyor. Neyse dalmış gitmişim mezunlar da böyleydi işte.

    AGÜ’de Yurtlar Nasıl
    Yazıyı yeterince uzattım bu kısmı da uzatmak istemiyorum açıkcası.
    od.agu.edu.tr
    Öğrenci Dekanlığı
    http://od.agu.edu.tr/ogrenci-koyu
    bu linkten veya Google’a AGÜ Öğrenci Köyü yazarak fotoğrafları bulabilirsiniz. İlk 50binden gelen öğrenciler belirli bi ücret vererek (180 liraydı geçen yıl) kalabiliyor burada. Yapı olarak klasik öğrenci yurtlarından oldukça uzak. Daha çok 1+1 bi apart gibi düşünebilirsiniz. Her odada 2 kişi kalıyor, her evin kendi mutfağı ve banyosu var. Temizlik, yemek gibi tüm sorumluluklar öğrenciye ait. Giriş çıkış saatleri de büyük sıkıntı değil eğer okuldan geliyorsanız 24 saat giriş yapabilirsiniz, normal giriş çıkış saati gece 2. Ben genel olarak memnunum yurttan fiyat performans olarak baya iyidir hatta. Büyük ihtimal bilgisayar mühendisliğine gelirseniz bu yurtta kalabilirsiniz hepiniz.

    Akla Takılan Diğer Sorular
    Burada da aklınıza takılabilecek tartışmalı sorulara değineceğim. Burası daha çok kendi görüşümü içerecek sanırım. Yine liste şeklinde gidelim isterseniz.

    Okul Siyasi Sebeplerle Kapatılır Mı?
    Forumlarda, sitelerde veya halk arasında AGÜ deyince tartışılan şeyin eğitimi vs. değil de bunun olması beni bir hayli şaşırtıyor açıkçası. Burada siyasi bir tartışma daha başlatmak istemiyorum fakat Türkiye’de hemen hemen her cumhurbaşkanının adına üniversite vardır. Bu da onlardan birisi yani nedir bu kadar abartılan ben anlayamıyorum. Ayrıca devlet üniversitesi olmasından dolayı kapatılma vs. gibi bir şeyin yaşanması imkansıza yakın yani devlet kendi yatırım yaptığı yeri neden yıksın. Geçen yıl 15-20 milyonluk bi labaratuvar binası için bütçe verildi bu paralar öyle kolay çöpe mi atılacak yani. Ayrıca Abdullah Gül herhangi bir suçtan hapise falan mı girmiş bilmediğimiz kadarıyla buna benzer bir durum mu var, o da çok garip Ben bu soruları pek ciddiye almıyorum ama çok fazla konuşulduğu için görüşümü belirtmek istedim.

    Yatay Geçişler Neden Fazla?
    2 numarada ise genelde bu soru tartışılıyor. Okulun yarısı okuldan gidiyor falan diye. Gözlemlediğim kadarıyla yatay geçiş yapanların bir çoğu hazırlıktan ötürü okulu uzattıkları için gitmeyi tercih ediyorlar. Tabi hepsi demiyorum 2. 3. sınıfta da gidenler oluyor fakat çoğunluk hazırlıkta gidenler oluyor. Herkesin kendine göre haklı sebepleri oluyor tabiki yıpratıcı bir yıldan sonra okulu 1 yıl okutmak ve aynı dersleri tekrar almak çoğu kişinin motivasyonunu bitirebilir. Yukarıda hazırlığı uzun uzun anlatmaya çalıştım o yüzden bi fikir oluşmuştur en azından. Bilgisayar Mühendisliğind çok fazla yatay geçiş olmuyor. Geçen arkadaşların çoğu da başka bilgisayar mühendisliklerine değil Diş Hekimliği veya Tıp gibi bölümlere geçiyor. Tabi bu konuda da kimseye neden diyemeyiz, bölümü beğenmeyip yapamamış veya istediğini bulamamış olabilir. Geçen yıl farklı şehirlerdeki diş hekimliklerine geçen 3 kişi de benim ev arkadaşımdı yani yatay geçiş mevzusu benim canımı daha çok yaktı :). Diğer bölümlerde yatay geçiş oranı daha fazla sanırım o konuda elimde net sayılar olmadığı için konuşmayayım fakat bilgisayar mühendisliğinde gördüğüm kadarıyla yatay geçiş pek yok.

