Şimdi Ara

Cyberpunk 2077 (Çıktı) [PC ANA KONU] | Türkçe Rehber (547. sayfa)

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
18.948
Cevap
200
Favori
1.079.367
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
116 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 545546547548549
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Lion_Army kullanıcısına yanıt

    75Hz ve üstü bir monitör varsa öyle bir fark olur ki. İstersen 3080'li arkadaşa sorup onun da fikrini alabilirsin.

  • Arkadaşlar otopark nerde. Araba bi görevde kayboldu en yakın otoparktan alabilirainiz demişti ama otopark bulamadım harita da. Nerden geei alkcaz haritada göstericek var mı

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Night City'de var olan büyük şirketlerin tarihlerini özetledim. Uzun olduğundan olsa gerek yeni spoiler butonu pek yardımcı olmadı. Bu yüzden cevap yazmak istiyorsanız alıntılamak yerine cevaplamayı kullanırsanız daha iyi olur diye düşünüyorum.


    Night City'nin Büyük Şirketleri


    Arasaka Şirketi


    Şirket, Tokyo'da bulunan Chuo-ku bölgesinde Sasai Arasaka tarafından 1915 yılının başlarında kuruldu. Şirketin ana odak noktası üretimdi. İkinci Dünya savaşında Japonya Ordusunun ihtiyaçlarını tedarik ederek güç ve servete ulaştı. Sasai savaşta Japonya'nın mağlup olacağını ön gördü ve bunun doğrultusunda şirketinin savaştan kayıp vermeden sağ çıkabilmesi için servetini dünyanın dört bir yanına yaydı ve bu sayede savaştan sonra gelecek olan yönetimden şirketini koruyabildi. Sonrasında Japonya teslim oldu, ülke harabeye dönmüştü, şehirler bombalar sonucu yok olmuştu.


    15 Ağustos 1945 tarihinde Japonya İmparatoru mağlubiyeti kabul ettiğini ve soyunun sağladığı makamdan feragat ettiğini duyurdu. Saburo Arasaka, Japonya Donanmasında yüzbaşılık yapan Sasai'nin oğlu bu durum karşısında hayrete düştü. Yattığı hastanenin bahçesindeki kiraz ağacı altında seppuku yapıp canını alma eşiğindeydi ki kendisine bir görü tezahür oldu. Bu görü'de babasının eylemlerinin ne kadar bilgece olduğunu gördü. Ailenin oğlu olduğundan dolayı bu servetin ve gücün kontrolünün yakında kendisine geçeceğini fark etti. Bu güç akıllı biri tarafından doğru bir şekilde kullanılırsa Japonyayı bir adım öteye götürebilir ve dünyada politik ve ekonomik olarak hakimiyet kurmasına olanak sağlayabilirdi. Amaterasu'nun(Japon mitolojisinde güneş tanrısı) çocukları hüküm sürebilirdi ama bu sefer bir imparatorun altında değil başka bir güç olan ekonominin altında. Saburo seppuku için kendine sokmayı planladığı ve bir kısmını da soktuğu hançeri karnından çekti ve çıkardı, sonrasında ise evine döndü. O gece ekonomi, tarih ve politika üzerine çalışmalarına başladı ve babası ölene değin de bunlara devam etti.


    Her ne kadar Japonya'nın endüstrisi ve ekonomisi çökmüş olsa da Saburo ticaret, ekonomi ve politika çalışmalarına ara vermedi ve Todai'de(Tokyo Üniversitesi) eğitim almaya başladı. Sasai savaş zamanı endüstri üzerinden sermaye kazanmıştı. Saburo'nun savaş sonrası artan tutkulu gelişimi sebebiyle Arasaka şirketi servetinin büyük kısmını gizlice okyanus ötesi hesaplarda saklamaya karar vermişti.


    1960 yılında Sasai Arasaka öldü ve 41 yaşında olan Saburo babasından kendine kalan Arasaka Şirketinin başına geçti. O dönemde Arasaka nispeten küçük bir şirketti, uluslararası ticarete tekrar gireli daha çok olmamıştı. Saburo'nun babası savaş zamanı parayı kazandıktan sonra gizlemeyi tercih ediyordu, bu tutuma Saburo da devam etti. Aynı zamanda Saburo, Arasaka şirketini kendi idealleri doğrultusunda yeniden şekillendirmeye başladı. Tamamen ekonomik olarak var olan güç kendisine göre yeterli değildi. Eğer görüsündeki askeri ve politik olarak güçlü olan Japonyayı inşa etmek istiyorsa şirketin amacının sahne arkasında Japonya'daki ve dünyanın geri kalanındaki politikayı kontrol etme üzerine olması gerektiğini biliyordu. Her ne kadar bu amaç meşakkatli ve uzun sürede elde edilecek olsa da Saburo'ya göre bunu yapabilecek adam oydu.


    Saburo modern dünyada güce açılan kapının anahtarının bilgi olduğunu biliyordu. Saburo'nun ihtiyaç duyduğu şey kolayca ve ücretsiz bir şekilde ama aynı zamanda da dikkatleri üstüne çekmeden bilgi edinen bir organizasyondu. Bu fikir doğrultusunda 1970 yılında Arasaka Security isimli yeni bir şirket bölümü yarattı. Bu yeni bölüm yüksek donanımlı personel, iş gücü, elektronik ve bilgisayar güvenliği ve korumasıyla donatılmıştı. Bölümün kurulması sonrasında geçen 25 yıllık dönemde Arasaka Security yavaşça değerli bir ün elde etti ve dünyada bu alandaki en etkili şirket olduğunu kanıtladı. 1990'ların ortasında Arasaka korumaları dünyada binlerce güçlü kişinin ve dünya çapında bir o kadar şirketin korumalığını yapıyor, sağladıkları bilgisayar güvenliği önlemleri ve bilgisayar güvenlik uzmanları da aynı şekilde birçok kişi ve kuruluş tarafından tutuluyordu. Kısa süre sonra Arasaka Security şirketin en önemli üç bölümünden birini oluşturuyordu. Diğer iki bölüm ise Arasaka Bank ve Arasaka Üretim'di.


