... D A C I A L O G A N Kulübü .... (296. sayfa)

... D A C I A L O G A N Kulübü .... - Sayfa 296

emretopbas · 2005-08-09T03:33:59.0000000+03:00

DACIA LOGAN İLE İLGİLİ YETKİLİ SATICILARDA SERVİSLERDE BİLE KOLAY KOLAY BULAMAYACAĞINIZ BİLGİLERİ BU KULÜPTE BULABİLİRSİNİZ. DEĞERLİ DACİA LOGAN DOSTLARI ARTIK FACEBOOK TADA BİR GRUBUMUZ VAR https://www.facebook.com/groups/dacialogan/ DACIA İlk atölyeleri 1943 yılında uçak parçası üretmek üzere Romanya�da kurulan DACIA, 60 yıllık geçmişin ardından, dünya devlerinden olan Renault Grubu�nun bir markası olarak günümüzde de yoluna başarıyla devam etmektedir. Renault�un hızla büyümekte olan otomobil pazarında atılım yapma ve bu pazarda satışa sunulacak eksiksiz bir ürün yelpazesi ile tüketici karşısına çıkma hedefi doğrultusunda satın aldığı DACIA, fabrika modernizasyon çalışmalarının ardından bugün, bulunduğu tüm pazarlara modern teknolojiye sahip, tüketici beklentilerine önem veren, kaliteli ve uygun fiyatlı ürünler sunan bir marka haline gelmiştir. Dacia, Romanya otomobil pazarının %50�sini halen elinde bulundurmaktadır. Renault Grubu tarafından satın alınmasının ardından büyük ve önemli bir dünya projesi için kaynaklarını seferber eden DACIA, Romanyadaki endüstriel dönüşümüne hız verirken, Türkiye gibi büyük ve önemli bir pazarda da hedeflerini gerçekleştirmeye yönelik olarak kendi sermayesi ile doğrudan yapılanmayı seçmiştir. Bu doğrultuda DACIA Türkiye, 17 Aralık 2002�de Dacia Otomobilleri Satış, Satış Sonrası ve Dağıtım Hizmetleri LTD. ŞTİ. (DOSSD DACIA) adıyla tüzel kişiliğine kavuşmuştur. Bu tarihten sonra DACIA Türkiye Satış ve Satış Sonrası Şebekesi oluşturulmaya başlanmıştır. 2003 yılının Eylül ayında yeni marka kimliğinin ilk ürünü olan �SOLENZA� lansmanı ile Fransız Renault Grubunun bir markası olarak Türk otomobil pazarında yerini alan DACIA, bu pazar için önemli proje ve hedeflere sahiptir . DACIA, Renault bilgisine ve teknolojisine dayalı, modern, geniş satış ve satış sonrası ağı ile desteklenen ürünleri sunmak amacıyla Türkiye�de bulunmaktadır. Bugün itibarıyla DOSSD DACIA'nın Türkiye�nin her bölgesinde yer alan 63 Yetkili Satıcısı ve Servisi aracılığıyla, Renault teknolojisi ile üretilen DACIA modellerinin satış ve satış sonrası hizmet ağı olarak ortak ürün özelliklerinden gelen know-how avantajı Türk müşterisinin memnuniyetine dönüştürülmektedir. DACIA'nın Tarihçesi 1943 Uçak parçası üretmek üzere ilk atölyelerin yapımı 1966 Pitesti Otomobil Fabrikasının inşası 1968-78 Renault ile işbirliği Renault R8 modelinin lisansıyla DACİA 1100 lansmanı R12 DACİA 1300 Berlina lansmanı 1995 %100 Romen yapımı olan ilk otomobil Dacia Nova lansmanı 1998 2 milyonuncu Dacia'nın üretimi 1999 Dacia groupe Renault markası %51 oranında hissenin Renault tarafından alınması 2000 GMP Renault ile donatılan Dacia SuperNova lansmanı 2002 Hisselerin %99'unun Renault kontrolüne geçişi ve F8Q dizel motoruyla donatılan Pick-Up Dizel modelinin lansmanı 2003 Yeni marka kimliğinin ilk ürünü Solenza lansmanı 2004 Yeni model Dacia Logan'ın Paris'te dünya lansmanı yapıldı. http://www.dacia.com.tr/ http://www.dacia.com.tr/?id=1 Teknik Özellikler..........http://www.dacia.com.tr/?mod=teknikozellikler

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar

Editörün Seçtiği Fırsatlar

Bu Konudaki Kullanıcılar:

2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü,

1 Mobil

5 sn

12.944
Cevap

35
Favori

1.721.966
Tıklama

Daha Fazla
İstatistik

Konu İstatistikleri Yükleniyor

Konuya Özel

1 oy

Öne Çıkar

Cevapla

Sayfa:

önceki 294 295 296 297 298

Giriş

Mesaj

Sadece bu alıntıyı yaptığım "GOMUTAN" takma adlı kişiye yanıttır; diğer arkadaşlar bu yazıyı okumadan da geçebilir. Zira bu iletide LOGAN ile ilgili bir sözüm yoktur. Çevreye verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim.