    Siz 3 Yıl Önce Girdiniz, Size Tanınan İmkanlar Bize Tanınmayacak Ama?
    Evet genelde böyle bir muhabbet de çok dönüyor. Gördüğüm kadarıyla bize tanınan Laptop ve aylık Burs imkanı gelen arkadaşların çoğuna tanınmayacak bu yıl. Sadece bölüme 1. giren arkadaşa burs ilk 3’e de Laptop vereceklermiş. Onun dışında Amerika, yurt gibi imkanlar hala mevcut. Bence en azından burs verilmeye devam etmeliydi fakat imkanları buna yetmiş sanırım diyecek bir şey yok. Onun dışında tanınan imkanlarda pek bi farklılık yok hazırlıkta biraz farklılık var onu yeterince anlattığımı düşünüyorum. Bölümdeki derslerde, hocalarda, sınıfların kapasitesinde vs. hiçbir değişiklik yok. Erasmus staj kontenjanı da zaten bölüm kontenjanına paralel oranda artıyor. Amerika 15.000’den 10.000’e gelmiş bir de. Yani onun dışında kimse bizim kolumuzdan tutup gel seni burada işe yerleştiriyoruz dememişti zaten çoğu arkadaşın başarısının önemli bir kısmı kişisel çabasından kaynaklanıyor.

    Bu soruları ben yanıtladım buna benzer çok fazla soru var fakat hepsini yanıtlamaya benim enerjim yetmeyebilir. Dediğim gibi bu konular biraz açık uçlu benim görüşüm böyle başkasınınki farklı. Yine soruları yorum olarak yazarsanız ben vaktim oldukça yanıtlamaya çalışırım veya başka bir arkadaş yanıtlar.


    Son olarak şunu da belirtmek istiyorum ki tercih dediğimiz şey adı üstünde bir tercihtir. Hayatta tercihlerimizi genelde kendimiz yapmalıyız. Çünkü bundan sonraki yolu yürüyecek kişi bizleriz. Elbette başkalarından da akıl almalı farklı sesler duymalıyız fakat sonuç olarak kararı kendimiz vermeliyiz. Bu konuda çok fazla kişiye kulak asarsak hayatta hiçbir zaman mutlu olamayız. Hepimiz bi yerlerde bi şeyleri eleştiriyoruz bu en doğal hakkımız. Fakat bazen benim için kötü olan bir şey başkası için süper olabiliyor. Bunu kendimiz tecrübe etmeden anlayamayız. Ha ben burada çok uzun bir yazı yazdım gelmeyi düşünen veya aklına takılan arkadaşlara yardımcı olabilmek adına. Fakat ne okuldan para aldım, ne de bi hoca veya başka biri böyle bir şey yaz dedi. Öyle söyleyen arkadaşların kullandığı bu üslubun çok kaba olduğunu da belirtmek isterim. Burada yazdığım 10 sayfa yazı ne benim maaşıma ekstra bir para olarak yansır ya da beni akademik olarak farklı bir noktaya taşır. Bunca yazıdan sonra da ben sıralamanız şöyleyse bunu yazın böyleyse bunu yazmayın diyemem haddime değildir bu. Sıralamanız çok yüksektir fakat memleketinizde ailenizle kalmak istersiniz kendi şehrinizde puanı düşük bir üniversiteye kayıt olursunuz. Veya önceliğiniz büyük bi şehirde, eğlenceli ve hareketli bir yaşamdır İzmir, İstanbul yazarsınız. Bu tamamen kişisel isteklerimiz ve önceliklerimize bağlı bir şeydir. Yoksa 20k yaptıysan AGÜ yazma 70 yaptıysan yaz tarzı bir muhabbet kimse için faydalı olmayacaktır. En azından böyle bir iddia ortaya atılıyorsa çok detaylı bir şekilde açıklaması yapılmalıdır diye düşünüyorum. Ben yukarıda gözlemlerim kapsamında olabildiğince detaylı bir şekilde anlatmaya çalıştım. Umarım tercih döneminiz beklentilerinizin de çok üstünde gerçekleşir. Yazıyı tamamen okuyan tüm arkadaşlara da teşekkür ederim, hangi üniversite olursa olsun başarılı olursunuz umarım. AGÜ’ye gelecek arkadaşlara da şimdiden Hoşgeldin diyeyim geldiğinizde ilk kahveniz benden olabilir :) İyi günler tekrardan.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi NoMoReKo -- 8 Ağustos 2020; 23:27:19 >







