Çin, tüm güneş ve rüzgar enerjisi projelerinin yüzde 74’ünü inşa ediyor

Adamlara helal olsun.

Gelecek 50-100 yılının planını şimdiden yapıyorlar.

Olması gerektiği gibi.

Bizde ülke olarak ancak günübirlik kararlar alırız!

Biz belediye başkanı tutukluyoruz, diploma iptai ediyoruz, daha ne istiyorsun !... gerekirse 150 milyar $ daha yakarız sorun yok

dağa tepeye mi inşa etmişler

Tüm kazanımlarını kaybetmeleri bir savaşa bir tayvan saldırısına bakar.

?

ne yazdım işte. göreceksiniz öyle de olacak.

Türkiye'nin de tüm kazanımlarını kaybetmesi bir savaşa bakmaz mı? Çin'i Türkiye'den farklı kılan ne? Türkiye de kaybeder diyorsan ve yorumun hasetle motive olmuyorsa problem yok. Ama işler öyle otomatik yürümüyor.

Tayvan ile Çin'in savaşacağına dair Batı veya Çin medyasına pompalanan propagandalardan ve şahin diplomasi-siyaset retoriğinden başka elimizde kanıt mevcut mu? Bilakis kanıtlar savaşmayacaklarına işaret etmektedir:

donanımhaber forum

“ABD yonga sektöründeki hakimiyetini Andy Grove’dan sonra kaybetti”

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/160895476

Savaşmayacakları sorusunun cevabını "her şeyi kaybeder" diyerek kendiniz veriyorsunuz, ki çok şey kaybedebilirler ama her şeyi kaybetmezler. Ama çok da yeterli bir caydırıcıdır.

Savaş bir olasılıktır ama savaşın mı yoksa barışın mı daha yüksek bir olasılık olduğu konusunda yanılgı olabilir ve ne yazık ki Türkiye'de - cehalet seviyesinden dolayı yoğun biçimde etkilendiği - Batı propagandası yüzünden Çin-Tavyan savaşının daha yüksek bir olasılık olduğu algısı hakimdir.

Linkini attığım mesajda ilk açıkladığım konu Ukrayna ile Tayvan mevzularının ne kadar farklı olduğu. Ki Çin ile Rusya'nın ne denli farklı olduğunu da bilmek ve anlamak gerek. Çin için öncelik ekonomi ve ÇKP'nin Çin halkındaki ekonomik gelişim kaynaklı meşruiyeti. Rusya için öncelik askeri-stratejik hakimiyet ve bölgesel nüfuz sahası dominasyonu (imparatorluk sahama ne pahasına olursa olsun dokunulmasın yaklaşımı).

Ne Rusya, ne de Çin hakkında doğru dürüst okuma yapmadığınıza, tarihlerini de fazla bilmediğiniz için siyasi ekonomik yapılarını, kültürlerini, aralarındaki ciddi farkları anlamadığınıza inanıyorum.

İnsan bilmeden veya yarım bilgiyle yorum yapmamalıdır.

Çoğu sınırlı çatışma, toprak, sınır anlaşmazlığı olan bu listelediğin örneklerin herhangi birisinde özellikle ilhak olanlarda Çin dediğin gibi "her şeyi kaybetmiş mi", kaç tanesi savaşa (war) dönüşmüş, mesajı göndermeden önce baktın mı? Bir düşün derim.

"Hükmetmek" illa askeri yayılma veya dominasyon ile olmak zorunda değil. Öyle olsa Çin imparatorları yalnızca elçi reveranslarıyla, rüşvetle, bağlılık yeminleriyle yetinmez; doğrudan askeri kontrol için devamlı Moğollar gibi cihangir seferlere girişirlerdi. Hegemonyanın - özellikle meşru hegemonyanın - tek kaynağı askeri güç değil. Her emperyal toplum antik Roma veya Moğollar gibi bünyesine yeni toprak absorbe ederek çalışmıyor.

Askeriye yoluyla hükmetme ve askeriye ile yayılma gibi dümdüz realist okul varsayımlarını dizmeye gerek yok. Milletlerarası realist okulun askeri kudreti dikkate alan hegemonya tanımında ciddi sorunları var + iç siyasi dinamikleri dikkate almıyor. Bu okulun varsayımlarını benimsediğinden haberin olmalı, inanç gibi içselleştirip dizmemelisin. Farklı kültürlerin nasıl çalıştığını, "emperyalizmin" nüansları veya formları olduğunu anlamalısın.