Pek saygıdeğer GOMUTAN arkadaş,

Öncelikle bir konuda hakkınızı peşinen vermem gerektiğini düşünüyorum. Kapatılmış bir konuyu açtığım, küllenmiş bir ateşi canlandırdığım doğru. Nitekim sizin ve MAŞ71 takma adlı kişinin feveranları bunu kanıtlar nitelikte. Söz konusu yazıma neden olan iletileri, olanaklar elvermiş olsaydı aynı gün hemen yanıtlardım. Ancak söylediğim gibi, bu iletileri ancak bugün gördüm ve sözünü ettiğiniz yazıyı yazamadan edemedim. Çünkü açıkça "fikirlerinizi" (burada kibarlık ederek "fikirlerinizi" diyorum; çünkü gerçekten bilgi sahibi olarak edindiğinizden kesin kuşkularım var) gerçek ya da doğrularmış gibi ileri sürmenize dayanamazdım.

Aslında bu yazıyı yazarken, iletinizi bir kere daha okudum da; hakkınızı vermem gereken bir ikinci konu daha varmış, hemen onu da arz edeyim. Dinin bir siyaset olarak benimsemesine, benimsetilmeye çalışılmasına karşı duruşumun, hakkınız var, kendisi de bir siyaset. Çünkü bu anlayış, üretim ve egemenliğin bölünmüş toprak ağalığına dayandığı ortaçağa özgü bir tutumdur. Yani binlerce yıl öncesinde kalmıştır. Dolayısıyla dini bir siyaset, yani ekonomik ve toplumsal yaşamın bir düzenleyicisi olarak görmek, sözcüğün tam anlamıyla bir "gericiliktir" (burada adım gibi eminim ki, sözlerimi kabalama bilgi ve dünya görüşünüzle saptıracaksınız, onun için peşinen söyleyeyim: Kişilerin dinsel inanışlarını gericilik olarak nitelemiyorum; gericilik olarak nitelendirdiğim dinin siyaset olarak görülmesidir. Nitekim MAŞ71 takma adlı kişi beni neredeyse Hristiyan misyoneri yapayazdı:) Bunu nereden ve nasıl çıkardığını kendisine sormak lazım. Nitekim usavurumu inanılmaz derecede ilginç.). Bense bunun tam tersini söyleyerek, karşıt bir siyaseti dile getiriyorum, haklısınız. Ancak yanıldığınız nokta şu: Dinin varlığı, gerçekliği ya da özü hakkında hiçbir şekilde kesin yargıda bulunmuyorum; hatta bununla ilgili herhangi bir görüş bile ileri sürmüyorum (bu konuda bir görüşüm elbette var, ama söz konusu yazıda bununla ilgili herhangi bir ima dahi yok). Size yazımı bir kez daha okumanızı salık veririm.

Üzgünüm ama, iletinizin bunun dışında kalan bölümleri tamamen tutarsızlıklarla dolu; belirli bir hezeyanla yana yana gelmiş sözcüklerden öte bir şey değil.

Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz diyorsunuz; beni bilmeden hakkımda fikir yürütüyorsunuz.

Yazılanları önyargısız oku diyorsunuz; beni okurken önyargılarınızdan bir an olsun ayrılamıyorsunuz.

Fikirlerin özgürce söylenmesinden korkmayın diyorsunuz; gel gör ki, fikirlerimi özgürce söylemem sizi bu kadar rahatsız ediyor.

Eleştirilerimi belirtiyorum; niye eleştirdim diye eleştiriliyorum.

Kapatılan bir konu diyorsunuz; kapandıysa siz neden açıyorssunuz?

Son olarak; evet, yaşasın insan hakları; evet, yaşasın demokrasi; ancak hiç kimseye zarar vermeyen bir özgürlük henüz yeryüzünde görülmüş bir şey değil. Madem ki hayatı paylaşacağız, belki sonraki yazılarımızda özgürlüğün neden zararsız olmadığını da konuşuruz.