  • Hocam öncelikle ben olayı gayet iyi anladım ters anladığım bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Forum’da AGÜ ve AGÜ Bilgisayar Mühendisliği yazan istisnasız her konunun altına gelip okulu kötülüyorsun ve sanki okulun tüm öğrencileri nefret ediyormuş gibi yapıyorsun. Aynısını Ekşi’de de yapıyorsun. Okulla alakalı iyi bir şey diyen herkese okuldan para alan veya okulu körü körüne savunan insanlar yaftası vuruyorsun. Afedersin ama ben artık yanlış düşünmeye başladım. Normalde bu tarz düşünce sistemlerinin içine girip kendimi faydasız muhabbetlere sokmak, tartışma başlatmak istemem fakat madem biz okuldan para alıp bu işi yapıyoruz, sen kimden para alıp okulla alakalı istisnasız her konuya kötü yorumda bulunuyorsun. Bunu empati yapabilmen açısından söylüyorum, kaba ve mantıksız olduğun davranış bu maalesef.

    Ayrıca işletme öğrencisi olduğun için mühendislikle alakalı pek bir şey bilmediğini düşünüyorum, bu yüzden çoğu konuyu sığ bir mantıkla düşünüyorsun. Ha gelip AGÜ İşletme böyle böyle desen benim ona karışmak haddime olmaz fakat sen bilmediğin bir disiplin, bilmediğin hocalar bilmediğin dersler hakkında farazi yorum yapıyorsun ve işin içinde olan kişilere söz hakkı bırakmayı istemiyorsun.

    -Hazırlık sistemiyle alakalı kendi görüşlerimi yazdıktan sonra üstüne basarak belirttim zaten sistemde değişiklikler var tekrar bilene sormak lazım diye. Yabancı hoca sayısının azaldığını da belirttim. Onun harici sistem komple yıkılıp baştan inşaa edilmiş değil %80 %90 oranında benzerlik gösteriyor, ee kalitesi düşmüş müdür? Düşmüştür. Bizden önceki yıllarda hazırlıkda yabancı hoca sayısı da bizimkinden de daha fazlaydı.

    - AGÜ’nün kendi öğrencisini yurtdışına götürdüğü durumlar da oluyor. Senin veya çevrendeki insanların bu tarz durumlar sayesinde yurtdışına gitmemesi böyle bir şeyin olmadığı anlamına gelmiyor. Yine söylüyorum AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinin içerisinde olmadığın için bu konu hakkında da farazi konuşuyorsun maalesef. EPIC projesi yazıp aratabilirsin internetten her yıl 5-6 öğrenci yurtdışındaki farklı ünilerden öğrencilerle bitirme projesi yapıyor. En az 2-3 ülkeye gidiyorlar bu proje kapsamında. Erasmusla staja gidiyorlar az kişi oldukları için herkes gidiyordu diyorsun fakat yukarıda da belirttim kontenjana paralel olarak erasmus kontenjanı da artıyor, geçen yıl staj kontenjanı 4’ken bu yıl 6’ya çıktı gibi. Onun haricinde şu an bizim sınıfta 25’e yakın arkadaş var bunların %60 - %70’i Amerika hariç başka ülkeye gitmedi, üzerine basarak çok defa söyledim bu kişisel çabaya bağlı bir şey. Öyle bizim zamanımızda aa sizin kontenjanınız az hadi hepinizi yurtdışına gönderelim olmuyordu yani. Fakat bu konuda çaba harcayan, emek veren herkes de bir çok ülke gezme fırsatı buldu. Yani herkesin AGÜ’de benim gibi okuması için önünde hiçbir engel yok, çok insanüstü şeyler yapmadım; sadece insani ve sosyal ilişkilerimi geniş tutmaya çalıştım ve kendime ders dışında da bir şeyler katmaya çalıştım, bunu herkes yapabilir diye düşünüyorum.