    Saburo'nun işine olan adanmışlığı ona 1994 yaşanan dünya piyasalarının çöküşü ve 1996'da gerçekleşen ABD'nin çöküşünü ön görmesini sağladı. Saburo her ne kadar yaşlanıyor olsa da gereken adımları atacak kadar aktifti ve kurnazca yatırımları ve manipülasyonları sayesinde Arasaka Şirketini bu çöküşte kar yapan sayılı şirketin arasına soktu. Bu çöküşten önce de Arasaka büyüktü ama devasa bir büyüklüğe ulaştı ve dünyanın sayılı şirketleri arasına girdi.


    Çöküş sonrası geçerli kılınan serbestleştirme ve şirketlerin kontrolü almaya başlaması Saburo'nun görüsünü gerçekleştirmesi için gereken şeydi. Yeni dünya düzenini kendi çıkarları uğruna sanki intikam alırmışcasına kullandı. 1997 yılında Arasaka Security milis kontratları yapmaya başladı ve girilmesi yasak olan Güney Hokkaido tesisinde dünyanın ilk şirket ordularından birini yaratmaya başladı. Devamında acımasızlığın çağı başladı, Arasaka mümkün olduğunca rekabeti yok etmeye veya yutmaya başladı. Saburo bu dönemde işine yarayabilecek olan ve rekabette olmadıkları şirketleri satın aldı.


    1990'ların sonunda Arasaka'nın Japonya hükümeti üzerinde kontrol sağlaması problemler yaratmaya başladı. Saburo bu dönemde Japonya Ulus Dieti'nin(Japonya'nın çift meclisli ulusal yasama organı) %60'ını satın aldığı politikacılar sayesinde kontrol altına almıştı. Bu durum pek uzun sürmedi zira Japonya'nın diğer büyük şirketleri Arasaka'nın ülkenin kontrolünde söz sahibi olmasından hoşnut değildi. Artan huzursuzluk ve korku sonrasında rahatsız olan grup Far Asain Co-prosperity Sphere(FACS) isimli bir isim altında toplandı. Bu grup, Saburo'nun hükümeti kontrol etmede kullandığı birçok politikacının tutuklanmasını sağladı. Devam eden yıllarda grup Arasaka'nın planlarını deşmeye ve bozmaya devam etti.


    FACS'ın çabalarına rağmen 1997 ile 2020 yılları arasında Arasaka Şirketine yeni departmanlar eklemeye ve güçlenmeye devam etti. Şirketin ana departmanları hala Arasaka Bank, Üretim ve Security'di. Her ne kadar şirket olağanüstü derecede güçlü ve zengin olsa da Saburo dünyanın en zengin insanlarından birisi olsa da asıl amaç unutulmamıştı. Bu dönemde Saburo Ceo olarak görevinden ayrılmış ve yerini oğlu Kei Arasaka'ya bırakmıştı ama bu sadece görünürde böyleydi arka planda Saburo hala çok etkindi. Şirketin tüm önemli kararları ve planları Saburo'nun taktirindeydi. Saburo zamanla oğlunu tam kontrolü alması için yetiştirdi ve şirketi kurarken ki asıl amaçlarından onu haberdar etti.


    2021 yılında CINO ve OTEC şirketleri iflas eden rakipleri IHAG'ı satın almaya çalışırken Dördüncü Şirket Savaşlarını başlattı. Zamanla savaş içerisinde iki tarafta ilerleme kaydedemeyince kendileri adına savaşacak şirketlerle anlaşmaya yöneldi. CINO şirketi Arasaka'yı kiralarken OTEC şirketi Militech şirketini kiraladı. Dünyadaki askeri güç konusunda en etkili konumda olan bu iki şirket savaş öncesinde de birbiriyle mücadele içerisindeydi. Arasaka bu şirket savaşlarını Militech'in kaynaklarını kesmek için bir fırsat olarak gördü.


    Savaş zamanında Saburo Arasaka nedensiz yere Donald Lundee'yi, Militech Ceo'sunu gerçek düşmanı olarak görmeye başladı. Donald ölümcül bir düşmandı ve ülkesini, halkını, ordusunu temsil ediyordu. Donald ise Arasaka'yı ateş gücüyle alt edebileceğini düşünüyordu. Donald'a göre Arasaka merkezinde Saburo Arasaka'nın bulunduğu devasa bir şirketti. 2022 yılında Kei Arasaka şirketin günlük operasyonlarının büyük kısmından sorumluydu. Kei'ye göre savaşta işin bir parçasıydı ve böyle şeyleri kişisel algılamak huyu değildi. Yine de Arasaka geleneğine göre hareket eden Kei savaşı kazananın kendi tarafı olduğundan emin olana kadar engel tanımaz ve görevini bırakmazdı. Saburo'nun inzivaya çekildiği bu dönemde Kei'nin şirket üzerinde tam hakimiyeti vardı ve önemli kararları veren kendisiydi. Kei savaşın iyi bir şekilde bitmeyeceğini biliyordu. Bu savaş esnasında General Ubo Tanaka ile doğrudan çalışıyordu. Savaşı kazanan taraf olmak için şirketin büyük varlıklarını feda etmeye hazırdı.