Herşeye rağmen,
Saygılarımla,
Murat

quote:

Orjinalden alıntı: GOMUTAN

SON TAHLİLDE SİZİN DE KAPATILAN BİR KONUDA, BİLDİK GÖRÜŞLERİ İLLA DA ISRARLA GÜNLER

SONRA, SANKİ YENİ BİR ŞEY SÖYLÜYORMUŞÇASINA UZUN UZADIYA YAZMANIZ, DİNDEN BU KADAR

KESİN YARGILARLA BAHSETMENİZ DE BANA GÖRE BİR SİYASET. BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR

SAHİBİ OLUNMAZ. LÜTFEN YAZILAN YAZILARI BİR DAHA ÖNYARGISIZ OKUYUNUZ. LÜTFEN FİKİRLERİN

ÖZGÜRCE SÖYLENMESİNDEN KORKMAYINIZ. VARSA ELEŞTİRİLERİNİZİ BELİRTİNİZ. BİZ BURADA

PEK ALA ARABAMIZIN DIŞINDA, HAYATI DA PAYLAŞABİLİRİZ. BUNU BİR YIL ÖNCE DE DİLE

GETİRMİŞTİM. HALA DA AYNI GÖRÜŞTEYİM. YAŞASIN DEMOKRASİ, İNSAN HAKLARI, KİMSEYE ZARAR

VERMEYEN ÖZGÜRLÜKLER...

quote:

Orjinalden alıntı: tmakkaya

Arkadaşlar Merhaba,

Uzunca bir süredir foruma bakma olanağı bulamıyordum; ancak bugün yeniden buradayım.

Forma ben yokken yazılanları ilgiyle takip ettim ve beni üzen bazı iletilerle karşılaştım. Bunlar insanların din ve milliyetle ilgili görüşlerini, genel görüşler ya da gerçekler gibi dayatmaya çalışan iletileriydi. Her ne kadar söz konusu bu insanlar, herhangi bir dayatmadan uzak görünmeye çalışsalar da, bazı genel geçer görüşleri ileri sürerek kesin doğru ve haklı olduklarını ileri sürmüşlerdir. Bunun da adı basbayağı dayatmadır.

Bunları gördükten sonra her ne kadar üzülsem de, yine de hiç şaşırmadım. Çünkü seçilen takma adlar ve sav sözler insanların doğrudan siyasi bakış açılarıyla ilintiliydi. Örneğin MAŞ71 adlı arkadaşın böyle bir çıkış yapacağını (araplarla ve islamiyetle ilgili görüşleri) beklemiyordum desem, yalan olur.

Arkadaşlar, gerçi sağduyu sahibi bazı üyeler de belirtmişler ama, burasının bir araba formu olduğunu bir kez daha anımsatmak isterim. Bir üyenin de dediği gibi, ortak payda "Dacia Logan" marka arabalardır. Bunun ötesinde siyasi ya da dini görüşlerim yüzünden burada bulunmuyorum, kimsenin de bulunduğunu sanmıyorum.

Örneğin arkadaş diyor ki, "din kulla allah arasında bir mesele değildir". Bunu nereden çıkarıyorsun şimdi? Bunu tartışmaya kalkarsak, bu forum amacından tamamen uzaklaşmış ve çıkmış olur. Örneğin ben, herhangi dinsel bir inanca sahip olmayabilirim ya da sadece insan emeğinin kudsiyetine inanabilirim. Ne olacak şimdi? Benim Dacia Logan Kulübü üyesi olmama halel mi gelecek?

Sözün özü, şunu demek istiyorum: Herkes neye, nasıl inanıyorsa inanmaya devam etsin; ancak bunları genel gerçeklermiş gibi sunmaya çalışmasın. Kısacası siyaset yapmasın (MAŞ71 adlı arkadaşın dini dile getirişi de son tahlilde bir siyasettir bana göre). Siyaset yapmaya kalkacaksak, çok şükür bizim de biraz mürekkep yalamışlığımız var, işin içinden çıkamayız.

Sizleri sadece ortak paydamız olan Dacia Logan'a odaklanmaya davet ediyorum. Ne demişler, "Akıl var, Logan var."