    - Yine yukarıda gidenlerin hepsi hazırlıktan diye bir şey söylemedim fakat bir çoğu hazırlıktan bunu biliyorum. Bu konuda da yine sayı vermeyerek konuşmuşsun, mesela AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden kaç tane 4. sınıf öğrencisi son senesinde okuldan ayrılmış. Veya diğer bölümlerden kaç kişi bu şekilde son sene diplomamda Abdullah Gül Üniversitesi yazmasın diye ayrılmış. Bilgisayar Mühendisliğinde 19/20 döneminde 4. sınıf olanların hemen hemen hepsini tanıyorum, yatay geçişle okul değiştiren yoktu. Yine dediğim gibi işletme okuduğun için mühendislik mentalitesinden uzaksın ve sığ düşünüyorsun. Yurtiçinde ve Yurtdışındaki bazı şirketler veya akademisyenlerle mülakat yapma fırsatım oldu. Hiçbirinde özel olarak yok hangi üniversitenin kaçıncı sınıfındasın, yok üniversite devlet mi özel mi, yok isminden dolayı kapanır mı gibi düşüncelere rastlamadım. 2-3 dakika teknik olmayan bi konuşmanın ardından adam sana direkt listview’ı tersine çevirme algoritması yaz, şurda search algoritması kur, burda hangi sorting algoritması mantıklı olur tarzı sorular soruyor. Diplomanda Abdullah Gül Üni yazdığı için sana daha fazla fazla zor sorular sormuyor veya Boğaziçinden mezunsun diye hadi bu adamı mülakatsız geçirelim demiyor. Dünya’daki çoğu önemli yazılım şirketi üniversite diploması zorunluluğunu bile kaldırmışken hala üniversitenin etiketi mantığında olanları gördükçe cidden hayret ediyorum. Sürekli yok ülke böyle yok ülke şöyle tarzı konuşuyor insanlar ama ülkedeki isimlere ve cisimlere gereksiz önem verme muhabbetini hala sürdürmeye devam ediyor.

    -Referans mektubu olayında bir sıkıntı göremiyorum, üniversite okuyup mezun olan hemen herkes danışman hocasından, bölüm başkanından ve beraber çalışma yaptığı hocalardan referans mektubu ister, ki bu bildiğim kadarıyla yasaklanan veya etik olmayan bir durum değil. Hatta Amerika’daki şirketlerin çoğunda iyi bir referans mektubunu önemlidir. Buradaki referans mektubu muhabbeti torpil kavramıyla benzer değil. Ama şunu tekrar soruyorum, bi arkadaş geçen yıl mezun oldu Aselsan’da çalışıyor şu an; diyelim ki tüm hocalar ona referans oldu, Aselsan bu adama bakıp tamam ya referansı var alalım bunu mu diyor. Yine aynı şekilde Koç Üniversite’sinde doktorya başlayan bi arkadaş var, büyük ihtimal beraber çalıştığı hocasından referans almıştır. Bu adam oraya referansı sayesinde mi girdi mesela? Ya da tüm mezunların %47’si yurtdışında çalışıyor bu adamlar oralara hocalarının referansı ile mi gitti? Eğer böyle bir şey söylüyorsan bana sayı söylemeni isterim AGÜ Bilgisayar’dan şu kadar kişi sadece hocaların referans mektubu sayesinde işe girdi veya benim tanıdığım şu kadar kişi bunu yaşadı tarzında. Ben Milano Politecnic’den kabul aldığımda veya başka bir arkadaş Cambridge’den kabul aldığında veya başka bir arkadaş başka bir yerden kabul aldığında referans mektubu ne kadar etkilemiş onu. Ben hiç referans mektubu kullanmadım bildiğim kadarıyla Cambridge’e giden arkadaş da hocaların referansı vasıtasıyla gitmedi. Onun haricinde geçen yıl Fransa’da, İrlanda’da, Danimarka’da, İngiltere’de, Almanya’da staj yapan arkadaşlar da hocaların referansıyla gitmedi buralara, kendi çabaları ve çalışmalarının sonucuydu hepsi.

    - Okulun asıl sıkıntısı hazırlık değil bölüm demek de çok saçma geliyor bana. Hangi bölüm sıkıntı mesela. Sen işletme okuyorsun memnun olmayabilirsin, başka adam inşaat okuyo memnun olmayabilir (tamamen sallıyorum şu an) ama bu tarz bir genelleme nasıl yapılabilir. Atıyorum ODTÜ’de endüstriyel tasarım bölümü iyi değil diye ODTÜ Elektrik Elektroniğe kötü diyebilir misin? Bilgisayar mühendisliğiyle pek alakan olmadığını düşünüyorum fakat gerçekten böyle düşünmene sebep olan şey nedir merak ediyorum. Yani gelip bilgisayar mühendisliğindeki şu ders çok kötü projeleri çok sıkıntılı, gereksiz ödevleri var hocası şöyle egolu böyle işi bilmiyor desen bir nebze inandırıcı olacak. Ha ben soruyorum AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden aldığın ve en sevmediğin dersler ne? Hangi hoca dersi daha akıcı anlatır, hangi hoca devamsızlığı sıkıntı etmez veya hangisi çok ödev verir? Bu bölümde şu olduğu için yaz stajımda, iş hayatımda çok sıkıntı çektim diyebilir misin? Ya da AGÜ Bilgisayarda okuyorum abi ne staj bulabildim ne iş bulabildim bence gelmeyin diyebilir misin? Yani dediğim gibi bölümle alakalı çok az bilgin var büyük ihtimalle sağdan soldan duyduğun ve bunlarla alakalı yorum yapıyorsun. Ha sen desen ki abi işletme böyle hocası şöyle, şu aldığımız dersin şu projesi çok gereksiz; ben derim ki haklısın doğrudur. Bunun hakkında yorum bildirmek de haddime olmaz çünkü bilmiyorum. Hala diyorum madem bölümde yatay geçişler fazla AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden yatay geçişle ayrılanların oranı nedir? Hazırlıktan sonra yani bölümde ayrılanların oranı nedir? AGÜ Bilgisayar’dan başka ünilerin bilgisayarına geçenlerin oranı nedir? Bu soruların cevabını bekliyor insanlar doğal olarak.