    Savaşın bitiminde Night City'deki Arasaka İkiz Kulelerinde gerçekleşen patlama sonucu kuleler yok oldu ve Kei Arasaka öldü. Patlamaya sebep olan şey Arasaka'nın savaştaki rakibi Militech'in kullandığı çanta nükleeriydi. Night City bombalaması sonucunda dönemin ABD başkanı Kress suçlu Militech'de olsa Arasaka'yı suçladı. Bu suçlamayı kendi çıkarları uğruna Arasaka'yı şeytani bir şirket olarak göstermede kullandı. Devamında Arasaka'nın ABD içerisindeki imtiyazları iptal edildi, şirketin mensupları ve yönetimi terörist ilan edildi ve varlıklarına el konuldu. Arasaka'nın Dördüncü Şirket Savaşlarına dahil oluşu az daha Japonya hükümetinin çöküşüne sebep oluyordu. Japonya imajını Arasaka'nın eylemlerini ve şirketi tanımayarak kurtardı. Sonraki on yılda Arasaka sadece Japonya'da varlık sürdüren bir şirket oldu.


    Her ne kadar savaş kaybedilmiş de olsa Arasaka hala dünyanın en büyük şirket ordularından birine sahipti. Şirketin operasyonları bir süreliğine sadece Japonya ile sınırlı kaldı. Durumun vahametine karşın Arasaka varlıklarının büyük kısmını elinde tutmayı başardı. 2040 yılına gelindiğinde Arasaka kendini yeniden yapılandırmıştı ve eski gücünü yeniden kazanmaya başlamıştı. Şirket aynı zamanda ABD ile olan ilişkilerini onarmak istiyordu ve oradaki operasyonlarına devam edebilmek için olanak yaratmaya çalışıyordu. Bu süreçte Arasaka, ABD'nin belli küçük bölgelerinde varlığı sürüyordu fakat bunlar resmi değildi. Arasaka dünya çapındaki şirketlere gizlice asker sağlamaya devam ediyordu fakat artık askerlerine çalışanlar deniyordu. Arasaka'nın şirket amacı hala değişmemişti, 2020'li yıllarda olduğu gibi politik ve ekonomik gücü elde etmek istiyordu.


    2045 yılına gelindiğinde Arasaka şirketi her ne kadar hala Saburo Arasaka'nın kontrolünde de olsa şirketin içerisinde kontrolü eline almak için rekabet eden üç farklı grup bulunuyordu. Üç grubunda lideri eninde sonunda Saburo'nun kontrolü tam olarak kendilerine vermesini bekliyordu. Şirketin içinde ayrıldığı üç grup şöyle:


    Kiji(Yeşil Sülün) Grubu: Bu grup Hanako Arasaka tarafından idare ediliyordu. Grubun asıl olayı şirketin politikalarını devam ettirme üzerine kuruluydu. Fakat Hanako kendini toplumdan soyutlayan birisiydi ve gücü şirkette toplamaktan ziyade netrun deneyleri ile ilgileniyordu. Yine de grup Saburo'nun görüsüne göre şirketi idare etme yanlısıydı. 


    Taka(Şahin) Grubu: Bu grup Saburo'nun ikinci oğlu Yorinobu Arasaka tarafından kontrol ediliyordu. Yorinobu şirketin diğer grupları tarafından bir hain olarak görünüyordu. Abisi Kei kendisini Soulkiller ile öldürmeyi denese de bundan dublörü sayesinde kurtuldu. Yorinobu savaş esnasında kendisini öyle bir sakladı ki onu bulmak imkansızdı. Yorinobu babası kontrolde kaldığı sürece onu tahtın etmek için mücadele etmeye devam etmeyi düşünüyordu.


    Hato(Güvercin) Grubu: Kei Arasaka'nın kızı olan Michiko Arasaka bu grubun merkezindeydi. Bu grup Amerikalı Arasaka unsurlarıyla ittifaktaydı. Her ne kadar ailenin en genç ferdi de olsa Michiko'nun aile şirketini gelecekte idare ettirme konusunda isteği yoktu. Yine de Hato Grubu liderini değerli bir araç olarak görüyordu, nihayetinde yasal mirasçılardan biriydi ve Saburo öldüğünde şirketin kontrolünü alabilirdi.


    Uzun süren iç mücadele sonrası, anlaşmazlıklar son buldu ve şirket eski gücünü tekrar kazanmaya başladı. Arasaka hala dünyadaki en etkili şirketti. Yeni ABD'nin başlattığı ve özerk eyaletleri kendine katmayı hedefleyen Birleştirme Savaşında Arasaka Night City'nin yanında durdu. Bu durumda şirketin yararına oldu ve şirket, konsey üyesi Lucius Rhyne'ın isteği üzerine 2070 yılında tekrar şehre döndü. Arasaka şirketi şehre devasa uçak gemileriyle beraber geldi, bu da savaşın sonlanmasına ciddi anlamda etki etti zira artan Arasaka unsurları Yeni ABD'nin korkmasına sebep olmuştu ve istikrarsız oldukları bu günlerde savaşın kızışmasını istemezlerdi. Arasaka'nın Night City'e dönüşüyle şirket tekrar ABD'de resmi olarak varlık göstermeye başladı ve 2023 yılında yıkılan merkezlerinin yerine yeni merkezlerini inşa ettiler.


    2077 yılında Arasaka hala dünyanın en etkili şirketleri arasında ve hala bir Japon aile şirketi. Güvenlik, bankacılık ve yasal servislerine hala devam ediyor. Sundukları silahlar ve araçlar hala polis ve güvenlik güçleri tarafından en çok aranan ürünler arasında. Hananko Arasaka şirketin görünürdeki Ceo'su, arka planda idare hala Saburo'da. Yorinobu Arasaka şirketin ABD'deki ayağının beyni olarak hareket etmekte. Arasaka şirketi Night City'nin kontrolünü tamamen almış durumda ve güvenliğiyle şirket ilgileniyor.