Saygılarımla,
Murat

yasaluyari

Yarbay

2142 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

NİTROUS666

Yarbay

3216 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

SİZE KESİNLİKLE KORKULARINIZI YENMENİZİ TAVSİYE EDERİM. ZİRA ÖZGÜRLÜĞÜN TADI O ZAMAN

GÜZEL OLABİLİR. ALLAH KOLAYLIK VERSİN.

AYRICA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM CEVABINIZ BANA ÇOK BÜYÜK BİR

HAKLILIK PAYI VERİYOR. CEVAP VERMEME GEREK BIRAKMADI. SİZE İMAM AZAM'IN BİR SÖZÜYLE

KARŞILIK VERİYORUM SADECE; "BİLMEZLERLE NE ZAMAN TARTIŞTIYSAM; HEP KAYBETTİM."

Orjinalden alıntı: tmakkaya

Sadece bu alıntıyı yaptığım "GOMUTAN" takma adlı kişiye yanıttır; diğer arkadaşlar bu yazıyı okumadan da geçebilir. Zira bu iletide LOGAN ile ilgili bir sözüm yoktur. Çevreye verdiğim rahatsızlıktan ötürü özür dilerim.

Pek saygıdeğer GOMUTAN arkadaş,

Öncelikle bir konuda hakkınızı peşinen vermem gerektiğini düşünüyorum. Kapatılmış bir konuyu açtığım, küllenmiş bir ateşi canlandırdığım doğru. Nitekim sizin ve MAŞ71 takma adlı kişinin feveranları bunu kanıtlar nitelikte. Söz konusu yazıma neden olan iletileri, olanaklar elvermiş olsaydı aynı gün hemen yanıtlardım. Ancak söylediğim gibi, bu iletileri ancak bugün gördüm ve sözünü ettiğiniz yazıyı yazamadan edemedim. Çünkü açıkça "fikirlerinizi" (burada kibarlık ederek "fikirlerinizi" diyorum; çünkü gerçekten bilgi sahibi olarak edindiğinizden kesin kuşkularım var) gerçek ya da doğrularmış gibi ileri sürmenize dayanamazdım.

Aslında bu yazıyı yazarken, iletinizi bir kere daha okudum da; hakkınızı vermem gereken bir ikinci konu daha varmış, hemen onu da arz edeyim. Dinin bir siyaset olarak benimsemesine, benimsetilmeye çalışılmasına karşı duruşumun, hakkınız var, kendisi de bir siyaset. Çünkü bu anlayış, üretim ve egemenliğin bölünmüş toprak ağalığına dayandığı ortaçağa özgü bir tutumdur. Yani binlerce yıl öncesinde kalmıştır. Dolayısıyla dini bir siyaset, yani ekonomik ve toplumsal yaşamın bir düzenleyicisi olarak görmek, sözcüğün tam anlamıyla bir "gericiliktir" (burada adım gibi eminim ki, sözlerimi kabalama bilgi ve dünya görüşünüzle saptıracaksınız, onun için peşinen söyleyeyim: Kişilerin dinsel inanışlarını gericilik olarak nitelemiyorum; gericilik olarak nitelendirdiğim dinin siyaset olarak görülmesidir. Nitekim MAŞ71 takma adlı kişi beni neredeyse Hristiyan misyoneri yapayazdı:) Bunu nereden ve nasıl çıkardığını kendisine sormak lazım. Nitekim usavurumu inanılmaz derecede ilginç.). Bense bunun tam tersini söyleyerek, karşıt bir siyaseti dile getiriyorum, haklısınız. Ancak yanıldığınız nokta şu: Dinin varlığı, gerçekliği ya da özü hakkında hiçbir şekilde kesin yargıda bulunmuyorum; hatta bununla ilgili herhangi bir görüş bile ileri sürmüyorum (bu konuda bir görüşüm elbette var, ama söz konusu yazıda bununla ilgili herhangi bir ima dahi yok). Size yazımı bir kez daha okumanızı salık veririm.

Üzgünüm ama, iletinizin bunun dışında kalan bölümleri tamamen tutarsızlıklarla dolu; belirli bir hezeyanla yana yana gelmiş sözcüklerden öte bir şey değil.

Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunmaz diyorsunuz; beni bilmeden hakkımda fikir yürütüyorsunuz.

Yazılanları önyargısız oku diyorsunuz; beni okurken önyargılarınızdan bir an olsun ayrılamıyorsunuz.

Fikirlerin özgürce söylenmesinden korkmayın diyorsunuz; gel gör ki, fikirlerimi özgürce söylemem sizi bu kadar rahatsız ediyor.