    Yukarıda da belirttiğim gibi tercih olayı tamamen kişiye bağlı bir şey. 2017’de bölüme 1. giren arkadaşın sıralaması 2000 lerdeydi yani 1-2 üni hariç her yeri tutuyordu sıralaması. Adam memleketinde okumak istemiş yazmış buna birisi karışabilir mi? Öncelikler ve istekler kişiden kişiye değişiyor. Bizim burada yapabileceğimiz tek şey insanların sorularına cevap verip okulu, bölümleri vs. artısıyla eksisiyle açıklamak ve görüş bildirmek. Geri kalan seçim işini de bırakalım da hayatı yaşayacak olan yapsın. Bu yüzden şu sıralama varsa yaz şu varsa yazma demek insanların aklına bir hakarettir bence insanlar araştırmasını yapar iyisiyle kötüsüyle çıkartır ortaya bi sonuç çıkartır ve benim sıralamam bu burayı yazmak mantıksız olur der.
  • Konuyla alakalı çoğu şeyi açıkladığımı düşünüyorum fakat atladığım noktalar ve hala aklınıza takılan şeyler olursa buraya yazabilirsiniz
  • up, detaylı rehber.
  • oh be sonunda birisi gereken rehberi yapmış, eline sağlık hocam
  • Teşekkür ederim elimden geldiğince yapmaya çalıştım bir şeyler
  • up up up elinize sağlık hocam
  • https://forum.donanimhaber.com/agu-bilgisayar-muhendisligi--144907827

    ilaveten ilk mezunlarına buradan da bakabilirsiniz, Türkiyedeki en iyi akademik kadrosuna da sahip bence
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • Hocam buradaki bilgilerin çoğu ölü sanırım. Baktığım kadarıyla 2016'da staj yapanlar listesinde farklı bölümlerdeki öğrencilerin staj bilgileri de var. Mezunların da tek tek nerelerde çalıştığı vs. instagram hesabında paylaşılıyor bölümün. Doğru bilgiye ulaşmak için en sağlıklısı gelişmelere oradan bakmak bence:https://www.instagram.com/agucomputer . Ayrıca Türkiye'nin en iyi akademik kadrosu tarzında bi iddia sunmak da pek mantıklı gelmiyor bana, her ne kadar donanımlı hocalar olsa da bu kadarı abartı gibi geliyor bana. Belki en genç kadrolarından biri olabilir ama orası ayrı tabi. Teşekkür ederim bu arada cevabın için.




  • NoMoReKo kullanıcısına yanıt
    hepsi sitesinden aldım ben, sitesi güncel değilse bilmiyorum
  • Hocam agüyü yazmayı düşünmesem de neden memnuniyet anketlerinde en üstlerde onun için geldim. Çok renkli bir okula benziyor ama risk almak istemediğim için yazmayacağım. Yine de genel olarak güzel ve detaylı bir yazı yazmışsınız elinize sağlık. Agü yazacaklar şanslı.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Geceüçteisimbulmakzor kullanıcısına yanıt
    Teşekkür ederim hocam hepimiz tercih döneminde bilgiye ulaşamama gibi sıkıntılar çektik, bi noktada el atmak gerekiyor böyle şeylere. Size de tercihinizde başarılar dilerim umarım hedefinize erişebilirsiniz ^^
  • Teşekkürler hocam bölüme iletmek gerek bunu. Ben ulaşayım :)
  • agu bilgisayar’a kimse kötü demezken sıralama/fayda dengesine göre tercih edin demeyi ters anlamak da büyük kabalık hocam.;(

    -öncelikle hazırlık sisteminin eski halini yazmışsınız ki doğrudur 3. sınıf oldunuz haberiniz yoktur. 3-5 tane hoca harici diğerlerinden ders alanları ittire ittire geçiriyorlar artık. eskiden agü’de 63 alan itiraz dilekçesi yazamazken şimdi 60 alan dersi geçebiliyor. daryl usanmış artık bu dengesiz hocalardan..