    Militech


    Şirket, İtalyan silah tasarımcısı Antonio Luccessi tarafından 1996 yılında Armatech-Luccessi International ismiyle kuruldu. O dönemler pek başarılı olmasa da şirket, 1998 yılında ABD piyade sınıfı askerleri için saldırı silahları geliştirmeye başlamasıyla büyük bir şirket olma yolundaki ilk adımını atmış oldu. 1994'de yaşanan ekonomik çöküntünün etkisinde de olsa ABD hükümeti, zamanı geçmiş ve yararsız olan M-16A2 saldırı tüfeği değiştirmekten geri durmadı. Bu tüfeğin yerine geçmesi için üç farklı silah aday gösterilmişti: Zamanı geçmiş NATO birliğindeki ittifak ülkelerin ekipmanlarıyla uyumlu parçalar ve mühimmata sahip olduğu için daya gösterilen ucuz, hantal ve güvenilmez FN SAP, Colt AR-17X iyi ama pahalı olan bir silah ve son olarak ta Armatech'in sunduğu kompakt, güvenilir ve uygun fiyatlı sayılabilecek silah.


    Genelkurmay başkanlığının bir üyesi olan General Donald Lundee, Armatech'in silahının seçilmesini onayladı. Ona göre bu silah uygun fiyat, güvenilirlik, sağlamlık ve isabet oranı anlamında en iyi paketi sunuyordu ve diğer üç aday arasında açık ara öndeydi. Ama dediğimiz gibi ABD'de ekonomik çöküşten ciddi anlamda etkilenmişti ve çökmenin eşiğinde olan hükümet bütçeyi kısıtlamakla kalmadı, endüstri'nin politikaya etki etmesine göz yumdu ve sonucunda da Lundee'nin Armatech silahını aldırma planları suya düştü ve nihayetinde M-16A2'nın yerine FN SAP silahı alındı.


    6 yıl sonrasında binlerce Amerikan askeri İkinci Merkez Amerika savaşında Merkez ve Güney Amerika'nın ormanlarında can veriyordu sebebiyse güvenilmez FN SAP silahının tropik iklim karşısında beş para etmez olmasıydı. İronik bir şekilde European Economic Community (EEC) bir yıl sonra FN-RAL silahına geçiş yaptı, bu silah önceki modele kıyasla çok daha iyi bir silahtı fakat SAP modelleriyle uyumluluğu yoktu.


    Lundee bu trajediyi uzaktan izliyordu zira Luccessi'nin isteği üzerine Armatech'in CEO'su olduktan sonra Deniz Piyade Birliğindeki görevinden istifa etmişti. Eski Pentagon şefi olarak modern askeri endüstri konusuna oldukça hakimdi ve orduyla anlaşma yapan çoğu şirketin bürokrasi aracılığıyla kalitesiz ve fahiş fiyatlı ürünler sattığını biliyordu. Bu ortamda Lundee modern, etkili askeri ekipman üreten, kaliteli ürünler çıkarabilen, modernliğinin yanı sıra sunduğu rekabetçi fiyatlar ile politikanın ötesinde dünyanın her yerine teknoloji satan bir şirket için fırsat gördü. Luccessi'nin silah dizaynı konusundaki dehasıyla Armatech, hızlıca büyümesini ve dünya sahnesinde yeni ismi Militech Arms International ile tanınmasını sağlayacak sermayeyi yaratabilirdi.


    Şirketin ilk büyük başarısı 2004 yılında ABD'nin İkinci Merkez Amerikan Savaşı sonrası SAP'leri hurdaya çevirmesi ve yeni bir silah arayışına girmesi sonucunda gerçekleşti. ABD, yeni silah olarak Militech'in Ronin Light askeri tüfeğini belirledi ve sonrasında şirket, ABD'nin ihaleye açtığı bellik silahları anlaşmasını da kazandı. Bu ivme ile Militech'in silahları dünyanın dört bir yanında çeşitli ülkeler ve şirketlere satılmaya başladı. Devamında şirket ağır silahlar, topçu sınıfı silahları, araçlar ve uçak sistemleri üretmeye başlayarak kataloğunu genişletti. Sunduğu uygun fiyatlar ve üst düzey kaliteli ürünlerle şirket, çöküş sonrası bile ayakta kalan köklü şirketlere karşı bazı önemli kontratları kazanmayı başardı. 2010'lu yılların ortasında Militech ABD ve birkaç diğer ülke için anlaşma yaptıkları en büyük savunma sanayi şirketi konumundaydı. Bu da şirketin rakiplerinden bazılarını satın almasına ve onları silah tasarımları ve kaynaklarının yararlanmasına olanak sağladı.


    Dördüncü Şirket Savaşlarında olayların kızışması sonrası CINO, Arasaka'yı tutarken OTEC şirketi Militech'i kendi adına savaşması için tuttu. Savaş doruk noktasına ulaştığında birçok ülke yönetimi dikkatini Arasaka ve Militech'i zapt etmeyi yönlendirdi. Arasaka'ya baskı Japonya hükümeti üzerinden koyulurken ABD'de Militech'i kontrol etmeye çalıştı. Bu esnada Militech savaşı sonlandırmak amacıyla Morgan Blackhand, Rogue ve Johnny Silverhand'in de içinde bulunduğu bir saldırı takımı kurdu ve Arasaka'nın Night City'deki İkiz Kulelerine çanta nükleeri ile saldırı düzenledi. Patlama Arasaka'nın ABD merkezini yerle bir etti ve Arasaka'nın eylemlerinden dolayı Japonya üzerinde bir baskı kuruldu. Savaş bitmişti, Arasaka teslim olmuştu fakat Militech savaşın kazananı değildi.