Eleştirilerimi belirtiyorum; niye eleştirdim diye eleştiriliyorum.

Kapatılan bir konu diyorsunuz; kapandıysa siz neden açıyorssunuz?

Son olarak; evet, yaşasın insan hakları; evet, yaşasın demokrasi; ancak hiç kimseye zarar vermeyen bir özgürlük henüz yeryüzünde görülmüş bir şey değil. Madem ki hayatı paylaşacağız, belki sonraki yazılarımızda özgürlüğün neden zararsız olmadığını da konuşuruz.

Herşeye rağmen,
Saygılarımla,
Murat

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi GOMUTAN -- 9 Ocak 2008; 2:27:22 >

quote:

Orjinalden alıntı: 35sk191

quote:

Orjinalden alıntı: tarsuslu2410

teyp 190 a aldım jameson pek iyi bi marka değil ama 2 yıl garantili,usb hafıza kartı girişili, (pioner ın usb girişlisi 350 ytl) hoparlörler 460 watt oval 4 adet tanesi 50 den 200 bide ustaya 50 verdim yani 500 e yakın. ama ses muhteşem. en kısa zaman dA RESİM EKLEMEYE ÇALISACAM

quote:

Orjinalden alıntı: renard90

güle güle kullan arkadaşım bende mcv ye yaptırmayı planlıyorum ama fazla abartmıcam sadece kaliteli bir cd çalar(usb ve hafıza kartı girişli) birde arkalara birer hoparlörne kadara maloldu sana tesisat özellikle cd çalar:) resimlerini bekliyoruz güle güle kullan

quote:

Orjinalden alıntı: tarsuslu2410

arkadaşlar dün arabama cd çalar ve 4 tane pioneer 460 watt hoparlör taktırdım. sesi harika oldu ama arabamın orjinalliğinden eser kalmadı arkadaki sacı kestik yerine mdf yaptık ayrıca fren lambası ve arka emniyet kemerlerini sökmek zorunda kaldık.

anfi kullanmadım mp3 çaları da jameson marka aldım 2 yıl garantili hafıza kartı ve usb girişli pioneer da vardı ama bunun usb girişi bana daha cazip geldi

birde anım var:
TAKAN ELEKTRONİKÇİ Bİ ARA DEDİ Kİ TENEKDEN ARABA YAPMIŞLAR,NEYSE SIRA ARKADAKİ SACI KESMEYE GELİNCE 3 TANE UÇ KIRDI, SONRA ARTIK DİYOR Kİ "SACDA BAYA KALIN MIŞ HOCAM" BENDE DEDİM DEMEKKİ TENEKEDEN YAPMAMAIŞLAR

tarsuslu kardeşim peki radyo tuneri nasıl parazitli mi? Bizi biraz aydınlatırmısın.. Sen memnunmusun teypden...Bu arada güle güle kullan...

teyp ten memnunum bi şikayetim yok,radyo konusuna gelince adıyamanda pek fazla radyo olmadığı için pekde bişe söyleyemicem ama iyi çekiyır

bugün arkadaşın birisi biraz kafamı bulandırdı, eger anfi takmazsam teybin çıkışlarını yanacagını söylüyor,acab bide anfi mi almalıyım,parasında değilim ama arabanın orjinalliğini yeterince bozdum artık daha fazla bozmak istemiyorum çünkü anfi olunca aküden kalın kablo çelkemek lazımmış oda dösemeye zarar veiri

bide usb li alın alırsanız cünkü cd bölümü bi süre sonra bozulabiliyor, türkiyede yollar malum (her ne kadar antishock var deselerde kötü yollar bozulmasındaki ana etken) cd bölümü bozulduktan sonra bile usb veya hafıza kartı ile dinleyebilirsiniz bu bakımdan usb desteki uzun ömürlü olur.

crepis

Binbaşı

1266 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Sayfa:

önceki 294 295 296 297 298

Ip işlemleri

Bu mesaj IP'si ile atılan mesajları ara Bu kullanıcının son IP'si ile atılan mesajları ara Bu mesaj IP'si ile kullanıcı ara Bu kullanıcının son IP'si ile kullanıcı ara

KAPAT X

%40
Kazan

%2,8
Kazan

%6,5
Kazan

%25
Kazan

%1,6
Kazan

%3,2
Kazan

%5,5
Kazan

%3,2
Kazan

%5
Kazan

%3,2
Kazan

%5
Kazan

%2
Kazan

Alışveriş Yaptıkça Para Kazan Harekete Geç »