    -ayrıyeten agu kendisi öğrenciyi yurtdışına götürüyor gibi anlatıyor (ilk 10 bin dil okulundq götürüyor 1 ay) ama ERASMus ile gidiyor giden. Tabii sizin zamanınızda az kişi oldugu için herkes gidiyordu, ancak simdi hem ingilizce sınavı çok zorlaştı özellikle listening, hem de her bölümde hayvan gibi kalabalıklar oluştugu için gitmek inanılmaz zor. her zaman 2017-2016 girişliler bu hataya düşüyor, keşke herkes sizin gibi okuyabilse agü’de..

    -diplomasında ‘abdullah gül üni’ yazmasın diye 4. sınıfta bile yatay geçiş yapan öğrenciler varken ‘hazırlık nedeniyle gidiyorlar’ demek de garip.

    -ilk mezunlara referans mektupları yazıp işe sokmaları yalan mi gercrk mi? sanırım haberin yok..dün okul tweet atmış ‘yüzde x öğrencimiz işe yerleşti’ diye öğrenciler altına yorum yapmışlar:)))

    -okulun asıl sıkıntısı hazırlık değil, bölümlerde. oradan giden de hazırlık kadar çok.


    ben hala agu’nun öğrencinin durumuna göre iyi tercih- kötü tercih olacagını düşünüyorum, ki cogu agülü böyle düşünüyor. ‘abi burdan gitsem nereye gidicem ki’ diyenlere zaten kimsenin söz söyleme hakki yok. 45 binle agu blgisayar yazan adama ‘hacettepe mi yaz’ diyelim??

    herkese başarılı üni hayatı dilerim.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Agü tercihimi yaptıktan sonra aklımda kalan bütün soruları gideren bir yazı oldu teşekkür ederim. Rica etsem gerçek kimliğinizi öğrenebilir miyim? İletişime geçmek isterim. Sıralamam bölüm için hayli yüksek bence kesin girerim diyorum :)
  • Hocam öncelikle ben olayı gayet iyi anladım ters anladığım bir şeyin olduğunu düşünmüyorum. Forum’da AGÜ ve AGÜ Bilgisayar Mühendisliği yazan istisnasız her konunun altına gelip okulu kötülüyorsun ve sanki okulun tüm öğrencileri nefret ediyormuş gibi yapıyorsun. Aynısını Ekşi’de de yapıyorsun. Okulla alakalı iyi bir şey diyen herkese okuldan para alan veya okulu körü körüne savunan insanlar yaftası vuruyorsun. Afedersin ama ben artık yanlış düşünmeye başladım. Normalde bu tarz düşünce sistemlerinin içine girip kendimi faydasız muhabbetlere sokmak, tartışma başlatmak istemem fakat madem biz okuldan para alıp bu işi yapıyoruz, sen kimden para alıp okulla alakalı istisnasız her konuya kötü yorumda bulunuyorsun. Bunu empati yapabilmen açısından söylüyorum, kaba ve mantıksız olduğun davranış bu maalesef.

    Ayrıca işletme öğrencisi olduğun için mühendislikle alakalı pek bir şey bilmediğini düşünüyorum, bu yüzden çoğu konuyu sığ bir mantıkla düşünüyorsun. Ha gelip AGÜ İşletme böyle böyle desen benim ona karışmak haddime olmaz fakat sen bilmediğin bir disiplin, bilmediğin hocalar bilmediğin dersler hakkında farazi yorum yapıyorsun ve işin içinde olan kişilere söz hakkı bırakmayı istemiyorsun.

    -Hazırlık sistemiyle alakalı kendi görüşlerimi yazdıktan sonra üstüne basarak belirttim zaten sistemde değişiklikler var tekrar bilene sormak lazım diye. Yabancı hoca sayısının azaldığını da belirttim. Onun harici sistem komple yıkılıp baştan inşaa edilmiş değil %80 %90 oranında benzerlik gösteriyor, ee kalitesi düşmüş müdür? Düşmüştür. Bizden önceki yıllarda hazırlıkda yabancı hoca sayısı da bizimkinden de daha fazlaydı.