    2024-45 arasındaki dönemde ABD Başkanı Elizabeth Kress ülkenin hala kontrolünde olan yerlerde sıkıyönetim uyguluyordu. Kress, Night City patlamasından dolayı Arasaka'yı suçluyordu fakat söylentiler Militech'in bir saldırı takımı kurduğu ve saldırıyı çanta nükleeriyle yaptığı yönündeydi. Halk ne kadar da talep etse Kress bu söylentinin doğruluğunu araştırmaya zahmet etmedi. Bunun yerine Militech'e yöneldi ve şirketi kontrol altına alıp varlıklarını millileştirmeye çalıştı bu sayede ülkeyi güçlendirebilirdi. Şirketin bazı etkili ve ismi temiz olan yetkililerine yeniden yapılandırılmış ABD Savunma Departmanı'nda mevkiler teklif edildi fakat bu durum Militech'in gururlu ve fevri Ceo'su Donald Lundee tarafından sıcak karşılanmadı çünkü kendisi savaşı kişiselleştirdi ve Arasaka'ya olan düşmanlığına devam etti.


    Bir süre sonra şirket her ne kadar Washington D.C.'nin kontrolünde millileştirilmiş bir şirket haline gelmişse de arka planda eski günlerindeki gibi silah üreticisi ve paralı asker hizmeti sunan haline dönmek için çabalıyordu. Savaştan ciddi anlamda hasar da almış olsa şirket hala dünyanın en büyük askeri silah üreticilerinden biriydi. Şirket artık hem Yeni ABD'nin en büyük silah sağlayıcısı hem de en büyük müşterisi konumundaydı. Donald Lundee şirketi kontrol edebilecek kadar hisse sahibi olmasa da kişiliğinin sağladığı güç, dostları ve başarıları sayesinde şirket içi karmaşalara rağmen Ceo olarak görevine devam etti.


    İlerleyen yıllarda Donald Lundee, Arasaka'yı hem kendi hem de Militech'in düşmanı ilan etti. Durumu iyice ileriye götürdü ve gurur meselesine çevirdi bu uğurda da Japonya'yı mağlup edip küresel pazarda silah ticaretinde onların yerini edinmeyi amaçladı. Donald Lundee kibri ve agresif tutumundan dolayı zamanla dosttan çok düşman edindi. Savaşın kötü bir şekilde de olsa sonuçlandığını görme isteği ve bu tutumu ona sadece kaybı getirdi zira bu sebepten dolayı Başkan Kress kendisine diz çöktürdü ve düşmanlığı sonlandırmasını emretti.


    2077 yılında Night City'deki herkes Militech'in dünya çapında bir silah ve askeri araç üreticisi olduğunu biliyor. Şirket yıllardır Amerikan ordusu ve polis departmanlarıyla çalışıp onlara üst düzey silah ve eğitim sağlıyor. Dördüncü Şirket Savaşları sonrası Başkan Kress tarafından millileştirilmiş olmalarına karşı şirketin bir kısmı bağımsızlığını kazanmış durumda ve şirketin üst yönetiminden bazı kişiler hala Savunma Bakanlığında üst mevkilerde bulunuyor.


    Petrochem


    2004 yılında Trenton Parker, dört bir yanı ailesinin şanıyla dolu çölü boydan boya aşıyordu. Devasa petrol pompaları çölde kilometreler boyunca uzanıyordu. Bu pompalar dünyanın derinliklerinden petrol çekmek için kafalarını kuma gömdüğünde koordineli bir ritim oluşuyordu. Trenton bu ritmin hiçbir zaman bitmeyeceğine ve yeraltından sürekli petrol geleceğini düşünüyordu bir zamanlar. Bu pompaların çekeceği hiçbir zaman tükenmeyecek olan bir yakıt rezervi vardı sanki. O zamanlarda Trenton genç ve cahildi, ailesinin servetiyle geçinirdi.


    Sonraki yıllarda makineler bir bir durdu, petrol tükendi ve artık makinelerin kafayı kuma gömdüğünde çekebileceği petrol kaynakları kalmamıştı. Teksas'da petrol çıkarılmaya devam ediyordu hatta bunlardan bazıları Parker ailesinden geliyordu fakat öncesine kıyasla çok çok daha azdı. Çıkarılan petrol artık kamyonlarla rafineriye götürülüyor ve sadece kimyasallar ve sentetikler için kullanılıyordu. Sığır sürüleri için verilmeyen eski petrol çıkarma alanları göçebe kabilelerin eviydi ya da tamamen ıssız bir yer haline gelmişti.


    Parker ailesinin işi hiçbir şekilde bitmemişti. Aile birçok arsaya sahipti ve bunların çoğu tarıma elverişliydi. Trenton'nın babası Louis öngörülü adamdı, parasını yemeyip yatırım yapmak için tutmuştu. 5 yıl öncesinde Louis Parker, petrol hala çıkarılmaya devam ederken genetik mühendisliği konusunda yeni kurulan İtalyan Biotechnica şirketiyle bir lisans konusunda anlaşma yapmıştı. Parker Petrochemicals Şirketi bu lisans sayesinde ABD sınırları içerisinde ticari olarak genetiği değiştirilmiş buğday üretim hakkına sahip olan tek şirketti. Bu üretilen buğdayın ismi Triticum vulgaris megasuavis'di, bu şey sentetik alkol yakıtı CHOOH2 üretmek için kullanılan yüksek şekerli bir tahıldı.


    5 yıllık bekleyiş sonunda karşılığını vermeye başlıyordu. Aile bu süreçte tahıl yetiştirmek için sürekli olarak lisansa para harcıyor ve parasını kaybediyordu. Bu yatırım bir süreliğine büyük bir hataymış gibi göründü. Arsalar ekilmedi, para harcandı ve ekipmanlar kullanılmadı. Fakat birden olaylar tersine dönmeye başladı çünkü Ford ve General Motors şirketleri CHOOH2 yakıtı tüketen arabalar üretmeye başladı. Bu iki şirketi Toyota, Honda ve diğer büyük otomobil şirketleri takip etti. Ağır alkol tüketimi yapan jet türbinlerinin üretimi konusunda araştırmalar vardı ve gemi yapımıyla uğraşan şirketler de bu yakıtı tüketen araçlar konusunda denemeler yapıyordu. CHOOH2'nin dünyada en en çok tercih edilen yakıtı konumuna gelmesi çok uzun sürmedi ve bu yakıtı ABD sınırları içerisinde sadece Parker Petrochemicals üretebiliyordu. 


    Ellen Trieste isimli kadın Biotechnica lisansının satın alınmasına ciddi sermaye sağlayan bir kişiydi. Parker ailesinin lisansı tek başına alabilecek varlığı yoktu o dönemlerde bu yüzden de Louis, Ellen'i on milyonlarca doları bu anlaşmaya yatırma konusunda ikna etti. Lisans Parker Petrochemical'ın bahsi geçen tahılı üretmesini sağladı fakat şirketin kaderi Ellen'ın elindeydi. Tek bir sözüyle lisansı iptal ettirebilir ve ailenin iflas etmesine sebep olabilirdi. Ama böyle bir şey yapmasına sebep yoktu zira kendisi yaptığı yatırımın karşılığını çoktan almıştı ve şirketinde en önemli hissedarı konumundaydı.


    2010 yılında Üçüncü Şirket Savaşları sonlanınca şirket mağlup olmuştu, SovOil dünyadaki en büyük petrol ve petrol ürünleri şirketi olmuştu ve Güney Çin Denizi'nde sondaj hakkına tamamen sahip olmuştu. Petrochem artık SovOil ile aynı klasmanda bile değildi. Neyse ki CHOOH2 açısından dünyadaki en büyük üretim tesislerine sahiptiler. Savaş şirketin servetine darbe vurmuştu ama bu çok ciddi değildi. Sonraki geçen birkaç yılda şirket yavaşça büyüyerek ekonomik ve iş gücü anlamındaki kaybını telafi etti.


    Savaş Trenton ve Ellen arasındaki gerilimi artırmıştı. Ellen savaşı onaylarken, Trenton buna net bir şekilde karşı çıkıyordu. Bir süreliğine Trenton'ın kayıplarını tersine çevireceği ve şirketin kontrolünü alacağı izlenimi oluştu fakat Ellen destekçilerini topladı ve bu darbeyi son anda engelledi. İki hissedar arasındaki düşmanlık büyümeye devam etti fakat ikisi de birbirini tamamen koltuğundan edemedi, ikisi de birbirine doğrudan saldırma riskini almaktan çekindi.


    2020 yılında Petrochem dünyanın büyük güçlerinden biriydi. Şirket dünyanın en büyük tarım şirketi ve CHOOH2 üreticisi konumundaydı. Dışarıdan şirket oldukça sarsılmaz görünüyordu fakat iç tarafta durum öyle değildi. Şirkete 2013 yılında katılan hissedar Angus Youngblood'da Ellen ve Trenton arasındaki güç savaşına dahil olmuştu. Tarafların hepsi de şirketi nihayetinde yok edecek bir savaş için hazırlığa girişmişti. Bu dönemde şirket ihanetler ve entrikalardan geçilmez bir hal almıştı.


    Petrochem Dördüncü Şirket Savaşlarına doğrudan katılmamıştı. Şirket değerli arsalarını korumalıydı ve savaş sonrası dönemde tükenmenin eşiğine gelen SovOil'in arada yaptığı saldırıları karşılamalıydı. Savaş sonrasında çok uluslu yakıt şirketlerinin çoğu çökünce, Petrochem dünyaya yakıt sağladı. Petrochem bu durum karşısında sermayesinin büyük bölümünü kendisini korumaya yatırdı ve kendisi için küçük bir ülke büyüklüğünde ordu kurdu. Şirket CHOOH2 üretimi için hala Biotechnica lisansına ihtiyaç duyuyordu ve şirketin 2045 yılındaki Ceo'su bu küçük şirketi yutmanın bir yolunu arıyordu.


    Kiroshi Optics


    Kiroshi ismi küçük şirketlerin beraber kurduğu gruba verilen genel bir isim. Sibernetik ürünler üreten bir grup ve siberoptik ürünler konusunda dünyanın bir numarası konumunda. Aslında bu grup iki farklı şirkete ayrılmış durumda: Grubun aslan payını temsil eden Kiroshi Optics ve Kiroshi General Cybernetics


    Grup Kiroshi ismini 2013 yılında "Kiro-shiya" ismini değiştirdikten sonra alıyor. Zamanında Kiro-shiya, Kamisuwa'da kurulmuş olan bir saat üreticisi aslında, 80'li yıllarda genişlemeye başlıyor. Şirketin genişlemesine en büyük etkiyi yapan şey JAB ve Kenjiri Technology şirketlerinin yardımıyla kurduğu göz optikleri üreten fabrika sayesinde oluyor. Kiroshi'nin gözler için olan ve diğer ürünlerinin kalitesi şirketin tekelleşmesine olanak sağlıyor.


    Kiroshi, Kenjiri şirketi ile olan ilişkilerini yakın tutuyor ve iki şirket üretim konusunda yakın olmak için ortak bir göz ürünleri dizayn eden firma kuruyor. 2020 yılında Kiroshi'nin amacı Asya marketini domine etmek oluyor. Hong Kong ve Shanghai, Kiroshi ürünlerinin ucuz kopyasından geçilmiyor, bu ürünlerin yerini almak şirketin asıl hedefi oluyor. Şirketin Nagano'daki ana merkezi dışında Tokyo, Osaka, Seattle, Night City, Washington D.C., Hong Kong, Shanghai, Singapore gibi yerlerde de merkezi bulunuyor. Şirketin ürünleri dünyanın her yerinde bulunabilir konumdaydı, küçük dükkanlardan büyük elektronik zincirlerine kadar her yerden satın alınabilir.