    - AGÜ’nün kendi öğrencisini yurtdışına götürdüğü durumlar da oluyor. Senin veya çevrendeki insanların bu tarz durumlar sayesinde yurtdışına gitmemesi böyle bir şeyin olmadığı anlamına gelmiyor. Yine söylüyorum AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinin içerisinde olmadığın için bu konu hakkında da farazi konuşuyorsun maalesef. EPIC projesi yazıp aratabilirsin internetten her yıl 5-6 öğrenci yurtdışındaki farklı ünilerden öğrencilerle bitirme projesi yapıyor. En az 2-3 ülkeye gidiyorlar bu proje kapsamında. Erasmusla staja gidiyorlar az kişi oldukları için herkes gidiyordu diyorsun fakat yukarıda da belirttim kontenjana paralel olarak erasmus kontenjanı da artıyor, geçen yıl staj kontenjanı 4’ken bu yıl 6’ya çıktı gibi. Onun haricinde şu an bizim sınıfta 25’e yakın arkadaş var bunların %60 - %70’i Amerika hariç başka ülkeye gitmedi, üzerine basarak çok defa söyledim bu kişisel çabaya bağlı bir şey. Öyle bizim zamanımızda aa sizin kontenjanınız az hadi hepinizi yurtdışına gönderelim olmuyordu yani. Fakat bu konuda çaba harcayan, emek veren herkes de bir çok ülke gezme fırsatı buldu. Yani herkesin AGÜ’de benim gibi okuması için önünde hiçbir engel yok, çok insanüstü şeyler yapmadım; sadece insani ve sosyal ilişkilerimi geniş tutmaya çalıştım ve kendime ders dışında da bir şeyler katmaya çalıştım, bunu herkes yapabilir diye düşünüyorum.

    - Yine yukarıda gidenlerin hepsi hazırlıktan diye bir şey söylemedim fakat bir çoğu hazırlıktan bunu biliyorum. Bu konuda da yine sayı vermeyerek konuşmuşsun, mesela AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden kaç tane 4. sınıf öğrencisi son senesinde okuldan ayrılmış. Veya diğer bölümlerden kaç kişi bu şekilde son sene diplomamda Abdullah Gül Üniversitesi yazmasın diye ayrılmış. Bilgisayar Mühendisliğinde 19/20 döneminde 4. sınıf olanların hemen hemen hepsini tanıyorum, yatay geçişle okul değiştiren yoktu. Yine dediğim gibi işletme okuduğun için mühendislik mentalitesinden uzaksın ve sığ düşünüyorsun. Yurtiçinde ve Yurtdışındaki bazı şirketler veya akademisyenlerle mülakat yapma fırsatım oldu. Hiçbirinde özel olarak yok hangi üniversitenin kaçıncı sınıfındasın, yok üniversite devlet mi özel mi, yok isminden dolayı kapanır mı gibi düşüncelere rastlamadım. 2-3 dakika teknik olmayan bi konuşmanın ardından adam sana direkt listview’ı tersine çevirme algoritması yaz, şurda search algoritması kur, burda hangi sorting algoritması mantıklı olur tarzı sorular soruyor. Diplomanda Abdullah Gül Üni yazdığı için sana daha fazla fazla zor sorular sormuyor veya Boğaziçinden mezunsun diye hadi bu adamı mülakatsız geçirelim demiyor. Dünya’daki çoğu önemli yazılım şirketi üniversite diploması zorunluluğunu bile kaldırmışken hala üniversitenin etiketi mantığında olanları gördükçe cidden hayret ediyorum. Sürekli yok ülke böyle yok ülke şöyle tarzı konuşuyor insanlar ama ülkedeki isimlere ve cisimlere gereksiz önem verme muhabbetini hala sürdürmeye devam ediyor.