    Orbital Air


    2020 yılında Orbital Air önemli bir pozisyonda bulunuyordu; sahip olduğu inanılmaz derecede gelişmiş Fransız yapımı Hermes uzay uçağı filosuyla yörünge uçuşları konusunda birkaç ülke dışında tekel konumundaydı ve o birkaç ülke de şirketin sunduğu hizmete benzer bir hizmet sunmuyordu. Birçok şirket kargo taşımacılığı konusunda Orbital Air'e güveniyordu. Sadece ultra zenginlerin gidebildiği European Space Agency'nin devasa yörünge otel kompleksi Crystal Tower L-5 kolonisine uçuşlar da sağlanıyordu. Ticari uzay kargo taşımacılığı şirketin kontrolünde olduğundan, şirket kazançlı konumunu koruma konusunda oldukça kararlıydı.


    Orbital Air'in kaynaklarının ve sermayesinin büyük bölümü sektördeki gücünü korumaya ve rekabete imkan sağlamamaya yönelikti. Şirketin hedefinde Çin bulunuyordu zira ülkede ticari uçuşlar hızla gelişmeye başlamıştı. Aynı zamanda Euro-flight şirketi de operasyonlarını genişletiyor ve yörünge uçuşları konusunda hizmet sunmayı amaçlıyordu. Bu atak Orbital Air'in tekeli kaybetmesi konusunda endişe yaratıyordu. Zamanla şirket bu sorunu halletti. 


    2077 yılında Orbital Air hizmetlerini genişletiyor ve daha fazla yere ulaşmasına sağlama konusunda çalışmalarına devam ediyor. Uygun olan ülkelerin tüm büyük şehirlerinde Orbital Air Uzay Merkezi olacak ve yolcularına tüm kolaylıkları sağlayan bir havayolu tarzında çalışacak. Bu merkezlerde kullanılan uzay uçaklarının neredeyse hepsi Orbital Air malı olacak zira onlar dışında bu tip uçaklara pek sahip olan şirket yok. Bu yılda Avrupa'da bu tip uçuşlar Euro-Space Agency tarafından sağlanırken Asya'da Japanese Aerospace Bureau tarafından sağlanmakta.


    Kang Tao


    Şirket Tayvan'da kuruluyor. 2010'a doğru Tayvan tam bir üretim cenneti oluyor. Japonya ve Arasaka'nın yardımlarıyla bağımsızlığını ilan ediyor. Kang Tao şirketi de bu sırada Tayvan'ın endüstri devleri arasına katılıyor. Diğer şirketlere kıyasla Kang Tao bağımsızlığını Japonlara bırakmıyor ve silah üretimi yapıyor. Ürettikleri silahlar Asya'da dağıtılıyor ve sonrasında ABD'ye gidiyor.


    2050 yılında Çin merkezli bir şirket olarak yeniden yapılanıyor. Bu sayede de inanılmaz hızlı şekilde en etkili silah üreticilerinden bir tanesi oluyor. Bunda hükümetin sağladığı destek, şirketin cesurca planlandığı strateji ve kararlar etkili oluyor. Yeniden yapılanma tam olarak 2046 yılında şirketin eski halinin çökmesiyle eski bir ordu albayı tarafından başlatılıyor. Bu albay Shimin Xu, kendisi şirkete yeni bir yön veriyor, A-22B akıllı silahlarıyla da şirketin piyasadan düşmemesini sağlıyor. Sonraki 20 yılda yeni araştırmalar Çin devleti tarafından fonlanıyor ve Kang Tao eski rakipleri geçerek Tsunami Arms ve Arasaka seviyesindeki en etkili silah üreticileri arasına giriyor. 2072 yılından sonra şirket hisse değerlerini üçe katlıyor ve Asya'nın lider silah ihracatçısı konumuna geliyor.


    2077 yılında şirket ürettiği silahlarla tanınıyor özellikle akıllı silah olarak bilinen silahlarla. Bu silahlar gyrojet teknolojisi sayesinde düşmanı otomatik olarak hedefliyor. Bu ürünler aynı zamanda paralı askerler ve güvenlik piyasasında da kendinden söz ettiriyorlar. Bu yıl içerisinde şirketin Hangzhou'daki dökümhanesinde gerçekleşen patlamada 50 binden fazla kişi ölüyor. Şirket her ne kadar ihmalkarlığını reddetse de çoğu kişi bu patlamadan dolayı onları sorumlu tutuyor.



    Euro Business Machines(EBM)


    Şirket 90'lı yılların son döneminden beri var olmaya devam ediyor. EBM ürettiği bilgisayar ve ileri teknoloji ekipmanlar sayesinde bu alanda lider konuma yükseliyor ve belki de varoluştan bu yana kurulan en önemli şirketlerden biri oluyor.


    90'ların sonunda şirket yağması konusunda uzman olarak tanınan Dr. Kurt Muller liderliğinde serbest piyasayı tehdit eden en büyük saldırı girişiminde bulunuyor. Bunu da EBM ile dünya çapında birçok bilgisayar sektöründeki şirketi birleştirerek yapıyor ve böylelikle EBM'in korku salan gücünü iyice pekiştiriyor.


    Muller, Münihli Ulf Grunwalder ve Londralı Sör Nathaniel Poole şirketin %52.1'lik hissesini ellerinde tutuyor ve bu sayede çoğunluk oy bu üçlü yönetimde kalıyor. Bu üçlünün uzun vadedeki hedefi olabildiğince çok ileri teknoloji üreticisini EBM ile ne koşulda olursa olsun birleştirmek.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CheKD -- 11 Aralık 2020; 11:51:50 >




  • elpdrno_046 kullanıcısına yanıt
    Öyle de bir fark falan olmaz.Cs oynamiyorsun.
  • Veli Küpeli V kullanıcısına yanıt

    Film Grain özelliğini kapatmalısınız.

  • Rocqo kullanıcısına yanıt

    Hocam V'ye bastiginda gelmiyo mu araba yanina?