    -Referans mektubu olayında bir sıkıntı göremiyorum, üniversite okuyup mezun olan hemen herkes danışman hocasından, bölüm başkanından ve beraber çalışma yaptığı hocalardan referans mektubu ister, ki bu bildiğim kadarıyla yasaklanan veya etik olmayan bir durum değil. Hatta Amerika’daki şirketlerin çoğunda iyi bir referans mektubunu önemlidir. Buradaki referans mektubu muhabbeti torpil kavramıyla benzer değil. Ama şunu tekrar soruyorum, bi arkadaş geçen yıl mezun oldu Aselsan’da çalışıyor şu an; diyelim ki tüm hocalar ona referans oldu, Aselsan bu adama bakıp tamam ya referansı var alalım bunu mu diyor. Yine aynı şekilde Koç Üniversite’sinde doktorya başlayan bi arkadaş var, büyük ihtimal beraber çalıştığı hocasından referans almıştır. Bu adam oraya referansı sayesinde mi girdi mesela? Ya da tüm mezunların %47’si yurtdışında çalışıyor bu adamlar oralara hocalarının referansı ile mi gitti? Eğer böyle bir şey söylüyorsan bana sayı söylemeni isterim AGÜ Bilgisayar’dan şu kadar kişi sadece hocaların referans mektubu sayesinde işe girdi veya benim tanıdığım şu kadar kişi bunu yaşadı tarzında. Ben Milano Politecnic’den kabul aldığımda veya başka bir arkadaş Cambridge’den kabul aldığında veya başka bir arkadaş başka bir yerden kabul aldığında referans mektubu ne kadar etkilemiş onu. Ben hiç referans mektubu kullanmadım bildiğim kadarıyla Cambridge’e giden arkadaş da hocaların referansı vasıtasıyla gitmedi. Onun haricinde geçen yıl Fransa’da, İrlanda’da, Danimarka’da, İngiltere’de, Almanya’da staj yapan arkadaşlar da hocaların referansıyla gitmedi buralara, kendi çabaları ve çalışmalarının sonucuydu hepsi.

    - Okulun asıl sıkıntısı hazırlık değil bölüm demek de çok saçma geliyor bana. Hangi bölüm sıkıntı mesela. Sen işletme okuyorsun memnun olmayabilirsin, başka adam inşaat okuyo memnun olmayabilir (tamamen sallıyorum şu an) ama bu tarz bir genelleme nasıl yapılabilir. Atıyorum ODTÜ’de endüstriyel tasarım bölümü iyi değil diye ODTÜ Elektrik Elektroniğe kötü diyebilir misin? Bilgisayar mühendisliğiyle pek alakan olmadığını düşünüyorum fakat gerçekten böyle düşünmene sebep olan şey nedir merak ediyorum. Yani gelip bilgisayar mühendisliğindeki şu ders çok kötü projeleri çok sıkıntılı, gereksiz ödevleri var hocası şöyle egolu böyle işi bilmiyor desen bir nebze inandırıcı olacak. Ha ben soruyorum AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden aldığın ve en sevmediğin dersler ne? Hangi hoca dersi daha akıcı anlatır, hangi hoca devamsızlığı sıkıntı etmez veya hangisi çok ödev verir? Bu bölümde şu olduğu için yaz stajımda, iş hayatımda çok sıkıntı çektim diyebilir misin? Ya da AGÜ Bilgisayarda okuyorum abi ne staj bulabildim ne iş bulabildim bence gelmeyin diyebilir misin? Yani dediğim gibi bölümle alakalı çok az bilgin var büyük ihtimalle sağdan soldan duyduğun ve bunlarla alakalı yorum yapıyorsun. Ha sen desen ki abi işletme böyle hocası şöyle, şu aldığımız dersin şu projesi çok gereksiz; ben derim ki haklısın doğrudur. Bunun hakkında yorum bildirmek de haddime olmaz çünkü bilmiyorum. Hala diyorum madem bölümde yatay geçişler fazla AGÜ Bilgisayar Mühendisliğinden yatay geçişle ayrılanların oranı nedir? Hazırlıktan sonra yani bölümde ayrılanların oranı nedir? AGÜ Bilgisayar’dan başka ünilerin bilgisayarına geçenlerin oranı nedir? Bu soruların cevabını bekliyor insanlar doğal olarak.

    Yukarıda da belirttiğim gibi tercih olayı tamamen kişiye bağlı bir şey. 2017’de bölüme 1. giren arkadaşın sıralaması 2000 lerdeydi yani 1-2 üni hariç her yeri tutuyordu sıralaması. Adam memleketinde okumak istemiş yazmış buna birisi karışabilir mi? Öncelikler ve istekler kişiden kişiye değişiyor. Bizim burada yapabileceğimiz tek şey insanların sorularına cevap verip okulu, bölümleri vs. artısıyla eksisiyle açıklamak ve görüş bildirmek. Geri kalan seçim işini de bırakalım da hayatı yaşayacak olan yapsın. Bu yüzden şu sıralama varsa yaz şu varsa yazma demek insanların aklına bir hakarettir bence insanlar araştırmasını yapar iyisiyle kötüsüyle çıkartır ortaya bi sonuç çıkartır ve benim sıralamam bu burayı yazmak mantıksız olur der.




  • Up. Tüm sorular cevap bulmuş elinize sağlık.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • 
Sayfa: 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.