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Veli Küpeli

    Arkadaşlar görüntü hafif karıncalı gibi sizde de öylemi yoksa bana mı öyle geliyor.

    yeni nesil oyunlarda (sıkıldınız evet biliyorum ama yetmez) noise sorunu da olacak. artık oyunların motorları tamamen hile hurdaya dayalı, bu hile ve kısayolların çoğu da görüntüde "gürültü" yani "noising" efektine sebep oluyor


    tabii ki çözüm geliştiriliyor. "sorun" yaratıp çözüm geliştirmeye çok bayılır firmalar;


    https://developer.nvidia.com/blog/ray-tracing-essentials-part-7-denoising-for-ray-tracing//


    rtx tensor çekirdekleri baz alınarak özel denoising filtreleri kullanılacak (bir iki sene sonraki oyunlarda). bu nanelere paraları çatır çutur basmayanlar ise blurlu, noiselu oyun oynayacak


    denoising rtx kartlara geldikten sonra bu noise olayı daha da fena hâle gelecek, her oyunda her yer grenli gözükmeye başlayacak ve kurtuluşu olmayacak


    kısacası: rtx kartları olmayan herkesi şu an oyun oynamaktan dışlıyorlar. düzgün kalitede oyun oynayamazsınız diyorlar. ha, iki nesil sonra da ztx 6699 diye kart çıkarırlar, o da zorting tracing koyarlar, o zaman da rtx kartları çöp ederler


    sistem sürekli milletin cebindeki parayı tırtıklamanın derdinde. gta 5'den iki üç tık iyi görünen bir oyun için çekilen çileye ve alınan performanslara bakın...





  • Rocqo kullanıcısına yanıt

    yanlış hatırlamıyorsam at çağırır gibi çağırıyoruz arabayı, klavyede V tuşu olması lazım, ekranın sol alt köşesinde yazar ne olduğu.

  • Ne degişik kafalar yaşanıyor şu dünyada ya adam hergün şu konuya en az 20 tane post atıyor şöyle çöp böyle çöp diye   Bir insan nefret ettigi bir oyunun konusunda bütün gününü niye harcar yahu?

  • Johny Wick operasyonu nedir öyle yahu. Film izliyorum sanki. Çok heyecanlı bölümler.  Bence parasını fazlasıyla hak eden bir oyun  

  • quote:

    Orijinalden alıntı: Rocqo

    Arkadaşlar otopark nerde. Araba bi görevde kayboldu en yakın otoparktan alabilirainiz demişti ama otopark bulamadım harita da. Nerden geei alkcaz haritada göstericek var mı

    V'ye bas ayağına gelsin?

  • LeftEyeNine L kullanıcısına yanıt

    Teşekkür ederim düzeldi.

  • Sürekli bekleyin bekleyin demeyi bırakın artık. 10 sene bekletmişler daha ne beklemesi 2 ay onu bekle 3 ay şunu bekle... ömür bitti. 2 sene önce çıkarsalardı o zaman. 2021 geldi hala bekle babam bekle yetti artık.
  • Dexter Morgan kullanıcısına yanıt
    Oyun oynanıyor ben oynanmıyor demiyorum ama fps çok aşırı dalgalanıyor bu can sıkıcı bir olay
    Kabul edin oyun optimize özürlü çıktı ilerde düzelir yada düzelmez onuda zamanla göreceğiz
    Cyberpunk 2077 (Çıktı) [PC ANA KONU] | Türkçe Rehber

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Six Feet Under.

    Ne degişik kafalar yaşanıyor şu dünyada ya adam hergün şu konuya en az 20 tane post atıyor şöyle çöp böyle çöp diye   Bir insan nefret ettigi bir oyunun konusunda bütün gününü niye harcar yahu?

    Hakikaten bu çok acayip bir kafa.


    REZİİLLL OLMAAAZ LEŞŞ CYBERPUNKÇULAR SÇTIII :d:d:d: diye mesaj basıyor adam sabah akşam, tedavilik kıvama gelmiş haberi yok zevzonun :D

  • quote:

    Orijinalden alıntı: elpdrno_046

    Bu mesaj silindi.

    Beni güldürdün dostum

  • Oyunu oynamak için sabah 5.30 kalkıp 9.00 a mesai başlayana kadar oynuyorum, bitmesin diye sadece ek işleri yapıyorum en zor zorlukta oynuyorum oyunun zorluğuna bayıldım çok fazla item düşmesi yoruyor insanı. Daha 4. bölümü yapmadım ama sanırım toplam 30 görev var 20 saat sürmesi baya üzdü hala içimde bir yara, gelecek dlc lerle uzatılır artık. Ufak ek işlerde witcher kafasında bir yan görev daha görmedim, uzun soluklu yan görevler var dimi?




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Wight Lord -- 11 Aralık 2020; 14:39:23 >
  • Yoizhik kullanıcısına yanıt
    bi ıslık çalmasını bekledim at çağırır gibi deyince



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi reyminom -- 11 Aralık 2020; 11:47:9 >
  • Gokhandsome kullanıcısına yanıt
    Ortalama kaç saat sonrasında oldu bu görev
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LeftEyeNine

    Hakikaten bu çok acayip bir kafa.


    REZİİLLL OLMAAAZ LEŞŞ CYBERPUNKÇULAR SÇTIII :d:d:d: diye mesaj basıyor adam sabah akşam, tedavilik kıvama gelmiş haberi yok zevzonun :D



    Alıntıları Göster

    Hayır ben mesela Fallout 76'dan nefret ediyorum hani düşünüyorum da bütün günümü oyunun konusunda geçirip her gün oyunun konusuna 20yi geçik post döşedigimi... Sanırım hayatımda yapabilecegim en saçma şeylerden biri olurdu Cyberpunk 2077 (Çıktı) [PC ANA KONU] | Türkçe Rehber 





  • 
Sayfa: önceki 545546547548549
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.